Etiket: israil

  • İsrail ile ticaret tamamen durdu

    İsrail ile ticaret tamamen durdu

    Bakanlıktan, Türkiye’nin, İsrail ile ticaret konusunda aldığı kararlara ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

    İsrail’in, Filistin’e yönelik uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırı saldırıları neticesinde, bugüne kadar 15 bini çocuk, 35 binden fazla Filistinli sivilin hayatını kaybettiği, yaklaşık 78 bin Filistin vatandaşın yaralandığı anımsatılan açıklamada, Türkiye’nin 7 Ekim 2023’ten bu yana çatışmaların durdurulması, insani kayıp ve fiziki yıkımın engellenmesi, kalıcı ateşkesin sağlanması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için en üst düzeyde girişimlerde bulunduğu, diplomasinin tüm araçlarını kullandığı belirtildi.

    Açıklamada, Türkiye’nin ilk günden bu yana Gazze halkının yardımına koştuğu, başta gıda, sağlık ve tıbbi yardım malzemeleri olmak üzere gemilerle ve uçaklarla on binlerce ton insani yardımı bölgeye ulaştırdığı, binlerce hastayı tahliye ederek bu zor günlerinde Filistinlilerin yanında olduğu vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

    “İsrail’in sebep olduğu katliam, insani felaket ve fiziki yıkım devam etmiş, İsrail hükümeti uluslararası ateşkes çabalarını karşılıksız bırakmış ve insani yardımları engellemiştir. Türkiye, bunun üzerine 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 54 ürün grubunun İsrail’e ihracatını kısıtlamıştır. Alınan bu kararda, İsrail Gazze’de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda ve kesintisiz insani yardım akışına izin verinceye kadar kısıtlama tedbirlerinin yürürlükte kalacağı vurgulanmıştır. Buna rağmen, İsrail hükümetinin saldırgan tutumunu sürdürdüğü, Filistin’deki insani trajedinin kötüleştiği müşahede edilmektedir. Bu itibarla, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçilmiş, İsrail’le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulmuştur. İsrail hükümeti, Gazze’ye kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye söz konusu yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacaktır.”

    Öte yandan, işgal altında yaşamak zorunda kalan Filistinlilerin, bu kısıtlamalardan etkilenmemesi için Ticaret Bakanlığı ile Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı arasında gerekli çalışmaların koordine edileceğine yer verilen açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Filistinlilerin haklı davasını desteklemeye devam edeceğinin altı çizildi.

  • İsrail’in Gazze’ye saldırılarını oturma eylemiyle protesto ettiler

    İsrail’in Gazze’ye saldırılarını oturma eylemiyle protesto ettiler

    Zafer Meydanı‘ndaki stantta bir araya gelen platform üyeleri, Filistin‘deki katliamın derhal durdurulmasını istedi. KÜSİDAP adını basın açıklamasını Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, “7 Ekim’den beri, 7 aydır Gazze‘de bir katliam yaşanıyor. Bu katliama ilişkin KÜSİDAP olarak, sivil toplum kuruluşları olarak 7 aydır hemen hemen her gün bir eylem yapmaya çalışıyoruz. En azından bilinçlendirme, halkımızda farkındalık oluşturma anlamında faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu manada yürüyüşler yaptık, burada stantlar kurduk, imza kampanyaları düzenleyip Cumhurbaşkanlığımıza kadar imzaları ilettik. Destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Şu andan itibaren neler yapabiliriz diye düşündük. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden itibaren burada stant kurduk. Stantta bir Gazze görüntüsü vermeye çalıştık” diye konuştu.

    İsrail'in Gazze'ye saldırılarını oturma eylemiyle protesto ettiler

    Oturma eylemine vatandaşların da destek vermesini isteyen Ceyhun, “KÜSİDAP’la yaptığımız toplantı sonrasında, burada her gün bir oturma eylemi planladık. Bu eylemde her gün başka bir sivil toplum kuruluşu burada oturma eylemi düzenleyeceğiz. Biz tüm halkımızı bu eyleme destek vermeye çağırıyoruz. Sonuçta ‘ne yapılıyor ?’ diye düşünmesin kimse. Şu anda Amerika’da, Kolombiya Üniversitesi’nde ve diğer üniversitede yaşanan faaliyetleri biliyorsunuz, planlı faaliyetler değil. Birkaç öğrenciyle başladı fakat şu anda tüm Amerika’yı Avrupa’yı sarmış durumda ve İsrail bundan son derece rahatsız. Kütahya’mızda bir faaliyet olsun, burada insanlar bilinçlendirilsin diye şehrin göbeğinde böyle bir oturma eylemi planladık. Herkesi bu oturma eylemine desteğe çağırıyoruz. Tabi daha farklı eylemlerimizle bu işgal devam ettiği sürece, katliam devam ettiği sürece sivil toplum kuruluşları olarak bunu gündeme taşımaya devam edeceğiz. Rabbim inşallah en kısa zamanda Filistin’deki katliamı durdursun, oradaki kardeşlerimize Filistinli kardeşlerimize zafer ihsan etsin” ifadelerini kullandı.

  • İsrail Refah’a saldırdı: 25 ölü

    İsrail Refah’a saldırdı: 25 ölü

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 206 gündür aralıksız devam ediyor. İsrail güçleri, bölgede gece gündüz sivilleri hedef alarak katliam gerçekleştiriyor. İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine gece saatlerinde düzenlediği saldırılarda da can kaybı artıyor. Bölgedeki 3 ayrı eve düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 25’e yükseldi. Yetkililer, hayatını kaybedenlerin arasında çok sayıda çocuk olduğunu belirtti..

    İsrail’in Refah’a yönelik geniş çaplı saldırı başlatma planları gündemdeki yerini korurken, ABD Başkanı Antony Blinken bugün Dünya Ekonomi Forumu’nda yaptığı konuşmada, İsrail’in Refah saldırısına Washington’un karşı olduğunu belirtmiş ve “Henüz sivillerin etkin bir şekilde korunabileceğine dair bize güven veren bir plan görmedik” demişti.

  • İsrail, Gazze ve Refah’ı vurdu

    İsrail, Gazze ve Refah’ı vurdu

    İsrail güçleri Gazze Şeridi’ndeki sivilleri hedef almaya devam ediyor. Bölgede 7 Ekim’den bu yana saldırılarını sürdüren İsrail askerleri gece saatlerinde Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine ve Gazze şehrini vurdu. Refah’ta 3 ayrı eve düzenlenen saldırılarda 5’i çocuk 20 Filistinli, Gazze’de ise 7 sivil hayatını kaybetti. Çok sayıda yaralı ise çevre hastanelere götürüldü. İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin merkezindeki Bureij Mülteci Kampı’na da saldırılar düzenlediği öğrenildi.

  • “Engeller olmadığı sürece atmosfer olumlu”

    “Engeller olmadığı sürece atmosfer olumlu”

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 205 gündür devam ederken, İsrail ve Hamas arasında ateşkes müzakereleri devam ediyor. Adı açıklanmayan bir Hamas yetkilisi, yaptığı açıklamada İsrail ve Mısır’ın Gazze’de ateşkes için sunduğu son öneriyle ilgili Hamas’ın “önemli bir sorunu olmadığını” belirterek, “İsrail’in yeni engelleri olmadığı sürece atmosfer olumlu” dedi.
    Yetkili, Halil El Hayya liderliğindeki Hamas heyetinin yarın Mısır’ın başkenti Kahire’de Mısırlı ve Katarlı arabulucularla yapacağı görüşmede Hamas’ın son ateşkes önerisine yanıtını ileteceğini açıkladı.

  • “İsrail, örgüt gibi hareket ediyor”

    “İsrail, örgüt gibi hareket ediyor”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği insanlık suçları ve Filistin’in bağımsızlığı konularının ele alındığı 5. Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Konferansı’nın bugün gerçekleştirilen oturumuna katıldı. İstanbul’da bir otelde düzenlenen programda konuşan Bakan Tunç, 80 farklı ülkeden 600 parlamenterin toplantılara iştirak ettiğini vurgulayarak, bu toplantıların Filistin’deki insanlık suçlarının dünyaya duyurulmasındaki önemine değindi. 7 Ekim’den bu yana Filistin’de 15 bini çocuk 34 bin Filistinlinin katledildiğini ifade eden Bakan Tunç, İsrail’in uluslararası hukuku yok sayarak dünyanın gözü önünde insan hakkı ihlallerine ve soykırıma devam ettiğini söyledi.

    “Filistin eninde sonunda bağımsızlığına kavuşacak”

    Bakan Tunç, “Dünyanın çok farklı ülkelerinden 80 civarı ülkeden 600’e yakın parlamenterin toplantılara iştirak ettiğini görüyoruz. Hepsini ülkemizde saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Öncelikle Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’na teşekkür ediyorum böyle anlamlı bir zamanda böyle anlamlı bir yere davet ettikleri için. Bu konferansın Filistin davası noktasında bulunduğumuz zaman dilimi içerisinde özellikle Filistin’de devam eden insanlık suçunun dünyaya yansıtılması anlamında çok faydalı sonuçlar çıkacağına yürekten inanıyorum. Filistin davasını bugüne kadar savunan, Kudüs davasını Filistinli kardeşlerimizin hakkını hukukunu insan haklarını savunan Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nu başta başkan ve tüm yöneticiler ve üye olan tüm parlamenterleri kutluyorum. Filistin’in haklı mücadelesini bütün dünyaya duyurmak için kurulan bir platform. Çalışmalarını da canı gönülden desteklediğimi ifade etmek istiyorum. Bu toplantının temasının ‘Filistin İçin Özgürlük ve Bağımsızlık’ olarak belirlenmiş olması çok anlamlı olduğunu belirtmek istiyorum. Bugün Filistin için özgürlüğün, bağımsızlığın ne denli önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Filistin eninde sonunda inşallah bağımsızlığına kavuşacak biz buna inanıyoruz” dedi.

    “Dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşandı”

    Osmanlı Devleti idaresi altında iken 400 yıl boyunca her dilden ve dinden insanın barış içinde yaşadığı Filistin topraklarında bugün İsrail tarafından insanlık suçlarının işlendiğini ifade eden Tunç, “7 Ekim’den bu yana gerçekleşen İsrail saldırılarında 34 binden fazla Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Bunun 15 bine yakını çocuklardan oluşuyor. Yüzde 70’i çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Dünyanın gözü önünde bir insanlık suçu bir insanlık dramı devam ediyor. 77 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralanmış durumda. Evler yıkıldı, yerle bir edildi ve dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşandı. Bir insanlık suçu yaşanmaya devam ediyor. Hastaneler, okullar, mülteci kampları, pazar yerleri, ibadethaneler yerle bir edildi. 2,5 milyon insan açlık ve susuzluğa terk edildi. Filistin’de yaşananların bir insanlık suçu, savaş suçu olduğu elbette ki tartışmasız. İsrail’in Filistinlilere yönelik sistematik insan hakları ihlalleri yeni değil. Bir asırdan bu yana devam eden bir insan hakları ihlalleriyle karşı karşıyayız. 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti dönemi boyunca barış ve huzurun hakim olduğu, her dinden insanın barış ve huzur içerisinde yaşadığı Filistin toprakları, Osmanlı’nın elinden çıktıktan sonra maalesef gözyaşı ve kan söz konusu oldu” diye konuştu.

    “1947 tarihli 2 devletli çözüm içeren Birleşmiş Milletler kararı da maalesef uygulamaya konulamadı”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “1897 yılında 1. Siyonizm Kongresi ile bölgede Yahudi devleti kurma fikri ile başlayan süreç sonrasında 1917 Balfour Deklarasyonu İngiliz dışişleri bakanının Yahudilere bir devlet kurması vaadini içeren mektubundan sonra, Balfour Deklarasyonu’ndan sonra bölgede aslında kargaşa ve savaşın fitili ateşlendi. 1922 yılında Milletler Cemiyeti’nin onayı ile bölgede İngiliz mandası kuruldu ve İngiliz Mandası ile beraber bölgenin demografik yapısı değiştirilmeye başlandı. Bölgeye göç ettirilen Yahudi yerleşimciler, maalesef Filistinlileri kendi topraklarından yerlerinden yurtlarından etme girişiminde bulundular. 1947 tarihli 2 devletli çözüm içeren Birleşmiş Milletler kararı da maalesef uygulamaya konulamadı. 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasıyla beraber oradaki süreç daha da çözümsüz hale gelmeye devam etti. 1967 yılında 6 gün savaşları dediğimiz savaşlarla İsrail Doğu Kudüs’ü Gazze şeridini, Batı Şeria’yı, Sina Yarımadasını, Golan Tepeleri’ni işgal etti. Bu işgal sonrasında 1967 tarihli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesine dair kararı da maalesef İsrail tarafından uyulmadı. 1968 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı Kudüs’ün statüsünün değiştirilmesinin geçersiz olduğuna ilişkindi ama maalesef bu kararlar uygulanmadı. 2012 yılına geldiğimizde Amerika Birleşik Devletleri, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplandı, 128 üye ülke bunun doğru olmadığına ve diğer ülkelerin Kudüs’te diplomatik temsilciler açmaması gerektiğine çağrı yaptığı halde bazı ülkeler temsilcilik açtılar ve Birleşmiş Milletler kararına uymadılar” şeklinde konuştu.

    “İsrail bir devlet değil örgüt gibi hareket ediyor”

    İsrail’in sistematik bir şekilde insan hakları ihlalleri yaptığını söyleyen Bakan Tunç, “İsrail’in bu haksız saldırıları, insan hakları ihlalleri konusunda Birleşmiş Milletler’in yaklaşık 60’tan fazla güvenlik konseyi kararı var. Uluslararası kuruluşların kararlarının hiçbirine uymayan bir devlet. Dolayısıyla uluslararası hukuka uymayan, insan haklarını ihlal eden ve bunu sistematik bir şekilde gerçekleştiren ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, uluslararası hukukun ve uluslararası sistemin hiçbir kararını uygulamayan İsrail, adeta bir devlet değil bir örgüt gibi hareket ediyor” dedi.

    “Uluslararası hukukun tüm ilkeleri ayaklar altına alınmış durumda”

    Filistin’de yaşanan insanlık suçlarına ilişkin ses çıkarmayan Batı’yı eleştiren Bakan Yılmaz Tunç, “Yaşam hakkını savunanların neden sesleri çıkmıyor? Mescid-i Aksa’daki ibadetlerin engellenmesi, din ve vicdan özgürlüğü ihlali, hiç batıda din ve vicdan özgürlüğü ihlal ediliyor diye ses çıkaran var mı? 12 13 yaşındaki çocukların tutuklandığı bir ortamda özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal ediliyor. Filistin’de özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal ediliyor diyen bir batılı duydunuz mu? Filistinlilerin bir asırdan bu yana toprakları ellerinden alındı. Kendi evleri, tarlaları işgal edildi, başkalarına verildi. Mülkiyet hakkı ihlal edildi. En temel insan haklarından olan mülkiyet hakkı ihlal edilirken insan hakları savunucularının ‘mülkiyet hakkı Filistin’de ihlal ediliyor’ diye bir görüşünü duydunuz mu? Maalesef uluslararası insancıl hukukun tüm ilkeleri ayaklar altına alınmış durumda. 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ndeki insancıl hukukun tüm ilkeleri ve taahhüt edilen tüm maddeler özellikle 7 Ekim’den bu yana gerçekleştirilen saldırılarla ihlal edilmiş durumda” diye konuştu.

    Uluslararası Adalet Divanı’nda alınan kararların uygulanmadığını söyleyen Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, BM Güvenlik konseyi ve uluslararası mahkemelerin verdiği kararların hiç birisi hayata geçemiyor. Son olarak Uluslararası Adalet Divanı’nda Güney Afrika’nın başvurusuyla başlayan bir süreç söz konusu oldu. Türkiye olarak bazı ülkelerle beyanda bulunduğumuz bir dava görülmeye başlandı. Uluslararası Adalet Divanı’nda savunmalar alındı, iddialar dinlendi ve Birleşmiş Milletler soykırımın önlenmesi ve cezalandırılmasına dair sözleşmenin unsurlarının ihlal edildiğine dair ilk tespitler yapıldı ve orada o katliamın, çocuk katliamının insanlık suçunun önlenmesi ile ilgili bir tedbir kararı alındı. Maalesef Birleşmiş Milletlerin temel yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı’nın tedbir kararının uygulanabileceği bir sistem yok. Bu kararın Birleşmiş Milletler Konseyi’ne getirilerek bir an önce icra edilebilmesi ve oradaki katliamların durması noktasında sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “İnsani yardım önerileri dahi reddediliyor”

    Filistin’de yaşanan özellikle gıda ve hijyen konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, insani yardım önerilerini reddettiğini söyleyen Yılmaz Tunç, “7 Ekim’den bu yana Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin huzuruna getirilen çok sayıda talep ve öneri geldi ve bu önerilerin tamamı reddedildi. Hatta insani yardım önergesine ilişkin önerilerin dahi reddedildiğine hep beraber gördük. En son Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Amerika Birleşik Devletleri’nin çekimser oyu ile bir ateşkes kararı oldu ancak maalesef İsrail Birleşmiş Milletler Konseyi’nin hiçbir kararını tanımadığı için bu kararına da uymadı” dedi.

    “Savaş suçu işleyen İsrailli yetkililer ve başta Netanyahu mahkemeye çıkartılmalı”

    Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin başsavcısının elindeki dosyayı davaya dönüştürmediğini ifade eden Bakan Tunç, “Uluslararası ceza mahkemesi var. Filistin topraklarında işlenen savaş, soykırım suçları var. Bu suçlarla ilgili olarak uluslararası ceza mahkemesi başsavcısının bir an önce davayı açması gerekiyor. Ama maalesef gerek 2019 yılında başlattığı soruşturma gerekse 7 Ekim’den bu yana dünyanın gözü önünde bütün deliller ortadayken soruşturma tamamlayıp Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin önüne bir dava getirilmiş değil. Bu noktada sivil toplum kuruluşlarının ve ülkelerin Filistin’e sahip çıkması ve uluslararası ceza mahkemesinin başsavcısının elindeki dosyayı artık bir an önce davaya dönüştürmesi ve İsrailli saldırganların, çocukları katleden soykırım suçu işleyen İsrailli yetkililerin, başta Netanyahu olmak üzere mahkemeye çıkarılması gerekiyor” diye konuştu.

    “Erdoğan’ın ‘one minute’ çıkışından sonra nasıl saldırılarla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin’i savunan bir lider olduğuna vurgu yapan Tunç, “Türkiye olarak Filistin’in haklı davasında daima yanında olduğumuzu hepiniz biliyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımız her platformda Filistin davasını savunan bir lider. 2009 yılında Davos’ta ‘ one minute’ diyerek yaptığı çıkıştan sonra özellikle nasıl saldırılarla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz. Ona diktatör diyenlerin hangi medya düzeni içerisinde dünyada o medya düzenini elinde tutanlar tarafından nasıl bir saldırıyla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz” dedi.

    “Bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan bu problem ortadan kalkmayacak”

    İsrail Dışişleri Bakanı Katz’ın sosyal medyadan yaptığı paylaşıma tepki gösteren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “En son buradan söylemeye bile gerek yok, İsrail Dışişleri Bakanı çok ahlaksızca bir paylaşımda bulunarak işlediği insanlık suçunu, çocukları katlettikleri suçlarını gölgelemek isteyen İsrail Dışişleri bakanının paylaşımı oradaki suçları gölgeleyemez. Bugün Amerika Birleşik Devleti’nin üniversitelerinde, Avrupa’nın çeşitli yerlerinde insanlık vicdanı sokaklara taşarak İsrail’in katliamını protesto ediyor ve Filistin’in yanında olduğunu insanlık vicdanı gösteriyor. Eninde sonunda İsrail işlediği suçun hesabını verecek. İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilerek bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan bu problemin ortadan kalkmayacağını Türkiye olarak savunmaya devam edeceğiz ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını her platformda desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Kazada İsrailli bakanın kaburgaları kırıldı

    Kazada İsrailli bakanın kaburgaları kırıldı

    İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’i taşıyan resmi araç, Ramle kentinde 26 Nisan’da kırmızı ışıkta geçerek kaza yapmıştı. Başka bir araçla çarpışarak takla atan araçta bulunan İsrailli bakanın durumuna ilişkin açıklama geldi. Hadassah Hastanesine kaldırılan Ben-Gvir’in durumunun iyi olduğu açıklandı. Hastane tarafından yapılan açıklamada, Bakanın geçirdiği kaza sonucu kaburgalarının kırıldığı kaydedildi. Vücudunda morluklar oluşan Bakan Ben-Gvir’in tedbir amacıyla bir gece daha hastanede kalacağı bildirilen açıklamada, kazada yaralanan kızlarından birinin ise taburcu edildiği aktarıldı.

    Kırmızı ışıkta geçmişti

    Kırmızı ışık durmayan Ben-Gvir’i taşıyan resmi aracın başka bir araca çarptıktan sonra takla attığı kazada 3 kişi yaralandı. İsrail medyası, Ben Gvir’in makam aracının son aylarda çok sayıda trafik ihlali yaptığına dair raporların olduğunu yazdı.
    Ben Gvir, geçtiğimiz yıl da aracının kırmızı ışıkta geçmesi sonucu başka bir kazaya daha karışmıştı. İsrail medyası da Gvir’in şoförüne trafik kurallarına uymaması yönünde talimat verdiğini bildirmişti.

  • Toplu mezardan çıkarılan ceset sayısı

    Toplu mezardan çıkarılan ceset sayısı

    İsrail ordusunun 7 Nisan’da Han Yunus kentinden çekilmesinden ardından bulunan toplu mezarlarda çalışmalar sürüyor. Han Yunus Sivil Savunma Direktörü Yamen Ebu Süleyman yaptığı açıklamada, Nasser Hastanesi’nin bahçesindeki toplu mezarda 35 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldığını, şu ana kadar bulunan ceset sayısının 310’a yükseldiğini belirtti. Bazılarının elleri ve ayakları bağlı halde bulunduğunu vurgulayan Süleyman, “infaz izleri” olduğunu aktardı. Süleyman, “Onların diri diri mi gömüldüğünü yoksa infaz mı edildiğini bilmiyoruz. Cesetlerin çoğu çürümüş durumda” ifadelerini kullandı.

    Toplu mezardaki Filistinlilerin hastaneye gerçekleştirilen baskın sırasında öldürüldüğü, cansız bedenlerin çoğunluğunun kadın ve çocuklara ait olduğu öğrenildi.
    Nasır Hastanesi’nin bulunduğu bölge Ocak ve Şubat aylarında yoğun bombardımana sahne olmuştu. Hastanenin bahçesindeki toplu mezar ilk olarak 20 Nisan Cumartesi günü tespit edilmişti.

  • Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e, İstanbul’da “İsrail” protestosu

    Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e, İstanbul’da “İsrail” protestosu

    Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, resmi ziyaretleri kapsamında İstanbul’a geldi. İstanbul Havalimanı’nda İstanbul Valisi Davut Gül tarafından karşılanan Steinmeier, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla gerçekleştireceği görüşme için Sirkeci Garı’na geçti.

    Steinmeier’i burada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu karşıladı. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, İstanbul Valisi Davut Gül, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı ve beraberindekiler ardından Sirkeci Garı’nda açılan “Gurbete Hasret” sergisini gezdi.

    Bu sırada İsrail’in saldırılarını sürdürdüğü Gazze’ye destek vermek için garda toplanan bir grup, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’i protesto etti. Filistin bayrakları açarak “Katil Almanya Türkiye’den defol” şeklinde sloganlar atan gruba polis müdahale etti. Grup polisin müdahalesiyle dağıldı.

  • Tahran’da yüzlerce kişi İsrail saldırısını protesto etti

    Tahran’da yüzlerce kişi İsrail saldırısını protesto etti

    İsrail sabahın erken saatlerinde İsfahan Havalimanı ve İran Ordusuna ait Şikari 8’inci ana jet Hava Üssü’ne yönelik insansız hava araçlarıyla saldırı gerçekleştirmişti. Saldırının ardından İran’ın başkenti Tahran’da sokaklara dökülen yüzlerce kişi İsrail’i protesto etti.

    Tahran Üniversitesi’nde kalınan cuma namazı sonrası toplanan halk “Kahrolsun ABD” , “Kahrolsun İsrail” ve “İsrail yok olacak, Filistin kazanacak” sloganları eşliğinde İnkılap Meydanı’na yürüdü. İsrail aleyhinde slogan atan İranlılar, Filistin ve İran bayrakları taşıdı.

    İranlılar protestoda İsrail’e düzenledikleri saldırı nedeniyle Devrim Muhafızları Ordusu’na teşekkür etti.