Etiket: israil

  • “Netanyahu ve çetesinin, hesap vereceğine inanıyorum”

    “Netanyahu ve çetesinin, hesap vereceğine inanıyorum”

    Her yıl farklı ülkede düzenlenen Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu, Mardin Artuklu Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımıyla bu yıl 24’cüsü düzenlenen sempozyum ‘Akademi ve Siyonizm: Baskılar, Korkular ve İtirazlar’ ana temasıyla gerçekleştirildi.
    Yurt içi ve yurt dışından katılımlarla hazırlanan Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu İSRA Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı, Unıversıtı Malaya, Academy For İslamic Jerusalem Studies, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Universitas Djuanda Bogor, Universiti Utara Malaysia ve Kadim Akademi ortaklığında başladı. Sempozyumda konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, insanlık tarihinin gördüğü en büyük ve insanlık dışı soykırımın yaşandığını belirtti. Kurtulmuş, “Siyonizm, baskı, tehdit ve korkutmayla akademi dünyasını etkisi altına alıyor. Siyonizm, elindeki ağır silahların yanında akademik anlamda da elinde bulundurduğu tehlikeli anlayış nedeniyle de dünyanın en yıkıcı zihniyetidir. Siyonizmle mücadelede akademik çalışmaların ve akademik kadroların da çok önemli bir rolü ve sorumluluğu vardır. Yeniden güçlü bir şekilde küresel ölçekte insaf ve izan sahibi akademisyenlerin örgütlenmesi gerekiyor. Siyonist anlayış, baskı, tehdit ve korkutmalarla akademi dünyasını sindirmekte, kendilerine karşı eleştirel bakış gösteren kim olursa etkisiz hale getirmekten çekinmemektedir. Özgü olarak lanse edilen batı akademi dünyasında bir çok başarılı bilim insanı siyonizme karşı tutum gösterdiği için ötekileştirilmiş ve üretemez hale getirilmiştir. Araştırmalar engellenmiş, akademik işbirlikleri Siyonizm baskıları sonucu sonlandırılmıştır. Siyonizm zehirli bir güce sahip olsa da Filistin davası haklılığı itibariyle güçlüdür. Siyonist baskılara rağmen dünyanın bütün ülkelerinde ve başkentlerinde Filistin sempatisi artmaya başlaması da bu haklılığın bir sonucudur” dedi.

    Mardin’den siyonist baskı altındaki batı akademisyenlerine çağrı yapan Kurtulmuş, Türkiye’nin kapısının baskılar nedeniyle ülkelerinden kaçan bilim insanlarına açık olduğunu söyleyerek, siyonizmin baskısı nedeniyle üretemeyen ve görevini yapamayan bilim insanlarını Türkiye’ye davet etti.
    TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
    “Netanyahu ve çetesinin savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum. Bütün katliamlarına rağmen bir adım ileriye gidemeyen ve tek bir kişiyi korkutamayan bu katillerin sonu yakındır. Başkenti Kudüs olan, egemen bir Filistin mutlaka kurulacak ve Gazzeliler dünyaya bir zafer yazacaktır.”
    Programda Mardin Valisi Tuncay Akkoyun da bir konuşma yaptı. Kudüs ve Gazze’de yaşanan insanlık dışı soykırımın bir önce sonlanmasını dileyen Vali Akkoyun, aynı medeniyetin eseri olan Mardin ve Kudüs’ün ruhları kardeş iki şehir olduğunu belirterek Mardin’in çok kültürlü sosyal dokusuyla dünyaya örnek bir şehir olmaya devam etmesine karşın Kudüs maalesef bu barış ikliminden uzak bırakıldığını ifade etti.
    Sempozyumda ükemizden ve dünyanın farklı ülkelerinden insan hakları savunucularına ‘Cesaret Ödülleri’ verildi. Saldırılarda ailesini kaybeden, kendisi de yaralanan, Gazzelilere yardımlarına ara vermeden devam eden, akademik çalışmalarla yaşanan soykırımı işleyen Dr. Shaima Abu Shaaban, Diyarbakır’dan siyonizme karşı duruşunu göstermek üzere Gazze’ye giderek Han Yunus ile Refah arasındaki bölgede bulunan bir hastanede her gün yoğun bombardıman altında sağlık hizmeti veren Dr. Taner Kamacı, baskılar ve geçirdiği soruşturmalara rağmen bilimi işgal karşısında tavır almaya devam eden Dr. Stephen Sizer ve Gazze’de yaşadığı evin siyonistlerce bombalanması sonucu babasını kaybeden, Gazze’deki tüm dehşete rağmen El-Cezire muhabiri olarak uluslararası kamuoyunu bilgilendirme görevini cesurca ve başarılı bir şekilde yapmaya devam eden Anas Al-Sharif cesaret ödülü aldı.
    Sempozyuma TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, milletvekilleri, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, il protokolü, Türkiye’den ve farklı ülkelerden bilim insanları ve akademisyenler katıldı.

  • “Eşi benzeri görülmemiş bir askeri çaba gösterdik”

    “Eşi benzeri görülmemiş bir askeri çaba gösterdik”

    Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani, dün geldiği ABD’de temaslarına devam ediyor. Sudani ve ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray’da bir araya geldi. Biden, görüşme öncesi yaptığı açıklamada Irak ile ABD arasındaki ortaklığın son derece önemli olduğunun altını çizerek, Irak’ın Orta Doğu ve dünya için çok önemli bir yer olduğunu belirtti. İran’ın İsrail’e düzenlediği saldırıya değinen Biden, “İran, İsrail’e karşı eşi benzeri görülmemiş bir hava saldırısı başlattı. Biz de İsrail’i savunmak için eşi benzeri görülmemiş bir askeri çaba gösterdik. Ortaklarımızla birlikte bu saldırıyı bozguna uğrattık” dedi.
    ABD’nin Irak dahil bölgedeki ortaklarının çıkarlarını korumaya kararlı olduğunu söyleyen Biden, “ABD, İsrail’in güvenliğini korumaya bağlıdır. Rehineleri evlerine döndürecek ve çatışmanın yayılmasını önleyecek bir ateşkesin sağlanmasından yanayız” dedi.

    “Kadın ve çocuklar başta olmak üzere sivilleri hedef alan saldırıları kesinlikle reddediyoruz”

    Sudani ise yaptığı açıklamada, Irak’ın ABD ile askeri ilişkiden tam ortaklık ilişkisine geçmek için çalıştığını belirterek, “Hassas ve kritik bir döneme denk gelen bu ziyaret, iki ülke arasındaki ilişki tarihi açısından önemli” ifadelerini kullandı.
    Terör örgütü DEAŞ’a karşı yürütülen ve zaferle sonuçlanan ortak mücadelenin Irak ile ABD arasındaki ilişkilerin temel taşını oluşturduğunu kaydeden Sudani, “Stratejik Çerçeve Anlaşması temelinde kalıcı bir ortaklığı görüşeceğiz. Hükümetimiz Irak ve ABD arasındaki Yüksek Koordinasyon Komitesi’nden çıkacak sonuçlara bağlı olacaktır” dedi.
    Hükümetinin söz konusu anlaşmanın uygulanması konusunda ciddi olduğunu dile getiren Sudani, “Gazze’deki yıkıcı savaşın sona ermesini arzuladığımızı dile getirirken, kadın ve çocuklar başta olmak üzere sivilleri hedef alan saldırıları kesinlikle reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
    Bölgede savaş çemberinin genişletilmemesi için çaba harcanması gerektiğini kaydeden Sudani, Irak hükümetinin yabancı misyonları korumakla mükellef olduğunu yineledi.

  • “İsrail’e saniyeler içinde karşılık veririz”

    “İsrail’e saniyeler içinde karşılık veririz”

    İran devlet televizyonuna konuşan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri, İsrail’in İran’a yönelik muhtemel misillemesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’daki İran Konsolosluğuna yönelik saldırısı ile stratejik bir hata yaptığını söyleyen Bakıri, İran’ın İsrail’e cevap vermek zorunda kaldığını ve saldırının meşru müdafaa kapsamında gerçekleştiğimi belirtti. Bakıri, İsrail’in İran’a yönelik muhtemel bir saldırısı durumunda İran’ın karşı tepki için 12 gün beklemeyeceğini söyleyerek, “İsrail rejimi İran’a yönelik başka bir hata yaptığında saniyeler içinde karşılık veririz. Söz konusu ikinci hatayı yapmamaları gerekiyor. Çünkü tepkimiz bir öncekinden daha sert, yıkıcı ve daha kapsamlı olacaktır” ifadelerini kullandı.

  • “Onları akıllı olmaya çağırıyoruz”

    “Onları akıllı olmaya çağırıyoruz”

    İran’ın İsrail’e yönelik saldırısının etkileri hala devem ederken, batılı ülkelerin İran’a tepki ve İsrail’e destek açıklamaları sürüyor. İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron bugün yaptığı açıklamada, İran’a yönelik daha fazla yaptırım uygulamayı değerlendirdiklerini söyledi. Cameron, “İran üzerinde halihazırda 400 yaptırımımız var. Geçen yılın sonunda yepyeni bir yaptırım listesi uygulamaya koyduk ve bunun çok etkili olduğunu gördük” dedi. İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (IRGC )da yaptırım uyguladıklarını belirten Cameron, “Daha ne gibi adımlar atabileceğimize bakacağız” diyerek Devrim Muhafızlarını yasaklayıp yasaklamayacaklarını da gözden geçireceklerini vurguladı. Tahran’ın saldırısının başarısız olduğunu söyleyen Cameron, İsrail’i misilleme yapmamaya çağırdı. İsrail’in duyguları kadar aklıyla da düşünmesi gerektiğine vurgu yapan Cameron, “Bence saldırıya uğradıkları için karşılık vermeleri gerektiğini düşünmekte son derece haklılar, ancak biz bir dost olarak onları kalpleriyle olduğu kadar akıllarıyla da düşünmeye, sert oldukları kadar akıllı da olmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Hepimiz muhtemel bir tırmanıştan endişe duyuyoruz”

    Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ülkesinde katıldığı radyo programında, Orta Doğu’da İsrail ve İran arasındaki çatışmanın daha da tırmanmasını önlemek için elinden geleni yapacağını söyledi. Macron, “Hepimiz muhtemel bir tırmanıştan endişe duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Tavsiyemiz gerilimin azaltılmasına katkıda bulunulmasıdır”

    Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İran’ın İsrail’e yeni bir saldırı düzenlememesi konusunda uyarıda bulunarak, İsrail hükümetinin de gerilimin düşürülmesine katkıda bulunması gerektiğini söyledi. İsrail’in saldırıyı geri püskürtmede başarılı olduğunu vurgulayan Scholz, “Bu konuda herkes hemfikir. Bu azımsanmayacak bir başarıdır. Dolayısıyla tavsiyemiz gerilimin azaltılmasına katkıda bulunulmasıdır” dedi.

    “Gerilimin daha da tırmanması kimsenin çıkarına değildir”

    Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, İran’ın İsrail’e saldırısının ardından Orta Doğu’da gerilimin azaltılması çağrısında bulundu. Gazetecilere konuşan Peskov, “Bölgedeki gerilimin tırmanmasından son derece endişeliyiz. bölgedeki tüm ülkeleri itidalli davranmaya çağırıyoruz. Gerilimin daha da tırmanması kimsenin çıkarına değildir” dedi.

  • İran’ın saldırısı Tahran’da coşkuyla kutlandı

    İran’ın saldırısı Tahran’da coşkuyla kutlandı

    İran’ın başkenti Tahran’da halk, İran’ın İsrail topraklarını insansız hava aracı ve füzelerle hedef aldığı saldırıyı coşkuyla kutladı. Filistin meydanında toplanan yüzlerce Tahranlı “Kahrolsun ABD” ve “Kahrolsun İsrail” sloganları eşliğinde Filistin bayrakları taşıdı. Öte yandan gösteride halk, saldırıyı kutlarken Devrim Muhafızları Ordusu’na gerçekleşen saldırı nedeniyle teşekkür etti.

    İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Siyonist rejimin Şam’daki İran konsolosluğuna yönelik saldırısına cevap olarak Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri, Siyonist rejimin topraklarına düzinelerce insansız hava aracı ve füze ateşledi” ifadeleri kullanıldı.

    İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’daki İran’a ait konsolosluk binasına düzenlediği hava saldırısında Devrim Muhafızları Ordusu Suriye ve Lübnan’dan sorumlu Kudüs Gücü Komutanı Muhammed Rıza Zahedi ve Zahedi’nin yardımcılarından Muhammed Hacı Rahimi ile Hüseyin Aminullah hayatını kaybetmişti.

  • İsrail’le ihracat iddialarına yalanlama

    İsrail’le ihracat iddialarına yalanlama

    Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada,

    “Bugün sosyal medyada yer verilen ‘yasak kapsamındaki ürünlerin İsrail’e ihracatının devam ettiğine dair iddialar tümüyle yalandır, itibar edilmemelidir. Bilindiği üzere, devletimizin aldığı karar gereği, toplam 54 ürün grubuna ait bin 19 farklı gümrük tarife istatistik pozisyonunda yer alan ürünlerin İsrail’e ihracatı Ticaret Bakanlığı tarafından durdurulmuştur. Sözkonusu ürünlerin ihracatına ilişkin gümrük beyannamelerinin tescil işlemleri, 9 Nisan 2024 tarihi saat 09.00’dan itibaren durdurulmuştur. Bu kapsamda, 9 Nisan 2024 Salı günü sabah 09.00 itibarıyla, yasak konusu ürünlerin İsrail’e ihracatına ilişkin olarak, herhangi bir ihracat beyanname tesciline kesinlikle izin verilmemektedir. Kamuoyunu yanıltmaya yönelik manipülatif haber içerikleri tümüyle yanlıştır” denildi.

  • İsrail ile ilişkileri kesin çağrısı

    İsrail ile ilişkileri kesin çağrısı

    İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Gazze Şeridi’ne saldırılarını sürdüren İsrail yönetimiyle ilgili sert açıklamalarda bulundu. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Hamaney, “Bu yıl Ramazan ayı boyunca Gazze’de yapılan katliam, dünya çapındaki Müslümanları üzdü. Ramazan ayında kadın, çocuk ve savunmasız insanlara yönelik katliamlarını durdurmayan, hatta cinayetleri daha da arttıran gaspçı Siyonist rejime lanet olsun” ifadesini kullandı. İsrail’in Suriye’deki İran konsolosluğuna saldırmasının İran toprağına saldırmış sayıldığını belirten Hamaney, “Bu kötü niyetli rejim yanlış bir hamle yaptı. Cezalandırılmalıdır ve cezalandırılacaktır” dedi.
    Gazze konusunda herkesin sorumluluk hissetmesi gerektiğini vurgulayan Hamaney, “Filistin meselesinin Londra’nın, Paris’in, Washington’un en önemli meselesi haline gelmesi küçümsenecek bir konu değil. Bu daha önce görülmemiş bir şey. İslam dünyasında yeni bir değişimin yaşandığı açıktır” ifadelerini kulandı.

    İsrail ile ilişkileri kesin çağrısı

    İsrail’e yapılan yardımlarla ilgili eleştirilerde bulunan Hamaney, “Bazı Müslüman hükümetlerin Filistin’deki çatışmanın ortasında Siyonist rejime yardım etmesi üzücü. Siyonistler bir ülkede yer edinirken kendi çıkarları için o ülkenin kanını emerler. Siyonist rejime yardım edenler, kendi yıkımlarına yardım ediyorlar” dedi.
    Müslüman ülkelere çağrıda bulunan Hamaney, “Müslüman hükümetler Siyonist rejimle ekonomik ve siyasi ilişkilerini en azından geçici olarak kesmeli. İlişkiler kesilmeli ve bu suçları işlediği sürece kimse onlara yardım etmemelidir. Müslüman ülkelerin Siyonist rejimle ilişkilerini kesmesi sadece bizim beklentimiz değil. Müslüman milletler bunu bekliyor. Müslüman ülkeler referanduma giderse, hiç şüphesiz herkes kendi hükümetlerinin ilişkileri kesmesi yönünde oy kullanacaktır” diye konuştu.

    İsrail’den tehdit

    Hamaney, başkent Tahran’daki Büyük Musalla Camii’nde kendisinin kıldırdığı bayram namazı hutbesinde de İsrail’e yönelik benzer ifadeleri kullandı. Hamaney’in açıklamalarına İsrail yönetimi tepki gösterdi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant yaptığı açıklamada, İsrail’e yapılacak herhangi bir saldırının güçlü bir savunmayla karşılanacağı, sonrasında ise saldırıya İran topraklarında güçlü bir karşılık verileceğini söyledi. Gallant, “Bu savaşta birden fazla cepheden, farklı yönlerden saldırıya uğruyoruz. Bize saldırmaya çalışan herhangi bir düşman, öncelikle güçlü bir savunmayla karşılanacaktır” dedi.
    Herhangi bir saldırıya tüm Orta Doğu’da nereden olursa olsun çok hızlı karşılık verileceğini belirten Gallant, “İsrail’in tepkisi çok etkili, çok güçlü olacak. Yıllardır üstün olduğumuz şeylerden biri de düşmanın kendisine ne gibi sürprizler hazırladığımızı asla bilmemesidir” şeklinde konuştu.
    İsrail Dışişleri Bakanı İsrael Katz ise yaptığı açıklamada, “İran kendi topraklarından saldırırsa İsrail karşılık verecek ve İran’a saldıracak” ifadesini kullandı.
    İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’daki İran Konsolosluğuna 1 Nisan’da gerçekleştirdiği hava saldırısında İran Devrim Muhafızları Ordusu Suriye ve Lübnan’dan sorumlu Kudüs Gücü Komutanı Muhammed Rıza Zahedi ile yardımcıları Muhammed Hacı Rahimi, Hüseyin Aminullah dahil 7 kişi hayatını kaybetmişti.

  • İsrail saldırılarının gölgesinde bayram namazı

    İsrail saldırılarının gölgesinde bayram namazı

    Filistinliler, bu yıl Ramazan Bayramı’nı tüm uluslararası çağrılara rağmen İsrail’in devam eden saldırılarının gölgesinde karşıladı. İsrail güçlerinin saldırıları sonucu camilerin yıkılması nedeniyle Gazze halkı bayram namazını barınma merkezlerinde kıldı.
    Gazze Şeridi’nin merkezindeki Maghazi Mülteci Kampı’nda da saldırılar nedeniyle yerinden edilen Filistinler bayram namazını eda etti. Bayram namazı hutbesini okuyan Şeyh Abdul Rahim Al-Talaa, Filistinlileri sabırlı ve kararlı olmaya, İsrail’e mesaj vermek için üzüntülerine rağmen bayramı sevinçle karşılamaya çağırdı.
    Filistinli 9 yaşındaki Abdul Rahman Rabah, Gazzelilerin bayramını kutlayarak, “İyi ol, güçlü ol Gazze. Yıkıma, katliama, savaşa rağmen Ramazan Bayramı’nı kutlayacağız. İsrail’in savaşına rağmen Ramazan Bayramı’nı sevinçle geçireceğiz” dedi.
    Büyük bir yıkımın yaşandığı Gazze Şeridi’nde İsrail’in saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 33 bin 360 kişi hayatını kaybetti, 75 bin 993 kişi ise yaralandı.

  • “İsrail’e devlet demek mümkün değil”

    “İsrail’e devlet demek mümkün değil”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Üsküdar Çamlıca Camii’nde bayram namazını kıldı. Bayram namazı sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Yılmaz Tunç, “Ramazan-ı Şerif’in sonuna geldik ve bayrama kavuştuk. Aziz milletimizin, şehit ailelerimizin, gazilerimizin ve tüm İslam aleminin mübarek Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum. Bayramın kardeşliğe vesile olmasını, dayanışmaya, sevgiye, saygıya vesile olmasını niyaz ediyorum. Bayramlar kırgınlıkların, dargınlıkların giderildiği, küskünlüklerin giderildiği günlerdir. Dayanışmanın, sevginin, kaynaşmanın arttırılması gereken günlerdir. Böyle bir Ramazan bayramını idrak ediyoruz. Tabi bu bayramda maalesef bayram sevincimiz yine yok. Filistin’de, Gazze’de, İsrail’in saldırıları nedeniyle buruk bir bayram geçiriyoruz. Maalesef 7 Ekim’den bu yana Filistin’de İsrail’in saldırılarında 37 binden fazla Filistinli şehit edildi. 70 binden fazla Filistinli yaralı, dolayısıyla orada bir insanlık suçu işlendi ve işlenmeye de devam ediyor” dedi.

    Bakan Yılmaz Tunç konuşmasının devamında, “Bu saldırganlıklara karşı da dünyanın uluslararası sistemin çare olamadığını hep beraber üzülerek görüyoruz. Bugüne kadar İsrail maalesef bir asırdan bu yana Filistin’de uyguladığı işgal politikasıyla oradaki Filistinlileri yerinden, yurdundan ederek bir işgal politikası sürdürdü. Sürdürmeye de devam ediyor. Bir asırdan bu yana uluslararası kuruluşların Birleşmiş Milletlerin ve diğer uluslararası kuruluşların kararlarının hiçbirine bugüne kadar uymayan bir devlet söz konusu. 7 Ekim’den bu yana da özellikle Gazze’de yoğun saldırılar karşısında dünyanın maalesef oradaki akan kanı durdurma noktasında uluslararası sisteminde çaresiz kaldığını hep beraber üzülerek İsrail soykırım suçu nedeniyle uluslararası adalet divanına götürüldü. Orada da bir yargılama başladı. Orada tedbir kararı verildi. Tedbir kararında da maalesef gerek ateşkes, gerekse insani yardım ile ilgili hususlar var. Maalesef İsrail bunlara da uymadı, Uluslararası hukukun hiçbir kuralına uymayan bir devlet söz konusu. Uluslararası kuruluşların aldığı kararlara, birleşmiş milletlerin yargılama makamına uymayan bir devlet. Buna devlet demek de mümkün değil, örgüt gibi bir asırdan bu yana devam eden bir durum söz konusu. Devlet demekte zorlanıyoruz” diye konuştu.

  • “İsrail’e getirilen kısıtlamada son derece geç kaldık”

    “İsrail’e getirilen kısıtlamada son derece geç kaldık”

    Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Ticaret Bakanlığı’nın Gazze’de katliam yapan İsrail’e yönelik getirdiği ihracat kısıtlamasına ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
    Erbakan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
    “7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşanan soykırım karşısında ‘Uçak Benzini ve Jet Yakıtı’ başta olmak üzere, Türkiye’den İsrail’e sevk edilen 54 maddeye kısıtlama getirilmesi bugüne kadar çocuk katili Siyonist rejim ile yapılan ticaretin boyutunu, olayın vehametini açıkça gözler önüne sermiştir. Aziz milletimizin bu konudaki hassasiyetinde ne kadar haklı olduğu görülmüştür.”

    “Son derece geç kalınmış karar”
    Erbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Özellikle de Gazze katliamlarında kullanılmış olması kuvvetle muhtemel olan ‘Uçak Benzini ve Jet Yakıtı’nın Türkiye’den gönderilmiş olması tam bir felakettir. Diğer taraftan bu karar 35 bin masum insan katledildikten sonra alınmış, son derece geç kalınmış bir karardır.”

    Erbakan, kısıtlamaların daha da fazla arttırılması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
    “Hükümet’in sadece bu ilan edilen 54 madde ile yetinmeyip, diğer tüm ticari alanlarda da İsrail’e yönelik kısıtlama getirmesi, İsrail’i füze saldırılarına karşı korumak için kurulmuş olan Malatya Kürecik Radar Üssü’nün kapatılması ve İncirlik Üssü üzerinden İsrail’e yönelik muhtemel silah ve mühimmat sevkiyatının da durdurulması konusunda önleyici tedbirleri acilen alması gereklidir.”
    İsrail’e Türkiye üzerinden sevkiyat yapması muhtemel diğer ülkelere karşı gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ve Türk hava sahası, karayolları ve denizler üzerinden İsrail ile ticarete izin verilmemesini söyleyen Erbakan, şunları kaydetti:
    “Türkiye öncülüğünde D-8 ülkeleriyle acil olağanüstü toplantı yapılarak İsrail’e yönelik kapsamlı önleyici tedbirlerin alınması da sağlanmalıdır. Bütün bunlarla birlikte, 2004 yılının Haziran ayında ABD’nin Georgia eyaletinde yapılan G-8 zirvesinde ABD’nin, ‘Genişletilmiş Büyük Ortadoğu’ projesi kapsamında ortaya koyduğu: ‘Demokrasi Yardım Diyaloğu’nun eş başkanlığı ve “Ilımlı İslam” kavramının sözcülüğü görevlerini üstlenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu görevlerini bir an evvel iade etmesi de milletimizin arzusudur.”