Etiket: israil

  • İsrail saldırıları dünya ticaretini vurdu

    İsrail saldırıları dünya ticaretini vurdu

    Yemen’deki Husiler İsrail’in Filistin’deki katliamlarına tepki olarak 31 Ekim 2023’ten beri İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri, ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dronlar ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.

    Küresel ticaretin yüzde 12’si

    Kızıldeniz- Süveyş hattı, petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz sevkiyatının yanı sıra tüketim malları için de dünyanın en önemli güzergahlarından birisi olarak ulaslarası ticarette kullanılıyor. Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’si Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılıyor.

    Ümit Burnu hem uzun hem maliyetli

    Husileriin Ekim ayı sonundan itibaren yaptıkları saldırılar sonrası küresel ticarette ciddi sıkıntılar yaşanmaya başladı. Dünyanın önde gelen küresel nakliye firmaları rotalarını yeniden çizmek zorunda kaldı. Kızıldeniz’in alternatifi Ümit Burnu, bu da yaklaşık 10 gün ve 6 bin 500 kilometrelik ekstra yola ve maliyete sebep oluyor. Şu anda ticari gemilerin yüzde 20’sinin bu uzun rotayı kullandığı belirtiliyor.

    Lojistik şirketleri bölgeden kaçıyor

    Şimdiye kadar Kızıldeniz seferlerini durduran şirketler; BP, CMA CGM, EQUINOR, EURONAV, Evergreen, Frontline, HAPAG-LLOYD, HMM, MAERSK, MSC, OOCL ve Yang Ming Marine Transport oldu. Çoğu uluslararası taşımacılık şirketlerinden oluşan bu gruba yenilerinin eklenebileceği belirtiliyor. Nitekim bugün Husiler, Kızıldeniz’de İsrail limanlarına doğru yol alan ABD’ye ait bir ticari gemiyi vurduklarını duyurdu. Türkiye’den Orta Doğu’ya ticaretin önemli noktalarından olan Cidde Limanı’na da mal gönderilmesi aksıyor.

    ABD’den Husilere operasyon

    ABD, ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle ‘Refah Muhafızı Operasyonu’ adında çok uluslu deniz görev gücü oluşturulduğunu açıklamıştı ayrıca Japonya da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarının acilen sonlandırılmasının talep iletmiş sunulan talep kabul edilmişti. ABD öncülüğündeki koalisyon Husilere karadan ve denizden operasyonlar düzenlemeye devam ediyor.

  • İsrail tünellere deniz suyu pompaladı

    İsrail tünellere deniz suyu pompaladı

    İsrail Savunma Kuvvetlerinden (IDF) yapılan yazılı açıklamada, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarına ait Gazze Şeridi’ndeki bazı tünellere büyük miktarda deniz suyu pompalandığı belirtildi. İsrail Savunma Bakanlığı ile yürütülen ortak çalışma çerçevesinde toprak ve su yollarının analizinin yapıldığı, yeraltı sularının kirlenmesinin önlendiği öne sürüldü.
    İsrail, Gazze Şeridi’ndeki kara operasyonunda Hamas’ın 700 kilometre uzunluğunda olduğu tahmin edilen devasa tünel ağını yıkmayı hedefliyor. İsrailli yetkililer, Hamas’ın Gazze lideri Yahya Sinwar’ın bazı rehinelerle birlikte Han Yunus’taki bir tünelde bulunan komuta merkezinde olduğunu düşünüyor.

    ABD merkezli The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin pazar günkü haberinde, yaklaşık 4 aydır süren çatışmaların ardından tünellerin yüzde 80’e yakın kısmının hala sağlam olduğu belirtilmişti.

    WSJ: “Kurulan sistem birkaç hafta içinde tünelleri sular altında bırakabilir”

    WSJ gazetesi, konuyla ilgili 4 Aralık’ta yaptığı ilk haberinde İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki tünellere deniz suyu pompalamayı planladığını öne sürmüştü. ABD’li yetkililere dayandırılan haberde, İsrail ordusunun kasım ayının ortalarında Gazze Şeridi’ndeki geniş tünel ağını deniz suyuyla doldurmak için Şati Mülteci Kampı’nın yaklaşık 1,6 kilometre kuzeyinde büyük pompalardan oluşan bir sistem kurduğu, yerleştirilen en az 5 pompanın Akdeniz’den su çekebildiği ve saatte binlerce metreküp suyu taşıyarak birkaç hafta içinde tünelleri sular altında bırakabileceği ifade edilmişti. İsrail’in konuyu ABD’ye ilk olarak kasım ayı başında ilettiği, planın askeri açıdan ve çevreye olan etkisiyle ilgili tartışmalara yol açtığı aktarılmıştı.

    “İsrail, Hamas tünellerine deniz suyu pompalamaya başladı”

    WSJ gazetesinin 13 Aralık’taki haberinde ise İsrail’in Gazze’de tünellere deniz suyu salmaya başladığı iddia edilmişti. Haberde, ABD’li yetkililerin İsrail ordusunun operasyonları hakkında bilgilendirildiği, operasyonun erken bir aşamada olduğu ve tünellere deniz suyu pompalanması taktiğinin hala değerlendirildiği öne sürülmüş, İsrail ordusunun söz konusu operasyonla ilgili ayrıntı vermekten kaçındığı aktarılmıştı.

    IDF Sözcüsü Daniel Hagari, söz konusu planın Hamas’ın tünellerde sakladığı belirtilen rehinelere zarar verebileceği endişelerine yanıt vermiş, ordunun rehinelerin yerlerine ilişkin istihbarata dayanarak faaliyet gösterdiğini, onlara zarar verebilecek herhangi bir kasıtlı adım atmayacağını söylemişti.

  • “İsrail’i ateşkes ilan etmeye çağırıyorum”

    “İsrail’i ateşkes ilan etmeye çağırıyorum”

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Romanya’daki temaslarına devam ediyor. Bakan Fidan, Rumen mevkidaşı Luminita Odobescu ile başkent Bükreş’te bir araya geldi. İki bakan görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Romanya’da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu kaydeden Bakan Fidan, Odobescu ile hem baş başa hem de heyetler arası verimli bir görüşme yapıldığını kaydetti. Bakan Fidan, iki ülke ilişkilerin ele alındığını ifade ederek, “Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin arasındaki ilişkilerin temelinde karşılıklı güven anlayışı bulunmaktadır. Stratejik ortaklık, NATO müttefikliği ve Karadeniz’e komşuluk ilişkilerimizi tanımlayan başlıca unsurlardır” ifadelerini kullandı.

    “Hedefimiz 2025 yılı itibarıyla bunu 15 milyar dolara çıkarmak”

    Romanya’nın Balkanlar’daki en büyük ticaret ortağı olduğunu söyleyen Bakan Fidan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
    “Türkiye de Romanya’nın AB dışındaki en büyük ticaret ortağıdır. İkili ticaret hacmimiz son yıllarda önemli artış kaydetti. 2 yıl üst üste 10 milyar hedefini aştı. Hedefimiz 2025 yılı itibarıyla bunu 15 milyar dolara çıkarmak. Romanya’daki yatırımlarımız üçüncü ülkelerle getirildiğinde 8 milyar dolara ulaşmış durumda. Firmalarımızın başarılarından ve aramızdaki dostluğa yaptığı katkılardan büyük memnuniyet duyuyoruz. Romanya ile insani bağlarımız da çok güçlü. Romanya’da yaşayan Türk ve Tatar Türkü soydaşlarımızı ülkelerimiz arasında bir dostluk köprüsü olarak görüyoruz. Soydaşlarımıza gönül bağı ile bağlıyız. Romanya’da huzurlu ve müreffeh bir yaşam sürüyorlar.”
    Bakan ile gerçekleştirdiği görüşmede terörle mücadelenin de ele alındığını kaydeden Bakan Fidan, ”Savunma ve askeri işbirliğimiz Romanya ile ilişkilerimizin önemli boyutunu teşkil etmekte. Savunma sanayiinde son yıllarda önemli ivme yakaladık. Romanya, Polonya’dan sonra Türkiye’den SİHA sistemleri alan ikinci NATO ve AB ülkesi. NATO çatısı altında ortak faaliyetlerde bulunmaya devam ediyoruz. Dört adet F-16 uçağımız NATO polisi görevi kapsamında Romanya hava sahasında görev yapmakta” açıklamasını yaptı.

    Rumen Bakan ile görüşmede Karadeniz’in güvenliğinin yanı sıra bölgesel konuların da görüşüldüğünü bildiren Bakan Fidan, “Ukrayna’daki çatışmaların sona erdirilmesi, küresel gıda güvenliğinin temini ve Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliğinin sağlanması için önemli katkılar sunduk, sunmaya devam edeceğiz. Karadeniz’e sürüklenen mayınlardan dolayı oluşan tehdit karşısında hep beraber ön alıcı bir yaklaşım sergiledik. Rumen ve Bulgar müttefiklerimizin katılımıyla Karadeniz’de mayına karşı tedbirleri, görev grubunu üçlü olarak ihdas ettik” ifadelerini kullandı.

    “Montro’nün tartışılmasını tahayyül dahi edemeyiz”

    Hakan Fidan açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
    “Montrö Sözleşmesi bölgenin güvenliğinin teminatı işlevini görmeye devam etmekte. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni tarafsız bir şekilde ve titizlikle uygulamayı Türkiye olarak sürdürüyoruz. Dün Sofya’da da söyledim, bugün tekrar ediyorum. Montro’nün tartışılmasını tahayyül dahi edemeyiz. Ayrıca Balkanlar’daki son gelişmeleri, Orta Doğu’yu, Gazze’deki vahşeti, dramı ve oluşturduğu tehditleri hep beraber dile getirdik. İsrail’i Uluslararası Adalet Divanı’nın ihtiyati tedbir kararlarını uygulamaya ve derhal tam ateşkes ilan etmeye çağırıyorum. İsrail, abluka altındaki Gazze’yi haftalardır topyekun hedef almaya devam ediyor. Bombardımandan kurtulanlar, açlık ve salgın hastalıklarla boğuşuyor. Gazze’ye insani yardım ve tıbbi malzeme girişinin İsrail tarafından engellenmesi, uluslararası toplum tarafından asla kabul edilmemeli. 2 milyon insanın bombardıman altında açlık ve salgın hastalıklarla açıkça ölüme terk edilmesine sensiz kalamayız, kalmamalıyız. Bu katliamı engellemek için dünya kamuoyunu bir kez daha güçlü bir biçimde hareket etmeye çağırıyorum. Türkiye ve Romanya da sadece kendi ülkelerine değil, bölgenin istikrarına büyük önem veren ülkelerdir.”
    Görüşmede Odobescu, Bakan Fidan’a (Uyum Yüzyılı) Romanya-Türkiye ilişkileri kitabını hediye etti.

  • İsrail güçleri hasta ve doktor kılığına girerek hastane bastı

    İsrail güçleri hasta ve doktor kılığına girerek hastane bastı

    Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İsrail güçleri işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentindeki İbni Sina Hastanesine baskın gerçekleştirdi. Baskında hastanedeki 3 Filistinliyi öldürdü.

    Filistin Sağlık Bakanı Mey el-Keyle, Birleşmiş Milletler ile uluslararası ve insan hakları kuruluşlarına yaptığı çağrıda, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria’da Filistin halkı ile sağlık kuruluşlarına karşı işlediği suçlara son verilmesini, sağlık merkezleri ve ekipleri için gerekli korumanın sağlanmasını istedi.

    Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın haberinde, öldürülen 3 Filistinliden ikisinin kardeş olduğu belirtildi. Öldürülenlerin, Muhammed ve Basil Eymen el-Gazavi ile Muhammed Velid Celamine olduğu kaydedildi.

    Basil Eymen el-Gazavi’nin 25 Ekim 2023’ten bu yana hastanede tedavi gördüğü aktarıldı.

    İSRAİL ASKERLERİ DOKTOR KILIĞINA GİRDİ

    Sivil kıyafet ile doktor ve hemşire önlüğü giyen yaklaşık 10 İsrail özel harekat mensubunun hastaneye girdiği ve 3. kata çıkarak susturuculu silahlarla 3 Filistinliyi öldürdüğü bildirildi.

    İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 381’e yükseldi.

    İSRAİL’DEN HAMAS İDDİASI

    İsrail ordusu ise yaptığı açıklamada, Cenin’deki İbni Sina Hastanesine iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet (Şabak) ile “ortak operasyon düzenlendiğini” ve Hamas’a mensup olduğunu öne sürdüğü 3 Filistinlinin öldürüldüğünü duyurdu.

    İsrail ordusunun açıklamasında, öldürülen Filistinlilerin, İsrail güvenlik güçlerine daha önce saldırılar düzenlediği, çeşitli saldırıları planladığı ve desteklediği iddia edildi.

    Açıklamada, “hastanede bir silahın bulunduğu, hastanelerde aranan kişilerin saklandığı, saldırı planlarının yapıldığı” iddiasında bulunuldu.

    KAYNAK: NTV

  • İsrail’den Han Yunus’taki mahallelere saldırı

    İsrail’den Han Yunus’taki mahallelere saldırı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 114 gündür devam ediyor. Bölgenin dört bir yanına karadan, havadan, denizden yoğun saldırılar düzenleyen İsrail ordusu hastaneleri ve mahalleleri kuşatırken, Filistinlileri tahliyeye zorluyor. Yoğun kış şartlarının yaşandığı bölgede İsrail saldırıları nedeniyle gidecek yerleri kalmayan Filistinlilerin geride bıraktığı evlerini ise İsrail askerleri yok ediyor. İsrailli bir asker, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde bir mahalleye yerleştirilen patlayıcıların infilak ettiği görüntüleri paylaştı. Patlamanın ardından yerle bir olan mahalleyi uzaktan çeken İsrail askerinin eliyle boynuz işareti yaptıktan sonra gülümsemesi dikkat çekti.

    İsrail, Han Yunus’taki mahallelere tahliye emri verdi

    İsrail ordusu Han Yunus kentinde saldırılarını yoğunlaştırırken, kentteki çeşitli mahallelerde yaşayan Filistinlilere de tahliye emri verdi. Kentteki Nasır ve El Amal mahallelerinde yaşan Filistinlilere bölgeyi “derhal” terk etmeleri ve daha önce yüz binlerce Filistinlinin taşınmak zorunda kaldığı El Mevasi’ye gitmeleri söylendi.

    “Gazze’deki kış zaten sağlıksız olan durumu insanlar için tamamen yaşanmaz hale getiriyor”

    Gazze Şeridi’nde etkili olan kış şartları İsrail saldırıları altındaki Filistinlilere zor anlar yaşatıyor. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamada, Gazze’deki yağmur ve kış soğuğunun zaten sağlıksız olan durumu insanlar için tamamen yaşanmaz hale getirdiği vurgulandı. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki temsilcisi Ajith Sunghay ise, “Çoğunun sıcak tutacak bir giysisi ya da battaniyesi bile yok” dedi.

  • Adalet Divanı’nın İsrail kararına Ankara’dan ilk yorumlar

    Adalet Divanı’nın İsrail kararına Ankara’dan ilk yorumlar

    İsrail, soykırım suçlamasıyla yargılanacak. Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), İsrail’in soykırım davasına ilişkin dosyanın reddi talebini reddetmesi Ankara’da olumlu karşılandı.

    ERDOĞAN: KARARI DEĞERLİ BULUYOR, MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUM

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Adalet Divanında Gazze’deki insanlık dışı saldırılarla ilgili alınan ihtiyati tedbir kararını değerli bulduğunu ve memnuniyetle karşıladığını bildirdi.

    Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Erdoğan, “Uluslararası Adalet Divanı’nda Gazze’deki insanlık dışı saldırılarla ilgili alınan ihtiyati tedbir kararını değerli buluyor, memnuniyetle karşılıyorum. Filistinli masum sivillere yönelik işlenen savaş suçlarının cezasız kalmaması için sürecin takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Soykırım Sözleşmesi’ne taraf ülkeler için bağlayıcı olan bu kararın, İsrail’in kadın, çocuk, yaşlı ayırt etmeden gerçekleştirdiği saldırılarının artık bir son bulmasına vesile olmasını diliyoruz.” dedi.

    Türkiye’nin ateşkesin sağlanması yönündeki çabalarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak ateşkesin tesisi ve kalıcı barışa giden yolun temini adına tüm gücümüzle çalışmaya ve Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.

    YILMAZ: SÜRECİN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, “İnsanlık vicdanında çoktan hüküm giyenler, yaptıkları zulmün hesabını uluslararası mahkemeler önünde de verecektir. İsrail’in soykırımdan yargılandığı sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.” dedi.

    KURTULMUŞ: İNSANLIK CEPHESİNİN HAKLILIĞINI İSPATLAYAN İLK ADIM

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, sosyal medya hesabından kararın önemine dikkat çekti.

    Kurtulmuş, “Gazze’de işlediği savaş ve insanlık suçları için Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanan İsrail hakkında verilen ara karar, İsrail’e karşı insanlık cephesinin haklılığını ispatlar nitelikte atılan ilk adım olması açısından önemlidir.” değerlendirmesinde bulundu.

    TBMM Başkanı Kurtulmuş, karara yönelik şunları kaydetti:

    “Gazze’de işlediği savaş ve insanlık suçları için Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanan İsrail hakkında verilen ara karar, İsrail’e karşı insanlık cephesinin haklılığını ispatlar nitelikte atılan ilk adım olması açısından önemlidir. Şimdi, acilen tüm dünya Gazze’de yaşanan katliamları durdurmalı, insani yardımları bir an önce Gazze’ye ulaştırmalı ve uluslararası hukuk, bu eli kanlı katilleri yargılayarak hak ettikleri cezaları vermelidir. Bu davaya öncülük eden Güney Afrika Cumhuriyeti’ne, davayı yerinde takip eden milletvekillerimize ve bu mücadeleyi omuzlayan hukukçulara insanlık adına teşekkür ediyorum.”

    ÇELİK: NETANYAHU YÖNETİMİ İNSANLIK VE TARİH ÖNÜNDE HESAP VERECEK

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, sosyal medya hesabından Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’in Soykırım Sözleşmesi çerçevesinde yükümlülüklerinin bazılarını ihlal ettiğine ilişkin ihtiyati tedbir kararı almasına ilişkin değerlendirmede bulundu.

    Ömer Çelik, paylaşımında şunları kaydetti:

    “Uluslararası Adalet Divanı’nın kararı, İsrail katliamlarının uluslararası hukuk bağlamında soykırım çerçevesinde ele alınması bakımından son derece önemli bir gelişmedir. Uluslararası Adalet Divanının kararının Filistin halkı için adalet isteyen başta Filistinliler olmak üzere tüm insan hakları savunucularının talep ettiği adaletin sağlanmasına vesile olmasını diliyoruz.

    Uluslararası toplumla birlikte bu kararı takip edecek ve İsrail’in Filistin’de işlemekte olduğu katliamları durdurmak üzere mücadele etmeye devam edeceğiz. Netanyahu yönetimi, Filistin’de yürüttüğü işgal ve soykırım politikaları nedeniyle insanlık ve tarih önünde hesap verecektir. Uluslararası Adalet Divanının kararı noktasında yasal başvurucu olan Güney Afrika yetkililerine ve halkına, insan hakları hukukçularına ve davayı yerinde takip eden milletvekillerimize müteşekkiriz.”

    ALTUN: SON DERECE ÖNEMLİ BİR HAMLE, UMARIZ HUKUK ÜSTÜN GELİR

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da İsrail’in savaş suçları ve soykırım hamleleri nedeniyle cezalandırılması gerektiğini söyledi.

    Altun, “Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in soykırımlarının Güney Afrika’nın başvurusu sonrasında yargılamasını son derece önemli bir hamle olarak değerlendiriyoruz. Umuyoruz, burada hukukun üstünlüğü ilkesi üstünün hukuku gasbına galebe çalabilir ve hukukun üstünlüğü üstün gelir.” dedi.

    DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA

    Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da “İhtiyati tedbir kararının İsrail tarafından derhal ve tam olarak uygulanmasını bekliyoruz.” ifadesi kullanıldı.

    TUNÇ: KARAR İNSANLIK SUÇUNUN SONA ERDİRİLMESİ AÇISINDAN OLUMLU

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail’e dava açıldığını, Uluslararası Adalet Divanı’nın davada ihtiyati tedbir kararı verdiğini anımsattı.

    Divanın ihtiyati tedbir kararı vermesinin Filistin’de akan kanın durdurulması ve insanlık suçunun sona erdirilmesi açısından olumlu olduğunu kaydeden Tunç, şunları kaydetti:

    “İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nın aldığı ihtiyati tedbir kararına acilen uyarak insanlık suçuna son vermelidir. 7 Ekim’den bu yana 11 bini çocuk, 7 bini kadın olmak üzere 26 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine, 64 binin üzerinde kişinin yaralanmasına neden olan İsrail, tedbir kararını acilen yerine getirerek saldırılarını bir an önce durdurmalıdır. Kararın uygulanması için uluslararası mekanizmanın da ivedilikle harekete geçmesi gerekmektedir.”

  • Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in talebini reddetti

    Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in talebini reddetti

    Gazze’ye saldırılarda BM Soykırım Sözleşmesi’ni ihlali gerekçesiyle İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açılan davada ihtiyati tedbir talebine ilişkin karar açıklandı.

    Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerinin bazılarını ihlal ettiğine ilişkin ihtiyati tedbir kararı almaya yetkisi olduğuna hükmetti.

    Tedbir kararı, kamuya açık bir oturumda Divan Başkanı Yargıç Joan Donoghue tarafından okunurken şu ifadeler kullanıldı:

    “Gazze’de yaşanan insani trajedinin son derece farkındayız ve can kayıplarından derin endişe duyuyoruz.

    “TÜM TARAFLAR YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRMELİ”

    İsrail, soykırımın yaşandığını yalanlamaktadır, soykırım suçlamalarını reddetmiştir, hukuksal temelden yoksun olduğunu ifade etmiştir.

    Mahkemenin görüşüne göre, Güney Afrika’nın iddialarının bir kısmı sözleşmenin maddelerinin bir kısmı içine girebilir. Tüm taraflar sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmelidir.

    “BAŞVURU UYGUN”

    Güney Afrika’nın İsrail’e ilişkin başvurusu uygundur. Güney Afrika’nın ortaya koymuş olduğu iddiaların makul olup olmadığı değerlendirilecek. Taleplerin mantıklı olup olmadığı konusunda henüz karar verilmemiştir.

    Sözleşmeye göre soykırıma iştirak etmek ve cesaretlendirmek de soykırım suçları arasında sayılmaktadır.

    “FİLİSTİNLİLER KORUMA ALTINDA OLMALI”

    Soykırım sözleşmesiyle korunan insanların korunması için tüm ülkeler adım atabilir. Filistinlilere baktığımız zaman soykırım sözleşmesinin 2. maddesi uyarınca koruma altında olması gereken bir gruptur.

    İsrail saldırıları, çok sayıda insanın ölmesine, sivil alt yapının zarar görmesine, insanların yerinden edilmesine neden olmuştur.

    Gazze nüfusunun yüzde 93’ü kriz seviyesinde bir açlıkla karşı karşıyadır. Gazze’deki çocuklar ciddi travmalarla kraşı karşıya, 1,4 milyon insan sığınaklarda yaşamaktadır, hastalıklar yayılmaktadır. Bir neslin buna maruz kaldığı görülmektedir, pek çoğu annesiz ve babasız kalmıştır. Çocukların yaşadığı dram gerçekten yürek parçalayıcıdır.”

  • İsrail yardım bekleyen Filistinlilere ateş açtı

    İsrail yardım bekleyen Filistinlilere ateş açtı

    İsrail sivillere yönelik saldırılarını sürdürüyor. Bölgede 111 gündür devam eden saldırılarda çoğu çocuk 25 bin 700 kişi hayatını kaybetti. Barınma, beslenme ve tedavi konularında yaşanan kriz ise bölgedeki insani durumu çok ciddi seviyelere ulaştırdı. Gazze Şeridi’ne havadan, karadan, denizden saldırılarını yoğunlaştıran İsrail askerleri bugün de kuzeydeki Kuveyt Meydanı’nda insani yardım almak için bekleyen Filistinlilere tanklarla ateş açtı. Saldırıda en az 20 Filistinli hayatını kaybederken, 150 kişi de yaralandı. Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, İsrail güçlerinin saldırının ardından meydana girişleri engellediğini ve kurtarma ekiplerinin olay yerine ulaşamadığını söyledi.

  • İsrail, BM binasını vurdu: 9 ölü, 75 yaralı

    İsrail, BM binasını vurdu: 9 ölü, 75 yaralı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 110 gündür devam ederken, İsrail ordusu saldırılar nedeniyle yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Han Yunus kentini hedef almayı sürdürüyor. BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Gazze Direktörü Thomas White yaptığı açıklamada, İsrail tanklarının Han Yunus’taki UNRWA Eğitim Merkezine bu öğleden sonra saldırı düzenlediğini belirterek, 800 kişinin barındığı binanın iki tank mermisi ile vurulduğunu açıkladı.
    White, ilk belirlemelere göre saldırıda 9 kişinin hayatını kaybettiğini, 75 kişinin de yaralandığını aktararak, olay yerine ulaşmaya çalışan UNRWA ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ekiplerinin İsrail ordusu tarafından engellendiğini ifade etti.

  • Netanyahu’dan Gazze açıklaması

    Netanyahu’dan Gazze açıklaması

    İsrail Devlet Televizyonu KAN’ın haberine göre, Netanyahu, hükümetindeki bakanlarla yaptığı toplantıda, Gazze  Şeridi’ne yönelik saldırılara ilişkin bilgilendirmede bulundu.

    “İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyinde başlayan savaşın üçüncü aşamasını bitirmesi altı ay sürecek.” diyen Netanyahu, “Daha önce söylediğimiz gibi, hava (saldırıları) kısmı 3 hafta sürecek dedik, öyle de oldu. Kara manevralarından oluşan ikinci kısmın 3 ay süreceğini söylemiştik, öyle de oldu. Şimdi, üçüncü kısmın, ‘kontrol ve arıtmanın’ 6 ay süreceğini söylüyoruz.” ifadesini kullandı.

    KAN’ın haberinde, İsrail ordusunun, “yedek askerleri terhis ederek, yenileme ve odaklanmış bir şekilde savaşa hazırlamak için birliklerini düzenli bir şekilde geri çekerek Gazze’deki asker sayısını azalttığı” belirtildi.

    Haberde, “3. aşama kapsamında Gazze’de kara saldırılarının bitirilmesinin, birliklerin azaltılmasının, yedek askerlerin terhis edilmesinin ve hedefli saldırılara geçilmesinin beklendiği” ifade edildi.

    Üçüncü aşamada, Gazze Şeridi’nde bir güvenlik bölgesinin oluşturulmasının öngörüldüğü haberde aktarıldı.

    İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 8 Ocak’ta The Wall Street Journal (WSJ) gazetesine yaptığı açıklamada, ülkesinin Gazze’de “savaşın yoğun manevra aşamasından”, “farklı türdeki özel operasyonlara” doğru geçiş yapacağını belirterek, sonraki aşamanın daha uzun süreceğini savunmuştu.

    İsrail’in Gazze işgali 

    Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi.

    İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

    İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 11 bini çocuk, 7 bin 500’ü kadın olmak üzere 25 bin 490 Filistinli öldürüldü, 63 bin 354 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

    İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 221’i karadan işgal sürecinde olmak üzere 556 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.

    Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

    İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 370 Filistinli hayatını kaybetti.

    İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 29 Lübnanlı sivil ve 167 Hizbullah mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.