A Milli Kadın Golbol Takımı, IBSA Avrupa Şampiyonası finalinde İsrail’i 8-4 yenerek Avrupa şampiyonu oldu.
A Milli Takımı’mız büyük bir başarı elde ederek Avrupa şampiyonluğuna adını yazdırdı. İsrail’e karşı elde edilen bu tarihi başarı sonrasında büyük gurur ve sevinç yaşandı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 71. güne girildi. Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir El Barş, İsrail ordusunun yerel saatle 07.00 sıralarında Gazze şehrinin 4 kilometre kuzeyindeki Cibaliye’de 2 evi hedef aldığını duyurdu. Barş, “Cibaliye’de iki evi hedef alan hava saldırısı sonucu şu ana kadar çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 14 kişi hayatını kaybetti, 9 kişi yaralandı. Evler, Gazze Şeridi genelinde çok sayıda yerinden edilen kişiye ev sahipliği yapıyordu. Tüm yaralılar ve cansız bedenler Cibaliye’nin kuzeyindeki sağlık noktamıza getirildi. Enkaz altında çok daha fazlası var. Bölge sakinleri ve sivil savunma ekipleri daha fazla kişiyi çıkarmak için çalışıyor” ifadelerini kullandı.
İsrail ordusundan olaya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “İsrail ordu güçleri, Şucaiye’deki çatışmalar sırasında 3 İsrailli rehineyi yanlışlıkla tehdit olarak tanımladı. Sonuç olarak askerler onlara ateş açtı ve öldürüldüler.” ifadelerine yer verildi.
Olayın meydana geldiği bölgede yapılan arama ve kontrollerde “ölenlerin kimlikleri konusunda şüphelerin ortaya çıktığı” belirtilen açıklamada, bunun üzerine cesetlerin incelenmek üzere İsrail’e nakledildiği ve ardından cesetlerin 3 esire ait olduklarının doğrulandığı kaydedildi.
Yapılan ayrıntılı incelemenin ardından, cesetlerin, Yotam Haim ve Samer Talalka adlı esirler ile ailesinin adının yayımlanmasını istemediği bir esire ait olduğunun belirlendiği aktarıldı.
Açıklamada, “Olaydan anında dersler çıkarıldı ve bunlar sahadaki tüm İsrail ordu birliklerine aktarıldı. İsrail ordusu, trajik olaydan duyduğu derin üzüntüyü dile getiriyor ve ailelere en içten başsağlığı dileklerini iletiyor. Ulusal misyonumuz, kayıp kişilerin yerini tespit etmek ve tüm rehineleri evlerine geri getirmektir.” ifadeleri kullanıldı.
NETANYAHU VE GALLANT’TAN TAZİYE AÇIKLAMASI
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise olayla ilgili sosyal medyada, “Bu dayanılmaz bir trajedi. Bu akşam tüm İsrail devleti yasta.” paylaşımında bulundu.
Öldürülen esirlerden dolayı “derin bir üzüntü” duyduğunu belirten Netanyahu, şöyle devam etti:
“Bu zorlu akşama rağmen, yaralarımızı saracağız, gereken dersleri çıkaracağız ve gücümüzü seferber ederek tüm rehinelerin evlerine güvenle dönmesi için çalışacağız.”
Savunma Bakanı Yoav Gallant ise “Aklım ve kalbim, İsrail ordusunun yanlışlıkla Gazze’de öldürdüğü 3 rehinenin aileleriyle birlikte.” ifadelerini kaydetti.
İsraillilerin “yanlışlıkla” öldürülmesini, “her İsrail vatandaşı için acı bir olay” şeklinde nitelendiren Gallant, “Sessiz kalmalıyız ve tüm rehineler, tüm vatandaşlarımız ve tüm askerlerimiz için operasyona devam etmeliyiz.” değerlendirmesini yaptı.
İsrail, Gazze Şeridi’ne düzenlediği yoğun saldırılarına devam ediyor. İsrail ordusunun havadan, karadan ve denizden gece gündüz sürdürdüğü saldırıları dünyaya duyurmak için bölgede bulunan gazeteciler de İsrail askerleri tarafından hedef alınıyor. Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus şehrine bugün düzenlenen hava saldırısında Al Jazeera kameramanı Samer Abudaqa hayatını kaybederken, Al Jazeera muhabiri Wael Dahdouh ise yaralandı. Kolunun üst kısmına şarapnel parçası isabet eden Dahdouh, hastanede tedavi altına alındı. Han Yunus’ta bulunan Farhana Okulu’nda çekim yaptıkları sırada saldırıya uğrayan gazetecilere kurtarma ekiplerinin okulun çevresindeki bombardıman nedeniyle hızlı bir şekilde ulaşamadığı belirtildi.
Al Jazeera muhabiri Wael Dahdouh, İsrail güçlerinin geçtiğimiz ekim ayında Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında eşini, 2 çocuğunu ve torununu kaybetmişti.
Platform üyeleri ve vatandaşlar, cuma namazının ardından Bozüyük Kasımpaşa Cami’nin bahçesinde toplandı. Ptatform Sözcüsü Ebubekir Çetin, “İlk kıblemiz Mescid-i Aksa, Kudüs, bombardıman altında. Vurulan, yıkılan hastanelerdeki bebekler, şehit olan sağlık çalışanları, gözü yaşlı analar, bağrı yanık babalar, süt kokulu bebekler, vicdanların sesi olmak için buradayız” dedi.
Çetin, “Gazze’de savaş suçu işlenmektedir. Gazze’de katil İsrail tarafından soykırım yapılmaktadır. Gazze’de bebekler, çocuklar, kadınlar, siviller katledilmekte. Hastaneler, okullar, camiler bombalanmakta. Platform olarak bu vahşete kayıtsız kalmamız mümkün değil” dedi. Basın açıklamasının ardından edilen dua sonrası kalabalık dağıldı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim’den bu yana sivil ayrımı gözetmeden devam eden saldırılarına ABD’li üst düzey yetkililerden gelen tepki geliyor artıyor. Yahudi kökenli ABD’li Senatör Bernie Sanders, dün Biden’a yazdığı mektupta, İsrail’e yapılması beklenen 10,1 milyar dolarlık askeri yardımdan vazgeçmesi çağrısında bulunarak, İsrail’in Gazze’deki askeri müdahalesinin “kitlesel bir vahşete” dönüştüğünü ve İsrail’e “10.1 milyar dolarlık ek askeri yardım sağlamanın sorumsuzluk olacağını” belirtti. Sanders ayrıca, “İsrail’in askeri harekatı modern tarihimizin en karanlık bölümlerinden biri olarak hatırlanacak” ifadelerini kullanarak, “Trajik bir şekilde, biz de bu katliamın suç ortağıyız” dedi.
ABD Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyesi Steve Cohen de yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun çok ileri gittiğini belirterek, İsrail’i ziyaret eden Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın Netanyahu’ya “Gazze Şeridi’ne yönelik ayrım gözetmeyen bombardımanları büyük ölçüde sınırlı tutması gerektiğini ileteceğini” ifade etti.
Cohen, Netanyahu’nun bu talebe kulak asmaması halinde İsrail’in son gerçek dostu olarak nitelendirdiği ABD ve Başkan Joe Biden’ın desteğini kaybedeceğini açıklayarak, “Başkan Biden’ın, Netanyahu’nun Putin benzeri hiçbir engel tanımayan savaşıyla işi bitti” dedi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 68’inci günde devam ederken, can kaybı ve yaralı sayısı her geçen gün artıyor. İsrailli merkezli sivil toplum kuruluşu İnsan Hakları Doktorları – İsrail (PHRI) tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda yaralanan 50 bin Filistinliden bugüne kadar sadece yaralıların yüzde 1’ine denk gelen 430 kişinin tedavi için Mısır’a nakledildiği aktarıldı.
Açıklamada, Filistin Sağlık Bakanlığı’nın nakil taleplerine İsrail tarafından en az 3 gün sonra yanıt geldiği belirtilerek, bu sürenin yaralıların sağlık durumunun kötüleşmesine ve ölümüne neden olduğu ifade edildi. Açıklamada, İsrail’in Filistin’in nakil taleplerine yanıt verme süresini hızlandırması konusunda çağrı yapıldı.
Açıklamada ayrıca, “Bugüne kadar, en az bin böbrek yetmezliği hastası, 2 bin kanser hastası ve kuvözdeki 130 yenidoğan dahil olmak üzere yüksek risk altındaki hastalardan sadece 500 kadarı Türkiye, BAE ve Katar’a tedavi için gidebildi” denildi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rus parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi’nde Rusya’nın dış politikasına ilişkin açıklamalarda bulundu. İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Lavrov, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1967 yılı kararları doğrultusunda İsrail’in Filistin topraklarından çekilmesi ve egemen bir Filistin devletinin kurulması gerektiğini altını çizerek, “Çatışmanın sonlanması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Öncelikle rehin tutulan Rus vatandaşlarının ve Gazze’den ayrılmak isteyenlerin tahliyesi için gerekenleri yerine getiriyoruz. Buna paralel olarak Gazze’de kalanlara tıbbi ve insani yardımların ulaştırılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Üçüncü ve en önemli görev olarak 75 yıldır çözülmeyen bir sorunu çözmek için sürdürülebilir ve kalıcı bir ateşkesle Filistin devletinin kurulmasını hedefliyoruz” dedi.
“Gazze’de durum çok kötü”
İsrail’in Gazze şeridine sürdürdüğü saldırıların yol açtığı hasar ve sivil can kayıplarına değinen Lavrov, “İsrail, Hamas’ı her türlü aracı kullanarak imha etme hakkına sahip olduğuna inanıyor. Bu politikanın sonucunun ne olduğunu gerçek zamanlı olarak görüyoruz. Gerçek anlamda yerleşim bölgeleri yerle bir ediliyor, 18 binden fazla sivil öldü. Bu rakam her geçen gün artıyor ve bunların üçte ikisi kadın ve çocuklar. Durum çok kötü. İsrail’in güvenliğini zayıflatacak veya zarar verecek bir anlaşmayı onaylamıyoruz. Ancak bu güvenliğin yalnızca, İsrail’in yanında bağımsız Filistin devletinin güven ve iyi komşuluk içinde var olmasını ve gelişmesini öngören BM kararlarına uygun olarak sağlanabileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sorunun çözümsüz kalması bölgede aşırıcılığı körüklüyor”
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “Uzun yıllar boyunca İsrailli meslektaşlarımla, bu görevde bulunan hemen herkesle, İsrail’in Filistin meselesindeki uzlaşmaya kapalı tutumunu göz önünde bulundurarak samimi konuşmalar yaptım ve bir Filistin devletinin kurulmasına ilişkin çözümsüzlüğün muhtemelen Orta Doğu’daki aşırıcılığı körükleyen tek ve en önemli faktör olduğunu söyledim” diye konuştu.
Uluslararası kararlar çerçevesinde Filistin devleti kurulması gerektiğini ancak batılı ülkeler ve İsrail’in buna karşı çıktığını anlatan Lavrov, “Batı’nın şu anki tutumuna bakıldığında, onlar da Filistin devleti kurmayı planlamıyor. Batı ve mevcut İsrail yönetimi, Filistin devleti kurulmasıyla ilgili kararların aksine Gazze’nin Batı Şeria’yla birleşmesini istemiyor. Birçok devletin de desteklediği çağrılarımıza rağmen İsrail, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da yeni yerleşim yerleri kurmayı sürdürüyor” şeklinde konuştu.
“Seçimlere müdahale girişimlerine karşı önlem aldık”
Rusya’da 2024 yılında yapılması planlanan devlet başkanlığı seçimlerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Lavrov, Rus istihbaratının ABD’nin seçimlere yönelik muhtemel müdahale girişimlerine karşı önlemler aldığını belirterek, “Saklayacak bir şeyimiz yok, bu tür girişimleri tespit ettiğimizde tüm dünyaya ilan ediyoruz. Bu durumda özel bir diplomatik hamleye gerek yok. ABD’liler bizim bildiklerimizi çok iyi biliyorlar ve bunun kabul edilemez olduğunu da biliyorlar” dedi.
ABD’li politikacıların Ukrayna’nın cephede kaybetmeye devam etmesinden dolayı söylem değiştirdiğini ifade eden Lavrov, “Karşı saldırıya (Ukrayna’nın taarruzlarına) bağlanan umutların çöküşünden sonra Washington artık Rusya’nın stratejik yenilgisinden bahsetmeyi bıraktı. Zelenskiy’in ziyaretinden sonra savaş alanına döndüler ve yeni bir söylemlere yöneldiler. ‘Putin’in Ukrayna’da kazanmasına izin vermeyin, aksi takdirde NATO’nun tamamını fethedecekler’ diyerek ABD’nin buna boyun eğmeyeceğini söylüyorlar. Ancak tavırlarının özü değişmiyor, Rusya’nın kalkınmasını baltalamaya çalışmak amacıyla Kiev’deki yandaşlarını ölmeye zorluyorlar” diye konuştu. Lavrov ayrıca konuşmasında batılı ülkelerle çatışma halinde bulunmak istemediklerini de belirtti.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada, 4 yeni Sa’ar 6 sınıfı korvetin İsrail donanmasının operasyonel faaliyetlerine katılmak üzere ilk kez Kızıldeniz’e doğru yola çıktığı belirtildi. Gelişmiş savaş sistemlerine sahip gemilerin Hamas’ın deniz gücünü hedef alan donanmaya katkı sağlayacağı ifade edildi.
Husilerin saldırısının ardından geldi
İsrail’in bölgeye yeni savaş gemilerini gönderme hamlesi, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki gemileri İsrail’e doğru gitmemeleri konusunda uyarmasının ve pazartesi günü Kızıldeniz ile Aden Körfezi’ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı’ndaki Norveç bandıralı “STRINDA” adlı ticari tankeri füzeyle hedef almasının ardından geldi.
Saldırının ardından çıkan yangın hasara yol açarken, tankerin yardım çağrısına ABD’ye ait bir gemi yanıt vermişti. Husiler’den yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze’ye saldırılarına tepki amacıyla tankerin vurulduğunu duyurulmuştu. Husilerin askeri sözcüsü Yehia Sareea, mürettebatın uyarıları yanıtsız bıraktığını, daha sonra tankerin hedef alındığını belirtmişti.
İran destekli Husiler, İsrail’in Filistin’e saldırılarını başlattığı 7 Ekim’den bu yana kritik öneme sahip nakliye rotalarındaki gemilere saldırı düzenlerken, İsrail’i dron ve füzelerle hedef alıyor.
Filistin’in İsrail işgali altındaki Batı Şeria bölgesinde Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırılarına bir yenisi daha eklendi. Yahudi yerleşimciler, İsrail askerlerinin koruması altında Batı Şeria’da yer alan Avarta köyü dışındaki Filistinlilere ait mahsulleri çalarak, zeytin ağaçlarını kesti.
İsrailli insan hakları örgütü Yesh Din tarafından paylaşılan görüntülerde, Yahudi yerleşimcilerin ağaçlardaki zeytinleri toplayarak çuvala koyduğu, ardından araçlarına taşıdığı ve bazı yerleşimcilerin ise ağaçları kestiği görüldü.
Yesh Din tarafından yapılan açıklamada, “Bugün erken saatlerde onlarca yerleşimci Hanuka Bayramı’nı Avarta köyü dışında Filistinlilere ait zeytin ağaçlarından mahsulleri çalarak kutladı. İsrail askerlerinin eşlik ettiği hırsızlığın ardından yerleşimciler birkaç ağacı kesmeye başladı” denildi.