Etiket: israil

  • Gazze’de yaşanan drama karşı sessiz kalmadılar

    Gazze’de yaşanan drama karşı sessiz kalmadılar

    AK Parti İl binasında gerçekleşen basın toplantısına İl Başkanı Güngör’ün yanı sıra Pamukkale İlçe Başkanı Osman Özpek, Kadın Kolları Başkanı Feride Kabadayılar, parti yöneticileri ve partililer katıldı.

    Burada konuşan AK Parti İl Başkanı Yücel Güngör, “İsrail’in abluka altına aldığı Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları sonucunda, çocuk, genç, yaşlı ve kadın erkek 700’ü aşkın kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Dünya, İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden ablukanın altında yaşayan masum sivillerin acılarını görmektedir. İsrail’in Gazze’ye uyguladığı bu abluka, uzun yıllardır devam eden bir insan hakları ihlali ve insani krizin sonucu oluşmuştur. Gazze halkı, yıllardır temel haklarından mahrum bırakılmış ve yaşam şartları her geçen gün daha da kötüleşmektedir. İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşayan insanlar, temel ihtiyaçlara erişimlerinin sınırlanması, elektrik ve su kesintileri gibi ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Ayrıca, Gazze’de ibadethaneler, hastaneler, okullar, hepsi acımasızca vurulmaktadır. Bu durum, masum sivillerin hayatlarını tehdit etmektedir. Ateşe benzin dökmenin, hele hele sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef almanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Gazze Şeridi’ndeki ablukanın sonlandırılması ve Gazze halkının yaşam şartlarının iyileştirilmesi için uluslararası toplumun çabalarını artırması gerekmektedir” dedi.

    “Gazze halkı, barış ve adalet isteğiyle direnişini sürdürmektedir” diyen Güngör, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da girişimleriyle uluslararası toplum, Gazze’deki insanların temel haklarına saygı gösterilmesi ve onların daha iyi bir geleceğe sahip olmaları için gereken adımları atmaya davet edilmektedir. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu konuda geç kaldığımız her gün, maalesef bölgemiz çatışma, kan ve gözyaşı girdabından kurtulamayacaktır. Sivil yerleşimleri hedef almayı doğru bulmuyoruz. Savaşın da bir ahlakı vardır. Abluka uygulamaları savaş ahlakına uymamaktadır. Abluka savaş değil katliamdır. Sivilleri cezalandırmak kimseye kazandırmaz. Masumlar ölmesin, daha fazla kan akmasın. Bölgede etkili tüm aktörleri, barışın tesisi için sorumluluk almaya çağırıyoruz. Biz var olan gücümüz ve çıktığı kadar avazımızla daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna dair inancımızı tüm meydanlarda söylemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • “Başkenti Kudüs olan Bağımsız Filistin Devleti Kurulmalıdır”

    “Başkenti Kudüs olan Bağımsız Filistin Devleti Kurulmalıdır”

    İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılar sonucu, çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek şu ana kadar 1.200’ü aşkın kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığını söyleyen Başkan Davut Gürkan; “Dünya, İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden ablukanın altında yaşayan masum sivillerin acılarını görmektedir. İsrail’in Gazze’ye uyguladığı bu abluka, uzun yıllardır devam eden bir insan hakları ihlali ve insani krizin sonucu oluşmuştur. Gazze halkı, yıllardır temel haklarından mahrum bırakılmış ve yaşam koşulları her geçen gün daha da kötüleşmektedir” dedi.
    81 İl Başkanı ile birlikte gerçekleştirilen ortak basın açıklamasında, İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşayan insanların, temel ihtiyaçlara erişimlerinin sınırlanması, elektrik ve su kesintileri gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

    “Ateşe Benzin Dökmenin Kimseye Faydası Olmaz”

    “Gazze’de ibadethaneler, hastaneler, okullar, hepsi acımasızca vurulmaktadır. Bu durum, masum sivillerin hayatlarını tehdit etmektedir. Ateşe benzin dökmenin, hele hele sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef almanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Gazze Şeridi’ndeki ablukanın sonlandırılması ve Gazze halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi için uluslararası toplumun çabalarını artırması gerekmektedir.
    Gazze halkı, barış ve adalet isteğiyle direnişini sürdürmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da girişimleriyle uluslararası toplum, Gazze’deki insanların temel haklarına saygı gösterilmesi ve onların daha iyi bir geleceğe sahip olmaları için gereken adımları atmaya davet etmelidir.

    “Başkenti Kudüs olan Bağımsız Filistin Devleti Kurulmalıdır”

    1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu konuda geç kaldığımız her gün, maalesef bölgemiz çatışma, kan ve gözyaşı girdabından kurtulamayacaktır.
    Sivil yerleşimleri hedef almayı doğru bulmuyoruz. Savaşın da bir ahlakı vardır. Abluka uygulamaları savaş ahlakına uymamaktadır. Abluka savaş değil katliamdır Sivilleri cezalandırmak kimseye kazandırmaz. Masumlar ölmesin, daha fazla kan akmasın. Bölgede etkili tüm aktörleri, barışın tesisi için sorumluluk almaya çağırıyoruz.
    Biz, var olan gücümüz ve çıktığı kadar avazımızla Daha Adil Bir Dünyanın Mümkün olduğuna dair inancımızı tüm meydanlarda söylemeye devam edeceğiz.

  • İsrail’in kuzeyinde siren sesleri

    İsrail’in kuzeyinde siren sesleri

    İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar devam ederken, İsrail’in kuzeyindeki çok sayıda yerleşim yerinde sirenler devreye girdi. İsrail basınında yer alan haberlerde, Lübnan tarafından İsrail hava sahasının ihlal edildiği iddia edilerek, Lübnan’dan İsrail’e uçan 15-20 kadar İHA’nın tespit edildiği öne sürüldü.
    Sirenlerin ardından açıklama yapan İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), İsrail hava sahasına Lübnan topraklarından izinsiz giriş yapıldığına dair raporlar olduğu belirtilerek, halktan bir sonraki duyuruya kadar sığınaklarda kalmaları istendi. IDF, şu ana kadar İsrail topraklarında herhangi bir olay tespit edilmediği ve herhangi bir can kaybı bildirilmediğini açıkladı.

  • İsrail savaş kabinesi kurdu

    İsrail savaş kabinesi kurdu

    Cumartesi günü Hamas’ın İsrail’e saldırısıyla başlayan gerginlik topyekun savaşa doğru evriliyor. Aralıksız Gazze’yi bombalayan İsrail ordusu, kara harekatına geri sayıyor.

    Olası operasyon öncesi Başbakan Binyamin Netanyahu, muhalefet lideri Benny Gantz ile savaş kabinesi kurdu.

    Birlik hükümeti adı verilen yeni kabineye 5 isim daha katıldı. Ayrıca, eski savunma bakanı olan Gantz ile mevcut Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Başbakan Netanyahu’nun yer aldığı mini bir savaş kabinesi kuruldu.

    Hükümetin diğer üyeleri rutin işlerle ilgilenecekken, bu 3 isim Hamas’a karşı savaşı yönetecek. Anlaşma sonrası Netanyahu ve gantz kamaralar karşısına geçti.

    “Her Hamas üyesi kendini ölü bilsin” diyen netanyahu, Amerika’nın desteğinin kritik olduğunu söyledi.

    Hükümetin yeni ortağı Gantz ise, “savaş zamanı” olduğunu vurgulayarak, Hamas’ı Gazze’den silip atacaklarını ifade etti.

  • Erdoğan Hamas’ın elindeki rehineler için devreye girdi

    Erdoğan Hamas’ın elindeki rehineler için devreye girdi

    İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalarda beşinci gün geride kaldı. Bölgede gerilimin düşmesi ve sivil can kayıplarının engellenmesi için Türkiye girişimlerde bulunuyor.

    Edinilen bilgiye göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hamas’ın elindeki rehineler için devreye girdi.

    Erdoğan’ın Hamaslı yetkililer ile Ankara’da görüşmeler yaptığı öğrenildi. 

    Gerilime ilişkin telefon diplomasisi de yürüten Erdoğan, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile bir telefon görüşmesi yaptı.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, İsrail-Filistin çatışması ve bölgede ortaya çıkan insani sorunların çözümü için yapılabilecekler ile sükunetin sağlanması adına bölgesel ve küresel düzeyde atılması gereken adımlar ele alındı.

    Erdoğan görüşmede, çatışmaların bölge geneline yayılma ihtimaline karşı teyakkuzda olunması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin, gerilimin sonlandırılması için arabuluculuk dahil her türlü desteğe hazır olduğunu ifade etti.

    Uluslararası camianın desteğinin beklendiğini de belirtti

    Cumhurbaşkanı ardından Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tebbun ile görüştü.

    İletişim Başkanlığı tarafından görüşmeye ilişkin yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:

    “Görüşmede, İsrail- Filistin arasındaki kaygıları artıran çatışmalı süreç, ayrıntılı bir biçimde ele alındı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan görüşmede, gerginliğin bölgedeki başka ülkelere de sıçramadan sonlandırılması ve adil bir barışa müzakereler yoluyla ulaşılması için bir yol açılmasının hedeflendiğini söyledi. Bunun için Türkiye’nin samimi ve barışçıl çabalarına, başta bölge ülkeleri olmak üzere, uluslararası camianın desteğinin beklendiğini de belirtti.”

    Sivil yerleşim yerlerinin bombalanması kabul edilemez

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir görüşme de Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz El Suud ile yaptı.

    Görüşmede, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalar çerçevesinde son gelişmeler ele alındı.

    Cumhurbaşkanımız Erdoğan görüşmede, Türkiye’nin saldırılardan etkilenen masum sivillere yardım ulaştırılması için çalışma başlattığını, sivil yerleşim yerlerinin bombalanmasının kabul edilemeyeceğini ve bölge ülkelerinin çatışmaların sona ermesi için yapıcı mesajlar vermesinin önemli olduğunu söyledi.

  • Gazze’de hiçbir yer güvenli değil

    Gazze’de hiçbir yer güvenli değil

    İsrail savaş uçakları, Hamas’ın Cumartesi günü Gazze Şeridi’nden İsrail’in güneyine yönelik saldırısına misilleme olarak yeni bir hava saldırısı dalgası gerçekleştirirken, hayatımın en zor yedi saatini geçirdim.

    İsrail’in saldırıları düzinelerce konuta, telekomünikasyon şirketlerinin ofislerine ve Gazze İslam Üniversitesi’nin binalarına da ciddi hasar verdi.

    Patlamalar Pazartesi gecesi boyunca bölgeyi sarstı. Çocuklar çığlık atıyordu ve kimse bir dakika bile uyuyamadı.

    Gazze şehrinin en zengin ve genellikle en sessiz mahallesi olan Rimal sakinlerinin uzun süre unutamayacağı bir geceydi.

    Salı günü şafak sökerken saldırıların şiddeti azaldı ve insanlar yıkımın boyutlarını anlamaya başladı. Gazze’nin güneybatısındaki mahallenin altyapısı ciddi şekilde hasar görmüştü ve buraya çıkan yolların çoğu kapalıydı.

    Etrafta dolaşırken deprem olmuş gibi hissettim. Her yerde moloz, kırık cam ve kopmuş kablolar vardı. Öyle bir yıkım oldu ki, yanından geçtiğim bazı binaları tanıyamadım.

    Muhammed Abu el-Kass, kızı Shahd’ı sokakta taşırken bana “Her şeyimi kaybettim. Beş çocuğumun yaşadığı dairem bu binadaydı. Binanın altındaki bakkal dükkanım yıkıldı” dedi.

    “Nereye gidelim? Evsiz kaldık. Artık ne barınacak yerimiz var, ne de işimiz.”

    İsrail ordusunu sivilleri hedef almadığını söylerken yalan söylemekle suçladı, ”Evim ve bakkal dükkanım İsrail’in askeri hedefi mi?” dedi.

    Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Pazartesi günü Gazze’ye düzenlediği saldırılarda üçte ikisi sivil olmak üzere yaklaşık 300 kişinin öldüğünü söyledi. Yıllardır görülen en ölümcül gündü.

    Öğleden sonra Gazze şehrinin kuzeydoğusundaki yoğun nüfuslu Cebaliye mülteci kampındaki en az 15 kişi öldürüldü. İsrail ordusu, Hamas komutanının evini hedef aldığını açıkladı. Ancak yakındaki bir pazarda veya komşu evlerde çok sayıda insan öldürüldü.

    İnsani kriz derinleşiyor

    Sağlık Bakanlığı’na göre Cumartesi gününden bu yana Gazze’de toplam ölü sayısı 260’ı çocuk olmak üzere 900 oldu. 4.500 kişi de yaralandı.

    Bu küçük ve aşırı kalabalık bölgedeki zaten ciddi olan insani kriz de derinleşiyor.

    İsrail hükümetinin Hamas’ın saldırısına tepki olarak “tam kuşatma” emri vermesi ve Gazze’nin tüm arzı kesmesinin ardından 2,2 milyon sakinin yiyecek, yakıt, elektrik ve suyu tükeniyor.

    Cumartesi günkü beklenmedik saldırı İsrail tarafında 1.000 kişinin ölümüne yol açtı ve militanlar tarafından 100 ila 150 arasında rehine sınırdan Gazze’ye götürüldü.

    Waad al-Mughrabi Rimal’deki evinin yanındaki yıkılmış binaya bakarken, “21. yüzyılda elektrik ve su olmadan yaşadığımızı hayal edebiliyor musun? Bebeğimin bezleri bitti ve sadece yarım şişe süt kaldı” dedi.

    “İsrail’e saldıran benim çocuğum muydu?”

    Cumartesi gününden bu yana ilk kez açılan Gazze’nin en büyük süpermarketinin önünde onlarca insan küçük arka kapının önünde sıraya giriyordu.

    Çatışmanın uzun süreceği korkusuyla, alabilecekleri her türlü erzakı satın almayı umuyorlardı.

    Gazze’deki taze sebze ve meyvelerin çoğu bölgenin güneyinde yetişiyor ve şiddetli yakıt sıkıntısı, bunların kuzeye taşınmasının giderek zorlaşacağı anlamına geliyor.

    Hamas’ın 2007’de bölgeyi ele geçirmesinden bu yana İsrail’le birlikte Gazze’yi sıkı bir abluka altında tutan Mısır’dan şu ana kadar hatrı sayılır gıda veya başka temel malzeme gelmedi.

    İnsanlar ayrıca Refah sınır kapısını kullanarak Mısır yoluyla Gazze’den kaçamadılar. Gazze’deki İçişleri Bakanlığı, genellikle günde yalnızca 400 kişinin giriş ve çıkışına izin verildiğini, ancak Pazartesi ve Salı günü İsrail’in hava saldırılarının Filistin tarafındaki giriş kapısını vurarak tüm geçişleri durdurduğunu söyledi.

    Bu durum, evlerinden kaçan 200.000’den fazla kişinin çoğunu BM yönetimindeki okullara sığınmak zorunda bıraktı. Bazıları korkudan kaçtı, bazılarınınsa hava saldırılarında evleri yıkıldı.

    Bazı Gazzeliler bodrumlara sığınmayı tercih ediyor, ancak yukarıdaki binanın çökmesi durumunda içeride mahsur kalma riskiyle karşı karşıyalar. Pazartesi gecesi yaklaşık 30 aile tek bir bodrum katında mahsur kaldı.

    Rimal sakini Muhammed el-Mughrabi, “Daha önceki savaşlarda şehrin bu kısmı İsrail sınırındaki bölgelerde yaşayanlar için güvenli bir sığınaktı” dedi.

    Pazartesi gecesi İsrail saldırıları artık hiçbir yerin güvenli olmadığını gösterdi.

  • İsrail sazanları karaya vurdu

    İsrail sazanları karaya vurdu

    Elazığ’da son dönemlerde Keban Baraj Gölü’nde artan balık ölümleri devam ediyor. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, artan balık ölümleriyle ilgili Keban Baraj Gölü sahasında inceleme başlattı. Su ve balık analizlerini alarak laboratuvara gönderen ekipler, ilk belirlemelere göre kıyıya vuran balıkların diğer balık türlerinin yumurtalarını yiyerek çoğalan İsrail sazanı olduğunu tespit etti. Baraj sahasında çalışmaların devam ettiğini belirten Elazığ Tarım ve Orman Müdürü Ali Kılıç, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Ölen yavru balıkların çoğunluğunun İsrail sazanı olan karnivool dediğimiz diğer balıkların yumurtalarını yiyerek çoğalan ve ortamda baskın tür haline gelen ve bizim için de ortamda olmaması gereken balık türü olduğunu müşahede ettik. Bu açıdan bir ekonomik kaybımız söz konusu değil. Aynı zamanda bunu diğer balıklara vermiş olduğu zarar açısından değerlendirdiğimizde aslında istenilen bir durum olarak da değerlendirilebilir” dedi.

    “Kıyıya vuran balıklar istenmeyen balık türü İsrail sazanı”

    Keban Baraj Gölü’nün su ürünlerinde önemli bir potansiyel olduğunu belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Ali Kılıç, “Keban Baraj Gölü’nde hem su ürünleri yetiştiriciliği hem de avcılık beraber yürütülüyor. Aynı zamanda Keban Barajı üretim tesisimizde üretmiş olduğumuz balıkların doğal ortama bırakma suretiyle de doğal ortamdaki doğal üreme de artan miktara ilave katkı sağlayarak balık üretimini arttırmaya çalışıyoruz. İlimizde bulunan 145 tane balıkçının balıkçılık faaliyetlerine çok ciddi bir şekilde kazanç elde ederek iyi bir sezon geçirmelerini tedarik etmeye çalışıyoruz. Bugünlerde ilimiz Keban Baraj Gölü’nde balık ölümlerine rastlandığıyla ilgili bazı bilgiler bize de geldi. Arkadaşlarımızın yerinde yapmış oldukları incelemelerde hem su numunesi hem de balık numunesi alınarak ilgili laboratuvarlarımıza gönderildi. İnşallah laboratuvar analizleri sonucunda bunun nedeniyle ilgili bir fikir elde etmiş olacağız.

    Ancak ilk belirlemelerimiz şunu gösteriyor, ölen yavru balıkların çoğunluğunun İsrail sazanı olan karnivool dediğimiz diğer balıkların yumurtalarını yiyerek çoğalan ve ortamda baskın tür haline gelen ve bizim için de ortamda olmaması gereken balık türü olduğunu müşahede ettik. Bu açıdan bir ekonomik kaybımız söz konusu değil. Aynı zamanda bunu diğer balıklara vermiş olduğu zarar açısından değerlendirdiğimizde aslında istenilen bir durum olarak da değerlendirilebilir. Keban Baraj Gölü’ndeki potansiyeli korumak adına, bölgede meydana gelen iklim değişiklikleri, su sıcaklık değişiklikleri ve ortamdaki alg patlamalarının neden kaynaklandığını konusunda ilimizde bulunan bakanlığımıza bağlı Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü ve Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsü gibi ana hizmet birimlerimizin buradaki olayları bilmemiz açısından kayıtlara almamız bizim için önemli. Kayıplarımızın ekonomik açıdan bizi zora sokacak bir kayıp olmadığını gördüğümüz için de sevinçliyiz” diye konuştu.

    “İlimizde balıkçılık faaliyetlerini desteklemeye devam edeceğiz”

    Keban Üretim Tesisi’nin 2021 yılında İl Müdürlüğüne dahil olduğunu vurgulayan Kılıç, “2021 yılında 15 milyon, 2022 yılında 19 milyon ve bu yıl da 25 milyon sazan üretimi gerçekleşti. İlimiz ve çevresinde bulunan doğal kaynaklarımıza balıkçılığı desteklemek için balık bırakma faaliyetlerini gerçekleştirerek balıkçılığı destekliyoruz. Bu anlamda Bakanlığımızın çalışmaları devam edecek. Biz de İl Müdürlüğü olarak bölgemizdeki su kaynaklarını çok ciddi bir şekilde takip ediyoruz. Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğümüz aylık ve mevsimsel olarak su kaynaklarımızdaki periyodik incelemelerini su sıcaklık değerlerini ve elektrik iletkenlik değerlerini kontrol ediyorlar. Bakanlığımızın bölgede varlığı buradaki balıkçılığın gelişmesi açısından çok önemlidir” şeklinde konuştu.

  • Gigi Hadid sessizliğini bozdu

    Gigi Hadid sessizliğini bozdu

  • İsrail Bakanı: “Tam taarruza geçiyoruz”

    İsrail Bakanı: “Tam taarruza geçiyoruz”

    İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar sürerken, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze sınırındaki birliklere, taarruz emri verdi. Gallant, “Tüm kısıtlamaları kaldırdım, bölgenin kontrolünü yeniden ele geçirdik ve tam taarruza geçiyoruz” ifadelerini kullanarak, “Burada gerçeği değiştirme yeteneğine sahip olacaksın. Hamas, Gazze’de bir değişiklik istedi, düşündüğünden 180 derece değişecek” dedi.
    Hamas’ın pişman olacağını aktaran Gallant, Gazze’nin asla eski haline dönmeyeceğini öne sürdü.

  • “Biz İsrail’in yanında duruyoruz”

    “Biz İsrail’in yanında duruyoruz”

    ABD Başkanı Joe Biden, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların patlak vermesinden bu yana İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı üçüncü telefon görüşmesi sonrası açıklamalarda bulundu. Biden, Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarını “saf kötülük” olarak nitelendirerek, “Bu hayatta, kelimenin tam anlamıyla, saf, katıksız bir kötülüğün dünyada ortaya çıktığı anlar vardır. İsrail halkı bu hafta sonu böyle bir anı yaşadı” dedi.
    İsrail’de binden fazla sivil katledildiğini ifade eden Biden, “Hamas’ın vahşeti ve bu kana susamışlığı DEAŞ’ın saldırılarını akla getiriyor. Ne yazık ki Yahudi halkı için bu yeni değil. Bu saldırı, acı dolu anıları ve binlerce yıldır Yahudi halkına yönelik antisemitizmin ve soykırımın bıraktığı acıları gün yüzüne çıkardı” dedi.

    Saldırılarda 14 ABD’li öldü

    Hamas’ın düzenlediği saldırılarda en az 14 ABD vatandaşının hayatını kaybettiğini aktaran Biden, Hamas’ın elinde rehin tutulan ABD vatandaşları olduğunu da belirtti. Biden, “Barışı kutlamak için düzenlenen müzik festivaline katılan gençler katledildi” dedi.

    Rehin tutulan ABD’liler Biden yönetiminin önceliği

    ABD’nin İsrail’in yanında olduğunu vurgulayan Biden, İsrail ile istihbarat paylaşımı yapılması ve rehinelerin kurtarılmasına yönelik çabalarda destek için uzmanların görevlendirilmesi talimatını verdiğini açıkladı. Biden, yönetiminin dünya çapında rehin tutulan ABD’lilerin güvenliğinden daha yüksek bir önceliği olmadığını vurguladı.

    Biden’dan üçüncü taraflara uyarı

    İsrail ve Filistin arasındaki çatışmada çıkar sağlamayı düşünenleri uyaran Biden, “Bir kez daha söyleyeyim, hangi ülke olursa olsun, hangi kuruluş olursa olsun, bu durumdan yararlanmayı düşünen herkese tek bir sözüm var: Yapmayın. Kalbimiz kırık olabilir ama kararlılığımız belli” dedi.

    ABD’den İsrail’e ek askeri yardım

    Demir Kubbe hava savunma sistemi mühimmatları da dahil olmak üzere İsrail’e yönelik ek askeri yardım yapılacağını açıklayan Biden, “İsrail’in şehirlerini ve vatandaşlarını savunmak için bu kritik varlıklardan mahrum kalmamasını sağlayacağız” dedi.

    Biden, İsrail meselesini siyaset üstü bir durum olarak görüyor
    İsrail’deki durumun siyaset üstü olduğunu ifade eden Biden, “Bu, dünyamızın güvenliğiyle, ABD’nin güvenliğiyle ilgili” dedi.