Etiket: israil

  • UEFA’dan İsrail kararı: Maçlar ertelendi

    UEFA’dan İsrail kararı: Maçlar ertelendi

    UEFA’dan yapılan açıklamada, “İsrail’deki mevcut güvenlik durumu ışığında UEFA, önümüzdeki birkaç hafta içinde İsrail’de yapılması planlanan tüm maçları, zamanı gelince onaylanacak yeni tarihlerle erteleme kararı aldı.” ifadeleri kullanıldı.

    Buna göre İsrail’de 17 Ekim’e kadar oynanması gereken karşılaşmaların ileri bir tarihe ertelenmesi kararı alındı.

    İsrail’de oynanması planlanan ama ertelenen maçlar şöyle:

    2024 Avrupa Şampiyonası Elemeleri:

    12 Ekim: İsrail-İsviçre

    2025 UEFA 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası:

    12 Ekim: İsrail-Estonya

    17 Ekim: İsrail-Almanya

    2024 UEFA 17 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası:

    11 Ekim-17 Ekim: İsrail, Belçika, Cebelitarık ve Galler’in katıldığı mini turnuva

    Bu arada açıklamada, “UEFA, 2024 Avrupa Elemeleri Kosova-İsrail maçının başlangıçta planlanan 15 Ekim tarihinde oynanıp oynanamayacağını veya ertelenmesi gerekip gerekmediğini değerlendirmek için birkaç gün daha ayırdı.” bilgisi verildi.

    UEFA’nın, durumu yakından izlemeye devam edeceği ve yeni tarihler ve gelecek diğer fikstürlerde olası değişiklikler hakkında karar vermeden önce ilgili tüm takımlarla iletişim halinde kalacağı belirtildi.

  • ABD, İsrail’e uçak gemisi gönderiyor

    ABD, İsrail’e uçak gemisi gönderiyor

    İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar devam ederken, ABD İsrail’e destek amacıyla bölgeye uçak gemisi görev grubunu gönderiyor. ABD Savunma Bakanı Lloyd J. Austin yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden ile yapılan görüşmelerin ardından Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarına yanıt olarak Savunma Bakanlığının bölgedeki duruşunu güçlendirmek için birkaç adım attığını duyurdu.

    Austin, USS Gerald R. Ford uçak gemisi ile beraberindeki görev grubunun destek amacıyla İsrail’e gönderildiğini duyurarak, ABD Hava Kuvvetleri’ne ait F-35, F-15, F-16 ve A-10 savaş uçağı filolarının bölgede güçlendirilmesi yönünde de adımlar atıldığını aktardı.

    ABD hükümetinin İsrail Savunma Kuvvetleri’ne (IDF) mühimmat da dahil olmak üzere ek ekipman ve kaynakları hızla sağlayacağını ifade eden Austin, “İlk güvenlik yardımı bugün hareket etmeye başlayacak ve önümüzdeki günlerde ulaşacak” dedi.

    İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar

    Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, dün sabah saatlerinde İsrail’e yönelik ‘Aksa Tufanı Operasyonu’ başlatmış, İsrail ise ‘Demir Kılıçlar Operasyonu’yla karşılık vermişti. Çatışmalarda şu ana kadar Filistin tarafında 78’i çocuk ve 41’i kadın olmak üzere 413 kişi hayatını kaybetti, 213’ü çocuk ve 140’ı kadın olmak üzere 2 bin 243 kişi de yaralandı.
    İsrail tarafında ise 700 kişi hayatını kaybetti, 20’si ağır toplam 2 bin 156 kişi yaralandı. İsrailli yetkililer, en az 100 İsrail vatandaşının ise Gazze’de esir tutulduğunu açıkladı.

  • İsrail, Gazze Şeridi’nde 800 noktayı vurdu

    İsrail, Gazze Şeridi’nde 800 noktayı vurdu

    İsrail, Gazze Şeridi vurmaya devam ediyor. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari yaptığı açıklamada, İsrail Hava Kuvvetleri’nin dünden bu yana Gazze Şeridi’nde 800 noktayı vurduğunu aktararak, operasyonlara 50’den fazla savaş uçağının katıldığını ifade etti. Hagari, Beyt Hanun’un Hamas tarafından İsrail’e saldırı düzenlemek için kullanıldığını belirterek, “Bölgeyi temizleyeceğiz ve teröristlere nerede olurlarsa olsunlar saldıracağız. Hamas, Gazze Şeridi halkına büyük bir felaket yaşattı. Yüzlerce ölü, binlerce yaralı. Son birkaç saat içinde de dahil olmak üzere onlarca teröristi esir aldık. Zor soruların ve zorlu soruşturmaların zamanı gelecek, ancak şimdi savaştayız ve düşmana saldırıp kazanmakla meşgulüz” dedi.

    İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar

    Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, dün sabah saatlerinde İsrail’e yönelik ‘Aksa Tufanı Operasyonu’ başlatmış, İsrail ise ‘Demir Kılıçlar Operasyonu’yla karşılık vermişti. Çatışmalarda şu ana kadar Filistin tarafında 20’si çocuk 370 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 200 kişi de yaralandı.
    İsrail tarafında ise 600 kişi hayatını kaybetti, 20’si ağır toplam 2 bin 156 kişi yaralandı. İsrailli yetkililer, en az 100 İsrail vatandaşının ise Gazze’de esir tutulduğunu açıkladı.

  • “Dünya İsrail vahşetine suskun kaldı”

    “Dünya İsrail vahşetine suskun kaldı”

    Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalara ilişkin yaptığı açıklamada, eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın Filistin konusundaki duruşunu hatırlatarak, “İslam ülkelerinin yöneticilerini, başbakanlığı esnasında El-Halil kentini korumak ve barışı muhafaza etmek üzere Mehmetçiği Filistin’e gönderen merhum Erbakan hocamız gibi kararlı ve cesur olmaya davet ediyoruz” dedi.

    ‘Aksa Tufanı’ İsrail’in vahşet politikalarının sonucu”

    Erbakan, İsrail’in Gazze’ye orantısız bir güç kullandığını belirterek, “İşgalci siyonist İsrail rejiminin son dönemlerde işgal altındaki Kudüs, Batı Şeria, Cenin ve Mescid-i Aksa’ya yönelik gayri insani orantısız güç kullanımı, şiddet uygulamaları, sivil, savunmasız ve masum Filistinlilere karşı vahşet politikaları karşısında Filistin’de tabandan yükselen ve dalga dalga yayılan büyük tepki ‘Aksa Tufanı’ operasyonu ile meşru müdafaa olarak ortaya çıktı” dedi.

    “Dünya İsrail vahşetine suskun kaldı”

    Erbakan, İslam dünyasına çağrıda bulunduğu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
    “Özellikle son yıllarda işgalci güçlerin kanlı eylemlerine sahne olan Gazze’deki vahim gidişat karşısında hiçbir önlemin alınmaması, dünyanın suskunluğu ve hatta İsrail’e arka çıkılması Filistin halkını yalnızlığa itmiştir. İşgalci İsrail, uluslararası kamuoyunun da sessizlik politikalarından büyük cesaret alarak Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’ye yönelik şiddet eylemlerini çoğaltarak ve işgal toprakları üzerinde yeni yerleşim alanları oluşturarak Filistinlilerin hareket alanlarını daraltmaktadır. Bu tutum, Filistin halkının meşru haklarının gasp edilmesine neden olmaktadır.”

    “Yeniden Refah Partisi olarak her zaman Filistinli kardeşlerimizin yanındayız”

    Yeniden Refah Partisi olarak her zaman olduğu gibi bugün de Filistinlilerin yanında olduklarını ve her zaman savunucusu olacaklarını belirten Erbakan, “İşgalci İsrail güçlerinin Gazze’ye yönelik orantısız güç kullanımını şiddetle telin ettiğimizi, şimdiye kadar İsrail’e karşı sessizliği yeğleyen uluslararası toplumu İsrail zulmüne karşı duyarlı olmaya davet ettiğimizi, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın acilen toplanması ve gerekli somut ve caydırıcı önlemleri almasının artık kaçınılmaz olduğunu ifade ediyoruz” dedi.

    İslam dünyasına İsrail çağrısı

    İslam dünyasını İsrail ile Gazze konusunda cesur ve kararlı olmaya davet eden Erbakan, “Bu noktada İslam ülkelerinin yöneticilerini, başbakanlığı esnasında El-Halil kentini korumak ve barışı muhafaza etmek üzere Mehmetçiği Filistin’e gönderen merhum Erbakan hocamız gibi kararlı ve cesur olmaya davet ediyoruz” açıklamasında bulundu.

  • İsrail resmi olarak ‘savaş’ durumu ilan etti

    İsrail resmi olarak ‘savaş’ durumu ilan etti

    Kuşatma altındaki Gazze’yi kontrol eden Hamas’ın İsrail kentlerine yönelik daha önce eşi benzeri görülmemiş büyüklükteki saldırısı Ortadoğu’da şok etkisi yarattı. “Aksa Tufanı” isimli operasyon kapsamında direnişçiler yirmi dakika içinde İsrail topraklarına 5 bin roket fırlatırken, Demir Kubbe’yi aşmayı başaran roketlerden bazıları Aşdod ve Aşkelon başta olmak üzere birçok kentte patlamalara yol açtı. Çatışmalar gün boyu ve gece devam etti.

    Dün saldırı sonrası ‘savaştayız’ açıklaması yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu akşam geç saatlerde İsrail televizyonuna çıkarak intikam yemini etti. İsrail’in tüm askeri gücünü kullanacağını belirten Netanyahu “Bu savaş uzun ve zor olacak” dedi, Gazze’de bulunanların bölgeyi terk etmesini istedi.

     

  • “Sürpriz bir saldırıydı”

    “Sürpriz bir saldırıydı”

    Videokonferans yoluyla basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İsrail’in Ankara Büyükelçisi İrit Lillian, Filistin ile İsrail arasında yaşanan çatışmaları değerlendirdi. Hamas’ın saldırısında ölenler arasında çok sayıda genç olduğunu, bin 800’den fazla yaralı bulunduğunu, yaralılardan birçoğunun durumunun kritik olduğunu, binlerce İsrail vatandaşının kaçırıldığını söyleyen Lillian, “Uluslararası toplumun ya da ahlaki değerlere sahip hiç kimsenin bu olaylara kayıtsız kalamayacağını düşünüyorum. Daha önce hiç görmediğimiz bir şeydi, sürpriz bir saldırıydı. Zulüm düzeyi olağanüstüydü. Detaylara girmek istemiyorum, çünkü gerçekten tüyler ürpertici detaylardan bahsediyorum” diye konuştu.

    “Şu anda bir istihbarat başarısızlığından söz etmek için erken”

    Büyükelçi Lillian, İsrail istihbaratıyla ilgili soru üzerine, “İstihbarat başarısızlığından söz ediliyor. İstihbarat konusu farklı bir konu. Şu anda sahadaki durum çok hassas ve biz savaştayken sorumlu aramanın zamanı değil. Ne yapacağız, bizim karşılığımız ne? Cevabı aranması gereken sorular bunlar. Şu anda bir istihbarat başarısızlığından söz etmek için erken. Durum tabii her yönüyle soruşturulacak” ifadelerini kullandı.

    “Hayal edemeyeceğiniz kadar zalimce, insanlık dışı bir şekilde kaçırıldılar”

    Arabuluculuktan söz etmek için henüz erken olduğunu altını çizen Lillian, “Arabuluculuk konusu başka zaman konuşulacak. Şu an ölülerimizi saymaya çalışıyoruz. Kaç vatandaşımızın kaçırıldığını bile bilmiyoruz. Yaralıları iyileştirmeye çalışmanın muhasebesini yapıyoruz. Kaçırılan çocuklar var ve ebeveynleri canlı mı bilmiyoruz. Bir partide kutlama yapılırken kaçırılanlar var. Hayal edemeyeceğiniz kadar zalimce, insanlık dışı bir şekilde kaçırıldılar ve Gazze’ye götürüldüler. Şu anda arabuluculuk konusunu konuşma değil, karşılık zamanı. Kaçırılanların evlerine dönmesini ve bölgeye sükunet gelmesini istiyoruz. Sonra arabuluculuk durumunu ve bunda rol oynayacakları konuşabiliriz” şeklinde konuştu.

    İsrail-Türkiye ilişkileri

    İsrail ile Türkiye’nin normalleşme sürecinde olduğunu hatırlatan Lillian, “İsrail-Türkiye ilişkilerinin ısınma sürecine girdiğini, dünkü saldırıdan ve devam eden savaştan etkilenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Teröre karışı bence güzel bir diyalog, kendimizi nerede göreceğimizi ve iki ülke arasındaki ilişkileri ertesi gün ne olarak adlandıracağımız sorusuna iyi bir cevap olabilir” açıklamasında bulundu.
    Lillian, dünkü saldırılardan sonra İsrail’in verdiği karşılığın bir operasyon değil, savaş olduğunu dile getirerek, “Bu saldırı için birçok gerekçe sunuluyor, ama hiçbiri bu kadar canice bir saldırıyı meşru kılmıyor. Bu saldırının amacı bölgesel istikrarı sarsmaktır. Bence siyasi gündemi radikaller belirlememeli. İsrail bu durumu engellemek için tüm gerekli adımları atacak” dedi.

  • Başkentte İsrail protesto edildi

    Başkentte İsrail protesto edildi

    Ankara’da Hacı Bayram Camii’nde öğle namazı sonrası toplanan bir grup vatandaş, İsrail’i Gazze’ye yönelik yaşanan son gelişmelerden dolayı protesto etti. Hacı Bayram Camii’nin avlusunda toplanan yüzlerce kişi ellerinde, “İşgal bitsin, huzur gelsin” pankartları ile tekbir getirdi.

  • “Tüm dünyada barış”

    “Tüm dünyada barış”

    İstanbul, dünyadaki mega şehirlerin belediye başkanları ve temsilcilerinin bir araya geldiği, ilk kez düzenlenen “Megaşehirler Zirvesi”ne ev sahipliği yaptı. Dünyanın megaşehirlerinin belediye başkanları, başkan yardımcılarını ve üst düzey yetkililerini, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Metropolis Başkanı ve Kolombiya’nın Başkenti Bogota Belediye Başkanı Claudia Lopez’in ev sahipliğinde İstanbul’da bir araya geldi. “Uygun Fiyatlı Megaşehir Hizmetleri için Sürdürülebilir Finans” ana temasıyla düzenlenen zirveye; İstanbul ve Bogota’nın yanı sıra Buenos Aires, Lahore, Sao Paulo, Guangzhou, Ho Chi Min City, Dhaka, Bağdat gibi mega şehirlerin belediye başkanları ve temsilcileri katıldı. Floransa, Ramallah ve Barcelona ise konuk katılımcı olarak zirvede yer aldı. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG) Genel Sekreteri Emilia Saiz, Metropolis Genel Sekreteri Jordi Vaque ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) temsilcisi Marieme Travaly de zirveye katılarak, kendi uzmanlık alanlarında düzenlenen panellere moderatörlük yaptı.

    Artİstanbul Feshane’de düzenlenen zirve, “aile fotoğrafı” çekimi ile başladı. Zirvenin açılış konuşmalarını, İmamoğlu ve Lopez, ana konuşmasını ise Floransa Belediye Başkanı Dario Nardella gerçekleştirdi. Sabah saatlerinde başlayıp akşam 18.30’a kadar sürecek olan zirvede; “Megaşehirlerin Alternatif Gelecekleri”, “Temel Megaşehir Hizmetlerine Hakkaniyetle Ulaşılmasının Sağlaması”, “Megaşehirler İçin Yenilikçi Finansman Modelleri” ve “Megaşehirler Arası İş Birliği” konulu panelleri gerçekleştirilecek.

    “Dünyada ilk kez gerçekleştirilmekte olan Megaşehirler Zirvesi’ne İstanbul’da ev sahipliği yapmak bizim için oldukça heyecan verici” diyen İmamoğlu şunları söyledi:

    “SORUNLARIMIZ ORTAK: Hem ölçek olarak büyük hem de nüfus olarak yoğun olan megaşehirler, aynı ülke içinde bulundukları diğer şehirlerden çok farklı yapılara ve dinamiklere sahip. 16 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’de hiçbir şehre benzemeyen İstanbul, riskleri ve fırsatlarıyla, sorunları ve çözümleriyle daha çok Bogota’ya, Guangzhou’ya, Lahore’a benziyor. Bu yüzden ortak sorunlarımızı konuşmalı ve çözümleri için işbirliği ve dayanışma içinde olmalıyız. Birbirimizden öğrenmeliyiz.

    50’LERİN BAŞINDA DÜNYADA SADECE NEWYORK VE TOKYO GİBİ İKİ MEGAŞEHİR VARDI: 1950’lerin başlarında dünyada sadece New York ve Tokyo gibi iki megaşehir bulunurken, günümüzde sayıları 40’ı aştı. 50 yıl önce İstanbul sadece 1,5 milyonluk bir şehirdi. Bugün ise 16 milyonu aştı. Bu sayıya, geçici koruma altındaki Suriyeliler dahil değil. 2022 verilerine göre, İstanbul’un Türkiye işgücündeki payı yüzde 20, ihracattaki payı yüzde 50, ithalattaki payı ise yüzde 54,6’dır. Mega şehirlerin sayıca çoğalması, kapladıkları kentsel alanın genişlemesi ve insan sayısı olarak artması bütün dünyanın dengelerini değiştiriyor. Küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine dair somut adımlar atmaya çalışırken, mega şehirlerin ölçeği bu çözüm önerilerinde mutlaka dikkate alınmak zorunda. Nüfusu birkaç yüz bin olan kentlerin karbon emisyonunu 2030 yılına kadar azaltmaları, İstanbul gibi bir megaşehirden daha kolaydır. Maalesef tüm şehirleri kapsayan toplantılarda, mega şehirlerin ölçeği göz önünde bulundurulmadan kararlar alınıyor ve bunları uygulamaları bekleniyor. Bu nedenle, mega şehirler olarak bir araya gelmek artık bir gereklilik. Bu konu ile ilgili danıştığımız tüm mega şehirler bunun bir ihtiyaç olduğunun farkında. Bu zirveyi planlarken de birlikte hareket ettik ve pek çok megaşehrin görüşlerini aldık. Bundan sonra da aramızda oluşan kapsayıcı ve yapıcı bir diyalog ve iş birliğinin devamı çok önemli.

    ŞEHİRLERİMİZ NEFRET TOHUMLARININ EKİLEBİLDİĞİ YERLER OLMAKTAN ÇIKMALI: Şehirlerimiz, insanların birbirlerine şüphe ile baktıkları, nefret tohumlarının ekilebildiği yerler olmaktan çıkmalı. Bunun için hepimize görev düşüyor. Şehirlerimizi barış ve hoşgörünün yeşerdiği yaşam alanlarına dönüştürmek hepimizin elinde. Bu vesileyle, dün Filistinliler ve İsrailliler arasındaki şiddetin tırmanmasından duyduğum büyük üzüntü ve endişeyi ifade etmek istiyorum. Bugün misafirimiz olarak aramızda Ramallah Belediye Başkanı da bulunuyor. Kendisiyle dün akşam uzun uzun konuştuk. Filistin sorununun ne kadar derin ve karmaşık olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu çatışmada sivillerin hedef alınması bizi çok derinden üzdü. Hangi taraftan gelirse gelsin sivillere karşı saldırılar kabul edilemez. En yakın zamanda diyalog yoluyla kalıcı ve adil bir çözümün bulunması için hep birlikte çalışalım. İnsanlığın en eski yerleşim alanlarından birisi olan bu coğrafyadaki bu çatışmanın son bulması, bütün dünyanın sorumluluğudur. Bu konuda bizler de bu sorumlulukta en üst seviyede görev almaya hazır bir milletiz.

    DAYANIŞMA BELEDİYECİLİĞİ BİZİM İÇİN NE DEMEK: Göreve geldigimiz günden bu yana yaptığımız çalışmalarla İstanbul’da “dayanışma belediyeciliği” kavramını geliştirdik. Dayanışma belediyeciliği bizim için ne demek? İçerisinde bulunduğumuz bina, aslında bunun güzel bir örneği. Osmanlı döneminde bir fes fabrikası olan bu kamusal mekan, geçmişte sadece bayramlarda halka açılan, kullanımı kısıtlı ve kötü durumda bir alandı. Şimdiyse, burayı, tıpkı Yerebatan Sarnıcı, Müze Gazhane, Casa Botter gibi restore ederek şehrin kalbinin attığı çok amaçlı bir kültürel merkezi haline getirdik. İçeride bir çalışma alanımız ve sanat kütüphanemiz var. Dışarıdaki açık alanda her hafta bedava konserler yapılıyor. Ayrıca, hemşehrilerimize danstan resme kadar bir sürü kurs imkanı sunuyoruz. Bu hizmetlerimize ulaşamayan, çevrede yaşamayan, engelli vatandaşlarımızın buraya gelebilmeleri, gezmeleri ve kullanabilmeleri için bedava ulaşım sağlıyoruz. Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nı da burada eşim Dilek, çocuklarım ve mahalleli pek çok vatandaşla, dışarıda kurduğumuz dev ekrandan izledik. Filenin Sultanlarının bize yaşattığı heyecanı beraber paylaştık. Bize inanılmaz bir gece yaşattılar, gurur kaynağı oldular ve o dayanışma duygusunu bize tekrar aşıladılar.

    HER ŞEY PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIYOR: Bu birlik, beraberlik ve dayanışma duygusu, belediye başkanı ile hemşehrilerinin arasındaki ilişkinin temelidir. Şehirlerinin ölçeklerinin büyümesi, hemşehriler ile belediye başkanı arasındaki mesafeyi artırmamalıdır, aksine yakınlaştırmalıdır. İşte bu sebeple, bizim ölçeğimizdeki şehirlerin belediye başkanları, ulaşılabilir olmalı. İstanbullularla olan ilişkimi böyle yürütmeye gayret ediyorum. Beni, her zaman şehrimin sokaklarında yürürken, pazarlarında gezerken, spor müsabakalarını izlerken görebilirsiniz. Ve en çok da gençlerle selfie çektirirken görebilirisiniz. çünkü her şey paylaştıkça güzel. Her şey paylaştıkça çoğalıyor. Dayanışma belediyeciliğinin özünde de bu var. Beraber sevinmek, beraber üzülmek, beraber derdimize derman aramak. Saraçhane’deki ofis masamın arkasında Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün bir resmi var. Orada Atatürk, bir vatandaşı dinliyor. Atatürk, onun gözlerinin içine bakıyor. Bu resim benim için çok kıymetli. Çünkü bana bu işi neden yaptığımı ve kimin için yaptığımı hatırlatıyor. Saraçhane’ye her girdiğimde beni oraya kim seçti ve neden buradayım; bunu kendime hatırlatıyorum. Dayanışma belediyeciliğinin yolu, vatandaşı dinlemekten geçer. Benim ilk görevim, vatandaşın eleştirilerine kulak vermektir.

    EMANETE İYİ BAKMAK ZORUNDAYIZ: Yarının yerleşim alanlarının yaşanılır olabilmesi için birlikte çalışmamız şart. Bunu yaparken kendimize şunu hatırlatmalıyız: Bu şehirler, bizim mirasımızdır, gelecek nesillere teslim edene kadar bize verilen bu muhteşem emanete iyi bakmak zorundayız. Birbirimize ilham kaynağı olabileceğimize candan inanıyorum. Bu toplantının farklı bölümlerinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri sizlerle paylaşacağız. Eminim, bugünkü zirve neticesinde birbirimizden pek çok şey öğreneceğiz. Küresel sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmanın en etkili yönteminin yereli önceliklendirmek olduğuna inanıyorum. Daha iyi bir gelecek için değişim yerelden başlamalı. Önce ulusal, sonra da küresel politikaları etkileyebilecek güce ulaşmalıdır. Sözlerime son verirken; Megaşehirler Zirvesi’nin gerçekleşmesine katkıda bulunan tüm çalışma arkadaşlarıma, dünyanın uzak ve yakın farklı coğrafyalarından gelerek bu çalışmaya katkıda bulunma iradesi gösteren tüm şehir temsilcilerine, özellikle belediye başkanlarına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. İyi bir işe imzaatmakta olduğumuza ve bugün başlattığımız bu sürecin ne anlama geldiğinin bundan yıllar sonra çok daha iyi anlaşılacağına olan inancım sonsuz.”

    LOPEZ: BM, DÜNYADAKİ BARIŞ VE HUZURU KORUMADA BAŞARISIZ

    Metropolis Başkanı ve Bogota Belediye Başkanı Lopez de açılış konuşmasında, mega şehirlerin yerel ve uluslararası ölçekteki önemine dikkat çekti. Megaşehirlerin ortak sorunları ve çözüm yollarıyla ilgili görüşlerini aktaran Lopez de İsrail ve Filistin arasında yaşanan şiddet olaylarına yönelik fikirlerini dile getirdi. “Birlikte çalışarak kentlerimizin refahını arttırmak değil, aynı zamanda sürdürülebilir hale gelmesini sağlamalıyız” diyen Lopez, şunları dile getirdi:

    “Megaşehirler olarak güçlerimizi birleştirmeliyiz. Böylelikle daha merkeziyetsiz yapılar sunmalıyız ve daha kapsayıcı yapılar sunmalıyız. Daha yeşil yapılar, daha sosyal ve çevreye faydalı yapıları hangi ülkede, hangi şehirde bulunursak bulunalım, sunmak için çok çalışmalıyız. Metropolis ve UCLG kapsamında Birleşmiş Milletler (BM) toplantılarında bulunduk geçen hafta. Ve BM’ye, aslında kurulma amacı dünyadaki barış ve huzuru korumak olan BM’ye bu görevi yapmalarını ilettik. Bu alanda şu ana kadar çok fazla da başarılı olamadılar. Ve o yüzden buradan da sadece İsrail’de ve Filistin’de değil, tüm dünyada barış sağlanması önemli. Yoksa, refahı hiçbir yerde oluşturamayız. Kutuplaşma, ayrım ve çatışmalar, bu refah ortamını engellemekte. O yüzden hangi büyüklükte olursa olsun, şehirlerib barışı ve huzur desteklemesi çok önemli. Bunu yapmak için de adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir toplumlar oluşturmalıyız.”

    NARDELLA: TÜRK MİLLİ TAKIMININ BAŞARISINDA İTALYAN KATKISI DA VAR

    Floransa Belediye Başkanı Dario Nardella ise konuşmasına, Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nı kazanan Türk Milli Takımı’nı tebrik ederek başladı. Nardella, şunları söyledi:

    “Bu zaferde İtalyan katkısı da var. Çünkü takımın koçu İtalyan; Santerelli. Dolayısıyla spor, burada birlikte yürüyebileceğimiz muhteşem bir alan açıyor bize, değil mi? Ortak değerlerimiz spor üzerinden ortaya çıkıyor” dedi. İmamoğlu’nun göreve geldiğinden bu yana belediye başkanlarının her gün karşılaştığı sorunlar karşısında önemli işler yaptığını vurgulayan Nardella, “Bundan dolayı gurur duyduğumu söylemeliyim. Fikir teatisi yapmaktan aynı şekilde memnuniyet duyuyorum. İki kentinde dahil olduğu Eurocities var mesela benim başkanlığım döneminde. Yahut da mesela B40 var. Yine başka bir kent ağı Balkan kentlerinin dahil olduğu. Bu konuda sağladığı vizyon ve açıklıktan dolayı çok teşekkür ediyorum Ekrem’e. Burada değişmeyen tek şey, değişimdir. Değişim kaçınılmaz ve kentler bunu gayet iyi biliyor. Eğer sağ kalmak istiyorsan, ayakta kalmak istiyorsak yüzyıllar boyunca, kentler ve topluluklar, değişimi kucaklamalı. ‘Uluslar ya da hükümetler gider, ama kentler kalır’ diyoruz. Tarihte hep böyle olmuş. Olan şey bu. Bugün İstanbul’dayız. Yüzyıllar boyunca devam eden değişimi, imparatorlukları, kültürü vs. bunları İstanbul’dan daha güzel neresi ifade edebilir ki. İstanbul hala burada; Floransa gibi, Paris gibi, Roma gibi, Bogota gibi ve dünyanın başka kentleri gibi.”

    Açılış konuşmalarının ardından Kolombiya Üniversitesi Profesörü Jeffrey Sachs’ın çevrimiçi sunum gerçekleştirdi. Paneller serisi de Şangay Tongji Üniversitesi Profesörü Richard Hsu’nun moderatörlüğüyle başladı.

  • İsrail’de can kaybı 350’ye yükseldi

    İsrail’de can kaybı 350’ye yükseldi

    Hamas’ın İsrail’e yönelik başlattığı Aksa Tufanı operasyonu sürerken, bilanço artmaya devam ediyor. İsrail Savunma Kuvveleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada, ülkede yaşanan çatışmalar nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 350’ye yükseldiği belirtildi.

    IDF Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari bugün yaptığı açıklamada, önceliklerinin İsrail toplumundaki çatışmaları sona erdirmek ve Gazze ile İsrail’i ayıran tel örgülerdeki ihlalleri kontrol etmek olduğunu söyledi.

  • Hizbullah’tan İsrail topraklarına saldırı

    Hizbullah’tan İsrail topraklarına saldırı

    Hamas’ın dün başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu devam ederken, İsrail de Hamas hedeflerini vuruyor. Çatışmalar gece boyunca yapılan saldırılarla sürerken, İsrail ordusu Lübnan topraklarından İsrail topraklarına ateş açıldığını ve ordunun da karşılık verdiğini duyurdu. Lübnan ordusunun açıklamasından kısa bir süre sonra Lübnan topraklarından İsrail’e roketli saldırı gerçekleştirildi. İsrail Savunma Kuvveleri (IDF) yaptığı açıklamada, Lübnan’dan gerçekleştirilen saldırılara karşılık Lübnan’ın güneyine topu saldırılar düzenlendiğini açıkladı. IDF açıklamasında, “Bu tür saldırılara karşı tedbirler alınıyor ve İsrail halkının güvenliğinin sağlanması için tüm bölgelerde her an faaliyet göstermeye devam edilecek” denildi. Lübnan’daki Hizbullah, saldırıların ardından yaptığı açıklamayla saldırıları üstlenerek İsrail’e ait askeri noktaları vurduklarını duyurdu.

    Hizbullah saldırıları üstlendi

    Hizbullah saldırılarda direkt olarak İsrail’e ait noktaların hedef alındığını duyurarak, “Filistin direnişiyle” dayanışma göstermek amacıyla İsrail’in 3 noktasının vurulduğunu açıkladı. Hizbullah açıklamasında, işgal altındaki Golan Tepelerindeki İsrail’e it 3 noktanın vurulduğu bildirildi. Saldırılarda çok sayıda roket kullanıldığı kaydedildi.

    İsrail, Hizbullah’a ait çadırları vurdu

    İsrail ordusu, Lübnan’dan İsrail topraklarına gerçekleştirilen saldırıları Hizbullah’ın üstlenmesinin ardından Kefr Şuba’da bulunan Hizbullah’a ait çadırların vurulduğunu açıkladı. IDF, dronlarla gerçekleştirilen saldırılara ait görüntüleri de paylaştı.

    Hamas’la çatışmalar 8 bölgede devam ediyor

    İsrail tarafından yapılan açıklamada ise Hamas’a ait 8 bölgede çatışmaların sürdüğü kaydedildi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Richard Hecht, ülkenin güneyinde Hamas’ın sızdığı 22 noktanın kontrolünün yeniden sağlandığını açıkladı.