Etiket: israil

  • “Angajmanımız Filistin davası pahasına olamaz”

    “Angajmanımız Filistin davası pahasına olamaz”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından Türk basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu. Toplantı çerçevesinde üç ayrı oturum düzenlendiğini belirten Çavuşoğlu, dün yapılan ilk oturumun NATO-Ukrayna komisyonu formatında gerçekleştiğini söyledi. NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın bugünkü ikinci oturumuna ilişkin de Çavuşoğlu, “Bu toplantıda özellikle NATO’ya yönelik iki temel tehditten biri olan terörizmin her türüyle mücadele edilmesi gerektiğini bir kere daha hatırlattık. NATO’nun bu alandaki prensiplerini gözden geçirmesi gerektiğini vurguladık. Kasım ayında Bükreş’te yapılan Dışişleri Bakanları toplantısında terörle mücadele özel koordinatörü atanmasını önermiştik. Bugün bu önerimizin takibini yaptık. Bir kere daha hatırlattık. 2014 yılında Galler Zirvesi’nde kabul edilen savunma yatırımları taahhüdünün yenilenmesi fikrini de bugün yapılan toplantıda ele aldık. Müttefiklerin savunma alanında ülkemize yönelik yaptırımlarının ve kısıtlamalarının bütünüyle kaldırılması gerektiğini de bir kere daha hatırlattık. Bunlar kaldırılmadan yeni bir taahhüdü kabul etmeyeceğimizi de net bir şekilde vurguladık. Son oturumda ise ittifakın Asya-Pasifik ortakları da bizimle beraberdi. Dört ortak ülke katıldı, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda. Diğer taraftan AB Yüksek Temsilcisi Borrell de toplantıda bizlerleydi. Hem Ukrayna savaşının bu bölgeye etkilerini hem de Asya-Pasifik bölgesindeki gelişmeleri bu toplantıda ele aldık” dedi.

    İsrail’e kınama

    İsrail’in Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınla ilgili açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, “Evet, dün gece olayı takip ettik. İsrail bu kutsal Ramazan ayında Harem-i Şerif’in kutsiyetini ihlal etti. Aynı şekilde tarihi statükosunu bozacak bir adım attı. Bunu kabullenmek mümkün değil. Şiddetli bir şekilde lanetliyoruz. Son zamanlarda Avrupa’da başlayan bu ırkçılık ve İslam düşmanlığı özellikle İsrail’de de artarak devam ediyor. Özellikle Ramazan ayında böyle provokasyonların olmaması konusunda kendilerini de uyarmıştık. Hatta Dışişleri Bakanları Eli Kohen Ankara’ya geldiği zaman depremden sonra gerek ikili görüşmede, gerekse sayın Cumhurbaşkanımızın kabulünde bunu özellikle hatırlattık. Sayın Cumhurbaşkanımız İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’la ne zaman görüşse bu konuyu da özellikle hassasiyetle hatırlatıyorlar, aktarıyorlar” ifadelerini kullandı.

    “İsrail’le angajmanımız kesinlikle Filistin davası pahasına olamaz”

    İsrail’in bu tür saldırılarına son vermesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Koalisyonun içine baktığımız zaman aşırı ırkçı partiler de var, siyasetçiler de var. Daha önce Mescid-i Aksa’da buna benzer provokasyonlar olmuştu. Bir bakan var sözde güvenlikten sorumlu. Her türlü provokasyonu yapıyor ve güvenliği bozacak adımlar atıyor. Bu tabii Orta Doğu’da ve Filistin-İsrail konusunda gerginliğin artmasına sebep oldu. İsrail’in dün Mescid-i Aksa’da Harem-i Şerif’in kutsiyetini ihlal eden attığı bu adımı kabul etmek mümkün değil. Umarım bir daha tekrarlanmaz. Çünkü bu tür saldırılar, gerçekten iyice haddini aşmıştır. Bu nedenle bakanlığımız bu konuda bu sabah bir açıklama yaptı. Ama bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. İsrail’le diyalog tekrar başladı ama bizim İsrail’le angajmanımız kesinlikle Filistin davası pahasına olamaz. Bu konuda biz ilkelerimizden ve inancımızdan hiçbir şekilde taviz veremeyiz” diye konuştu.

    “Türkiye, NATO’nun açık kapı politikasını her zaman destekledi”

    İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, “Dün ve bugünkü toplantılarda müttefikler de İsveç’in de Finlandiya’dan sonra üye olması gerektiğini, umut ettiklerini söylüyorlar. Aynı şekilde ikili görüşmelerimizde de müttefiklerimiz bunu söylüyor. Bizim de onlara cevabımız gayet açık ve net. Türkiye, NATO’nun açık kapı politikasını her zaman desteklemiştir. Başından beri Finlandiya ile daha az sorunumuz olduğunu söylemiştik. Finlandiya da bu yönde üçlü muhtıradan sonra adımlar atmıştır. Dolayısıyla Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO üyeliğini desteklemesi, protokolünü onaylaması aslında NATO’nun açık kapı politikasını desteklediğinin göstergesidir. Ama diğer taraftan bu üçlü muhtıranın uygulanması konusunda ve terörle mücadelede somut adım atma konusunda her ne kadar atılan bazı adımları olumlu karşılasak da henüz bu adımların yetersiz olduğunu da herkese söylüyoruz. Konuşmalarımızda da söyledik. Dün Finlandiya’nın üyeliğini memnuniyetle karşıladığımızı toplantıda vurgularken İsveç’in de daha fazla adım atması gerektiğini hatırlattık” şeklinde konuştu.

    “Teröristlerin iadesiyle ilgili somut adımlar görmek istiyoruz”

    İsveç’in terörle mücadelede somut adımlar atması gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, “Bizim iadesini istediğimiz kişilerle ilgili soruşturmaların devam ettiğini dün İsveç Dışişleri Bakanı da bir kez daha söyledi. Diğer taraftan özellikle PKK/PYD/YPG’nin İsveç’te faaliyetleri devam ediyor. Halen kendisine insan devşirebiliyor. Özellikle terörizmin finansmanı konusunda hep mücadele edelim diyoruz ama İsveç’te PKK için ciddi kaynak oluşturuyorlar. Açık bir şekilde PKK propagandası, bölücü başının resimleriyle, terör örgütünün paçavralarıyla devam ediyor. Dolayısıyla İsveç’in bunları sonlandırması gerekiyor. Bir taraftan adli yardımlaşmayla ilgili anlaşmamız var ama bu teröristlerin iadesiyle ilgili somut adımları görmek istiyoruz” dedi.
    Rusya’nın başkenti Moskova’da gerçekleştirilen Türkiye, Rusya, Suriye ve İran’ın dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki toplantıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, “Dışişleri Bakanları toplantısının hazırlıklarını yapmak üzere bakan yardımcıları düzeyinde bir toplantı gerçekleşti. Bakan Yardımcımız Burak Akçapark bu toplantıya katıldı. Kendisiyle de sürekli temas halindeydik. Toplantı sonunda bir açıklama oldu. Burada istişarelere devam edilmesi hususunda mutabık kaldıklarını da vurguladılar. Sonuçta bu toplantının amacı Dışişleri Bakanları toplantısının hazırlığını yapmaktı. Önümüzdeki süreçte Dışişleri Bakanları düzeyinde toplantının olabilmesi için Rusya’dan davet bekliyoruz. Tekrar Moskova’da olacağı öngörülüyor” diye konuştu.

    “Tahıl ve gübre ihracatındaki sorunlar devam ediyor”

    Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ankara ziyaretine ilişkin konuşan Çavuşoğlu, “Biriken konular var ikili düzeyde, onları ele alacağız. Yürüttüğümüz diplomasi çabaları, arabuluculuğumuz, esir takasıyla ilgili konular var. Rusya biliyorsunuz bu sefer tahıl anlaşması 60 günlük dedi ve 120 güne uzatılabilmesi için beklentilerinin karşılanması gerektiğini söyledi. Buradan Rusya’yı savunmak için söylemiyoruz ama halen tahıl ve gübre ihracatındaki sorunlar devam ediyor. BM’yle birlikte bunları nasıl çözebileceğinizi New York’ta genel sekreterle görüştük. Şimdi bunun üzerinde çalışıyoruz. Biraz olgunlaştıktan sonra sizlerle de paylaşacağız. Burada Türkiye’nin yine kilit bir rolü olacak” ifadelerini kullandı.
    Mısır ile ilişkiler konusuna da değinen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry’i Türkiye’ye davet ettiğini belirterek, “Ramazan ayında özellikle bir araya gelme konusunda prensip olarak mutabık kaldık. Bazı tarih önerilerinde bulunduk. Kendileri de karşı tarih önerilerinde bulundular. Şu anda arkadaşlarımız üzerinde çalışıyorlar. İnşallah Sameh Shoukry’i ülkemizde tekrar ağlamaktan memnuniyet duyacağız” dedi.

    “Seçim atmosferinde bir büyükelçinin bir adayla görüşmesi kabul edilebilir bir durum değil”

    ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake’in CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmesine değinen Çavuşoğlu, “Diplomaside bazı teamüller vardır. Seçim atmosferine girildikten sonra birçok ülke seçim kampanyasının başladığı bir dönemde ziyaret gerçekleştirmez. Niye? Taraf tutuyoruz görüntüsü vermemek için. Biz de buna azami bir şekilde Türkiye olarak dikkat ediyoruz. Bizi ziyaret etmek isteyenler de aynı şekilde. Mesela Biden, cumhurbaşkanımızı G-20 toplantısında ABD’ye davet etti. Sayın Cumhurbaşkanımız da ‘Seçim öncesi gelmem doğru olmayabilir. Seçimden sonra gelirim’ dedi. Neticede biz bu kadar hassasiyet de gösteriyoruz. Bir büyükelçinin de seçim atmosferinde bir adayla görüşmesi doğru değildir. Bir büyükelçinin taraf tutuyor görüntüsü vermemesi lazım hangi ülkenin büyükelçisi olursa olsun. Aynı bu düşüncelerimi dün tabii Blinken’e de söyledim. Normal şartlarda büyükelçiler o ülkede herkesle görüşebilirler. Bizim de görüşümüzü iznimizi de alıyorlar, soruyorlar. Bu tür temaslar olur. Ama seçim atmosferinde büyükelçinin bir adayla gidip görüşmesi ve taraf tutuyor görüntüsü kabul edilebilir bir durum değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın tepkisi de bu yüzdendir” şeklinde konuştu.

  • “Şiddetli bir şekilde lanetliyoruz”

    “Şiddetli bir şekilde lanetliyoruz”

    Bakan Çavuşoğlu, Brüksel’de düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, ABD Büyükelçisinin Kılıçdaroğlu’nu ziyaretine ilişkin, “Bir büyükelçinin seçim atmosferinde bir adayla görüşmesi ve taraf tutuyor görüntüsü kabul edilebilir değildir” diye konuştu.

    Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “(Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile) Ramazan ayında Türkiye’de bir araya gelme konusunda prensip olarak mutabık kaldık” ifadesini kullandı.

  • İsrail polisinden Mescid-i Aksa’ya baskın

    İsrail polisinden Mescid-i Aksa’ya baskın

    İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek Kıble Mescidi’ne sığınanlara ses bombası ve kauçuk kaplı mermiyle müdahale etti.

    Fanatik Yahudi yerleşimcilerin Yahudilerce kutsal Pesah Bayramı nedeniyle Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleme ve burada kurban kesme çağrıları üzerine teravih namazının ardından bir grup Filistinli Mescid-i Aksa içindeki Kıble Mescidi’ne sığındı.

    Aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı grup, Kıble Mescidi’nin kapılarını kapattı. İsrail polisi, Mescid-i Aksa’nın avlusuna girerek temizlik görevlileri ve Müslümanları buradan güç kullanarak çıkardı, Aksa’nın kapılarını kapattı.

    Kıble Mescidi’nin etrafını sararak mescidin çatısına çıkan İsrail polisi, mabedin camlarından bazılarını kırarak önce içeridekilere ses bombasıyla müdahale etti. Mescid’deki gruptan bazıları havai fişek atarak İsrail polisine direnmeye çalıştı. İsrail polisi, daha sonra Kıble Mescidi’ne girerek içeridekilere ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı mermilerle müdahale etti.

    İsrail polisinin, mescide sığınan aralarında kadınların da yer aldığı grubu coplarla saldırdığı görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.

    Filistin Kızılayı, olayda çok sayıda kişinin yaralandığını ve yaralılara müdahale için sağlık ekiplerinin Aksa’ya doğru harekete geçtiğini bildirdi.

    Filistin Kızılayı, ikinci açıklamasında İsrail polisinin sağlık ekiplerinin yaralılara müdahale edilmesini engellediğini aktardı. Görgü tanıkları, olayda çok sayıda yaralı olduğunu aktardı.

    İsrail polisi, olayda onlarca kişinin gözaltına alındığını açıkladı. İsrail polisi, Eski Şehir bölgesinde Mescid-i Aksa’ya çıkan yollarda demir barikatlar kurdu ve bölgeye çok sayıda takviye gönderdi.

    İsrail polisinin, Mescid-i Aksa’ya baskını üzerine Doğu Kudüs’teki bazı camilerden, Filistinlilere Aksa’ya gitmeleri için çağrılar yapıldı.

    İsrail vatandaşı Filistinlilerin yaşadığı İsrail’in kuzeyindeki bölgelerinde de sabah namazını Aksa’da kılmak üzere otobüslerin hareket ettiği bildirildi.

    Fanatik Yahudi yerleşimcilerin Yahudilerce kutsal Pesah Bayramı (Hamursuz Bayramı) nedeniyle Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleme ve burada kurban kesme çağrıları nedeniyle Doğu Kudüs’te gerilimin tırmanmasından endişe ediliyor.

  • On binlerce İsrailli sokakta

    On binlerce İsrailli sokakta

    Başbakan Netanyahu öncülüğündeki aşırı sağcı koalisyon hükümetinin yargı düzenlemesine karşı her hafta cumartesi akşamı ülke genelinde kitlesel gösteriler düzenleyen İsrailliler, yine meydanlara indi.

    Başta Tel Aviv olmak üzere Batı Kudüs, Hayfa, Ra’anana ve Netanya gibi kentlerdeki gösterilere on binlerce İsrailli katıldı.

    Protestoları organize eden gruplardan “Şemsiye Hareketi”, yaptığı yazılı açıklamada, “demokrasiyi savunmak için İsrail’in dört bir yanında düzenlenen gösterilerin 13. haftasında, Tel Aviv’de 230 bin, ülke genelinde 450 binden fazla kişinin sokağa indiğini” duyurdu.

    Açıklamada, Başbakan Netanyahu’nun yargı düzenlemesini erteleme kararı alarak “protestocuları uyutma girişiminin başarısız olduğunu” ifade eden Şemsiye Hareketi, “İsrail’in, demokratik bir devlet olduğunu garanti edene kadar sokaklarda olmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

    Her hafta olduğu gibi en yoğun katılımlı gösteriye ev sahipliği yapan Tel Aviv’de on binlerce protestocu, Kaplan Caddesi’ndeki Hükümet Kompleksi’nin önünde toplandı.

    Gösterilerin yapıldığı alana, Netanyahu’nun başbakanlığı aleyhinde İngilizce “Suç Bakanı” (Crime Minister) yazılı dev pankartlar asıldı.

    Meydanda kurulan sahnede, İsrail’in siyaset, sanat, iş dünyası gibi farklı kesimlerinden isimler demokrasi yanlısı konuşmalar yaptı. Göstericiler, konuşmacıları, çevredeki ana caddelere kurulan dev ekranlardan izleyerek sloganlarla destekledi.

    Ellerinde İsrail bayraklarıyla sık sık “demokrasi” sloganları atan göstericiler, koalisyon hükümetindeki aşırı sağcı politikacıları eleştiren dövizler taşıdı.

    Bu haftaki gösterilerde, ABD bayraklarının bulunması da dikkati çekti. Çok sayıda göstericinin İsrail bayrağı ile ABD bayrağı taşıması, ABD Başkanı Joe Biden’ın, hükümetin yargı düzenlemesi konusunda “çok endişeli olduğu ve İsrail’in bu yolda devam edemeyeceği” yönündeki sözlerinin ardından dikkati çekti.

    Tel Aviv’deki göstericilerden bir grup, kentin merkezi Ayalon Otoyolu’nu kapatırken, İsrail polisi protestocuları dağıtmak için atlı birlikler ve tazyikli su kullandı.

    İsrail basını, göstericilere müdahale eden polisin 19 kişiyi gözaltına aldığını aktardı.

    Batı Kudüs’teki binlerce gösterici de yargı düzenlemesini Cumhurbaşkanlığı Konutu önünde toplanarak protesto etti.

    Ana muhalefetteki Gelecek Var Partisi lideri ve eski Başbakan Yair Lapid, yargı düzenlemesi karşıtı protestolara desteğini yineledi.

    Lapid, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, katıldığı gösteriden fotoğraflar paylaşarak, “Hala nöbetteyiz. Tehlike henüz geçmedi.” ifadelerine yer verdi.

  • İsrail’den Şam’a hava saldırısı

    İsrail’den Şam’a hava saldırısı

    Suriye Savunma Bakanlığı, İsrail güçlerinin yerel saatle 01.20 sıralarında başkent Şam çevresindeki bazı noktalara füzelerle saldırı düzenlediğini açıkladı. Suriye hava savunma sistemlerinin atılan füzelerin bir kısmını düşürdüğü ifade edilen açıklamada, saldırı sonucu 2 rejim askerinin yaralandığı ve maddi hasar meydana geldiği belirtildi. İsrail’den hava saldırısına ilişkin açıklama yapılmadı.

    Suriye Savunma Bakanlığı tarafından geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada, İsrail’in Halep Havalimanı ve çevresine düzenlediği hava saldırısında maddi hasar meydana geldiği bildirilmişti.

  • “İsrail egemen bir ülke”

    “İsrail egemen bir ülke”

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesinde kitlesel protestolara yol açan yargı reformuna yönelik ABD Başkanı Joe Biden’ın yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Başbakan Netanyahu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Başkan Biden’ı 40 yılı aşkın süredir tanıyorum ve onun İsrail’e yönelik bağlılığını takdir ediyorum. İsrail ve ABD arasındaki ittifak sarsılmaz ve aramızda zaman zaman ortaya çıkan anlaşmazlıkların üstesinden gelir” ifadelerini kullandı. Netanyahu, “Benim yönetiminim geniş bir mutabakatla elde etmeye çalıştığımız, hükümetin üç erki arasındaki uygun dengeyi yeniden kurarak demokrasiyi güçlendirmeye kararlıdır. İsrail, kararlarını en iyi arkadaşları da dahil olmak üzere dış baskılara göre değil, halkının iradesiyle veren egemen bir ülkedir” ifadelerini kullandı.

    Biden’ın sözleri

    Beyaz Saray’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Biden, Netanyahu’nun yasalaşmadan önce yargı reformundan vazgeçmesini umduğunu söyleyerek, “Bu yolda devam edemezler” demişti. Biden, “İsrail’in birçok güçlü destekçisi gibi ben de çok endişeliyim ve bunu doğru anlamalarından endişe ediyorum. “Umarım Başbakan gerçek bir uzlaşmaya varabilecek şekilde hareket eder” ifadelerini kullanmıştı. Netanyahu’nun Beyaz Saray’a davet edilip edilmeyeceğine yönelik soruya ise Biden, “Hayır, yakın zamanda değil” şeklinde yanıt vermişti.

  • İsrail’de Havalimanı uçuşlar durduruldu

    İsrail’de Havalimanı uçuşlar durduruldu

    İsrail’de tartışmalı yargı reformuna yönelik kitlesel protestolar sürüyor. İsrail’deki Havalimanı Çalışanları Sendikası, hükümetin yargı düzenlemesini askıya almaması üzerine greve gittiklerini duyurdu. İşçi sendikası Hastadrut, başkent Tel Aviv’de bulunan Ben Gurion Havalimanı’ndaki tüm uçuşların durdurulduğunu duyurdu.
    Öte yandan İsrail basınında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun saat 11.00’de yapılması planlanan konuşmasının iktidar partisindeki anlaşmazlık nedeniyle ertelendiği belirtildi.

    Tepki çeken yargı reformu

    İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile ABD ve çok sayıda ülkenin karşı çıktığı tartışmalı yargı reformu, Yüksek Mahkeme’nin yetkilerinin sınırlandırılmasını, meclisin mahkeme kararlarını geçersiz kılmasını ve yargının hakimlerin seçimi üzerindeki etkisinin azaltılmasını içeriyor. Reform çerçevesindeki “başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran yasa tasarısı” geçtiğimiz günlerde Meclis’te yapılan oylamada kabul edilmişti.

  • İsrail’de  Savunma Bakanı görevden alındı

    İsrail’de Savunma Bakanı görevden alındı

    İsrail’de protestolara neden olan tartışmalı yargı reformuna yönelik protestolar haftalardır devam ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yargı reformuna karşı çıkan Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden aldı. Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, “Başbakan Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevinden almaya karar verdi” ifadeleri kullanılarak, daha fazla detay verilmedi.
    Gallant dün yaptığı açıklamada, yargı reformuna karşı ordu içerisindeki yaygın protestoları hatırlatmış, ulusal güvenliğe yönelik tehlikeyi gerekçe göstererek tartışmalı yargı reformunun askıys alınması çağrısında bulunmuştu.
    Tepki çeken yargı reformu

    İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile ABD ve çok sayıda ülkenin karşı çıktığı tartışmalı yargı reformu, Yüksek Mahkeme’nin yetkilerinin sınırlandırılmasını, meclisin mahkeme kararlarını geçersiz kılmasını ve yargının hakimlerin seçimi üzerindeki etkisinin azaltılmasını içeriyor. Reform çerçevesindeki “başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran yasa tasarısı” geçtiğimiz günlerde mecliste yapılan oylamada kabul edilmişti.

    İsrail’de sokaklar karıştı

    Tel Aviv’in dışında Başbakan Netanyahu’nun Kudüs’teki konutunun dışında da çok sayıda kişi toplandı. Ülkenin güneydeki Beersheba ile kuzeyindeki Hayfa’da da yüzlerce kişi sokağa indi. Yer yer polis ile göstericiler arasında tansiyon yükselirken, bazı bölgelerde polis göstericilere tazyikli su ile müdahale etti.

    “İsrail devletinin güvenliği her zaman hayatımın misyonu olmuştur”

    Gallant görevden alınmasının ardından yaptığı ilk açıklamada, “İsrail devletinin güvenliği her zaman hayatımın misyonu olmuştur ve olmaya devam edecektir” dedi. Gallant dün yaptığı açıklamada, yargı reformuna karşı ordu içerisindeki yaygın protestoları hatırlatmış, ulusal güvenliğe yönelik tehlikeyi gerekçe göstererek tartışmalı yargı reformunun askıya alınması çağrısında bulunmuştu.

    “İsrail Başbakanı İsrail devleti için bir tehlikedir”

    Muhalefet lideri Yair Lapid yaptığı açıklamada, Gallant’ın görevden alınmasına sert tepki göstererek, “İsrail Başbakanı İsrail devleti için bir tehlikedir” dedi.

    “Diktatörlerin yolunu seçti”

    İsrail’in eski Savunma Bakanı olan Yisrael Beytenu Partisi (İsrail Evimiz) lideri Avigdor Liberman ise, Netanyahu’nun Gallant’ı görevden almasını “diktatörlük” olarak nitelendirerek, “Savunma Bakanı, IDF’nin parçalanması ve İsrail’in güvenliğine ölümcül zarar verilmesi konusundaki derin endişelerini ifade etmeye cesaret etti. Netanyahu, Gallant’ı dinlemek ve kabineyi toplamak yerine tüm diktatörlerin yolunu seçti. Sesleri susturmak” dedi.

    Tepki çeken yargı reformu

    İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile ABD ve çok sayıda ülkenin karşı çıktığı tartışmalı yargı reformu, Yüksek Mahkeme’nin yetkilerinin sınırlandırılmasını, meclisin mahkeme kararlarını geçersiz kılmasını ve yargının hakimlerin seçimi üzerindeki etkisinin azaltılmasını içeriyor. Reform çerçevesindeki “başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran yasa tasarısı” geçtiğimiz günlerde Meclis’te yapılan oylamada kabul edilmişti.

  • Hayfa Limanı ablukaya alındı

    Hayfa Limanı ablukaya alındı

    İsrail genelinde Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı reformu protestoları sürüyor. Sabah saatlerinde donanma gazilerinden oluşan bir grup, teknelerle Hayfa limanına yelken açtı ve “Denizciler diktatörlüğe doğru yelken açmayı reddediyor” diyerek ticari gemilerin limana girişini kapattı. Yargıtay binasına giden yol kırmızı ve pembe renge boyandı. Polis, belediye çalışanı kılığında ve yüzleri maskeli olarak Kudüs’teki ana yolları boyadıklarından şüphelenilen 5 göstericiyi tutukladı.

    Netanyahu yaptığı açıklamada, “Polise karşı şiddeti, yol kesmeyi veya kanun ihlalini kabul etmeyeceğiz. Gösteri hakkı anarşi hakkı değildir” demişti.
    İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise bazı göstericilerin polise taş attığını ve polisin “anarşistlerin” isyan çıkarıp yolları kapatmasını engellemek için elindeki tüm araçları kullanacağını ifade etmişti.


    İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile ABD’nin yasayı erteleme ve müzakere etme çağrılarına rağmen Yüksek Mahkeme’nin yetkilerinin sınırlandırılmasını, meclisin mahkeme kararlarını geçersiz kılmasını ve yargının hakimlerin seçimi üzerindeki etkisinin azaltılmasını içeren reformun yasalaşması için mecliste yapılacak 3 oturumda da onay alması gerekiyor. İsrail’in yazılı bir Anayasa’sı bulunmazken, Yüksek Mahkeme en yüksek yargı merci olarak görev yapıyor. İsrail’de devletin işleyişine, yönetimi ile insan hak ve özgürlüklerine ilişkin “temel yasalar” bulunuyor. Yüksek Mahkeme, Anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” aykırı olduğu gerekçesiyle meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisine sahip.

  • Normalleşen Türkiye-İsrail ilişkileri, ekonomiyi pozitif etkileyecek

    Normalleşen Türkiye-İsrail ilişkileri, ekonomiyi pozitif etkileyecek

    Bursa’nın güçlü üretimden kaynaklı gücünden etkilendiğini belirten Eitham ile iş birliği fırsatlarını ele aldıklarını belirten Başkan Nilüfer Çevikel, “Normalleşme süreci, ekonomiye daha pozitif şekilde yansıyacak” dedi.

    Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, İsrail Başkonsolosu Ehud Eitam’ı ağırladı. İkili ticari ilişkilerin ele alındığı toplantının ardından Eitham, BTSO’nun DOSAB’daki Teknoloji ve Eğitim Kampüsü’nü ziyaret etti.

    “Ticaret hacmi daha da artacak”

    DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel ve Yönetim Kurulu Üyesi Candan Akman tarafından DOSABSİAD’da ağırlanan Ehud Eitam’a bölgenin üretim yapısı ve ticari bağlantıları hakkında sunum yapıldı. İkili ticari ilişkilerin ele alındığı toplantının ardından Başkan Çevikel tarafından Eitam’a, Bursa ipeğinden şal ve Atatürk portresinin yer aldığı plaket takdim edildi.

    İkili ticari ilişkilerin ele alındığı toplantının ardından Çevikel’in eşlik ettiği Eitam, BTSO’nun DOSAB’daki Teknoloji ve Eğitim Kampüsü’nü ziyaret ederek teknik tekstil ve yüksek teknolojik ürünlerle ilgili bilgi aldı. Türkiye-İsrail ekonomik ilişkilerinin her dönem önemli olduğunu belirten Başkan Çevikel, “Diplomatik ilişkiler çok farklı sonuçlara yol açsa da ekonomide günün sonunda önemli olan, sahadaki tablodur. İlişkileri güçlendirmeye devam ediyor olmamız, iki tarafın da kararlılığını gösteriyor. İsrail ile ekonomik ilişkilerimiz artarak devam edecek.

    Öyle ki, iki ülke arasındaki ticaret hacmi 8 milyar dolara ulaşmış durumda. İsrail, Türkiye’nin en büyük 9’uncu ihracat destinasyonu. Normalleşmenin ve bu tür ziyaretlerin de katkısıyla ticaret hacminin daha da artmasını bekliyoruz” diye konuştu.