Etiket: israil

  • İsrail, Gazze’de 10 noktayı vurdu

    İsrail, Gazze’de 10 noktayı vurdu

    İsrail ordusu, Gazze’de Hamas’a ait 10 noktanın vurulduğunu duyurdu.

    Ordunun Twitter hesabından yapılan açıklamada, aralarında patlayıcı ve savaş malzemeleri üretilen bir imalathane ve füze denemelerinin yapıldığı bir karargahın da bulunduğu Hamas’a ait 10 noktanın savaş uçaklarıyla vurulduğu belirtildi.

    Saldırının, dün Gazze’den İsrail’e atılan roket nedeniyle gerçekleştirildiği kaydedildi.

    İsrail ordusu, sabaha karşı Hamas’a ait noktaların vurulduğu sırada Gazze’den İsrail’e 13 roket atıldığını, bunlardan 8’inin etkisiz hale getirildiğini aktardı.

    Görgü tanıkları ise İsrail savaş uçaklarının, Gazze’nin kuzey ve güneyinde Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na ait noktaları vurduğunu ifade etti.

    Saldırılarda can kaybı yaşanmadı.

    Öte yandan, İslami Cihad’ın askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri, İsrail’e atılan roketlerin sorumluluğunu üstlendi.

    İsrail ordusundan dün yapılan yazılı açıklamada, Beyaz Saray’da İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn arasında ilişkileri normalleştirme anlaşmalarının imzalandığı dakikalarda abluka altındaki Gazze Şeridi’den İsrail tarafına roket atılması sonucu 2 kişinin yaralandığı duyurulmuştu.

    İsrail ile BAE ve Bahreyn arasında varılan “ilişkilerin normalleştirilmesine” yönelik söz konusu anlaşmalar dün Beyaz Saray’da imzalanmıştı.

  • İsrail Kudüs’te bir cami için yıkım emri çıkardı

    İsrail Kudüs’te bir cami için yıkım emri çıkardı

    İsrail, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Silvan Mahallesi’nde bulunan bir caminin “ruhsatsız inşa edildiği” gerekçesiyle yıkılması yönünde karar çıkardı.

    Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Mescid-i Aksa’nın güneyinde yer alan Silvan Mahallesi’nde 2011’de inşa edilen Bin Amr Camisi’nin yıkılması için talimat verildi.

    Yıkım kararına gerekçe olarak söz konusu caminin “ruhsatsız inşa edildiğini” öne süren İsrail yönetimi, mahalle sakinlerine yürütmenin durdurulması talebiyle yasal yollara başvurmaları için 21 günlük süre tanıdı.

    İsrail yönetimi, iki katlı cami için 2015’te de yıkım emri vermiş ancak uygulamamıştı.

    Yahudi derneklerinin hedefindeki mahalle

    Silvan Mahallesi, Doğu Kudüs’ün Yahudileştirilmesi için çalışan Yahudi derneklerinin en önemli hedefleri arasında yer alıyor. Silvan’daki Filistinlilere ait evleri “satın almayı” hedefleyen bu derneklerin İsrail yönetimince “el altından” desteklendiği dile getiriliyor.

    Mescid-i Aksa yakınında yer alan mahalledeki Filistinlilere ait evler zaman zaman İsrail tarafından “imar izni olmadığı” gerekçesiyle yıkılıyor.

    İsrail’in Silvan’da yaşayan Filistinlileri bölgeden çıkarmak için çeşitli bahaneler ürettiği, diğer yandan da mahalleye Yahudi yerleşimcileri yerleştirmeyi hedeflediği ifade ediliyor.

  • BAE, Hz. Muhammed’e hakaret eden İsrail takımına sponsor oldu

    BAE, Hz. Muhammed’e hakaret eden İsrail takımına sponsor oldu

    İsrail ile normalleşen BAE’den bir grup işadamı, Peygamberimiz Hz Muhammed’e ve Araplara hakaret eden ırkçı futbol takımı Beitar Jerusalem’e sponsor olacağını duyurdu.

    İsrail’de bir televizyon kanalı, İsrail ile normalleşme anlaşması imzalayan Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ülkelerindeki yatırımlardan bahsederken Beitar Jerusalem futbol takımına da yatırım yapılacağını açıkladı. İsrail’in en ırkçı futbol takımı olarak bilinen Beitar Jerusalem, bir Arap takımıyla her karşılamasında peygamberimiz Hz. Muhammed’e hakareti alışkanlık haline getiren bir futbol takım olarak biliniyor. Orta Doğu Yahudileri Mizrahiler’in kulübü olarak bilinen Beitar, ayrıca İsrail Premier Ligi’nde hiç Arap futbolcu oynatmamış tek kulüp olarak biliniyor.

    IRKÇI TAKIM OLARAK BİLİNİYOR

    Takıma, Arap olmayan iki Müslüman Çeçen oyuncunun alınmasına tahammül edemeyen taraftarın aşırılıklarını her zaman onları destekleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu sakinleştimeye çalışmıştı. Çeçen Sadayev ve Kadayev’e bile “Araplara ölüm” şeklinde slogan atan ırkçı grup, iki oyuncunu takımı terk etmeye zorlamıştı. Taraftarın baskısına dayanamayan Çeçen oyuncular da bir süre sonra Beitar Jerusalem’den ayrılmışlardı. Geçen yıl La Familia yine çok konuşulacak çirkin bir eyleme imza atmıştı. Irkçı grup takımın yeni transferi Ali Muhammed’i hedef almıştı. Ali Muhammed isminden rahatsız olduklarını söylemiş ve oyuncudan adını değiştirmesini istemişlerdi

  • İsrail’de sokağa çıkma yasağı geri geliyor

    İsrail’de sokağa çıkma yasağı geri geliyor

    İsrail medyası, koronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle 18 Eylül Cuma günü başlayacak sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu.

    Başbakanlık ve Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, sokağa çıkma yasağı süpermarket, eczane gibi önemli yerler dışında restoran, otel, kültür ve eğlence mekanları ile mağazaların kapatılmasını içerecek. Birçok özel ve kamu işyeri de kapatılacak veya kısmen evden çalışacağı ifade edildi. Restoranlar sadece teslimat hizmetiyle açık kalacak. Özel eğitim dışında tüm eğitim kurumları kapatılacak, uzaktan eğitime geçilecek. İsrail Korona Kabinesi olarak adlandırılan merciden yapılan açıklamada, salgınla mücadele planı üç aşama içerecek.

    Korona Kabinesi tarafından teklif edilen ikinci aşamanın içeriğinde; şehirlerarası seyahat kısıtlaması, etkinlik ve iş yeri kısıtlaması, kamu sektörünün acil duruma geçirilmesi gibi tedbirler yer alıyor. Üç aşamalı salgın planının son aşaması ise ilk iki aşamanın sonuçlarına göre yeniden düzenlenecek.

    NETANYAHU KARŞITI PROTESTOLAR DEVAM EDİYOR

    18 Eylül’den itibaren eve kapanmaya hazırlanan İsrail’de diğer yandan Başbakan Binyamin Netanyahu karşıtı protestolar devam ediyor. Dün Başbakanın evinin önünde sürekli toplanan kalabalıklar, hakkındaki yolsuzluk davaları sebebiyle Netanyahu’yu istifaya çağırdı.

  • Kosova’dan “İsrail’le karşılıklı tanınmanın Türkiye ile ortaklığını zedelemeyecek

    Kosova’dan “İsrail’le karşılıklı tanınmanın Türkiye ile ortaklığını zedelemeyecek

    Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini aktararak Kosova ile İsrail’in birbirlerini karşılıklı tanımalarının Türkiye ile ortaklıklarını hiçbir koşulda zedelemeyeceğini ifade etti.

    Thaçi, başkent Priştine’de Cumhurbaşkanlığı önünde düzenlediği basın toplantısında, 4 Eylül’de Washington’da imzalanan Kosova ile Sırbistan arasındaki ekonomik normalleşme anlaşması ve Kosova ile İsrail arasındaki karşılıklı tanıma hakkında değerlendirmelerde bulundu.

    Hem Arap Birliği hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kosova ile İsrail arasındaki karşılıklı tanıma konusunda endişelerini anladıklarını belirten Thaçi, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iletişimdeyim. Kendisi ile telefonda görüştüm ve bu tanıma Türkiye ile stratejik, dostane ve kardeşçe olan ortaklığımızı hiçbir koşulda zedelemeyecek.” ifadelerini kullandı.

    Kosova Cumhurbaşkanı Thaçi, ülkesinin artık küresel güçlenme seviyesinde daha büyük ve daha güçlü müttefiklere sahip olacağını söyledi.

    Ülkesinin özgürlük, devlet inşası ve Avrupa-Atlantik entegrasyonu adımlarında yanında olan ABD’ye teşekkürlerini ileten Thaçi, ABD Başkanı Donald Trump ve onun Kosova ve Sırbistan müzakerelerinden sorumlu özel temsilcisi Richard Grenell ile iki yılı aşkın devam eden ortak çalışmalardan dolayı gurur ve mutluluk duyduğunu aktardı.

    Cumhurbaşkanı Thaçi, “Bu, ABD’nin son 20 yılda Batı Balkanlar için en ciddi diplomatik girişimiydi. Bu kolay olmayan, çok zor süreçte birçok yönden zorluklar, suçlamalar, engeller, komplolarla karşılaştık. Anlaşmanın resmileşmesiyle tüm bunların yanlış, istikrarsız ve ön yargılı olduğu ortaya çıktı.” diye konuştu.

    Kosova ile Sırbistan diyalog sürecine ABD liderliğinin geri dönüşünün önemine değinen Thaçi, anlaşmanın imzalanması sırasında kendisinin bulunmayışını “anlaşmanın ruhu ve özü daha önemli” şeklinde yorumladı.

    Trump, geçen hafta Beyaz Saray’da bir araya gelen Sırbistan ve Kosova liderlerinin ekonomi alanında normalleşme konusunda anlaşmaya vardıklarını açıklamış ve Kosova’nın İsrail ile diplomatik ilişki kurmak üzere anlaştığını, Sırbistan’ın da İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağını duyurmuştu.

    Trump, Twitter paylaşımında da “Orta Doğu’da barış için bir başka önemli gün: Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Kosova ile İsrail, ilişkilerini normalleştirme ve diplomatik ilişkiler kurma konusunda anlaştı. Çok iyi. Daha fazla İslam ve Arap ülkesi yakında bunu takip edecek.” değerlendirmesini yapmıştı.

    Öte yandan Kosova ile Sırbistan arasındaki diyalog süreci iki ülke liderlerinin katılımıyla Avrupa Birliği (AB) ara buluculuğunda Brüksel’de devam ediyor.

  • İsrail ve BAE ilk imzayı 22 Eylül’de Washington’da atacak

    İsrail ve BAE ilk imzayı 22 Eylül’de Washington’da atacak

    İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi anlaşmasının 22 Eylül’de Washington’da yapılacak törenle imzalanacağı bildirildi.

    İsrail’in Kanal 12 televizyonunda yer alan haberde, 22 Eylül’de Beyaz Saray’da yapılacağı belirtilen imza törenine ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın katılacağı belirtildi.

    İmza töreninin, 1993’te İsrail ile Filistin yönetimi arasında yapılan Oslo Anlaşması’nın yıl dönümü olan 13 Eylül’e planlandığı ancak daha sonra tarihin değiştirildiği ifade edildi.

    İsrail-BAE anlaşmasının imzalanacağı tarih konusunda iki taraftan ve Washington’dan henüz açıklama yapılmadı.

    İsrail basını daha önce söz konusu anlaşmanın bu ayın ortasında imzalanacağı yönünde haberlere yer vermişti.

    ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ağustos’ta İsrail ile BAE’nin “ilişkilerini tamamen normalleştirmek” için anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu.

    BAE, 1979’da Mısır’ın, 1994’te de Ürdün’ün ardından İsrail ile normalleşme anlaşmasını varan üçüncü Arap ülkesi oldu.

  • Suudi Arabistan’dan flaş hamle! Hava sahasını açtı

    Suudi Arabistan’dan flaş hamle! Hava sahasını açtı

    Suudi Arabistan, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında yapılacak uçuşlarda hava sahasının kullanılmasına izin verdiğini duyurdu.

    Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’da yer alan habere göre, Suudi Arabistan Sivil Havacılık Kurumu’nun, Abu Dabi’nin tüm ülkelerden BAE’ye yapılacak gidiş-dönüş uçuşlar için Suudi Arabistan hava sahasının kullanılması talebini onayladığı belirtildi.

    Bu kararla birlikte, İsrail uçaklarının BAE’ye yapacağı gidiş-dönüş seferlerinde Suudi Arabistan hava sahasının kullanılmasının önü açıldı.

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da yaptığı görüntülü açıklamada, kararı “büyük bir gelişme” olarak niteleyerek, “Bu gerçek barışın meyvesi. Bu sayede uçuş fiyatları düşecek, mesafe kısalacak ve turizmimiz gelişecek.” ifadelerini kullandı.

    İlişkileri normalleştirme anlaşmasına varan İsrail ile BAE arasındaki düzenli uçuşların ne zaman başlayacağı bilinmese de İsrailli yetkililer yıl sonunda Tel Aviv ile Abu Dabi arasında seferlerin başlayabileceğini dile getiriyor.

    Tel Aviv ile Abu Dabi arasında ilk ticari uçuş pazartesi gerçekleşmiş, Suudi Arabistan yönetimi tarihte ilk kez İsrail hava yollarına ait uçağın hava sahasını kullanmasına izin vermişti.

    İsrailli heyet, BAE temaslarının ardından Tel Aviv’e dönerken de Suudi Arabistan hava sahasını kullanmıştı.

    Suudi Arabistan, diplomatik ilişkileri bulunmadığı için İsrail’e ait uçakların hava sahasını kullanmasına izin vermiyordu.

  • İsrail ile BAE arasında ilk imzalar atıldı

    İsrail ile BAE arasında ilk imzalar atıldı

    İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında ilk iş birliği anlaşması için imzalar atıldığı belirtildi.

    İsrail ile BAE arasında ilk iş birliği anlaşması için imzalar atıldığı belirtildi. İsrail Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan açıklamaya göre anlaşma bankacılık ve finans odaklı.

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu konuyla ilgili olarak, “Çok yakında başta havacılık, turizm, ticaret olmak üzere pek çokalanda yeni anlaşmaları duyuracağız” ifadelerini kullandı.

  • İran’dan BAE ve İsrail’e normalleşme tepkisi

    İran’dan BAE ve İsrail’e normalleşme tepkisi

    İran, en üst düzeyde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile İsrail arasında yapılan normalleşme anlaşmasını eleştirdi. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, BAE yönetimini İslam dünyasına ihanet etmekle suçladı.

    İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, BAE ile İsrail arasında yapılan normalleşme anlaşmasına tepki gösterdi. Hamaney, yaptığı açıklamada, “BAE, hem İslam dünyasına hem Arap milletlerine ve bölge ülkelerine ve hem de Filistin’e ihanet etti. Bu ihanet uzun sürmeyecek, ancak bir kara leke olarak onların (BAE’nin) üzerlerinde kalacak” dedi. Hamaney, BAE yöneticilerinin İsrail ile yaptıkları normalleşme anlaşmayla “Siyonistlerin ayağını bölgeye açtığını ve bir gasp meselesi olan Filistin meselesini unutturmaya çalıştıklarını” söyledi.

    “İSLAM DÜNYASININ ÇIKARLARINA KARŞI ÇALIŞIYORLAR”

    İran’ın dini lideri, “Filistin halkı her taraftan yoğun baskı altındayken, BAE yöneticileri İsrailli’ler ve (ABD Başkanı Donald) Trump ailesinde bulunan Yahudi’yle (Trump’ın damadı ve danışmanı Jared Kushner) İslam dünyasının çıkarlarına karşı çalışıyor. Umarım BAE yöneticileri bir an önce uyanır ve yaptıklarını telafi eder” ifadelerini kullandı.

  • Gemi komutanlarına ‘vur emri’ yetkisi verildi

    Gemi komutanlarına ‘vur emri’ yetkisi verildi

    Eski İstihbarat Daire Başkanı ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Bülent Orakoğlu, ‘Gemi komutanlarına vur emri yetkisi’ başlığıyla yayımlanan yazısında sözlerine “Fransa’dan sonra ABD ve Yunanistan donanmasının ortak tatbikat düzenlemesi Doğu Akdeniz’de gerilimi artırdı. Türkiye’nin Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki tatbikatlarına karşı tatbikat ilan etmesi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamaları Yunanistan başta olmak üzere arka planda Yunanistan’a destek veren ülkelerde de tansiyonu yükseltti” diye başladı.

    Orakoğlu şöyle devam etti:

    “Merkel sadece günler öncesinde Fransa’yı Doğu Akdeniz’de gerilimi artırmakla suçlarken ne olmuştu da AB ülkelerinin Atina’nın tezlerini ciddiye almak ve haklı olduğu yerde Yunanistan’ı desteklemek zorunda oldukları açıklamasını yapmıştı. Doğu Akdeniz’de, çatışma dahil her türlü seçenek için hazırlık yapan TSK, angajman seviyesini gemi komutanına kadar indirerek gemi komutanlarına olası bir tacizde Ankara’ya sormadan ‘vur emri’ yetkisi verildi.

    Doğal olmayan bu gelişmeler Doğu Akdeniz’de sadece Türkiye ile Yunanistan anlaşmazlığı ötesinde hegemonik küresel güçler ile Batı’nın Türkiye’ye karşı Mavi Vatan’da ikinci bir Sevr haritasını dayatmaya çalıştıklarını ortaya koyuyordu. Mavi Vatan’daki bu yeni Sevr Haritası ‘Ege’yi tamamen Yunan denizi olarak kabullenip Doğu Akdeniz’de bizi İskenderun Körfezi ve Antalya Körfezi’ne, batıda karasularımıza hapsediyor.

    Akdeniz’de Rusya’nın, Çin’in, İran’ın güneyden çevrelenmesi, ABD jeopolitiğinin önemli parametreleri. Dolayısıyla ABD, bu bölgede kendi politikalarını uygulatabilmek için Türkiye’nin hizaya sokulmasını istiyor. Çünkü Türkiye, soğuk savaş sonrası kendi milli, yerli ve bağımsız politikalarına yöneldi ve bu politikalarından vazgeçmiyor. Bunun başında da tabii ki Doğu Akdeniz’deki, Kıbrıs’taki, Ege’deki çıkarları geliyor. ABD veya AB’nin Türkiye’ye karşı ambargo tehditleri silah yaptırımlarının tüm gayesinin Türkiye’yi hegemonyanın istediği çizgiye zorlamak olduğu anlaşılıyor.

    TÜRKİYE İKİNCİ SEVR’E DİRENİYOR

    Türkiye ise bu kez Mavi Vatan’daki ikinci Sevr’e direniyor. Kolonyalist ülkelerin yıllar önce hazırladığı yeni işgal planlarını bozacak hamleleri kararlılık ve cesaretle atıyor. Zira Türkiye, savunma sanayisini, ordusunu, donanmasını çok güçlendirdi. Türkiye Doğu Akdeniz’de çıkarlarını sonuna kadar savunacak ve asla geri adım atmayacaktır. ABD ve Batı, Türkiye’nin savunma sanayiinde, denizde ve havada kendilerine karşı çıkabilecek güce erişebileceğini beklemiyorlardı. Türkiye ülkesinin bekasını tehlikeye sokan dış ülkelerde üsler kurması Batı’nın eski Türkiye’yi dizayn ettiği günlere dönme arzusunun hayal olduğunu gözler önüne seriyor.

    Türkiye 50’nin üzerinde muharip ve destek gemisi ile Akdeniz’de bulunuyor. Oruç Reis’in çalışma yaptığı saha adeta çelikten kalkanla çevrilirken, hiçbir yabancı savaş gemisinin bu sahaya girmesine izin verilmiyor. Yunan denizaltılarının bu dönemde aktif olduğu, Türkiye’nin ise denizaltı savunma harbini en üst seviyede yürüttüğü kaydediliyor. Satıhtan veya deniz altından sahaya giremeyen Yunanistan cephesi, uçaklarla Türkiye’ye gözdağı vermeye çalışıyor. Fakat uzmanlar, bunun Türkiye için yalnızca bir ‘sinek vızıltısı’ olabileceğini kaydediyor.

    ‘SAVAŞ ÇIKARSA KAZANAN TÜRKİYE OLUR”

    Doğu Akdeniz’deki sıcak gelişmeleri ve Ege’de yükselen tansiyonu değerlendiren uzmanlar, ABD ve Batı desteği ile Akdeniz’e inen Yunanistan’a Türkiye’nin izin vermeyeceğini, Atina’nın uluslararası hukuk çerçevesinde Batı’dan beklediği desteği almayacağını ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz ve Ege’de telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayabileceğini kaydetti.

    Diğer taraftan Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan ve azmettirici devletler arasında gerilim sürerken bölgedeki Türk üstünlüğünü manşetine taşıyan Alman Die Zeit gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğalgaz rezervlerine yönelik taviz vermek istemediğini belirterek ‘Türkiye hakkı olanı alacak’ ifadelerini kullandı. İsrail merkezli Jerusalem Post gazetesi ise, Türkiye ile Yunanistan arasında bir çatışmanın çıkması durumunda kazanan tarafın Türkiye olacağını belirtti.