Etiket: İstanbul Finans Merkezi

  • Mayıs ayında 319 bin deprem konutunun inşaatı başlayacak

    Mayıs ayında 319 bin deprem konutunun inşaatı başlayacak

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ve AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Murat Kurum, İstanbul Finans Merkezi’nde medya yöneticileriyle iftar yemeğinde bir araya geldi. İstanbul Finans Merkezi’nin önemine değinen Kurum, “İstanbul’un finans merkezi olması sadece ülkemiz açısından değil, yakın coğrafyayı da ilgilendiren bir konu. İstanbul’un değerini kıymetini bu anlamda artıracak. Projeyi tasarlarken bu güzergahta bir metro istasyonu olacak diye planladık. Burada çalışan 50 bin çalışan metro hatlarını kullanabilecekler. Bu projeyle birlikte İstanbul’un finans anlamındaki değeri katbekat artacaktır. Bu projenin güncel yatırım maliyeti 65 milyar lira oldu” dedi.

    Bakan Kurum Fikirtepe Kentsel Dönüşüm projesiyle ilgili “Bu projenin ardından önemli bir başka projede anahtar teslim törenin yaptık. Fikirtepe kangren olmuş İstanbul’da belki başlamış ilk dönüşüm projesi ancak maalesef gelinen süreçte tam anlamıyla başarılı olmamış bir projeydi. Bundan 2 yıl önce Cumhurbaşkanımızın buradaki durumu görmesi ve bizlere bu projede sürece dahil olmamızı talimatlandırmasıyla Emlak Konut Genel Müdürlüğümüz ile birlikte dönüşüme katkı sağlayacak bir iradeyi ortaya koyduk. Geçtiğimiz gün ilk anahtarlarımızı teslim ettik, ardından 20 milyar liralık yatırım değerine sahip 12 bin konutluk projemiz de kararlı bir şekilde yürüyor. Yine aynı projemiz içerisinde 2’nci, 3’üncü etaplarının görüşmelerine başlayıp deprem dönüşümünü kararlı bir şekilde yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.

    “85 milyon deprem bölgesindeydi”

    Deprem bölgesindeki çalışmalara da değinen Kurum, “Gelinen süreçte ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Bir taraftan depremler, bir taraftan seller, yangınlar, heyelanlar olmak üzere şehirlerimizi etkisi altına alan afetlerle karşı karşıyayız. Pandemi süreciyle birlikte tedarik zincirinde sorunların yaşandığı dönemde ülkemizde hem deprem bölgesi ve hem de 81 ilimizde tüm imkanları vatandaşlarımıza en iyi şartlarıyla sunmak için gayret gösteriyoruz. Hamdolsun bugüne kadar hiç bir afette milletimizi açta açıkta bırakmadık. Hep onların yanında olduk, onlarla birlikte hareket ettik. Bu depremde de depremin ilk saatleri itibariyle devletimiz tüm bakan arkadaşımız ve ilgili kurumlarımızla birlikte deprem bölgesinde 11 ilimizdeydik. Her saat, her dakika üstüne koya koya çalışmalarımızı yaptık. Kolay değildi. Depremin olduğu 6 Şubat tarihinde, hava şartları çok çok kötüydü. Hava şartların kötü olmasından dolayı hava ulaşımının sağlanamaması, 11 ilimizin birbirine komşu olması, ulaşım güzergâhlarındaki göçmelerin olduğu bir ortamda her saat, her dakika üstüne koya koya mücadelemizi yaptık. Milletimiz için olması gereken çalışmayı en üst kademede göstermeye gayret harcadık. 85 milyon deprem bölgesindeydi. 85 milyonun duasını oradaki mücadele gördük, hissettik. İstanbullu, Adıyamanlı, Kahramanmaraşlı, Konyalı, Bolulu, Düzceli vatandaşlar vardı. Gerçekten Türkiye tek yürek olmuştu.

    Bir tarafta enkaz kaldırma çalışmaları yürüttük diğer taraftan hasar tespit çalışmalarına başladık. Hasar tespit ile birlikte aynı anda geçici barınma sunmak zorundasınız. Vatandaşların hem ilk saat itibari ile yemek, çadır bakım hizmetleri sunmak zorundasınız. Bunları da tüm illerde eş zamanlı yapmaya gayret gösterdik. Şehirlerimizin alt yapısı zarar gördü. Alt yapıya ilişkin İller Bankasıyla çalışma yaptık. AFAD’ımızla koordinasyon içerisinde her ilde bir koordinasyon süreci başlattık. Bu süreçle birlikte geçici barınma diyeceğimiz çelikten, prefabrikten, konteynerden geçici yaşam alanlarına ilişkinde süreçleri 11 ilde eş zamanlı yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

    “75 günde 100 bin konutun temeli atıldı”

    Bakan Kurum, çalışmalar hakkında yapılan eleştirilere yönelik, “Diğer taraftan tabi bazı kesimlerin ‘Ne aceleniz var?’ demesine rağmen biz milletimiz için orada ki afetzede kardeşlerimiz için acele etmemiz gerekiyordu. Bu anlayışla depremin olduğu ilk günden 15 günden sonra TOKİ Başkanlığımızla sözleşmelerimizi imzaladık. 40. günde temellerimizi atmaya başladık. Geçtiğimiz günlerde 75. günde Şanlıurfa’mızda 100 bin konutun temelini attık. 75 günde 100 bin konutun temeli atıldı. Bu temellere ilişkinde en doğru zeminlerde en sağlam zeminlerde zemin etütlerinin ayrıntılı olarak incelendiği, mikro bölgeleme çalışmalarının yapıldığı ve burada en doğru zeminde tüm bilim insanlarımızla görüşerek onların fikirleri doğrultusunda çalışmaları yürüttük. Bizim çalışmalarımız bütün binalarda ki hasar durumları zemin durumuna, zeminin kalitesine sıvılaşma riskine kadar her türlü veri bakanlığımız bünyesinde var. Bu veriler ışığında da inşaat sürecine başladık. İlk afet konutlarımızın kaba inşaatları bitiyor. Bayramda da Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle başlamış olduğumuz köy konutlarımızı teslim edeceğiz. Nurdağı’nda ve Gaziantep Dulkadiroğlu’nda başladığımız ilk biten konutlarımızı teslim edeceğiz. Bu konutlarımızı ilk etapta 319 binini Mayıs ayı sonuna kadar yapmayı planlıyoruz. Ardından da 650 bin konutumuzu etap etap kısmi rezerv alanlarda bir kısmını da yerinde yapıyor olacağız. Bu çerçevede de daha önceki Elazığ’da, Malatya’da, İzmir’de olduğu gibi Antalya, Muğla yangınlarında olduğu gibi vatandaşlarımıza sözlerimizi tutacağız. ‘Bu sözü nasıl tutacaksınız?’ diyenlere de hep şunu söylüyoruz bu devlet güçlü bir devlet, bu millet güçlü bir millet. 75. Günde 100 bin konutun temeli atılabiliyorsa 319 bin konut bir yılda teslim edilir yine 650 bin konutta daha önceki depremlerde olduğu gibi etap etap teslim edilir ve 11 ilimiz eş zamanlı ayağa kalkar.

    ‘Yükselen Anadolu’ projesi dedik bu projenin adına. Gerçekten Anadolu yükseliyor. Anadolu tüm kültürüyle orada ki demografik yapısıyla Malatya’nın kendine özgü değerleriyle, Adıyaman’ın tarihi binalarıyla Nemrut Dağı’yla, kahramanlık hikâyelerinin yazıldığı Maraş’ımızla, Malatya’mızla, Gaziantep’imizle 11 ilimizde o ilin doğasına iklimine demografik yapısına göre projeler tasarlandı. Bu projelerle etap etap hayata geçecek teslim edilecek. Bu deprem sürecinden sonra bir kaç ilimize ziyarette bulunduk. O illerde şunu gördük gerçekten milletimiz bütün 81 ilimizin afetzede kardeşlerimize kucak açmış. Sivas’a gidiyorsunuz, Sivas’ta Hataylı, Adıyamanlı, Kahramanmaraşlı afetzede kardeşlerimizle karşılaşıyorsunuz. ‘Nerde kalıyorsunuz?’ dediğimizde, ‘Bize evini açtılar, işini açtılar, aşını açtılar, Allah razı olsun’ diyor. Tabi ki giden canları geri getiremeyiz ama bu konutlarımızı hızlı bir şekilde yapıyor teslim ediyor olacağız. Bu manada her türlü iradeyi de tam anlamıyla sahaya yansıtmış durumdayız ve bizim belki bir takım arkadaşlar projelerimizi de eleştiriyorlardı ama eleştirecekte bir şey de bırakmadık onlara. Çünkü en iyi mimarla çalışıyoruz. Türkiye’nin önde gelen mimarıyla çalışıyoruz. Tasarım gruplarıyla çalışıyoruz. Yöresel mimari kullanıyoruz. Hemen hemen son 5 – 6 senedir aynı hassasiyetle hareket ediyoruz ve bu çerçevede yaptığımız konutlar şehrin kültürüne mimarisine uygun olacak.” dedi.

    “Rezerv konutların dışında da yerinde projeler yapacağız”

    Yeni projeler hakkında bilgi veren Kurum, şunları söyledi: “Rezerv konutların dışında da yerinde projeler yapacağız. Yerinde yaptıklarımız da örneğin; Hatay’da giden arkadaşlar bilir. Asi Nehri’nin doğusunda, batısında oradaki tarihi binaları merkeze alacağız. Tarihi binaları Ulu Camimizi, meclis binamızı, Habibi Neccar Cami’mizi orada ki Kurtuluş Caddesi var ki; tarihin en eski binalarının olduğu bir cadde. Yine Maraş’ta Azerbaycan Caddesi ile oradaki tarihi binalarıyla, Adıyaman’daki Ulu Camisiyle tüm kültürel değerleri de merkeze alacağımız bir anlayışla orada en doğru zeminde yapılaşma şartları neyse o şartlara uygun bir şekilde gerekli kısıtlamaları, gerekirse kat eksiltmelerini, gerekirse o alanı yeşil alan ve donatı haline çevirerek de bir tasarım yürütüyoruz. Nisan ayında Malatya’da merkezdeki inşaatlarımıza başlayacağız. Enkazlar da kalktıkça, enkazlardan boşalan yerlerde ayrıntılı jeolojik etütlerimizi, Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğümüz yine bölgede kentsel dönüşüme ilişkin ilave edilmesi gereken bina varsa. Orada en doğru zeminde kat yüksekliği ne yapabiliriz. Bu ayrıntılı etütler çerçevesinde bu raporlarımızı çıkartıyoruz ve buna göre de bir inşa süreci yürütüyor olacağız. Bizim bu süreçte birinci önceliğimiz deprem bölgesi, deprem bölgesindeki kardeşlerimiz.”

    “Adaylık sürecinde de bundan önce olduğu gibi İstanbul’umuza yine hizmetlerimizi yapmaya devam edeceğiz”

    Adaylık süreciyle ilgili açıklama yapan Kurum, “İkinci önceliğimiz ise İstanbul’umuzu dirençli hale getirmek her anlamıyla. Ben şöyle bir tarif yaptım; hepimizin, herkesin İstanbul’u. Herkesin güven, huzur içerisinde yaşayabileceği sosyal donatıları tam anlamıyla hizmet veren, kadınların her türlü sosyal imkâna erişebildiği, herkesin eşit miktarda erişebildiği, gençlerin hak sahibi olduğu bir İstanbul için de mücadelemizi yapacağız. Biz de Cumhurbaşkanımızın takdiri, milletimizin destekleriyle İstanbul’da 1. Bölgeden aday olduk. İnşallah bu adaylık sürecinde de bundan önce olduğu gibi İstanbul’umuza yine hizmetlerimizi yapmaya devam edeceğiz. Şu an Bakanlık olarak biz İstanbul’da bugüne kadar 695 bin konutun dönüşümünü yapmış bir kuruluşuz. Bu çerçevede sahada 39 ilçede 93 bin sadece kentsel dönüşüm konutumuz var. Sosyal konutlarımıza baktığınızda 86 bin sosyal konutumuzu TOKİ Başkanlığımız eliyle bitirdik, teslim ettik. 250 bin sosyal konutlarla da devam eden projelerimiz var. Tabi bu projelerimizi daha da kararlı hale getirmek durumundayız. Çünkü İstanbul bizim geleceğimiz. Gerçekten istikbaliniz, istiklaliniz çocuklarımız için. Atalarımız bize Sultanahmet’i, Ayasofya’yı oradaki tarihi eserleri, kültürel yapıları emanet etmişler. Ecdadımız bu topraklar, emanetler için kanla canla mücadele etmişler. Bize de düşen bu mücadelede aldığımız emanetleri gelecek nesillere aktarmamızdır. Eğer bir kültürümüz, kimliğimiz varsa bu kimliği korumak bizim için en önemli önceliktir. Bu öncelikler çerçevesinde hareket edeceğiz ve inşallah İstanbul’da 1.5 milyon riskli konutumuz var. Acil dönüşmesi gerekenin yaklaşık yüzde yirmi beşi ve bu 1.5 milyon konutu da hızlı dönüştürmemiz gerekiyor. Tabi birileri bizim adımıza hesaplar yapıyor. İşte 20 yılda 1 milyon 200 bin konut yaptıysanız, demek ki bu da 50 yıl sürer, 100 yıl sürer gibi. Ama bu devlet, bu güçlü irade Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 75 günde 100 bin konutu başlatabiliyorsa, bu dönüşümü de 5 yıl içerisinde yapar bitirir. Bu hedef doğrultuda çalışacağız ve 1,5 milyon riskli konutun 500 binini Anadolu Yakasında, 500 binini Avrupa Yakasında belirlediğimiz rezerv alanlarda yapacağız. İnşallah kalan 500’ü de yerinde. Niye bu 1 milyonu rezerv alanlara gönderiyoruz. Çünkü bugün baktığınızda şehrin merkezinde nefes alacağımız bir yer yok. Allah göstermesin herhangi bir afette, yangında, selde, heyelanda, depremde o sokaklara gidebileceğimiz bir alt yapı, ortam yok. Tabi ki bu çerçevede biz hızlı bir şekilde dönüşümü yapıp, bu yoğunluğu rezerv alanlara aktarmamız gerekir. Aktardığımız alanlarda da ilave nüfus gelsin istemiyoruz. Yani 16 milyonlu İstanbul yine bu nüfus içerisinde işte ekonominin İstanbul’u olsun, yeşilin İstanbul’u olsun, finansın İstanbul’u olsun, mavinin korunduğu, artırıldığı bir İstanbul olsun, güvenli bir İstanbul olsun. Yani buradaki güven ülke adına, gelecek adına bir güven. Dolayısıyla bu 1,5 milyon dönüşümü de başlatmak istiyoruz. 100 yılın dönüşümü diyoruz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nda İstanbul’u dönüştürecek adımları da bundan önce olduğu gibi kararlı bir şekilde atacağız ve bayramın ilk gününde Cumhurbaşkanımızla birlikte bu 1,5 milyon konutun dönüşümünde ilk rezerv konutlarımızın daha önce yaptıklarımıza ilave temellerini atacağız.

    Vatandaşımıza Cumhurbaşkanımızın müjdeleri olacak. Devletimizin bu noktada gerek finans desteği anlamında, yani kentsel dönüşüme girecek vatandaşlarımızın, riskli binada oturan vatandaşlarımızın binalarının yapımı noktasında finans desteğinde, yapım desteğinde müjdelerini Cumhurbaşkanımız inşallah bayramın birinci günü tüm milletimize paylaşacak ve bu çerçevede İstanbul’u güvenli hale getirene kadar bu çalışmaları yapıyor olacağız” diye konuştu.

    “Afetlerde tatilde olmayacağız”

    bakan Kurum şunları kaydetti: “Tabi bu süreçte gerçekten şehrimiz adına, İstanbul’umuz adına mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. 81 ilimizde yaptığımız gibi ilk önce afet konutlarımızı atacağız, diğer taraftan da yeni İstanbul’un dönüşümüne ilişkin de kararlılığımızı net bir şekilde sahaya yansıtacağız. Bu manada 14 Mayıs seçimlerimiz gerçekten ülkemiz adına, ülkemizin geleceği adına çok çok kıymetli. Biz hep şöyle tarif ediyoruz. İşte bir tarafta ülkemiz adına, ülkemizin geleceği adına milyonlarca konut bitiren, şehir hastaneleri yapan, yine millet bahçeleriyle gencine, çocuğuna, yaşlısına en iyi imkânı sunan bir irade var. Cumhurbaşkanımız var. Diğer tarafta da maalesef ülkemizin geleceğine dair bir irade, öbür tarafa, 100 yılına dair bir projesi olmayan bir irade var. Diğer tarafta 3.3 milyon konutu dönüştüren bir irade. Öbür tarafa baktığımızda maalesef yüz binlerce konutu dönüştüreceğiz deyip, bin 500 günde bin 500 konutu dönüştüremeyen bir irade var, gelecek kaygısı çeken bir irade var. Ve bu manada biz tüm benliğimizle, kimliğimizle vatandaşımızın yanında olacağız, yanında olmaya devam edeceğiz. Afetlerde tatilde olmayacağız, vatandaşımızın dizinin dibinde olacağız. Geçmişte olduğu gibi bu anlayışla çalışmalarımızı yapacağız. Hiçbir zaman gelecek kaygısına da düşmeyeceğiz. Yani biz bugün bakanız, yarın milletvekili oluruz. Veya hiçbir şey de olmayabiliriz. Hiç önemli değil. Ama olduğumuz sürece koltuğumuzun hakkını vereceğiz, koltuğumuz için vatandaşımız bizden ne bekliyorsa vatandaşımıza bu hizmetleri götürmeye gayret göstereceğiz. Bunları yaparken bilimin ışığında, kültürün ışığında yapacağız ve hep birlikte bu dönüşümü yapacağız.

    Sahada yaklaşık 6 milyon bağımsız bölümü inceledik ve sahadan bütün birebir bu verileri haritalara işledik. Aslında yıkımı da bu harita net bir şekilde anlatıyor. Bu haritaya baktığınızda hasarın durumu, hasarın nerede yoğun olduğunu görebiliyoruz. İşte burası Antakya merkez. Fay hattı bu kırmızıyla işaretli yerler. Ve işte bu maviler de sıvılaşmanın olduğu yerler. Yani sıvılaşma dediğimiz, zeminin yumuşak olduğu, depremle birlikte o dayanımının azaldığı alanlar. Burası da İskenderun. Bakın en yoğun yıkım Hatay, Antakya, Defne, Kırıkhan. Aynı şekilde Kırıkhan’daki fay hattı. Fay hattının dibinde gidiyorsunuz. Bu da süreçte fay hattıyla birlikte işte Nurdağı’nda, İslahiye’de yıkımı net bir şekilde görebiliyorsunuz. Hep sıvılaşmanın yüksek olduğu yerlerde gördüğünüz gibi. Bakın şurası Nurdağı. Bu pembeyle gördükleriniz de bizim rezerv alanlarımız. Yani sıvılaşma riskinin olmadığı, fay hattına olan mesafesinin olduğu ve yine gördüğünüz gibi yıkımların olmadığı süreçleri net bir şekilde görüyoruz. Yine bu şekilde yıkımın yoğun olduğu alanlar. Bu hassasiyetle çalışıyoruz. Acelemiz milletimiz. Acele ederken de yanlış yapmamak üzere de gerekli hassasiyeti gösteriyoruz. Ki bu hassasiyet doğrultusunda 11 ilimizde 143 bin TOKİ konutumuz sapasağlam, dimdik ayaktadır, hiçbir vatandaşımızın burnu da kanamamıştır, hiçbir binamız da yıkılmamıştır. Dolayısıyla bu anlayışla yürütüyoruz. Ve inşallah vatandaşlarımıza sözlerimizi tutup veriyor olacağız. Bir de yıkım fotoğraflarının güncellenmesiyle ilgili karşılaştırmaları vardı.”

  • İstanbul Finans Merkezi açıldı

    İstanbul Finans Merkezi açıldı

    2019’da yapılan yerel seçimlerde, Başkan İsmet Yıldırım ve ekibinin göreve gelmesiyle birlikte hızlı bir değişim sürecine giren Ümraniye, değişen vizyonu ve gelişen sosyokültürel yapısıyla İstanbul’un cazibe merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. Ümraniye Finanskent Mahallesi’nde faaliyete geçecek olan Finans Merkezi de bunlardan biri oldu.

    İstanbul Finans Merkezi’nin bankalar etabı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açıldı. İlk etapta kamu bankalarının birimlerinin faaliyet geçeceği merkez 100 bin kişiye istihdam sağlayacak. Açılışa, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım da katıldı.

    Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, “9 yıllık yoğun bir çalışmanın ardından İstanbul Finans Merkezi’miz nihayet hizmete açıldı. Bu büyük eser, Cumhuriyetimizin 100. yılında güçlü Türkiye’nin en önemli sembollerinden biri olacak. Türkiye artık bu merkezle, finans alanında devler liginde yer alan bir ülke olacak. Böylesine önemli bir eserin Ümraniye’mizde yer alması bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Ümraniye uzun yıllardır birçok uluslararası şirkete ev sahipliği yapan, birden fazla sanayi sitesinin yer aldığı bir ilçe konumunda. Sanayi ve ticarette önemli bir noktada olan kentimiz, bundan böyle finansta da adından söz ettirecek. Bu dev eserin mimarı olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. İstanbul Finans Merkezi’nin ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Bundan böyle finansın güneşi Ümraniye’den doğacak” şeklinde konuştu.

    Akıllı şehir İstanbul Finans Merkezi
    Hizmete başlayacak olan İstanbul Finans Merkezi’yle Merkez Bankası, kamu bankaları ve borsa dâhil, ülkenin lokomotif kuruluşları İstanbul’a taşınmış olacak. İstanbul Finans Merkezi toplam alanı 1,4 milyon metrekareyi bulan 21 ofis binasıyla, 100 bin metrekarelik alışveriş merkeziyle, 2 bin 100 kişilik kongre merkeziyle, oteli ve 26 bin 500 araçlık otopark kapasitesiyle, akıllı şehir modeliyle iş dünyasının tüm ihtiyaçlarına cevap verecek.

  • İstanbul Finans Merkezi’nin bankalar etabı bugün açılıyor

    İstanbul Finans Merkezi’nin bankalar etabı bugün açılıyor

    Türkiye Varlık Fonu sahipliğinde ve Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığının koordinasyonuyla tamamlanan finans merkezinin bankalar etabı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılacağı törenle bugün açılacak.

    Açılışa iş ve finans dünyasından birçok isim katılacak. Finans projesinin bankalar etabında Vakıfbank, Ziraat Bankası ve Halk Bankası’nın ilgili birimleri faaliyete geçecek.

    İstanbul Finans merkezi, 1,3 milyon metrekare ofis alanı, 100 bin metrekarelik alışveriş merkezi, 2.100 kişilik kongre merkezi ile yurt içi ve yurt dışından bir çok misafiri ağırlayacak.

    İstanbul Finans Merkezi bünyesinde yer alan 5 yıldızlı otel, uzun dönemli konaklamaya uygun yapıda ve ziyaretçilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak tasarlandı. 325 oda sayısı ve 80’e yakın uzun süreli konaklamaya uygun oda tipi ile hizmet verecek.

  • İstanbul Finans Merkezi Kanunu yürürlükte

    İstanbul Finans Merkezi Kanunu yürürlükte

    İstanbul Finans Merkezi Kanunu, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanuna göre, İFM’nin alanı, yönetilmesine ve işletilmesine dair hükümler, İFM’de gerçekleştirilen faaliyetler ve bu faaliyetlere dair teşvik, indirim, istisna ve muafiyetler de düzenleniyor. Finansal faaliyetlere ilişkin tanımda ilgili kanunlara atıf yapılarak; bankacılık, sermaye piyasaları, sigortacılık, finansal kiralama, faktoring ve benzeri piyasalar altında yer alan menkul kıymetler, türev araçlar, ödeme sistemleri, elektronik para ve benzeri faaliyet, hizmet ve işlemlerin İFM’de finansal faaliyet olarak gerçekleştirilebileceği belirtiliyor. Yönetici şirket, “kanun kapsamında verilen görev ve yetkileri kullanmak üzere Türkiye Varlık Fonu tarafından kurulan ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak faaliyet gösteren anonim şirket” şeklinde tanımlanıyor.

    Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından katılımcı belgesi verilecek

    İFM’de tüm altyapı ve üstyapının işletilmesi, yönetilmesi, bağımsız bölümlerin ve alanların kiralanması ile kamuya ait olan ve imar planında belirlenen fonksiyonlar doğrultusunda ilgili kurumlara tahsis edilmiş alanlar hariç olmak üzere umumi hizmetlere ayrılmış yol, meydan, yeşil alan, park ve benzeri yerlere dair her türlü yönetim faaliyeti 20 yıl süreyle yönetici şirket tarafından gerçekleştirilecek.

    Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında kat malikleri kurulu, ada temsilciler kurulu ve toplu yapı temsilciler kuruluna ait yetkiler İFM’de bulunan taşınmazlar açısından 20 yıl süreyle yönetici şirket tarafından kullanılacak. Ofis alanında faaliyet göstermek üzere katılımcılara Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından katılımcı belgesi verilecek. Katılımcı belgesi verilmesine, katılımcı belgesi muafiyet koşullarına, katılımcı belgesinin askıya alınması ve iptaline ilişkin hususlar dahil katılımcı belgesine dair usul ve esaslar uygulama yönetmeliğinde düzenlenecek.

    “Tek durak büro”

    Katılımcıların faaliyetlerine ilişkin izin, ruhsat, lisans ve benzeri onay başvuruları ile bunların çalışanlarına ve bu çalışanların bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin izin ve onay gibi başvurularının yapılabilmesi ve bu başvuru süreçlerinin hızlandırılması amacıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili birimlerinin görev alacağı “tek durak büro” oluşturulacak.

    Tek durak büroda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı temsilcileri ile bu bakanlıklarca gerekli görülmesi halinde bunların bağlı, ilgili, ilişkili kuruluşları veya bu bakanlıkların denetiminde olan kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ve ilgili ilçe belediyesi temsilcileri yer alacak.

    İFM’de gerçekleştirilecek iş ve işlemlerin tek elden takibini yapmak ve tek durak büroda yer alan kamu kurum ve kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla tek durak büro, ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından sevk ve idare edilecek. İhtiyaç duyulması halinde farklı bakanlık, kamu kurum ve kuruluşları da tek durak büroya dahil edilebilecek. Tek durak büronun işleyişine dair usul ve esaslar uygulama yönetmeliğinde düzenlenecek.

    Katılımcı belgesi alarak finansal faaliyet gösteren kuruluşların yurt dışında yerleşik kişilere sundukları finansal hizmetler, hizmetten nihai olarak yurt dışında faydalanılması koşuluyla finansal hizmet ihracatı olarak değerlendirilecek. Finansal kuruluşların kendi nam ve hesabına gerçekleştirdikleri türev işlemleri, portföylerine varlık alma veya portföylerinden varlık satma işlemleriyle yurt içinde yerleşik kişilerin tasarruflarını yurt dışına çıkaran faaliyetleri, hizmetleri ve işlemleri finansal hizmet ihracatı olarak değerlendirilmeyecek.

    Katılımcı belgesi almış finansal kuruluşlar tarafından İFM’de gerçekleştirilen finansal hizmet ihracatı niteliğindeki faaliyetler kapsamında elde edilen kazançların yüzde 75’i Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde, Kurumlar Vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirilecek. İşlemler ile bu işlemler nedeniyle lehe alınan paralar Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’nden; faaliyetlere ilişkin işlemler her türlü harçtan, bu işlemlere ilişkin düzenlenen kağıtlar Damga Vergisi’nden istisna tutulacak.

    Katılımcı belgesi almış finansal kuruluşların İFM’de istihdam ettikleri personele ödenen aylık ücretin gerçek safi değerinin; yurt dışında en az 5 yıllık mesleki tecrübeye sahip kişilerde yüzde 60’ı, yurt dışında en az 10 yıllık mesleki tecrübeye sahip kişilerde ise yüzde 80’i Gelir Vergisi’nden istisna olacak. Bu kapsamda belirtilen istisna, İFM’de çalışmaya başlamadan önceki son 3 yılda Türkiye’de çalışmamış olan personelin ücret gelirlerine uygulanacak. İFM’de yer alan taşınmazların kiralanmasına dair işlemler her türlü harçtan ve bu işlemlere ilişkin düzenlenen kağıtlar Damga Vergisi’nden istisna olacak. En az 3 ülkede aktif olarak faaliyet gösteren katılımcıların bölgesel hazine ve finansal yönetim merkezleri hakkında da bu madde hükümleri uygulanacak.

    Hesap ve defterleri Türkçe tutma zorunluluğu olmayacak

    Katılımcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelerin yabancı para birimiyle tutulabilmesi ve düzenlenebilmesine ilişkin Vergi Usul Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın düzenleme yapmaya Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olacak. Katılımcılar, kendi aralarında ve İFM’de yürüttükleri faaliyetler kapsamında düzenlenen her nevi muamele, mukavele, muhabere, hesap ve defterlerini Türkçe tutmaya mecbur olmayacak.

    Katılımcılar kendi aralarında İFM’de yürüttükleri faaliyetler kapsamında, faaliyetlerinin tabi olduğu mevzuata aykırı olmaması kaydıyla, özel hukuka tabi olarak yaptıkları her nevi işlem ve sözleşmelerde serbestçe hukuk seçimi yapabilecek. En az 3 ülkede aktif olarak faaliyet gösteren katılımcıların bölgesel hazine ve finansal yönetim merkezleri hakkında da bu hükümler uygulanacak.

    Yabancı personel istihdamı

    İFM’de faaliyet gösterecek katılımcılar ile en az 3 ülkede aktif olarak faaliyet gösteren katılımcıların bölgesel hazine ve finansal yönetim merkezleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Uluslararası İşgücü Kanunu uyarınca düzenlenen çalışma izniyle yabancı uyruklu personel çalıştırabilecek. Bu kapsamda yapılacak çalışma izni başvuruları istisnai olarak değerlendirilecek. İFM’de bulunan taşınmazlar, yalnızca projesinde ve yönetim planında belirlenen amaçlar doğrultusunda kullanılabilecek. İFM’de her tür ve ölçekteki, mekansal plan, parselasyon planı, arsa ve arazi düzenlemesi, jeolojik ve jeoteknik etüt, mikro bölgeleme, harita ve kentsel tasarım projeleri yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkili olacak. İFM yönetim planı ve işletme projesi, yönetici şirket tarafından hazırlanarak resen tescil ettirilecek. Katılımcı belgesinin herhangi bir sebeple iptal edilmesi durumunda, katılımcıların İFM’de faaliyette bulunmak üzere yaptıkları kira sözleşmesi de kendiliğinden sona erecek. Kira sözleşmesi tapuya şerh edilmişse yönetici şirketin talebiyle şerh terkin edilecek. Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan uygulama yönetmeliğinde düzenlenecek.

    Kurumlar Vergisi ve harçlara ilişkin muafiyet

    İFM’nin faaliyete geçtiği ilk dönemde, taşınmaları teşvik etmek ve İFM’yi küresel ölçekte rekabetçi kılmak amacıyla katılımcı belgesi almış finansal faaliyet gösteren kuruluşlar tarafından İFM’de gerçekleştirilen finansal hizmet ihracatı niteliğindeki faaliyetlerden 2022-2031 yılları arasında elde edilen kazançlar için Kurumlar Vergisi indirim oranı yüzde 100 olarak uygulanacak. Katılımcı belgesi almış finansal kuruluşların İFM’de bulunan merkez ve şubelerinden alınması gereken finansal faaliyet harçları, kanunun yürürlük tarihinden itibaren 5 yıl süreyle alınmayacak.