Etiket: istanbul

  • Esenyurt’ta polis ekiplerince genel asayiş uygulaması yapıldı

    Esenyurt’ta polis ekiplerince genel asayiş uygulaması yapıldı

    İstanbul Esenyurt’ta birçok noktada gece saatlerinde genel asayiş uygulaması yapıldı. Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin katıldığı uygulamada denetim noktalarında bulunan ekipler şüpheli görülen araçları durdurarak arama yaptı. Araçlarda bulunan sürücü ve yolculara ise üst araması ile Genel Bilgi Taraması (GBT) kontrolü yapıldı.

  • Semtlerinin isimleri, zengin bir mirasın izleri

    Semtlerinin isimleri, zengin bir mirasın izleri

    Tarihin şahdamarı olarak nitelendirilen İstanbul’un semtlerinin isimleri, köklü bir mirasın izlerini taşırken, kendine has anlamı ve bir hikayesi bulunuyor. Semt isimlerinin kökenlerini anlatan Tarihçi Zafer Bilgi,“ İstanbul’un semtlerinin ve sokak isimlerinin ilginç hikayeleri var. Tarih, sokak isimlerinde yaşıyor. Semtlerin isimlerine kulak verip, tarihe yolculuk yapmak gerekiyor. Asıl tarihe sevdalılar, buralardan okumayı çok rahat yapabilirler” dedi.

    Roma ve Bizans İmparatorlukları ile Osmanlı Cihan Devletine başkentlik yapan İstanbul, tarih boyunca farklı kültürlerin izlerini taşıyan bir şehir oldu. Dünya çapında eşsiz bir öneme sahip olan İstanbul’un semtlerinin isimlerinin, kendine has anlamı ve bir hikayesi bulunuyor. Taksim adını Osmanlı Cihan Devleti döneminde suyun şehre maksem edildiği bölge olmasından aldı. Nişantaşı’nın adı, buradaki ormanlık alanda okların ulaştığı en uç noktayı işaret etmek için dikilmiş nişan taşlarından geldi.

    Topkapı, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u almak için döktürdüğü büyük top şahinin konulduğu kapı olmasından dolayı tarihe geçti. İstanbul’u fetheden, Fatih Sultan Mehmet’i yad etmek için Fatih semtine adı verildi. İstanbul’un semtlerinin isimlerinin derin kökenlerini Tarihçi Zafer Bilgi anlattı. Öte yandan, isimlerinde tarih gizli olan semtler havadan görüntülendi.

    “Şehir, semtlerin isimlerinde hala yaşıyor”
    İstanbul’un semt isimleri hakkında konuşan Tarihçi Zafer Bilgi, “İstanbul’un semtlerinin ve sokak isimlerinin ilginç hikayeleri var. Şehir, semtlerin isimlerinde hala yaşıyor. Şehri adım adım arşınlarken, üniversite öğrencilerimize ben sokak isimlerini gösteririm. Tarih, sokak isimlerinde yaşıyor. ‘Yaşmak Sıyıran Sokak’ dik bir yokuştur. İnsanlara yaşmağını sıyırtıyordur. İsmi oradan gelmiştir. O dik yokuş, bazen merkep bağırtan, deve bağırtan sokağı olarak da geçer.

    Sokak isimleriyle beraber semt isimlerinde de tarih gizli. Eminönü, deniz eminliğinin önünden geliyor. Deniz eminliğinin önünde, bal, yağ ve un temel ihtiyaçları olduğu için yakınında yemiş iskelesi var. Kuruyemiş orada birikiyor. Oradan Mısır Çarşısı’na gidiyor ve etrafa dağıtılıyor. Kuruyemiş dışında bal, yağ ve un ise kapanlara geliyor yani toptan alışveriş merkezlerinde bulunuyor. Unkapanı, Yağkapanı ve Balkapanı isimleri de oradan geliyor. Alttaki bölgeye ise ‘Tahtakale’ ismi, ‘Taht-ı Kale’den geliyor. Bir kalenin altında olmasından geliyor.

    Arapça bir kelimedir. Unkapanı’ndan yukarı doğru çıktığımızda bizi karşılayan semtlerden olan ‘Zeyrek’, ince düşünceli, zeki olan Zeyrek Mehmed Efendi’nin medresesini kurmasından geliyor. İleriye doğru ‘Karagümrük’ semti, karanın gümrük noktasıdır. ‘Edirnekapı’ ise Edirne’den gelen kervanların girdiği kapı. O kapıdan içeriye doğru girilip, kara kervanlarının gümrük noktasından Karagümrük ismi geliyor. ‘Topkapı’ ise büyük şahi topunun konulduğu kapıdan geliyor.

    Bugünkü ‘Topkapı Sarayı’ da yine önüne büyük şahi toplarının konulmasından geliyor. ‘Çatladıkapı’ depremde çatladığı için, ‘Kumkapı’ saraya inşaat kumlarının alınmasından dolayıdır. Böyle ilginç isimler hakikaten yaşıyor. Mesela su kültürü de yaşıyor. Aksaray’daki ‘Horhor’ semti, horul horul akan sudan geliyor. Suyun olduğu maksem de duruyor. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Horhor Çeşmesi maksem yapılmıştır. Maksem suyun toplandığı alandır. ‘Taksim’ suyun taksim edildiği alandır. Bugün Taksim semt ismi de oradan geliyor” ifadelerini kullandı.

    “Semtlerin isimlerine kulak verip, tarihe yolculuk yapılabilir”
    Semt isimlerinden tarihin okunabileceğini ifade eden Bilgi, “Fatih, her dediğimizde yabancı bir insan ‘Fatih nedir’ diye soruyor. Biz de diyoruz ki; bu şehri fetheden Fatih Sultan Mehmed’i her seferinde yad etmek adına bu ismi vermişiz. Her seferinde Fatih Sultan Mehmed’i hatırlıyoruz. Topkapı Sarayı’nın hemen yanında gül bahçesi bulunuyor.

    Sarayın kendi gül bahçesidir. Gülhane ismini oradan alır. Buralar tarihin şahdamarı diyebileceğimiz, insanların kulak verip tarihi dinleyebileceği yerlerdir. Biz bugün buralardan uzaklaşmışız. Uzaklaştığımız için göremiyoruz. ‘Nişantaşı’, okları nişan alınırken konulan taşlardır. Hala Nişantaşı’nda bunlar duruyor. ‘Okmeydanı’da okların atıldığı meydan. Bugün bunları anlayabilmek mümkün değil. Biraz semtlerin isimlerine kulak verip, tarihe yolculuk yapmak gerekiyor. Asıl tarihe sevdalılar, buralardan okumayı çok rahat yapabilirler” diye konuştu.

  • 2024 TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü Dağdeviren’in oldu

    2024 TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü Dağdeviren’in oldu

    2024 TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü, Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Doç. Dr. Canan Dağdeviren’e verildi.
    Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Aziz Sancar Bilim, TÜSEB Teşvik ve TÜSEB Özel Ödülleri sahiplerini buldu. Doç. Dr. Canan Dağdeviren; tıp fiziği, malzeme bilimi ve biyomedikal cihaz teknolojileri alanındaki uluslararası çalışmaları ve geliştirdiği yüksek teknoloji giyilebilir tıbbi cihazlar alanında yaptığı başarılı çalışmalara istinaden 2024 TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü’ne layık görüldü.

    2007 yılında Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği’nden mezun olan Canan Dağdeviren, Prof. John A. Rogers danışmanlığında fizik, elektronik, kimya, malzeme, mekanik ve tıp alanlarının kapsamına giren esnek ve katlanabilir, vücut içine ve deri üstüne giydirilebilir elektronik aletler üzerinde çalışmalar yaptı. 2014 yılında Harvard Üniversitesi’nin “Genç Akademi Üyesi” seçilen Dağdeviren, tarihte bu ödülü Türkiye’den kazanan ilk kişi oldu. 40’ın üzerinde ulusal ve uluslararası ödüle sahip olan Canan Dağdeviren, Forbes dergisi tarafından “30 yaşından genç 30 bilim insanı” seçilmiştir.

    Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi üyeliğine de (Junior Fellow of Harvard) seçilen Dağdeviren, MIT Technology Review’un her yıl derlediği listesinde yer almış ve İllinois İnovasyon Ödülü’nü (Illinois Innovation Prize) kazanmıştır. 2017’de American Academy of Achievement’in, Türkiye’den seçilen ilk inovasyon ve teknoloji delegesi olmuş ve “MIT Media Lab”de kendi araştırma grubunu kurarak akademisyen olarak araştırmalarına devam etmektedi

  • Diş sağlığında ‘kişiselleşmiş tedavi’ dönemi

    Diş sağlığında ‘kişiselleşmiş tedavi’ dönemi

    İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Gülsüm Ak, kişiselleştirilmiş diş hekimliğinin, teknolojinin ilerlemesiyle her geçen gün daha yaygın hale geldiğini belirterek, dijital ve kişiye özel çözümlerin, hastaların tedavi süreçlerinde daha iyi sonuçlar almalarını ve iyileşme sürelerinin kısalmasını sağladığını söyledi.

    Günümüzde tıp ve diş hekimliğinin, teknolojik ilerlemeler ve bilimsel yenilikler sayesinde önemli bir dönüşüm geçirdiğinin altını çizen Prof. Dr. Ak, “Her bireyin fizyolojik yapısı farklı olduğu gibi hastalıklarının patolojisi de farklılık gösterebilmektedir. Hastalıklar hastadan hastaya farklı bir seyir izleme potansiyeline sahiptir. Sağlık alanı da bu farklılıklara çözüm üretebilmek için evrilmektedir. Hastalıklara odaklı eski standart tedavi anlayışı yerini, hasta odaklı kişiselleşmiş tedavi anlayışına bırakmaktadır.

    Bu durum akla Hipokrat’ın ‘Hastalık yoktur, hasta vardır’ sözünü getirmektedir. Günümüzde her bireyin hastalığı için optimize edilmiş kişiye özel tedavi planları öne çıkmaktadır. Bu tedavilere örnek olarak tıp alanında kişisel ihtiyaçlara göre düzenlenmiş ilaç tedavileri ve diş hekimliği alanında ise kişiselleşmiş implant ve protez tedavileri verilebilir” dedi.

    Diş tedavilerinde de kişiye özgü tedavilerin ön plana çıktığını belirten Ak, “Kişinin kendine özgü ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak dijital ortamda üretilmiş protezler ile daha başarılı sonuçlar alındığı gibi ileri derece kemik kaybı yaşamış oral cerrahi hastaları için de tedavi seçenekleri değişmekte ve gelişmektedir. Kişiye özel tasarlanmış subperiostal implant tedavileri ile geleneksel yollarla tedavi edilemeyen ileri kemik kayıplı dişsiz hastaların protetik rehabilitasyonu sağlanabilmektedir.

    Yine oral cerrahideki bir başka kişiselleşmiş tıp örneği ise kişiye özel planlamalarla, membranlar ve kemik greftleri kullanılarak hastaların kemik seviyelerinin istenilen miktarda arttırılabilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.

    Kişiselleştirilmiş yaklaşımların, yalnızca cerrahi alanla sınırlı kalmayıp, diş hekimliğinin farklı alanlarında da başarıyla uygulandığını kaydeden Ak, “Örneğin, okluzal splintler, çene ve diş yapısına göre özel olarak tasarlanarak, bireylerin çene eklem hastalıkları, diş gıcırdatma veya çene uyumsuzluğu gibi sorunlarına kişiye özel çözümler sunmaktadır. Okluzal splintler, dijital ölçümler ve kişisel 3D analizler ile daha verimli ve rahat bir kullanım sağlamakta, tedavi sürecini hızlandırmaktadır.

    Horlama tedavisi alanında da kişiselleştirilmiş yaklaşımlar önemli bir yer tutmaktadır. Horlama, uyku apnesi gibi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur ve kişiye özel horlama apareyleri, çene yapısına ve solunum yollarına göre tasarlanarak etkili bir çözüm sunmaktadır. Bu apareyler, çenenin belirli bir pozisyonda kalmasını sağlayarak hava yolunun açık tutulmasına yardımcı olur. Teknolojik gelişmelerle kişiye özel olarak üretilen horlama apareyleri, tedavi başarısını artırmakta ve hastaların yaşam kalitesini yükseltmektedir.

    Gingivektomi işlemi de kişiselleştirilmiş tıbbın diş hekimliğine yansıyan bir başka örneğidir. Gingivektomi, diş etlerinin fazla dokusunun cerrahi olarak çıkarılmasıdır ve bu işlemde dijital kılavuzlar kullanılarak işlem daha hassas ve estetik açıdan daha başarılı hale getirilmektedir. Gingivektomi guide’ları, diş etlerinin şekli ve büyüklüğüne göre dijital ortamda tasarlanarak, cerrahın en doğru müdahaleyi yapmasına imken tanır. Bu sayede, iyileşme süreci kısalır ve estetik sonuçlar daha tatmin edici olur.

    Ortognatik cerrahi de kişiselleştirilmiş tıbbın önemli bir uygulama alanıdır. Ortognatik cerrahilerde, çene yapısının düzeltilmesi için yapılan cerrahilerde, dijital tarama ve 3D modelleme teknolojileri kullanılarak, bireye özel cerrahi planlamalar yapılmaktadır. Bu sayede, her hastanın çene morfolojisi göz önünde bulundurularak, cerrahi işlemler daha hassas ve etkili bir şekilde gerçekleştirilir. Ortognatik cerrahi rehberleri (guide) bu sürecin önemli bir parçasıdır ve cerrahın doğru pozisyonda kesiler yapmasına imkan sağlar. Sonuç olarak, tedavi başarısı artar ve komplikasyon riski azalır” dedi.

    Diş hekimliğinde kişiselleşmiş tedavilerin sadece cerrahi alanla sınırlı kalmadığının altını çizen Ak, “Şeffaf plaklar gibi ortodontik tedavi seçenekleri de kişiye özel tedavi anlayışını benimsemektedir. Dijital tarama ile alınan ölçüler, hastanın diş ve çene yapısına en uygun şeffaf plakların tasarlanmasına imkan verir. Bu plaklar, dişlerin doğru ve kontrollü bir şekilde hareket etmesini sağlayarak, tedavi sürecini hızlandırır ve estetik açıdan daha kabul edilebilir bir seçenek sunar.

    Diş protezleri ve implantlar da bireye özel olarak tasarlanabilmektedir. 3D yazıcılar sayesinde ağız içi ölçüler alındıktan sonra, kişiye özel protezler veya implantlar üretilebilir. Bu, özellikle ileri derecede kemik kaybı yaşayan hastalar için büyük bir avantaj sağlamaktadır. Dental implant rehberleri de cerrahiyi kişiselleştirmek için kullanılan bir diğer önemli teknolojidir. 3D taramalar ve dijital modelleme ile, her hastanın çene yapısına uygun olarak tasarlanmış rehberler sayesinde implant yerleştirilmesi daha hassas ve doğru yapılabilir” dedi.

  • Kağıthane’de alışveriş günleri başladı

    Kağıthane’de alışveriş günleri başladı

    Kağıthane Belediyesi tarafından Hasbahçe’de alışveriş günleri çadırı açıldı. Vatandaşlar alışveriş çadırına yoğun ilgi gösterirken, etkinlikle ilgili Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, “10 gün boyunca sürecek etkinliğimize tüm İstanbulluları davet ediyorum” dedi.
    Kağıthane Belediyesi tarafından Hasbahçe’de alışveriş günleri çadırı açıldı. Hazırlanan alışveriş çadırında Türkiye’nin giyim konusundaki önde gelen markaları uygun fiyatlarla satışa sunuldu.

    Vatandaşların kaliteli ürünlere daha erişilebilir fiyatlarla ulaşmasını sağlamak amacıyla düzenlenen alışveriş günleri, etkinlik boyunca farklı yaş ve zevklere hitap eden geniş bir ürün yelpazesi sunacak. 24 Kasım tarihine kadar devam edecek olan etkinlikte, ziyaretçiler keyifli bir alışveriş deneyimi yaşayacak. Alışveriş günlerinin açılışına Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin ve vatandaşlar katıldı. Başkan Öztekin alanı gezip tek tek ürünleri inceledi.

    “10 gün boyunca sürecek etkinlik”
    Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, “Kağıthane Belediyesi olarak alışveriş günlerimiz hayırlı olsun. Esnaflarımızı gezdik. Yüzde 70 indirimleri görmüş olduk. İstanbulluların buraya geldiğinde kendi ihtiyaçları doğrultusunda tekstil ürünlerini uygun fiyata alacaklarını görüyoruz. 10 gün boyunca sürecek etkinliğimize tüm İstanbulluları davet ediyorum. Kağıthane indirim günleri, Kağıthane alışveriş günleri birlikte de ilçemize hayırlı olsun diyorum” dedi.

    “Fiyatlar inanılmaz”
    Alışveriş yapan Özge Işık Yeşilırmak “Aracımla geldim. Otopark sıkıntısın olmaması harika. Fiyatlar inanılmaz, eşyaları arabaya bıraktım. Çocuğuma aldım. 500 liraya mont var. 150 lira çocuğuma pijama takımı aldım” ifadelerini kullandı.

  • Kaçak villada yapılan çalışmalar havadan görüntülendi

    Kaçak villada yapılan çalışmalar havadan görüntülendi

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından kaçak yapı olduğu belirlenen ve bir dönem suç örgütü lideri Adnan Oktar tarafından kullanılan Üsküdar’daki villa inşaatının son hali havadan görüntülendi. Villada ve villanın olduğu arazide çok sayıda işçinin olduğu ve iş makinesiyle çalışma yapıldığı görüldü.

    Rus oligark Boris Borisenko’nun üzerine tapulu olduğu ve daha öncesinde suç örgütü lideri Adnan Oktar tarafından kullanılan yapının yer aldığı arazideki çalışma, geçtiğimiz aylarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yasal düzenlemelere aykırı faaliyet gerçekleştirildiği gerekçesiyle durdurulmuştu.

    Yapılan denetimler sonrası Adalet Bakan Yılmaz Tunç ise “imar kirliliğine neden olma” suçundan resen soruşturma başlatıldığını duyurmuştu. Üsküdar’da Vaniköy Öngörünüm Bölgesi’nde yer alan yapının son hali dron ile görüntülendi. Görüntülerde yapının branda ile kapatıldığı, arazide işçilerin çalışma yaptığı ve çalışmalarda iş makinesi kullanıldığı görüldü. Ayrıca arazide molozları çuvallara konularak istiflendiği görüntülere yansıdı.

     

     

     

  • Kütletme işlemi felce yol açabilir

    Kütletme işlemi felce yol açabilir

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Özkoçak, kütletme adıyla bilinen uygulamalar hakkında önemli uyarılarda bulundu. Kontrolsüz yapılan bu işlemlerin, omurga sağlığı için ciddi riskler barındırdığını vurguladı.
    Son yıllarda sosyal medyada popüler hale gelen kütletme videoları, eğlenceli ve masum bir işlem gibi görünse de ciddi sağlık riskleri taşıyor. Kontrolsüz yapılan bu işlemler, omurga sağlığını tehlikeye atarak felç gibi geri dönülmez sorunlara yol açabiliyor.

    Uzman Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Özkoçak, bu konuda hayati uyarılarda bulundu ve manuel terapinin doğru ellerde uygulanmasının önemine dikkat çekti.

    Manuel terapiye mutlaka uzman kontrolü
    Manuel terapinin tıpta yeri olan bir yöntem olduğunu ancak bu işlemlerden önce mutlaka uzman bir hekimin hastayı muayene etmesi gerektiğini belirten Dr. Özkoçak, “Omurga yapısını değerlendirmek için Röntgen, Tomografi ya da MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) gibi görüntüleme yöntemleri kullanılmalı. Çünkü omurganın arkasında, tüm sinir sistemimizi kontrol eden çok hassas damar ve sinir paketleri bulunuyor. Kontrolsüz müdahaleler felç gibi ciddi sonuçlar doğurabilir” dedi.

    Berberde kütletmeye dikkat
    Kütletme işleminin berberde ya da uygun olmayan şartlarda yapılmasının ciddi sakatlıklara neden olabileceğini ifade eden Dr. Özkoçak, “Omurilik felci, bu işlemin yanlış uygulanması sonucu ortaya çıkabilecek en kötü senaryolardan biri. Bu durum tüm vücutta güçsüzlüğe ve yaşam kalitesinde dramatik düşüşlere yol açabilir” uyarısında bulundu.

    Sosyal medya yanıltabilir
    Dr. Özkoçak, sosyal medyada kütletme işlemiyle ilgili yayılan abartılı videoların halkı yanlış yönlendirdiğini söyleyerek, “Bu videolarda duyulan sesler, genellikle ses kayıt cihazlarıyla artırılmış efektlerdir. Gerçek bir tedavide bu tür yüksek sesler çıkmaz. Sesin varlığı tedavinin başarılı olduğu anlamına gelmez” ifadesini kullandı.

    Manuel terapinin faydaları
    Manuel terapinin doğru uygulandığında kas ve bağ dokudaki sıkışmaları gevşeterek rahatlama sağladığını ifade eden Dr. Özkoçak, tedavinin yalnızca sertifikalı ve uzman kişiler tarafından uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Dr. Özkoçak, “Omurgamız vücudumuzun pırlantasıdır. Sinirlerimizin geçtiği bu bölgeye yapılacak her müdahale, büyük risk taşır. Lütfen kontrolsüz işlemlerden kaçının ve mutlaka uzman desteği alın” şeklinde konuştu.

  • Hava durumu

    Hava durumu

    Yapılan son değerlendirmelere göre, yurt genelinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın güney ve doğusu, Ege, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Batı Akdeniz, Karadeniz ve Doğu Anadolu ile Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay’ın kıyı kesimleri, Eskişehir çevreleri Kahramanmaraş’ın batısının yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre yağışların; kıyı kesimlerde sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak, iç kesimlerde yağmur, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun yükseklerinde karla karışık yağmur ve yer yer kar şeklinde görülmesi bekleniyor. Yağışların; Kıyı Ege, Batı Akdeniz kıyıları ile Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında yerel kuvvetli olması bekleniyor.

    Hava sıcaklıklarının Akdeniz kıyı kesimleri dışında kalan yerlerde 2 ila 4 derece azalması, Akdeniz kıyılarında önemli bir değişiklik olmaması bekleniyor. Rüzgarın ise genellikle kuzeyli yönlerden, yurdun güneybatı ve doğu kesimlerinde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında kuzeydoğudan yer yer kuvvetli (40-60 kilometre/saat) esmesi bekleniyor.
    Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
    Ankara: Parçalı ve çok bulutlu 12
    İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu 13
    İzmir: Parçalı ve çok bulutlu, yer yer kuvvetli olmak üzere, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 18
    Adana: Parçalı ve çok bulutlu, gece saatlerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 22
    Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden itibaren sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 22 (Yağışların, akşam saatlerinden sonra yerel kuvvetli olması bekleniyor.)
    Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 14
    Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, yer yer kuvvetli olmak üzere, aralıklı sağanak yağışlı 15
    Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra aralıklı yağmurlu yüksekleri karla karışık yağmur ve zamanla kar yağışlı 7
    Diyarbakır: Parçalı, yer yer çok bulutlu, akşam saatlerinde sağanak yağışlı 16

  • Karatay: ”Meme kanserinin nedeni mamografi çetesi”

    Karatay: ”Meme kanserinin nedeni mamografi çetesi”

    “Neler Oluyor Hayatta” programına konuk olan Prof. Dr. Canan Karatay, ezber bozan açıklamalar yaptı. Hakan Ural ve Ferda Yıldırım’ın sunuculuğunu yaptığı programda Prof. Dr. Karatay, meme kanserinden, erken yaşta yapılan HPV aşılarına kadar önemli uyarılarda bulundu.

    Kanal D’de yayınlanan sunuculuğu Hakan Ural ve Ferda Yıldırım’ın yaptığı “Neler Oluyor Hayatta” programının canlı yayın konuğu Prof. Dr. Canan Karatay, önemli açıklamalarda bulundu. Meme kanseri, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlarda en sık görülen kanser türü. Bu noktada erken teşhis çok önemli. Uzmanların büyük bir bölümü özellikle 40 yaşını aşan her kadın için mamografi yapılması öneriyor. Ancak Prof. Dr. Karatay, bunun tam tersini söyledi ve mamografi için oldukça keskin yorumlar yaptı. Prof. Dr. Karatay, “Meme kanserinin sebebi mamografi çetesidir” dedi.

    “Sünnetli ülkelerde HPV olmaz”
    Erken yaşta yapılan HPV aşılarını da eleştiren Prof. Dr. Karatay, “Sünnetli ülkelerde HPV olmaz” dedi. Hamilelikte şeker yüklemesi yapılmaması konusundaki uyarılarını da yineledi.

    Kadınlara ‘kimyasal’ uyarısı
    Prof. Dr. Karatay, kadınları da evde kullanılan temizlik ürünleri konusunda uyararak, ”Bunlar kanser nedeni. Temizlik malzemelerinin kokusu kanser kokusudur. Marmara’daki müsilaj bile klozete dökülen temizlik malzemeleri yüzünden oluyor. Bu ürünlerin yerine daha doğal olan sirke ve karbonatı öneriyorum” dedi.

    Spor uyarısı
    Prof. Dr. Karatay, spor salonunda yapılan ağır sporları da eleştirdi. Karatay, “Vücudu deli danalar gibi yormayın. Sağlıklı olalım derken sağlığınızı kaybediyorsunuz. Hareket önemli ama ağır sporlar tehlikeli” dedi.

    Dubai çikolatası uyarısını yineledi
    Prof. Dr. Karatay, bir süredir gündemden düşmek bilmeyen Dubai çikolatası hakkındaki uyarılarını yineledi. Karatay, “Bu çikolata tam bir zehir, içinde de çok sayıda katkı maddesi var” dedi.

  • Esenyurt’ta sağlık malzemeleri üreten fabrikanın deposunda korkutan yangın

    Esenyurt’ta sağlık malzemeleri üreten fabrikanın deposunda korkutan yangın

    Olay yerine sevk edilen itfaiye ekiplerinin yangını söndürmek için çalışmaları sürerken, 200 fabrika çalışanı alandan tahliye edildi. Gri dumanların yükseldiği fabrika havadan görüntülendi.

    Yangın, saat 10.00 sıralarında Esenyurt’ta sağlık malzemeleri üretilen fabrikanın medikal plastik deposunda çıktı. Henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın kısa sürede tüm fabrikayı sardı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin çalışmalarının ardından 5 bin metrekarelik işyerinden 68 araç ve 200 fabrika personeli tahliye edildi. Yangında, dumandan etkilenen 10 personele ise sağlık ekipleri olay yerinde müdahale etti. İtfaiye ekiplerinin yangını söndürmek için çalışmaları sürdüğü öğrenildi. Öte yandan, dumanların çevre sokaklara kadar yayıldığı fabrika yangını havadan görüntülendi.