Etiket: istanbul

  • İstanbullular o ile göç etmeye başladı

    İstanbullular o ile göç etmeye başladı

    Kahramanmaraş ve 10 ilde yaşanan deprem, endişeleri beraberinde getirdi. Muhtemel İstanbul depremi son zamanlarda birkez daha gündeme geldi. Deprem endişesi yaşayan İstanbullular, alternatif arayışlara yöneldi. Fay hattına uzaklığı ve deprem riski az olduğu ifade edilen Kırklareli’nde arsa ve ev almaya ya da kiralamaya başladı.

    İstanbulluların Kırklareli’nde göç hareketliliği yoğunlaştı

    Gayrimenkul Satış Temsilcisi Özgür Gömlekli Kırklareli’nin 4. derece deprem bölgesinde yer almasından dolayı deprem endişesi olan İstanbulluların kente göç etmeye başladığını belirterek “Kırklarelimizin 4. Derece deprem bölgesinde yer almasından dolayı güvenilir şehirler arasında yer almıştır. Bundan dolayı da özellikle İstanbul ağırlıklı gayrimenkul taleplerinde ve kiralık daire taleplerinde ciddi oranda artışlar gözlemlemekteyiz” dedi.

    “Gayrimenkul sahipleri biraz vicdanlı olsun”

    Gömlekli, gayrimenkul sahiplerinin fiyatları makul seviyede tutmaya davet ederek, “Bu durumdan dolayı zaman zaman yüksek kira ücretleri talep edilmekte İster istemez ev sahibi ve kiracılar arasında gerginlikler yaşanmaktadır. Biz fiyatları anormal derecede yüksek tutan gayrimenkulleri, gayrimenkul sahiplerini kendi portföylerimizden çıkarmış durumdayız. Kırklareli’nde ki gayrimenkul sahiplerine çağrımız bu yüksek fiyatlardan dolayı biraz daha vicdanlı davranmaları burada makul seviyelerde fiyatları tutmaları. Şuanda şehrimizde kiralık daireler yok denilecek kadar az seviyede” diye konuştu.
    Satış Temsilcisi Gömlekli satışlarım özellikle müstakil bahçeli evlere talebin yoğun olduğunu söyledi.

    Kırklareli’nin öğrenci şehri olduğunu vurgulayan Gömlekli, bir an önce yeni yerleşim alanları oluşturulması gerektiğini ifade ederek “Kırklareli’nde bu göçün daha da artacağı öngörüsüyle yeni yerleşim merkezlerinin oluşturulması ve bunların alt yapılarının ivedilikle sağlanmaya başlanması ciddi anlamada öneme arz etmektedir. Kırklareli bir anlamda da öğrenci şehridir. Şuanda üniversitemizin kapalı olmasından dolayı şehrimizde öğrencilerimizin olmamasına rağmen ciddi anlamda bir talep vardır. İlerleyen dönemde üniversitemizin açılmasıyla beraber bu denge daha da bozulacaktır. Şimdiden buralara bu konulara önlem alınması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
    Fay hattı üzerinde yer alan Tekirdağ ise tercih edilmiyor.

  • İstanbul’da göç başladı

    İstanbul’da göç başladı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan büyük yıkımdan sonra yeniden 1999 depremini hatırlayan İstanbullu, kenti terk etme arayışına girdi. Eski yapıların yoğunlukta olduğu Kadıköy başta olmak üzere, Avcılar, Beylikdüzü, Bağcılar, Sefaköy gibi pek çok ilçeden şehir dışına deprem göçü başladığı belirtiliyor. Kenti terk ederken aile yanına yada daha küçük evlere taşınma nedeniyle bazılarının eşyasını yanında götürmediği, bu nedenle kentteki depolarda da doluluk oranlarının arttığı dikkat çekiyor.

    Evden Eve Nakliyatçılar Derneği (END) Başkanı Ali Ayılmazdır, depremden sonra İstanbul’dan taşınma hareketliliğinin arttığına dikkat çekerken, “Sezonun düşük olduğu bu dönemde deprem öncesinde hemen hemen her firmamızı günde 2-3 kişi ararken şimdi bu sayı ortalama 20 ila 25 kişiye çıktı. İstanbul’dan hemen hemen her bölgeye doğru bir göç var. İkinci evi nerede varsa oraya gidiyor. Çoğunlukla da evlerinin eski olması nedeniyle oluşan kaygılardan dolayı bu taşınmaları gerçekleştirdiklerini söylüyorlar” diye konuştu.İstanbul’da özellikle Avrupa Yakası’ndan çok fazla taşınma talebi aldıklarını aktaran Ayılmazdır, “Beylikdüzü, Avcılar, Bağcılar, Sefaköy, Pendik, Kartal tarafından yoğunlukla Karadeniz bölgesine bir talep var. Anadolu Yakası’ndan ise Kadıköy’den göç fazla. İnsanların birçoğu da daha deprem testleri yapıyor. O testlere göre daha artacak diye düşünüyoruz” diye konuştu.

    Ayılmazdır, İstanbul’u terk edenlerin bir kısmının da eşyalarını depolara verip öyle gitmeyi tercih ettiğini anlattı. Eskiden arayanların hazırlanmak için 1 aya yakın bir zaman istediklerini anlatan Ayılmazdır, şimdi hiç düşünmeden bir an önce kentten ayrılmaya odaklandıklarını da söyledi. Ayrıca bu günlerde sektörün fahiş fiyat taşımalarla gündeme gelmesi konusuna da değinen Ali Ayılmazdır, “Bunu yapanlar dernek üyelerimiz değil. Dernek olarak ayrıca önümüzdeki günlerde biraraya gelerek sektörde taşıma kaynaklı oluşabilecek fiyat sıkıntılarını da çözmeye çalışacağız. Bölgelere göre belli fiyatlar belirlenebilir” dedi.

    Kahramanmaraş deprem sonrası insanların önce oturdukları bölgeyi, sonra evlerini ciddi şekilde sorgulamaya başladığını söyleyen Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan, “Bu sorgulamalar hem iç göçe hem de dış göçe neden oldu” diye konuştu. Ipsos araştırmasının da bu isteğe işaret ettiğini belirten Akdoğan, “Araştırmada insanların yüzde 60 ila 70’inin daha sağlam bir eve geçmek istediğini ortaya koyuyor. Yani ekonomik koşullar iyi olsa bu insanların önemli bir kısmı çok daha hızlı bir şekilde müstakil bir yaşama, yada tepelere doğru daha sağlam binalara geçecektir. Ancak şu anda sadece ekonomik şartları iyi olanlar bu hareketliliğin içinde” dedi.

    6 Şubat’tan sonra eski binadan çıkıp eşyasını depoya vermek isteyenlerin sayısının arttığını söyleyen Hayatoğlu Nakliyat’ın sahibi Mehmet Bağlar, “Eskiden haftada 2-3 kişi depolama için ararken, şimdi son bir haftada bu sayı 30-40 kişiye çıktı. Bunun yanı sıra şehirlerarası taşıma da arttı. Ege Bölgesi’ne yazlık bölgelere gidenler var. Ayrıca İstanbul’dan Kocaeli ve İzmit bölgesine çok fazla göç var. Eşyalarını götürmeyip gidecekleri yerlerde daha küçük alanlarda daha uygun fiyata ya da anne babasının yanında kalabiliyorlar” dedi.



    Kadıköy’den Fenerbahçe, Kızıltoprak’tan özellikle çıkış olduğunu söyleyen Bağlar, İstanbul’a dönüşün ise deprem bölgesi dışında neredeyse hiç olmadığını belirtti. Bağlar, on 10 günde İstanbul’dan çıkışların neredeyse son 20 yılın zirvesine çıktığını dile getiren Bağlar, talebin sürmesi halinde genel olarak depolarda kısa zamanda yer kalmayacağını öne sürdü. Bağlar, İstanbul içindeki göçün ise Göktürk bölgesine doğru yoğunlaştığını, son bir hafta içinde bölgeye yapılan göçte yüzde 30 oranında artış yaşandığını söyledi.

  • Organ kaçakçılarının oyunu bozuldu

    Organ kaçakçılarının oyunu bozuldu

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, “organ ve doku ticareti” suçuyla ilgili yaptığı çalışmalarda, Kosova ve Makedonya uyruklu 2 kişinin 20 Şubat’ta organ nakli olmak için İstanbul’da faaliyet gösteren özel bir hastaneye başvurduğunu belirledi. Hastane kayıtlarını inceleyen ekipler, organ nakli için başvuran Makedon ve Kosovalı kişilere ait dokümanların birbiriyle uyuşmadığını ve kendilerini sahte belgelerle ‘teyze çocukları’ gibi gösteren nakil evrakı hazırlandıklarını tespit etti. Daha sonra söz konusu kişilerin ifadesine başvuran polis, zanlıların çelişkili beyanları üzerine çalışmalarını genişletti.

    Daha önce de sahte belgeler ile organ nakli için başvuru yapmışlar

    Emniyet ekiplerince yapılan araştırmalarda, Makedonya uyruklu böbrek alıcısı A.R. ve Kosova uyruklu böbrek vericisi D.M. isimli şahısların sahte belgelerle kendilerini teyze çocukları olarak gösterdikleri, söz konusu sahte belgelerin, böbrek alıcısı şahsın babası E.R. ve aracı A.R. tarafından Makedonya’da hazırlandığı belirlendi. Ayrıca Türk vatandaşı K.Ö. isimli şahsın ise hastane işlemleri için aracılık yaptığı anlaşıldı. Yapılan geniş çaplı çalışmaların ardından düzenlenen operasyonda 4 şüphelinin yakalandığı bildirildi. A.R., D.M., E.R. ile bu kişilere aracı olan K.Ö. isimli şüpheliler hakkında adli işlem yapıldığı ve yabancı uyruklu şahısların sınır dışı işlemlerinin başlatıldığı öğrenildi.

    4 ay önceki ilk nakilde etik kuruluna, ikinci nakilde polise takıldılar

    Şüphelilerin daha önce Türkiye’ye gelip yine sahte belgeler ile organ nakli için girişimlerde bulundukları, ancak yapılan titiz çalışma ile planın deşifre edildiği öğrenildi. Kosova ve Makedonya uyruklu bu 2 kişinin organ nakli olmak için İstanbul’da faaliyet gösteren özel bir hastaneye 3 Kasım’da müracaata bulundukları ortaya çıkarken, şüphelilerin sosyal medya üzerinden oluşturulan bir organizasyonda gönüllü olarak bir araya geldikleri saptandı. Hastanenin yönlendirmesi ile etik kuruluna girdikleri belirlenen zanlılarının organ nakli talebinin reddedildiği anlaşıldı. 4 ay önceki planları bozulan ve ülkelerine geri dönen şüphelilerin, bir süre sonra tekrar organize olarak ülkeye geldikleri ve kendilerini bu kez akraba gibi göstererek nakil için farklı bir hastaneye tekrar müracaat ettikleri tespit edildi.
    Öte yandan şüphelilerin özel hastaneye girişleri ve hastanede gözaltına alındıktan sonra polis eşliğinde çıkışları güvenlik kamerasına yansıdı.

  • Kadını darbedip havaya ateş açtı

    Kadını darbedip havaya ateş açtı

    Olay, geçtiğimiz Perşembe günü saat 00.30 sıralarında Kağıthane Çeliktepe Mahallesi’ndeki bir rezidansın otoparkında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Emrah E., otoparkta kız arkadaşı S.B.’nin yanına giderek ona tekmeyle saldırdı. Ardından da şahıs, silahını çıkartarak S.B.’yi tehdit etti.

    Kadını darbedip ateş açtı

    Otoparkta aracını almaya giden Gökhan M., Emrah E.’nin S.B.’yi darbettiği anları görünce müdahale etmek istedi. Bunun üzerine Emrah E., Gökhan M.’nin yanına giderek onu da darbetti. Bir süre sonra oturdukları daireye çıkmak için asansöre binmek isteyen Emrah E. ile S.B. tartışmaya başladı. Tartışma sırasında Emrah E., elinde bulunan silah ile koridora doğru bir el ateş etti. Tüm bu yaşananlar ise kameralara yansıdı.

    Kağıthane polisinin yakaladığı şahıs tutuklandı

    Olayın ardından ihbar üzerine Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Amirliği polisleri, kısa sürede rezidansa geldi. Polisleri gören Emrah E. kaçmaya başlayınca kısa süreli kovalamaca yaşandı. Emrah E., yanında bulunan silahla yakalandı. Gözaltına alınan Emrah E.’nin çeşitli suçlardan emniyette 11 kaydının olduğu tespit edildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Emrah E., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • İstanbul’da depreme dayanıksız 2 kamu hastanesi taşınıyor

    İstanbul’da depreme dayanıksız 2 kamu hastanesi taşınıyor

    Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedross Adhonom ve Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, Hatay’da bulunan sahra hastanesini ziyaret etti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile birlikte hastaneyi gezen Adhonom ve Kluge, yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Bakan Koca ve Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri, gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından kameralar karşısına geçerek, basın toplantısı düzenledi. Depremin Türkiye’nin 11 ilinde büyük bir yıkıma yol açtığını belirten Bakan Koca, “Depremin ilk saatlerinde ülkemizdeki afetin Seviye-4 Acil Durum olarak ilan edilmesinden hemen sonra Birleşmiş Milletler acil yardım çağrısında bulundu. Bu sürecin uluslararası dayanışma ve işbirliğine nasıl ivme kazandırdığını görmüş olduk. Böylesi durumlarda alarm veren bu kavramların önemi bir kez daha ortaya çıktı” şeklinde konuştu.

    “23 gündür sahadayız”
    Sağlık Bakanlığı olarak ilk günden itibaren sahada olduklarını vurgulayan Koca, “Çalışmaları, yaralıların acil müdahalesi, nakli ve depremzedelere sağlık hizmeti ulaştırılması yanında halk sağlığına yönelik tedbirleri hızla hayata geçirdik. Mevcut bütün imkânlarımızı seferber ettik. Bu çerçevede, öncelikli ihtiyaçlarımız doğrultusunda uluslararası işbirliği ortaklarımız ile çalışmalar yürütüyoruz. Yaraların bir an evvel sarılabilmesi için uğraş veriyoruz. Bu vesileyle süreçte bizlere destek olan tüm dost ve kardeş ülkelere, uluslararası kuruluşlara ve STK’lara teşekkürlerimizi iletiyorum” diye konuştu.

    “Planlama ve çalışmalarımızı kendileriyle paylaştık”
    Dünya Sağlık Örgütü Gelen Direktörü Tedross Adhonom ve Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerinin altını çizen Koca, “Ziyarete geldiler; sahayı gördüler. Ülkemizin deprem sırasında maruz kaldığı olumsuz etkilerin yanı sıra, sunduğumuz sağlık hizmetlerini ve toparlanma sürecine ilişkin planlama ve çalışmalarımızı kendileriyle paylaştık” ifadelerini kullandı.

    “50 bini aşkın yaralımızı hızla bölge dışına naklettik”
    Afet bölgesinde aktif şekilde kullanılan hastanelerin çalışmaları hakkında bilgi veren Koca, “Afet bölgesinde kullanılır durumdaki hastanelerimize ek olarak 27’si yabancı dostlarımız tarafından kurulan toplam 35 tam teşekküllü sahra hastanemiz ve 110 acil müdahale birimimizle yerinde sağlık hizmeti vermeye devam ediyoruz. Bu sağlık kuruluşlarımız yaralılarımıza hızla ilk müdahalelerin yapılmasında büyük bir performans sergilemiştir. Yereldeki ekiplerimizin yanı sıra, afet bölgesine sevk ettiğimiz bin 253 ambulans ve 245 UMKE ekibi sürekli görev yapmaktadır. Bunlarla birlikte 14 hava ambulansımız, Cumhurbaşkanlığımızın uçakları ile Türk Silahlı Kuvvetlerine ait uçak ve gemilerle yaklaşık bir hafta içinde 50 bini aşkın yaralımızı hızla bölge dışına naklettik” dedi.
    Koca, Kağıthane Devlet Hastanesi’nin taşınma sürecinden de bahsederek, “Ülke genelinde sağlık tesislerimizin depreme mukavemeti konusunda bakanlık olarak harekete geçmiş durumdayız. Depreme dayanıklı araştırma çalışmaları ülke genelinde yürütülmektedir. İstanbul Kağıthane Devlet Hastanemiz, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanemize taşınarak hizmete devam edecektir. Taşınma işlemi ise birkaç gün içinde tamamlanacaktır. Benzer çalışmalarımız devam edecektir ve bu taşınma durumlarını ilgili hastaneler ile sizleri bilgilendirme çabası içinde olacağım” açıklamalarında bulundu.

    “44 bin ölü ve 108 bin yaralı ile yakın tarihte gerçekleşen en büyük felaketlerden biri”
    Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedross Adhonom ise Türk halkına geçmiş olsun dileklerini sunarak, “Gaziantep’ten Antakya’ya karayolu ile geldik ve yolda gördüğümüz yıkım oldukça inanılmaz boyutlardaydı. Deprem sadece bu bölgeyi değil, 11 ili etkilemiştir. Yaklaşık 44 bin ölü ve 108 bin yaralı ile yakın tarihte gerçekleşen en büyük felaketlerden biri. Sayın Bakan ve hükümetin depremzedelere yardım etme konusunda elinden geleni yaptığının bilincindeyiz. Sahada çalışan görevlilere ve özellikle UMKE görevlilerine çalışmalarından dolayı teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı .

  • Riskli binalar belirlenen alanlara taşınacak

    Riskli binalar belirlenen alanlara taşınacak

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum ve Milli Savunma Bakanı Akar, Antakya AFAD‘da Proje Alanları Koordinasyon Toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

    85 milyonun depremde en çok yıkımı yaşayan illerden bir tanesi olan Hatay için tek yürek olduğunu ifade eden Bakan Kurum, “Buralara sağlam binalar inşa edene kadar çalışacağız. Demografik yapı ve tarihi alanlar gözetilecek. Amanos Dağı’nın eteklerine binalar inşa edeceğiz.” dedi.

    Öte yandan yıkılacak binalara ilişkin bilgi veren Bakan Kurum, daha önce tespitleri yapılan binalarda yeniden inceleme olacağını belirtirken “582 bin bağımsız bölüm ve 202 bin binanın acil yıkılacak, ağır hasarlı veya yıkık olduğu tespitini yaptık.” dedi.

    “BİRLİKTE AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

    Deprem bölgesine öncelik verildiğini belirten Bakan Kurum “Tüm şehri yeni Hatay’ı kültürel dokusuyla birlikte ayağa kaldıracağız. Hatay’la birlikte diğer 10 ilimizde eş zamanlı işler yürütülecek.” diye konuştu.

    Seferberlik anlayışıyla kentsel dönüşüm sürecini yürüteceklerini ifade eden Bakan Kurum, “İstanbul’da 1,5 milyon riskli konutu belirlediğimiz iki rezerv alana, hem Anadolu hem Avrupa yakasına taşıyacağız.” dedi.

    Bakan Kurum’un açıklamaları şöyle:

    Zemin olarak sağlam, güvenli alanlarla yerleşim süreçlerini başlatacağız. Şehrin meclis binasını, tüm tarihi binalarını içine alacak ve bu alanlarla birlikte Asi Nehri’ni, tüm doğa güzellikleri, şehrin kültürünü koruyacak anlayışla, Hataylı kardeşlerimizin kültürel değerlerini içine alacak bir anlayışla master plan çalışmasına başladık.

    14 milyon insanımızı etkileyen depremde yeni inşa çalışmalarında vatandaşlarımıza daha önceki afetlerde sözlerimizi tuttuysak yine bu şekilde yapacağız.

    Birçok üniversitelerimizle, bilim insanlarımızla ortak çalışmalar yürütüyoruz. En doğru zeminde, en doğru teknikle binaları inşa edeceğiz.

    Şubat ayında 14 bin 500 konutun inşasına başlamış olacağız.

    Sanayilerimizin de ayağa kalkması için bugün de istişarelerde bulunduk. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızda vatandaşlarımızın rızası çerçevesinde yürütülecektir. Vatandaşımızı mağdur etmeyecek şekilde şehrin içinde yeni toplanma alanları açılacağı ve burada yeni yerleşimin zemine uygun yeni teknolojilerle uygulanacağını ifade ediyorum.

  • Deprem endişesiyle Edirne’ye taşınıyorlar

    Deprem endişesiyle Edirne’ye taşınıyorlar

    Kahramanmaraş ve 10 ilde yaşanan deprem, endişeleri beraberinde getirdi. Muhtemel İstanbul depremi son zamanlarda birkez daha gündeme geldi. Deprem endişesi yaşayan İstanbullular, alternatif arayışlara yöneldi.


    Fay hattına uzaklığı ve deprem riski az olduğu ifade edilen Edirne’nin rakımı yüksek zemini ise kayalıklardan oluşan köylerine talep arttı. İstanbul’da yaşayan çok sayıda vatandaş, bu köylerden arsa ve ev arayışına girdi.
    Edirne’nin Lalapaşa ve Süloğlu ilçelerine son haftalarda yoğun talep olduğunu açıklayan Trakya Umum Emlak Müşavirleri Derneği ikinci Başkanı Namık Babacan, İstanbul’dan gelen vatandaşların yoğun ilgisiyle karşıya karşıya kaldıklarını söyledi.

    Talebin arttığı bu günlerde fahiş fiyatın önüne geçmek için emlakçılar olarak çaba sarf ettiklerinin de altını çizen Babacan, “Buradan tarla, bağ, bahçe ve arsa almak isteyen vatandaşlar baştan telefonla arayıp bilgi alıyorlar. Ardından ilk fırsatta Edirne’ye geliyorlar ve yüz yüze görüşüyoruz. Diğer emlakçı arkadaşlarımızın da görüştükleri var. Şu an emlakçı arkadaşlarımız ile görüşmeler yapıyoruz. Nerelerde bağ, bahçe ve arsa var diye belirliyoruz” dedi.

  • İstanbul’da fuhuş operasyonu

    İstanbul’da fuhuş operasyonu

    İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, Beylikdüzü ve Esenyurt ilçelerinde yaptıkları çalışmalar sonucunda fuhuş yaptırdıkları ve yer yemin ettikleri tespit edilen 4 şüpheliyi savcılık talimatıyla 3 ay teknik ve fiziki takibe aldı. Yapılan çalışmalar sonucunda Beylikdüzü ve Esenyurt ilçelerinde belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon yapıldı. Operasyonda 3’ü kadın 4 kişi gözaltına alındı. Adreslerde yapılan incelemelerde şahısların fuhuş yaptırdıkları ve yer temin ettikleri belirlendi. Gözaltına alınan şahıslar, ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 4 şahıs, sevk edildikleri mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Kaçak kat inen şahıs serbest bırakıldı

    Kaçak kat inen şahıs serbest bırakıldı

    Kağıthane’nin Ortabayır Mahallesi’ndeki bir sokakta bulunan 5 katlı bir binanın zemin katına aylar önce gizlice giren bir şahıs, burada kazı çalışması yapmaya başlamıştı. Zeminde 3 ayrı yerde kazı yapan şahıs, çıkan moloz, hafriyat ve toprakları da kamyonetlerle alandan taşımıştı. Çalışmalarını gizlice sürdüren ve soranlara da tadilat yaptığını söyleyen şahıs, önceki gün öğle saatlerinde çalışmalara devam ettiği esnada zemin kata rahatça ulaşabilmek için binanın arka tarafının duvarını kırmıştı. Şahıs buradan hafriyat ve toprakları taşıyacağı esnada vatandaşlar tarafından fark edilmişti. İhbar üzerine olay yerine polis ve zabıta ekibi sevk edilince şahıs, apar topar olay yerinden kaçmıştı.

    Zeminde yaklaşık 1.5 metre kazarak kaçak kat inmişti

    Kısa sürede olay yerine gelen ekipler, içeriye girdiklerinde gördükleri manzara karşısında adeta şaşkına dönmüştü. Şahsın içeride zeminden yaklaşık 1.5 metre aşağıya kaçak kat indiği ve alanı tahtalarla güçlendirip beton dökme aşamasına geçtiği görülmüştü. Vatandaşların da şoke olduğu olay sonrası Kağıthane Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü kaçak kazılan yerleri doldurmak için çalışma başlatmıştı.

    Kağıthane polisi şahsı kıskıvrak yakalamıştı

    Olayın ardından Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü Gültepe Polis Merkezi Amirliğine bağlı Suç Araştırma Büro ekipleri, çalışma başlatmıştı. Yapılan incelemeler sonucunda şahsın emniyette çeşitli suçlardan 24 adet kaydı bulunan Bayram K. (58) olduğu tespit edilmişti. Şahsa yönelik çalışmalarını sürdüren Kağıthane polisi, şahsın Ortabayır’da bir işyerinde olduğunun belirlemişti. Hemen harekete geçen polis, şahsı kıskıvrak yakalamıştı.

    Savcılık tarafından serbest bırakıldı

    Gözaltına alınan şahsa ifadesinin alınmasının ardından “imar kirliliğine neden olma” ve “tehdit” suçlarından adli işlem yapılmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Bayram K. savcılık ifadesinde, “Bodrum katı işyeri olarak satın aldım. Aldığım da zemini kazılmış haldeydi, kazıdan ben sorumlu değilim. Aksine burayı temizlemek ve sağlamlaştırmak için çabaladım. Asla kolonlara zarar vermedim. 100 bin lira zararım var” dediği öğrenilmişti. Şahsın savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

  • İstanbul barajlarında kar yağışı etkisi

    İstanbul barajlarında kar yağışı etkisi

    İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 35,08 olarak ölçüldü.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, bu yıl yüzde 28,75’e kadar düşen barajlardaki su seviyesi, kar yağışlarının ardından yükselerek bugün itibarıyla yüzde 35,08 seviyesine çıktı.

    Barajların doluluk oranları Alibey’de yüzde 11,43, Büyükçekmece’de yüzde 32,29, Darlık’ta yüzde 39,23, Elmalı’da yüzde 36,61, Istrancalar’da yüzde 49,11, Kazandere’de yüzde 3,32, Ömerli’de yüzde 49,44, Pabuçdere’de yüzde 6,86, Sazlıdere’de yüzde 33,72, Terkos’ta ise yüzde 32,72 olarak kaydedildi.

    Verilere göre, bu yıl barajlara düşen yağış miktarı metrekare başına 99,91 kilogram ölçüldü.

    Kente su sağlayan baraj ve göletler 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahipken su miktarı bugün itibarıyla 304,71 milyon metreküp seviyesinde kayda geçti.

    İstanbul’da günlük su tüketimi dün itibarıyla 2 milyon 883 bin metreküp oldu. Melen ve Yeşilçay’dan bu yıl alınan su miktarı 106,07 milyon metreküp olarak gerçekleşti. İstanbul’da içme suyu arıtma tesislerinden bu yıl şehre verilen su miktarı ise 153,33 milyon metreküp olarak belirlendi.

    SON 10 YILIN DOLULUK ORANLARI

    İSKİ istatistiklerine göre 23 Şubat tarihli baraj doluluk oranları 2013’te yüzde 83,3, 2014’te yüzde 29,84, 2015’te yüzde 95,59, 2016’da yüzde 86,6, 2017’de yüzde 87,28, 2018’de yüzde 79,96, 2019’da yüzde 91,28, 2020’de yüzde 62,69, 2021’de yüzde 52,29, 2022’de ise yüzde 80,31 olarak kaydedildi.