Etiket: istanbul

  • Kepçenin altında kalan işçi feci şekilde can verdi

    Kepçenin altında kalan işçi feci şekilde can verdi

    İstanbul Bakırköy’de çalışma yapan işçinin üzerine arızalanan iş makinesinin kepçesi düştü. Feci kazada üzerine kepçe düşen işçi olay yerinde hayatını kaybetti.

    Olay Bakırköy Cevizlik Mahallesi İstanbul Caddesi’nde meydana geldi. Taşeron firma işçileri cadde üzerinde İSKİ adına çalışma yaptığı sırada kepçelerden birinin hidrolik sisteminde arıza meydana geldi. Kazı yapan iş makinesinin kepçesi arıza nedeniyle boşalınca işçinin üzerine düştü. İhbar üzerine olay yerine ambulans ve polis ekipleri sevk edildi. İlk müdahaleyi yapan sağlık ekipleri işçinin hayatını kaybettiğini belirledi. Olay anında iş makinesini kullanan operatör Uğun A. gözyaşları içinde kaldı. Polis ekipleri kepçe operatörünü gözaltına aldı. Polisin olayla ilgili incelemesi devam ediyor.

  • Şehit polis memuru Gökteke için cenaze töreni düzenlendi

    Şehit polis memuru Gökteke için cenaze töreni düzenlendi

    Bağcılar’da, narkotim ekibine yönelik silahlı saldırıda şehit olan polis memuru Erkan Gökteke için İstanbul Emniyet Müdürlüğünde tören düzenlendi.

    Gökteke’nin Türk bayrağı sarılı tabutu, Bağcılar 1486. Sokak’taki evine götürülerek helallik alındıktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine getirildi.

    Gökteke için burada düzenlenen cenaze törenine, şehidin annesi Emine, babası Hakkı, eşi Cemile ve 2 yaşındaki oğlu Kerem Gökteke katıldı.

    Törende, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Kemal Yeni, İstanbul İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nuh Köroğlu, Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir ile şehidin mesai arkadaşları hazır bulundu.

    Şehit polisin Türk bayrağına sarılı naaşının tören alanına getirilmesinin ardından saygı duruşunda bulunuldu.

    Törende konuşan İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, olayın hemen ardından yapılan çalışmayla 4 saldırganın yakalandığını söyledi.

    Aktaş, İstanbul polisi olarak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da vatandaşın huzur ve güvenliğini sağlamakta, terör ve uyuşturucu ile mücadele başta olmak üzere geleceği tehdit eden tüm konularda canla başla mücadelelerini sürdürmekte kararlı olduklarını ifade etti.

    Vatan, bayrak, millet ve devlet gibi değerleri el üstünde tutan milletin bu uğurda can verenleri baş tacı ettiğini vurgulayan Aktaş, şöyle konuştu:

    “Polisin görevi ibadet gibidir. Yüce Allah bizlere bir ayette, ‘Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder, hayasızlığı, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar’ buyuruyor. Ne mutlu ki yüce Allah’ın bu emirlerini, görevinin hakkını veren her bir polis, günlük görevinin bir parçası olarak yerine getiriyor. Bu nedenle inanıyorum ki, bu emirleri yerine getirirken şehit olan mükafatların en güzeline erişmiş olur.”

    Fatih Müftüsü Hüseyin Baş’ın dua okumasının ardından şehit polisin naaşı tören mangası tarafından omuzlarda taşınarak cenaze aracına götürüldü.

    Evli ve bir çocuk babası olan şehit polis memuru Gökteke’nin cenazesi, Fatih Camisi’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verilecek.

  • Oğluna saldıranlara ateş etti

    Oğluna saldıranlara ateş etti

    İstanbul Sultangazi’de oğlunun bıçaklı saldırıya uğradığını gören anne, evde bulunan tabancayı alarak saldırganlara ateş etti. Saldırganlar olay yerinden kaçarken yaşananlar güvenlik kamerasına yansıdı. Olayla ilgili iki kişi tutuklandı.

    Olay, 7 Haziran’da akşam saatlerinde meydana geldi. Ailesine ait tekstil atölyesinden çıkarak yürümeye başlayan M.Ş.Y, evinin bulunduğu sokağa geldiğinde iddiaya göre, aralarında daha önceden husumet bulunan bir grupla karşılaştı. Gruptakilerle tartışmaya başlayan M.Ş.Y., tartışmanın büyümesi üzerine 9 kişi, tarafından darp edildi. Kaçan M.Ş.Y., evinin önüne geldiğinde saldırganlardan biri tarafından bacağından bıçaklandı. Gelen sesler üzerine balkona çıkan M.Ş.Y.’nin annesi N.Y., oğlunun bıçaklandığını görünce evden aldığı tabancayla saldırganlara ateş etti. Saldırganlar olay yerinden kaçarken kurşunlar şans eseri kimseye isabet etmedi. Elinde tabancayla sokağa inen anne N.Y., çevredeki vatandaşlar tarafından sakinleştirildi. Haber verilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerine yapılan M.Ş.Y. hastaneye kaldırıldı. Anne N.Y., ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

    “ATEŞ ETMESEYDİM OĞLUMU ÖLDÜRECEKLERDİ”

    N.Y. karakoldaki ifadesinde, evde bulunan tabancayı, bir hafta önce yerde bulduğunu belirterek, “Müsait olduğumda yerde bulduğum silahı karakola bırakacaktım. Olay günü ise evde otururken dışarıdan gelen sesleri duydum. Balkona çıktığımda oğlumu 10 kişinin bıçak ve silahla kovaladıklarını gördüm. Ben de yerde bulduğum ve evde muhafaza ettiğim silahı alarak, balkondan ateş etmeye başladım. Ateş etmeye başladığımda şahıslar kaçtı. Eğer ateş etmeseydim oğlumu öldüreceklerdi. Aşağı indiğimde olay yerinde tanımadığım bir kişi silahı elimden aldı” dedi. Anne N.Y., ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

    TARAFLAR ARASINDA İKİNCİ KAVGA

    Yaşanan olayın sonraki günü iki tarafın yakınları arasında silahlı kavga yaşandı. Olayın yaşandığı sokağın bir alt sokağında karşılaşan taraflar önce tartıştı, daha sonra silahla birbirine ateş etti. Yaşanan olayda ölen veya yaralanan olmazken her iki taraf kısa sürede olay yerinden uzaklaştı.

    İKİ KİŞİ TUTUKLANDI

    Kaçan saldırganları yakalamak için çalışma başlatan polis, M.Ş.Y.’nin verdiği bilgiler ve güvenlik kamerasından yapılan tespitler sonucunda şüphelileri gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden C.A. ve M.Ş.Y.’yi bacağından bıçaklayan M.S.Ö., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    SALDIRGANLARIN KAÇIŞI KAMERAYA YANSIDI

    Olay, güvenlik kamerası görüntülerine yanısıdı. Görüntülerde, saldırganlardan kaçan M.Ş.Y’nin 9 kişilik grup tarafından çembere alınarak tekme ve yumrukla darp edildiği ve daha sonra da grubun bir anda dağıldığı görülüyor. Çevredekiler M.Ş.Y’ye yardım ederken, binadan sokağa çıkan anne N.Y ise sakinleştirilmeye çalışılıyor.

  • Definecilerin şimdiki hedefi Rum Mezarlığı!

    Definecilerin şimdiki hedefi Rum Mezarlığı!

    Şile’de bulunan tarihi Rum mezarlığı definecilerin hedefi oldu. Günümüzde sadece duvarları ayakta olan ve üzeri çalı ve ağaçlarla kapanan mezarlığın bir bölümü defineciler tarafından kazıldı. Şile Çevre Gönülleri Derneği Başkanı Nabi Evren, “Burada kazılmadık bir karış yer kalmamıştır. Buradan bir şey bulduklarını da zannetmiyorum. Bir heyecan uğruna doğa tahrip ediliyor” dedi.

    Şile’de 1923 yılında çıkan büyük yangına kadar, bugün Balibey Mahallesi’nin bulunduğu bölgede yaşayan Rumlara ait tarihi mezarlık definecilerin hedefi haline geldi. Yıllar önce mezar taşlarının olduğu mezarlıktan geriye sadece duvarları kaldı. Denize yakın bir noktada olan ve harabe vaziyette bulunan mezarlığın bir girişi bulunmuyor. Mezarların bulunduğu alanı zamanla çalılar ve ağaçlar kapladı. II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerden kaçan Yahudileri Filistin’e götürmek üzere Romanya’dan yola çıkan Struma gemisinin İstanbul açıklarında bir Sovyet denizaltısı tarafından batırılması sonrası hayatını kaybeden bazı Yahudilerin de bu Rum mezarlığına defnedildiği belirtiliyor. Mezarlığın kaderine terk edilmesi sonrası defineciler tarafından hedef haline geldiğini belirten Şile Çevre Gönülleri Derneği Başkanı Nabi Evren, günümüzde sadece duvarları kalan mezarlığın korunması gerektiğini ifade etti. Tarihi mezarlığın bulunduğu bölge havadan da görüntülendi.

    “1923 YILINA KADAR 2 BİN RUM YAŞIYORDU”

    Şile Çevre Gönülleri Derneği Başkanı Nabi Evren, “5 Mart 1923’te burada yaşanan büyük yangın sonrası burayı terk eden Rumlar beraber yaşıyorlardı. O yangından sonra Şile’yi tamamen terk ettiler. Şu an bu mevki Maşatlık mevki. Yani mezarlığın bulunduğu alan. Burada Rum evleri vardı. 1923 yılına kadar 2 bin Rum yaşıyordu. Evleri yan yanaydı ve denize bakıyordu. Çünkü denizcilik ve balıkçılıkla uğraşıyorlardı. Mezarlıklarını da o amaçla denize karşı ‘ruhları denizle bütünleşsin’ mantığıyla oraya kurmuşlar. Evlerden birkaç kalıntı görmek mümkün” diye konuştu.

    “BURADA KAZILMADIK BİR KARIŞ YER KALMAMIŞTIR”

    “Bizim çocukluğumuzda burası duvarlar arasında girişi olan içinde mezar taşları olan çok düzenli bir Rum mezarlığıydı” diyen Şile Çevre Gönülleri Derneği Başkanı Nabi Evren, “Sonraki yıllarda giriş kısmı toprakla dolduruldu. O kısım kayboldu. Diğer duvarları sağlam ve ayakta duruyor. Ama maalesef mezarlıkların olduğu kısım otlarla, ağaçlarla kaplanmış durumda. Defineciler bunu biliyorlar. Buranın mezarlık olduğunu biliyorlar. Buraya gömülenlerin parasıyla mı gömüldüğü mantığıyla mı hareket ediyorlar bunu bilmiyoruz devamlı kazılıyor. Burada kazılmadık bir karış yer kalmamıştır. Şu an ağaçlarla kaplı ama daha önceki yıllarda karış karış kazılıyordu. Tarih, geçmiş, manevi duygular bunların hepsi tahrip ediliyor. Buradan bir şey bulduklarını da zannetmiyorum. Bir heyecan uğruna doğa tahrip ediliyor. Üzülüyoruz. Buranın tekrar canlandırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

  • “Silivri’de olacak depremden Bursa’da etkilenir”

    Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Marmara Bölgesi’nde deprem beklendiğini belirterek, “Bugün itibariyle Silivri açıklarında sismik boşluk olarak adlandırılan yerde oluşabilecek bir depremin büyüklüğü 7.6 civarındadır. 7.6 şiddetinde bir deprem beklenmektedir. Bu şiddette bir depremi Marmara bölgesinin çevresindeki illerin hissetmesi kuvvetle muhtemeldir” dedi. Er, Marmara Denizi Silivri yakınlarındaki 7’nin üzerindeki depremle birlikte oluşacak tsunaminin tüm Marmara kıyılarına zarar verebileceğini kaydetti.

    Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Bursa’nın İnegöl ilçesinde oda üyeleriyle bir araya geldi. Burada açıklama yapan Er, Türkiye’de doğa olaylarının olduğunu, ama bunları engelleyecek planların olmadığını belirterek, “Yerin altından, doğadan gelen tehlikeler var. Ülkemizin her yerinde bir doğal afeti yaşamadığımız neredeyse gün hafta yok. Bursa’da da sel felaketi yaşandı. Türkiye’de de doğal olaylar oluyor. Bunları engelleyecek maalesef planlar vardır diyemeyiz. 1999 yılı her ne kadar depremsellik anlamında bir milat olarak adlandırılmış olsa da o zamandan bu zamana halen birçok açığımız ve eksiğimiz var. Bu olayların yaşanmaması için hükümet bazında, iller bazında, belediyeler bazında yapılması gereken çalışmalar var. Bütün bunların hepsini bir arada değerlendirdiğimiz zaman doğal olayları, bir şimşek, bir yıldırım gibi karşılayabiliriz. Tedbir almadığımız sürece maalesef hem can hem de mal kaybına neden olan olayları yaşamaya devam ederiz. Türkiye’de 1900 yılı depremlerin aletsel olarak kaydedildiği bir yıldır. O zamandan bu zamana her yıl bin vatandaşımızı depremler neticesinde kaybediyoruz. Doğal afet anlamında en büyüğünü yaşamadık. 1766 depreminde İstanbul diye adlandırılsa da İtalya da dahi hissedilen depremdir. Ekonomiye ve insanların can kaybına sebep olmuş bir depremdir” dedi.

    MARMARA DENİZİNDE 7.6 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLACAK

    Marmara bölgesindeki deprem tehlikesinden bahseden Er, “Bugün itibariyle Silivri açıklarında sismik boşluk olarak adlandırılan yerde oluşabilecek bir depremin büyüklüğü 7.6 civarındadır. 7.6 şiddetinde bir deprem beklenmektedir. Bu şiddette bir depremi Marmara bölgesinin çevresindeki illerin hissetmesi kuvvetle muhtemeldir. Dolayısıyla 7.6 şiddetindeki bir deprem de İtalya ve Avusturya’dan hissedilebilecek bir depremdir. Bu deprem Bursa’yı da etkiler. Bu depremin oluşturduğu fay hattı kuzey kolu olarak adlandırılan fay hattı. Bunun orta kolu olan fay hattı Gemlik’ten başlayıp İznik’e, Karacabey’e, Mudanya’ya paralel kesip, Karacabey’e devam eden bir fay hattıdır. Burada oluşacak depremde Bursa etkilenir, İstanbul ise az etkilenir. 1855 yılı Bursa için küçük kıyamet olarak adlandırılan deprem vardır. Bu deprem hattı da Mustafakemalpaşa’dan başlayıp Bursa merkezinde Ulucamii’nin kubbelerinin, surlarının yıkılmasına, bir katlı en sağlam Osmangazi türbesinin yıkılmasına sebep olacak bir depremdir. Bursa bu depremi yaşayacaktır. Ege bölgesinde her ay ortalama 6 şiddetinde depremler yaşanıyor” diye konuştu.

    HAZIRLIK YAPMAMIZ LAZIM

    Deprem gerçeğini kabul ederek hazırlık yapılması gerektiğinin altını çizen Jeoloji Mühendisleri Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, “Yönetmeliklerimizi uygulanabilir hale getirmemiz lazım. Türkiye çapında tek düzey uygulamayı faal hale getirmemiz lazım. Şu an ki yönetmelik her ilde farklı uygulanmakta. Hatta İnegöl’de başka, Yıldırım ilçesinde başka uygulanmakta. Dolayısıyla zemin bakımından hassas olan yerlerde dahi, bu hassasiyeti göstermeyen birçok belediyemiz var. Yönetmeliği anlaşılır hale getirmemiz lazım. Bu önlemler alınırken bu işin içinde akademik odalar da yer almalı” dedi.

    TSUNAMİ TEHLİKESİ

    Marmara Denizi’nde 7’nin üzerinde bir depremde bütün kıyı kesiminde tsunami oluşabileceğini belirten Engin Er, “Doğal olayların doğal afetlere dönüşmemesiyle ilgili Bursa’da konu masaya yatırılmalı ve büyükşehir tarafından planlanmalı. Eğer büyükşehir tarafından planlanmazsa, ilçeler kendi özelinde bir şeyler yapar ama sonuç vermez. Mesela İnegöl Belediyesi, fay hatlarını kabul eden ve buna gören tampon bölge koyan ilk belediyelerden bir tanesidir. Gemlik Belediyesi kısmi de olsa böyle bir çalışma yapmıştır. Yıldırım ve Osmangazi’den geçen fay hatlarının üstüne yapılmış yüzlerce bina görebiliriz. Bunu anlamak ve planlamak için jeoloji mühendisi olmaya da gerek yok. İnternete girdiğimiz zaman hangi hat nerden geçiyor bariz şekilde bellidir. Hatta fayın karakterini ve tarihsel olarak oluşturduğu deprem büyüklüklerini de bilebiliriz. Bunların hepsini bilen ve değerlendiren bütüncül plan yapılmalıdır. Deprem, heyelan ve tsunami için Bursa dedik. Tsunamiye de dikkat çekmek gerekirse, Marmara’da 7’nin üzerinde oluşacak bir depremde bütün Marmara kıyılarında tsunami oluşabilecek. Doğal afetler olarak hassas bir bölgedeyiz ama bunun önlemlerini de alabiliriz” şeklinde konuştu.

  • Annesi rüyasında gördü; evde 21 metre kuyu kazdı

    Annesi rüyasında gördü; evde 21 metre kuyu kazdı

    Gaziosmanpaşa’da define bulmak için gecekondunun salonunda 3 ayda 21 metre kuyu açan 6 kişi gözaltına alındı.

    Gaziosmanpaşa Karayolları Mahallesi’ndeki evden sürekli sesler geldiği ihbarı üzerine emniyet ekipleri harekete geçti. Adrese operasyon düzenleyen polis ekipleri evin her yerine dizilmiş çuvallar dolusu molozla karşılaştı. Evin içerisinde arama yapan polis, salonda bir kazı çalışması olduğunu ve kuyudan dışarıya çıkan bir havalandırma düzeneği olduğunu belirledi. Polis ekipleri, kuyunun define aramak için açıldığını tespit etti. Yaklaşık 7 yıldır evde kiracı olan Leyla T. , kuyunun başında bekleyen Aydın T., Semih Ş. ve kuyunun içerisinden çıkartılan Adem B. , Ratif Y. ile Serhat Ç. gözaltına alındı. Şüphelilerin yaklaşık 3 ayda kuyuyu 21 metre derinliğinde kazdıkları ve herhangi bir değerli eşya bulamadıkları belirlendi.

    Öte yandan Leyla T.’nin vefat eden annesinin geçmişte rüyasında evin altından ak sakallı bir dedenin ‘beni kurtarın buradan çıkartın’ diye seslendiği gördüğünü ve annesinin vefatının ardından bu rüyanın etkisinde kalarak kazı çalışmasına başlattığını söylediği öğrenildi. Gözaltına alınan 6 şüpheli, Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği’ndeki işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede adli makamlarca serbest bırakıldı. Ev ise zabıta ekiplerince mühürlendi.

  • Ücretini ödemedi, taksicinin saldırısına uğradı

    Ücretini ödemedi, taksicinin saldırısına uğradı

    Ataşehir’de alkollü olduğu belirtilen bir kişi bindiği taksinin ücretini ödemek istemeyince sürücü ile kavga etti. Sürücünün küfüre, yumrukla karşılık verdiği kavga kameraya yansıdı.

    https://youtu.be/6Q0xiITddDQ

    Olay geçtiğimiz Cumartesi günü saat 22.00 sıralarında Ataşehir Esatpaşa Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre 34 TCM 82 plakalı taksiye binen alkollü bir yolcu, gitmek istediği yere ulaştığında taksi ücretini ödemeden araçtan indi. Taksi şöförü ise yolcudan parasını ödemesini istedi. Israr taksicinin parası ödemeyen yolcu ile taksi tartışma çıktı. Alkollü olduğu belirtilen kişi, taksiciye küfür edip bıçak çektiği öne sürüldü. Taksici ise bu kişiye yumruk atarak yere düşürdü. O anlar çevredeki bir kişinin cep telefon kamerasına yansıdı.

  • Hırsızlık için girdiği büfede portakal suyu sıkıp içti

    Hırsızlık için girdiği büfede portakal suyu sıkıp içti

    İstanbul Maltepe’de gece saatlerinde bir büfeye giren hırsız, kendine portakal suyu sıkıp içti. Hırsız o anları güvenlik kameralarına yansıdı.

    Olay, 20 Haziran Cumartesi günü saat 02.00 sıralarında Maltepe Küçükyalı Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, büfe olarak işlettiği dükkanına gelen Engin Şahin (30), masanın ve yazar kasa bölümünün dağınık olduğunu ve kasadaki 50 liralık bozuk para ve 2 adet kredi kartının olmadığını gördü. Bunun üzerine Şahin, güvenlik kamera görüntülerini inceledi.

    Güvenlik kamerası görüntülerinde bir süre dükkanın önünde bekleyen hırsızın daha sonra kapıyı aralayarak içeriye girdiği görülüyor. Dükkanın içindeki güvenlik kameralarında ise masayı, çekmeceleri ve kasayı karıştırdığını görülüyor. Hırsız daha sonra tezgah bölümüne giderek meyve sıkacağının başına geçerek portakal suyu sıkıyor. Kameralarda hazırladığı portakal suyunu bardağa doldurarak içen hırsız ardından büfeden ayrılıyor.

    Olayın ardından kamera kayıtlarını alan Şahin, Küçükyalı Şehit Mehmet Emin Aydın Polis Merkezi Amirliğine giderek şikayette bulundu. Güvenlik kamera görüntülerini incelemeye alan polis, hırsızı yakalamak için çalışma başlattı.

  • İstanbul’da 40 emniyet müdürünün yeri değişti

    İstanbul’da 40 emniyet müdürünün yeri değişti

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde çeşitli ilçe ve şubelerde görevli 40 emniyet müdürünü kapsayan atama ve yer değiştirme işlemi gerçekleştirildi.

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde çeşitli ilçe ve şubelerde görevli 40 emniyet müdürünü kapsayan atama ve yer değiştirme işlemi gerçekleştirildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde İl Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan 15 müdür yardımcısının çeşitli illere tayini çıktı. 3 müdür yardımcısı ise Polis Meslek Yüksek Okulu ve Polis Eğitim Merkezi’nde görevlendirildi.

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 12 şube ve 9 ilçe müdürlüğünde görev yapan 21 müdürünün çeşitli illere tayini çıktı. Bir şube müdürünün ise Polis Eğitim Merkezi’nde görev alacağı öğrenildi.

    İl Emniyet Müdürü yardımcılarından Haydar Özdemir Zonguldak’a , Mehmet Çatal, Oğuz Kaan ve Hakan Torun Şanlıurfa’ya, Mustafa Açıkara ve Faik Ozan Karadağ Diyarbakır’a, Kadir Alçıkaya Gümüşhane’ye, Mustafa Güntekin Bolu’ya, Erden Bursalı Tunceli’ye, Mustafa Göçer Ordu’ya, Mehmet Sururi Saydam Elazığ’a, Sunay Balıklıkaya Konya’ya, İsmail Kılıç Aksaray’a ve Kamil Yıldırım Elazığ’a gidecekleri bildirildi. Hakan Becel’in Kayseri Polis Eğitim Merkezi’nde , Niyazi İnce’nin Arnavutköy Polis Eğitim Merkezi’nde , Emre Erdoğan’ın ise Adile Sadullah Mermerci Polis Meslek Yüksekokulu’nda görev alacağı öğrenildi.

    Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürü Yener Yaşar’ın Kilis’e, Genel Denetleme ve Disiplin Şube Müdürü Deniz Halıcı Çelik ve Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürü Oktay Çelik’in Aksaray’a, Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürü Sinan Arslan’ın Niğde’ye, İkmal Şube Müdürü Halil Sönmez’in Bolu’ya, İstanbul Havalimanı Şube Müdürü Deniz Engin’in Kastamonu’ya, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Furkan Sezer’in Kilis’e, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Murat Mutlu’nun Gaziantep’e, Polisevi Şube Müdürü Birol Taşkoparan’ın Mardin’e, Toplum Destekli Polislik Şube Müdürü Serkan Şahan’ın Bartın’a, Trafik Denetleme Şube Müdürü Ahmet Başeğmez’in Afyonkarahisar’a ve Turizm Şube Müdürü Yalçın Erdem’in Kars’a gideceği öğrenildi. İstihbarat Şube Müdürü İlker Küçükhıdır’ın ise Adile Sadullah Mermerci Polis Meslek Yüksekokulu’nda görevlendirildiği bildirildi.

    Adalar İlçe Emniyet Müdürü Murat Bingöl’ün Van’a, Arnavutköy İlçe Emniyet Müdürü Özcan Aybek’in Şanlıurfa’ya, Avcılar İlçe Emniyet Müdürü Bülent Yeşilyurt’un Karabük’e, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Selman’ın Yozgat’a, Eyüpsultan İlçe Emniyet Müdürü Mustafa İşlek’in Diyarbakır’a, Kartal İlçe Emniyet Müdürü Feramuz Çetin’in Ardahan’a, Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürü Uğur Özdoğanoğlu’nun Erzurum’a, Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürü Hakan Şen’in Balıkesir’e ve Şişli İlçe Emniyet Müdürü Murat Turhan’ın Manisa’ya gideceği öğrenildi.

  • İstanbul’da yine aynı manzara! Kapılar kapanmadı

    İstanbul’da yine aynı manzara! Kapılar kapanmadı

    Başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın uyarılarına rağmen İstanbul’da sabah ve akşam minibüs manzarası değişmiyor. Küçükçekmece ve Esenyurt’ta çekilen görüntülerde kapılar kapanmayacak kadar yolcu alan minibüsler koronavirüs salgınına davetiye çıkardı. Polislerin denetim yaptığını öğrenen minibüs şoförleri, yolcuları ücretlerini iade etmeden yarı yolda indirdi.

    Küçükçekmece ve Esenyurt’ta trafik polisi denetimleri sıklaşmasına rağmen minibüsler, tıka basa yolcu taşımaya devam ediyor. Küçükçekmece’de polisin uygulama yaptığı noktaları birbirine haber veren şoförler, cezadan kurtulmak için fazla yolcuları paralarını iade etmeden yarı yolda indirdi. Esenyurt’ta ise drone ile havadan yapılan denetimlerde minibüs şoförleri, cezadan kurtulamadı.

    Küçükçekmece Mehmet Akif Mahallesi, Aşık Veysel Caddesi üzerinde Şirinevler-Başakşehir hattında, daha önce çekilen görüntülerde kapılarını kapatamayacak kadar fazla yolcu aldığı görüntülenen minibüslerden, bazı yolcular dışarı sarkmıştı. Başka Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın uyarılarına rağmen manzara değişmiyor.

    Küçükçekmece’nin yanı sıra, Esenyurt 19 Mayıs Bulvarı üzerindeki minibüsler de, tüm denetimlere rağmen benzer görüntülere sahne oluyor. Kapasitesinin çok üstünde yolcu alan araçların bazılarının ağırlıktan yan yattığı görüldü. Minibüs sürücüleri ‘Sosyal mesafe’, ‘kapasite azaltma’ ve ‘trafik kuralları’ gibi her türlü ihlali yaparak yollarına devam etti. Denetimlerin sıklaştığı Küçükçekmece’de şoförler, cezadan kurtulmak için her yolu denerken, Esenyurt’ta drone’lu denetime yakalanan şoförler ise cezadan kurtulamadı.

    SADECE KORONAVİRÜSE DEĞİL, KAZAYA DA DAVETİYE ÇIKARIYORLAR

    Görüntülendiğini fark eden bazı minibüs şoförleri, yolcuları minibüs içinde sıkıştırıp, kapılarını kapatmaya çalıştı. Ancak içerideki yolcu sayısının fazla olması nedeniyle, kapılar kapanmadı. Öte yandan birçok minibüs şoförünün koronavirüsten korunmak için uyulması gereken kuralların yanı sıra, trafik kurallarına da aldırmadığı görüldü.

    “PARALARI İADE ETMEDEN, YARI YOLDA İNDİRİYORLAR”

    Polislerin denetim yaptığını öğrenen minibüs şoförleri, yolcuları ücretlerini iade etmeden yarı yolda indirdi. Bazı yolcular ile minibüs şoförleri arasında tartışma yaşanırken, kimi yolcular ise minibüsün fotoğrafını çekip, ilgili yerlere şikayette bulunacaklarını ifade etti.

    Yarı yolda indirilen vatandaş Engin Arslan, “Bizi minibüse aldılar, polisin uygulama yaptıklarını birbrilerine haber veriyorlar. Polislerin uygulama yaptığı noktaya yaklaşınca, insanları yolda indiriyorlar ve paralarını vermiyorlar. Mağdur ediyorlar. Minibüse Parseller durağından bindim, Mehmet Akif durağında polisin uygulama yaptığını söyleyip indirdiler. Her gün bu şekilde, aynı durumu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

    KAHYALARIN ‘UYARISI’ KAMERADA

    Ayrıca minibüs şoförlerini uyararak, uygulama olduğunu ve fazla yolcuları indirmelerini söyleyen kahyalar, kameralara yansıdı. Öte yandan bir minibüsün, ters yöne girip, kırmızı ışık ihlali yaparak güzergah dışına çıktığı görüldü.

    ESENYURT’TA DRONE’LU DENETİMDEN KAÇAMADILAR

    Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı trafik polisleri, 19 Mayıs Bulvarı üzerinde güzergah dışına çıkan ve yolcu sayısının fazla olduğu minibüslere, drone ile denetleme yaptı. Havadan denetlemeyi fark edemeyen şoförler, Küçükçekmece’de yerden yapılan denetlemeleri birbirine haber vererek, cezadan kurtulan minibüs şoförleri gibi, cezadan kaçamadı. Uygulama sonucu, kural ihlali yapan minibüs şoförlerine cezai işlem yapıldı.