Etiket: istanbul

  • 3 yaşındaki çocuğa hırsızlık yaptırdılar!

    3 yaşındaki çocuğa hırsızlık yaptırdılar!

    Olay geçtiğimiz pazartesi Gaziosmanpaşa’da meydana geldi. İddiaya göre Özlem Barçin, çocuğuna kıyafet almak için bir mağazanın önündeki stantlara bakmak için durdu. Barçin, elindeki poşetleri ve içerisinde yaklaşık 300 bin lira değerinde altın olan çantayı yere bıraktı. Bu esnada 3 kadın yanlarındaki 3 yaşındaki çocuk mağazaya geldi. Özlem Barçin’in kıyafetleri incelediği esnada kadınlar, küçük çocuğa altın dolu çantayı çaldırarak oradan uzaklaştı. Daha sonra çantasının olmadığını fark eden Özlem Barçin, durumu polis ekiplerine ihbar etti.

    “Yaşı küçük çocuğa, çantayı aldırıyorlar, çocuğa hırsızlık yaptırıyorlar”

    Yaşı küçük çocuğa hırsızlık yaptırıldığını söyleyen Özlem Barçin’in eşi Nevzat Barçin, “Pazartesi günü Gaziosmanpaşa meydanda eşim alışveriş yapmaya gitti. Elinde de poşetler var. Dalgınlıkla çantasını poşetler ile yere bırakıyor. O esnada içeriye bir kadın, bir çocuk ve arkasından iki kadın olmak üzere toplamda 4 kişi içeri giriyor. Fakat yaşı küçük çocuğa, çantayı aldırıyorlar, çocuğa hırsızlık yaptırıyorlar” dedi.

    “İçerisinde 3 tane bilezik, bir tam altın, yarım altın, cep telefonu ve nakit para vardı”

    Çantanın içinde olan altınlar ve eşyalar hakkında bilgi veren Nevzat Barçin, “Buradaki durum çantanın gitmesinden ziyade hani 3 yaşındaki bir çocuğa bu şekilde hırsızlık yaptırmaları, onu böyle bir olaya alet etmeleridir. Burada bir mağduriyet yaşadık, çantamın içinde eşimin ziynet eşyaları mevcuttu. Biz bu kişilerin bulunmasını, çocuğunda devlet tarafından korunmasını istiyoruz. İçerisinde 3 tane bilezik, bir tam altın, yarım altın, cep telefonu ve nakit para vardı. İçerisinde 250- 300 bin lira değerindeydi” şeklinde konuştu.

    Hırsızlık anı güvenlik kamerasında

    Güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde Özlem Barçin’in mağaza önünde durduğu görülüyor. Mağazadaki personellerin Özlem Barçin’e yardım ederek ne alacağı konusunda yardım ettiği esnada küçük yaşta çocuğun içerisinde altın ve eşyaların olduğu çantayı alıp gittiği görülüyor. Polis ekiplerinin şüphelileri yakalamak için çalışmalarının devam edildiği öğrenildi.

  • Avcılar’da metrobüste yangın paniği

    Avcılar’da metrobüste yangın paniği

    İstanbul Avcılar metrobüs durağında, bir metrobüsün motor bölümünden yükselen dumanlar paniğe neden oldu. Yolcular araçtan tahliye edilirken, kontrol altına alınan yangın anları çevredeki vatandaşların cep telefonu kamerasına yansıdı.
    İstanbul’da sabah saatlerinde Avcılar metrobüs durağında, bir metrobüsün motor bölümünde dumanlar çıkmaya başladı. Henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan dumanları gören vatandaşlar, durumu durakta bulunan güvenlik görevlilerine ve metrobüs şoförüne bildirdi. Vatandaşlar metrobüsten tahliye edilirken, otobüste ve durakta bulunan yangın söndürme tüpleriyle görevliler olaya müdahale etti. Küçük çaplı yangın görevliler tarafından söndürüldü. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin soğutma çalışması yaptığı öğrenildi. Yangın sonrasında metrobüs güvenli alana alınırken, dumanların yükseldiği anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.

  • Uyuşturucuyu otomobil lastiğine ve aracın bagaj kısmına zulalamışlar

    Uyuşturucuyu otomobil lastiğine ve aracın bagaj kısmına zulalamışlar

    İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde polis ekiplerince düzenlenen operasyonlarda, 19 kilo 820 gramı eroin olmak üzere ele 21 kilo 157 gram uyuşturucu ile 2 kilo 60 gram kimyasal katkı maddesi ele geçirildi, 3 şüpheli yakalandı. Uyuşturucunun otomobil lastiğine ve aracın bagaj kısmına zulalandığı belirlendi.
    İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, zehir tacirlerine yönelik yeni bir çalışma gerçekleştirdi. Yürütülen soruşturma çerçevesinde, önceki gün “Uyuşturucu Madde Ticareti” suçunun önlenmesi ve şüpheli şahısların yakalanmasına yönelik Büyükçekmece ilçesinde belirlenen bir adres ve 2 araca operasyon düzenlendi. Baskında H.İ.K., F.B. ve M.D. isimli 3 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Otomobil, lastiğinde ve evde yapılan aramalarda ise 19 kilo 820 gram eroin, 1 kilo efedrin maddesi, 100 gram metamfetamin, 100 gram kokain, 17 gram skunk, 2 kilo 60 gram kimyasal katkı maddesi, 860 gram amonyak, bir ruhsatsız tabanca ve bu silaha ait 17 mermi ile uyuşturucu ticaretinden elde edildiği değerlendirilen 8 bin 320 lira para ele geçirildi. Uyuşturucunun otomobil lastiğine ve aracın bagaj kısmına zulalandığı ortaya çıktı. Narkotik maddelere imha edilmek üzere el konulurken, gözaltına alınan şüphelilerin yapılan sorgulamasında, M.D.’nin “Uyuşturucu Madde Ticareti” suçundan hakkında yakalama kararı bulunduğu belirlendi. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

  • “Eski komşuluk modeli” ile bir araya geldi

    “Eski komşuluk modeli” ile bir araya geldi

    Biruni Teknopark, oyun sektörünün önde gelen aktörlerini bir araya getiren ‘Geleceği Şekillendiren Sektör Buluşmaları’ serisinin ilk etkinliğini düzenledi. Etkinlik, küresel oyun ekosisteminde iş birliklerinin ve ‘rekaberlik’ anlayışının önemine vurgu yaptı. Eski İstanbul’un komşuluk bağlarını model alan buluşmalar, inovasyon ve büyümeye kapı aralayacak iş birliklerini teşvik etmeyi amaçlıyor.
    Biruni Teknopark Genel Müdürü Sezgin Erzan, İstanbul’un merkezinde yani sur içinde yer alan Teknopark’ın tarihi bir kültür taşıdığını, tıpkı eski zamanlarda olduğu gibi komşuluk kültürünün yaygın olması gerektiğini belirtti. Teknopark’ta faaliyet gösteren ve birbirlerine komşu olan firmaların etkileşimlerinin artırılmasının önemini vurgulayarak, dayanışma ve güç birliğinin artırılmasına dikkat çekti.

    “Bu sinerji ortamı, özgün projelerin ve inovatif fikirlerin doğmasına imkan tanıyacak” diyen Erzan, Türkiye’nin oyun sektörünün küresel ölçekte daha güçlü bir konuma gelmesi için bu tür buluşmaların düzenli olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, bu iş birliği ruhunun yalnızca oyun endüstrisine değil, aynı zamanda yerel ekonomiye de önemli katkılar sağlayacağına inandığını ifade etti.
    Etkinliklerin her hafta farklı sektör gruplarıyla devam edeceği bilgisini veren Erzan, bu buluşmaların sektörel gelişimin önünü açacak ve iş dünyasında sinerji oluşturarak yeni fırsatlar sunacak projelere ilham vereceğini belirtti.

  • Otomobil ustaları yetiştirecek çırak bulamıyor

    Otomobil ustaları yetiştirecek çırak bulamıyor

    Ümraniye’de bulunan otomobil tamirhane esnafı, birçok meslek gibi kendilerinin de yetiştirmek üzere çırak bulamadıklarından söyledi.
    Ümraniye’de otomobil tamirhane esnafı, ara elaman bulamadıklarını, özellikle ebeveynlerin çocuklarını çırak olarak teslim etmediklerini ve böyle giderse 10-15 sene sonra mesleklerinin zora gireceğini dile getiriyor. Otomobil tamir ustası Hasan Torun, sektörde ara elaman açığı olduğunu ve bu sebeple sorun yaşadıklarını ifade etti. Torun, ücretlerin yüksek seviyelerde olmasına rağmen verilen iş ilanlarına talep olmadığını belirtti.

    “İyi bir kalfa 30-35 bin lira civarında alıyor”
    Otomobil ustası Hasan Torun, “Otomobil sektöründe yeni güncel duruma bakıldığında piyasası büyümekte fakat ara eleman veya sektöre girecek çalışanlardan öğrencilerde bir sıkıntı yaşanmakta. Aileler, otomobil sektörüne çocuklarını ağır iş dolayısıyla vermiyor. Otomobil gerçekten ücretlendirme olarak iyi bir pozisyona geliyor. Şu anda iyi bir kalfa 30-35 bin lira civarında alıyor. Bu sektörde bu işleri daha iyi yapılabildiğinde maaşlar 45-50 bin TL’ye gelebiliyor.” ifadelerini kullandı.

    “Ara elaman sıkıntısının giderilmesi lazım”
    Torun, “Çocukların okulda olup kendilerini geliştirmeleri ve bu sektöre adım atmaları gerekiyor. Kendi oğlumu da üniversitede otomobil sektörüne yazdırdım. Piyasa büyüyor ancak ara eleman sıkıntısının giderilmesi lazım” dedi.

  • Kekemelik 2-6 yaş arasında ortaya çıkıyor

    Kekemelik 2-6 yaş arasında ortaya çıkıyor

    Kekemeliğin çoğunlukla çocukluk döneminde dil ve konuşma becerilerinin hızla geliştiği 2-6 yaş arasında ortaya çıktığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Aşena Karamete, kekemeliğe erken müdahalenin önemini vurguladı. Kekemeliğin bir hastalık değil, nöro-çeşitlilik olduğunu kaydeden Karamete, “Kekemeliğin beynin plastik yapısı nedeniyle özellikle çocukluk döneminde tamamen ortadan kalktığı durumlar söz konusudur. Erken dönem müdahalede, dil ve konuşma terapilerinin bu sürece olumlu katkı sağlayabileceği bilinmektedir” dedi.

    İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Aşena Karamete, kekemelikle ilgili değerlendirmede bulundu. Kekemeliğin birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkan karmaşık bir akıcılık bozukluğu olduğunu belirten Karamete, “Genetik yatkınlık, nörolojik farklılıklar ve çevresel etkenler kekemeliğin başlıca nedenleri arasında sayılabilir. Beynin konuşma kontrol mekanizmalarındaki işleyiş farklılıkları da kekemeliğin ortaya çıkmasına neden olabilir” açıklaması yaptı.

    Çoğunlukla 2-6 yaş arasında görülüyor
    Kekemeliğin çoğunlukla çocukluk döneminde ortaya çıktığını belirten Karamete, “Çocukluk döneminde, dil ve konuşma becerilerinin hızla geliştiği 2-6 yaş arasında kekemeliğin ortaya çıktığı görülmektedir. Ergenlik veya yetişkinlik döneminde de kekemelik başlayabilir ancak bu nadir görülen bir durumdur” diye konuştu.

    Kekemelik bir nöro-çeşitliliktir
    Kekemeliğin bir hastalık olmadığını belirten Karamete, “Kekemelik tam anlamıyla tedavi edilebilen bir durum değildir, çünkü bir hastalık değil nöro-çeşitliliktir. Ancak doğal süreçte kekemeliğinin beynin plastik yapısı nedeniyle özellikle çocukluk döneminde tamamen ortadan kalktığı durumlar söz konusudur. Erken dönem müdahalede, dil ve konuşma terapilerinin bu sürece olumlu katkı sağlayabileceği bilinmektedir” dedi.

    Etkili terapi yöntemleri, konuşmayı daha akıcı hale getirebilir
    Kekemelik terapisinde bireyin kekemeliği yönetme becerisinin geliştirildiğini kaydeden Karamete, “Terapide hedef, kişinin kekelemesini tamamen ortadan kaldırmaktan ziyade, kekelemenin getirdiği olumsuz duygusal ve sosyal etkileri azaltarak, kişinin daha rahat ve etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlamaktır. Terapilerle birlikte, bireyin kekemeliği yönetme becerileri gelişir ve kendini ifade etme sürecinde yaşadığı sıkıntılar en aza indirilebilir. Kekemelikle yaşayan birçok birey, etkili terapi yöntemleri sayesinde konuşmalarını daha akıcı hale getirebilir. Terapi süreci boyunca bireyin motivasyonu, terapiye düzenli katılımı ve terapistin uzmanlığı büyük önem taşır” diye konuştu.

    Kekeme bireyin konuşması kesilmeden dinlenmeli
    Kekemelik yaşayan bireylere toplumun yaklaşımının, onların kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlamak adına son derece önemli olduğunu vurgulayan Karamete, “Kekemelikle karşılaştığınızda sabırlı olmak, konuşmalarını kesmeden dinlemek ve onları düzeltmeye çalışmamak gerekmektedir. Dünya Kekemelik Farkındalık Günü’nde, kekemelikle ilgili toplumsal bilinç ve anlayışın artmasına yönelik farkındalık oluşturmak, kekeleyen bireylerin yaşam kalitesini yükseltmeye katkı sağlayacaktır” dedi. Dr. Öğretim Üyesi Aşena Karamete, Atlas Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi kliniğinde, kekemelik ve diğer akıcılık bozukluklarının terapisinin, alanında yetkin ve deneyimli terapistler tarafından yürütüldüğünü sözlerine ekledi.

  • “Palamuta geldik, domuz bulduk”

    “Palamuta geldik, domuz bulduk”

    Beykoz’da yaban domuzu şehre inerek denize girdi. Denizde yüzen domuzu gören vatandaşlar cep telefonuyla o anları kayıt altına aldı. Beykoz’da ormanlık alanlardan ilçeye inen bir yaban domuzu Çubuklu Sahili’nde denize girerek yüzdü. Denizin ortasında yüzen domuz görenleri şaşırttı. Kıyıdan yüzerek ilerleyen domuz vatandaşların cep telefonu kamerasına yansıdı. Domuzu gören bir balıkçı ise, “Palamuta geldik, domuz bulduk” dedi.

  • Beyoğlu’nda köleli sapık partiye polis baskını: 32 gözaltı

    Beyoğlu’nda köleli sapık partiye polis baskını: 32 gözaltı

    İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan saha çalışmalarında internet sitesi üzerinden Tolga T., Laden S., isimli şahısların tarafından cinsel içerikli müstehcen partiler düzenlediklerini tespit edildi. Yapılan çalışmalarda Tolga T., Laden S., isimli şahıslar tarafından organize edilen partilerin biletlerinin 250 liradan internet üzerinden satışa çıkarıldığı belirlendi.
    Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından 20 Ekim tarihinde Beyoğlu Şehit Muhtar Mahallesinde bulunan bir gece kulübüne baskın yapıldı.

    ‘Hayasızca ve müstehcen hareketler
    Polis ekipleri tarafından yapılan baskın esnasında içeride parti olduğu ve partide hayasızca ve müstehcen hareketler sergilendiği tespit edildi. Polis ekiplerinin bir kadını demir kafesten çıkardığı görülürken, “köle” durumundaki bir şahsın da katılımcılar tarafından kırbaçlandığı belirlendi.


    Çok sayıda cinsel içerikli materyale el konuldu. Baskında gece kulübü işletmecisinin de aralarında bulunduğu 32 kişi gözaltına alındı.
    Gözaltına alınan şahıslardan ifadesi alınan 23’ü serbest bırakılırken, gece kulübü sahibi ve partiyi organize edenler olmak üzere 9 şüpheli şahıs emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Gece kulübü sahibi bir kadın adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, 8 şüpheli şahıs çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
    Öte yandan gece kulübüne yapılan baskın anı ise polis kamerasına yansıdı.

  • UNIMED Genel Kurulu açılış töreni gerçekleşti

    UNIMED Genel Kurulu açılış töreni gerçekleşti

    Bu yıl İstanbul Aydın Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı Akdeniz Üniversiteler Birliği (UNIMED) Genel Kurulu’nun açılış töreni gerçekleştirildi. UNIMED Başkanı Prof. Khereih Rassas, Prof. Hmaid Ben Aziz ve İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Mustafa Aydın’ın açılış konuşması yaptığı törende, UNIMED yönetimi, üniversite temsilcileri ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı yer aldı. Törende, Arslantepe Höyüğü Kazı Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli’ye Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı tarafından plaket takdim edildi.

    “Eğitimciler ne kadar güçlü ışık verirse, bulunduğu toplumu o kadar aydınlatır”
    25 ülkeden 174 üyenin bulunduğu, Akdeniz, Orta Doğu, Sahra Altı Afrika ve Batı Balkanlar’daki üniversiteler arasındaki akademik ve bilimsel iş birliğini güçlendirmeyi hedefleyen UNIMED Genel Kurulu’nun açılış töreninde konuşan Prof. Dr. Mustafa Aydın, Gazze’de yaşananlara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

    “Bu yılki toplantımızı maalesef, bir insanlık dramının yaşandığı, zalimin zulmüne maruz kaldığı, binlerce kadının, çocuğun, ihtiyarın suçsuzca katledildiği yüz karası bir ortamda yapıyoruz. Keşke bu toplantıyı böyle bir ortamda değil de, eğitimde daha neler yaparak güzel şeyler paylaşabiliriz duygusu ve sevinci içerisinde yapmış olsaydık. Ama maalesef o sevinci o huzuru bulamıyoruz. Her zaman şunu söylemişimdir: Eğitimciler ne kadar güçlü ışık verirseler, bulunduğu toprağı ve toplumu aydınlatırsalar o toplumdaki liderler o ışıklardan aydınlanarak yollarını doğru bulurlar. Bu olaylar karşısında buradaki yüzlerce üniversite temsilcilerimize hocalarımıza şu soruyu sormak lazım: Ne kadar ışık veriyoruz? Üniversiteler olarak burada bir duruş sergilememiz gerektiğini düşünüyorum. Burada kendimizi sorgularsak doğru ve gerçek ışığı verirsek, dünyayı yöneten liderler de o ışıktan doğru yolu bulurlar” dedi.

    “UNIMED ile eğitim alanında uluslararası iş birlikleri ön plana çıkıyor”
    “UNIMED, yürüttüğü projeler, dünya ile ilgili inovatif düşünceleri ile Libya’da, Suriye’de yükseköğretimin yeniden yapılanması için, gerek Gazze’de gerek Filistin’de eğitimden mahrum insanlar için ortak akıl toplantıları gibi birçok çalışmalar yapıyor. İstanbul Aydın Üniversitesi, 17 yıldan beri UNIMED’in içerisinde bir partner olarak bu çalışmalara ciddi destek vermektedir” diyen Aydın, “Yerelde kaldığımız sürece bir yere varmamız mümkün değildir. İşte burada uluslararası iş birlikler ön plana çıkıyor. UNIMED’in de temelde kuruluş amacı bu. Akdeniz havzasını kuzeyiyle güneyiyle, batısıyla doğusuyla bir barış denizi haline dönüştürmek” şeklinde konuştu.

    Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’dan Restelli’ye plaket
    Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Malatya’da bulunan Arslantepe Höyüğü’nün 2021 yılında UNESCO Listesi’ne girdiğini hatırlatarak, “Günümüz şartlarına ışık tutacak çok önemli bir yer. Mezopotomya’da gerçek manada devlet bürokrasisinin gücünün, en önemlisi adaletin olduğu bir alandan bahsediyoruz. Henüz yazı yok ama insanların hem mal hem can güvenliklerinin bir otorite tarafından güvence altına alındığı bir site ya da devlet yönetimi. Burası 63 yıldır kazılıyor ve korunuyor” dedi.

    Arslantepe Höyüğü Kazı Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ile bir anısına paylaşan Yazgı, “6 Şubat depreminde saat 8 buçuk itibariyle Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’la birlikte Malatya’daydık. İkinci depreme yakalandık. 1 gün sonra telefonumuz çaldı, arayan Francesca’ydı. ‘İyi misiniz, bir şeye ihtiyacınız var mı’ dedi. Hemen 3’üncü sorusu ise ‘Arslantepe nasıl, iyi mi, bana ondan haber verin’ oldu. Kendini gerçekten bu kazıya adamış, arkeoloji anlamında örnek bir isim. Francesca hanıma bu emekleri için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Plaketini Yazgı’nın elinden alan Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli’nin yaptığı teşekkür konuşmasıyla tören sona erdi.

  • Tarihçi Prof. Dr. İsmet Miroğlu vefatının 27. yıl dönümünde yad edildi

    Tarihçi Prof. Dr. İsmet Miroğlu vefatının 27. yıl dönümünde yad edildi

    Yeni Dünya Vakfı’nın düzenlediği “Eyüp Sultan’ın Sakinleri” programında merhum Yazar ve Tarihçi Prof. Dr. İsmet Miroğlu yad edildi. Gazeteci Yazar Mehmet Nuri Yardım’ın sunduğu anma programında, Prof. Dr. İsmet Miroğlu ile dostluğu olan Rahim Er ve Tarihçi Yazar Mehmet Fatih Can konuşmacı olarak yer aldı. Rahim Er, Miroğlu’nun Osmanlı arşivlerine verdiği emeklere değindi.
    Tarih ve Medeniyet Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği görevi sırasında İsmet Miroğlu’nun Yazı İşleri Müdürlüğünü yapan Mehmet Fatih Can da, Miroğlu’nun önemli bir şahsiyet olduğunu ifade etti.
    Başbakanlık Arşivleri Genel Müdürlüğü görevinde bulunan ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Miroğlu, Türkiye Gazetesi’nde yazılar kaleme almıştı. Tarihçi Prof. Dr. İsmet Miroğlu, 22 Ekim 1997 tarihinde vefat etmişti.