Etiket: istanbul

  • İstanbul’da deniz taştı, tekneler zarar gördü

    İstanbul’da deniz taştı, tekneler zarar gördü

    İstanbul Avcılar’da etkili olan şiddetli lodos nedeniyle deniz taştı, tekneler zarar gördü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün uyarılarının ardından İstanbul’da lodos etkili oluyor. Şiddetli lodos nedeniyle Avcılar Ambarlı Sahili’nde dev dalgalar oluştu. Dalgalar bazı teknelere zarar verirken, deniz taştı.

  • “İstanbul’da 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz”

    “İstanbul’da 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz”

    Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, “İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir. 7,2 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. Ancak Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun. Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz” dedi.

    Adana Büyükşehir Belediyesince deprem eylem planı çalışmaları kapsamında “Adana’da Fay Hatları ve Deprem Paneli” yapıldı.
    Panel öncesi Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı ve Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.

    “Daha büyük depremleri bekleyebiliriz”
    Prof. Dr. Pampal, Kahramanmaraş merkezli depremlerden 11 ilin etkilendiğini ve Doğu Anadolu Fayı ile Çardak Fayı’nın deprem üretmeye devam ettiğini anlatarak, şunları söyledi:

    “Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman en büyük depremlere kaynaklık eden Doğu Anadolu Fayı’nın üzerinde. Ayrıca Kahramanmaraş’ın ilçeleri, en büyük ikinci depremi üreten Çardak Fayı’nın üzerinde. 6 Şubat’ta birisi 7.8, diğeri 7.6 olmak üzere 2 büyük deprem yaşandı. Bu faylar kırıldı. Ancak bu fayın çevresinde bu kadar büyük deprem üretmeyecek ancak deprem üretme potansiyeli olan başka faylar var. Bu faylar maalesef kırılmaya devam ediyor. Özellikle fayların uç kısmına transfer edilen stres nedeniyle Malatya, Sivas, Adıyaman ve Suriye’de depremler oluyor. Bu depremler olmaya devam edecek. Daha büyüklerini de bekleyebiliriz ancak ne zaman olacağını bilemeyiz.”

    “Adana’daki faylar 6 Şubat’taki kadar yıkıcı değil”
    Adana’da bulunan Akçalıuşağı ve Bozdoğanuşağı faylarının 5 ile 6 büyüklüğünde depremler üretebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Adana’da en son Kasım ayının başında Kozan ilçesinde 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Son durumları kontrol etmek için Adana’ya geldik. Adana’da Akçalıuşağı ve Bozdoğanuşağı fayları var. Bu faylar, Kozan, Saimbeyli ve Feke gibi yerleşim alanlarına yakın. Bu faylar kırılıyor. Bu faylar 6 Şubat’taki kadar yıkıcı deprem üretecek faylar değil ama 5-6 büyüklüğü arasında deprem üretebilecek faylar” diye konuştu.

    “Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz
    Tüm Türkiye’nin depreme hazırlanması gerektiğini ve yapı stokunun yüzde 80-90’ının depreme dayanıklı olmadığını anlatan Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Ülkemizi bir seferberlik ruhuyla depreme hazırlamamız lazım. Bunun içinde bir kentsel dönüşüm yasası çıktı. Bu yasa gelişerek devam ediyor.

    Ülkemizdeki yapı stokunun yüzde 80-90’ı depreme dayanıklı değil. Bu çerçevede yapı stokunu güçlendirmekten başka çaremiz yok. Riskleri azaltmamız lazım. Tehlike var, tehlike büyük ama tehlike her yer için var. Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun. O halde yapacağımız tek bir şey var oda vatandaşlarımızı bilgilendirip, bilinçlendirmek. Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz. Öyle ayrı, gayrı değil, herkesin bu işin altına elini koyması lazım. Çünkü deprem gelirse kimseyi ayırmıyor. El ele verip bu problemi çözmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

    “İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir”
    Beklenen İstanbul depremi hakkında da konuşan Prof. Dr. Süleyman Pampal, 7 ve üzeri bir depremin meydana geleceğini anlatarak, “7 ve 7,5 arası bir deprem bekliyoruz. 7,2 civarında bir depremin olmasını temenni ediyorum. Bu temenniyle olacak bir şey değil ama üst sınır ve alt sınıra baktığımızda alt sınıra yakın olsa keşke. İstanbul’un yapı stokunu dikkate aldığımızda sonuç çok kötü olabilir. İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir. Hepimiz kalabiliriz. Onun içinde İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana diyerek şehirleri ayırmadan tüm Türkiye’yi depreme hazırlamalıyız” dedi.

  • Hırsızlık için girdikleri binada pahalı ayakkabıya rastlayan hırsızların “çak” sevinci

    Hırsızlık için girdikleri binada pahalı ayakkabıya rastlayan hırsızların “çak” sevinci

    Olay, geçtiğimiz günlerde Arnavutköy’de gerçekleşti. Bir apartmana hırsızlık için giren 2 şahıs apartman dairelerinin önündeki ayakkabıları incelediği esnada gördükleri pahalı ayakkabı karşısında şaşkınlıklarını gizleyemeyerek birbirlerine “çak” yaptı. Hırsızların sevinci güvenlik kamerası tarafından görüntülenirken, pahalı ayakkabıyı gördükten sonra bir müddet sevinen hırsızların daha sonrasında ayakkabıyı kıyafetlerinin içine saklayarak çaldığı görüldü.

  • Kadınlar israfının önüne geçmek için mutfakta

    Kadınlar israfının önüne geçmek için mutfakta

    Sultangazi Belediyesi, ilçedeki kadınları Avrupa Atık Azaltım Haftası kapsamında düzenlediği eğlenceli bir programla araya getirdi. Gıda israfının önüne geçmek için mutfağa giren kadınlar, israf yapılmadan da lezzetli yiyecekler yapılabileceği gösterdi.
    Sultangazi Belediyesi, Avrupa Atık Azaltım Haftası kapsamında anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bu sene dünya genelinde Gıda Atıkları temalı düzenlenen Avrupa Atık Azaltım Haftası kapsamında Sultangazi Kültür Sanat ve Mesleki Eğitim Akademisi (SU – MEKAN)’nde kadınlar mutfağa girerek hünerlerini sergiledi.

    Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun’un eşi Tuba Dursun’un ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte önlükler bu kez gıda israfının önüne geçmek için takıldı. SUMEKAN eğitmeni, mutfaktaki artan gıdaları nasıl değerlendirileceği hakkında püf noktalar verdi. Tuba Dursun, etkinliğe katılan kadınlarla birlikte mutfaktaki fazla malzemelerle lezzetli bir pizza yaptı.

    “Hepimize büyük iş düşüyor”
    Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; Türkiye’de her yıl ortalama 26 milyon ton gıda israf ediliyor. Bir kamyonun 10 ton çöp taşıdığı hesap edersek, bu da yılda 2,5 milyon kamyondan fazla gıdanın çöpe atıldığını gösteriyor. Bu gerçekten çok ciddi bir rakam. Sultangazi Belediyesi olarak bu konuda farkındalığı artırmak için SUMEKAN’da eşim Tuba Dursun’un ev sahipliğinde anlamlı bir etkinlik gerçekleştirdik. Gıda israfının önüne geçmek için hepimizin yapacağı şeyler var” dedi.

  • Lodos nedeniyle deniz seferleri iptal

    Lodos nedeniyle deniz seferleri iptal

    İstanbul’da etkili olan lodos nedeniyle İDO ve Şehir Hatları birçok vapur seferinin iptal edildiğini duyurdu.
    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı uyarıların ardından İstanbul’da dün akşam saatlerinde başlayan lodos, sabah saatlerinden itibaren etkisini artırdı. İstanbul’u etkisi altına alan lodos nedeniyle deniz ulaşımında aksamalar meydana geldi. Lodostan kaynaklı hava muhalefeti nedeniyle İDO ve Şehir Hatları bazı vapur seferlerinin iptal edildiğini duyurdu.

    Şehir Hatları’ndan yapılan açıklamada, “Elverişsiz hava koşulları sebebiyle aşağıdaki hatlardaki seferlerimiz ikinci bir duyuruya kadar yapılamayacaktır. Bostancı-Moda-Karaköy-Kabataş Hattı, Büyükada-Sedef Adası Hattı, Maltepe-Büyükada-Heybeliada-Burgazada-Kınalıada Hattı, Adalar-Beşiktaş Hattı, Tuzla-Pendik-Büyükada Hattı, Beykoz-Sarıyer Hattı, Aşiyan-Üsküdar ve Aşiyan-Anadolu Hisarı-Küçüksu-Aşiyan Ring Hattı seferleri ikinci bir duyuruya kadar Bebek-Üsküdar ve Bebek-Küçüksu-Anadolu Hisarı-Bebek olarak yapılacaktır” ifadelerine yer verildi.

    İDO tarafından yapılan açıklamada ise, “Saat 09.00’daki Pendik-Yalova seferleri karşılıklı olarak, Kabataş-Kadıköy-Yenikapı-Bursa (09.05), saat 09.45’teki Yalova-Yenikapı seferleri karşılıklı olarak, Pendik-Yalova (10.00), Yalova-Pendik (11.00), Yenikapı-Yalova (11.45), Bursa-Armutlu-Yenikapı-Kadıköy (12.30), Yalova-Pendik (18.00)” vapur seferlerinin iptal edildiği bildirildi.

  • Hemşirenin ölümüne ilişkin fezleke hazır

    Hemşirenin ölümüne ilişkin fezleke hazır

    Beylikdüzü’nde 13 Mayıs 2024 tarihinde Yenidoğan Çetesi’ne yönelik açılan dava kapsamında kapatılan Özel Birinci Hastanesi’nde hayatını kaybeden hemşire Selen Bilgin’in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlandı.

    Hemşire, Yenidoğan Çetesi’ne yönelik açılan dava kapsamında kapatılan hastanede hayatını kaybetti
    Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, Selen Bilgin’in babası Serkan ve annesi Nergül Bilgin müşteki olarak yer alırken, Fatih Akın ise şüpheli olarak yer buldu. Fezlekede 13 Mayıs 2024 tarihinde Selen Bilgin’in kapatılan Özel Birinci Hastanesi’nde dedesinin yanında refakatçi olarak kaldığı ifade edildi. Bilgin’in olay günü aynı hastanede anestezi uzmanı olarak çalışan daha önceden tanıştığı doktor Fatih Akın’ın odasına gittiği fezlekede kaydedildi. Yapılan kamera görüntüsü incelemelerinde Fatih Akın’ın Selen Bilgin’in odaya girmesinden 1 saat sonra heyecanlı bir şekilde telefonla konuşarak odadan çıktığı da fezlekede belirtildi.

    “Çoklu ilaç intoksikasyonu sonucu hayatını kaybetti”
    Bilgin’in sabah 07.00 sıralarında hastane çalışanları tarafından odadan tekerlekli hasta yatağı ile çıkarıldığı fezlekede aktarıldı. Doktor Tevfik K. tarafından Bilgin’e kalp masajı, şüpheli doktor Fatih Akın tarafından ise suni teneffüs yapıldığı da güvenlik kamerası görüntülerine yansıdı. Bilgin’in ölümü Adli Tıp Kurumu raporunda “çoklu ilaç intoksikasyonu” olarak belirtildi. Şüpheli doktor Fatih Akın alınan beyanında “Ben maktüleye ilaç vermedim. Selen Bilgin kendisi bu ilacı kullandı” dedi.

    “Selen’i kaybettiğimi anladım. Hayata döndürmeye çalıştım”
    Öte yandan olaya ilişkin tanık olarak dinlenen Muzaffer U. ise, “Fatih Akın’ı telefon ile aradım. ‘Selen’i kaybettik’ demesi üzerine ‘Nasıl yani?’ diye sordum. Bana, ‘Selen’in baş ağrısı vardı, ona ağrı kesici serum taktım’ dedi. ‘Bu nasıl olur?’ diye sorunca, ‘Selen’e düşük dozda propofol yaptım’ dedi. Propofol benim bildiğim kadarıyla uykusuzluk çekenler için çok kullanılan bir ilaç değil. Doktor Fatih bana, ‘Önce ağrı kesici uyguladım ama Selen beni arayıp tekrar uyuyamıyorum diyerek bu ilaçtan istediğini söyledi. Uyguladıktan sonra 2-3 saat başında bekledim. Bu sırada uyudu uyandı. Sonra ben odadan çıktım. Tekrar geldiğimde Selen’i kaybettiğimi anladım. Hayata döndürmeye çalıştım’ dedi bana” şeklinde beyanda bulundu.

    Müebbet hapsi istendi
    Fezlekede Fatih Akın’ın her ne kadar doktor olarak görev yapıyor ise de olayın meydana gelişi ve Selen Bilgin’in ölümüne sebebiyet veren ilaç verilmesi olayında tedavi amacı ile hareket etmediği aktarıldı. Akın’ın “olası kastla öldürme” suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan fezleke iddianame düzenlenmesi için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
    Yenidoğan Çetesi üyesi ile konuşması tape kayıtlarında ortaya çıktı

    Öte yandan Fatih Akın’ın Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen iddianamede örgüt üyesi ile yaptığı telefon görüşmeleri de ortaya çıktı.
    Örgüt üyelerinden Hakan Doğukan Taşçı’nın Fatih Akın’ı aradığı konuşmada Taşçı’nın, “Hocam bir şey soracağım, şimdi bir bebek var bizde, yattı taburcu oldu sonradan bir gün kaybı olduğu için hasta tekrar yoğun bakıma yatırmaya çalışıyoruz da, bir gün kaybı olduğu için yoğun bakıma yatıramıyoruz, ben medikal muhasebe müdürüyle konuştum, Nehir ile de konuştum, Fatih hoca onay verirse sıkıntı yok bizlik, dediler. Sadece erişkin üzerinden takibini açtırabilir miyim?” diye konuştuğu, Akın’ın, “Erişkin üzerinden takip açtırırız değil mi?” diye sorduğu Taşçı’nın ise, “Takibini açtırıp sildireceğim hocam” şeklinde cevap verdiği konuşmalara yansıdı. Taşçı’nın, “Çocuk böyle dışarıda heba olmuş çocuk remotolojisine” dediği konuşmada Akın’ın “Anladım” şeklinde cevap verdiği de tape kayıtlarına yansıdı. Taşçı’nın, “Medikal muhasebe müdürüyle konuştum, dedi ki erişkin üzerinden kayıt açtırıp takibini sildireceğiz, sonra yeni doğana çevireceğiz” dediği konuşmada Akın’ın ise “He olur olur” şeklinde cevap verdiği kaydedildi. Fatih Akın’ın “Yoğun bakıma alalım, sorarlarsa bize acil olarak almak zorunda kaldık deriz yani anladın mı? Sıkıntı olmaz yani tamam mı?” dediği konuşmada Taşçı’nın “Tamam tamam hocam” şeklinde cevap verdiği de tape kayıtlarına yansıdı.

    “Çocuğumun ölüsünü verdiler elime, anestezi uygulanmış kızıma”
    Olaya ilişkin konuşan Selen Bilgin’in acılı annesi Nergül Bilgin “Dedesinin yanında akşam refakatçi kalacaktı. ‘Ben yoğun bakım hemşiresiyim daha iyi bakarım dedeme’ dedi. Sabahında benim çocuğumun ölüsünü verdiler elime. Anestezi uygulanmış kızıma. Bize ilk önce anestezi uyguladığını söylemedi. Sonradan söyledi. Şüpheli doktorla kızımın tanışıklığı vardı. Aynı bölümde de çalışmışlardı. Odasında kızıma anestezi uygulamış. Bebek çetesi ile ilgili olan Fatih Akın benim evladımı iğneyle, narkozla, öldürdü” dedi.

    “Bu adam müebbet hapis ile yargılanıyor, ama hala dışarda elini kolunu sallaya sallaya gezebiliyor”
    Ailenin avukatı Bahaeddin Özdemir ise, “Selen Bilgin’in cinayetiyle alakalı en sonunda Adli Tıp Kurumu raporu geldi. Adli Tıp Kurumu raporuna göre Selen‘in ölüm sebebi çoklu ilaç zehirlenmesi olarak geçiyor. En son Selen’in kanına giren ilaç propofol ve bunun Fatih Akın tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Fatih Akın ilk vermiş olduğu ifadelerde propofolü kendisinin yapmadığını, vurmadığını, temin etmediğini söylemişti. Daha sonra savcılık tarafından yapılan titiz inceleme sonucunda bir takım delillere ulaşıldı. Bunlardan birincisi Selen‘in vefatının gerçekleştiği oda içerisinde yapılan aramaydı. O aramada Selin’in damar yolu açılarak kendisinde kullanılan serumun oda içerisinde komodinin üzerinde bulunduğu ortaya çıktı. Yani Selen’in kolunda takılı vaziyette değildi, çıkarılmıştı. Kapıyı gören görüntü kayıtlarında da Fatih Akın’ın dışarıya bir şey götürmeye çalıştığı tespit edildi. Muhtemelen serumu çıkaramadı. Yapılan ilacın ampulü Fatih Akın’ın cebinden çıktı. Savcılık yaptığımız itirazlar üzerine ilk etapta hemen tutukluluk talep etti ama tutukluluğu sağlayamadık. Mahkeme ölümün şüpheli ölüm olarak geçmesi nedeniyle Fatih Akın’ın o an tutuklanmasının uygun olmadığına karar verdi. Ama artık ölüm şüpheli ölüm olmaktan çıktı. Fatih Akın hakkında olası kasta Selen’in ölümüne sebebiyet vermek suçundan fezleke düzenlendi ve Bakırköy’e iddianame düzenlenmesi için gönderildi. Bu adam müebbet hapis ile yargılanıyor, ama hâlâ dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezebiliyor. İnanılır gibi değil. Basit yaralamalarda dahi mahkemeler gözünü kırpmadan tutuklamaya karar veriyorlar. Bu adam aynı zamanda çok ilginç bir şekilde, Birinci Hastanesi’nde görev alırken o hastanede gerçekleşen bebek ölümleri ile alakalı yürütülen Yenidoğan soruşturmasında da ismi geçiyor. Fatih Akın orada başka simsarlarla bebeklerin ölümüne sebep olan sanıklarla sıkı bir ilişki içerisine. Bir takım faturalandırma işlemlerinde usulsüzlüğe karıştığı açık bir şekilde görülebiliyor” dedi.

  • İstanbul’da suya üzde 17,5 zam

    İstanbul’da suya üzde 17,5 zam

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi 2024 yılı 2. Olağanüstü İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Kurulu Toplantısı, Saraçhane’deki başkanlık binasında gerçekleşti. Toplantı, İBB Meclisi 2’inci Başkanvekili Gökhan Gümüşdağ başkanlığında yapıldı. Toplantıda, su satış ve kullanılmış suların uzaklaştırılması bedeli tarife teklifi görüşüldü.
    Faaliyet raporunun okunmasının ardından mecliste grubu bulunan partilerinden birer kişi faaliyet raporu hakkında konuşma yaptı. Konuşmaların ardından İSKİ 2024 faaliyet raporu oy çokluğu ile kabul edildi. Toplantı gündemine sunulan diğer teklifler görüşüldü. Plan ve Bütçe ile Tarife Komisyonlarının görüşerek meclis gündemine getirdikleri su satışı tarife değişikliği oy çokluğu ile kabul edildi.

    Suya yüzde 17,5 oranında zam yapıldı

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin su fiyatlarına kullanım miktarına göre yüzde 17,5 zam yapılmasını istediği yer alan teklifte, konutta 0-15 metreküp arasında 1. kademede bir metreküpü 32,28 lira olan mevcut fiyatın yüzde 17,47 oranında zamla 37,92 lira, 2. kademede 30 metreküpe kadar 49,17 lira olan fiyatın yüzde 17,51 zamla 57,78 lira, 3. kademede 31 ve üzeri metreküpe kadar 71,10 lira olan fiyatın da yüzde 17,51 artışla 83,55 lira olması talep edildi.

    İş yerlerinde ise 0-15 metreküp arası 1. kademede bir metreküpün 84,51 lira olan fiyatı yüzde 17,50 zamla 99,30 liraya, 16-50 metreküp olarak belirlenen 2. kademede fiyatın 89,49 liradan yüzde 17,49 zamla 105,15 liraya, 3. kademedeki 51-100 metreküp arasındaki fiyatın 109,98 liradan yüzde 17,51 zamla 129,24 liraya, 4. kademede 101 ve üzeri metreküp tüketimde de fiyatın 114,99 liradan yüzde 17,50 zamla 135,12 liraya yükseltilmesi istendi.

    “2025 yılına yönelik yaklaşık 88 milyar Türk Lirası gider bütçesi ödeneği ayrılmıştır”

    Toplantıda konuşan İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, “İdaremiz harcama bütçeleri için 2025 yılına yönelik yaklaşık 88 milyar Türk Lirası gider bütçesi ödeneği ayrılmıştır. 82 milyar liralık gelir bütçesi ile 6 milyar Türk Lirası finansman kaynağı ihtiyacı gösterilmesiyle bütçe denkliği sağlanmıştır. Yaklaşık 82 milyarlık gelir bütçesinin yüzde 79’u su geliri, yüzde 12’si İller Bankası geliri ve kalan yüzde 9’luk kısımda diğer gelirlerden oluşmaktadır. Gelir bütçemiz 2024 yılındaki 47 buçuk milyar lira değerinden yaklaşık 82 milyar Türk Lirası değerine ulaşmıştır. Bu 88 milyarlık gider bütçesi tahminimizin yüzde 51’i sermaye giderleri yüzde 33’ü mali hizmet giderleri, yüzde 8’i personel ve SSK giderleri kalan yüzde 8’i de diğer giderlerden oluşmaktadır” dedi.

    “İstanbulların kullanacağı suya bu mecliste de yüzde 17 buçuk oranında zam yapılacak”

    Programda konuşan MHP Meclis Üyesi Sultan Aşkın, “Musluklarımızdan akan su, kullandığımız su olarak geçiyor. Bu da hepimizin bütçesin ek maliyetler yüklüyor. Su kesintilerinin sonrasından musluklarımızdan gelen çamurlu suyu kullanamıyoruz. Peki, suyumuz ucuz mu? Hepimizin bildiği üzere mayıs ayında su fiyatlarına göre kullanıma göre konutta yüzde 53’e, iş yerlerinde de yüzde 60’a varan rakamlarda zam yapıldı. Önümüze gelen komisyon raporlarında da İstanbulların kullanacağı suya bu mecliste de yüzde 17 buçuk oranında zam yapılacak” şeklinde konuştu.

    “Bugün itibariyle İSKİ faturalarında yüzde 800 zam oldu”

    Programda AK Parti grubu adına söz alarak konuşan Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, “İSKİ’nin çok daha borçlu bir döneme girdiğini görüyoruz. Bu kadar zamlara da bu kadar borçlanmalarına rağmen İstanbul’a yeni bir bardak su getirmediklerini anlatmış olacağını anlatacağım. Bu 5 yıllık süreçte ne kadarlık bir zam oldu? Bugün itibariyle İSKİ faturalarında yüzde 800 zam oldu. Bu ne demek? Bununla beraber son yüzde 17 buçuk zam ile ilgili gelecek enflasyonla birlikte yeni yılda toplam 5 yıllık süreçte yüzde 900,49 oranında zam olmuş oldu. Peki? Yüzde 900 zamla birlikte İSKİ’ye yeni bir su gelmiş mi? Gelmemiş. Şu anda 1 metreküp suyun fiyatı dolar bazında 0.93 liradır. Ocak’ta da yüzde 17 buçuk zamla birlikte oran yüzde 92’ye çıkıyor. Yani fiyatı 1 doların üstüne çıkacak gibidir” ifadelerini kullandı.

    “İSKİ toplamda 11 kat borçlanmış”

    İSKİ’nin borçlandığını söyleyen Öztekin, “Buna karşılık, elektrik ne olmuş? 0.09 dolardan 2024 rakamlarına geldiğimizde 0.06 dolar olmuş. Elektrik fiyatları dolar bazında yüzde 33 düşmüş, su fiyatları dolar bazında yüzde 50 artmış. 2019’daki elektrik ve suya 1 birim olarak hesap yaparsak aradaki fark yüzde yüzdür. 29 Temmuz 2020’den başlayarak 20 Kasım 2023 ve 14 Mayıs 2024’e kadar olan zamlarla beraber İSKİ’nin istediği zamlar olsaydı. İSKİ 10 genel kurul yaptırmış 10 yılda suya zam teklifi sunulmuş. Şu anda İSKİ faturaları 195 lira olacaktı. Böyle bir rakam olabilir mi? İSKİ’nin borçlanmasına baktığımız zaman İSKİ, faturalar artarken 2018 yılından itibaren İSKİ’nin borcu 350 milyon liraymış. Şu andaki 5 yıllık sürede İSKİ’nin borcu 16 milyar 799 milyona çıkmış. Yani dolar bazında da 61 milyon dolarken 700 milyon dolara çıkmış. Toplamda 11 kat İSKİ borçlanmış” diye konuştu.

    İBB Meclisi İSKİ Genel Kurulu’nda, suya yüzde 17,5 oranında zam yapıldı. Kabul edilen teklifle birlikte İstanbul’da suyun birinci kademe birim fiyatı 32.28 liradan 37,92 liraya yükseldi.

  • Sancaktepe’de balık tutma macerası bataklıkta son buldu

    Sancaktepe’de balık tutma macerası bataklıkta son buldu

    Belinden aşağısı bataklık içerisinde kalan genç, çevresindeki vatandaşlara seslenerek yardım istedi. Bataklığa saplanan genç, itfaiyenin kendisine uzattığı merdivene tutunarak bataklıktan kurtuldu. Bataklıkta mahsur kaldığı anları gazetecilere anlatan Berat Can, “Balık tutmaya geldim, balık oldum” dedi.

    Olay, Sancaktepe’de Aydos Millet Bahçesi’nde saat 13.00 sıralarında yaşandı. Millet Bahçesi’nde bulunan gölette balık tutan Berat Can, göletin karşısına geçmek için suyun yanındaki çamurun üzerinde yürümeye başladı. Çamurun bataklık olduğunu fark etmeyen Can, bir anda bataklığa saplanmaya başladı. Beline kadar saplandığı bataklıktan kendi imkanlarıyla çıkamayacağını anlayan Can, çevredeki vatandaşlara seslenerek yardım istedi. O esnada göletin yanında yürüyüşe çıkan bir grup kadın, bataklığa saplanan gencin yardımına koştu. Bataklığa saplanan genci kendi imkanlarıyla kurtaramayacaklarını anlayan vatandaşlar durumu itfaiyeye bildirdi. Olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri bataklığa saplanan genci kurtarmak için kendisine merdiven uzattı. Merdivene tutunan Berat Can yaklaşık yarım saat içerisinde kaldığı bataklıktan kendisini çekerek kurtuldu. Sağlık durumu iyi olan Can daha sonra olay yerine gelen arkadaşlarıyla beraber ayrıldı.

    Bataklıkta mahsur kaldığı anları anlatan Berat Can, “Balık tutmaya geldim. Balık olduk, yakalandık. Karşı tarafa geçecektim. 2-3 adım attım, saplandım. Yaklaşık yarım saat orada kaldım. Neyse ki buradan geçenler gördü. Her şey saniyeler içinde oldu. Tek başımaydım buradan geçenler yardımcı oldu. Durumum iyi, bir şeyim yok” dedi.

    Bataklıkta mahsur kalan gencin yardımına koşan vatandaşlardan Selin Tan, “Arkadaşlarımla yürüyüş yapıyorduk. Yardım sesleri duyduk. Arkadaşı görünce de durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdik. Yarım saat gibi bir süre bataklıkta kaldı. Kendi çabalarımızla kurtarmaya çalıştık ama ne yapacağımızı tam olarak bilemedik. Yanlış bir şey yapmaktan korktuğumuz için ekipleri bekledik. Ekipler de kısa sürede gelince olay çözüme kavuştu” diye konuştu.

  • Küçükçekmece’de kolonları patlayan 5 katlı bina tahliye ediliyor

    Küçükçekmece’de kolonları patlayan 5 katlı bina tahliye ediliyor

    Küçükçekmece Maslak Ceşme caddesi üzerinde bulunan 5 katlı bir binanın bodrum katında bulunan bir işyerinin kolonları geçtiğimiz pazar günü patladı.
    İşyeri sahibi durumu üst katlarda bulunan ev sahiplerine ve Küçükçekmece Belediyesi ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelerek incelemeler de bulunan belediye ekipleri binanın ağır hasarlı olduğunu belirledi. Binada bulunan vatandaşları tahliye eden ekipler bodrum katında gerçekleştirdiği geçici güçlendirmenin ardından bugün daire sahiplerine ait eşyalar da binadan boşaltılmaya başlandı.Bina çevresinde güvenlik çemberi oluşturan ekipler, tahliye için girişlere kontrollü bir şekilde izin verdi.
    Kolonlarda bulunan çatlağı iş yerinde bulunan kiracının şans eseri fark ettiğini belirten bina Gökben Yaman “Pazar günü binanın alt katında olan kiracı dükkandan bir şey almaya geldiğinde kolonun patlak olduğunu fark ediyor. Ev sahiplerine haber veriyor. O gün bina tahliye edildi. Binanın üst katlarında bir çatlak yok ama tahliye ediliyor. Eşyalarımız bir depoya kaldırılıyor. Zabıtalar eşlik ediyor tahliye işlemine asansörlü bir şekilde tahliye ediliyor. Küçükçekmece hep bu şekilde binaların altı su. Ama insanların gidecek yeri olmadığı için sesini çıkaramıyor” dedi.
    Binanın 2000 yılında yapıldığını belirten İhsan Güven “Pazar sabahı baktığımızda kolonlar patlamıştı. Yetkililere gittik. Üniversiteden bir hoca geldi o da kontrol etti ve binanın ağır hasarlı olduğu belirlendi. Alttan güçlendirme yapıldı geçici olarak bugünde tahliye gerçekleştiriliyor. Kalacak yer bulamadık akrabaların yanında kalıyoruz bir ay içerisinde yıkılacak” dedi.

  • ‘Sağlıklı bir yaşam için ilk adımı atın’ çağrısı

    ‘Sağlıklı bir yaşam için ilk adımı atın’ çağrısı

    Türkiye Sigarayla Savaş Derneği (TSSD) Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Sigarasız bir hayat herkesin hakkıdır. Gelin, sağlığınız ve geleceğiniz için bu zararlı alışkanlıktan kurtulun. Sigarayı bırakmak zor olabilir, ama sağlığınız için bugün bir adım atmak çok değerli. Toplum olarak birbirimize destek vererek bu mücadelede başarılı olabiliriz” dedi.

    20 Kasım Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla açıklama yapan TSSD Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Aydın, sigaranın yalnızca kullanıcıya değil, çevresindekilere de büyük zarar verdiğini belirtti. Bu zararın azaltılmasının bireysel iradenin yanı sıra toplumsal desteği de gerektirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydın, sigaranın dünya genelinde milyonlarca insanın hayatını olumsuz etkilediğini ve erken ölümlere yol açtığını hatırlatarak, “Her yıl dünya genelinde sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle 8 milyona yakın kişi hayatını kaybediyor.

    Türkiye’de ise her yıl binlerce vatandaşımız, önlenebilir bu bağımlılıktan dolayı yaşamını yitiriyor. Bu sebeple sigarayı bırakmak sadece bireysel bir karar değil, toplum sağlığı açısından da büyük önem taşıyan bir adımdır” dedi.

    “Tütünle mücadelede toplumun her kesimi destek olmalı”
    Türkiye’de sigara bağımlılığının birçok kronik hastalığa yol açtığını ve sağlık sisteminde önemli bir mali yük oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Aydın, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine dikkat çekerek, “Örgütün 2024 yılına ait verilerine göre dünya genelinde her yıl yaklaşık 8 milyon insan tütün kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybetmektedir.

    Bu kayıpların büyük bir kısmı ise önlenebilir sağlık sorunlarına bağlı olarak gerçekleşmektedir. Türkiye’de de tütün kullanımı halen ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Bu durum, bireysel bir sorun olmaktan çıkarak, toplumun tüm kesimlerini etkileyen yaygın bir kriz haline gelmiştir. Tütünle mücadelede toplumun her kesiminden destek bekliyoruz” diye konuştu.

    “Sigaranın zararları konusunda toplumu bilinçlendirme hedefindeyiz”
    Sigaranın önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Aydın, “Sigara alışkanlığını bırakma sürecinde toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Okullarda eğitimler, toplumsal farkındalık kampanyaları ve gençleri hedefleyen projelerle gelecek nesillerin bu zararlı alışkanlıktan uzak kalmasını amaçlıyoruz.

    Bu sebeple bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma anlamında her yaştan bireyin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanması için destekleyici programlar, bilgilendirici etkinlikler ve kamu spotları gibi çeşitli çalışmalar yürütmekteyiz. Böylelikle sigaranın zararları konusunda toplumu bilinçlendirerek sağlıklı bir toplum hedefimize bir adım daha yaklaşıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Sigarayı bırakma kararı sağlıklı geleceğin ilk adımıdır”
    Prof. Dr. Aydın, sigarayı bırakmak isteyenlere destek olacak kamu ve sivil toplum kuruluşlarının sunduğu çeşitli hizmetlerin önemini vurgulayarak, “Gerek sağlık hizmetlerinde gerekse farkındalık projelerinde sunduğumuz desteklerle sigara bağımlılığıyla mücadele eden bireylerin her zaman yanındayız. Bugün bir sigara bağımlısı, sigarayı bırakma kararı alarak kendisi ve sevdikleri için sağlıklı bir geleceğe ilk adımı atabilir” ifadelerini kullandı.

    “Sigarasız bir hayat için bugün bir adım atın”
    Bu özel günde sigarayı bırakmak isteyenlere destek sunmak adına TSSD’nin sigarayı bırakma konusunda toplum bilincini artıracak çalışmalar yapacağını belirten Prof. Dr. Aydın, “Sigarasız bir hayat herkesin hakkıdır. Gelin, sağlığınız ve geleceğiniz için bu zararlı alışkanlıktan kurtulun. Sigarayı bırakmak zor olabilir, ama sağlığınız için bugün bir adım atmak çok değerli. Toplum olarak birbirimize destek vererek bu mücadelede başarılı olabiliriz” dedi.

    Gelecek nesiller için sigara içilmeyen bir Türkiye
    Prof. Dr. Aydın, açıklamasında sigara içilmeyen bir Türkiye vizyonunu destekleyen ve bu konuda katkı sağlayan herkese teşekkür ederek şöyle devam etti:
    “20 Kasım Dünya Sigarayı Bırakma Günü’nde tüm vatandaşlarımızı daha sağlıklı bir Türkiye için ilk adımı atmaya davet ediyoruz. Sigara bağımlılığına karşı verdiğimiz mücadelede, bilinçli adımlar atarak hep birlikte sigarasız bir gelecek inşa edebiliriz. Türkiye Sigarayla Savaş Derneği olarak bu özel günde herkesi sigarayı bırakma yolunda cesaretlendirerek kamuoyunda farkındalığı artırmayı ve sigarasız bir yaşam için toplumsal bir bilinç oluşturma yolunda ilerlemeye devam ediyoruz.”

    2025 yılı hedeflerini sigarasız toplum vizyonu doğrultusunda tütün bağımlılığına karşı daha geniş kitlelere ulaşmayı ve özellikle genç nüfusta farkındalığı artırmayı hedefleyen dernek, bu yolda kamu ve özel sektör iş birlikleriyle kapsamlı projelere imza atmayı planlıyor.