Etiket: istatistik

  • Cezaevlerinin yüzde 96’sı erkeklerden oluşuyor

    Cezaevlerinin yüzde 96’sı erkeklerden oluşuyor

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden elde edilen bilgilere göre Ceza İnfaz Kurumu 2020 istatistikleri belli oldu. Ceza infaz kurumlarında 31 Aralık 2020 tarihindeki kişi sayısı 266 bin 831 olurken her yıl giderek artan rakamın 2019 yılına oranla yüzde 8,5 azaldığı gözlendi. Cinsiyet bakımından incelendiğinde ise cezaevlerinin yüzde 96’sının erkeklerden oluştuğu kaydedildi.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) araştırmalarına göre Ceza İnfaz Kurumu 2020 istatistikleri belli oldu. 2020’de ceza infaz kurumuna giren hükümlülerin yüzde 15,7’si yaralama, yüzde 15,2’si hırsızlık, yüzde 5,9’u trafik suçları, yüzde 5,3’ü İcra İflas Kanunu’na muhalefet ve yüzde 4,7’si ise uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunu işledi. Ceza infaz kurumuna hükümlü olarak giren çocuk (12-17 yaş) sayısında da düşüş gözlenirken geçen yıl rakamın bin 283 olduğu saptandı.

    KADIN CİNAYETLERİ İLE ALAKALI HABERLER GÜNDEMDE YER ALDI

    Medya takip kurumu Ajans Press, ceza infaz kurumlarının medya karnesini çıkardı. Gerçekleştirilen medya incelemesine göre geçen yıldan bugüne kadar ceza infaz kurumları ile alakalı 19 bin 845 haber çıkışı olduğu görüldü. İşlenen suçlarla alakalı medyaya yansıyan haber sayısı ise 90 binin üzerinde oldu. Son yıllarda en fazla konuşulan başlığın ise kadın cinayetleri olduğu tespit edildi. Yıl içerisinde kadın cinayetleri ile alakalı yazılı basın ve internet portallarına 27 binin üzerinde haber yansıdı.

  • 2020’de evlenen ve boşananların sayısı azaldı

    2020’de evlenen ve boşananların sayısı azaldı

    Pandemi yılı 2020’de evlenen çiftlerin sayısı yüzde 10.1 ve boşanan çiftlerin sayısı da yüzde 13.8 azaldı.

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, bu dönemde evlenen çiftlerin sayısı 2019 yılındaki 542 bin 314’ten 2020 yılında 487 bin 270 çifte gerileri ve 1,000 nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden kaba evlenme hızı binde 5.84 olarak gerçekleşti.

    Bu dönemde boşanan çiftlerin sayısı da 156 bin 587’den, 135 bin 22’ye geriledi ve 1,000 nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden kaba boşanma hızı binde 1.62 olarak gerçekleşti.

    Evlenme sayısı aylara göre incelendiğinde, 2020 yılının Nisan ve Mayıs aylarında önemli bir azalma görüldü. Evlenme sayısı 2019 yılı Nisan ayında 53 bin 155 iken pandeminin etkisiyle yüzde 68.7 azalarak 2020 yılının aynı ayında 16 bin 657’ye geriledi.

    Boşanma sayısında da, 2020 yılının Nisan ve Mayıs aylarında pandemi dolayısıyla önemli bir azalma görüldü. Boşanma sayısı 2019 yılı Nisan ayındaki 14 bin 496’dan yüzde 96.1 azalarak 2020 yılının aynı ayında 562’ye gerilerken, 2019 yılı Mayıs ayındaki 14 bin 555’den yüzde 96.2 azalarak 2020 yılının aynı ayında 548’e geriledi.

    Bu dönemde, ortalama ilk evlenme yaşı 2020 yılında erkeklerde 27.9 iken kadınlarda 25.1 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı ise 2.8 yaş olarak gerçekleşti.

    Kaba evlenme hızının en yüksek olduğu il, binde 7.14 ile Adıyaman oldu. Bu ili binde 7.13 ile Şanlıurfa, binde 7.00 ile Kilis izledi. Kaba evlenme hızının en düşük olduğu il ise binde 4.14 ile Gümüşhane oldu. Bu ili binde 4.18 ile Tunceli, binde 4.58 ile Artvin izledi.

    Toplam evlenmeler içinde yabancı kişiler ile evlenmeler incelendiğinde, yabancı gelinlerin sayısı 2020 yılında 18 bin 909 olup toplam gelinlerin yüzde 3.9’unu oluştururken yabancı damatların sayısı 3 bin 828 olup toplam damatların yüzde 0.8’ini oluşturdu.

    Kaba boşanma hızının 2020 yılında en yüksek olduğu il, binde 2.47 ile Antalya oldu. Bu ili binde 2.45 ile İzmir, binde 2.40 ile Muğla izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0.24 ile Hakkari oldu. Bu ili binde 0.25 ile Muş, binde 0.29 ile Şırnak izledi.

    Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 2020 yılında 135 bin 22 çift boşanırken 124 bin 742 çocuk velayete verildi. Boşanma davaları sonucu çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Çocukların velayetinin 2020 yılında yüzde 75.8’i anneye, yüzde 24.2’si babaya verildi.

  • Yoksulluk oranı yüzde 14,4’e yükseldi

    Yoksulluk oranı yüzde 14,4’e yükseldi

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2019 yılında 0.5 puan artarak yüzde 14.4’e yükseldi.

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması verilerine göre, medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksulluk oranı ise son yılda 0.1 puan artarak yüzde 21.3 olarak gerçekleşti.

    TÜİK araştırmasında, “Toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılmaktadır” denildi.

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0.4 puanlık artış ile yüzde 8.3 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 28.5 oldu.

    Hanehalkı tipine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0.4 puan azalarak yüzde 9.2, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarında bu oran 1.5 puan artarak yine yüzde 9.2 olmuştur.

    En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının 0.6 puan azalarak yüzde 18.2, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0.9 puan artarak yüzde 13.8 olduğu görüldü.

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 26.1’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 22.4’ü yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 13.4, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 6.9 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2.5 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.

    Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinasi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme ve evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtıyor.

    Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2018 yılında yüzde 26.5 iken 2019 yılı anket sonuçlarında 0.2 puan azalarak yüzde 26.3 olarak gerçekleşti.

    Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2019 yılı anket sonuçlarında sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 12.7 oldu.

    Oturulan konuta sahip olanlar geçen yıla göre 0.2 puan azalarak 2019 yılında yüzde 58.8 hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 25.6, lojmanda oturanların oranı yüzde 1.3, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenler oranı ise yüzde 14.3 olarak gerçekleşti.

    Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 39.3’ü konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 36.9’u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemleri yaşarken yüzde 26.1’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.

    Geçen yıla göre nüfusun konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemeleri 0.7 puan artarak yüzde 71.1 oldu. Nüfusun yüzde 9.6’sına bu ödemeler yük getirmezken yüzde 19’una çok yük getirdi. Hanelerin yüzde 58.7’si evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 33.6’sı iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 29.7’si beklenmedik harcamaları, yüzde 19.2’si evin ısınma ihtiyacını, yüzde 56.6’sı eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti. (Grafik)

  • Bitkisel üretimde yüzde 5 artış bekleniyor

    Bitkisel üretimde yüzde 5 artış bekleniyor

    Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) bu yıla ilişkin “Bitkisel Üretim 1. Tahmini” verilerine göre, bitkisel üretimde geçen yıla göre artış yaşanacak.

    Üretim miktarları bu yıl tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 7,3 artışla 68,5 milyon tona, sebzelerde yüzde 0,8 artışla 31,3 milyon tona, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 5,3 artışla 23,5 milyon tona çıkacağı tahmin edildi.

    Tahıl ürünleri üretim miktarlarının 2020’de geçen yıla göre yüzde 7,9 artarak 37,1 milyon ton, buğday üretiminin yüzde 7,9 artarak 20,5 milyon ton, arpa üretiminin yüzde 8,7 artarak 8,3 milyon ton, çavdar üretiminin yüzde 3,2 artarak 320 bin ton, yulaf üretiminin yüzde 9 artarak yaklaşık 289 bin ton olması bekleniyor.

    Kırmızı mercimeğin yüzde 12,9 artışla 350 bin ton, yumru bitkilerden patatesin yüzde 4,4 artışla 5,2 milyon ton, yemeklik baklanın ise yüzde 3,8 düşüşle 5,3 bin ton olacağı hesaplanıyor.

    Yağlı tohumlardan soya üretiminin değişim göstermeyerek 150 bin ton olacağı öngörülürken, tütün üretiminin yüzde 14,3 artarak 80 bin ton, şeker pancarı üretiminin ise yüzde 10,6 artarak 20 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor.

    Sebze üretimi artacak

    Sebze ürünleri alt gruplarında üretim miktarları incelendiğinde, yumru ve kök sebzelerde yüzde 4,3, meyvesi için yetiştirilen sebzelerde yüzde 0,3 artış öngörülürken, başka yerde sınıflandırılmamış diğer sebzelerde ise yüzde 0,1 düşüş bekleniyor.

    Sebzeler grubunun önemli ürünlerinden domateste yüzde 1,9, kuru soğanda yüzde 6,8, hıyarda yüzde 1,2 artış olacağı tahmin edilirken, karpuzda yüzde 6,4, kavunda yüzde 2,2, taze fasulyede yüzde 4,4 düşüş hesaplanıyor.

    Meyve üretiminde artış bekleniyor

    Meyveler içinde önemli ürünlerin üretim miktarlarına bakıldığında, bir önceki yıla göre elmada yüzde 7,2, şeftalide yüzde 4,8, kirazda yüzde 10,2, çilekte yüzde 2,2, yenidünyada yüzde 0,1 artış bekleniyor.

    Turunçgil meyvelerinden mandalinada yüzde 10,7, sert kabuklu meyvelerden Antep fıstığında yüzde 217,6 yükseliş öngörüldü.

    İncir üretiminin değişim göstermeyerek 310 bin tonda kalması beklenirken, muz üretiminin ise yüzde 5,4 artacağı tahmin ediliyor.