Etiket: istismar

  • 6 yaşındaki çocuğa istismar skandalında yeni gelişme

    6 yaşındaki çocuğa istismar skandalında yeni gelişme

    Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin 6 yaşında evlendirilmesi ve cinsel istismara uğraması iddiasına ilişkin dava açılmıştı.

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, baba Yusuf Ziya Gümüşel ile anne Fatıma Gümüşel’in “zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

    Dini nikahla evlendirildiği iddia edilen Kadir İstekli hakkında ise “zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” ve “cinsel saldırı” suçlarından 67 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası talep edildi. İddianameyi kabul eden Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Mayıs 2023 tarihine duruşma günü verdi.

    Mağdur avukatından tutuklama talebi

    Dava çerçevesinde yeni bir gelişme yaşandı. Mağdur H.K.G.’nin avukatının sanıklar Yusuf Ziya Gümüşel, Fatıma Gümüşel ve Kadir İstekli’nin tutuklanmasını talep ettiği ve dosyada gizlilik kararı verilmesini istediği öğrenildi.

  • 1,5 yaşındaki bebeğe istismar! Şüpheli tutuklandı

    1,5 yaşındaki bebeğe istismar! Şüpheli tutuklandı

    Şanlıurfa’da 1,5 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulun 16 yaşındaki şüpheli tutuklandı.

    Akçakale’ye bağlı Sevimli Mahallesi’nde 12 Nisan’da evlerinin önünde 1,5 yaşındaki M.N.Y.’yi göremeyen yakınları, çevrede arama yaptı.

    YARI ÇIPLAK BAYGIN BULUNDU

    Kısa süre sonra küçük kız, ekmek pişirmek için kullanılan tandır fırını yakınında yarı çıplak ve baygın halde bulundu.

    Yüzü ve ağzı küle bulanan ve başından darbe alan küçük kız, hastaneye kaldırıldı. Burada ilk müdahalesi yapılan kız çocuğunun cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı.

    EVİNİ ATEŞE VERDİLER

    İhbarla gelen güvenlik güçlerinin yaptığı araştırmada, küçük kızı istismar eden şüphelinin H.Ö. olduğu belirlendi. Mahalle halkının linç etmek istediği H.Ö. ve ailesi, jandarma ekiplerince bölgeden tahliye edildi. Öfkelik kalabalık ayrıca H.Ö.’nün yaşadığı evi ateşe verdi.

    Gözaltına alınan H.Ö.’nün, cinsel istismarda bulunduğu küçük kızın başına briketle vurduğu ve tandırdaki küllere yüzünü bastırarak boğmaya çalıştığı belirlendi.

    TUTUKLANDI

    Daha önce telefon dolandırıcılığı suçundan cezaevinde kaldığı da tespit edilen H.Ö. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Küçük kızın hastanedeki tedavisi ise sürüyor.

  • Torununun bebeğinin babası çıktı

    Torununun bebeğinin babası çıktı

    İstanbul Bahçelievler’de torununa cinsel istismarda bulunarak hamile bırakan 73 yaşındaki Durmuş O.’ya, 30 yıl hapis cezası verildi. 8 yaşından beri cinsel istismara uğradığı belirlenen 16 yaşındaki D.O.’nun doğan bebeğinin DNA’sı, Durmuş O. ile yüzde 99,99 eşleşti. Durmuş O. hakkında diğer torununa da cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle ayrı bir iddianame düzenlendi. Durmuş O.’nun torunlarını lunaparka göndermeme tehdidiyle istismar ettiği tespit edildi.

    8 YAŞINDAN BERİ İSTİSMARA MARUZ KALDI

    Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanık dede Durmuş O. SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşmaya taraf avukatları ile mağdur kızın anne ve babası da katıldı. Duruşmada mahkeme başkanı dava dosyasına ulaşan Adli Tıp Kurumu raporunda mağdur kızın olay nedeniyle ruh ve beden sağlığının bozulduğuna dair raporu okudu. Duruşmada beyanda bulunan mağdur avukatı, D.O.’nun 8 yaşından beri cinsel istismara maruz kaldığını belirterek, “DNA raporunda da bebeğin babası olduğu aşikardır. Biz bu durumda en ağır ceza ile cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.

    Söz verilen sanık Durmuş O. ise suçlamaları kabul etmeyerek, “Bunu mal mülk için yapıyorlar. Bana iftira atıyorlar” ifadelerini kullandı.

    30 YIL HAPİSLE CEZALANDIRILDI

    Sanık savunmasının ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme sanık Durmuş O.’nun ‘öz torununa cebir ve tehdit ile zincirleme şekilde cinsel istismar’ suçundan 30 yıl hapis ile cezalandırılmasına karar verdi.

    DİĞER TORUNUNA İSTİSMARDAN DA YARGILANACAK

    Dede Durmuş O. hakkında diğer torunu olan K.O.’ya (18) 5 yaşından 11 yaşına kadar cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ayrı bir iddianame düzenlendi ‘Çocuğa karşı cinsel istismar’ suçundan hazırlanan iddianame kapsamında ifadesi alınmak istenen Durmuş O., bu olayda da susma hakkını kullanmak istediğini söyleyerek savunma yapmadı.

    İDDİANAMEDEN

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 2013 ile 2021 yılları arasında Bahçelievler’de meydana gelen olay anlatıldı. İddianamede mağdur D.O.’nun 15 Ocak 2021 günü karın ağrısı şikayeti ile hastaneye gittiği ve yapılan muayenede mağdurun 32 haftalık gebe olduğunun tespit edildiği belirtildi. 16 Ocak 2021’de mağdurun doğum yapması üzerine olaya ilişkin soruşturma başlatıldığı da iddianamede aktarıldı. D.O. soruşturma kapsamında Çocuk İzlem Merkezi’nde alınan beyanında, aynı binada oturan dedesinin 8 yaşından beri kendisine tecavüz ettiğini söylemişti. İlk olayın kendisi 8 yaşındayken yaşandığını dile getiren D.O. “Kuzenim ile lunaparka gitmek istedik. Dedem ‘o şeyi yaparsanız götürürüm’ dedi. Kuzenimin üzerine çıkarak cinsel davranışlarda bulundu. Bana da dokundu. Ben istemeyince sinirlenerek gitti. Akşam vakitlerinde beni çağırırdı. Bazı günler o evde kalırdım. Babaannem olduğu günlerde o uyuduğunda kapıyı kapatıp yapardı. Anneme ve babama söylemekle tehdit edip ‘annene söylerim, babana söylerim, öğrendikleri zaman evden kovulursun’ diyerek zorluyordu. Bu olaylar neticesinde doğum yaptım. Şikayetçiyim” demişti. Sanık Durmuş O. ise susma hakkını kullandı. İddianamede yer verilen Adli Tıp Kurumu raporunda mağdurdan doğan bebeğin biyolojik babasının yüzde 99,99 dede Durmuş O. olduğunun tespit edildiği ifade edildi. İddianamede dede Durmuş O. hakkında ’12 yaşından küçük mağdura karşı cebir ve tehdit ile zincirleme şekilde cinsel istismar’ suçundan 35 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

  • Bursa’da korkunç olay! Suç duyurusunda bulundu

    Bursa’da korkunç olay! Suç duyurusunda bulundu

    Bursa’da yaşayan N.Ş. (32) adlı kadın, 7 yaşından 18 yaşına kadar ağabeyleri S.Ş. (38) ve K.Ş.’nin (35) taciz ve cinsel istismarına uğradığını öne sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ağabeylerinin tehditleri nedeniyle bugüne kadar sustuğunu, başından geçenleri anlattığı ev arkadaşından cesaret aldığını belirten N.Ş., “Benim yaşadıklarımı kimsenin yaşamasını istemiyorum. Yaşıyorsa da korkmasın, söylesin, savaşsın diye anlatıyorum. Ağabeylerimden de bu dünyada hesap sorulmasını istiyorum” dedi.

    Bursa’da yaşayan N.Ş., iddiaya göre 7 yaşından 18 yaşına kadar ağabeyleri S.Ş. ve K.Ş.’nin cinsel taciz ve istismarına uğradı. Aldığı tehditler sonucu, yaşadıklarını kimseye anlatamayan N.Ş., 18 yaşına geldiğinde çalışmaya başladı. Bir süre sonra da evlilik yapan N.Ş.’nin bir çocuğu oldu. Kısa süreli evliliğin ardından boşanan N.Ş., arkadaşı Filiz Z. ile aynı evde kalmaya başladı.

    AĞABEYLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

    Geçimini, günlük temizlik işlerine giderek sağlayan N.Ş., aile içerisinde maruz kaldığı taciz ve istismar olaylarının travmasından kurtulamadı, yaşadıklarını Filiz Z.’ye anlattı. Arkadaşından cesaret alan N.Ş., savcılığa giderek, ağabeyleri hakkında suç duyurusunda bulunup, yaşadıklarını psikolog eşliğinde yapılan savcılık sorgusunda anlattı. Uğradığı cinsel istismarın sayısını bile hatırlamadığını söyleyen N.Ş., “Ağabeylerimin gereken cezalarını almalarını istiyorum. Bu dünyada hesap sorulmasını istiyorum” diye konuştu.

    “DEFALARCA TECAVÜZE UĞRADIM”

    “Henüz 7 yaşımdayken, iki ağabeyimin de yüzeysel ve görsel olarak tacizine uğradım” diyen N.Ş, şunları söyledi:

    “İlk başta çocuk aklımla anlamadım. Büyüdükçe durumu algılamaya başladım. Anladıkça hayatım mahvolmaya başladı. En büyük ağabeyim beni fiziksel anlamda taciz etmeye devam etti. Defalarca tecavüze uğradım. Şiddete uğradım, Tehdit aldım. Bunları yaşadıkça ben içime kapandım. Bir gün cesaret edip anneme söylemeye çalıştım. Bana ‘Yalan söylüyorsun’ dedi. Olayları geçiştirdi. Beni hiçbir zaman evde insan yerine koymadılar. O evde bir hizmetçiymişim gibi davranıyorlardı. Tecavüzler devam ediyordu. Tecavüzü her söylemeye çalıştığımda ağabeylerim beni dövüp, tehdit ediyordu. ‘Seni öldürürüm’ diyordu. Bana kimse inanmayınca susmaya başladım, kaçmaya çalıştım. İşe başladım, ağabeylerim evdeyken eve girmemeye çalıştım. ’18 yaşımda kurtulurum’ diyerek, işe girip, çalışıyordum. Kendimi öldürme noktasına kadar geldim. İntiharı denedim, olmadı. Annemin çalıştığı saatlerde bana evde tecavüz etmeye devam ettiler. Bu durum 18 yaşıma kadar sürekli devam etti. Şöyle söyleyeyim, ben sayısını hatırlamıyorum. Gördüğüm şiddet ve cinsel istismarın sayısını hatırlamıyorum.”

    ‘ÖLDÜRÜLMEKTEN KORKTUM’

    Yaşadıklarını, kendisine inanılmayacağı konusunda algı oluştuğu için kimseyle paylaşmadığını ifade eden N.Ş., “Ağabeyim, ‘Senin dediğine mi inanacaklar, benim dediğime mi inanacaklar’ diyordu bana. Ben böyle hep susmak zorunda kaldım. Bu durum ta ki yakın arkadaşım Filiz’le tanışana kadar. Durumu arkadaşıma anlattım yakın zamanda. Karakola gidip olayları anlattım. Şikayetçi oldum. Tecavüze uğradığım süreç içinde hiç şikayette bulunamadım. Çünkü korktum. Öldürülmekten korktum. 18 yaşımda tecavüz kesildi, evde durmamaya çalıştım. Ben o süreçten sonra kadınlığımı unuttum, dişiliğimi unuttum. Bir erkek gibi devam ettim. Böyle mücadele etmeye çalıştım” ifadelerini kullandı.

    “BAŞKALARI DA AYNISINI YAŞAMASIN DİYE ANLATIYORUM”

    N.Ş., “19 yaşımda aynı şeyleri yaşamamak için evden kaçtım. Başka birine sığınmaya çalıştım. Bir evlilik geçti başımdan. Anne oldum. Benim asıl savaşım anne olduktan sonra başladı. Kız evladım var. Ben bunları, başkaları da aynısını yaşamasın, diye anlatıyorum. Yaşıyorsa da korkmasın, söylesin, savaşsın diye anlatıyorum. Bana tecavüz eden ağabeylerimin gereken cezalarını almalarını istiyorum. Bu dünyada hesap sorulmasını istiyorum. Bir nebze olsun içim rahatlayacak” diye konuştu.

    ‘AĞLAMALARINA ŞAHİT OLDUM’

    Arkadaşının yaşadıklarını anlatan Filiz Z. ise, “Tam olarak onun hayatını bilmiyordum. Sadece, sessizliği benim dikkatimi çekiyordu. Bir şey yaşamış ama bunu bana söyleyemiyordu. Defalarca sordum, anlatmadı. Bir akşam kendisine, varsa her şeyi anlatmasını söyledim. Kendisine yardımcı olma konusunda söz verdim. O zaman, yaşadıklarını anlatmaya başladı. Duyduklarım karşısında kendime gelemedim. Bir kadının yaşamak istemediği bir olay. Ben devletten, kanunlarımızdan o kişilerin cezalandırılmasını bekliyorum” dedi.

  • Bursa’da enişteden 15 yaşındaki kıza istismar

    Bursa’da enişteden 15 yaşındaki kıza istismar

    Bursa’da, eşinin erkek kardeşinin liseye giden kızı S.K.’ye (15) cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Rıza Özdemir (39) hakkında dava açıldı. Özdemir’in, ‘çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘çocuğa karşı cinsel taciz’ suçlarından 8 ile 18 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlanacak.

    Bursa’nın Yıldırım ilçesinde yaşayan ve liseye giden, babası cezaevinde olduğu için babaannesiyle kalan S.K. adlı kız çocuğu, kasım ayında rehberlik öğretmenine gidip, eniştesi Rıza Özdemir’in, yazın kendisine cinsel tacizde bulunduğunu söyledi.

    Rehber öğretmenin durumu polise bildirmesi üzerine S.K.’nin, psikolog eşliğinde ifadesi alındı. S.K., “Evlerinde otururken eniştem bana ‘Hadi sigara almaya gidelim’ dedi. Ben de kabul ettim. Kullandığı otomobilde ön koltuğuna oturdum. Bu sırada bana şoförlük öğretmek istediğini söyleyip, bacaklarımı okşamaya başladı. Rahatsız oldum. Daha ileri gitmeye başladı. Kendimi geri çekince bana ‘Benden iğreniyorsun değil mi? Evet iğreniyorsun. İstediğin kişiye anlatabilirsin ama sana kimse inanmaz’ dedi ardından beni eve bıraktı. Diğer olayı ise hastaneye gittiğimizde yaşadık. Bu kez para uzatıp, ‘Sigara alırsın’ dedi. Parayı alınca ‘Ama bu karşılıksız olmaz’ diyerek gözleriyle rahatsız edici şekilde beni süzmeye başladı” dedi.

    ‘ÇOCUĞUM GİBİ SEVDİM’

    S.K.’nin ifadesinden sonra Rıza Özdemir, polis ekiplerince gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyen Özdemir, “Kendisi yalan söylüyor. Annesinin dolduruşuna geldi. S.K.’yi kendi çocuklarımdan ayırt etmedim. Onlar gibi sevdim. Yöneltilen suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum” diye konuştu.

    Adliyeye sevk edilen Özdemir, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.

    Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nca soruşturma sonunda Rıza Özdemir hakkında, ‘çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘çocuğa karşı cinsel taciz’ suçlarından 8 ile 18 yıl arasında hapis cezası istemiyle ağır ceza mahkemesinde dava açıldı. Tutuklu sanık Özdemir’in yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.

  • 9 yıl boyunca babasının istismarına uğradı

    9 yıl boyunca babasının istismarına uğradı

    Manisa’da yaşayan 2 çocuk annesi A.A. (31), 17 yaşına kadar kendisine 9 yıl boyunca cinsel istismarda bulunduğunu ileri sürdüğü babası Ş.B.’ye (55) verilen 13,5 yıl hapis cezasının İstinaf Mahkemesi tarafından da onanmasına rağmen yaklaşık 5 yıldır tutuksuz yargılanıp, dışarıda gezmesine tepki gösterdi. A.A. “Bir çocuk dünyaya geldiğinde ilk güvenmesi gereken kişi anne ve babasıdır. Ancak ben annem ve babam yanımda olduğunda kendimi tehlikede hissediyorum. Çocukluğumu çaldılar” dedi.

    Çocukluğu Uşak’ta geçen şimdi ise Manisa’da yaşayan A.A. (31), iddiaya göre, 8 yaşından 17 yaşına kadar kilitli odada öz babası Ş.B.’nin cinsel istismarına uğradı. Cinsel istismarı annesi, teyzesi, ortaokul ve lise öğretmenlerine anlatmasına rağmen kimse inanmadı. A.A., 19 yaşına geldiğinde S.A. (33) ile evlendi. 2 kız çocuğu dünyaya getiren A.A., yaşadığı travmalar peşini bırakmayınca babası Ş.B. hakkında 2016 yılının mayıs ayında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Gözaltına alınan Ş.B., sevk edildiği adliyede tutuklandı, yaklaşık 6 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

    Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Uşak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, Ş.B. hakkında, ‘nitelikli cinsel istismar’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından dava açıldı. 2018 yılının nisan ayında görülen ilk duruşmada savunması alınan Ş.B., hakkındaki iddiaları reddederek, “Kızıma cinsel istismarda bulunmadım ancak birkaç kez şiddet gösterdim. Bir keresinde ev telefonu faturasının yüksek gelmesi nedeniyle dövmüştüm. Erkek arkadaşlarıyla konuşuyormuş. Daha sonra kredi kartımdan, benden habersiz bir şekilde 600 TL’lik makyaj malzemesi almış. O zamanlar maddi durumum iyi değildi, bu nedenle kendisine kızdım. Kızım bu olaylar nedeniyle eşime, “Ben, bunun acısını sizden çıkarırım’ demiş. Bu nedenle bana iftira attığını düşünüyorum” dedi.

    2018 yılının Nisan ayında görülen ikinci duruşmada, mahkeme heyeti Ş.B.’ye ‘nitelikli cinsel istismar’ suçundan 13,5 yıl hapis cezası, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan ise beraatine karar verdi. Her iki tarafın da karara itiraz etmesi üzerine dosya İstinaf Mahkemesi’ne gönderildi. Yerel mahkemenin kararı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15’inci Ceza Dairesi tarafından 11 Ekim’de onandı. Tarafların tekrar itiraz etmesi üzerine, dosya bu kez Yargıtay’a gönderildi.

    ‘KORTUĞUM VE KÜÇÜK OLDUĞUM İÇİN TEPKİ GÖSTEREMİYORDUM’

    Konuyla ilgili konuşan A.A., “En son 17 yaşımdayken, bağırıp tepki gösterince istismar olayları son buldu. Öncesinde korktuğum için ve yaşımın da küçük olması nedeniyle tepki gösteremiyordum. 19 yaşımda evlenerek o evden ayrıldım. 26 yaşımda, ikinci çocuğumu da dünyaya getirdikten sonra dünyanın güvensiz olduğu ve çocuklarımı nasıl koruyacağım konusunda bende bir kaygı ortaya çıktı. Geçmişte de bu olayları yaşadığım için psikolojik olarak çok sıkıntı çekmeye başladım. Bunun neticesinde psikolojik destek almaya başladım ve bunun altında o evde yaşadıklarım olduğu ortaya çıktı. Destek almadan önce, geçmişe yönelik böyle bir dava açabileceğimi bilmiyordum. Sonrasında da araştırdım ve dava açmaya karar verdim” dedi.

    ‘ÇOCUKLUĞUMU ÇALDILAR’

    A.A., bir çocuğun dünyaya geldiğinde ilk güvenmesi gereken kişilerin anne ve babası olduğunu belirterek, “Ben, bunu hiç yaşayamadığımı görüyorum. Yer ve mekan neresi olursa olsun çocuklar anne ve babasıyla kendisini güvende hisseder. Ancak, ben annem ve babam yanımda olduğunda kendimi tehlikede hissediyorum. Çocukluk dönemimi çaldılar. Bir çocuğun koşup oynaması, gülüp eğlenmesi gereken bir dönemde bunlar yaşandı. Bunlar benim için çok büyük bir kayıp. Her çocuk, mutlu bir çocukluk yaşamayı hak ediyor. Yaşadıklarımdan annemin de haberi vardı, bana, ‘Karnımızı o doyuruyor. O tutuklanırsa bizi kim besleyecek? Dava açarsan, ‘İftira atıyor derim, yalanlarım. Kızlığın mı bozuldu, gebe mi kaldın? Ne var bunda bu kadar büyütecek’ dedi. Tüm söylemleri beni susturmaya yönelik oldu” diye konuştu.

    ‘EŞİM ÇOCUKLARIMIZI SEVERKEN YARGILAMAYA BAŞLADIM’

    Eşiyle evlenip anne olduktan sonra yaşadığı travmaların peşini bırakmadığını belirten A.A., “Büyük kızım dünyaya geldiğinde daha koruyucuydum, daha kontrolcüydüm. Etrafımdaki herkes benim için şüpheliydi. Her şeyi yapabilirler diye düşünüyordum. Büyük kızım 5 yaşına geldiğinde kardeşi oldu. Hemen hemen o tarihlerde psikoterapi almaya başlamıştım. Çocuklarımla ilişkim o tarihten sonra daha da düzeldi. Eşim biz evlenmeden önce her şeyi biliyordu. Ona her şeyi anlattım, bunları bilerek evlendik. Eşim çocuklarımızı severken ‘Neden böyle yaptın, neden şöyle yaptın’ gibi tepkilerim olmaya başladı. Sürekli çocukları severken onu sıkboğaz ediyordum. O da bana, ‘Bu böyle olmaz. Çocuklarımı bile içimden geldiği gibi sevemiyorum. Senin bakışların kartal gibi üzerimde, sürekli beni yargılamadan korkuyorum’ dedi. Eşimin o cümlelerinden sonra destek almaya karar verdim” ifadelerini kullandı.

    ‘ARAMIZDA DOLAŞMASIN DİYE DAVA AÇTIM, ANCAK HALA ARAMIZDA’

    Davayı açmasındaki asıl nedenin, toplum için zararlı olan bu tür insanların tutuklanması olduğunun altını çizen A.A., “Tabii ki geçmişin de hesabını sormak istiyordum ancak ben bir anne olarak, asıl bu tarz insanlar bizim aramızda dolaşmasın diye dava açtım. Biz çocuklarımızı bu dünyada, bu ülkede yetiştiriyoruz veya onları koruyamazsak tedirgin oluyoruz. Ancak amacıma ulaşamadığımı görüyorum. Çünkü, 2016 yılında davayı açmamdan bir ay sonra bana bunları yaşatan kişi tutuklandı. 6 ay tutuklu kaldıktan sonra, tahliye edildi. Yani 2016 yılının aralık ayından bu yana neredeyse 5 yıldır aramızda dolaşıyor. Tutuksuz yargılanıyor ve denetimli serbestlik yasasından faydalanıyor. Böyle bir suç hem yerel mahkeme hem de İstinaf Mahkemesi tarafından onanmışken. Ben suçunu çekmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

  • Bursa’da istismar sanığından şok savunma

    Bursa’da istismar sanığından şok savunma

    Bursa’da 5 yaşındaki kız çocuğunu istismarda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan şahıs, yargılandığı Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki savunmasında, “Ben kız olsun, erkek olsun tüm çocukları severim. O yüzden bu çocuğun da yanağından makas aldım. Tacizde bulunmadım” dedi. Kamera görüntülerini izleyen mahkeme hakimi, görevsizlik kararı verip, davanın, ‘Çocuğa nitelikli cinsel istismar’ suçundan ağır ceza mahkemesinde görülmesine karar verdi.

    Olay, 5 Temmuz’da Yıldırım ilçesi Beyazıt Mahallesi’nde meydana geldi. Murat Özyiğit (45), sokakta arkadaşlarıyla oynayan bir kız çocuğuyla sohbet etti. Ardından ise Özyiğit, elini kız çocuğunun omzuna atarak kimsenin olmadığı ara sokağa doğru birlikte yürüdüğü kız çocuğunu götürdü ve burada öpmeye çalıştı.

    O sırada kız kardeşini almak için peşinden giden 7 yaşındaki ağabeyini fark eden Özyiğit, kız çocuğunu bıraktı. Ardından ağabeyin olayı ailesine anlatması üzerine toplanan öfkeli mahalleli, Murat Özyiğit’i yolda yürürken bulup tekme tokat dövdü. Özyiğit kanlar içinde yerde kalırken, çocuğun ailesinin sinir krizi geçirmesi cep telefonu kamerası görüntülerine yansıdı. İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekiplerinin öfkeli kalabalığın arasından alarak gözaltına aldığı Özyiğit, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    Duruşmaya cezaevinden katılarak ifade verdi

    Cumhuriyet savcısının yaptığı soruşturma sonunda, Özyiğit hakkında ‘Sarkıntılık yapma suretiyle çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Murat Özyiğit’in yargılanmasına başlandı. Taraf avukatları ile kız çocuğu ve ailesinin salonda hazır bulunduğu duruşmaya, Özyiğit, tutuklu bulunduğu cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile katıldı. Mahkemede savunma yapan Özyiğit, “Ben olay günü sokaktan geçiyordum. Çocuklar da oyun oynuyordu. Yanlarından geçerken iddiaya konu kız çocuğuyla birlikte 10 adım yürüdük. Ben kız erkek fark etmez bütün çocukları çok severim. O yüzden kızın yanağından makas aldım. Sonra abisi ‘sapık var’ diye bağırınca ne olduğunu anlamadım. Herkes bana saldırdı. İddia ettikleri gibi kimseyi öpmedim, taciz etmedim” dedi.

    Duruşmada, salon boşaltıldıktan sonra pedagog eşliğinde ifadesi alınan kız çocuğu, sanığın kendisini istismar ettiğini belirten ifadelerde bulundu. Bu kişinin, ağabeyi gelince kendisini bıraktığını söyledi. Ağabeyinin de benzer ifade verdiği duruşmada olayın meydana geldiği bölgedeki güvenlik kamerası görüntüleri izlendi. Savcı, görüntülere dikkat çekip, suçun ‘Çocuğa nitelikli cinsel istismar’ olduğunu belirtip, yargılamanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi için mütalaa verdi. Savcının talebini kabul eden mahkeme hakimi, görevsizlik kararı vererek dava dosyasını ağır ceza mahkemesine gönderdi.

    Hakkında bu kez, 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası istenilecek olan Murat Özyiğit’in yargılanmasına önümüzdeki günlerde Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.

  • Elmalı davasıyla ilgili savcılıktan açıklama

    Elmalı davasıyla ilgili savcılıktan açıklama

    Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı, iki kardeşin istismarına ilişkin gündeme gelen iddialarla ilgili açıklama yaptı.

    Başsavcılıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    Bazı sosyal medya platformlarında Antalya ili Elmalı ilçesinde 2019 yılında gerçekleştiği iddia edilen iki çocuğun istismar edilmesi olayı ile ilgili yürütülen yargılamaya ilişkin bir kısım iddialar karşısında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacı ile basın açıklaması yapılması gereği hasıl olmuştur.

    5 Mayıs 2020 tarihinde mağdur çocukların babaanneleri tarafından, 2019 yılında Finike ilçesinde anne, üvey baba ve dayıları tarafından çocukların cinsel istismara uğradıkları iddiaları ile Balıkesir / Edremit Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar ve şikayette bulunulmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal soruşturmaya başlanılmış ve çocuklara psiko sosyal destek verilerek çocuk izlem merkezinde beyanları alınmıştır.

    Yürütülen soruşturma neticesinde elde edilen bulgular ve çocuklara karşı nitelikli cinsel istismar eylemlerinin gerçekleştirildiği yönünde yeterli şüphe oluştuğu kanaatiyle 24 Temmuz 2020 tarihinde düzenlenen iddianame ile sanıkların cezalandırılması istemiyle Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açılmıştır.

    Delillerin tam olarak toplanmamış olması, delillerin karartılma ihtimalinin bulunması gerekçeleri ile 16 Ekim 2020 tarihinde Mahkemesince sanıkların tutuklanmasına karar verilmiştir. Yargılama sürecinde delillerin toplanmış olması ve alınan beyanlardaki çelişkiler dikkate alınarak sanıkların 5 Ocak 2021 tarihinde tutuksuz yargılanmalarına karar verilmiş ve Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından bu karara itiraz edilmiştir. Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından itiraz reddedilmiştir.

    5 ay önce tutuksuz yargılanmalarına karar verilen sanıklar hakkındaki yargılama süreci devam etmekte olup, son duruşma 21 Mayıs 2021 tarihinde yapılarak, duruşması 17 Eylül 2021 tarihine bırakılmıştır.

    Yargılama sürecinde alınan mağdur beyanları ve toplanan tüm deliller mahkemesince birlikte değerlendirilecek olup, nihai karar bağımsız ve tarafsız yargıya aittir.

    Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yargılama süreci titizlikle takip edilmektedir.

    Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

  • 2 yaşındaki yeğenine istismarı sosyal medyada yayınladı

    2 yaşındaki yeğenine istismarı sosyal medyada yayınladı

    Şanlıurfa’da, 2 yaşındaki kız yeğenine tokat atıp, sigara içirdiği ve ayaklarını leğende yıkattığı görüntülerle sosyal medyada büyük tepki çeken Aziz Ç. hakkında Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü hem amca hem de çocuğun babası hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

    Harran’da yaşayan Aziz Ç., 2 yaşındaki kız yeğenine tokat attığı, ayağını yıkattığı ve sigara içirdiği görüntüleri video paylaşım uygulaması TikTok’ta beğeni kazanmak için paylaştı. Kullanıcıların büyük tepkisi ile karşılaşan Aziz Ç., paylaştığı görüntüleri kaldırıp açıklama yaparak, “Bilerek, isteyerek vurduğumu görmeyin. Videoyu 2 yıl önce çekmiştim. Çünkü severek vuruyordum, hızlı da değildi, acıtarak da değildi. Videoda öyle görünüyor. Sıkıntı yok” diyerek kendisini savundu.

    Tepkilere yol açan görüntüler üzerine Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü görevlileri Harran’da yaşayan aileyi ziyaret etti. Yetkililer, İstanbul’da çalışan amca Aziz Ç.’nin tepkiye yol açan görüntülerini ise şiddet mağduru çocuğun babasının cep telefonu kamerasıyla kaydettiğini saptadı. Görüntülerde tokat yediği için ağlayan kız çocuğu ve annesine psikolojik destek veren Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü görevlileri aynı zamanda aileyi yakın takibe aldı. Yaşananlar üzerine yetkililer, Cumhuriyet Savcılığına amca ve baba hakkında ‘Küçük kız çocuğuna eziyet etmek’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu.

  • Bursa’da otobüs şoförünü öldürmüştü! İstismara uğradığını söyledi

    Bursa’da otobüs şoförünü öldürmüştü! İstismara uğradığını söyledi

    Bursa’nın Karacabey ilçesinde geçen yıl temmuz ayında Karacabey Belediyespor takım otobüs şoförü Ahmet Budak’ı bıçakla öldüren sanığın yargılanmasına başlandı.  İlk kez hakim karşısına çıkan cinayet zanlısı Mutlu B., Ahmet Budak’ı 6 yaşındayken kendisine cinsel istismarda bulunduğu için öldürdüğünü söyledi. Duruşmaya katılan otobüs şoförünün babası ise oğlunun 2 milyon lira mal varlığı olduğunu, cinayet zanlısı ve ailesini hiç tanımadığını şüphelinin yalan söylediğini belirtip gelini ve torununun da olayla ilgisi olabileceğini ileri sürdü.

    15 KEZ BIÇAKLAYARAK AĞIR YARALADI

    Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Karacabey ilçesinde meydana gelen olayda Karacabey Belediyespor’un takım otobüsünün şoförlüğünü yapan Ahmet Budak (43), evinden çıktığında daha önceden aralarında husumet olduğu öğrenilen Mutlu B. (33) isimli şahısla karşılaştı. Mutlu B., Ahmet Budak ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Mutlu B. yanında bulunan bıçağı çıkararak Budak’ı 15 kez bıçaklayarak ağır yaraladı.

    BIÇAKLA BİRLİKTE GÖZALTINA ALINDI

    Vatandaşların durumu bildirmesiyle olay yerine gelen polis ekipleri, kanlar içinde yerde yatan Ahmet Budak ile karşılaştı. Ambulansla Karacabey Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Budak, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Zanlı Mutlu B.’yi polis ekipleri, olayı gerçekleştirdiği bıçakla birlikte gözaltına aldı.

    6 YAŞINDA İSTİSMARA UĞRADIĞINI SÖYLEDİ

    Olayla ilgili 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya sanık Mutlu B, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Maktulün yakınları ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Mutlu B, 6 yaşındayken dedesiyle evlerine gittiği Ahmet Budak tarafından cinsel istismara uğradığını, sonrasında psikolojik tedavi gördüğünü iddia etti. Olaydan 3-4 ay önce araştırarak maktulün ismini öğrendiğini ve olay günü kendisini öldürmek maksadıyla evinin önünde beklediğini dile getiren sanık, Budak’ı bıçakla yaraladıktan sonra polis gelene kadar başında beklediğini anlattı.

    TEDAVİSİ BİTENE KADAR RESMİ MERCİLERE GİTMEDİ

    Sanığın babası Hüseyin B. de olaydan 1 yıl kadar önce oğlunun yaşadığı durumu kendisine anlattığını ancak psikolojik tedavi gördüğü ve ilaç kullandığı için emin olmak amacıyla tedavisi bitene kadar resmi mercilere gitmediğini anlattı. Oğlunun son 5 aydır ilaçlarını almadığını aktaran Hüseyin B, bir zarar gelmemesi için Ahmet Budak ile ilgili durumu ilçe emniyet müdürlüğüne de bildirdiklerini belirtti.

    Maktulün babası Hüseyin Budak ise olayı polisten öğrendiğini belirterek, “Sanığın babasını tanırım ancak sanığı tanımam. Şikayetçiyim, en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Sanık yalan söylüyor, hiçbirini kabul etmiyorum” dedi.

    Budak, oğlunun 2 milyon liralık mal varlığı olduğunu, gelini ve torununun da ölüm olayıyla ilişkisi olduğundan şüphe ettiklerini söyledi. Sanığı ve ailesini tanımadığını anlatan maktulün kardeşi Sümeyra Budak da abisinin çok düzgün bir karaktere sahip olduğunu belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, dosyadaki diğer eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.