Etiket: isyan

  • Servisçiler korsana isyan etti

    Servisçiler korsana isyan etti

    Antalya’da C plakalı servis araçları sahipleri, korsan hizmet veren araçlar nedeniyle mağduriyet yaşadıklarını belirterek düzenledikleri eylem yaptı. Gazi Bulvarı üzerinde toplanan yüzlerce C plaka araç, Kızılarık Caddesi, Yüzüncüyıl, Atatürk Bulvarı istikametinde düzenledikleri konvoyun ardından Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) önünde toplandı. ‘Korsana Hayır’, ‘C Plakana sahip çık’ ve ‘personel ve okul servisi C plaka ile yapılır’ yazılı pankart açan servisçiler adına konuşan Hasan Çetinkaya, 5216, 5393, 2918 sayılı kanunların yerine getirilmesini istedikleri belirtti.

    “Ekmeğimize sahip çıkmaya çalışıyoruz”

    UKOME ve Trafik Şube Müdürlüğü yetkililerinin C plakalı servis sahiplerinin sesini duymasını isteyen Çetinkaya, “D2 veya D4 belgesi ile değil, C plakalı araçların öğrenci ve personel taşıma işini yaptığını kanunlar ve yasalar söylüyor. Ama maalesef önümüzde C plakasız araç dediğimiz, D1, D2 ve D3 yetki belgeleri ile personel taşıyan arazlara izin verildiğini yıllardır biliyoruz. Ara sıra denetim oluyor. D2 belgesi bir noktadan başka bir noktaya turist taşıma amaçlıdır. Bizler ekmeğimize sahip çıkmaya çalışıyoruz” dedi.

    “Çok sayıda giderimiz var”

    Birçok servis aracının şu anda kasko dahi yaptıramadığının altını çizen Çetinkaya, “Birçok arkadaşımız vergilerini, oda aidat ücretlerini ödeyemiyor. Şu an kasko dahi yaptıramıyoruz. Yol Belgesi alacak parayı bulamıyoruz. Lastikleri dahi ikinci el olarak alıyoruz. Biz öğrenci servis işi haricinde personel taşıma işi gibi ikinci bir işi yapamıyoruz. Çok sayıda giderimiz var, ancak öğrenci servis işinden bu masrafları karşılayamıyoruz. Biz ekmek paramızı zor şartlar altında kazanmaya çalışıyoruz. Bu işin takipçisi olacağız. Bizim isteğimiz kanunda yer alan ‘Şehir içi mücavir alan içerisinde C plakalı araçlar ile öğrenci ve servis taşımacılığı yapılır’ maddesinin uygulanması ve denetlenmesidir” ifadelerini kullandı.

    “Yasa ve kanunlar işletilsin”

    D2 ve D4 yetki belgesi ile çalışan araçların kendi çalışma alanlarını gasp ettiğini ileri süren Selim Serbest isimli servisçi ise, “D2 yetki belgesi şehirlerarası düzensiz yolcu taşıma için verilmiş bir evraktır. Yani otel havalimanı gibi tur veya transferler yapar. Otel, fabrika, işyerlerinin personel servisini C plakalı araçlar yapar diye bir kanun maddesi var. Biz bunun işletilmesini istiyoruz. Kendi çabamızla bir gün içerisinde 40’dan fazla bırakın D2 belgesini hiçbir yetki belgesi olmayan araç tespit ettik. D2 yetki belgesi bizim alanımıza giriyor ve bizim işlerimizi gasp ediyor. Bu da halk tabiriyle korsan taşımacılığa giriyor” dedi.

    “Bıçak kemiğe dayandı”

    Geçtiğimiz yıl 11 şehri etkileyen deprem felaketinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu illerde faaliyet gösteren araçların diğer illerde yetki belgesi aranmaksızın çalışabilmesine izin verildiğini hatırlatan Serbest, “Makul bir davranıştı. Geldiler biz ekmeğimizi paylaştık. Ancak bu süre doldu. Yeterli denetim olmadığından dolayı devam ettiriyorlar. Biz nasıl Antalya dışına çıkamıyorsak bunlarda çıkamaz. İnsanlar burada bir denetim olmadığını söyleyince şehirde 3 bin plaka varsa 5 bin tane hiçbir yetkisi olmayan araç çalışmaya devam ediyor. Artık bıçak kemiğe dayandı. Biz haftada bir okullarda denetimden geçirilirken, maalesef aynı denetimi korsan taşımacılık yapan araçlarda göremiyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Sonuca yakınız”

    Servis aracı sahiplerinin konuşmalarını dinleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Daire Başkanı Nurettin Şengül ise sorunun geçmiş yıllara dayanan bir sorun olduğunu ve yaptıkları çalışmalar ile sonuca yakın olduklarını belirterek, “Hiç olmadığı kadar sonuca yakınız. Yazın yetmeyen kışın çok fazla olan bir bölge burası. Geçmiş yıllara bakıldığında sektörel olarak yeterli plakalı aracın olmamasının bunun en büyük nedeni olduğunu gördük. Eksiklikler olduğunu sahada da görüyoruz. Servisçimiz para kazanacak ama, turizm kazandığı sürece para kazabilir. Sektörün ihtiyacı olduğu kadar araç olduğu zaman daha rahat hareket edilebilir. Bu konu ile ilgili sayın valimizin, büyükşehir belediye başkanımızın ve tüm kurumların ciddi bir çalışması söz konusu, sürekli bir aradayız. Otelin personelini götüremediği bir duruma gelirsek turizmi de baltalamış oluruz. Sonuca çok yakınız. İlimizin plakalarına sahip çıkmak Antalya Büyükşehir Belediyemizin en büyük görevidir. En kısa zamanda esnafımızın sorunlarının çözüleceğine inanıyorum” dedi.

  • Edirnelilerin susuzluk isyanı

    Edirnelilerin susuzluk isyanı

    Edirne’de iddiaya göre bazı bölgelerde 10, bazı bölgelerde ise 5 gündür suların kesik olması nedeniyle vatandaşlar soluğu mahalle çeşmelerinde ve camilerde alıyor. Şükrüpaşa, Barutluk, Yancıkçışahin, Abdurrahman, Medresealibey gibi birçok mahallede günlerdir evlere su verilemiyor.

    Edirne’de 26 Kasım tarihinden bu yana bazı mahallelerde içme suyu çamurlu akıyor, bazı bölgelerde ise su kesintileri yaşanıyor. Günlerdir sorunun çözülmesini bekleyen Edirneliler, yaşanan durum karşısında belediyeye tepki gösterdi.
    Çamurlu akan suyla duş bile alamadıklarını ve bulaşık dahi yıkanmadığını belirten vatandaşlar, hastalık kapma endişesi yaşıyor. Barutluk Mahallesi sakinlerinden Orhan Akbaş, suların 10 gündür kesik olduğunu sadece belli aralıklarla çok az miktarda geldiğini belirtti. Ne yollarda ne de sularda hayır bulamadıklarını söyleyen Akbaş, yapılan hizmetlerin de seçim yatırımı olduğunu savundu.

    Vatandaşlardan Selçuk Akbaş ise taşıma suyla değirmen döndürmeye çalıştıklarını aktardı.

    “21. yüzyılda böyle rezillik olmaz”

    “21. yüzyılda böyle rezillik olmaz” diyerek yaşanan su kesintileri ve çeşmelerden akan çamurlu suya tepki gösteren vatandaşlardan Recep Orak, “Yok dubaları kırmışlar, hepsi yalan. Su geliyor, bulanık geliyor. O zaman demek ki Edirne’ye su geliyor. Arıtma tesisini biliyoruz, süper bir arıtma tesisi var. Neden bulanık akıyor, kum çamur. Boruların içini doğru düzgün temizlemiyor çalışanlar. 5 günden beri su yok. Gelen su da simsiyah bulanık geliyor. Akan bu kirli suyla banyo bile yapamadım” dedi.

    Su geldiğinde kahve akıyormuş gibi bir renk olduğunu belirten İpek Sent, 5 gündür su olmadığını ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını söyledi.

    “Koca çarşı çamur içinde”

    Suların çamurlu aktığını söyleyen Gülşen Çilli, “Devamlı dışarıdan su alıyoruz. Ne çayını yapmaya, ne yemeğine koymaya hiçbir şeye kullanamıyoruz. Çamurlu akıyor. Bir bardak bile yıkayamıyorsun. Düzeltmeye çalışıyorlar. Koca çarşı çamur içinde” diye konuştu.

  • 3 günlük milli yas kararı sonrası isyan etti

    3 günlük milli yas kararı sonrası isyan etti

    Ünlü şarkıcı Zeynep Bastık, Gazze’de hayatını kaybeden Filistinliler için Türkiye’de 3 günlük milli yas ilan edilmesinetepki gösterdi. Sektörde binlerce insanın evine ekmek götürmek zorunda olduğunu ifade eden Bastık, “Tıpkı diğer sektördeki insanlar gibi bizim de sorumluluklarımı, ailemiz, sürdürmek zorunda olduğumuz bir yaşantımız var. Bir karar alınacaksa buna saygı duyuyoruz. Sadece neden acıyı paylaşmak demek binlerce insanın işlerinin durdurulması mesleğini icra edememesi demek, bunu anlamak istiyorum, anlayamıyorum” ifadelerini kullandı.

    İsrail’in Gazze’deki hastane saldırısının ardından Türkiye’de 3 günlük milli yas ilan edildi. Yas ilanının ardından birçok kültür sanat etkinliği iptal edildi.

    Yaşananlardan dolayı son derece üzgün olduğunu belirten Zeynep Bastık, ilk yapılanın sanat aktivitelerinin iptal edilmesi olmasına tepki gösterdi.

    Bastık, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Hepimiz yaşanan savaştan, yiten canlardan son derece üzgünüz, korkunç görüntülerin etkisindeyiz. Ve fakat bizim de herkes gibi bir mesleğimiz, sürdürmek zorunda olduğumuz bir işimiz var. Bir acıyı paylaşırken beklenen ilk ve tek şey, konserlerin, tiyatro oyunlarının tüm sanat aktivitelerinin, yani insanların aylarca maddi manevi emekler verdiği işlerinin iptal edilmesi mi olmalı?

    Kocaman bir sektörüz. Binlerce insanın evine ekmek götürdüğü, ciddiyetle yürütülen, nice zorluklara rağmen varlık göstermeye çalışan sanatçılar ve emekçilerle dolu büyük bir sektörüz. Tıpkı diğer sektördeki insanlar gibi bizim de sorumluluklarımı, ailemiz, sürdürmek zorunda olduğumuz bir yaşantımız var. Bir karar alınacaksa buna saygı duyuyoruz.

    Zaten gayriresmi şekilde günlerdir yastayız. Sadece neden acıyı paylaşmak demek binlerce insanın işlerinin durdurulması mesleğini icra edememesi demek, bunu anlamak istiyorum, anlayamıyorum.”

  • Moloz dökümü isyanı

    Moloz dökümü isyanı

    Eskişehir’de bir mahallede rastgele atılan molozlar vatandaşları isyan ettirdi. Emek Mahallesi’nde gelişigüzel atılan moloz yığınlarına çözüm bulamayan vatandaşlar yetkililerden yardım bekliyor. Mahalle sakinleri, boş arazilerin çöp dökme alanı olarak kullanılmasına tepkili olurken, diğer yandan meydana gelen çevre kirliliğindeki çirkin görüntüden ve insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor.

    İsmini vermek istemeyen bir mahalle sakini, “Mahalledeki boş alanlar adeta moloz deposu haline geldi. Biz bu atılan molozlardan dolayı rahatsızlık duyuyoruz. Bu durum, çocuklarımızın oyun alanlarını da tehdit ediyor. Artık moloz dökülmelerinin önüne geçilmesini istiyoruz” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

  • “CIA’in isyandan haberi vardı”

    “CIA’in isyandan haberi vardı”

    ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı Direktörü William Burns, katıldığı Aspen Güvenlik Forumu’nda Rus paralı asker grubu Wagner lideri Evgeny Prigojin’in Rusya’da isyan çıkarmasının ardından yaşanan gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Burns, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Prigojin’e karşı harekete geçmek için zaman kazanmaya çalıştığını ifade etti. Söz konusu isyanın Putin’in oluşturduğu güç sistemindeki önemli zayıflıkları ortaya çıkardığını kaydeden Burns, Putin’in Prigojing’den intikam almaya çalışabileceğini belirtti. Burns, “Putin, genellikle intikamın soğuk yenen bir yemek olduğunu düşünür. Prigojin cezalandırılmaktan kurtulursa buna şaşırırım” dedi.

    “CIA’in isyandan haberi vardı”

    İstihbarat teşkilatının isyan hakkında ileri düzeyde bilgiye sahip olduğunu anlatan CIA Direktörü Burns, isyanın Putin’in 23 yıllık iktidarında gördüğü en doğrudan saldırı olduğunu kaydetti. Burns, Putin’in bir zamanlar kendisine catering şirketiyle hizmet veren “Putin’in şefi” lakaplı Prigojin ile anlaşma yapmak zorunda kalmasının dikkat çekici olduğunu dile getirdi. Burns ayrıca Ukrayna’nın savaşta daha fazla ilerleme sağlaması durumunda Rus vatandaşlarının Prigojin’in savaş eleştirilerini daha fazla dikkate alabileceğini belirti.
    Karadeniz’deki durumla ilgili de açıklamalarda da bulunan CIA Direktörü Burns, Rusya’nın Karadeniz’deki gemilere saldırıp Ukraynalıları suçlayarak sahte bir operasyon gerçekleştirebileceğine ilişkin işaretler olduğunu kaydetti.

  • Gelen ödeme emrine isyan etti

    Gelen ödeme emrine isyan etti

    Sık sık maddi sıkıntılarından bahseden ve borçları nedeniyle zor günler geçiren Serdar Ortaç son yayınlarından birisinde gelen ödeme emrine isyan etti. Serdar Ortaç, “15 milyon TLborç ödedim, çok şükür sıfırlandım. Şimdi kendime çalışma zamanı. İnşallah parayı bu defa tutarım” sözleriyle geçen yıl dikkat çekti.

    BELGEYE BAKIP İSYAN ETTİ: “BİR BU EKSİKTİ”
    Yayın sırasında eline geçen belgeye bakarak bunun bir ödeme emri olduğunu söyleyen şarkıcı tepkisiyle gündem oldu. Ortaç şimdi gelen ödeme emrine isyan ederken ‘Bir bu eksikti, ödemiyorum lan’ dedi.

  • Mahalleli isyanda, pencerelerini dahi açamıyorlar

    Mahalleli isyanda, pencerelerini dahi açamıyorlar

    Sivas kent merkezi Karşıyaka Mahallesi 12. sokakta bulunan bir işletmede gerçekleştirilen düğünlerde yüksek sesle müzik yayını yapılması mahalleliyi bıktırdı. Gürültüden dolayı pencereyi dahi açmakta zorlanan mahalle sakinleri, tepki gösterip yüksek sesin engellenmesi için imza topladı. Sivas Belediyesi tarafından işletmeyle ilgili kapatılma kararı alınmasına rağmen düğünler devam etti.

    Evlerinin pencerelerini açamıyorlar

    Necati Erdoğan, sesten rahatsız olduklarını ifade ederek, “Benim engelli bir çocuğum var. İşimi gücümü bıraktım çocuğumla ilgileniyorum. Yaklaşık 8-9 yıldır çocuğum yatıyor. Bu müzikten bizim mahalle sakinleri de çok rahatsız. Kayıtlarda buranın çay bahçesi olduğu var. İmza topladık ve belediyeden kapama kararı çıktı. Sözde çay bahçesi ama düğün yapıyorlar. Mahallenin yarısı bu gürültüden akşam olunca havanın sıcaklığında evde camları açınca bu duyduğunuz sesi duyuyoruz. Pencereyi kapasak içeride sıcaktan duramıyoruz” dedi.

    Kapatılmasını istiyorlar

    Mahalle sakinlerinden Erdiç Dilmeç ise gürültünün geç saatlere kadar sürdüğünü söyleyerek, “Geç saatlere kadar gürültü içerisindeyiz. Bu yer yapılırken gürültü engelleyici maddelerin kullanılması gerekiyordu. Fakat hiçbir şekilde ses yalıtımı yapılmadı. Geç saatlere kadar müzik sürüyor, mahalledeki insanları rahatsız ediyorlar. Burası çay bahçesiyse çay bahçesi olarak kullanılsın. Kimsenin ekmeğinde değiliz. Fakat müzik sesinden biz rahatsız. İşe gideceğiz ama geç saatlere kadar müzik çalıyor. Uyuyamıyoruz. Mahalle aralarında böyle bir şeye izin verilmiyor” diye konuştu.

  • Tatilci yoğunluğu azaldı, çöpler yollarda kaldı

    Tatilci yoğunluğu azaldı, çöpler yollarda kaldı

    İstanbul’un Anadolu’ya açılan kapısı olarak tabir edilen karayollarının Bolu geçişinde akıcı bayram tatili yoğunluğu akşam saatleri itibariyle azaldı. 9 günlük Kurban Bayramı tatili sebebiyle memleketlerine ya da tatil beldelerine gitmek için yola çıkan tatilciler, TEM Otoyolu ve D-100’ün Ankara istikametinde zaman zaman yoğunluk oluşturuyor. Trafiğin rahatladığı saatlerde ise TEM Otoyolu’nun Ankara istikametinde emniyet şeridinde ortaya çöp dolu manzaralar çıktı. Otoyolun kenarına atılan çöpler görüntü kirliliği oluşturdu.

    İşletme sahibi çöp dolu manzaraya isyan etti

    TEM Otoyolu’nun Ankara istikameti üzerinde Avşar köyü mevkiinde faaliyet gösteren işletmenin yöneticisi Hidayet Atalay, “Bayram trafiğini olduğu bölgede 24 saat demeden gece gündüz çalışıyoruz. Halkımıza hizmet vermeye devam ediyoruz. Ancak bayram yoğunluğu sebebi ile gelen misafirlerimizin bıraktığı bu pislikler, çöpler bizleri son derece üzüyor ve yoruyor. Çöp toplamak için çalışan 10 tane çalışanımız var. Ancak yetişemiyoruz. Tesisimizden alışveriş yapmayan vatandaşlarımız da bölgede ihtiyaçlarını giderebiliyor.

    Ancak gelip bıraktıkları çöpten dolayı biz son derece mağdur oluyoruz. Bıraktıkları manzara bu şekilde. Tesisimizin her yerinde çöp konteynırı var. Her 5 metrede bir konteynır var. Ama baktığımızda çim alanlarına asfaltta bile çöpler var. Hem görüntü kirliliği hem çevre kirliliğine neden oluyor. Tatilcilerimize çöplerini çöp kutusuna atmasını istiyoruz. Biraz daha duyarlı olmalarını istiyoruz” dedi.

  • İsyanı sonrası Putin’den ilk açıklama

    İsyanı sonrası Putin’den ilk açıklama

    Rusya’da bir günlük Wagner isyanının sona ermesinin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ilk kez konuştu.

    Putin, “Önceliğimiz Ukrayna’daki harekat, hedeflerimize ulaşacağız.” açıklaması yaptı.

    Rusya devlet televizyonunda yayınlanan röportajda, Putin “Ukrayna’daki özel askeri operasyonun hedeflerine ulaşacağıma inancım tam” ifadelerini kullandı.

    Savunma Bakanlığı yetkilileriyle yakın iletişim halinde olduğunu söyleyen Putin’in gelecek hafta düzenlenecek Olağan Güvenlik Konseyi toplantısına da katılacağı belirtiliyor.

    BİR GÜNLÜK WAGNER İSYANI

    Özel güvenlik şirketi Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin, Rus ordusunu Wagner’e saldırı düzenlemekle suçlayıp karşılık vermekle tehdit etmiş, Wagner savaşçıları Ukrayna’yı terk ederek sınırdaki Rostov bölgesine girmişti.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Wagner’in isyanını “vatana ihanet” olarak nitelendirmişti.

    Prigojin, Moskova’ya gideceklerini açıklamış, Kremlin yönetimi ise ülkenin pek çok bölgesinde güvenlik önlemlerini artırmıştı.

    Yevgeniy Prigojin’in, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’nun Rusya’da gerilimi azaltma önerisini kabul ettiği bildirilmişti.

  • Cezaevinde isyan 46 kişi öldü Onlarca kişi yaralandı

    Cezaevinde isyan 46 kişi öldü Onlarca kişi yaralandı

    Hounduras’ın başkenti Tegucigalpa Teya bağlı Tamara kasabasındaki kadınlar cezaevinde, isyan ve çatışma çıktı. İlk gelen bilgilere göre iki çete arasında çıkan bir çatışmanın ardından çetelerden biri, bir hücreyi ateşe verdi. Çete savaşında 46 kadın mahkum hayatını kaybederken, yetkililer kadın cezaevinde ölenlerin çoğunun yangın sonucu hayatını kaybettiğini, bazılarının da silahla vurularak, bıçaklanarak veya dövülerek öldürüldüğünü açıkladı. Tutukluların cezaevine otomatik silah ve bıçakları nasıl soktuğunu bulmak için soruşturma başlatıldı.

    Bir dizi önlemler alacağız

    Geçen yıl ülkedeki çetelere karşı büyük bir operasyon başlatan Honduras Devlet Başkanı Xiomara Castro, “kadınların vahşi bir şekilde katledilmesinin şok edici olduğunu” bir dizi sert önlem alacaklarını açıkladı.