Etiket: itfaiye

  • Yüzerek kurtulan itfaiye erleri yaşadıklarını anlattı

    Yüzerek kurtulan itfaiye erleri yaşadıklarını anlattı

    Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi itfaiye personelleri Sait Sayar, Abdulgani Aslan ve Bülent Bulut yaşadıklarını anlattı. Kavşakta mahsur kalan vatandaşları kurtarmak için aracı ile köprüye giren ve sonrasında kendisi de mahsur kalan itfaiyeci Sait Sayar, bir süre kirişlere tutunduğunu daha sonra ise yüzerek çıktığını ifade etti. Hem kendisini hem kavşaktaki vatandaşları kurtarmak için büyük çaba sarf ettiğini aktaran Sayar, “Vatandaşların mahsur kalması üzerine harekete geçtik. Ben pikap aracımla birlikte köprüye girdim. Daha sonra orada mahsur kaldık. Sonra diğer arkadaşlarımız bot ile olay yerine geldiler.

    Onlar da mahsur kaldılar. 45 dakika boyunca orada kaldık. Zaten girdap oluşmuştu. O girdaptan çıkamadık. Su yükseldikten sonra köprünün üzerindeki kirişlere tutunduk. Duvar kenarındaki kablo kanallarına tutunarak çıkış yapabildim. Zaten tavan ile aramızda bir karış kadar bir hava boşluğu kalmıştı. Allah’a şükürler olsun çıkış yaptık. Çıktıktan sonra eve gittim. Üzerimi değiştirip tekrar olay yerine geldim. Arkadaşlarım suyun altında oldukları için dayanamadım. Onlara yardım etmek istedim. Olay yerini bildiğim için izin alıp tekrar suya girdim. Arkadaşlarımı ve mahsur kalan vatandaşları aramak için 2-3 defa giriş, çıkış yaptım. Şükürler olsun arkadaşlarımız sağ salim dışarı çıktılar. Çalışmaya da devam ediyoruz. O vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Keşke elimizden gelseydi de kurtarabilseydik” dedi.


    İtfaiye eri Abdulgani Aslan ise bot ile gelip vatandaşlara ve arkadaşına yardım ettiği sırada akıntıya kapıldığını söyledi. Aslan, botun üzerindeki can simidini yüzme bilmeyen arkadaşına verdiğini ve saatler sonra suyun seviyesinin azalınca yüzerek çıktığını söyledi. Aslan, “Biz o sabah görevdeydik. Göreve başlamıştık, sabah 08.00’de direkt anons geldi zaten buraya. Arkadaşımız Sait ağabey mahsur ve diğer vatandaşlar da mahsurdu orada, botla çıkış yaptık. Kavşağın başına geçtik. Botumuzu daha kurarken arkamızdan büyük bir dalga geldi. Bülent Bulut, Ömer Şimşek bir de ben, dalgaların arasında kaldık. Ömer ağabey yüzme bilmiyordu, ben kendimi zar zor botun içine atmıştım. Orada çizmelerimi ve yağmurluğumu indirdim, ondan sonra botun içerisinde can kurtarma simidi direkt Ömer ağabeye uzattım, o zaten bizden önce çıkmıştı. Daha köprü tamamen su dolmadan bizden önce çıkmıştı. Ben de Bülent Bulut ağabey köprünün altında kaldık. Yaklaşık üç saat saatten sonra da zaten artık su boğazımıza kadar dayanmıştı. Ufak bir çukur kalmıştı, böyle ufak bir delik kalmıştı. Oradan nefes alıp verebiliyorduk. Sağ olsunlar arkadaşlarımız, itfaiye erlerimiz, amirlerimiz, daire başkanımız talimatıyla suyu boşaltıyorlardı. Biz de zaten artık Allah’a teslim olduk. Ondan sonra bir baktık tekrardan su yavaş yavaş milim milim düşmeye başladı. Ondan sonra ışığı baktım. Elimi aşağıya doğru uzatmışım. Ondan sonra çabamla, Allah’ın yardımıyla köprünün dışına doğru yüzmeye başladım. Bir 5 metre gidiyordum kafamı çıkarıyordum. Nefes alıp tekrardan dalıyordum. Aynı şekilde köprünün dışına çıktım. Çok şükür ondan sonra arkadaşlarımız ve oradaki vatandaşların çabasıyla çıktık. Orada vefat eden vatandaşlarıma Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum” şeklinde konuştu.


    Kurtulan son itfaiye eri Bülent Bulut ise, “Suyun çekilmesini gördükten sonra ışığı görür görmez tekrar dışarıya çıkma fırsatı bulduk, çok şükür. Allah bizi sevdiklerimize bağışladı. Keşke daha erken müdahale yapabilseydik. O su gelmeden vatandaşları alabilseydik. Allah hepsine rahmet eylesin” ifadelerini kullandı.
    Şanlıurfa’da şiddetli sağanağın ardından derenin taşması sonucu sel sularının doldurduğu Abide Köprülü Kavşağı alt geçidinde 5 kişi hayatını kaybetmişti.

  • Yanan binadan köpeği kucağında çıkardı

    Yanan binadan köpeği kucağında çıkardı

    Yangın, Beyoğlu, Piyalepaşa Mahallesi, Çınarlı Sokak’ta saat 02.30 sıralarında çıktı. Edinilen bilgiye göre, 3 katlı binanın çatısında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen ve tüm çatıyı saran yangın yan binalara da sıçradı. Yangının çıktığını fark eden bina sakinleri kendilerini güçlükle dışarı atarken durumu itfaiye, sağlık ve polis ekiplerine bildirdi.

    Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etmeye başladı. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken sağlık ekipleri herhangi bir olumsuzluğa karşı hazırda bekledi. Çevre ilçelerden de sevk edilen çok sayıda itfaiye ekibi yangını yaklaşık bir saatlik çalışma sonunda kontrol altına aldı.

    Alev alev yanan binanın içerisinden köpeği çıkardı

    3 katlı binanın çatısında başlayan ve yan binalara da sıçrayan yangında bina içerisinde mahsur kalan köpeğin olduğunu öğrenen itfaiye personeli bina içerisine girdi. Alevlere ve binanın çatısının çökme ihtimalini göze alan itfaiye personeli bina içerisinden köpeği kucağına alarak çıkardı. Vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar oluşan köpek sağlık ekiplerine teslim edildi. Sağlık ekipleri tarafından köpeğe ilk müdahale olay yerinde yapılırken tedavi altına alınmak üzere veteriner kliniğine götürüldü.

    Öte yandan yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürülürken bina kullanılamaz hale geldi. Yangının çıkış sebebi yapılan çalışmalar sonucunda belli olacak.

  • Bursa’da temel atma töreni

    Bursa’da temel atma töreni

    Bursa Deri İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’ne kazandırılacak jandarma karakolu ve itfaiye istasyonunun temeli törenle atıldı. Törene Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Vali Yardımcısı Mustafa Özsoy, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Tekin Aktemur ile sanayiciler katıldı. Bursa’nın bir sanayi şehri olduğunu, birçok sanayi bölgesinde yapılan uygulamayı Bursa Deri İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’nde de yaptıklarını belirten Başkan Aktaş, “Sanayi bölgeleri normalde itfaiye teşkilatını da kurmak zorundadır. Zaman içerisinde gelişen sanayicilik anlayışı veya hormonlu sanayileşme anlayışı bazı noktaları eksik bırakabiliyor. Bu eksiklikleri kapatmak adına bir araya geldik.

    Daha önce Hasanağa’da, Demirtaş’ta, İnegöl’de yaptık. Şimdi bir uygulamasını da burada yapıyoruz. İtfaiyeyi kurmak bir kere oluyor ama işletmek devamlı oluyor. 7/24 hizmet veren itfaiye sadece yangınlara değil arama kurtarma faaliyetlerine, trafik ve iş kazalarına müdahale ediyor. Son 6 ay içerisinde 21 tane yeni araç alımı yaptık. Geçen sene itfaiye olay sayımız 20 bin civarında. Hem araç ve ekipmanı gençleştiriyoruz hem de sürekli dönüşümü sağlıyoruz. Burada da bir istasyon açıyoruz. 7/24 esasıyla çalışacağı için en az bir itfaiye aracı ve 10 personel bulundurulacak” dedi.

    Güvenliğin olmadığı yerde sanayinin de olamayacağını ifade eden Başkan Aktaş, iyi bir sanayi bölgesinin aynı zamanda güzel bir itfaiye ve güvenlik noktası barındırması gerektiğini kaydetti. Bu hamleyle bölgenin değerinin daha da artacağını dile getiren Başkan Aktaş, “Bu el birliğiyle yapılan bir çalışma. Yapılacak binayı ve alınacak ekipmanı gider olarak değil, geleceğinize yapılmış yatırım olarak görmelisiniz. Karesi’de yaşanan yangında verilen mücadeleyi gördük. Belki de bir sanayi bölgesinin yanması önlenmiş oldu. İnşallah buradaki itfaiye araçları ve personeli hiçbir şekilde kullanılmasın.

    İnsanın olduğu her yerde ihmaller, eksiklikler olacaktır. Mesele muhtemel bir felaketi minimize etmektir. Arkadaşlarımız bu manada hep hazır olacaktır. Bizler arkadaşlarımızı eğitimlerle her zaman hazır tutuyoruz. Deri İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi bundan sonraki süreçte daha güvenli ve huzurlu bir mekan olacaktır. Emeği geçen ve katkısı olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

  • “100 bin dolarımı kurtarın”

    “100 bin dolarımı kurtarın”

    Beyoğlu Kasımpaşa’da önceki gün saat 03.15 sıralarında 4 katlı binanın 2’nci katında yangın çıkmıştı. Yangına uykusunda yakalanan bina sakinleri korku içinde sokağa koşmuştu. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edilmişti. İtfaiye ekipleri alev alev yanan binaya kısa sürede müdahale ederken, üst katlarda mahsur kalan 2 kişiyi merdiven aracıyla kurtarmıştı.

    İtfaiye iki kişiyi kurtardı

    Dumandan etkilenen iki kişiye sağlık ekipleri, ambulansta ilk müdahaleyi yapmıştı. İtfaiye ekipleri yangını kısa sürede söndürürken, mahalle sakinleri panik yaşamıştı. Yangın sonrası ölü olmazken, binada hasar meydana gelmişti. Polis ekipleri ise olayla ilgili inceleme başlatmıştı.

    “100 bin dolarımı kurtarın”

    Olayla ilgili soruşturma devam ederken, yangın anlarına ait yeni görüntüler ortaya çıktı. Daire alev alev yanarken, itfaiye olay yerine vardığı esnada bir vatandaş ekiplerden bir istekte bulundu. Vatandaşın ekiplere, “Evdeki çantamda 100 bin dolar var, onu kurtarın” demesi dikkat çekti. O anlar ise kameralara yansıdı.

  • Emekli olan arkadaşlarını hortumla ıslattılar

    Emekli olan arkadaşlarını hortumla ıslattılar

    Edremit İtfaiye Grup Amirliği’nde uzun yıllar görev yaptıktan sonra emekli olan Hüseyin Afacan ve Muharrem Devrekoğlu için uğurlama töreni düzenlendi. Edremit İtfaiye Grup Amiri Fatih Asar, “İki değerli ağabeyimizi üzüntüyle uğurladık. Muharrem Devrekoğlu 38 yıllık itfaiye şoförü. Sayısız yangınlar ve müdahaleler, dile kolay. Ekipte her zaman ağabeylik, babalık yaparak, kimsenin kalbini kırmadan, üzmeden görevini eksiksiz yapan güzel insan. Hüseyin Afacan, tam bir canlı navigasyon.

    Navigasyon şaşar, o şaşmaz. Ekip amiri, ekipte önder, kimseyi kırmadan üzmeden o da 33 yıl teşkilatımıza hizmet verdi. İkinizden de hepimiz razıyız. Arkanızda hep güzel anılar bıraktınız. Yeni hayatınızda sağlık, huzur, mutluluklar dilerim. Hakkınızı helal edin, Allah a emanet olun” diyerek onur plaketi takdim etti.

    Törende emekliye ayrılan iki çalışan, stajyerlere yapılan gelenekle itfaiye hortumu ile su ile ıslatıldı. Bu sırada ilginç görüntüler ortaya çıktı. Öte yandan 38 yıl önce mesleğe başladığı ilk gün İbrahimce Çardaktepe’de bir yangına müdahaleye giden Muharrem Devrekoğlu’nun son mesai gününde de yangın ihbarı üzerine yine aynı mahalleye gitmesi duygu dolu anlar yaşanmasına neden oldu.

  • İtfaiyenin verdiği suyla enkazda orucunu açtı

    İtfaiyenin verdiği suyla enkazda orucunu açtı

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan olan 7,7 ve 7,6 büyüklüklerindeki depremler 11 ili doğrudan etkiledi. Depremin yaşandığı ilk andan itibaren refleks gösteren Ankara İtfaiyesi, ilk etapta hava yolu ile 20 kişilik ekibini Kahramanmaraş’a sevk etti.

    Ankara İtfaiyesi, Kahramanmaraş’a 104 personel, 24 araç; Hatay’a 162 personel ve 24 araç ile enkaz altında arama-kurtarma çalışmalarına katıldı. Ankara İtfaiyesi arama-kurtarma ekiplerince Kahramanmaraş’ta 309, Hatay’da 122 olmak üzere 431 vatandaş enkaz altından kurtarıldı. Ayrıca İskenderun Limanı’nda yaşanan yangına 24 personel ve 4 araç ile müdahalede bulunuldu.

    Arama-kurtarma ile ilgili eğitimler, saha tatbikatı ve birçok afette görev yaptığını dile getiren İtfaiye Akademi Amiri Zafer Yüce, “Gece yarısı ekiplere haber ulaşmaya başlayınca bize de telefon ile büyük bir afet olduğu ve çok fazla bilgi alınamadığını ama derhal merkezde toplanmamız gerektiği ulaştırıldı. Timlerdeki görevli personele belirli iletişim araçları ile ulaşılmaya çalışıldı. Burada bizim malzeme ve ekipmanlarımızın hepsi hazır bekliyordu, onlara takviye yapıldı. Birinci ekibimiz derhal toplandığından dolayı 20 kişilik ekibimizi hava yolu ile Güvercinlik üssünden Kahramanmaraş’a ulaştırdık. Bölgeden çok sağlıklı bilgi gelmediği için ikinci ekibi toparlamaya başladık ve Hatay ilinin ağır hasarlar aldığını duyduk. Sonrasında 48 kişilik ikinci ekibimiz Hatay’a doğru yola çıktık” ifadelerine yer verdi.

    “Bu şiddette bir afet görmedik”

    Daha öncesinde depremde arama-kurtarma tecrübesi olduğunu fakat Kahramanmaraş merkezli depremin oluşturduğu şiddeti görmediğini dile getiren Yüce, “Ben 3 depremde görev aldım. Hiçbiri bununla yan yana getirilemez. Çok büyük bir afetti bu. Diğer çalıştığımız enkazlar da o günün şartları ile bize büyük geliyordu fakat daha önce bu şiddette bir afet görmedik. Ülkemizde ben daha önce bu büyüklükte afet görmedim” dedi.

    “Abla ezan okundu, sen orucunu açabilirsin”

    Enkaz altında ulaştığı depremzedelerin birçoğunun şok içerisinde olduğunu ifade eden Akademi Amiri Yüce, şu ifadeleri kullandı:

    “Hatay’a ilk ulaştığımızda Jandarma Alay Komutanlığı Kriz Merkezine gittik. Orada birtakım değerlendirmeler yaptık. Bize Akevler, Ürgen Paşa Mahallesi’nde ağır yıkım olduğu söylendi. O karanlığın içinde ve yıkıntının içinde sessiz çığlıklar da vardı. Bu bizi biraz karamsarlığa sürükledi. Karanlığın etkisiyle de yıkımın farkına varamadık. Gider gitmez faaliyetlere başladık, Hatay’da 122 vatandaşı enkaz altından kurtardık. Enkaz altında kalan 17-18 yaşlarında Can vardı. Ulaştığımızda bize ‘Saat kaç?’ diye sorduğunda ‘Saat 7’ dedim. ‘Ağabey ben işe geç kaldım’ dedi. ‘Can bugün tatil günü, sen merak etme’ dedim. Yine enkaz altında ulaştığımız ve iki çocuğu yanında vefat etmiş Ebru abla vardı. Uzun süre susuz kaldığı için yanımda getirdiğim sudan içirmek istediğimde ‘Ben oruçluyum’ dedi. ‘Abla ezan okundu, sen orucunu açabilirsin’ dedim. Çoğu insan şok içindeydi.”

    Hazır olan deprem çantasındaki eksikleri tamamlayarak afet bölgesine yola çıktığını aktaran Ankara İtfaiyesi Sualtı Arama-Kurtarma ekibinde görevli Kazım Nuset, “Durumun ehemmiyetini yolda kavrayamadım. Bu kadar büyük deprem ve kaosla karşılaşacağımı düşünmüyordum” diye konuştu.

    “Bana yeniden umut oldu”

    Ankara İtfaiyesinin bölgeye ilk varan arama-kurtarma ekiplerinden olduğunu dile getiren Nuset, “Unutamadığım Masal bebek var. Masal bebeği annesi emzirirken çok sağlıklı bulduk. Kucağıma aldığımda çok sağlıklıydı. Bana yeniden umut oldu; 48 saat uykusuz kaldık, çok yorgunduk. Tabii orada annesini de gördük, herhangi besin alamamış Masal bebek gibi şansı yoktu. Her iki hikaye de bana orada anlatıldı. İnsanların ne kadar zor durumda olduğu ve bir yandan da Masal bebek gibi şansın olduğuydu” ifadelerini kullandı.

  • Viyadükten atladı, korku dolu anlar kamerada

    Viyadükten atladı, korku dolu anlar kamerada

    Olay, dün öğle saatlerinde Çenedağ Mahallesi Gaffar Okkan Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 33 yaşındaki A.Y. cadde üzerinde bulunan Cımbızdere Viyadüğü’nün korkuluklarına çıktı. Çevredekiler viyadük üzerindeki korkuluklara çıkan vatandaşı görünce durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yaklaşık 30 metre yükseklikteki viyadükten sarkan vatandaşı gören ekipler, hava yastığını açarak önem aldı. Polis ekipleri ise A.Y.’yi ikna etmeye çalıştı. Bir kişinin ellerinden tuttuğu vatandaş, daha fazla asılı kalamayarak kendini boşluğa bıraktı. Viyadükten aşağıya süzülen A.Y., itfaiye ekiplerinin açtığı hava yastığının üzerine düştü. Sağlık ekipleri vatandaşı sedye ile alarak, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Vücudunda kırıklar oluştuğu öğrenilen A.Y.’nin hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenildi.


    Öte yandan, aynı köprüden daha öncede intihar girişimleri olmuş ve 2 kişi hayatını kaybetmişti.

  • Bursa itfaiyesinde hüzünlü veda

    Bursa itfaiyesinde hüzünlü veda

    Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Kestel İtfaiye Grubu’nda görevli itfaiye eri Ahmet Yüksel, yangına müdahale etmek için çıktığı görevi sırasında itfaiye aracı içerisinde kalp krizi geçirdi. Ekip arkadaşları tarafından çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılan 26 yıllık itfaiye eri Yüksel, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. İki çocuk babası itfaiye eri için Kestel İtfaiye Grubu binasında tören düzenledi.


    Törene, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Süleyman Çelik, Genel Sekreter Ulaş Akhan, İtfaiye Dairesi Başkanı Muhammed Emin Tarım ve Yüksel’in çalışma arkadaşları, ailesi ve yakınları katıldı. Törende konuşan Başkanvekili Çelik, 11 ili etkileyen deprem bölgesinde özveriyle çalışan itfaiye teşkilatının bir mensubunu kaybetmenin acısını yaşadıklarını söyledi. Çelik, Ahmet Yüksel’in Allah rahmet dileyerek sevenlerine ve itfaiye teşkilatına baş sağlığı diledi.


    Helallik alınmasının ardından, Kestel Beşevler Camiinde kılınan namazın ardından Kestel Mezarlığında defnedildi.

  • İtfaiye erinden duygulandıran not

    İtfaiye erinden duygulandıran not

    Gaziantep’in İslahiye ilçesinde deprem bölgesinde çalışmalara katılan Batman Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri yoğun çalışmaların ardından ilçede bulunan Ukkaşe Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) kız ve erkek öğrenci yurduna giderek duş aldı. İtfaiye ekibi duş aldığı yerde öğrencilere ait şampuanı kullandı. Duyarlı itfaiyeci Mehmet Aktan, “Kaç gündür canla başla kurtarma faaliyetlerinden dolayı duş alma fırsatı bulamadık. İlk defa burada fırsat bulup şampuan kullanmak zorunda kaldık. Hakkınızı helal edin kardeşlerim” notu bırakıp 30 lira ücret bıraktı.

    Söz konusu davranışı anlatan Aktan, depremin ilk günü Gaziantep İslahiye ilçesinde göreve gittiğini söyledi. Aktan, 3 gün boyunca gece gündüz aralıksız çalıştıklarının ve çok kişinin hayatını kurtardığını dile getirerek, “Yaklaşık olarak 6. günde üzerimize dökülen tozlardan iş yapamaz hale geldik. Orada bir fırsat bulduk bizi KYK yurduna gönderdiler. KYK yurdunda duş alacak sabun, şampuan bir şey ararken masada bir tane şampuan gördüm” dedi.

    “Cebimde kalan son parayı oraya bıraktım”
    Öğrencilerin olduğu için kullanmak istemediğini ifade eden Aktan, “Deprem olmuş öğrencilerin ne durumda olduğunu bildiğimiz için. Şampuanı aldık arkadaşlarla birlikte kullandık. Hak geçmesin diye cebimde kalan son parayı oraya bıraktım. Ondan hakkını helal etmesini istedik. Nota, Batman’dan geldiğimizi belirttik. Dedik ki, mecbur kaldık kullanmakta hakkını helal et. Yoksa orada hiç kimsenin herhangi bir şeyine dokunmak istemiyorduk ama mecburiyetten kullandık. Üstümüz başımız toz içindeydi ondan dolayı kullandık. Cebimde son 30 TL kalmıştı onu bıraktım masaya” diye konuştu.

    “Gönül isterdi ki, daha fazla bırakayım ama o durumda bankamatikler çalışmıyordu” diyen Aktan, “Para çekemediğimiz için cebimizde kalan son parayı bırakmak zorunda kaldık. Kimin şampuanını kullandığımızı bilmiyoruz o arkadaş kimse tekrardan hakkını helal etsin. Ayrıyeten deprem bölgesinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Geriye kalanlara sabır diliyorum. Gerçekten üzgünüz. Bu durum elbette toparlanır, eminiz ki en kısa zamanda toparlanacak. Biz de bir şeyler yapabildiysek ne mutlu bize. Keşke elimizden daha fazlası gelseydi” ifadelerinde bulundu.

  • İtfaiyecilerin unutamadıkları

    İtfaiyecilerin unutamadıkları

    6 Şubat günü merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilde büyük tahribata sebep olan depremin ardından AFAD, belediyeler ve birçok STK’ların arama kurtarma ekipleri bölgelere yönelerek arama kurtarma çalışmalarına başladı. Hızla bölgeye giden ve günlerce dinlenmeden, uyumadan fedakarca çalışma yürüten Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ve arama kurtarma ekipleri, yaklaşık 50 kişiyi enkazdan kurtardı. Bu çalışmalar esnasında duygulandıran diyaloglar da kuruldu. Sakarya’ya geri dönen ekipler, unutamayacakları diyalogları anlattı. Bölgede cansiparene şekilde çalışma yürüttüğü esnada telefonu itfaiye aracından çalındığı için ailesi ve yakınlarıyla iletişim kurmakta zorlanan itfaiye eri Ömer Zambak ise kendisine ulaşamayan tanıdıklarının yaşadığı endişeyi anlattı.

    “Enkaz altında bizden keser istedi”

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığında görevli itfaiye eri Muhammed Arlı, “Deprem bölgesinde birçok olay yaşadık ve buruk olarak geriye döndük. Beni etkileyen olaylardan bir tanesi belediye personeli olan Yunus ağabeyimizdi. Yerini tespit ettikten sonra birkaç saatlik çalışma neticesinde kendisine ulaştık. İlk etapta elini gördük ve daha sonrasında tebessüm ettiren bir olay yaşandı; bizden istediği şey sigaraydı. ‘Canım çok sigara istedi, bana bir yanık sigara verir misiniz’ dedi. O esnada hepimiz orada güldük. Enkaz altındaki insanlar bizi gördükleri zaman artık kendilerini bırakıyorlar, biz kendilerini bırakmasınlar diye onlarla sohbet etmeye çalıştık. Kurtarma çalışması esnasında Yunus ağabeyimiz, ‘İyiyim ben burada, biraz da ben çalışayım, süreci kısaltalım’ diyerek bizden keser istedi. Bizde onu kırmamak için bir keser verdik, tabi yormadık, enerjisinin bitmesine izin vermedik bu esnada. Bütün ekibimizle birlikte Allah’a şükür kendisini kurtardık. Hastaneden taburcu edildikten birkaç gün sonra çalışmalarımızı devam ettirdiğimiz bölgeye geldi ziyaret etti. Çay içerek, sohbet ettik, birbirimize sarılarak dualar ettik. Acıların yanında bu da böyle güzel bir anı kaldı” dedi.

    Enkaz altında can kurtarırken telefonu çalındı

    Bölgeye gittiği ilk günde telefonunun çalındığını ifade eden itfaiye eri Ömer Zambak ailesiyle bir süre irtibat kuramadığını aktararak, “Bölgeye ilk gittiğimiz gece 17 yaşındaki Muhammet ismindeki bir genç için uzun süren bir çalışmamız oldu. 6 saat süren çalışmada enkazın içerisinde ekip arkadaşlarımızla değişerek girdik. Çalışma esnasında telefonumu da itfaiye aracına bıraktım. Ailemle haberleşmek için telefonumun yanına gittiğimde aracın içerisinde telefon ve bazı kişisel eşyalarımızın, yağmurluklarımızın da olmadığını gördük. Bir süre ailemle iletişim kuramadık. İki gün sonra ekip arkadaşlarımın telefonlarından görüşme sağladık ve ailem çok endişelenmişti. 14 günlük süreçte ailemle günde bir veya iki defa arkadaşlarımın telefonlarıyla irtibat kurdum. 4 yaşında Zehra adında kızım var, görüşemedim ve duygulandık. Onlar da endişelendi, orada enkaz altında çocukları gördük hep aklımızdaydı tabi herkesin evladı aklındaydı. Zor günler geçirdik ve benim için haberleşmek biraz daha zor olduğu için böyle bir sorunla karşı karşıya kaldım” diye konuştu.

    “Tuttuğu takımdan sevdiği yemeğe kadar her şeyi biliyorduk”

    Enkaz altındaki genç ile aralarında geçen diyalogu anlatan itfaiye eri Cevdet Gür ise, “Bölgeye giden ilk ekiplerden biriyim ve gittiğimizde 17 yaşında bir genci enkaz altından çıkardık. Genci çıkartırken ayağı sıkışmıştı ve çok riskli bir bölgedeydi. Çünkü bina tam yıkılmamış ve arkadaşta binanın basar tarafından olan kısımdaydı. Kendisi gayet sağlıklıydı sadece ayağı sıkışmıştı ama onu çıkarmakta zorluk çektik. Sağlam kirişi kırmak gerekiyordu ve titiz bir çalışma yaptık o sırada ise kendisi de, ‘Beni bırakın arka oda da babamlar var, onları alın’ diye bize defalarca kez söyledi. Ama bizim ilk görevimiz onu oradan almaktı daha sonrasında diğer aile üyelerini çıkarttık. Biz orada çok duygulandık ama diri durmamız gerekiyordu ki depremzede orada bizden etkilenmemeli ve biz onun moral ve motivasyonunu yüksek tutmak için gelecekteki planları gibi sorular sormaya çalıştık. Bunları sorarken de bina içinde kaç kişinin olduğunu teyit etmeye çalıştık. Enkaz altından çıkarmaya çalıştığımız gencin tuttuğu takımdan sevdiği yemeye kadar her şeyi biliyorduk. Yaklaşık 7 saat çalıştık ve o süre boyunca arkadaşla diyalog halindeydik” şeklinde konuştu.