Etiket: ithalat

  • Rusya’nın yatırım iklimi ve devlet destekleri mercek altına alındı

    Rusya’nın yatırım iklimi ve devlet destekleri mercek altına alındı

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) işbirliğiyle ‘Rusya’da Yatırım İklimi ve Sanayi Yatırım Projelerine Devlet Destekleri’ programı, video-konferans yöntemiyle gerçekleştirildi.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener’in moderatörlüğünde gerçekleşen programa, UİB Genel Sekreteri Mümin Karacakayalılar, DEİK Türkiye-Rusya İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Güler, Rus-Türk İşadamları Birliği Başdanışmanı Samih Güven ve MonDef Genel Müdürü Nejat Özçimen de katıldı. BTSO Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, BTSO olarak Covid-19 salgın süreci ve sonrasında iş dünyasına yeni ufuklar açacak stratejik toplantılara devam ettiklerini söyledi. Baltık ülkeleri ile başlayan devamında Bulgaristan, Birleşik Krallık ve Ukrayna ile yapılan video seminerlerin 5.’sini Rusya ile sürdürdüklerini kaydeden Şener, “Yeni tip koronavirüs tüm dünya için daha önce hiç tecrübe edilmemiş zor bir sınav oldu. Bu bağlamda bölgesinde iki güçlü ülke olan Türkiye ve Rusya’nın ilişkilerinin daha da güçlenmesi gerektiğine inanıyoruz.” dedi.

    BURSA’NIN TİCARET HACMİ 460 MİLYON DOLAR

    Türkiye ve Rusya’nın uzun yıllara dayalı köklü bağlara sahip iki ülke olduğuna işaret eden Şener, “Rusya, ülkemiz için hem siyasi hem de ekonomik açıdan özel bir öneme sahip. Türkiye ve Rusya’nın ticaret hacmi geçtiğimiz yıl 21,7 milyar dolara ulaştı. Ticaretimizi önümüzdeki dönemde daha dengeli bir biçimde artırmamız gerekiyor. Devlet başkanlarımızın belirlemiş olduğu 100 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşmak için önümüzde çok ciddi ve uzun bir yol var. Bursa özelinde baktığımızda Rusya ile ticaret hacmimizin 460 milyon dolar düzeyinde olduğunu görüyoruz. Rusya’ya 623 firmamız ihracat gerçekleştiriyor. Bursa’mız da Rusya sermayeli 20 firma faaliyet gösteriyor. BTSO olarak ülkemizin ihracat odaklı büyüme hedefleri doğrultusunda Rus firmalarıyla ticaret köprülerini güçlendirmeye büyük önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

    RUSYA’YA İHRACAT ARTIYOR

    UİB Genel Sekreteri Mümin Karacakayalılar, UİB olarak Rusya pazarına ayrı bir önem verdiklerini belirterek, “Rusya, ülkemiz açısından da dış ticaret hacmimizin oldukça fazla olduğu bir ülke. Rusya, 2019 yılında UİB’nin ihracat gerçekleştirdiği ülkeler arasında 13. sırada yer alıyor. 2020 yılı ocak ve temmuz aylarında pandemi sebebiyle bir miktar toplam ihracatta düşme var. Rusya’ya yapılan ihracat bu dönemde yüzde 16.76 azalmış, 274 milyon dolar gerçekleşti. UİB olarak Rusya’da önemli etkinlikler gerçekleştirdik. Rusya için ihracatçılarımızla birlikte ortak çalışıyoruz. İki ülke arasındaki ticaret köprüsünün daha fazla güçlenmesi için her zaman destek vermeye hazırız.” diye konuştu.

    “RUSYA EMEK VERİLMESİ GEREKEN BİR PAZAR”

    Rus-Türk İşadamları Birliği Başdanışmanı Samih Güven, Rusya’daki makroekonomik veriler konusunda bilgiler verdi. Pandemi sürecinde yapılan web seminerlerinin oldukça verimli olduğunu kaydeden Güven, 2013 yılından bu yana Rusya ekonomisini takip ettiğini söyledi. Pandeminin dünyada birçok algıyı değiştirdiğini ifade eden Güven, şöyle konuştu: “Rusya aslında makro dengelerini sağlayan önemli bir ülke. Bölgeler yatırım konusunda istekli ve hevesli. Neden Rusya önemli? Ülkede öne çıkan değişim dinamiklerinde ilk sırada dijitalleşme öne çıkıyor. Rusya’da kurumsal hareket eden firmaların daha fazla başarılı olduğunu görüyoruz. Rusya emek verilmesi gerektiren bir ülke.”

    “DEVLET DESTEKLERİ ÖNEM KAZANDI”

    MonDef Genel Müdürü Nejat Özçimen, sunumunda Rusya’daki devlet teşvikleri konusunda bilgi verdi. Rusya’daki devlet desteklerinin Türkiye’deki teşviklerle benzer yönlerinin olduğunu dile getiren Özçimen, “Teşvikler bölgeden bölgeye değişiyor. Özel ekonomik bölgelerde KDV muafiyeti var. Emlak, taşıt, ulaşım ve arsa vergisinde önemli avantajlar var. Yüzde sıfıra inen vergi teşvikleri bunlar. Personel maaşlarına yönelik de indirimler bulunuyor. Rusya büyük bir coğrafya. Yatırımcının kendini güvende hissetmesi önemli bir faktör. Yatırımcıyı 10-15 yıl koruma kalkanı görevi gören programlar hayata geçti. Rusya’da devlet destekleri de oldukça önem kazandı. Destekler iş dünyasını motive ediyor.” diye konuştu.

    TATARİSTAN İŞ DÜNYASI İÇİN FIRSATLAR TAŞIYOR

    DEİK Türkiye-Rusya İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Güler, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın öncülüğünde düzenlenen web seminerlerinin firmalara önemli ufuklar kazandırdığını söyledi. Programın firmalara Rusya konusunda ciddi farkındalık oluşturduğunu kaydeden Güler, 1985 yılında kurulan DEİK’te 139 ülkede iş konseyinin olduğunu, Türk-Rus İş Konseyi’nin de 1988’e kadar geçmişinin olduğunu belirtti. Hüseyin Güler, “Önümüzdeki dönemde yeni fırsat alanları ve tecrübe konusunda yuvarlak masa toplantılarıyla daha kapsamlı konuyu işleyebiliriz. DEİK İş Konseyinde Rusya ile ilgili konuları sıklıkla masaya yatırıyoruz. Rusya özeline değinirsek, Tataristan iş dünyasına önemli fırsatlar sunuyor. Tataristan Cumhurbaşkanı geçtiğimiz dönemde Bursa’yı ziyaret etmişti. Bölgenin makine, otomotiv yan sanayi ve mobilya sektörlerinde fırsat penceresi var. Rusya ile ticari ilişkileri güçlendirmek için uzman gruplarıyla ortak hareket etmek iyi olacaktır.” şeklinde konuştu.

  • Bursa 7 ayda ihracat rekoru kırdı

    Bursa 7 ayda ihracat rekoru kırdı

    Türkiye’nin önemli sanayi kentlerinden Bursa’dan ocak-temmuz döneminde 187 ülke ve özerk bölge ile serbest bölgeye 6 milyar 662 milyon 457 bin dolarlık ihracat yapıldı.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgilere göre, Bursa’nın temmuz ihracatı 1 milyar 155 milyon 93 bin dolar olarak kayıtlara geçti.

    Yılın 7 ayında gerçekleştirdiği dış satımla İstanbul’un ardından en fazla ihracat yapan ikinci il olan Bursa’nın ihracatının yarısından fazlasını otomotiv endüstrisi sırtladı.

    Ocak-temmuz dönemindeki 6 milyar 662 milyon 457 bin dolarlık ihracatın 3 milyar 428 milyon 252 bin dolarını OYAK Renault, TOFAŞ, Bosch ve Karsan gibi dev firmaların da aralarında olduğu otomotiv endüstrisi yaptı.

    Otomotiv sektörünün kentin toplam ihracatında yüzde 51,4’lük paya sahip olduğu görüldü.

    Yılın 7 ayında otomotivin ardından en fazla ihracata, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü imza attı. Bu sektörde faaliyet gösteren ihracatçılar ocak-temmuz döneminde 702 milyon 113 bin dolarlık dış satım gerçekleştirdi.

    İhracatta 3’üncü sırayı alan tekstil ve ham maddeleri sektörünün 7 ayda yaptığı ihracat ise 478 milyon 40 bin dolar olarak kaydedildi.

    Kentin 7 aylık ihracatında, 357 milyon 75 bin dolarla “makine ve aksamları”, 312 milyon 417 bin dolarla “mobilya kağıt ve orman ürünleri”, 311 milyon 315 bin dolarla “çelik” ve 248 milyon 380 bin dolarla “kimyevi maddeler ve mamulleri” sektörleri önemli rol üstlendi.

    İhracatta Avrupa ülkeleri öne çıktı

    Bursa’dan ocak-temmuz döneminde en fazla ürün, Almanya’ya gönderildi. Almanya’ya otomotiv ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörleri ağırlıklı olmak üzere 916 milyon 325 bin dolarlık dış satım yapıldı.

    Kentin ihracatında en fazla payı alan ikinci ülke Fransa’ya ise 750 milyon 175 bin dolarlık ürün satıldı.
    7 aylık ihracatta 3’üncü sıradaki İtalya’ya 494 milyon 764 bin dolarlık satış gerçekleştirildi.

    Mısır ve Danimarka’ya ihracatta yüzde 35’in üzerinde artış

    Sektörün önemli ihracat pazarlarından Mısır’a yapılan dış satım yüzde 38,40 artış gösterdi. Bu ülkeye gerçekleştirilen ihracat 106 milyon 262 bin dolardan 147 milyon 64 bin dolara yükseldi.

    Geçen yılın ocak-temmuz döneminde 30 milyon 263 bin dolarlık ürün gönderilen Danimarka’ya yapılan dış satım ise yüzde 37,61’lik artışla 41 milyon 643 bin dolar olarak kayıtlara geçti.

  • Son Dakika: Bakan Pekcan ihracat rakamlarını açıkladı

    Son Dakika: Bakan Pekcan ihracat rakamlarını açıkladı

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Temmuz ayı ihracatımız bir önceki aya göre yüzde 11,5 artış göstererek 15 milyar 12 milyon dolar oldu.” dedi.

    Temmuz ayında 2020’nin en yüksek ihracat değerine ulaşıldığını söyleyen Pekcan şunları aktardı:  “Temmuzda hem 2020’nin en yüksek ihracat değerine hem de altın hariç yüzde 93,9 ile en yüksek ihracatın ithalatı karşılama oranına ulaştık. Hazirandan sonra temmuz ihracat rakamları da Türkiye ekonomisinin pandemi sürecinden güçlü bir çıkış sağlayacağına inancımızı güçlendirdi.”

  • Bakan Pekcan: Türk ve Letonyalı firmaların bir araya gelmesini bekliyoruz

    Bakan Pekcan: Türk ve Letonyalı firmaların bir araya gelmesini bekliyoruz

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Baltık bölgesinin önemli ekonomilerinden ve bizim de iş birliği yaptığımız önemli ülkelerden biri olan Letonya ile ticaret hacmimiz maalesef 293 milyon dolar seviyesindedir. Türk ve Letonyalı firmaların bir araya gelmesini bekliyoruz” dedi.

    Ticaret Bakanı Pekcan, bakanlık binasında videokonferans yöntemiyle gerçekleştirilen ‘Türkiye-Letonya I. Dönem JETCO Toplantısı İmza Töreni ve İş Forumu’na katıldı. Burada konuşan Bakan Pekcan, Türkiye’nin Letonya’yı 1925 yılında tanıdığını ve 1929’da büyükelçilik açtığını söyledi. Pekcan, “Türkiye ve Letonya arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin en az tarihsel ilişkiler kadar ön plana çıkmasını hedefliyoruz. Baltık bölgesinin önemli ekonomilerinden ve bizim de iş birliği yaptığımız önemli ülkelerden biri olan Letonya ile ticaret hacmimiz maalesef 293 milyon dolar seviyesindedir. Sayın bakanla da bunu en kısa zamanda 1 milyar dolara ulaştırmak için atacağımı adımları kararlaştırdık” diye konuştu.

    ‘FİRMALARIN BİR ARAYA GELMESİNİ BEKLİYORUZ’

    Bakan Pekcan, Türkiye olarak toplantıda alınan kararların ve atılacak adımların takipçisi olacaklarını belirterek, şöyle konuştu:

    “Letonya’nın bizimle aynı fikirde olduğunu görmekten memnuniyetimizi dile getiriyoruz. İkili ilişkilerden karşılıklı yatırımlara, ticaretten sanayi alanındaki iş birliğine, kültür ve turizmden tarım ve eğitim alanında iş birliğine kadar pek çok farklı alanı kapsayan konuları konuşmuş bulunuyoruz ve mutabakat zaptında yer alan hususların da vaktinde hayata geçirilmesi için karşılıklı olarak bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Yatırımların karşılıklı olarak artırılmasını da teşvik ediyoruz. Türkiye’nin Letonya’da 91 milyon dolar, Letonya’nın da 77 milyon dolar yatırımları var. Makine, otomotiv, medikal, yenilebilir enerji gibi sektörlerde Türk ve Letonyalı firmaların bir araya gelmesini bekliyoruz.”

    ‘DESTEKLERİNİ TALEP ETTİK’

    Bakan Pekcan, Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nin (AB) önemli yatırım ve ticaret ortağı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

    “Pandemi süresince gerek Türk iş insanlarıyla gerek AB’nin iş dünyasının temsilcileri ile yaptığımız görüşmelerde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, ilişkilerin daha da etkinleştirilip derinleştirilmesi için de her iki tarafın da talebi ve ihtiyacı haline gelmiştir. Biz de Türkiye ekonomisinin AB endüstrilerinin rekabetçiliğine katkı sağladığını ve Türkiye sanayisi ile AB sanayisinin çok iyi bir entegrasyon gerçekleştirdiğini görüyoruz. Ancak pandemi süresince dijital ekonomi, e-ticaret hizmetler sektörü, kamu alımları ön plana çıkmış durumda. Bunlar bizim mevcut Gümrük Birliği anlaşmamızda yok. 2020 yılında içinde Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi için Letonya tarafından desteklerini talep ettik ve bunları beklediğimizi sayın bakana iletme fırsatımız oldu.”

  • Otomobil ihracatında düşüş yeniden yükselişe geçti

    Otomobil ihracatında düşüş yeniden yükselişe geçti

    Türkiye’nin geçen ay gerçekleştirdiği binek otomobil ihracatı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle nisan ve mayısta yaşanan düşüşlerin ardından yeniden yükselişe geçti.

    Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) kayıtlarından derlenen bilgilere göre, otomotiv sektörünün alt gruplarından binek otomobillerin ocak-haziran ihracatı 4 milyar 295 milyon 797 bin dolar oldu.

    Otomotiv sektörünün toplam ihracatında yüzde 40’lık paya sahip binek otomobilin dış satımı, haziranda Kovid-19 salgını öncesi ihracat rakamlarına yaklaştı.

    Geçen yılın haziran ayında 865 milyon dolarlık binek otomobil ihracatı yapılırken bu rakam 2020’nin aynı döneminde 785 milyon 25 bin dolar olarak kayıtlara geçti.

    İsrail’e yüzde 166’lık ihracat artışı

    Sektör, haziranda en fazla binek otomobil ihracatını Fransa’ya yaptı. Bu ülkeye dış satım geçen yıla göre yüzde 31,77 azalışla 154 milyon 870 bin dolar olarak gerçekleşti.

    En fazla ihracat yapılan ikinci ülke olan Almanya’ya dış satım yüzde 20 artarak 75 milyon 76 bin dolardan, 90 milyon 150 bin dolara yükseldi.

    İhracatta 3. sırada yer alan İsrail’e dış satım yüzde 166 artış gösterdi. Bu ülkeye ihracat 23 milyon 654 bin dolardan, 62 milyon 984 bin dolara çıktı.

    Mısır ve Bulgaristan’a yüzde 100’ün üzerinde artışlar

    Sektörün geçen yıl 25 milyon 98 bin dolarlık binek otomobil ihraç ettiği Slovenya’ya bu yılın aynı döneminde 40 milyon 267 bin dolarlık ürün gönderildi. Slovenya’ya ihracat yüzde 60’lık artışla dikkati çekti.

    Otomotiv sektörünün Mısır’a ihracatı ise yüzde 163 artarak 13 milyon 812 bin dolardan, 36 milyon 316 bin dolara ulaştı.

    İhracat artışlarında dikkati çeken bir diğer ülke ise Bulgaristan oldu. Bu ülkeye dış satım yüzde 117 artış göstererek 6 milyon 550 bin dolardan, 14 milyon 205 bin dolara geldi.

  • Bakan Pekcan:“ İhracatçımıza 635 mi̇lyon li̇ra destek verdi̇k”

    Bakan Pekcan:“ İhracatçımıza 635 mi̇lyon li̇ra destek verdi̇k”

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Hizmet İhracatçıları Birliği üyeleri ile görüştü. Görüşme, koronavirüs tedbirleri çerçevesinde video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Burada bir konuşma yapan Bakan Pekcan, pandemi sürecinde istişarede bulunma fırsatı elde ettiklerini aktararak, “Hem pandemi sürecindeki sorunları hem gelişme dönemini hem de normalleşme dönemini istişarelerle en başarılı şekilde yönettiğimizi düşünüyorum. Bu toplantımızın da verimli sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Hizmetler sektörünün hemen her kolu ülkemiz için yüz ağartan başarı hikayeleri ile dolu. Bugün hizmetler sektöründe net ihracatçı konumundayız ve sağlam bir uluslararası konuma sahibiz” diye konuştu.

    Hizmet sektörünün de korona virüs salgınından en çok etkilenen sektörler arasında olduğunu ifade eden Bakan Pekcan, “Zaten dünya çapında da böyle, turizm ve lojistik faaliyetlerinin en fazla etkilenen sektörlerden olduğunu biliyoruz. Ancak bunun tersinin yaşandığı hizmetler sektörümüz de var. Bunların başında da e-ticaret sektörü geliyor. Bu dönemde e-ticarete talep son derece artmış durumda. İnşallah biz de bakanlık olarak bu ay sonu itibarıyla ilk defa Elektronik Ticaret Bilgi sistemi üzerinden Elektronik ticaret istatistiklerini yayınlayacağız” şeklinde konuştu.

    E-ticaret konusunda bilinçlenmenin sektörün geleceği açısından çok olumlu olduğunu kaydeden Bakan Pekcan, şunları kaydetti:

    “En temel hedefimiz pandeminin getirdiği şartların bir an önce ortadan kalkması ve tüm hizmet kollarımızın olağan piyasa koşullarına, normal koşullara kavuşarak sağlam ve sürdürülebilir bir şekilde yollarına devam etmeleridir. Pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi normalleşme sürecine girmiş bulunuyoruz. Hastalığın tam olarak kontrol altına alınabilmesi ve tedavisi ile ilgili belirsizliklerin ortadan kalkmasıyla, buna bağlı olarak şu anda insanların tüketim alışkanlıkları, seyahat alışkanlıkları, alışveriş alışkanlıkları değişti. Bu sürecin normalleşmesini bekliyoruz. Hükümetimizin ve toplumumuzun ortak gayreti, sizlerin değerli katılımları ile bugünleri en kısa sürede atlatarak, sağlık alanında olduğu gibi ekonomi, ticaret, hizmetler alanında da bütün dünyadan ayrışmayı bekliyoruz.”

    “Hizmet giderlerimiz 28 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, hizmet ticaret dengemiz yüzde 18.6 artış göstererek 31 milyar dolardan 36.9 milyar dolar seviyesine yükseldi”

    Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre küresel hizmet ihracatının bir önceki yıl 6 trilyon dolar olarak gerçekleştiğini ve Türkiye olarak bu pazardan çok daha fazla pay alabileceklerini gördüklerini bildiren Bakan Pekcan, “Hizmet ihracatçıları birliğimizin de içinde bulunduğu paydaşlarla birlikte yürüttüğümüz ‘Uluslararası Hizmet İstatistikleri’ çalışması da bu yıl tamamlandı ve güncellenen veriler Mart ayında TÜİK tarafından da açıklanmaya başlandı. 2019 yılında hizmet ihracatımız 2018 yılına göre yüzde 10 artarak 64.8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Hizmet giderlerimiz 28 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, hizmet ticaret dengemiz yüzde 18.6 artış göstererek 31 milyar dolardan 36.9 milyar dolar seviyesine yükseldi. Bunu hizmet ticaretinde oldukça başarılı ve doğru yolda olduğumuzun işareti olarak görmekteyiz. Bu anlamda katkılarından dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Ancak hedefleri büyük, dinamik bir ülke olarak yakaladığımız bu başarının sürdürülebilirliğini temin etmek ve markalaşma kabiliyetlerimizi güçlendirmek için rehavete kapılmadan bütün gücümüzle el birliğiyle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Hizmet sektörüne yönelik olarak pek çok destek mekanizmasının etkin bir şekilde uygulandığını hatırlatan Bakan Pekcan, “Hizmet ihracatımızın kilit sektörlerinden olan sağlık turizmi, bilişim, film, dizi, eğitim sektörlerinin yanı sıra yönetim danışmanlığı, gayrimenkul, lojistik, gastronomi, perakende ve konaklama sektörlerimizin uluslararası pazarlara açılmasına ve bu pazarlarda rekabet gücü kazanarak kalıcı olmalarına yönelik harcamalara destek vermeyi sürdürüyoruz. Hizmet sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlarımız ve ihracatçılarımız, ihracata hazırlık ve kurumsal kapasite kazandırılması, pazarlama, pazarda tutundurma, markalı ihracat gerçekleştirerek hizmet ihracatında yüksek katma değer yaratılmasına yönelik olarak Marka ve Turquality destek programlarımızdan yararlanmaktadır” ifadelerini kaydetti.

    “İhtisas Serbest Bölgelerimizin hedeflediği ilk sektörü bilişim sektörü olarak belirledik”

    Firmaların pazar çeşitlendirilmesine gitmelerini teşvik etmek için “Döviz Kazandırıcı Hizmet Sektörleri Markalaşma Destekleri” hakkındaki kararı da 20 Mayıs tarihinde yürürlüğe koyduklarını anımsatan Bakan Pekcan, şu ifadeleri kullandı:

    “Bu karar ile hem daha fazla firmamızın desteklerden yararlanmasını hem de her pazarda ayrı ayrı olmak üzere firmalarımızın 5 yıl süre ile desteklenmesini öngörüyoruz. Kurumsal alt yapının güçlendirilmesine yönelik desteklerden ise hedef pazarlardan bağımsız olarak destek programına girdikleri tarihten sonraki ilk 5 yıl süresince faydalanabilmelerini mümkün hale getirdik. Uzun bir süredir Bakanlığımızın üzerinde hassasiyetle durduğu ve çok önem verdiğimiz bir projemiz olan İhtisas Serbest Bölgeleri Projesi yürürlüğe girdi. İhtisas Serbest Bölgelerine sağlanacak destekler hakkındaki karar ile tüm bu bölgeleri kuracak ana yatırımcı şirketlere sabit yatırım tutarının yüzde 50’sini geçmemek kaydıyla en çok 10 yıl boyunca faiz veya kar payı desteği verilmesine imkan sağlayacak. Ülkemizin Ar-Ge ve teknoloji içeriği yüksek, yüksek katma değerli mal ve hizmet ihracatını artırmaya yönelik olarak uzun süredir üzerinde çalıştığımız İhtisas Serbest Bölgesi modelinde firmalara kira, nitelikli istihdam gibi desteklerinin yanı sıra, kurumlar vergisi istisnası, KDV ve gümrük vergisi istisnası gibi çok sayıda vergi istinasından yararlanma fırsatı sunacağız. İhtisas Serbest Bölgelerinde sağlanacak teşvik ve desteklerin ülkemizin genç ve nitelikli iş gücü, uygun alt yapı ve lojistik avantajları ile uluslararası yatırımcıları çekmede önemli bir etki yaratmasını hedefliyoruz. Bürokrasinin azaltıldığı, tek durak hizmet sunumu imkanları ile donatılacak İhtisas Serbest Bölgelerimizin hedeflediği ilk sektörü bilişim sektörü olarak belirledik ve bu amaçla İstanbul İhtisas Serbest Bölgesi’ni kurmuş bulunmaktayız.”

    “Bin 166 ihracatçımıza 2012’den 2020’ye kadar 635 milyon lira destek verdik”

    Dünyanın artık dijitalleşmeye doğru gittiğini, teknoloji odaklı yatırım projeleri ile İhtisas Serbest Bölgeleri’nin önem kazandığını vurgulayan Bakan Pekcan, “Burada, Kore, Çin ve Singapur modeli önemli örnekler olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde bilişim sektörünün özellikle yazılım ve oyun geliştirme boyutuyla önemli bir ivme kazandığı şu günlerde sektörde oluşan dinamizmin İhtisas Serbest Bölgeleri modeli ile daha da ivmelendirilmesini amaçlıyoruz. Covid sürecinde lojistik koşulların önemi bir kez daha karşımıza önemli bir faktör olarak çıktı. Salgın nedeniyle devlet yardımı başvurularında oluşabilecek mağduriyetlerin giderilmesi için de destek programlarımızın uygulanması ve başvuru belgelerinin kabulü ile ilgili olarak gerekli düzenlemeleri yaptık ve firmalarımızın herhangi bir hak kaybı yaşamalarının önüne geçtik. Salgın nedeniyle müşavirlerimiz yerinde tespit yapamıyorsa da firmalarımızın bu desteklerden mahrum kalmasının önüne geçtik. Hizmet ihracatçılarımıza uyguladığımız destek programlarımız kapsamında 2012 yılından bu yana bin 166 ihracatçımıza 2012’den 2020’ye kadar 635 milyon lira destek vermiş bulunmaktayız. Bunun da 254 milyon lirası 2019 yılında gerçekleşti” ifadelerini aktardı.

    “2020 yılı bütçesinde hizmet ihracatçılarının kullanımı için 500 milyon lira kaynak koyduk”

    Hizmet ihracatçılarına 2012 yılından bu yana 635 milyon lira destek vermiş iken, sadece 2020 bütçesinde hizmet ihracatçılarının kullanımı için 500 milyon lira kaynak koyduklarının altını çizen Bakan Pekcan, şu ifadeleri kullandı:

    “İçinde bulunduğumuz pandemi etkisi ile bunun ancak 91 milyon 500 bin liralık kısmının kullanıldığını görüyoruz. Bu anlamda biz Bakanlık olarak rekor sayılacak bir bütçe koyduk. İnşallah yıl sonuna kadar sizlerin de mevcut motivasyonu ile bu bütçeyi size kullandırmak üzere biz hazırız. Hali hazırda Turquality programı kapsamında 39 hizmet sektörü markası bu kapsama alındı. Hizmet ihracatçılarımızın yurt dışı faaliyetleri ne kadar artarsa bizim bu alanda sağlayacağımız destekler de bu oranda artacaktır. 2017 yılının nisan ayından itibaren hususi damgalı pasaport hakkı verilmesine ilişkin uygulamayı sürdürmekteyiz. Geçtiğimiz günlerde son üç yılın her birinde ihracat yapma zorunluluğunu ortadan kaldırdık. 1 milyon dolarlık limiti 500 bin dolara indirdik ve depozito süresini de 2 yıldan 4 yıla çıkardık. Hususi damgalı pasaport uygulamasının başladığı tarihten bugüne 362 hizmet ihracatçı firmamıza 598 pasaport tanımlandı. Bugün, ülkemiz Hizmet sektörlerinin kalitesi dünya çapında kanıtlanmış ve kabul görmüştür.”

    “2019 yılı itibarıyla yaklaşık 750 bin uluslararası sağlık turistine hizmet vermiş bulunuyoruz”

    Hizmet sektörleri arasında en çok potansiyeli olan sektörlerden birisinin de sağlık hizmetleri olarak karşılarına çıktığını anlatan Bakan Pekcan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da altını çizdiği üzere, bu pandemi süreci ile beraber sağlık hizmetleri sektörümüz de ön plana çıkacak gözüküyor. Dizilerimiz, bilgisayar oyunlarımız, müteahhitlik ve teknik müşavirlik hizmetlerimizi birçok ülkeye ihraç ediyoruz. Ülkemiz şu anda en çok yabancı hasta çeken ülkeler arasında bulunmaktadır. 2019 yılı itibarıyla yaklaşık 750 bin uluslararası sağlık turistine hizmet vermiş bulunuyoruz. Ülkemizin gönüllü kültür, ekonomi ve ticaret elçileri olan uluslararası öğrencilerimizin sayısı ise 172 bine ulaştı. Bakanlığımız destek programlarının başladığı 2011 yılından bu yana sağlık turizmi gelirimiz iki kat artarken, ülkemizi ziyaret eden uluslararası hasta sayısı da 3 katına çıktı, biz bunda birkaç kat daha artış bekliyoruz. Aynı şekilde, o dönemde 30 bin dolayında olan uluslararası öğrenci sayımız 6 kat artmış bulunmaktadır. Pandemi sürecinde ülkemizin güçlü sağlık sistemiyle ve açtığı yeni hastanelerle yazdığı başarı hikayesi, salgın sonrası meyvelerini verecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da belirtildiği üzere, Türkiye’nin ‘sağlık üssü’ olma hedeflerine ulaşmak için oldukça uygun bir ortam hazır bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

    Özellikle Afrika’nın değişik ülkelerinde ve Latin Amerika’da Türk dizilerinin pek çok kıtada gösterildiğini ve Türkiye’den görülemeyecek kadar toplumsal etkisi olduğunu belirten Bakan Pekcan, “Türk dizileri beğeniliyor diyoruz ama beğenilmekten öte ülkelerde bir toplumsal etkisi var. Türk dizileri elimdeki kayıtlara göre yaklaşık 146 ülkede 700 milyon kişi tarafından izlenilmektedir. Belki bu rakam şu anda artmıştır. Dizi sektöründe ABD’nin hemen arkasında birçok ülkeyi geride bırakarak ikinci sıraya oturmuş durumdayız. Bilişim sektörümüzün en önemli bileşenlerinden ‘Dijital Oyun Sektörü’ndeki ihracatçılarımızın bugünlerde tabi hepimizi gururlandıran bir başarı hikayesi var. Peak Games Bakanlığımız desteklerinden de faydalanan ve sektörün önemli oyuncularından biri haline gelmişti. Zynga tarafından satın alınmasını hizmet ticaretinin potansiyeli açısından da çok önemli bir örnek olarak görüyoruz. Hizmet sektörlerinin tüm kollarında benzer başarıları saymak mümkün, gelecekte de başarı hikayelerimizin sayıları sizlerin sayesinde artmaya devam edecek” dedi.

    Hizmet İhracatçıları Birliğinin bin 456 üyesiyle kısa sürede Türkiye’nin hizmet ihracatını temsil eden kurumsal yapı haline geldiğini aktaran Bakan Pekcan, “Sektörel sorunların ve çözüm önerilerinin tespiti, dış pazarlara yönelik çalışmalar yürütülmesi, hizmet ihracatının kayıt altına alınması gibi önemli fonksiyonları üstlenen birliğimizin pozisyonu, önümüzdeki dönemde güçlenerek gelişecektir. Hizmet İhracatçı Birliğimiz olarak üstlenmiş olduğunuz bu ciddi görev ve sorumlulukta, sizlere üstün başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Bakanlık olarak desteklerimizin yanınızda olduğunu bir kez daha yenilemek istiyorum” ifadelerini kaydetti.

    Korona virüs dolayısıyla dünya ekonomisi ve ticaretinde; üretim, tüketim, tedarik zinciri ve pazarlama alışkanlıkları bakımından eksen kaymalarına tanıklık ettiklerini vurgulayan Bakan Pekcan, “Bunun, hizmet sektörünün farklı kolları üzerinde de yansımaları olmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin sağlık başta olmak üzere pek çok alanda dünyaya örnek gösterilecek şekilde elde etmiş olduğu başarı hikayeleri ve doğru kriz yönetimi, önümüzdeki dönemde hizmet ihracatımızın gelişimine ve yeni fırsatlar yakalamamıza katkı sağlayacaktır. Biz Bakanlık olarak, hizmet ihracatçılarımızın pandemi sonrası ortaya çıkacak bu yeni fırsatlardan azami düzeyde faydalanması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” aktarımında bulundu.

    Bakanlık olarak ’Müşavir Ağı Sistemi’ni devreye soktuklarını anımsatan Bakan Pekcan, “Dünyadaki bütün müşavirlerimizle aynı anda bu müşavir ağı network’ü üzerinden görüşebiliyoruz ve siz iş insanlarımıza hizmet veriyoruz. Bütün iş insanlarımızın herhangi bir ülkedeki müşavirimize yapmış olduğu talep bizim merkezdeki sistemimize ve müşavirimize aynı anda düşüyor. Hem sizin müşavirimizden talebiniz hem müşavirimizin size olan cevabını sistem üzerinden takip edebiliyoruz. Hem performans değerlendirmesi yapmış oluyoruz hem de müşavirlerimiz günlük raporlarla gelişmeleri bakanlığımızla paylaşıyorlar. Her türlü irtibat noktamızda müşavirlerimizin sizin birer temsilciniz olduğunu unutmayın” hatırlatmasında bulundu.

    Bakan Pekcan, konuşmasının ardından Hizmet İhracatçıları Birliği üyeleri ile sohbet etti.

  • Mayıs ayı ihracat rakamları açıklandı

    Mayıs ayı ihracat rakamları açıklandı

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, mayıs ihracatının yıllık bazda düşmesine rağmen nisan ayına göre yüzde 10,84 arttığını açıkladı.

    Mayıs ayında ihracat yüzde 40,88 azaldı ve 9 milyar 964 milyon dolar olarak gerçekleşti.

    Pekcan, mayıs ayı dış ticaretine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

    “İhracatın ithalatı karşılama oranı 8 puan artışla yüzde 66,3’ten yüzde 74,3’e yükseldi. Bununla beraber, mayısta iş günü bazında ihracatımız nisana göre yüzde 28,8 artışla 540,5 milyon dolara çıktı. Mayısta nisana göre, AB’ye ihracat yüzde 17,3 yükselirken, Fransa’ya yüzde 71,5, Belçika’ya yüzde 57,9, İngiltere’ye yüzde 54,7, ABD’ye yüzde 45,6 artış gösterdi.”

    Pekcan, lokomotif sektörlerin ihracatında da hareketlenme başladığına da işaret ederek, mayısta bir önceki aya göre otomotiv sektöründe yüzde 95,5, hazır giyimde yüzde 45,4, tekstilde yüzde 35,5, savunmada yüzde 33,9 ihracat artışı görüldüğünü kaydetti,

    Geçen ay ara malı ve yatırım malı ithalatının toplam ithalatın yüzde 91,2’sini oluşturduğunu belirten Pekcan, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Bu durum önümüzdeki dönemde üretim ve ihracat artışı için önemli bir öncü göstergedir. Ülkemizde ve geleneksel ihracat pazarlarımızdaki kademeli normalleşmeyle birlikte sanal fuar, sanal ticaret heyetleri gibi dijital atılımlarımız ve desteklerimizin de etkisiyle ihracatımızın haziran ayından itibaren toparlanmaya devam etmesini bekliyoruz.”

    “EN KÖTÜ GERİDE KALDI”

    Pekcan, “İhracatımızda en kötü geride kaldı, toparlanmaya başlıyoruz” dedi.