Etiket: iyi

  • Dünyanın en iyi iki turtası da Samsun’dan seçildi

    Dünyanın en iyi iki turtası da Samsun’dan seçildi

    Tadı, dünyadaki lezzet otoriteleri tarafından da tescillenen Samsun’un coğrafi işaretli yiyeceklerinden ‘Bafra pidesi’, ‘dünyanın en iyi ekmeği’ seçildikten sonra bu kez de ‘dünyanın en iyi turtası’ seçildi. ‘Dünyanın En İyi Yemekleri Listesi’nde ‘En İyi Turtalar’ kategorisinde ilk 2 sırayı Samsun’a ait lezzetler paylaştı. Gastronomi dünyasının önemli kaynaklarından biri olan Taste Atlas’ın ‘Top Ten Breads’ (en yi ekmekler) listesinde ilk 2 sırayı Bafra ve Samsun pideleri yer alıyordu. Bafra pidesi ve Samsun pidesi adıyla listede ilk 2 sırada yer alan Samsun lezzetleri, Brezilya’nın pao de queijosunu, Malezya’nın roti canaisini, Kolombiya’nın pan de bonosunu, Azerbaycan’ın qutabını, İtalya’nın piadina romagnolasını ve Hindistan’ın butter garlic naan ile amritsari kulchasını bu listede geride bırakmıştı. Taste Atlas bu sefer de listesini güncelleyerek Bafra pidesini turtalar arasında zirveye yerleştirdi.

    Bafra pidesi ve Samsun pidesi son güncellemenin ardından Dünyanın En İyi Yemekleri Listesi’nde ‘Top 100 Pies in the World’ (Dünyanın en iyi 100 turtası) listesinde ilk 2 sırayı paylaştılar. Bafra pidesi ve Samsun pidesi bu listede Gürcistan’ın khachapuri, Lüblan’ın sfiha, Hollanda’nın appeltaart, Şili’nin pastel de choclo, İtalya’nın erbazzone, İrlanda’nın beef and guinness pie, Belçika’nın geraardsbergse mutten taart, Yunanistan’ın sfakianopita ve İsveç’in wasterbutten cheese pie turtalarını geride bırakarak ilk sırada yer aldı. Yine Samsun’un coğrafi işaret tescil belgeli diğer bir pidesi olan Terme pidesi de listede 12. sırada yer buldu.

    Bafra pidesinin lezzet sırrı
    Lezzeti ile dünyayı da hayran bırakan pidelerin sırrını Samsun’daki pide ustası Necati Koçak anlattı. Bafra pidesinin lezzeti ile dünyadaki tüm pidelerden ayrıldığına dikkat çeken Koçak, “Bafra pidesinin sırrı; hamurun yoğrulmasından başlıyor, açması, içinin doldurulmasına, pişirilmesine ve tabağa gelene kadar süreçten geçiyor. Hamur, sulu ve yumuşak hamur. Fırın, odun ateşi ile çalışıyor. Diğer pideler fırından ortalama 7-8 dakikada çıkıyor. Bafra pidesi ise en az 20-25 dakikada pişiyor. Bu da gevrek olmasının yanı sıra ağır pişmesine neden oluyor. Fırından çıkardıktan sonra da tereyağıyla birlikte servis ediyoruz.

    Bu da lezzetine lezzet katıyor. Bafra pidesi diğer pidelere oranla oldukça uzun oluyor. 1 metreye kadar uzayan pidemizin içindeki malzeme de dolgun oluyor. Odun ateşinde 25 dakika pişince de gevre ve çıtır çıtır oluyor. İç harcında kavrulmuş kıyma ve çiğ soğan kullanıyoruz. Çiğ soğan fırında hamurun içinde pişiyor ve lezzetini pideye geçiriyor. Bafra pidesinin namı aldı başına gidiyor. Bu lezzeti ilk kez tadanlar bizlere teşekkür ediyor. Sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar her öğünde Bafra pidesini iştahla tüketiyorlar” dedi. Namı önce Samsun sonra da ülke sınırlarını aşan Bafra pidesi, birçok uluslararası gurme tarafından dünyanın en iyi ekmeği ve turtası olarak gösterilirken, en iyi yiyecekler listesinde de ilk 100’de yer alıyor.

  • “En iyi narkotik polisi anne” projesi

    “En iyi narkotik polisi anne” projesi

    Narkotikle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, merkez Fatma Kösemen Kadın Kur’an Kursu’nda öğrenim gören 52 anne ve anne adayıyla bir araya geldi. Polisler, burada bulunan anne ve anne adaylarına “En iyi narkotik polisi anne” projesini tanıtarak uyuma uygulaması, iki ekmek adlı kısa film izletildi. Polisler uyuşturucuyla mücadelede yapılan ve yapılması gerekenleri tek tek anlatarak aynı zamanda bilgilendirici broşürleri de dağıttı.

    Uyuşturucuyla mücadeleyle ilgili çalışmaların ise aralıksız bir şekilde devam edeceği vurgulandı.

  • Sizi hastalandıran şey iyileştirebilir

    Sizi hastalandıran şey iyileştirebilir

    En basit saman nezlesinde bile ilaç kullanmak yerine bitki çayları gibi o hastalığa iyi geldiği düşünülen doğal formların kullanılarak hastalığın ilerlemesini önlemeye çalışmak da bir nevi alternatif tıp oluyor. Uzm. Dr. Selin Turan, homeopatiyi, yaşam gücünü dengeleyerek vücudun kendini doğal olarak iyileştirmesine yardım eden, bireyi bütün olarak tedavi eden, tıbbın istisnai bir formu olarak tanımlıyor.

    “İçinde olanı iyileştirme enerjisi ile tedavi ediyor”

    Homeopatinin tümüyle doğal yöntemleri kullanan yan etkisiz bir tedavi yöntemi olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Selin Turan, “Yaklaşık 300 yıl kadar önce Dr. Samuel Hahnemann tarafından geliştirilerek dünyaya yayılmış olan homeopati, insanı fiziksel, zihinsel ve duygusal bir bütün olarak ele alan, hastalıkların semptomlarını bastırmak yerine herkesin içinde olanı iyileştirme enerjisini aktive eden, yalnızca hastanın sözel hikayesine başvurularak uygulanan bir tedavi türüdür” dedi.

    Genel prensibin anlaşılması için bir örnek veren Uzm. Dr. Selin Turan, “Mesela soğan doğrarken önce burnunuzda ve genzinizde bir yanma hissedersiniz. Sonrasında bol miktarda şeffaf su gibi bir burun akıntısı ve göz yaşarması başlar. Bu duruma çok benzeyen bir hastalık olan Allerjik Rinit yani Saman Nezlesinde de benzer bulgular görülür. O halde böyle bir vaka karşısında ‘Alium Cepa=Soğan’ın bilgisini içeren remedi kullanıldığında, şikayetlerin iyileşmesi mümkün olmaktadır” diye konuştu.

    “Hastalık adları değil, hastanın kendisi vardır”

    Homeopatide hastalık adları değil, hastanın kendisinin olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Selin Turan, “Sağlıklı olma kavramı için ruh, beden ve zihnin dengeli olması gerekmektedir. Bu dengeyi bozacak herhangi bir fiziksel, ruhsal ve zihinsel travma, her insanda çok farklı reaksiyon ve bulgulara sebebiyet verebilmektedir. Mesela boğaz ağrısı olan bir hasta sıcak isterken ve yudum yudum içilen sıcak içecekler ile boğaz ağrısı hafifliyorken, diğer bir hasta hiç yutkunmak istemez. Yutkunma gibi küçücük bir hareketle ağrı çok kötüleşir ve çok kuru hisseder ve buz gibi soğuk içecekleri büyük yudumlar ile içmek ister. Kas eklem ağrıları egzersiz ile rahatlayan hasta da vardır, istirahat edince ağrıları hafifleyen hasta da vardır. Hastaların tedavisinde örnekte de bahsedildiği gibi ince detaylar bile önem taşımaktadır. Kişinin ayrıntılarına (sevdiği, sevmediği ve dokunan yiyecekler, hava şartlarından nasıl etkilendiği, uyku ve rüyaları, şikayetlerin günün hangi saatlerinde arttığı, şikayetlerini nasıl tanımladığı, geçmişini, ailesi ile ilgili konuları, anne karnında iken annesinin hamileliğinin nasıl geçtiğini, hangi yiyeceklerden, renklerden, giyim tarzından hoşlandığını ya da hoşlanmadığını, gelecekteki arzularını), davranışlarına, alışkanlıklarına, psikolojik yüklerine, şikayetlerine, fiziki bulgularına göre homeopati hekim hastanın klinik resmi detaylandırılarak analiz edilir” ifadelerini kullandı.
    Homeopatinin bağışıklık sistemini dengelemek esasından yola çıktığını vurgulayan Uzm. Dr. Selin Turan, “Doğada bu resme karşılık gelecek aynı yakınmaları ortaya çıkaracak madde yani remedi, problemin derinliğine göre artan dilüsyon oranında kişiye verilmektedir. Hasta ile remedi arasında benzerlik olduğu sürece yani belirtiler ile remedi arasında eşleşme olduğunda, çok küçük dozlar hastada iyileşme yönünde bir süreç başlatır ve kişi tüm sağlığında gelişme deneyimler. İlaç hastanın yapısıyla uyuşmadığında ise hiçbir cevap oluşmaz yani kişide hiçbir değişiklik olmaz ki, bu da homeopatinin ayrıcalıklı özelliklerinden biridir. Bağışıklık sistemi dengelenirse dışarıdan gelen alerjen maddeyi, vücut artık yabancı bir madde olarak algılamaz ya da reaksiyonunu kısıtlar. Homeopati gerek akut gerekse kronik hastalıkların tümünün tedavisinde tercih edilebilecek bir tedavi yöntemidir” diye konuştu.

  • Yavaş, İYİ Partinin kararını konuştu.

    Yavaş, İYİ Partinin kararını konuştu.

    Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında yerel seçimlerde 81 ilde aday çıkarılması kararına ilişkin, “Ankara halkının önüne çıkıp ‘yaptığımız hizmetleri beğeniyorsanız bize oy verin’ diyeceğiz ama bunu da yaparken ‘şu seçmen bu seçmen’ diye ayırmadan hizmet ettiysek, kimseyi ayırmadan da hepsinden oy istiyoruz. Onun haricinde başka bir yorumum yok.” dedi.
    Yavaş, Gölbaşı ilçesi Karaoğlan Mahallesi’nde 3,5 milyon metrekarelik alana kurulan Başkent Ankara Kalkınma Projesi (BAKAP) Tarım Kampüsü ve Rekreasyon Alanı’nın tanıtımı için basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
    Burada gündeme ilişkin soruları da yanıtlayan Yavaş, bir gazetecinin, yaklaşan yerel seçimlere yönelik İYİ Partinin tek başına seçime girme kararı aldığını anımsatarak, nasıl bir strateji izleyeceğini sorması üzerine, Ankara’da 4 milyon 200 bin seçmen bulunduğunu ve herkesin oyuna talip olduğunu söyledi.
    Yavaş, şunları kaydetti:“Her zaman bizim söylemimiz şu olmuştur. Seçildikten sonra herkese eşit şekilde, kimseyi ayırmadan hizmet edeceksiniz. Bu şekilde de 5 yıla yakındır hizmet ettiğimizi düşünüyoruz. 2019 yılında seçime girerken vaatlerle girdik. Ama şu anda yeni seçime girerken yaptığımız icraatlarla gireceğiz. Belediyeciliğe farklı bir bakış getirdiğimizi düşünüyorum. Ankara halkının önüne çıkıp ‘yaptığımız hizmetleri beğeniyorsanız bize oy verin’ diyeceğiz ama bunu da yaparken ‘şu seçmen bu seçmen’ diye ayırmadan hizmet ettiysek, kimseyi ayırmadan da hepsinden oy istiyoruz. Onun haricinde başka bir yorumum yoktur.”
  • Bursa sahillerinde son durum

    Bursa sahillerinde son durum

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan Gemlik’te 8, Mudanya’da 9 ve Karacabey’de 3, İznik Gölü kıyısında ise 4 olmak üzere 24 kamp ve plajda tespitler yapıldı.

    100 mililitrede bulunan bakteri sayısının “kılavuz değerler” olarak dikkate alındığı ölçümlerde, parametreler 19 plajda değerlerin altında, 4 plajda kılavuz değerle zorunlu değer aralığında, 1 plajda ise zorunlu değerin üzerinde olduğu tespit edildi.

    Ölçümlerde sonuçlar kılavuz değerlerin altındaysa “iyi kalitede su (girilebilir)”, kılavuz değerle zorunlu değer arasındaysa “orta kalitede su (girilebilir)”, zorunlu değerlerin üzerindeyse “kötü kalitede su (girilemez)” değerlendirmesinde bulunuyor.


    Bursa’nın “iyi, orta ve kötü” deniz suyuna sahip sahil ve plajlar şöyle:

    Gemlik: Narlı Halk Plajı, Büyükkumla Halk Plajı, , Gemsaz Halk Plajı, B.B.B Kurşunlu Kadınlar Plajı, Karacaali Gençlik Kampı, B.B.B. Küçükkumla Halk Plajı, B.B.B. Kumsaz Halk Plajı ve Hasanağa Kadınlar Plajı ‘iyi kalite su’
    Mudanya: Zeytinbağı Halk Plajı, B.B.B. Eğerce, B.B.B. Mesudiye Halk Plajı, Altıntaş Halk Plajı, B.B.B. Eşkel Halk Plaj’larında ‘iyi kalite su’, Burgaz Halk Plajı, Coşkunöz Halk Plajı, Kumyaka Halk Plajılarında ‘orta kalite su’ olarak tespit edilirken Burgaz Altınkum Halk Plajı ise ‘kötü kalite su’
    Karacabey: Yeniköy Halk Plajı, Malkara Halk Plajı, Kurşunlu Halk Plajlarında ‘iyi kalite su’
    İznik Gölü: Göllüce Halk Plajı, İnciraltı Mevki Halk Plajı, Darka Tatil Köyü, ‘iyi kalite su’ olarak tespit edilirken, Orhangazi Halk Plajında ise ‘orta kalite su’.

  • Rekolte düşük ama kalite iyi

    Rekolte düşük ama kalite iyi

    Samsun’un Çarşamba Ovası’nda şeftali hasadı başlarken, üreticiler bu yıl rekoltenin düşük, kalitenin ise iyi olduğunu söyledi. Samsun’un Çarşamba ilçesi Hacılıçay Mahallesi’nde şeftali bahçelerinde hasat başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla beraber ağaçlardaki şeftaliyi tek tek toplayarak kasalara dolduran üreticiler, bu yıl şeftalide beklenenin altında bir rekolte olduğunu, bu durumun yağışlı havadan kaynaklandığını ifade etti.

    “Rekolte düşük ancak kalite iyi durumda”
    Şeftali üreticisi Turgay Demircan, “Şeftali ve kivi üreticisiyim. Bu yıl şeftalilerimizde rekolte çok düşük. Rekolte düşük ancak kalite iyi durumda. Fiyatlar da tatmin edici seviyede dilebiliriz. Ancak girdi maliyetleri aşırı yüksek. 40 dönümün üzerinde şeftali bahçem var. Normal şartlarda 80 tonu bulmam lazım ama bu yıl çok zor. Şu an da şeftalinin kilogram fiyatı 13 TL civarında. Çok kaliteli olursa 22 TL bandında satılıyor” dedi.

    “Rekolte düşük, fiyat beklentisi yüksek”
    Şeftali hasadını yerinde inceleyen ve üreticilerden bilgiler alan Çarşamba Ziraat Odası Başkanı Muammer Aydemir de yağışlı havaların birçok sebze-meyvede olduğu gibi şeftalide de olumsuz etkiler bıraktığını ifade ederek, “Hava şartlarının çok yağışlı gitmesinden dolayı sadece şeftali değil, bütün ürünlerimizde rekolte düşüklüğü var. Havaların yoğun yağışlı gitmesi sebze de olsun meyve de olsun rutubet yapıyor ve bunun yüzünden dökülmeler oluyor. Ürünler çok para ediyor gibi gözükse de maliyeti çok yüksek olduğu için o verimlilik üreticiye yansımıyor” diye konuştu.

  • Bölge için en iyi buğday çeşidi araştırılıyor

    Bölge için en iyi buğday çeşidi araştırılıyor

    Büyükşehir Belediyesi ile GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü iş birliğinde 3 Mayıs’ta imzaları atılan “Gaziantep şartlarında Makarnalık ve Ekmeklik Buğdayda Kaliteli ve Yüksek Verimli Çeşit Geliştirme Projesi” protokolü meyvelerini vermeye başladı. Daha yüksek verim ve kaliteyi hedefleyen proje çerçevesinde Oğuzeli Karaburun Kırsal Mahallesi’ndeki 4 dekarlık arazide ekimi yapılan 10’ar çeşit ekmeklik ve makarnalık buğdayların hasat sürecinden olumlu sonuçlar alındı. Çiftçinin ve sanayicinin proteini daha yoğun ve sarılık rengi daha yüksek çeşitlere ulaşımını sağlamak adına yerli ve milli bir altlığı da bulunan projede, test aşamasının tamamlanmasıyla bir ekmeklik, bir de makarnalık buğday çeşidi belirlenerek Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından ürün tescil aşamasına geçilecek. GBB Tarımsal Hizmetler ve Gıda Daire Başkanlığı Tarım Şube Müdürü Yusuf Yılmaz, Gaziantep şartlarında kaliteli ve yüksek verimli ekmeklik ve makarnalık buğday projesini GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile birlikte 2 yıldır yürüttüklerini belirterek, “Bugün, Gaziantep şartlarında Makarnalık ve Ekmeklik Buğdayda Kaliteli ve Yüksek Verimli Çeşit Geliştirme Projesi’nin sonuçlarına varıyoruz. En verimli ve en kaliteli ekmeklik ve makarnalık için tescil çalışmalarını yürütüyoruz. Şu an Oğuzeli’ndeyiz ve burada hasat yapılıyor. Burada bir yıllık bir emek var” dedi.

    Hedef, sertifikalı tohum ihtiyacının tamamını karşılamak

    Yılmaz, son yıllarda iklim değişikliği sebebiyle bölgede daha önce ekilen buğday çeşitlerinin hastalık ve verim bakımından giderek kötüye gitmesinden dolayı böyle bir çalışmayı devreye soktuklarını anlatarak, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak artık kendi buğdayımızı üretip, dağıtacağız” ifadesini kullandı.

    Tescil sürecinden de bahseden Yılmaz, bu sürecin GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından yürütüleceğini aktararak, “Belirlenen buğday çeşitlerinin isimleri Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından konulacak. Çalışmaların neticesini aldıktan sonra anaç buğday olarak çoğaltımını biz gerçekleştireceğiz. Tohumunu ise araştırma enstitümüzden alacağız. Daha sonra da 3 aşamalı sertifikalarımızı çiftçilerimize dağıtacağız. Bu çalışmayla birlikte çiftçilerimizin sertifikalı tohum ihtiyacının tamamını karşılamayı planlıyoruz” ifadelerine yer verdi.


    Hedef, daha kaliteli ve verimli buğdaylarla çiftçiyi ve sanayiciyi buluşturmak

    Şanlıurfa GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde görevli Memduh Serdar Polat, enstitü çatısı altında buğday ve arpa ıslah programını yürüttüğünü ifade ederek, “İklim değişikliği dolayısıyla son yıllarda üretimde ciddi sıkıntılar meydana gelmeye başladı. Ekmeklik ve makarnalık buğdaylarda kalitenin az olması önemli bir problem. Bu proje çerçevesinde Gaziantep Büyükşehir ile birlikte daha kaliteli, daha verimli çeşitler ortaya çıkarmayı hedefliyoruz. Uzun yıllardır süren çalışmamızın son kısmına bu gördüğünüz arazide denemeler yaparak, gelmiş bulunuyoruz, güzel sonuçlar aldık. Bugün de hasat günündeyiz. Çiftçilerimize daha kaliteli makarnalık ve ekmeklik buğdayı ulaştırma amacındayız” şeklinde konuştu.

    Mevcut piyasada ekilen yaygın çeşitlerden farklı olarak daha yüksek protein, sarılık rengi daha yüksek olan çeşitleri Gaziantep adına tescil etmek istediklerinin altını çizen Polat, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, sosyal belediyecilik anlamında Türkiye’nin lokomotifi. Biz de ha keza devamlı bu belediye çatısı altından çıkan çalışmaları takip ediyoruz. Gaziantep Büyükşehir, her sene çiftçilerine tohum dağıtıyor. Bu çalışmalar çerçevesinde dışa müptela olmadan kendi adına tescil edilmiş, Gaziantep yöresinde denenmiş, sanayicinin, çiftçinin yüzünü güldürecek buğday çeşitleri şehre kazandırılacak. Bu çeşitler Gaziantep’in yerli ve milli çeşitleri arasında bulunacak” diye konuştu.

  • “Hayırdır Erdoğan?”                  Meral Akşener’den Ayasofya göndermesi?

    “Hayırdır Erdoğan?” Meral Akşener’den Ayasofya göndermesi?

    Önergenin reddedilmesinin ardından sosyal medya hesabından paylaşım yapan Akşener, İYİ Parti resmi Twitter hesabından paylaşılan, ”Siyasette #GeriVites’in ne olduğuna ve nasıl yapıldığına dair bu öğretici nitelikteki tutumundan ötürü @Akparti’ye teşekkür ederiz” sözlerini alıntılayarak, ”Hayırdır Sayın Erdoğan” diyerek Erdoğan’a göndermede bulundu.

    ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

    İstanbul’un fethinin 567. yıldönümünde Ayasofya’da Fetih Suresi okunmasının ardından Yunanistan’dan tepki gelmişti. Yunanistan’ın açıklamalarının ardından Erdoğan, ”Yunanistan boş durmuyor, kuru sıkı atıyor. Türkiye’ye laf atılır mı? Sen kiminle dans ediyorsun? Haddini bil! Sen haddini bilmezsen Türkiye’nin yapacağı şey bellidir” ifadelerini kullanmıştı.

    AKP NE DEMİŞTİ?

    AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Ayasofya’nın ibadete açılması önerisi ile ilgili yaptığı açıklamada önergeyi reddedeceklerini ve temmuz ayında gerekli adımların atılacağını söyledi. Mehmet Muş’un yaptığı açıklama şöyle. “TBMM’de devam eden Ayasofya’nın cami olarak tekrar kullanıma açılmasıyla ilgili “İbadete açılması önerisine şimdi ret veriyoruz ama temmuzda gerekli adımlar atılacak”