Etiket: iyi parti bursa

  • Gesiad, İYİ Parti Bursa iş insanlarını ağırladı

    Gesiad, İYİ Parti Bursa iş insanlarını ağırladı

    Ziyarette konuşan ve faaliyetleri hakkında açıklamalarda bulunan GESİAD Başkanı Murat Kaya, “İş dünyası olarak zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ama asla umutsuzluğa kapılmıyoruz, her zaman istikrardan yanayız” dedi.

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da, Bursa iş dünyasını temsil eden kurumları ziyaret etmeye devam ettiklerini belirtirken, “Üretmek, istihdam sağlamak, ihracat yapmak zorundayız. Ekonomik faaliyetlerine devam eden ve bunları başarıyla yapanları da el üstünde tutmalıyız” şeklinde konuştu.

    Genel ekonomik konularda karşılıklı görüş alışverişiyle devam eden ziyarette, İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, GESİAD üyelerini İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı İş İnsanları Komisyonu tarafından önümüzdeki günlerde düzenlenecek ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de katılımıyla Bursa’da gerçekleştirilecek toplantıya davet etti.

  • Selçuk Türkoğlu’ndan 24 Temmuz açıklaması

    Selçuk Türkoğlu’ndan 24 Temmuz açıklaması

    Türkoğlu şöyle konuştu:

    “Bugün gelinen noktada medyanın hiç abartısız yüzde 95’i iktidarın kontrolünde. Direnmeye çalışan az sayıdaki muhalif basın da zaten ekonomik ve hukuki kıskaca alınarak korkutulup sindiriliyor.

    Önce yaygın medyanın üzerine çöktüler. Sonra sıra yerel basına geldi. Nihayet demokrasinin güvencesi Anadolu basınını da kıskıvrak teslim aldılar. Öyle olunca da zaten ortalıkta sansürlenmesi gereken medya neredeyse kalmadı.

    En sonunda da sıra biliyorsunuz vatandaşın biraz olsun nefes alabildiği sosyal medyaya gelmişti. Çıkarmaya çalıştıkları sosyal medya yasasıyla da amaçlarına ulaşmaya çalıştılar. Tepkiler üzerine Meclis’teki görüşmeleri ertelemek zorunda kaldılar. Ancak hiç kuşkunuz olmasın, Meclis tatili bittiğinde yeniden gündeme alacakları bu yasa tasarısı da aslında tam bir sansür yasasıdır. Seçime giderken amaçları milletin gözünü kör etmek, kulağını sağır yapmak, sesini de kesmek isteyeceklerdir. O nedenle iktidarın bu yöndeki her hamlesine topyekün direnmeye devam edeceğiz.

    Partimizin önerdiği İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de bağımsız medya için özel bir düzenleme gelecek. Çünkü medyanın tutsak olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Yayın organlarının hükümet bültenine döndürüldüğü tek adamın sisteminde sadece tek seslilik olur.
    Önerdiğimiz ve vaat ettiğimiz yeni sistemde politika basından, basın da politikadan asla nemalanmayacak.

    Medya patronlarının, güçlerini diğer alanlarda avantaj olarak kullanmalarının mutlaka önüne geçilecek. Muhalif basın ve bağımsız medyanın tepesinde sallandırılan korku kılıcı kesinlikle kırılıp atılacak. Hülasa, basın ve medyadaki istibdat dönemi de son bulacak. O nedenle kalbi özgür medyadan yana atan basın mensubu dostlarımıza da ‘Dayanın az kaldı’ diyoruz.”

  • İYİ Parti Bursa’dan 19 Mayıs kutlaması

    İYİ Parti Bursa’dan 19 Mayıs kutlaması

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu 19 Mayıs’ın 103. yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törende yaptığı açıklamada; “Bir bir yok ettikleri Cumhuriyetimizin bütün değerlerini, and olsun ki, yeniden inşa edeceğiz” dedi.

    “Sandık günü gelip milli irade tecelli ettiğinde, bu ülkeye ne kadar kötülük ettikleriyle mutlaka yüzleşecekler” diyen Türkoğlu’nun açıklamasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

    “Milli bayramlarımızın yok sayıldığı, ulusal tarihimizde önemi bulunan bütün anlamlı günlerin geçiştirildiği, kerhen kutlandığı, sözde anma programlarının yapıldığı, cumhuriyet değerlerinin ortadan kaldırılması için bilinçli bir planın adım adım uygulandığı bir sürecin içindeyiz. Karanlık emellerini çok iyi bildiğimiz zihniyetin, devletin tüm kurumlarını ahtapot gibi sardığını, ülkemizin tüm varlıklarını bir bir yok etmeye yönelik sistemli bir uygulamanın peşinde olduğunu biliyoruz.

    İşte daha dün Atatürk Havalimanı gibi en değerli yatırımlarımızdan birinin daha acımasızca katledilmeye başlandığına hep birlikte üzülerek tanık olduk. Milletimizin neredeyse arşa çıkan tepkisine rağmen, gözlerini rant hırsı bürümüşlerin amacı, sadece İstanbul Havalimanı’nı sorunsuz biçimde satarak sıcak paraya dönüştürmek elbette değildi. Onların nihai hedefi ne yapıp ederek, adında ‘Atatürk’ olan her şeyi yok etmek, ortadan kaldırmak ve sonunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, tasarladıkları, özgürlüklerin olmadığı, tek adamın istediği gibi baskıyla, zulümle yönettiği bir yapıya dönüştürmek.

    Bunu dün Bursa’da da olduğu gibi ülkemizin pek çok şehrinde, adında Atatürk olan statları, spor salonlarını, kültür merkezlerini yerle bir ederek yaptılar. İşte bugün de İstanbul’da Atatürk Havaalanı’nı yıkarak yapıyorlar. Üstelik bu karanlık amaçlı eylemlerini 19 Mayıs gibi Türk Milleti için çok anlamlı bir kutlama haftası içinde fütursuzca yapıyorlar.

    “KÖTÜLÜKLERİYLE YÜZLEŞECEKLER”

    Ne yaparlarsa yapsınlar, bütün bunlar bitmiş tükenmiş bir iktidarın son çırpınışları, ayakta kalabilmek için yaptığı nafile hamleleridir. Nasıl ki 20 yıllık iktidarları boyunca Cumhuriyet değerlerimize karşı yaptıkları saldırılar tutmadıysa, milletimizden karşılık bulmadıysa…

    Nasıl ki, her türlü baskıya, zulme, hakkın hukukun adaletin ayaklar altına alınmasına karşın milletimizin çok büyük çoğunluğu bugün daha fazla direnç gösteriyorsa… Ve nasıl ki tüm ali cengiz oyunları bumerang olup kendilerini vuruyorsa…

    İşte bugünlerdeki son çırpınışları da onları asla kurtaramayacak. Korkunun ecele faydası olmadığını, milletin önüne er ya da geç koymak zorunda oldukları sandıklarda acı bir şekilde görecekler. Milli irade tecelli ettiğinde, bu ülkeye, bu ülkenin çileli insanlarına ne kadar kötülük ettikleriyle mutlaka yüzleşecekler.

    İşte o gün, bir bir yok ettikleri Cumhuriyetimizin bütün değerlerini, şart olsun ki tek tek yeniden inşa edeceğiz. İşte o gün milli bayramlarımızı yine eskisi gibi sürekli artan bir coşkuyla, yine hiç bitmeyecek bir heyecanla and olsun ki yeniden kutlayacağız. Bunu Büyük Atatürk’ün 19 Mayıs’ı ithaf ettiği, sonrasında da Cumhuriyetimizi emanet ettiği gençlerimizle yapacağız.

    Bunu işçimizle, köylümüzle, çiftçimizle, esnafımızla memurumuzla, iş insanlarımızla, kısacası büyük Türk Milletimizle birlikte yapacağız…

    Hiç kuşkunuz olmasın! İnanın az kaldı. İnanın İYİ’lik mutlaka kazanacak. Kahrolsun istibdat.. Yaşasın hürriyet… Ne mutlu Türküm diyene…”

  • İYİ Parti’den çiftçiye destek: ‘Zamların sebebi aracılar’

    İYİ Parti’den çiftçiye destek: ‘Zamların sebebi aracılar’

    İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı, Karacabey’in Yeni Sarıbey Mahallesi’nde gerçekleştirdiği basın açıklaması ile çiftçinin yaşadığı sorunları dile getirdi. İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, çiftçinin zor günler yaşadığını ve borç batağında olduğunu belirterek  “Gıda fiyatlarındaki artışın sebebi üreticiler değil, aradaki aracılar ve simsarlardır” dedi.

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Karacabey’in Yeni Sarıbey Mahallesi’nde gerçekleştirdiği basın açıklaması ile mutfak ürünlerinin fiyatlarında yaşanan artışa dikkat çekti, üreticinin zor günler yaşadığını söyledi.

    Türkoğlu, “Çağın illeti pandemi ile de mücadele ettiğimiz son bir yıl içinde hem memleket ekonomisi hem de aile ekonomisi tam anlamıyla dibe vurdu. O nedenle vatandaşımız, özellikle temel gıda fiyatlarına zam üstüne zam yapılmasından ötürü haklı olarak dert yanıyordu. Bizler bunu İYİ Parti olarak geçtiğimiz hafta Bursa’da yaptığımız eylemle, ‘Mutfakta Yangın Var’ diye haykırarak Türkiye gündemine taşıdık. Evet marketlerde satılan ürünlerin fiyatları çok yüksek ama bilinmelidir ki; Bu ürünlerin her biri üreticiden, yani sizlerden neredeyse yok fiyata alınıyor. Burada sizlerin huzurunda altını önemle çiziyoruz ki; Market raflarındaki fahiş rakamların sorumlusu asla üretici değildir. Tam tersine bu keyfi zamların failleri bellidir ve kaymağını da çiftçiler değil, o aracılar, simsarlar, tüccarlar vs. yiyor. Onlar alın teri akıtmadan zenginliklerini katlaya dursunlar; gerçek üretici, böylesine zor şartlar altında üretim yapamaz, ekip dikemez hale geldi” dedi.

    ŞARKICIYA ERTELEME, ÇİFTÇİYE HACİZ

    Ülke ekonomisinin kalkınmasının temelinin çiftçiler olduğunun söylendiğini ancak çiftçinin zor günler yaşadığını dile getiren Türkoğlu, “Gel gör ki, üreticimiz ürününü tarlada, traktörünü de Ziraat Bankası’nda, Tarım Kredi Kooperatifleri’nde rehin bıraktı. Borcunu ödeyemez hale gelen çiftçinin ödeyemediği borcuna karşılık da evi, barkı, traktörü, neyi var neyi yok hepsine haciz geldi. Ziraat Bankası çiftçimizin bankasıdır değil mi? Evet öyle. Ama ne yapıyor? Biz söyleyelim; Gidiyor, bilmem ne adalarındaki yandaş şirketinin yatırımına tam 1.6 Milyar $ kredi veriyor!.. Yine gidiyor, ünlü bir şarkıcıya kredi verip borcunu erteliyor!.. Peki çiftçimize gelince ne yapıyor? Tabi ki alacağına şahin olup, borcuna haciz gönderiyor. Bu mudur sizin adaletiniz, bu mudur çiftçinize verdiğiniz değer?” sözleri ile tepkisini dile getirdi.

    ALIN TERİ BOŞA GİTTİ

    Türkiye’de 10 yıldır hububat açığı olduğunu ve bu konuda planlama yapılmadığını dile getiren Türkoğlu, “Buğday ve Mısır Rusya’dan; Pirinç ABD ve Rusya’dan; Kuru fasulye Meksika, Kanada ve Hindistan’dan; Soya Ukrayna ve ABD’den gelmiyor mu? Geliyor. Ayçiçeği yağını Rusya ve Ukrayna’dan ithal etmek ile kalmıyoruz Yüzde 37 ile Dünya Lideriyiz. Oysaki 28 Avrupa Birliği Üyesi’nin yüzde 19 oranında Ayçiçek yağı ithal ediyor Oysa o beğenmedikleri Cumhuriyet Türkiyesi, bir zamanlar dünyanın tahıl ambarı, çiftçi de bugün olduğu gibi rantçıları kölesi yerine, milletin efendisi değil miydi? Geçtiğimiz Cuma günü TMO Ekmeklik Buğday İthalatı ihalesi tekliflerini aldı. Ton fiyatı 302 $ , yani 2.300 TL. Buna bir de 60 $ gümrük vergisi ekleyin, iyi para değil mi? Oysa aynı TMO, Mayıs 2020’de çiftçimizden ekmeklik buğdayın alış fiyatını neden 1.650 TL olarak açıklıyor? Biz şimdi sormaz mıyız; ithalata verdiğiniz parayı, çiftçimizden neden esirgiyorsunuz diye? Tabi o zaman enflasyon yukarı çıkıcak değil mi? Bundan 10 gün önce, 10 TL’ye alınan karnabaharı, tarladan bugün 1 TL’ye alan yok. Sn. Tarım Bakanı Pakdemirli, böyle mi planlama yapıyorsunuz? Çiftçi bu ürünü yetiştirmesi için tarlasını sürdü, gübresini attı, işçiliğini yaptı, sonuç ne? Koskoca bir hiç. Üstelik bütün çabası, emeği, alın teri boşa gitti, olmayan parasını da heba etti.” diye konuştu.

    GÜBRE FİYATLARI UÇUYOR

    Gübre fiyatları konusunda da açıklamalarda bulunan Türkoğlu, fiyatların arttığını dile getirerek, “Bu arada; Geçen yıl ve bu yılki gübre fiyatları arasında afaki bir fiyat artışı da var. Üre Gübresi yüzde 63, Dap Gübresi yüzde 64, Taban Gübresi yüzde 40, Diğer Taban Gübresi yüzde 50 oranında artarken, mazot fiyatları da yüzde 13 oranında zamlandı. Çiftçimizin ürettiği üründe ise neredeyse yüzde bin oranında azaldı. Geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanlığı yetkileri ile 7 gübre firması arasında bir toplantı yapıldı ve fiyatların daha yukarı çıkacağı bildirildi. Karnabahar 15-20 gün içinde toplanamazsa, çiftçimizin ürünü tarlada kalacakmış kimin umurunda? Mart ayında tarlasını yeni mahsul için sürüp ekime hazırlayacak olan çiftçimiz; bu şartlar altında, olmayan parasını, zarar ettiği, iflas ettiği durumdan, ekim yapmadan nasıl kurtaracak? Hülasa; Üreticimizin de tüketicimizin de zarar ettiği bir anlayış ile ekonomimizle birlikte yaşam standartlarımızı getirdiğiniz durum ortada. Çiftçinin yanı sıra; Türkiye’de her gün ortalama 250 esnafımız dükkanına kepenk vurup kapatıyor. Bu şartlar altında 2 kişilik bir ailenin tarım ile üretip geçinmesinin imkan ihtimali yok. Diyorsunuz ki; Siz bırakın tarımı, zaten 3-5 İthalatçımız var ve onlar her şeyi ayağımıza getiriyor. Çiftçi gitsin, fabrikada asgari ücretle çalışsın. Bilinmelidir ki; Çiftçimiz bu hayatta üreterek keyif alıyor. Dedesinden babasından kalan mirasını devam ettirmek istiyor. Bu topraklar 7 düvelle savaşmış çileli insanların ecdadından miras kalmış; Kurtuluş Savaşı’ndan sonra da ülkemizin kalkınmasına öncülük etmiş topraklardır. Çiftçilerimiz de; Cumhuriyetimizin ve egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olan milletimizin efendileridir.” ifadelerini kullandı.

  • İYİ Parti Bursa’dan “Mutfak Yanıyor” protestosu

    İYİ Parti Bursa’dan “Mutfak Yanıyor” protestosu

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkoğlu, “Bu ülkenin muktedirleri, her gün masal anlatadursunlar, bizler vatandaşın gerçek gündeminin ‘mutfak yangını’ olduğunu biliyoruz. Para pul derdi olmayan, zenginlik içinde yüzen gösteriş meraklılarının, saraylardaki debdebeli hayatları kazasız belasız devam etsin diye, adeta akla karayı seçip kırk takla attıklarını da biliyoruz” dedi.

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, yaptığı açıklamada, “Vatandaş elektrik, su, doğalgaz faturasını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünürken; Pek çoğu kısa çalışma ödeneğine mahkum edildiği için asgari ücret dahi alamayan işçi, memur, dar gelirli insanımız evine ekmek götürebilme derdine düşmüşken; Maaşları asgari ücretin dahi altına düşerek adeta kuşa dönen emekli vatandaşımız, ay sonunu bırakın ayın daha ortasında çaresiz kalırken; Bu memleketin başına ‘bir yüzükle’ gelenlerin, yedi uçakla Kıbrıs’a gittiklerini, her biri lüks segmentte yüzlerce araç konvoyuyla seyahat ettiklerini; Saraylarda kurulan mükellef sofralarda, sazlı sözlü ziyafetler çektiklerini; Yoksulluk edebiyatıyla gelip, yolsuzluklarla, yasaklarla anıldıklarını; Ve gözlerinin içine baka baka aldatıp kandırdıkları vatandaşa, artık kibirle tepeden baktıklarını da biliyoruz. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Milletimizin derdiyle dertlenmeyi dert edinenler olarak, bizler bütün bunların farkındayız ve asla da unutmayacağız. Onlar bir elleri yağda, bir elleri balda hayatlarının devam etmesi için çırpınadursunlar… Onlar içi boş tartışmalarla, yarattıkları suni gündemle, suya tirit tv programları ve hayali senaryolara dayalı, duygu sömürüsünden ibaret salya/sümük dizilerle milletin aklıyla alay etmeye devam ededursunlar…” ifadelerini kullandı.

    Türkoğlu, “Bizler vatandaşımızı isyan noktasına getiren ekonomik sıkıntıları haykırmaya, acımasız zamlarla patlayan ‘mutfaktaki büyük yangını’ yüksek sesle dile getirmeye bıkmadan usanmadan sürdüreceğiz.İşte alev alev yanan mutfağın hali burada. Tencelerde artık yemek yerine dert kaynıyor! İçi boş tavalarda artık çile kızartılıyor! İktidar ve şürekası ne yapıyor? Tabi ki gündem saptırıyor. Sofraların tadı tuzu kalmadı; cep delik cepken delik vatandaş artık yokluğa soğan doğruyormuş… Koltuk derdine düşmüş muktedirin umurunda mı? Her gün, ‘Mutfakta yangın var yangın!’ diye bağıran milletin feryadı, sırça köşklerin, sarayların duvarlarından yankılanıp vatandaşa geri dönüyor. Bakın…Geçen yıl bir önceki yıla göre tam 120 temel gıda ürününün fiyatı adeta uçarak zirve yaptı. Bunların içinde ise maalesef en temel gıda ürünleri başı çekiyor.İşte mutfaklarımızın olmazsa olmazı ve güya en hesaplısı olan ayçiçek yağına artık neredeyse dokunamaz olduk. Adeta altın fiyatlarıyla yarışan ayçiçek yağında artış oranı rekor üstüne rekor kırıyor. Geçen yıl(2019 Aralık ayında) 5 litrelik ayçiçeği yağı 27-30 TL arasında raflarda yer bulurken, bu yıl aynı ayçiçek yağı markasına göre 57-69 TL arasında fiyatlara satılıyor. Yüzde yüzün üzerinde bir zam oranıyla rekor kıran ayçiçek yağını, ev kadınlarımız artık tabiri caizse dirhem dirhem kullanıyor. En ekonomik yağ olarak bilinen ayçiçek yağının hali böyleyse; mısırözü, soya, zeytinyağı ve türevlerinin fiyatlarını varın siz düşünün artık. Peki, bir diğer temel gıda ürünü olan yumurtanın geldiği noktaya bakar mısınız?” dedi.

    Türkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yine geçen yıl( Aralık 2019’da) 12-14 TL’ye alınan 30’luk folyo yumurtanın etiket fiyatı, bu yıl tam 27-32 TL arasındaki fiyatlara yükseldi. Ev kadınlarımız, halkın en pratik yemeği olan sahanda yumurtayı pişirirken bile artık tane hesabı yapıp, haklı olarak kara kara düşünmeye başladılar. Tavalara artık dört yerine iki yumurta zor kırılıyor. Geçen yıl 1 litre süt 3.95 TL’ydi, bu yıl 6.75-7.50 TL arasında değişiyor. Üreticiden alış fiyatı 2.80 TL. En ucuz ekmek 1.25’ti, 1.75 oldu. Bir kg un 3 TL’ydi, yüzde yüz artarak tam 6 TL’ye çıktı. Filiz makarna 2 TL’den 3.25’e tırmandı. 25-30 TL arasında olan ezine peyniri 44-45 TL ile el yakıyor. Hangi birini yazalım. Temel gıdalarda durum böyle de sebze meyvedeki vaziyet farklı mı sanki? Geçen yıla göre yüzde 100.9’luk zam oranı ile karnabahar yeni bir rekora imza atarken, karnabaharı yüzde 83.9 ile ıspanak, yüzde 70.8 ile portakal, yüzde 63.5 ile pırasa ve yüzde 60.4 ile mercimek izledi. Devam edelim: Kıvırcık marul yüzde 59.9 zamlanırken, kırmızı lahana yüzde 57.6 arttı, patlıcan yüzde 52.07 oranında yükseldi. Aynı şekilde kabak yüzde 49.3 zamlandı, çarliston biberde de yüzde 49.1 oranında fiyat artışı oldu, sofraların vazgeçilmezi domates fiyatları da yüzde 42.2 ile zirveyi zorladı. Hepsinden kötüsü; Fiyatlar üç gün bile sabit kalmadan değişiyor. Vatandaş marketlerdeki, pazarlardaki etiket fiyatlarının nerdeyse her gün değiştiğini gözleriyle görmeye başladı. Nasıl görmesin ki? Türk tarımını yok ederek; Nohutu Meksika, Arjantin, ABD’den alırsan… Soğan Hollanda, İran ve Rusya’dan gelirse… Ayçiçeği için Bulgaristan, Romanya, Moldova’ya muhtaç olursan… Kuru fasulyeyi Kırgızistan, ABD, Kanada, Peru’dan… Buğdayı Kırgızistan, Meksika’dan… Bezelyeyi Rusya, Kanada, ABD’den… Elmayı Şili’den, İtalya ve Fransa’dan… Patatesi bile Hollanda, Almanya, Fransa’dan ithal esersen… Zam bombardımanına işte böyle seyirci kalır, mutfaktaki yangını da ancak işte böyle çaresiz biçimde izlersin. Şimdi biz de soruyoruz; Bu mudur serbest piyasa ekonomisi? Milletin, ithal ürünlere muhtaç edilip serbestçe soyulması, pervasızca kazıklanması mıdır? Yoksa siz tarımın kökünü bilinçli olarak kurutup, yandaş aracı şirketlerin vurgun yapması için piyasalarda denetimsiz serbestlik mi ilan ettiniz? Piyasanın adı serbest olsa da, tarımı teşvik edip, fiyatlarda fahiş sayılabilecek üst limitlere müdahale ederek, tüketicinin korunması gibi bir görevinizin olduğundan da mı habersizsiniz? Hadi diyelim ki; bütün bunlardan gerçekten bihabersiniz. Peki… Mutfakta her geçen gün artan yangındaki büyüyen alevlerin, sizi de çok yakında yakıp kavuracağını görmüyor musunuz? Ee o zaman, görünen gerçeği bir kez daha yüzünüze tane tane, hece hece haykıralım: Yö-ne-te-mi-yor-su-nuz!…”

  • Türkoğlu: Alinur Aktaş Bursalılar ile alay ediyor

    Türkoğlu: Alinur Aktaş Bursalılar ile alay ediyor

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Eskişehir’in Beylikova ilçesinde yapılan Millet Bahçesi için 350 bin TL’nin üzerinde yardım kararı aldığını belirterek Alinur Aktaş’ın Bursalılarla alay ettiğini söyledi. Daha önce Rize Meydanı’na yapılan yardımla ilgili tartışmaları da hatırlatan Türkoğlu, Aktaş’ın Bursalıların hakkı olan kaynakları bol keseden harcayarak Beştepe’ye yaranmaya çalıştığını söyledi.

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Türkoğlu’nun açıklamaları şöyle;

    Bursa Büyükşehir Belediyesi 5 katrilyona yakın borç batağına saplanmışken, Bursalıların hakkı olan kaynaklarını bol keseden harcamaya devam ediyor.
    Daha henüz Rize Meydanı için yapılan ve kamuoyunun büyük tepkisini çeken 427 bin TL’lik desteğin mürekkebi kurumadan, şimdi de Eskişehir’in Beylikova ilçesinde yapılmakta olan millet bahçesi için 350 bin TL’yi aşan yardım kararı alındı.

    17-12-2020 tarihli Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi kararına göre söz konusu destek için Başkan Alinur Aktaş’a yetki verildi.

    HANGİ MALZEMELER ALINACAK?

    Plan Bütçe Komisyonu’nun, Meclis’in talebiyle hazırladığı rapora göre Beylikova Belediyesi’nin ihtiyaç listesi olarak bakın hangi malzemeler Bursalıların parasıyla alınacak.

    • 3.000 metrekare için mineral kaplı prizmatik beton parke taşı.
    • 1.000 metre için beton bordür taşı.
    • 60 adet aydınlatma direği.
    • 2 takım çocuk oyun grubu.
    • 2 takım spor aletleri.
    • 35 adet piknik masası.
    • 50 adet çöp tenekesi.
    • 20 adet bank.

    Toplam maliyeti 350 bin TL’yi aşan bu yardım, borç içinde yüzen Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından, üstelik Bursa için elzem yatırım harcamaları dururken yapılacak.

    Alinur Aktaş’ın bu destekleri, sırf Saray’a yaranarak Bursa’da çizilen karizmasını düzeltmek için yaptığını hatta bunun için çırpındığını biliyoruz. Beslemekten vazgeçmediği İstanbul’daki yandaş medyanın baronlarını bugünlerde tek tek gezerek, kamuoyundaki olumsuz algısını değiştirme çabasına girdiğini de gördüğümüz telaş içindeki Alinur Aktaş’ın, AKP İl Başkanı’ndan sonra sıranın kendisine geleceğinin endişesini yaşadığının da farkındayız. Ne var ki korkunun ecele faydası olmaz.

    SARAY’A YARANMAYA ÇALIŞIYOR!

    Aktaş’ı ne Cumhurbaşkanı’nın memleketi Rize’ye yardımı, ne de Bursa dışındaki millet bahçelerine para yağdırması kurtaracak.

    Bursa’daki Millet Bahçesi’nin, Atatürk Stadı gibi şehrin çok önemli bir tarihsel ve nostaljik değerinin adeta katledilerek yapılmasının öfkesi dinmeden, Eskişehir’in Beylikovası’ndaki millet bahçesi için Bursalıların hakkı hukuku çiğnenerek harcama yapılması, tek kelimeyle abesle iştigaldir.

    Bursa ve Bursalıların, koskoca bir kentle alay edercesine ve son derece cüretkarca yapılan bu israfların hesabını, önlerine konacak ilk sandıkta soracağından hiç kuşkumuz yok.

    İYİ Parti olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yönetilemediğini en yüksek perdeden dillendirmeye ve Alinur Aktaş’ın kifayetsizliğini her yanlış icraatında gözler önüne sermeye devam edeceğiz.”

  • Bursa İYİ Parti’den yeni cezaevi projesinin tarım alanına kaydırılmak istenmesine tepki

    Bursa İYİ Parti’den yeni cezaevi projesinin tarım alanına kaydırılmak istenmesine tepki

    İYİ Parti, yeni cezaevi projesinin ilçedeki tarım alanına kaydırılmak istenmesine tepki gösterdi:

    Bursa ve çevresine hizmet vereceği belirtilen 15 bin kapasiteli yeni cezaevinin, Kestel Soğuksu Mahallesi’ndeki meradan, Yenişehir’deki tarım alanına kaydırılması ilçeyi ayağa kaldırdı.

    İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, daha önce Soğuksu’daki alanda incelemeler yaparak tepki gösterdiklerini hatırlatarak, “Orası hayvancılıkla geçinen yöre insanımızın yararlandığı yemyeşil mera alanıydı. Öğreniyoruz ki, buradan vazgeçip, bu kez de Yenişehir’in güzelim ovasının tam ortasını seçmişler. Allah aşkına koskoca Bursa’da, tarım alanının dışında cezaevi yapılabilecek kıraç bir alan yok mu? Bu nasıl bir yanlış işte ısrar etmektir” dedi.

    Konunun İYİ Parti Yenişehir İlçe Başkanlığı’nın da takibinde olduğunu vurgulayan Türkoğlu şunları söyledi:

    “Yenişehir merkezine 5 km, yeni yapılacak üniversite yerleskesine 3 km, havaalanına da 1 km uzaklıkta yapılması planlanan cezaevi için seçilen alanın, tam tamına 388 bin metrekarelik tarımsal alanı kapsadığını öğrendik.

    Yenişehir ovasın tam ortasında ve şu an hayvancılıkla iştigal olan vatandaşların mera olarak kullandığı çok değerli bir yerin cezaevi yeri olarak seçilmesi kesinlikle kabul edilemez.

    Bir yıl içinde bitirilmesi amaçlanan yeni cezaevini, mutlaka bir tarım alanı üzerinde inşa etmenin mantığını birisi çıksın açıklasın da bizi de ikna etsin bakalım.

    Bursa ve bölgesine hizmet verecek yüksek güvenlikli, 15 bin kişi kapasiteli cezaevinin daha önce Kestel ilçesinin Soğuksu Mahallesi’nde yapılacağı açıklanmıştı. İYİ Parti Bursa İl Teşkilatı olarak gittik bizzat yerinde incelemelerde bulunarak bölge halkının isyanına yakından tanık olduk ve bizler de parti olarak tepkimizi dile getirdik.

    Nitekim duyduk ki bu tepkiler nedeniyle Soğuksu’dan vazgeçip, projeyi Yenişehir’e ama bu kez de, ovanın orta yerinde çok daha verimli bir tarımsal alana kaydırmışlar.

    Doğal olarak şimdi de Yenişehirliler isyanda. Haberi duyar duymaz ayağa kalkan Yenişehir halkının İYİ Parti olarak sonuna kadar yanındayız.
    Bursa Balat’taki cezaevi arazisini, bir an önce ticari alana çevirmek için çırpınan iktidarın rant sevdasına, Yenişehir’i asla kurban etmeyeceğiz.
    İYİ Parti Yenişehir Teşkilatımızla birlikte konuyu bire bir takip ederek, yanlışın önüne geçmekte kararlıyız.”

  • İyi Parti TBMM Grup Başkanı Bursa’da konuştu

    İyi Parti TBMM Grup Başkanı Bursa’da konuştu

    İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, “Türkiye’nin potansiyeli var. Türkiye’yi tekrar yatırım yapılabilir bir atmosfere kavuşturmak zorundayız. İnşallah bizim yürüyüşümüz ekonomide bu anlamdadır.” dedi.

    Partisinin Bursa İl Başkanlığında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Tatlıoğlu, sokaktaki insanlarla konuştuklarını, onların gündemini siyasetin gündemine taşımaya çalıştıklarını söyledi. İYİ Parti’nin milletin gerçek gündemini devletin gündemine taşıma amacında olduğunu belirten Tatlıoğlu, “Bugün baktığımızda sorunlarını konuşamayan bir Türkiye var. Yurt dışından bir gazeteci gelse ve bir ay Türkiye’de kalsa, medya üzerinden Türkiye’nin ilk 5 sorununu yazsa, not etse hepimiz biliyoruz ki bu 5 sorunda ekonomi diye bir şey yoktur.” ifadelerini kullandı.

    https://www.facebook.com/BursaLineTV/videos/341399453788355/

    Devletin vatandaşına iyi davranması gerektiğini dile getiren Tatlıoğlu, şöyle devam etti:

    “AK Parti döneminde içtiğimiz sigaradan ne kadar vergi toplandı biliyor musunuz? 145 milyar dolar. Türkiye’nin potansiyeli var. Türkiye’yi tekrar yatırım yapılabilir bir atmosfere kavuşturmak zorundayız. İnşallah bizim yürüyüşümüz ekonomide bu anlamdadır. Türkiye’de pandemi nedeniyle tam 7 ayı geçti uzaktan eğitim, 1,5 milyon öğrencinin interneti yok. Kış geliyor 7,5 milyon çocuk yeterli ısınamıyor Türkiye’de. Halkının meselelerinden kopmuş bir Türkiye var. Türkiye’de istihdamın yüzde 75’ini 3 milyon 200 bin KOBİ teşkil ediyor. Bunlar ihracatın yüzde 55’ini yapıyorlar, üretimin yüzde 50’sini üstlenmiş durumdalar. Son 2 yılda 2,5 milyon istihdam daralmış. Son 3 yılda KOBİ’lerin borcu yüzde 58 artmış. Bursa’da 60 bin KOBİ, 350 bin çalışanı var. Bursa 6 milyar dolar dış ticaret fazlası veren bir şehir, yani Türkiye’nin problemine merhem olan bir şehir. Sanayide tekstil, otomotiv ve metal gibi ilk 3 büyüklüğü alan bir yapısıyla Marmara Bölgesi’ndeki toplam sanayinin yüzde 22,3’ünü kapsayan bir Bursa, bunu devam ettirecek bir altyapıya bile sahip değil.”

    Tatlıoğlu, İYİ Parti’nin kadrolarının güçlü olduğunu dile getirerek “Türkiye’nin en prestijli park bahçesi 1959 yılında Bursa’da yapılmış. Devlete sadelik ve sürat yakışır. Bursa’da 15 bin konutta doğal gaz yok, kaç bin öğrenciye gidip gitmediğini bilen yok, sabahtan beri rakamları arıyorum bulamadım.” diye konuştu.

    Basın toplantısında, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erozan, il ve ilçe teşkilatları yöneticileri ile partililer hazır bulundu.

  • İYİ Partili Türkoğlu: “Ali Özkan hesap versin, 52 bin TL nerede?”

    İYİ Partili Türkoğlu: “Ali Özkan hesap versin, 52 bin TL nerede?”

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Karacabey İlçe Teşkilatı’na yaptığı ziyarette, Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan’ın halka hesap vermesini istedi.
     
    Başkan Özkan’ın, son seçimlerde bireysel adaylık çalışmalarının reklam ve tanıtım faturalarını belediye bütçesinden karşıladığının Sayıştay raporuyla tespit edildiğini belirten Türkoğlu,
    “Bu rakam tam 52.256 TL’dir. 2019 yerel seçimleri ile ilgili yapılan bu harcamalar, parti adına falan değil, doğrudan Ali Özkan’ın başkan adaylığının tanıtım ve propaganda amaçlı afişler, bilboardlar, gazete reklamları, medya görselleri için yapılmıştır.
    Ali Özkan belediyenin parasıyla, yani milletin parasıyla siyaset yapacak öyle mi? Yok öyle yağma, bu bir nevi zimmettir. Dolayısıyla Ali Özkan bu haramın üstünde daha fazla oturamaz, oturmamalıdır da.
    Karacabeylilerin parasının bireysel siyasi çalışmalara harcanmasının hesabını burada Karacabey kamuoyu önünde soruyoruz. Şimdi Sayıştay raporunun gereğinin yapılmasını bekliyoruz.
    Gerekli adımların atılıp atılmamasının takipçisi olacak, gerekirse parti olarak hukuk yoluyla da hesap soracağız” dedi.
  • İyi Partili Levent Özeren hapis cezasıyla yargılanacak

    İyi Partili Levent Özeren hapis cezasıyla yargılanacak

    Sosyal medya hesaplarından “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işlediği iddia edilen Levent Özeren, 1 yıl 2 aydan 5 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.

    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, 33. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, Bursa Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne gönderilen ihbarda, Twitter üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edildiğinin öne sürülmesi üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.

    Özeren’in sosyal paylaşım sitesindeki profil hesabının incelendiği aktarılan iddianamede, bu kişinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili 2015-2020 yıllarında 50’den fazla paylaşımda bulunduğunun tespit edildiği kaydedildi.

    İddianamede sanığın, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosuna verdiği savunmasında, kendisine gösterilen sosyal paylaşım sitesi Twitter ve Facebook’ta belirtilen “Levent Özeren” profil isimli hesapların kendisine ait olduğunu ifade ettiği bilgisine yer verildi.

     “Basit şifreler kullandığım için hesaplarım birkaç kez çalındı”

    Paylaşımların çoğunun 5 yıl önceye ait olduğunu kaydeden sanığın, o dönem “1234” gibi basit şifreler kullandığı için hesaplarının 4-5 kez çalındığı ve e-posta yoluyla geri alındığını öne sürdüğü beyanları da iddianameye yansıdı.

    İddianamede, Levent Özeren’in, tarzı dışındaki bazı paylaşımların kesinlikle kendisine ait olmadığını, kabul ettiği iletilerin ise eleştiri boyutunda bulunduğunu savunduğuna değinildi.

    Suçlamayı reddeden sanığın, Cumhurbaşkanına hakaret kastının olmadığı, eleştiri sınırını aşan ifadelerinin bulunabileceği yönündeki sözleri de iddianamede yer buldu.

    Sanık hakkında Adalet Bakanlığınca 14 Ağustos’ta kovuşturma izni verildiği belirtilen iddianamede, soruşturma kapsamında toplanan tüm bilgi, belge ve deliller birlikte değerlendirildiğinde Özeren’in, sosyal paylaşım sitesi üzerinden herkese açık yaptığı bazı paylaşımları ile “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun düzenlendiği Türk Ceza Kanunu’nun 299/1-2 maddesine muhalefet ettiği, dolayısıyla hakkında kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delillere ulaşıldığı aktarıldı.

    Söz konusu suçtan 1 yıl 2 aydan 5 yıl 10 aya kadar hapis cezası verilmesi istenen Özeren’in yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.

    Daha önce İYİ Parti Bursa İl Yönetim Kurulu üyeliği görevinde bulunan Özeren, 2018’de yapılan seçimlerde aynı partiden milletvekili aday adayı olmuştu. Bursa’da 10 Temmuz’da gözaltına alınan Özeren, 53 gün süren tutukluluğunun ardından adli kontrol şartıyla salıverilmişti.