Etiket: iyi parti

  • Yavaş, İYİ Partinin kararını konuştu.

    Yavaş, İYİ Partinin kararını konuştu.

    Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında yerel seçimlerde 81 ilde aday çıkarılması kararına ilişkin, “Ankara halkının önüne çıkıp ‘yaptığımız hizmetleri beğeniyorsanız bize oy verin’ diyeceğiz ama bunu da yaparken ‘şu seçmen bu seçmen’ diye ayırmadan hizmet ettiysek, kimseyi ayırmadan da hepsinden oy istiyoruz. Onun haricinde başka bir yorumum yok.” dedi.
    Yavaş, Gölbaşı ilçesi Karaoğlan Mahallesi’nde 3,5 milyon metrekarelik alana kurulan Başkent Ankara Kalkınma Projesi (BAKAP) Tarım Kampüsü ve Rekreasyon Alanı’nın tanıtımı için basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
    Burada gündeme ilişkin soruları da yanıtlayan Yavaş, bir gazetecinin, yaklaşan yerel seçimlere yönelik İYİ Partinin tek başına seçime girme kararı aldığını anımsatarak, nasıl bir strateji izleyeceğini sorması üzerine, Ankara’da 4 milyon 200 bin seçmen bulunduğunu ve herkesin oyuna talip olduğunu söyledi.
    Yavaş, şunları kaydetti:“Her zaman bizim söylemimiz şu olmuştur. Seçildikten sonra herkese eşit şekilde, kimseyi ayırmadan hizmet edeceksiniz. Bu şekilde de 5 yıla yakındır hizmet ettiğimizi düşünüyoruz. 2019 yılında seçime girerken vaatlerle girdik. Ama şu anda yeni seçime girerken yaptığımız icraatlarla gireceğiz. Belediyeciliğe farklı bir bakış getirdiğimizi düşünüyorum. Ankara halkının önüne çıkıp ‘yaptığımız hizmetleri beğeniyorsanız bize oy verin’ diyeceğiz ama bunu da yaparken ‘şu seçmen bu seçmen’ diye ayırmadan hizmet ettiysek, kimseyi ayırmadan da hepsinden oy istiyoruz. Onun haricinde başka bir yorumum yoktur.”
  • “Kaybeden biziz,kazanan sayın Erdoğan değil”

    “Kaybeden biziz,kazanan sayın Erdoğan değil”

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fatih Altaylı’nın Youtube kanalına konuk oldu. Akşener, 2016 yılında bir gizli tanığın iddiaları ile ilgili hakkında açılan FETÖ soruşturmasıyla ilgili şunları söyledi:

    “8 klasör dosya ve bir hukuk katliamı var. Ne zaman açılmış biliyor musunuz? 17 Temmuz 2016 günü yani darbeden 2 gün sonra açılmış. İddia şu: Ben o gece çıkmışım televizyonlarda, sosyal medyada demişim ki; ‘İnşallah başarılı olur bu darbe, inşallah Tayyip Erdoğan Menderes gibi olacak’ demişim. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dava açmış. Aradan bir zaman geçmiş, Cizre’de bir tutuklu PKK sanığı uzun uzun konuşturulmuş, çok ilginç ki hiç isim hatırlamıyor. Diyor ki; Meral Akşener, FETÖ derslerine gidip gelen, Fetullah Gülen’in bir parti kurdurma ya da MHP’nin başına birini geçirme isteğinin ortasındaki kişi. Yani ben FETÖ’nün emrinde bir şahısmışım. Bunu diyen PKK’lı beraat ediyor. Hakkında koruma kararı var. Ama dosyanın ilerleyen yerlerinde PKK’lının adı da var. Yağmur kod adının sonra gerçek adını öğreniyoruz.

    Birisi daha ihbarda bulunuyor. Kafası kızan ihbar etmiş ama o ihbarda da şöyle bir durum var. Sayın Tuğrul Türkeş, ben, Sayın Süleyman Soylu FETÖ’cü olduğumuz ve hakkımızda soruşturma yapılması gerektiği iddiası var. Ben dokunulmazlığım olmadığı için ayrılmışım diğer ikisinin de dokunulmazlığı olduğu için Meclis’e gönderileceği yazıyor. Onlara ne yapıldı bilmiyorum. Yani bütün bunlardan oluşan bir saçmalık ve 5 dakikada öğrenilecek bir durum açık tutulmuş. 2019’da birden bir gizlilik konmuş.

    “BENİMLE YOLCULUK YAPAN HERKES ARAŞTIRILMIŞ”

    Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, TBMM’nin görevlendirdiği bir şahıs olarak Polonya’ya gitmişim o uçaktaki bütün yolcuların vatandaşlık numaralarıyla beraber haklarında soruşturma yapılmış. Daha vahimi var. Eşim ve arkadaşlarıyla beraber 2014 yılında geziye gitmiştik. Oradaki uçaktaki herkes araştırılmış. Oğlumun, eşimin ve muhtemelen gelinimin her şeyini MASAK araştırmış. Daha vahimi 2018’de Cumhurbaşkanlığı adaylığım sürecinde bana yardım eden herkes mesela 14 lira, 40 lira göndermiş kişi her şeyiyle araştırılmış. Küçük yardımlar araştırılmış. İsmini söylemeyeceğim Ergenekon’dan yargılanmış iki asker, kampanyaya yardım göndermiş. Bir tanesi de general. Her ikisi o dosyada ne yazıyor biliyor musunuz? Ergenekon Terör Örgütü Sanığı… FETÖ araştırılırken bu yazıyor. 2019’da da tüm bunlar bitmiş. 2023’e kadar dava durdurulmuş.”

    Altaylı’nın “Acaba Erdoğan ile mi anlaştı” iddiaları olduğunu hatırlatması üzerine Akşener, şunları söyledi:

    “Aileme sürekli saldırıldı. Ben o zaman anlaşmamışım Tayyip Bey’le de şimdi niye anlaşayım? Bana Başbakan yardımcılığı teklif edildi. Bugün mü anlaşacağım? HDP üzerinden PKK’cılık, algı yönetiminde bu daha etkili.  Çünkü artık vatandaş şöyle demeye başladı: “Bu kadın kaç senedir açıkta hiçbir şeyi yok, dokunulmazlığı yok. FETÖ’cüyse tutuklayın” meselesine gitti. Ben de bunun üzerine çok düştüm. Bu seçimde de zaten bana FETÖ’cülükle ilgili soru gelmedi. Ama dikkat edersiniz ben 45 ilde miting yaptım orada büyük çoğunluğuna da şahit olsun diye Mansur Bey ile gittim. Oralarda ikimiz de PKK ve HDP’ye cevap vermek zorunda kaldık. Kandil iddialarına cevap vermek zorunda kaldık.”

    “İKİ ARKADAŞIMIZDAN BİRİNİ ADAY GÖSTERECEKSENİZ BİZ VARIZ. AMA DİĞERİNİ GERİ ÇEKİN. İKİSİNİ BİRDEN ADAY GÖSTERMEYECEKSENİZ İKİSİNİ DE GERİ ÇEKİN DEDİM”

    Akşener,  6’lı masada aday belirlenme sürecinin gecikmesi ve masadan kalkma sürecine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

    “Ben 2 yıl evvel, daha ortada masa yokken, o zaman yeni kurulan Sayın Fatih Erbakan’ın da partisi dahil bütün siyasi partileri dolaştım. 4 kişi gittik. Sayın Cihan Paçacı, Sayın Koray Aydın, Sayın Uğur Poyraz ve ben vardım. Bu görüşmelerde ben Sayın Davutoğlu’na, Sayın Gültekin Uysal’a, Sayın Ali Babacan’a, Sayın Temel Karamollaoğlu’na bir soru sordum: ‘Sayın Kılıçdaroğlu adayım derse siz ne yapacaksınız’ diye oradan cevaplar aldım. Sonra bu turum bittikten sonra da yanımıza Sayın Salim Ensarioğlu’nu da alıp CHP’ye gittik. Orada da Sayın Kılıçdaroğlu’yla beraber teşkilat başkanı, Sayın Kuşoğlu, Sayın Oğuz Kağan Salıcı ve Sayın Selin Sayek Böke gibi arkadaşlar vardı. Karşılıklı oturduk ve ben şunu söyledim. Dedim ki; bu iki belediye başkanımız ita amiri sizsiniz. CHP’nin adayı, biz sadece destekledik. Size bir şey soracağım dedim. Bu iki arkadaşımız gerçekten morali bozuk seçmenin yanında yer aldığı ve taraftar hâline geldiği bir pozisyona doğru gidiyor. Dolayısıyla bu iki arkadaşımızdan birini aday gösterecekseniz biz varız. Ama diğerini geri çekin. İkisini birden aday göstermeyecekseniz ikisini de geri çekin Kemal Bey, onların ita amiri sizsiniz” dedim. 5 biz, 5 onlar şahitli. Ben zannettim ki böyle olacak. Ama sonra Sayın İmamoğlu Türkiye’yi gezdi. Sayın Mansur Yavaş’a müthiş bir sevgi ve sempati oldu.”

    20 Ocak 2020’de yapmaya başladığı il ve ilçe ziyaretlerinde gittikleri her yerde Ekrem İmamoğlu’nun ve Mansur Yavaş’ın ismini duyduklarını dile getiren Akşener, “Aksaray’da da Niğde’de de Trabzonda da söylüyorlar. Bu yavaş yavaş daha da arttı. Hakkâri’de Mansur Yavaş söylendi” dedi.

    “BİZİM ÖNERİMİZ; HER BİR PARTİNİN GÜVENDİĞİ BİR ANKET ŞİRKETİ GÖSTERİP ONLARA ARAŞTIRMA YAPTIRMASI VE SONUÇTA KİM ÇIKIYORSA ONU KABUL ETMEMİZDİ”

    Akşener, 2 Mart 2023’te gerçekleşecek olan Altılı Masa toplantısından önce yaşananları şöyle anlattı:

    “Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bize geldi ve ben adayla ilgili ne düşündüklerini sordum. DEVA Partisi’ne de kendim gidip ne düşündüklerini sordum. Saadet Partisi’nin ev sahipliğindeki toplantıda adayın nasıl bir yöntemle seçileceğine ilişkin toplanılacağı kararı çıkınca ben de bizim Genel İdare Kurulumuzdan ona yönelik bir yetki aldım. Bana verilen yetki; benim 2 arkadaşımız çok önde olduğu onların isimlerini söylemem ve diğerlerinin de söyleyeceği isimler doğrultusunda bizim önerimizin; her bir partinin güvendiği bir anket şirketi gösterip onlara araştırma yaptırması ve sonuçta kim çıkıyorsa onu kabul etmemizdi.

    “BEN YÖNTEMİ KONUŞMAYI BEKLİYORDUM”

    Gittiğimde yöntemi konuşmamızı bekliyordum.. Ama birden konuşma ‘Kim aday olsun’ sorusuna evrildi. İlk sözü Gültekin Bey’e verdiler. Gültekin Bey, Kemal Bey’i söyledi. Sonra Ali Bey’e verildi o da ‘Kemal Bey’ dedi. Temel bey, ‘Kemal Bey’ dedi. Sayın Davutoğlu da ‘Sayın Akşener aday olmadığına göre Kemal Bey’ dedi. Sıra bana gelince, ben böyle yetki almadığımı söyledim. Bunu doğru bulmuyorum dedim. Türkiye’yi 2 kere dolaştım, bu iki arkadaşımız benim babamın oğlu değil, bunları meşhur eden, aday eden, seçen ben değilim. İta amiri CHP ama gittiğim yerlerde böyle gördüm. Benim yetkim şu diyerek yöntemimizi önerdim. Ben bunu dile getirince bir gökyüzüne bakma hâli oldu. Sonra Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki; ‘Meral Hanım imzalamıyorsa imzalamasın biz 5’imiz imzalayalım, çıkalım.’ Ben de aldım dosyamı; ‘Peki o zaman size başarılar diliyorum’ dedim.

    Sonra durdurdular beni ve denildi ki; ‘Madem öyle bir yetki aldınız o zaman partinize Kemal Bey’i götürün.” Şimdi bu öyle bir duygu ki çok dürüstçe söylüyorum. Bir tarafta içi titreyerek bize bakan sizin kızınız yaşındaki çocuklar, bir tarafta benim oğlum 82 doğumlu, o yaş grubundan bıkmış gençler… Bir taraftan içinizden geçen bambaşka bir şey yani göz göre göre bir şey gidiyor orta yerden yani doğru yönetilememiş bir sistem. Ve ‘peki’ dedim. O meşhur kağıdı imzalayıp çıktım, geldim ve derhâl arkadaşlarımla görüştüm. Olanları anlattığımda bizim arkadaşlar çok sert bir tavır koydular. İki konuşma hazırladım, biri daha yumuşak huylu, birisi sert sizin görüşünüze göre yapacağım dedim. ‘Kesinlikle o masaya dönmeyeceksin’ dendi o oylamada. Sadece bir arkadaşımız ‘Bunu bu kadar sertlikle yapmayalım’ dedi. O da Bahadır Erdem.”

    “YANDAŞ MEDYA İLE CHP’Yİ DESTEKLEYEN KENDİNE MUHALİF DİYEN MEDYA AYNIYMIŞ”

    Akşener, 3 Mart günü İYİ Parti üzerinden medyaya yansıyan haberlere ve iddialara ilişkin şunları söyledi:

    “Aliya İzzetbegoviç’in bir sözü vardır: ‘Biz ne zaman ölürüz? Savaşı kaybedince değil. Düşmanımıza ya da rakibimize benzediğimiz zaman.’ Neyi gördüm biliyor musunuz? Yandaş medya ile CHP’yi destekleyen kendine muhalif diyen medya aynıymış. Ben aynı şeyi Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Saraçhane meselesinde yanında olduğum zaman da yaşadım. Böyle bir çirkinlik görmedim. Ben 28 Şubat yaşadım, o dönemin medyasıyla ters düştük. Bir kişi benim namusuma, şerefime, aileme ima edilen söz söylememişti. Ama ben bu süreçte bunları gördüm. Tayyip Erdoğan ile anlaşmış diyebilirsiniz bu başka bir şey ama ‘yanladı’ dediler. Seçilen kelimelerdeki pislikten bahsediyorum.”

    Masaya dönme sürecini anlatan Akşener, “Pazar günü akşamı iki belediye başkanı bana geldi ve seçenekler onlardan geldi. Bu iki belediye başkanımızın yardımcı olmasını öneren ben değilim, yanlış anlaşılmasın. Bunu kabul ettim ben ve tek şartım oldu: Bundan Kemal Bey’in bilgisinin olduğunun ispatlanması. Ertesi gün arkadaşlarıma bu öneriyi anlattım. Rıdvan Uz, Tolga Akalın, Bilge Yılmaz ve Ümit Dikbayır hariç herkes bu fikre evet dediler” diye konuştu.

    “10 BİNLERCE İNSAN DIŞARIDA HEYECAN İÇİNDE AMA ÖĞRENDİM Kİ MASADAKİLERİN ANLAŞMADAN HABERİ YOKMUŞ”

    Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş ile otelde buluşup iki belediye başkanının icracı ve yetkili başkan yardımcılığını teyit ettiklerini söyleyen Meral Akşener, sözlerine şu şekilde devam etti:

    “Buradan ötesi çok vahim…Gittim, 10 binlerce insan dışarıda heyecan içinde ama öğrendim ki masadakilerin haberi yokmuş. Önce ben kağıdı imzalıyoruz deyince Temel Bey; ‘Ne oluyoruz’ dedi.  Sonra Ali Bey ‘böyle bir şey olamaz’ dedi ben de şaşırdım. Sonra durumu anlattım. Kemal Bey’in teklifini anlattım, otelde teyit ettiğimizi ve bu teklifin CHP’den geldiğini söyledikten sonra Ali Bey bana döndü, dedi ki tekrar; ‘Yani bu teklif size CHP’den mi geldi’ Evet dedim. ‘Ben bir arkadaşlarımla görüşeyim’ dedi. 1 saat gitti arkadaşlarıyla görüştü ‘kabul etmiyorlar’ dedi. Ben de dedim ki; ‘o zaman tamam, kalsın benim üzerime ben razıyım. Hadi bana eyvallah.’ Sayın Davutoğlu devreye girdi ve orta yol bulundu. Bunları o gün nasıl anlatacaksınız? Kazanmak istiyorsunuz.

    Ben bu iki arkadaşımız icracı ve yetkili başkan yardımcısı olacak biz danışma kurulu olacağız zannettim. Ama zaten Ali Bey’in böyle bir haberi yokmuş. Sonuçta çıktık oradan ben arkasında durdum bu kararın ve 45 ilde miting yaptık. Asla kabul etmeyeceğim bir şey var. Yazık, günahtır benim arkadaşlarıma. Gerçekten İYİ Partililer çalıştı. Yüzde 10 civarında oy alındı. Bütün hepsi toplanırsa Kemal Bey’in oyları çıkıyor. Bizimkiler oy vermiş. Eğer seçimlerin öncesinde oyumuz 17 ise 7 puan, 15 ise 5 puan bizim partimizden gitti. Bizi seçmenimiz cezalandırdı.

    “KEMAL BEY 60 VEKİL VERELİM ORTAK GİRELİM DEDİ. BEN DE MÜMKÜN DEĞİL AYRI GİRECEĞİZ DEDİM”

    “Pişman mısınız” sorusu üzerine Akşener, şu yanıtı verdi:

    “Yaptığım her şeyin arkasındayım. İyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir. Samimi olduğumu biliyorum. Kendime dair herhangi bir hesap kitap yapmadığımı biliyorum. Mesela Kemal Bey seçimden önce evime geldi; ‘60 vekil verelim sizle ortak girelim’ dedi. Ben dedim ki; ‘Mümkün değil yapamayız, biz ayrı gireceğiz.’ Ben bunun için bu partiyi kurmadım ki, biz ne bedeller ödedik. Evim basıldı. Arkadaşlarımın çocukları işten atıldı. Biz bir iddia ile yola çıktık. ‘Önce şu sistemin değişmesi açısından biz bu ittifak işindeyiz ama mümkün değil yapamayız’ dedim.”

    “KAYBEDEN BİZİZ, KAZANAN SAYIN ERDOĞAN DEĞİL”

    14 Mayıs seçim sonuçlarına ilişkin İYİ Parti’ye yönelik değerlendirme yapan Meral Akşener şunları söyledi:

    “Biz başarılı mıyız? Hayır. Başarısız mıyız? Yüzde yüzde başarısız, yerle bir değiliz. Seçmen bizi gözden çıkarmadı. Yüzde 10’luk bir potansiyelimiz durdu.  Biz de ona uymak zorundayız. Sonuçta kaybettik. Kaybeden biziz, kazanan Sayın Erdoğan değil. Bu kayıptan elbette hepimiz sorumluyuz. Benim ‘diğer 5 parti suçludur ya da sayın Kılıçdaroğlu suçludur’ gibi bir şeyim hiç olmadı.  Hep beraber ortağız bu işin içinde, sonuçta başaramadık. Bundan bir ders çıkarmamız lazım.”

    “BEN KİMSEYE KEFİL DEĞİLİM. O İKİ MADDELİK PROTOKOLDEN HABERİM YOKTU”

    Ümit Özdağ ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında seçimlerden sonra ortaya çıkan 2 maddelik protokole dair bilgisi olmadığını söyleyen Meral Akşener, “Bir taraftan düşman Meral Akşener, bir taraftan güvenilmez Meral Akşener ama CHP’li milletvekilleri dahil Sayın Özdağ dahil benim sözlerimle aklanmaya çalışması da çok ilginç. Herkes o iki maddelik protokolü bildiğimi iddia edip temize çıkmaya çalışıyor. Ben kimseye kefil değilim. Çok net söyleyeyim benim o iki maddelik protokolden haberim yoktu. Ama şu oldu bizim açımızdan çok berbat bir şey; ‘başka nerelerde protokol yapıldı’ deniliyor” dedi.

    “İTTİFAK SİSTEMİ TÜRKİYE’YE BÜYÜK ZARAR VERİYOR.”

    İYİ Partililerin HDP üzerinden hakarete maruz kaldığını söyleyen Akşener, seçimlerden sonra aldıkları sonucu şu sözlerle ifade etti:

    “Benim geldiğim nokta şu; kutuplaştırmanın Türkiye’ye dayattığı 50 artı 1 ittifak sistemi, Türkiye’ye büyük zarar veriyor. Onun için de biz bundan sonra bu ittifak sistemi içinde yer almamaya kararlıyız.”

    İYİ Parti Ankara Milletvekili Adnan Beker’in “Biz 6 parti bir araya gelmiş olsak bakanlar kurulunu oluşturamazdık” sözlerine dair ise Akşener, şunları söyledi:

    “Bu son dönemde ortaya çıkanlarla ilgili olarak arkadaşlarımızda büyük bir hayal kırıklığı ve öfke var. Mesela Adnan Bey sahada çalışırken deniliyor ki; ‘Onlar oradan vekil çıkaramaz İYİ Parti’ye oy vermeyin.’ Kendisi de anlattı zaten İdris Şahin isimli arkadaşımız DEVA Partisi’nden ‘bunlara oy vermeyin buraya verin’ dedi. Gözle görülmeyen şeyler yaşandı. Beni ve İYİ Parti’yi düşmanlaştırarak AK Parti bünyesinden, bizim üzerimizden Sayın Kılıçdaroğlu’na gelebilecek oyların önü kesildi. Buna da çanak tutuldu.”

    “HER YERDE AYRI GİRECEĞİZ. İSTANBUL VE ANKARA DAHİL…”

    Yerel seçimlere ilişkin işbirliği tartışmalarına dair Meral Akşener, şunları söyledi:

    “Arkadaşlarımız bana dediler ki; ‘Siz İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarını bizden aldığınız yetkiyle Cumhurbaşkanı adayı gösterdiniz. Sonra onlara çağrıda bulundunuz. İki arkadaş da kabul etmedi. Biz de gösterebildik.’ Birinden biri adayım deseydi oradan çıkarlardı. Kararlılık başka bir şey. Velhasılıkelam arkadaşlarımız diyor ki; milletin sesini değerlendirmedi bu arkadaşlar. Sen onları kötülemek zorunda değilsin, onları öve de bilirsin sorun yok; ama biz her yerde ayrı gireceğiz. İstanbul ve Ankara dahil. Ben de katılıyorum buna. Şimdi bunu Genel İdare Kurulumuza getireceğim.”

    “İTTİFAK SİYASETİNE ŞİDDETLE KARŞIYIM. BUNLAR İNSANLARI KUTUPLAŞTIRIYOR.”

    Akşener, 26 Ağustos sonrası özellikle medya üzerinden İYİ Parti’nin el yükseltmek için seçimlere ayrı girme çağrısı yaptığı iddialarıyla ilgili şöyle konuştu:

    “O resimde ortaya çıkan şu; bu kafayla gidiliyor askere, tez alınıyor tezkere. Bugün itibarıyla ne annem kalacak ne babam kalacak. Buna hazırım. Canı isteyen istediğini yapabilir. Ben bu ittifak siyasetine şiddetle karşıyım. Bunlar insanları kutuplaştırıyor. Biz bütün bir seçim boyunca; fakirin derdini konuşamadık. Emekliyi konuşamadık. Sığınmacıyı konuşamadık. Biz hiçbir şey konuşamadık. “PKK’lı değiliz, Kandil bizi desteklemiyor. Bunu söyleyen şerefsizdir, namussuzdur’ diye gezdik. Aynı benim 2018’de FETÖ’cülük üzerinden düştüğüm duruma düştük. Biz el yükseltmiyoruz kardeşim hiçbir şey istemiyoruz.

    “KURULUŞ AYARLARIMIZA DÖNÜYORUZ.”

    Biz bu partiyi bir üçüncü yol olsun diye kurduk. Yani iki yumruk arasına sıkıştırılmış Türkiye’yi, bu tahterevalli sisteminin dışına çıkarmaya bir yol olabilmek, bir yeni nefes olabilmek için kurduk. Milletimize bunu anlatacağız. Kabul eder, etmez. Ona saygımız sonsuz. Ama biz milletin ferasetinin, bu sıkışmışlıktan rahatsız olduğuna inanıyoruz ve aslında şu anda kuruluş ayarlarımıza dönüyoruz.”

    “81 İLDE ADAY ÇIKARACAĞIZ”

    Akşener, “İstanbul’un ve Ankara’nın büyük ihtimalle altılı masadaki eski ortağınızın partisi tarafından kaybedilmesini göze alıyor musunuz” sorusunu, “Hepsini göze alıyoruz. Öyle adaylar çıkaracağız ki belki bizimki seçilecek.  Mesela İzmir’de ‘CHP ceketini assa seçilir’ diye bir kanaat var. Ümit Özlale şu an itibarıyla çalışıyor. Ve bize ben adayım dedi. Bugün de ben buradan ilan ediyorum. Daha dün Bursa’da bir ilçe başkanımızı, belediye başkan adayı ilan ettik. Bursa özelinde olmak üzere bütün ilçelerde de aday çıkaracağız. Mesela Antalya’da bir arkadaşımız geldi bana ‘ben aday olmak istiyorum’ dedi. ‘Çalış’ dedim. Şu anda çalışıyor. Eskişehir’de genç bir arkadaşımız var, bakacağız. 81 ilde aday çıkaracağız” diye yanıtladı.

    Altaylı’nın “’İstanbul’da 5 de alsak 10 da alsak aday çıkaracağız, Ankara’da 5 de alsak 10 da alsak aday çıkaracağız’ diyorsunuz” sözleri üzerine Akşener, “Evet, ben bunu GİK’e getireceğim. Arkadaşlarımızdan aldığımız geri bildirimler bu. Benim de kanaatim budur. GİK’ten geçtiği anda nihai karardır” diye konuştu.

    “ÖĞRENDİM Kİ, İSTANBUL’U ALAN TÜRKİYE’Yİ ALAMIYORMUŞ”

    Akşener sözlerine şöyle devam etti:

    “2019 birilerine bir şey kazandırmak için değildi. 2019 bizim teklifimizdi. Bu işi biz yaptık demiyorum. O yıkılmış seçmeni ayağa kaldırmak için bir teklifti ve bunun neticesinde biz her şeye uyduk. Ben 30 yıllık politikacıyım, pazarlık yapmaya kalksam neler olurdu. Hiçbirini yapmadık, üzerine istemedim ben. Ama öğrendim ki, İstanbul’u alan Türkiye’yi alamıyormuş. Yerel seçimlerdeki başarı bize Cumhurbaşkanlığı’nı getirmedi. Buradan benim de çıkarttığım ders bu.”

    “HAYIR DİYEREK AMA NAZİK, KİBAR BİR CEVAP VERDİK. ONLAR İSE SÖVDÜ, KÜFÜR ETTİ”

    Akşener, yerel seçimde her partinin kendi adaylarıyla çıkması çağrısı ile Devlet Bahçeli’nin yerel seçimlerde İYİ Parti’ye komşuluk çağrısına ilişkin şunları söyledi:

    “Sayın Bahçeli’nin komşuluk çağrısı üzerine hayır diyerek ama nazik, kibar bir cevap verdik. Ama başta Semih Yalçın olmak üzere herkes sövdü, küfür etti. Ben herkesi ayrı ayrı girelim diye davet ettim. Önce Sayın Bahçeli kaale alınmayacağını söyledi, saygım sonsuz beraber girebilirler. Bugün de Sayın Erdoğan’da biz beraber iyiyiz beraber gireceğiz demiş. Onların ilişkisi hakikaten enteresan, bir tarafıyla rasyonalitesi var. Bir tarafıyla da et tırnak olmuşlar.”

    “SAYIN HAKAN FİDAN VE SAYIN HULUSİ AKAR’I ARADIM ONLAR ARAŞTIRIP BİLGİ VERDİ”

    Ümit Özdağ ile yeniden bir araya gelmenin ya da iki partinin bir araya gelmesinin mümkün olup olmadığı sorusu üzerine Akşener, şöyle konuştu:

    “Ben Ümit Bey’in ayrılış esnasını doğru düzgün anlamadım zaten. Buğra Kavuncu’ya FETÖ’cü dedi. Bunun üzerine Sayın Hakan Fidan ve Sayın Hulusi Akar’ı aradım onlar araştırıp olmadığını söyledi. Enver Altaylı üzerinden de suçlandı. Biliyorsunuz Enver Altaylı Buğra Kavuncu’nun dayısı, bunu da herkes biliyor. Ama ilginç olan şu; Enver Altaylı ile Sayın Özdağ’ın ailesi de çok yakın. Hep söylerler, Münih’e okumaya gönderilmesinin altyapısında Enver Altaylı olduğu yani akraba gibiler onlar da. Dolayısıyla bu durum, Enver Altaylı’nın varsa suçlarına Ümit Bey’i ortak etmeyeceği gibi Buğra’yı da etmez.

    “HAYATIMDA ŞANTAJ VE TEHDİTLE ÇOK KARŞILAŞTIM AMA HİÇ YAPMADIM, ÖLÜRÜM DAHA İYİ”

    Ben hayatımda şantaj ve tehditle çok karşılaştım ama hiç yapmadım, ölürüm daha iyi. Mesela İstanbul’da ilk defa Ahmet Hakan’ın programına çıkmadan önce Sayın Özdağ Lütfü Türkkan ile konuşmuş. Sonrasında beni Lütfü Türkkan arayıp dedi ki; ‘Ümit Bey diyor ki beni arasın çıkmayacağım televizyona.’ Ben de dedim ki; ‘Ne biliyorsa söylemezse adam değil, söyleyecek.’ Arkasından Murat Ağırel aradı, Area’nın sahibi Murat Karan aradı. Onlara da ‘Programa çıkıp konuşmayacağım, beni arasın’ demiş. CNN Türk’te stüdyodayken bile kendisini aramam için aradılar. Sonra çıktı oradan Buğra Kavuncu’ya yine FETÖ’cü dedi. Sonrasında zaten mahkemelik oldular. Mahkemede de ‘Ben böyle bir şey demedim’ dedi. 20 bin lira tazminata mahkûm oldu.”

    Yerel seçimlere tek başına girilmesinin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda ne yapacağı sorusu üzerine Akşener, şunları söyledi:

    “Bütün sorumluluk bana aittir. Bedelini ödeyeceğim. Bana ‘Tayyip Erdoğan’a yanladı’ diyenler dahil herkes canı istediğini söyleyebilir umurumda değil. Biz bu partiyi CHP’nin adaylarını seçtirmek için kurmadık.”

  • Can güvenliklerini garanti altına almalıdır

    Can güvenliklerini garanti altına almalıdır

    Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Kerkük’te sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi ve çıkan olaylara karşı güvenlik güçlerinin operasyon başlatması talimatı verdi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkmen Cephesi Kerkük Milletvekili Erşat Salihi ile telefonda görüştüğünü söyledi. Akşener, sosyal medya hesabında şu açıklamayı yaptı:

    “Kerkük’te yaşanan olaylara dair Irak Türkmen Cephesi Kerkük Milletvekili Erşat Salihi Bey ile telefonda görüşerek bilgi aldım. Kadim Türk şehrimize, terörün gölgesinin bile düşmesi; sessiz kalınamaz, görmezden gelinemez, kabul edilemez bir hadisedir. Irak Hükûmeti Türkmenlerin iradesini yok saymaya çalışan terör olaylarına karşı bir an önce gereken önlemleri devreye sokmalı ve kardeşlerimizin can güvenliğini garanti altına almalıdır. Şunu hiç kimse unutmasın ki Türk varlığına saldıranların karşısında durmak neye mal olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin boynunun borcudur! Türk milletinin kalbi her daim Türkmen kardeşleriyle beraberdir! Kerkük Türk’tür, Türk kalacaktır!”

  • İstifa eden 62 üye MHP’ye katıldı

    İstifa eden 62 üye MHP’ye katıldı

    İYİ Parti’den MHP’ye üye geçişleri devam ediyor. Son olarak İYİ Parti Mamak İlçe Teşkilatı’ndan ayrılan 62 üye, MHP’ye katıldı. Yeni üyeler için Mamak’taki bir düğün salonunda rozet takma töreni düzenlendi. MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan, törende yaptığı konuşmada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Evine dön’ çağrısına kulan vererek İYİ Parti’den istifa eden üyelere teşekkür etti. Doğan, İYİ Parti’de görev yapanların bir gün pişmanlık duyacağını dile getirdi. MHP’li olmaktan dolayı gururlu ve şerefli olduğunu belirten Doğan, “Türk dünyasının bilge lideri Devlet Bahçeli beyefendiyi, rahmetli başbuğumuzu ve tüm şehitlerimizin hassasiyetini bilerek tekrar yuvasına hoş gelen ve teşkilatımızla birlikte çalışma alan buradaki tüm yeni üyelerden bir söz istiyorum. Genel başkanımızın, rahmetli başbuğumuzun ve şehitlerimizin hassasiyetini bilerek bu duygulara, bu düşüncelere, bu hassasiyete söz veriyor musunuz?” dedi.
    Tören, Doğan’ın yeni üyelere rozetlerini takmasının ardından sona erdi. Törene MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan, eski İYİ Parti Mamak İlçe Başkanı Mehmet Vural, İYİ Parti’den MHP’ye geçen yeni üyeler ve çok sayıda MHP’li katıldı.

  • “Aday olup olmayacağımı size kim söyledi?”

    “Aday olup olmayacağımı size kim söyledi?”

    MHP’nin ‘komşu olalım’ mesajıyla sarsmaya çalıştığı İYİ Parti lideri Akşener’in Afyon konuşması, seçimlerden sonra muhalefet açısından pek fazla değişiklik olmadığını düşündürdü. Odak noktası, genel seçimlerin neden ve nasıl kaybedildiği üzerine yoğunlaşıyor. Ancak AKP ve MHP gibi hükümet partisi ve ortağı, yerel seçimlere yönelik planlamalara başladılar; örneğin 100 il ve 1000 ilçe gibi.

    Oysa biraz geriye gitmekte fayda var. Tarih 8 Aralık 2020. Kılıçdaroğlu 2021 bütçe görüşmelerinde konuşuyor. AKP’li milletvekillerinin, “Aday ol, aday ol” sataşmalarına Kılıçdaroğlu, “Benim aday olup olmayacağımı size kim söyledi?” diye yanıt veriyor. AKP sıraları suspus, CHP sıraları ayakta alkışlıyor. Ertesi gün emekli general Ali Er aradı: “Yaz bir yere, Kılıçdaroğlu kesin Cumhurbaşkanlığı’na aday olacak.” Süreç de doğruladı…

    Ayrıca Akşener’in süreçte sürekli “kazanacak aday” vurgusu yaparak ima yoluyla da olsa  Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktığı belleklerde. “Kılıçdaroğlu’nun adaylığını bilmiyordum” izlenimi yaratmaya çalışmak gerçekçi durmuyor. En azından Akşener’in siyaset öngörüsünün, Kılıçdaroğlu’nun hedefini tespit ettiğini rahatlıkla düşünebiliriz.

    AK PARTİ ATAKTA

    Muhalefet partileri “birbirlerine muhalefet” ederken karşıdaki blokun farklı planlar içinde olduklarını da bilmek gerek. O yüzden, Akşener’in CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan ve Bahçeli ile aynı yere koyarak “Her parti tek başına seçime girsin” önerisi tamamen etkisiz. Tam tersine AKP ve MHP kurmaylarının, seçimden bir yıl önce yaptıkları “Seçim Yasası” değişikliğinde olduğu gibi incelikli hazırlıklar içinde oldukları haberleri geliyor.

    Hatta AKP’nin, YSP ile yerel seçimlere yönelik temas arayışı içinde oldukları duyumunu da ekleyelim. Türkiye’nin siyaset gündemi artık yerel seçimler. Muhalefet partileri geçmiş hesapları ne kadar erken kapatırlarsa o kadar kendileri açısından faydalı.

    Akşener’in bıraktığı “açık kapı” olmazsa, “İttifak işi Türkiye’yi uçuruma götürüyor” değerlendirmesi muhalefet için korkutucu olabilir. Akşener’in değerlendirmesi, Türkiye ve muhalefet açısından doğruluk payları içeriyor olabilir. Ancak iktidar blokunun umurunda değil. Gerçek bu, siyasi yarış bu kadar faydacı…

    BELEDİYELER NE DURUMDA?

    Muhalefet partilerinin kendi adaylarıyla seçime girmesi ne tür sonuçlara yol açar? Bu soruya dikkat kesilip bazı bölgelere çalıştık. Adana, Mersin, Ardahan gibi bölgeleri gözlemleme şansımız oldu. Muhalefet partilerinin genel anlamda ittifak dışında kendi adaylarını gösterme zorunluluğu, “güçlerini ispat” açısından önemseniyor. Bu yalnızca İYİ Parti için değil, eski HDP yeni YSP için de durum böyle.

    Ancak Adana, Mersin gibi büyükşehir, Ardahan gibi il belediyelerinde beş yıllık bir de geçmiş oluşmuş. Zeydan Karalar’ın seçmene yaklaşımı bir dengeleme sağlıyor. Vahap Seçer’in Mersin sokaklarındaki etkisini görmüştük. Bir zamanlar devletin kalabalık polis ekibiyle girebildiği mahallelerde önemli kabul görüyor. Ardahan’da Faruk Demir’e olan ilgiyi yakın zamanda gördük. Eşitlikçi yaklaşım sonuç veriyor. Kürt seçmenin CHP’li belediye başkanlarına olumlu yaklaşımı bir gerçek. Bu toplum için ciddi bir kazanım olarak görülmeli. Bu durumu “terörle ilintilendirmek” iktidarın söylemi. Düşünmek lazım; muhalefetin benzer söyleme dönmesi Türkiye’ye, muhalefete ne kaybettirir, kime kazandırır?

  • “Millet İyi Parti’ye dersini mahalli seçimlerde verecek”

    “Millet İyi Parti’ye dersini mahalli seçimlerde verecek”

    Büyütaman yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin Türk milletinin hayrına ve halisane niyetlerle yaptığı “yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına” çağrısı İP’in vasıfsız elemanları tarafından ciddiyetten uzak cevaplarla sulandırılmaya çalışılmıştır. Sayın Genel Başkanımızın memleketin menfaati için yaptığı bu çağrı; şahsi menfaatlerini Türk milletinin üzerinde gören İP’in haddini bilmez proje artıklarını pazara dökmüştür.

    Türk milliyetçiliğini adeta bir maske olarak kullanıp ne kadar Türk ve Türkiye düşmanı varsa aynı çatı altında buluşmaktan rahatsızlık duymayanların Türk milliyetçilerinin evi olan Milliyetçi Hareket Partisi ile komşu olmaktan rahatsızlık duymaları İP’in içinde bulunduğu zilletin en açık göstergelerinden biri olmuştur.

    Ülkemizin hayrına olacak her işin karşısında durmayı adet edinen bu kendini bilmezler, Türk milletinin azılı düşmanı HDP ile aynı yolu yürümekten bile bu kadar gocunmamışlar ve hatta “o koltuklarda bizim oylarımız sayesinde oturuyorsunuz” diye kendilerini fırçalayan HDP’liler karşısında süt dökmüş kedi misali İP’e dizilmişlerdi. Çizdikleri zillet yolunda HDP ile bir araya gelmekten rahatsız olmayan, HDP’den yedikleri azarlara tek bir cevap veremeyenlerin bugün İP’leri çözülmüşçesine yaptıkları hadsiz açıklamalarla partimizi hedef almaları aziz Türk milletinin takdirindedir. Türk milleti HDP ile kol kola girme hevesinde olanlara 14 ve 28 Mayıs’ta nasıl dersini verdiyse 31 Mart yerel yönetimler seçiminde de iradesini PKK terör örgütünün siyasi uzantısına peşkeş çekmeye hevesli olanlara unutamayacakları bir ders verecektir”

  • İYİ Partili Başkan hayatını kaybetti

    İYİ Partili Başkan hayatını kaybetti

    Eski İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Şanbaz Yıldız’ın geçirdiği kalp krizi neticesinde hayatını kaybettiği öğrenildi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, “Değerli dava arkadaşım, Kocaeli Eski İl Başkanımız ve Yerel Yönetimler Koordinatörümüz Şanbaz Yıldız’ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Merhuma Yüce Allah’tan rahmet, ailesine ve sevdiklerine sabırlar diliyorum. Mekanı cennet olsun” ifadelerini kullandı.

    Öte yandan, son genel seçimde Kocaeli’den 2. sıra milletvekili adayı gösterilen Şanbaz Yıldız, geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı’na bağlı olarak 5. Bölge Koordinatörü olarak görevlendirilmişti. Şanbaz Yıldız, bu görevlendirilme ile Kocaeli, Düzce, Sakarya, Bolu, Bursa ve Bilecik’ten sorumlu olacaktı.

    Son paylaşımı

    Şanbaz Yıldız, dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Başaracağız. Yerel seçimlere kısa bir süre kala, Genel Başkan Yardımcımız Burak Akburak’ın çağrısıyla önemli bir sorumluluk üstlendim. İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı 5. Bölge Koordinatörü olarak görevlendirildim. Kocaeli başta olmak üzere Düzce, Sakarya, Bolu, Yalova, Bursa ve Bilecik illerimizin yerel seçimlere dönük koordinasyonu şahsıma verildi. Yoğun bir çalışma sürecine girmeden önce, Genel Başkanımız Meral Akşener’e, Genel Başkan Yardımcımız Burak Akburak’a teşekkürlerimi sunuyorum. Bu 7 ilimizde yerel seçim sürecinin partimiz açısından en iyi şekilde geçmesi için canla başla çalışacağımı Kocaeli kamuoyuna sunmak istiyorum. Hep birlikte başaracağız” cümlelerini kullanmıştı.

  • İYİ Parti’den ilk açıklama

    İYİ Parti’den ilk açıklama

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, İYİ Parti’ye yerel seçimlerde ittifak çağrısı yapmıştı. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, konuyla ilgili sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Sayın Genel Başkanımız 1 Ağustos 2019 tarihinde Twitter üzerinden bir mesaj yayınlamış ve geçmişte MHP’de yer alıp sonradan İYİ Parti bünyesine geçen isimlere özel bir çağrıda bulunmuştu. Yine Sayın Genel Başkanımız İYİ Parti’ye yeni bir çağrısını iletiyor ve saygıdeğer kamuoyuyla paylaşıyorlar.” ifadelerini kullanmıştı.

    Bahçeli, ittifak çağrısında şu sözlere yer vermişti:

    “Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına”

    İYİ PARTİ’DEN İLK AÇIKLAMA

    Bahçeli’nin açıklamasının ardından gözler İYİ Parti’den gelecek cevaba çevrilmişti.

    MHP’den gelen yerel seçimlerde ittifak çağrısı ile ilgili İYİ Parti’nin sosyal medya hesabından şu açıklama yapıldı:

    “Bildiğiniz gibi bir süredir partimizin seçim çalışmaları ve olası yol haritasının kamuoyunda geniş biçimde irdelendiği, farklı iddiaların da öne çıkarıldığı görülmektedir. Dün de bir TV programında Milliyetçi Hareket Partisi üzerinden benzer bir gelişme zuhur etmiş ve bugün gün içerisinde kimi yetkililerince kurumsal kimliğimizi hedef alan talihsiz açıklamalar ortaya konulmuştur.

    Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, 24 Haziran 2023 tarihinde gerçekleşen büyük kongremizde 85 milyon insanımız için siyasette yeni bir zemin, yeni bir yol açma irademizi ortaya koymuş ve en büyük gücümüze yani milletimize kulak vereceğimizi ifade etmiştir.

    Söz konusu tartışmaya ilişkin olarak partimizin görüşünü açıkça kamuoyuna iletiyor ve güzel ülkemizin temiz kalpli insanlarını, milliyetçilerini, vatanseverlerini, Türkiye sevdalılarını ülke ve millet hayrına İYİ Parti’de buluşmaya davet ediyoruz:

    26 Ağustos ruhuyla rotamız net, pusulamız millet!”

  • MHP’den İYİ Parti’ye ittifak çağrısı

    MHP’den İYİ Parti’ye ittifak çağrısı

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, İYİ Parti’ye yerel seçimlerde ittifak çağrısı yaptı.

    MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, konuyla ilgili sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

    “Sayın Genel Başkanımız 1 Ağustos 2019 tarihinde Twitter üzerinden bir mesaj yayınlamış ve geçmişte MHP’de yer alıp sonradan İYİ Parti bünyesine geçen isimlere özel bir çağrıda bulunmuştu. Yine Sayın Genel Başkanımız İYİ Parti’ye yeni bir çağrısını iletiyor ve saygıdeğer kamuoyuyla paylaşıyorlar.”

    Bahçeli, ittifak çağrısında “Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına” ifadelerini kullandı.

  • Bahçeli’den İYİ Parti’ye flaş çağrı

    Bahçeli’den İYİ Parti’ye flaş çağrı

    MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin İYİ Parti’ye yönelik mesajını gönderdi. Mesajda, Bahçeli, İYİ Parti’ye yerel seçimlerde ittifak çağrısı yaptı. Mesajda şu ifadeler yer aldı:

    “Sayın Genel Başkanımız, 1 Ağustos 2019 tarihinde Twitter  üzerinden bir mesaj yayınlamış ve geçmişte MHP’de yer alıp sonradan İYİ Parti bünyesine geçen isimlere bir çağrıda bulunmuştu. Yine Sayın Genel Başkanımız sizlere hürmetlerini sunarak İYİ Parti’ye yeni bir çağrısını iletiyor ve saygıdeğer kamuoyuyla paylaşıyorlar. ‘Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına.”