Etiket: iyi parti

  • İYİ Parti Bursa’dan 19 Mayıs kutlaması

    İYİ Parti Bursa’dan 19 Mayıs kutlaması

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu 19 Mayıs’ın 103. yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törende yaptığı açıklamada; “Bir bir yok ettikleri Cumhuriyetimizin bütün değerlerini, and olsun ki, yeniden inşa edeceğiz” dedi.

    “Sandık günü gelip milli irade tecelli ettiğinde, bu ülkeye ne kadar kötülük ettikleriyle mutlaka yüzleşecekler” diyen Türkoğlu’nun açıklamasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

    “Milli bayramlarımızın yok sayıldığı, ulusal tarihimizde önemi bulunan bütün anlamlı günlerin geçiştirildiği, kerhen kutlandığı, sözde anma programlarının yapıldığı, cumhuriyet değerlerinin ortadan kaldırılması için bilinçli bir planın adım adım uygulandığı bir sürecin içindeyiz. Karanlık emellerini çok iyi bildiğimiz zihniyetin, devletin tüm kurumlarını ahtapot gibi sardığını, ülkemizin tüm varlıklarını bir bir yok etmeye yönelik sistemli bir uygulamanın peşinde olduğunu biliyoruz.

    İşte daha dün Atatürk Havalimanı gibi en değerli yatırımlarımızdan birinin daha acımasızca katledilmeye başlandığına hep birlikte üzülerek tanık olduk. Milletimizin neredeyse arşa çıkan tepkisine rağmen, gözlerini rant hırsı bürümüşlerin amacı, sadece İstanbul Havalimanı’nı sorunsuz biçimde satarak sıcak paraya dönüştürmek elbette değildi. Onların nihai hedefi ne yapıp ederek, adında ‘Atatürk’ olan her şeyi yok etmek, ortadan kaldırmak ve sonunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, tasarladıkları, özgürlüklerin olmadığı, tek adamın istediği gibi baskıyla, zulümle yönettiği bir yapıya dönüştürmek.

    Bunu dün Bursa’da da olduğu gibi ülkemizin pek çok şehrinde, adında Atatürk olan statları, spor salonlarını, kültür merkezlerini yerle bir ederek yaptılar. İşte bugün de İstanbul’da Atatürk Havaalanı’nı yıkarak yapıyorlar. Üstelik bu karanlık amaçlı eylemlerini 19 Mayıs gibi Türk Milleti için çok anlamlı bir kutlama haftası içinde fütursuzca yapıyorlar.

    “KÖTÜLÜKLERİYLE YÜZLEŞECEKLER”

    Ne yaparlarsa yapsınlar, bütün bunlar bitmiş tükenmiş bir iktidarın son çırpınışları, ayakta kalabilmek için yaptığı nafile hamleleridir. Nasıl ki 20 yıllık iktidarları boyunca Cumhuriyet değerlerimize karşı yaptıkları saldırılar tutmadıysa, milletimizden karşılık bulmadıysa…

    Nasıl ki, her türlü baskıya, zulme, hakkın hukukun adaletin ayaklar altına alınmasına karşın milletimizin çok büyük çoğunluğu bugün daha fazla direnç gösteriyorsa… Ve nasıl ki tüm ali cengiz oyunları bumerang olup kendilerini vuruyorsa…

    İşte bugünlerdeki son çırpınışları da onları asla kurtaramayacak. Korkunun ecele faydası olmadığını, milletin önüne er ya da geç koymak zorunda oldukları sandıklarda acı bir şekilde görecekler. Milli irade tecelli ettiğinde, bu ülkeye, bu ülkenin çileli insanlarına ne kadar kötülük ettikleriyle mutlaka yüzleşecekler.

    İşte o gün, bir bir yok ettikleri Cumhuriyetimizin bütün değerlerini, şart olsun ki tek tek yeniden inşa edeceğiz. İşte o gün milli bayramlarımızı yine eskisi gibi sürekli artan bir coşkuyla, yine hiç bitmeyecek bir heyecanla and olsun ki yeniden kutlayacağız. Bunu Büyük Atatürk’ün 19 Mayıs’ı ithaf ettiği, sonrasında da Cumhuriyetimizi emanet ettiği gençlerimizle yapacağız.

    Bunu işçimizle, köylümüzle, çiftçimizle, esnafımızla memurumuzla, iş insanlarımızla, kısacası büyük Türk Milletimizle birlikte yapacağız…

    Hiç kuşkunuz olmasın! İnanın az kaldı. İnanın İYİ’lik mutlaka kazanacak. Kahrolsun istibdat.. Yaşasın hürriyet… Ne mutlu Türküm diyene…”

  • Türkoğlu’ndan Başkan Aktaş’a Zafer Plaza sorusu

    Türkoğlu’ndan Başkan Aktaş’a Zafer Plaza sorusu

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın söylediği gibi kontrollü bir yıkımın yapılmadığının anlaşıldığını belirten Türkoğlu, “Eğer öyle olsaydı matematiksel etüdler yapılır, binanın tepesinde çalışan iş makinasının darbelerinin deprem etkisi yaratıp yaratmayacağı önceden tahmin edilirdi. Üstelik yıkılan binanın altındaki AVM bölümü de, çalışma süresince kapalı tutulurdu. Üstelik, yıkım sırasında çarşı içindeki SENSÖRLERİN, sarsıntı nedeniyle defalarca ALARM verdiği, buna rağmen AVM’nin boşaltılmadığı iddiaları var. Çalışmaları AVM Yönetimi ile koordineli başlatmadınız mı? Kısacası belli ki burada tam bir kontrolsüz yıkım yapılmıştır. Çok şükür Allah koruduğu için can kaybımız olmamış ancak maddi kayıplar nedeniyle göz göre göre kamu zararına yol açılmıştır” dedi.

    Konunun yıkım nedeniyle gündeme gelmesi üzerine, kamuoyunun daha başka bir dizi soruya da cevap beklediğini vurgulayan Türkoğlu, Başkan Alinur Aktaş’ın sorumluluğu gereği Bursalıları mutlaka bilgilendirmesi gerektiğine işaret etti.

    Türkoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan yanıtını istediği soruları şöyle sıraladı:

    YÜZDE KAÇ HİSSE VERİLDİ?

    Büyükşehir Belediyesi, Bursalılar adına Zafer Plaza’da yüzde kaç hisseye sahipti. Projenin başlangıcında sahip olunan yüzde 25 oranındaki hisseden daha önce feragat edilme söz konusu oldu mu? Bu yıkıma karşılık, eldeki hisselerin yüzde kaçını Zafer Plaza’nın sahibine vermeyi taahhüt ettiniz. Bu hisselerin bugünkü güncel rayiç bedeli nedir?

    Şu anda Bursa’nın elde kalan hisse oranının miktarı net olarak yüzde kaçtır? Bu hisselerin gerçek sahibi olan Bursalı hemşehrilerimizin kendilerine sorulmadan yapılan bu hisse devir anlaşmasının detaylarını bilme hakkı yok mudur? Kapalı kapılar ardında yaptığınız gizemli pazarlığı, belediyeciliğin hangi etik anlayışına oturtuyorsunuz?

    Pirinç Han’ın önünü açmak amacıyla yıkımı yapılan binanın, yıkıldıktan sonra ortaya çıkacak zemininden AVM’ye, tıpkı Zafer Plaza’nın ana giriş kapısı gibi ikinci bir AVM girişi olacak mıdır? Daha doğrusu, Bursalılardan sır gibi sakladığınız, Zafer Plaza sahibi ile yaptığınız sözleşmede böyle bir girişimi önleyecek herhangi bir madde var mıdır? Yoksa, ilgili işletme sahibine, “Ben yaptım oldu!” diyerek, yıkılan bölgeden ikinci bir kapı açılmasını sağlayacak bir boşluk bıraktınız mı?

    Bu kapının açılma ihtimali ile birlikte etrafının, yine tıpkı Zafer Plaza’nın ana giriş kapısı çevresini dolduran ticari alanların benzerleriyle(cafe, fastfood işletmeleri, çay ocakları, tezgahlar v.b.) doldurulmayacağının garantisini aldınız mı? Söz konusu AVM’nin ana bölüm üzerinde pıtrak gibi çoğalmasına engel olamadığınız çok sayıda ticari alan garabetinin aynısı, yıkımı yapılan bu bölgede de oluşursa nasıl bir önlem almayı düşünüyorsunuz?

    Yaptığınız sözleşmeye bir zahmet yeniden bakın ve yakın gelecekte başınıza nelerin gelebileceğini şimdiden görün! Hani belki sözleşmeyi yeniden revize etme ihtiyacı duyabilirsiniz. Bursalıları da durumdan haberdar etmeyi sakın ola ki ihmal etmeyin.

    Yok eğer, ‘Beni ırgalamaz’ deyip, o bölgenin gerçek sahibi hemşehrilerimizi yok saymaya devam ederseniz; onlar da sizi zaten, önlerine konulacak ilk sandıkta yok hükmünde sayacaklar, haberiniz olsun!..

  • Meral Akşener’den, Ali Babacan açıklaması

    Meral Akşener’den, Ali Babacan açıklaması

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, mevcut yönetim sistemini eleştirerek, “Bu sistemin değiştirilmesi gerekir. Eğer şeffaflığın gelmesini, hesap verilebilirliğin yeniden olmasını istiyorsak, liyakatin olmasını, yandaşlığın bitmesini istiyorsak, işbirliği içinde rekabetin olduğu, denetlemen ve eşit şartlarda yolda kuralları değiştirmeyen bir mekanizma olmasını istiyorsak değiştirmemiz gereken tek şey bu sistemdir. İster 2022’nin Kasım’ında, ister 2023 Haziran’da olsun bir yıl sonra çok önemli bir karar vereceksiniz. Ben bu değişikliğin olacağına inanıyorum” diye konuştu.

    “Partimiz açısından olumlu”

    İlk esnaf gezisine Antalya’dan başladığını hatırlatan Akşener, “İlk gezimi Antalya’da yapmıştım. Bugün yine Antalya’dan başladım ve diğer gezimle arsında bu kentte müthiş bir değişiklik var. Bu değişim partimiz açısından olumlu Antalya acısından feci. Tarım gerilemiş, hayvancılıkla meşgul olanlarda geriye gidiş var. Turizmde de yaptım oldu, düzeneği içinde Antalya’nın misli misli misli büyümesi gerekirken zorlanan bir kent gördüm. İnsanların zorlandığı bir Antalya gördüm. Antalya’da bu kadar yoksulun olduğunu ilk kez görüyorum. Esnafların dükkanında olmamın nedeni Türkiye’yi tanımamadır. Demokrasiyle yönetilen bir Türkiye’de buluşmak üzere” ifadelerini kullandı.

    “Babacan’ın açıklamalarına cevap”

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın neden kendi logo ve ismiyle seçime girme kararı aldığının sorulması üzerine Akşener, “İki kanun var birincisi 2017’de referandumla beraber ortaya çıkan bir seçim sistemi yani kabul edilen partili cumhurbaşkanlığı sisteminden bir kanun var. Orada ittifaklar var. İttifakın içinde partiler var, ister kendi logosuyla giriyor, ister bir başka partinin listesinden giriyor. Onu somutlaştırayım. Saadet Partisi’nin hem logosuyla girdi hem de CHP listesinde. DP bizim listemizden girdi, logosuyla girmedi. Biz görünürde orada 3 parti logosuyla o bizim Millet İttifak’ının sistemi içinde 24 Haziran’da seçime gittik MHP ve Cumhur İttifakı ise AK Parti ayrı ayrı girdi. BBP de AK Parti’nin listesinden girdi. Burada şöyle bir durum vardı, seçim sonrasında örnek vereyim nasıl olduğunu. Artık oyla birbirine eklendi örneğin bizim partimiz ve SP ev CHP’nin oylarının eklenmesiyle 4 ekstra milletvekili kazandık. Buna karşılık SP ve bizim oylarımızın yetmeyip CHP’nin biraz daha farklı oy aldığı yerlerde birleştirilen bu oy miktarları 21 milletvekilini CHP’ye ekstra kattı. Yani 21 artı 4, 25 vekil meclise fazladan getirdi. Bu değiştirilmeden önceki seçim kanunuyla ilgili pratik. Bu arada yeni bir yasa geçti, kimsenin kimseye oyunun faydası yok. Ya tek listeden gireceksiniz, partiler birbirinin listesinden girecek, yada ayrı ayrı girecek. Ayrı ayrı girdiği zaman Millet o İttifakı’nın içinde de olsa veya Cumhur İttifak’ının içinde de olsa oylarınız kendi sayılacak. Dolayısıyla kasımda seçime gidilirse eski seçim kanunuyla gidilecek, onun için bu pilav çok su kaldırır. Buna karşılık haziranda seçime gidilirse yeni geçen seçim kanunu geçer. Sayın Babacan’ının sonraki açıklamalarına baktığımız zaman partisinin kendi logosuyla seçime girmesi demek, bir de bu arada yüzde 3’e indi. Yüzde 3 oranında oy aldığınız zaman devlet yardımı gelecek. Devlet yardımını alabilmek içinde logonuzla seçime girmek durumundasınız, yüzde 3 civarında oy aldığınızda size devlet yardım yapıyor. Bu çerçeve içerisinde kendisiyle görüşmedim. Nedir ne değildir bu manada bilmiyorum ama bu seçim yasasına dair yapılmış bir açıklama diye düşünüyorum. Sonra yaptığı açıklamalarda da Millet İttifak’ının dışına çıkan bir durumu yok. Parlamenter sistem artı cumhurbaşkanı adaylığı konusunda herhangi bir farklılık yok. Bildiğim budur, bunu anlattım” açıklamalarında bulundu.

    Toplantıya, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere ve çok sayıda işadamı katıldı.

  • İYİ Parti’den istifa etmişti! AK Parti’ye katıldı

    İYİ Parti’den istifa etmişti! AK Parti’ye katıldı

    Bağımsız Milletvekili İsmail Ok, AK Parti’ye katıldı. 2020’nin Şubat ayında İYİ Parti’den istifa eden Ok, AK Parti Grup Toplantısı’nda söz alarak kısa bir konuşma yaptı.

    Türkiye’nin kurulan oyunları bozduğunu, dostlarına güven veren bir ülke olduğunu belirten Ok, “İşte bunun için Cumhur İttifakı dedim, AK Parti’de mücadelede ben de varım dedim” ifadelerini kullandı.

    Ok’un AK Parti rozetini Cumhurbaşkanı Erdoğan taktı.

    İYİ PARTİ’DEN ZEHİR ZEMBEREK SÖZLERLE İSTİFA ETMİŞTİ

    İsmail Ok, iki yıl önce, İYİ Parti’deki tüm görevlerinden istifa ettiğini açıklamıştı.

    İsmail Ok, yaptığı yazılı açıklamada “Devletimize ve milletimizi zarar verecek, bölücü, yıkıcı faaliyet gösteren parti ya da sivil toplum kuruluşlarında yer alan, gücünü ve sermayesini emperyalist güçlerden alan kişi ya da kişilerin asla erişemeyeceği Atatürk’ümüzün Milliyetçilik anlayışı ile kurulmuş ve bu doğrultuda siyaset yapması arzu edilmiştir. Ancak bu iddiamız çok kısa bir zamanda yerle bir olmuş ve hayallerimiz yıkılmıştır. Şöyle ki sözde sivil toplum örgütü adındaki, emperyalist Soros Vakıflarında görev yapanlar, başkanlık divanında en hassas görevlere getirilmişlerdir. Daha da kötüsü Genel Başkan bu durumu bilmesine rağmen bu Soros’çuların partinin en hassas birimlerinde görevlendirilmesinde bir sakınca görmemiştir” demişti.

    İSMAİL OK KİMDİR?

    1964 yılında Balıkesir Kepsut’ta doğdu. Anne adı Fatma, baba adı Eyyup’tür.

    Eğitimci; İlk ve orta eğitimini Balıkesir’de tamamladıktan sonra yine Balıkesir’de Necatibey Eğitim Fakültesi Kimya – Fizik Bölümünde eğitim gördü. 21 yıl boyunca Türkiye’nin birçok köy, ilçe ve ilinde öğretmenlik yaptı.1995-1999 yılları arasında Türk Eğitim-Sen Yönetim Kurulu Üyeliği, 1999-2003 yılları arasında Türk Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanlığı ve Türkiye Kamu-Sen Balıkesir İl Temsilciliği görevlerinde bulundu. Türk Ocakları ve Aydınlar Ocağı Balıkesir Şubeleri üyesidir. Üyeliğinin sürdüğü Türkiye Kamu Çalışanları Vakıf’ında, yönetim kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu.2009 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerde Balıkesir Belediye Başkanı seçildi ve 5 yıl Balıkesir halkına hizmet etti.

    2015 yılında yapılan genel seçimlerde 25. Dönem Milletvekili olarak TBMM’ye girdi; yine aynı yılın Kasım ayında yapılan seçimlerde 26. Dönem Milletvekili olarak tekrar seçildi. Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi olarak görev yaptı. Şu an 27. Dönem Balıkesir Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Divan Katip Üyesi olarak görev yapmaktadır.

    İngilizce bilen Ok, evli ve iki çocuk babasıdır.

  • Akşener’den faiz ve enflasyon mesajı

    Akşener’den faiz ve enflasyon mesajı

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Meral Akşener, şubat ayında enflasyonun düşeceğinin söylendiğini; ancak bunun gerçekleşmediğini belirterek mart ayında, son 20 yılın zirvesini görerek yıllık enflasyonun yüzde 61,14’e çıktığını söyledi.

    Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin enflasyonun aralık ayında düşeceğine yönelik açıklamasını anımsatarak “Biliyorsunuz bu arkadaşlar, bu sıralar, vatandaşa tavsiye vermeyi, bir alışkanlık haline getirdiler. Tabii Nebati Bakan da, patronunun gerisinde kalacak değil ya; o da fırsatını yakalamışken, vatandaşa çok önemli bir tavsiyede bulundu. Ne dedi? Sabredin. Gerçekten ibretlik. Yani, Nebati Bakan aslında diyor ki; ‘Derin bir yoksullukla mı mücadele ediyorsun? O zaman sabredeceksin. Mübarek ramazan gününde, artan gıda fiyatları karşısında eziliyor musun? O zaman sabredeceksin. Aldığın asgari ücret, açlık sınırının altına mı düştü? O zaman sabredeceksin.’ Milletimizi el birliğiyle, içine soktukları ekonomik krize karşı, geliştirdikleri dahiyane çözüm; sabretmek” diye konuştu.

    ‘KİMSE SABRETMEK ZORUNDA BIRAKILMAYACAK’

    Akşener, Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu olmadığını söyleyerek şöyle konuştu:

    “Er ya da geç, o sandık milletimizin önüne gelecek. Ve sandık geldiğinde, milletimiz ‘İYİ Parti’ diyecek. Ve İYİ Parti iktidarında, kimse sabretmek zorunda bırakılmayacak. Hesabını kitabını yaptık. Biz geleceğiz ve enflasyon canavarını da, faiz belasını da, en geç 12 ay içerisinde çözeceğiz. Hiç merak etmeyin. Büyükşehirlerde kiralar uçtu, gitti. Orta ve alt gelir seviyelerinde, 2 bin liradan aşağı kira kalmadı. Mahkemeler, kiracı ve mal sahibi davalarından geçilmiyor. Öğrenciler, memurlar, işçiler, barınacak ev bulamıyorlar. Kiraların artışı, ev sahiplerini, kiracılarını evlerinden çıkartmaya itiyor. İnsanlarımız, panik içinde, barınma sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. Şimdi biz böyle söyleyince, ‘Konut satışları rekor yaptı.’ diye zırvalayacak troller olacak. Evet, konut satışı devam ediyor. Ama nasıl devam ediyor? Vatandaşlık garantili, konut satışlarıyla devam ediyor. Müteahhit zengin etme garantili, projelerle devam ediyor. Milletimiz için, bırakın ev satın almak, artık kiralamak bile, neredeyse imkansız bir hale geliyor.”

    ‘ELEKTRİK ZAMLARINI GERİ ALIN’

    Meral Akşener, iktidara elektrik zamlarını geri almaları konusunda çağrıda bulunarak şöyle konuştu:

    “Buradan iktidara bir çağrıda bulunmak istiyorum; elektrik zamlarını geri alın. Hem de, ivedilikle geri alın. Nisan ayındayız. Sıcaklar artmaya başladı. Birçok bölgemizde, tarım ürünleri, ilk defa bu ay, sulanmaya başlayacak. Çiftçilerimiz, tarlalarına su verirken, elektrik zamlarıyla yüzleşecekler. Yalnızca bu yıl, tarımsal sulamada kullanılan elektriğe, yüzde 100’ün üzerinde zam geldi. Koca bir kış, Türk milletini, soğuğa ve karanlığa mahkum eden elektrik zamları, bu sefer de, sofralarımızın bereketini kaçıracak. Elektrik dağıtım hizmeti özelleştirilirken, milletimizin, alın terinden sağlanan karlar karşılığında, altyapı yatırımı yapılacağı sözü verilmişti. Ama Isparta örneği bize, bu yatırımların yetersiz kaldığını gösterdi. Bizim anlayışımıza göre; ucuz enerji, ailelerimizin rızkıdır. Sanayicimize, çiftçimize, ucuz enerji sağlamak, devletin, en temel görevlerinden biri olmalıdır. Ucuz enerji, üretimi sürdürmenin ve istihdamı arttırmanın ön koşuludur.”

    ‘BİZLERE BIRAKILAN TÜRKİYE’Yİ BİZ SİZLERE BIRAKAMADIK’

    Meral Akşener gençlere seslenerek; “Sevgili gençler; Bizlere bırakılan Türkiye’yi, biz sizlere bırakamadık. Cumhuriyetimizin bizlere sunduğu fırsat eşitliğini, biz sizlere sunamadık. Atatürk’ün Türkiye vizyonunu, sizlere yaşatamadık. Bu konuda, sadece iktidar değil, bizler de sorumluyuz. Kendinizi güvende hissetmediğinizi, huzursuz ve endişeli olduğunuzu biliyoruz. Kendinizi özgür hissetmediğinizi, mutsuz olduğunuzu, genç gibi yaşayamadığınızı biliyoruz. Adaletsizlikten çok yorulduğunuzu, taciz davasının da, orman yangınının da peşine düşmek zorunda bırakıldığınızı biliyoruz. Liyakatsizlikten çok sıkıldığınızı, milletçe yaşadığımız bu kara komediye karşı, mücadele ettiğinizi biliyoruz. Hiç merak etmeyin bu mücadelede, yalnız değilsiniz. Sizleri anlayacak, dinleyecek ve taleplerinizi duyuracağız. Bu mücadelede, kimsesiz değilsiniz. Yaşadığınız sorunlara çözümler bulacak, sizi kimsesiz bırakmayacağız. Ve şunu asla unutmayın ki; üzerimize düşen ne varsa yapacak ve bu kutlu mücadeleyi, mutlaka kazanacağız. Güneşli günlerin keyfini, hep birlikte süreceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Yavaş’tan aday gösterilmesi hakkında ilk açıklama

    Yavaş’tan aday gösterilmesi hakkında ilk açıklama

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bugün saat 12.00’de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret etti. İki ismin görüşmesi İYİ Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Görüşmenin ardından iki isim basın açıklamasında bulundu.

    İYİ Parti Lideri Meral Akşener, “Çalışmalarının, sosyal belediyecilik anlayışının Türkiye’de nasıl olması gerektiğini somut olarak gösteren hem pandemide, hem bu ekonomik zorluklar yaşanan şu dönemde yoksulun, zorda olanın yanında olarak belediye kaynaklarını çarçur etmek, birilerinin cebine doldurmak yerine fakir, fukaranın, yoksulun yanında olarak onların nefes almalarını sağlayarak somut adımlar atıp sosyal belediyecilik nasıl olmalıdır herkese göstermiş bir belediye başkanımız. Dolayısıyla bu çalışmalarını bizlerle paylaşacak. Çok teşekkür ediyorum bu nezaketi için” ifadelerini kullandı.

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise açıklamasında, “Bildiğiniz gibi 8 Nisan 2019’da devralmıştık. 8 Nisan 2022’ye geldik. Önümüzde iki yıl daha var ama biz alışkanlık yaptırıp, yaptıklarımızın, yapamadıklarımızın neler olduğunu anlatıp bir de bu üç yılın hesabını vermek istiyoruz. Öncelikli olarak seçilmemizde katkıları olan Millet İttifakı’nın sayın genel başkanlarının hepsini davet edip Ankara’da üç yılda zihniyet olarak neler değişti, neler yapıldı, engellemeler oldu mu, hangi konularda oldu, bundan sonraki iki yılı da nasıl tamamlayacağımız konusunda güzel bir açıklama yapacağız” diye konuştu.

    “Ankara halkının varsa bize mutlaka şunu da yetiştirin diyecektir” diyen Yavaş, “Bunların güzel bir tanıtımı yapılacaktır. Bu nedenle sayın genel başkanımızı davet etmeye geldim. Ayda bir, iki ayda bir kendilerini mutlaka ziyaret ediyorum” ifadelerini kullandı.

    ÜMİT ÖZDAĞ SORUSUNA YANIT

    Ümit Özdağ’ın açıklamaları sorulan Yavaş, “Ben biliyorsunuz bu tür şeylere yorum yapmıyorum. Benim belediyecilik anlayışıma göre, bir belediye başkanı seçildiği andan itibaren sadece işini yapmalı. Ne diğer siyasi partilere, siyasi partilerin genel başkanlarına laf söylemeli, ne de onların iç işlerine karışmalı…” ifadelerini kullandı.

    Yavaş, şöyle devam etti: “Seçilmeden önce şöyle bir söz vermiştim; bize oy vermeyenleri düşman gözüyle görmüyoruz, seçim kazanırsak zafer kazanmış olmayacağız diye. O tavrımı aynen devam ettiriyorum. Hiç kimseyi ayırmadan, herkesi kucaklayarak eşit bir şekilde çalışıyorum. Bu arada tabii ki böyle siyasi muarızların bu tür konuşmalarına da şahit oluyoruz ama o çizgimi de hiç bozmadan, hiçbir zaman cevap vermeyeceğim. Çünkü ben siyasetin içinde değilim, kendimi kamu görevlisi olarak görüyorum. Bu şekilde de devam edeceğim. Açıklamalar benim rızam dışında, bilgim dışında, ben de görevimin başındayım. Bu kadar basit”

    NE OLMUŞTU?

    İYİ Parti’den istifa ederek Zafer Partisi’ni kuran Ümit Özdağ, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Mansur Yavaş’ın adaylığını desteklediklerini belirterek açıklama yapmıştı.

    Ankara Büyükşehir Belediyesi sözcüsü, Yavaş’ın adı gündeme geldiğinde açıklama yapmış, adaylık iddialarını yalanlamıştı.

  • İYİ Partili Tatlıoğlu’ndan Bursa’da önemli açıklamalar

    İYİ Partili Tatlıoğlu’ndan Bursa’da önemli açıklamalar

    Bursa’da partisinin il teşkilatıyla bir araya gelen İYİ Parti TBMM Grup Başkanı ve Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, burada, basın mensuplarına gündeme dair açıklamalarda bulundu.  İYİ Parti İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıya, İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun yanı sıra, çok sayıda partili katıldı.

    Tatlıoğlu, oyu artan tek partinin İYİ Parti olduğunu söyledi. 3’üncü büyük parti konumunda olduklarını dile getiren Tatlıoğlu, “Seçime birinci parti olma iddiasıyla hazırlanıyoruz. Türkiye’yi ve Bursa’yı yönetme iddiasıyla hazırlanıyoruz. 17 ilçemizi biz yönetelim diye hazırlanıyoruz. Temel amacımız bu. Milletimiz ne kadar buna kredi açar destek verirse, sorumluluğu o kadar üzerimize alacağız. İnşallah 13’üncü cumhurbaşkanı bizim adayımız olacak” ifadesinin kullandı.

    ‘EMEKLİ, MEMUR VE ASGARİ ÜCRETLİ, ZOR DÖNEMLERDEN GEÇİYOR’

    Son dönemdeki fiyat artışlarıyla emekli, memur ve asgari ücretlinin zor günler geçirdiğini vurgulayan Tatlıoğlu, şöyle devam etti:

    “Türkiye’de 13 milyon emekli var. Bu emekliler, hayatlarının en zor dönemlerini yaşıyor. Torunlarından kaçan emekliler var. Bunların bir kıyamet olduğunu söylüyorlar. 5 milyon civarında kamu çalışanı var. İyi bir kamu çalışanı dahil, çocuğunu başka bir şehirde üniversitede okutmaktan aciz durumda. 13 milyon çalışan var. Ortalama ücretin asgari ücret olduğu bir Türkiye manzarası var. Gerçekten sanayide yüzde 500 artan doğal gaz, yüzde 250 artan elektrik maliyetleri var. 2021 başında bir asgari ücretle 384 litre mazot alırken bugün 200 litrelere düşen bir satın alma gücü var. Türkiye 2012- 2013 yılında 950 milyar lira üretirken, 85 milyon nüfusla bundan 250 milyar dolar daha az üreten, daha fakir bir Türkiye var. 2012 yılında herkesin cebinde 12 bin 500 dolar varken, bugün 9 bin dolara kadar düşen bir Türkiye var. Böyle bir Türkiye’den çıkış çok kolay, çok mümkün ve bu Türkiye’nin kendi şartları olmadığını söylüyoruz.”

    ‘DÜNYA, ÇİFT HANELİ ENFLASYONU BİLMİYOR’

    Kur korumalı mevduat hesabının ülke ekonomisine zarar verdiğini söyleyen Türkoğlu, “Türkiye’den Türk lirasını kovdular. Elektrik alımlarını dolarla yaptılar. Bütün köprü, baraj ihalelerini dolarla yaptılar. Hazine içeriden borçlanırken bile dolarla borçlanıyor. Çünkü güven yok. Bunu bastırmak için kur korumalı mevduat başladı. Şimdi şahıslar dolarlarını bozdurup bankaya koyarsa, kur korumalı mevduatın yıllık bileşik faizi yüzde 107. Dünya böyle bir faizi, Venezuella hariç görmüyor. Dünya, çift haneli enflasyonu da genel olarak bilmiyor. Biz bu konuda dünyaya ders vereceğiz. Banka, bunun yüzde 17 faizini veriyor. Üzerini Türk lirası olarak verdiyseniz hazine, dolar olarak veriyorsanız merkez bankası ödüyor. Mevduat sahipleri parasını yüzde 17’den yatırıyor, üstünü döviz arttığı için yüzde 107 faiz alıyor. Bunu mevduat sahibi alıyor. Banka yüzde 17 mevduat sahibine veriyor, hazineye de yüzde 27’ye bunu satıyor. Bunu kim ödüyor, hepimiz ödüyoruz. Sigara zammından, ekmek zammından, dolmuş zammından, öğrenci harçlığından keserek bizler ödüyoruz” diye konuştu.

  • Görev değişikliği sonrası açıklama

    Görev değişikliği sonrası açıklama

    İYİ Parti’de yeni Başkanlık Divanı’nda görev verilmeyen ve istifa edeceği iddiası gündeme gelen İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısına katıldı. Türk Dünyası ve Yurt Dışı Türkler Başkanlığı yaptığı divanda görev almayan Ağıralioğlu, Genel Başkan Meral Akşener’in konuşmasını dinledikten sonra çıkışta basın mensuplarına açıklamada bulundu. Ağıralioğlu, partisinde mücadele etmeye devam edeceğini belirterek, 4 yıldır genel başkan ve partinin kendisine verdiği görevleri yerine getirdiğini söyleyip, “Bu son divan değişikliğinin toplumda bir endişe ve üzüntü yaratması, siyasetin sorumlu dilinin bunca kamplaşma arasında ortak bir endişeye dönebileceğinin göstergesidir. Partim adına bana tevcih edilen bütün görevleri ifa ederken, genel başkan dahil partinin milletvekilleri, yol arkadaşlarımız dahil bütün milletimizin iftiharı ve övüncü olduğuma inanıyorum” diye konuştu.

    ‘GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ, GENEL BAŞKANLARIN UHDESİNDE’

    Son divan değişikliğinin kamuoyunda bu kadar yankı uyundurmasını, partisinin siyasi gücüne bağladığını söyleyen Yavuz Ağıralioğlu, bu değişikliğin millet vicdanında ortak üzüntüye dönebilmesinin, kendisi ve partisi adına iftihar olduğunu kaydetti. Ağıralioğlu, “Milletimize namus sözüm şudur; ben bunca kamplaşma arasında, herkesin kendine üzülüp kendisine sevindiği bu zeminde memleketimin ortak üzüntüsü olabilmenin iftiharıyla partimde iyilik adına mücadele etmeye devam edeceğim. Görev değişikliği, genel başkanların uhdesindedir. Ben, kendisine görev tevdi edilince ‘iyi’, görevden alınınca ‘kötü’ diyecek kadar karakteri ve mizacı zayıf biri değilim. Ben bundan sonra da milletimizin bu değişiklik dolayısıyla ilgisinin, alakasının ve ümitlerinin bize siyasi sorumluluk yüklediğine inanıyorum. Ben makam ve mevkilerden güç alarak değil kalbimden kuvvet alarak konuşuyorum ve konuşmaya devam edeceğim” dedi.

  • İYİ Parti’de A takımı değişti!

    İYİ Parti’de A takımı değişti!

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Başkanlık Divanı’nda kapsamlı bir değişikliğe giderek yapılanmayı yeniden oluşturdu.

    Daha önce Teşkilat Başkanlığı görevini yürüten Koray Aydın, Siyasi İşler Başkanlığı’na alındı.

    Teşkilat Başkanlığı ise doğrudan Genel Başkan Meral Akşener’e bağlandı. Türk Dünyası ve Yurt Dışı Türkler Başkanı Yavuz Ağıralioğlu‘nun yerine Rıdvan Uz getirilirken, Ağıralioğlu’na yeni görev verilmedi.

    Gençlik Politikaları Başkanı Berna Sukas, Doğa ve Çevre Politikaları Başkanı Arzu Önşen ve Kadın Politikaları Başkanı Ayşe Sibel Ömeroğlu‘na da görev verilmedi.

    Kadın Politikaları Başkanlığı’na Ünzile Yüksek getirilirken, Gençlik ile Doğa ve Çevre Politikaları başkanlıkları da doğrudan Akşener’e bağlandı.

    Seçim İşleri Başkanlığı görevini yürüten Mehmet Tolga Akalın, Milli Güvenlik Politikaları Başkanlığı’na getirilirken, bu görevi yürüten Nuri Okutan‘a görev verilmedi. Seçim İşleri Başkanlığı ise Eğitim Politikaları Başkanlığı görevini yürüten Şenol Sunat‘a bağlandı.

    Siyaset Akademisi Başkanlığı’nın da Genel Başkanlık bünyesinde yeniden yapılandırılacağı öğrenildi. Yeni Başkanlık Divanı şu isimlerden oluştu:

    • Siyasi İşler Başkanı-Koray Aydın
    • Genel Sekreter-Uğur Poyraz
    • Mali İşler Başkanı-Ümit Dikbayır
    • Kurumsal İlişkiler Başkanı-Cihan Paçacı
    • Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı-Bahadır Erdem
    • Seçim İşleri Başkanı- Şenol Sunat
    • Uluslararası Politikalar Başkanı- Ahmet Kâmil Erozan
    • Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler Başkanı-Rıdvan Uz
    • Ortadoğu Politikaları Başkanı-Salim Ensarioğlu
    • Yerel Yönetimler Başkanı-Metin Ergun
    • Ekonomi Politikaları Başkanı-Bilge Yılmaz
    • Kalkınma Politikaları Başkanı-Ümit Özlale
    • Milli Güvenlik Politikaları Başkanı-Mehmet Tolga Akalın
    • Eğitim Politikaları Başkanı-Sevinç Atabay
    • Toplumsal Politikalar Başkanı-Ayfer Yılma
    • Kadın Politikaları Başkanı-Ünzile Yüksek
    • STK İlişkileri Başkanı -Burak Akburak
  • 6 muhalefet partisi liderinden ortak açıklama

    6 muhalefet partisi liderinden ortak açıklama

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde bir araya geldi. DEVA Partisi Genel Merkezi’nde düzenlenen çalışma yemeğine sırasıyla gelen liderler, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan tarafından kapıda karşılandı. 6 muhalefet partisi liderinin 19.45’te başlayan yuvarlak masadaki çalışma yemeği, basına kapalı olarak gerçekleştirildi. 5 saat süren toplantının ardından ortak yazılı açıklama yapıldı.

    ‘DEMOKRATİK İLKELERE DAYANAN BİRLİKTELİĞİMİZ, SİYASİ MÜHENDİSLİK ÇABALARINDAN ETKİLENMEYECEKTİR’

    6 siyasi partinin imzasını taşıyan ortak açıklamada, 28 Şubat’ta yapılan toplantı hatırlatılarak “Toplumu en geniş yelpazede temsil eden altı siyasi parti olarak bizler, Türkiye siyasi tarihinde benzeri olmayan bir iş birliği bilinciyle, kutuplaşma yerine istişare ve uzlaşmayı esas alarak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş’ konusunda tam bir mutabakata varmış ve ortak mutabakat metnimizi 28 Şubat’ta milletimizle paylaşmıştık. ‘Yarının Türkiyesi’ni inşa etmek üzere 12 Şubat tarihindeki toplantımızda kararlaştırdığımız iş birliği alanlarını değerlendirmek ve ilerletmek amacıyla bugün tekrar bir araya geldik. Öncelikle Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin yol haritası kapsamında bir çalışma grubu oluşturduk. Geçtiğimiz ay içinde yaşanan siyasi gelişmeleri değerlendirdik ve bu bağlamda birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu teklifi üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Milletimizin bilmesini isteriz ki, demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çabalarından etkilenmeyecektir. İş birliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız. Öte yandan hangi şartlarda olursa olsun, milli iradeyi parlamentoya tam olarak yansıtmak üzere seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma daha grubu oluşturduk. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu derin ekonomik krizi de değerlendirdik” ifadelerine yer verildi.

    ‘BÖLGEMİZDE İSTİKRAR VE BARIŞ TEHDİT ALTINA GİRMİŞTİR’

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin pahalılığa, işsizliğe, yoksulluğa yol açtığı ve ekonomik kırılganlıkları arttırdığı ifade edilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

    “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle beraber uygulamaya konulan akıldan, bilimden, gerçeklikten ve istişare kültüründen kopuk keyfi politikalar ağır bir hayat pahalılığına, işsizliğe ve yoksulluğa yol açmış, ekonomik kırılganlıklar ciddi biçimde artmıştır. Bu konularla birlikte derin bir uluslararası krize yol açan Rusya- Ukrayna savaşını da ele aldık. Rusya Federasyonu’nun uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saldırması ile bölgemizde istikrar ve barış tehdit altına girmiştir. Bu kriz bize akılcı, tutarlı ve ülkemizin orta ve uzun vadeli stratejik menfaatlerini dikkate alan bir dış politikanın önemini bir kere daha göstermiştir. Buradan tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyoruz; bizler Türkiye’yi karanlık günlerden çıkartma kararlılığı içerisindeyiz. Umutlarımız ve geleceğe olan inancımız, Türkiye’nin sorunlarından çok daha büyüktür. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metnimiz ve sürdürdüğümüz iş birliği, milletimizin geleceğe dair umudunu ve inancını artırmıştır. Hedefimiz istişare ile derin sorunlarımıza son vermek ve her bir vatandaşımızı insan onuruna yaraşır bir yaşam ve refah standardına kavuşturmaktır. İktidarın ayrıştırma ve kutuplaştırma politikalarının tam tersine, birlik ve uzlaşı ile çalışmalarımıza devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”