Etiket: iyi parti

  • Meral Akşener’den Ali Babacan’a ziyaret

    Meral Akşener’den Ali Babacan’a ziyaret

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan’ı genel merkezde ziyaret etti.

    Görüşmede Akşener’e genel başkan yardımcıları Koray Aydın, Uğur Poyraz ve Cihan Paçacı eşlik etti. 2 saat süren görüşmenin ardından Akşener ve Babacan, ortak açıklama yaptı. Babacan, Türkiye ile ilgili pek çok konuyu, sorunu ele aldıklarını belirterek, “Ülkemizin içinden geçmek olduğu bu çoklu kriz ortamını değerlendirdik. Ve bu kriz ortamından, ülkemizin yaşadığı bu derin sorunlardan çıkış için neler yapılması gerektiği ile ilgili de hızlı bir değerlendirme yaptık. Bir süredir üzerinde çalışmakta olduğumuz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem var. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile ilgili 6 siyasi parti çalışmalarını hazırladılar. Toplumla paylaştılar. Ve bir süredir de 6 partinin bir arada oturup değerlendirdiği bir masa oluştu. Bugün de arkadaşlarımız saat 17.00’de yüz yüze 3’üncü kez bir araya gelecekler. Ve bu çalışmaları mümkün olduğunca tek bir çalışma haline getirmenin istişaresini yapacaklar. Biz bu çalışmayı çok önemsiyoruz” dedi.

    ‘SEÇİME DOĞRU GİDİLİYOR’

    Akşener de Türkiye’ye dair pek çok konuda istişarede bulunduklarını, parlamenter sisteme dair de görüşlerini ifade ettiklerini belirtti. Akşener, “Biz ‘iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş’ diyoruz; diğer siyasi partiler ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ diyorlar. Hepimizin kendi renklerini içine kattığımız; ama sonuçta bir ilkeler bütünü ortaya çıktı, şekilleniyor. Onlar üzerinde konuştuk. Bir de bir seçime doğru gidiliyor. Bu seçimde parlamenter sisteme geçiş ya da bu ucube sistem üzerinde kalış üzerinden bir mücadele, bir rekabet ortamı oluşacak. Onun üzerinde konuştuk. Bizler açısından son derece faydalı bir görüşme oldu. Bu görüşmeleri daha sıklaştırmayı kararlaştırdık” diye konuştu.

    ‘SEÇİM İLAN ETSİNLER, CUMHURBAŞKANI SEÇİLECEK KİŞİYİ ÖĞRENİRLER’

    AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un “Muhalefet düşük profilli bir cumhurbaşkanı adayı bulmak zorunda” açıklaması hatırlatılan Akşener, “Cumhur İttifakı bileşenlerinin 24 saat merak ettiği konu Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı. Bunu niye bu kadar merak ediyorlar ve bizim konuşmadığımız, bizim söylemediğimiz her bir konuyu bu arkadaşlarımız bize dikte ettirmeye çalışıyor. Yani Türkiye’de ekonomi baş aşağı, hukukun üstünlüğü gitti gukuk oldu, adalet ortadan kalktı; böyle bir ortamda buralara kafa yormak varken 24 saat Cumhur İttifakı’nın bileşenleri eğer Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını merak edip, çeşitli sıfatlar ekliyorsa bu işte bir durum var demektir. Dolayısıyla kendilerine tavsiyem hemen bir seçim kararı ilan etsinler. 13’üncü cumhurbaşkanı olarak seçilecek kişinin kim olduğunu öğrenirler” ifadelerini kullandı.

    ‘BAŞBAKANLIĞA ADAYIM’ DEDİM

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Sayın Akşener’in başbakanlık görevini üstlenmesi bizim açımızdan son derece değerli olur; ama bunlar ittifak içinde tartışılmış konular değil” açıklamasının hatırlatılması üzerine de Akşener, “Kendisine teşekkür ediyorum. Ben ‘Cumhurbaşkanı adayı değilim’ dedim net bir şekilde. Gazeteci olarak siz bana ‘Cumhurbaşkanı adayı değilsiniz, nereye adaysınız’ dersiniz; nitekim o soruldu. Dolayısıyla ben de ‘başbakanlığa adayım’ dedim” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da oyuncak trenle ‘Hızlı Tren’ protestosu

    Bursa’da oyuncak trenle ‘Hızlı Tren’ protestosu

    Bursa’da şehir merkezine oyuncak tren hattı kurarak, dönen hızlı tren projesini protesto eden İYİ Partililer, 9 yıl önce verilen sözün yerine getirilmemesine sıra dışı eylemle tepki gösterdiler.

    Son olarak Kırıkkale, Yozgat ve Sivas’ın hızlı trene kavuştuğunu söyleyen İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, ekibiyle birlikte kent merkezine oyuncak tren hattı döşeyerek eylem yaptı.

    2012’de yapılan görkemli bir temel atma töreniyle Bursa’ya verilen hızlı tren müjdesinin yerini, büyük bir hayal kırıklığının aldığını vurgulayan Türkoğlu, “Bursa’ya üvey evlat muamelesi yapan AKP iktidarını kınıyoruz” dedi.

    Türkoğlu’nun İl Teşkilatı adına yaptığı açıklama şu ifadelere yer verdi:

    2016 YILINDA BİTECEKTİ…

    “Bursa gibi ülkemizin en büyük kentlerinden birinin, bu çağda demir ağlarla örülmemiş olması, başlı başına bir garabet ve tam anlamıyla vizyonsuzluk örneğidir. Hatırlanacağı gibi 2012 yılında devlet yetkililerinin de kasım kasım kasılarak boy gösterdikleri görkemli törende Bursa halkına hızlı tren müjdesi verilmiş, projenin 2016 yılında da bitirileceği vurgulanmıştı. İşte belgeli kanıtını da o günkü ibretlik fotoğrafın yansıdığı pankartta görüyorsunuz!

    Yıl 2021 ve Bursalı hemşehrilerimizin gözleri komşu illerin tren yollarına bakmakla, ömürleri de diğer şehirlere getirilen hızlı trenlere özenmekle geçiyor. Aslında iktidar partisi, Bursa’ya hızlı tren rüyasını, 2008 yılından itibaren gördürmeye başlamıştı. Tam 4 yol boyunca, Bursa’ya gelen iktidar partisinin her temsilcisi, vatandaşlara hızlı tren ile ilgili olarak müjde üstüne müjde verdi. Sözünü ettiğimiz temel de nihayet 2012 yılında atılabildi.

    Peki atıldı da ne oldu? Biz söyleyelim, koskoca bir fiyasko oldu! O törende alay-ı vala ile büyük büyük sözlerle ne demişlerdi biliyor musunuz? “Ey Bursalılar, bundan böyle Bursa’dan Ankara’ya hızlı treninizle sadece 2 saat 10 dakikada gideceksiniz, müjdeler olsun!” demişlerdi…

    Sonra ne oldu? Vallahi sayısını biz de unuttuk, bilmem kaç kez güzergahlar değişti, bitiş tarihi de ötelene ötelene, 2021’e kadar geldi.  Peki şimdi ne diyorlar? “2023’te söz, kesin bitireceğiz!” Bakıyoruz, bu proje için ortada doğru dürüst bütçe dahi yok! Yani masal okumaya devam ediyorlar. Masal diyoruz, çünkü hızlı tren projesi Bursalılar için gerçekten, ‘evvel zaman içinde kalbur zaman içinde’, gelecek nesillere anlatılacak tam bir şehir efsanesi oldu.

    Çünkü aradan geçen zaman içinde hızlı tren projesi aniden ‘başkalaşım’ geçirdi ve bir anda ‘yüksek standartlı’ tren projesine dönüştü. Bunun adı aslında bildiğimiz yolcu ve yük treniydi de, onlar ‘yüksek standartlı tren’ diyerek projenin albenisini devam ettirme telaşına kapılmışlardı.

    70 YILLIK HASRET DİNMEDİ!

    Uzun sözün kısası, Bursa’nın yaklaşık 70 yıllık tren hasretinin, bu gidişle 2023’de de giderilemeyeceğini görmek için kahin olmamıza hiç gerek yok. Ne demişler? Görünen köy kılavuz istemez! Düşünebiliyor musunuz? Bu trenin henüz Bursa-Yenişehir arasında hangi güzergahtan geçeceği bile belli değil.

    Yarım yamalak yapılan hafriyatlar, köprüler, tüneller, viyadükler çoktan çürümeye terk edildi bile. Bir de Sayıştay raporuna yansıdığı söylenen şok bir iddia var ki aman Allah. Tespitler o ki, ihale bedelinin tamamı ilgili şirkete ödendiği halde Bursa hattında sadece yüzde 25’lik imalat yapılmış. Bu arada son ihaleyi alan meşhur Kalyon İnşaat’ın nasıl bir meziyet(!) ortaya koyacağı da şüpheli!..

    Kısacası; Milli servetlerimiz gözlerimizin önünde heba olup gidiyor. Yenişehir’den sonraki güzergahın da henüz netleşmediğini söyleyelim de, işin ne kadar ciddiye alındığı anlaşılsın.

    Peki…

    Bütün bu eksiklik aksaklıklar yetmezmiş gibi olmayan projeye bir de Bursa-Bandırma hattını ekleyerek göz boyamaya, kamuoyunu oyalamaya kalkmalarına ne demeli?

    Hatırladınız mı?

    “Bursa’ya tren projesini 201 km’ye çıkararak Bandırma’ya kadar uzatıyoruz” diyerek hava da atmışlardı. Sen daha 56 km’lik Bursa-Yenişehir ile 50 km’lik Yenişehir-Osmaneli güzergahında doğru dürüst bir yol alamamışsın, bol keseden atıyorsun. Efendi! Sen önce ilk attığın temelin hakkından gel de, sonrasına bakarsın!

    SİVAS’IN FENDİ BURSA’YI YENDİ!

    Ee hadi bugüne gelelim. Şimdi ne oldu dersiniz? Bursa hattını geçtik, Sivas hızlı treninin açılışı 7.kez ertelendi. Fatura kime çıktı? TCDD Genel Müdürü’ne çıktı! Biliyorsunuz daha önce de Ulaştırma Bakanı kenara çekilmişti. Sözü uzatmayıp sadede gelelim:

    Bu iktidar döneminde yapımı tek kelimeyle yılan hikâyesine dönen Bursa-Ankara hızlı tren hattı yerinde sayarken, aynı tarihlerde temeli atılan Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas hızlı tren hattı, deneme sürüşleri için gün sayıyor.

    Anlayacağınız; Bursa’nın Vişne Caddesi’ndeki bebe konfeksiyoncuları kadar ihracat geliri olan Sivas’ın fendi; yılda 15 milyar doları aşkın ihracat potansiyeli olan Bursa’yı yendi!..

    Hülasa;

    AKP İktidarı Bursa’ya yine üvey evlat muamelesini reva gördü vesselam! O halde biz de şimdi burada ne yapıyoruz? Kent merkezine döşediğimiz raylara oyuncak trenimizi getirerek, hep birlikte seferlere başlıyoruz. Haydi hayırlı uğurlu olsun!..”

  • Meral Akşener’den adaylık açıklaması

    Meral Akşener’den adaylık açıklaması

    Cumhurbaşkanı adaylığı için değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak.” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğu oldu.

    Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgli konuşan İYİ Parti lideri Akşener “Cumhurbaşkanlığının kazanılması gerekiyor. Benim kendi adıma en ufak bir planım yok. Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak.” dedi. Akşener, eski bakan Erdoğan Bayraktar’ın 17-25 Aralık süreciyle ilgili gündem olan açıklamalarına ilişkin de Yüve Divan çağrısında bulunarak “Eğer bu arkadaşlar suçsuz ise aklanıp geri dönerler. O zaman yargıda FETÖ adamları var diye sorunları varsa bugün öyle bir sorunları yok” ifadelerini kullandı.

    Akşener’in açıklamaları şöyle:

    ERDOĞAN BAYRAKTAR’IN AÇIKLAMALARI

    Önce Erdoğan Bayratar bey ilk tapeler gündeme geldiğinde de NTV’ye bağlanıp açıklama yapmıştı. Eğer bir şey varsa Sayın Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yaptığını ve istifa gerekiyorsa Erdoğan’ın istifa etmesi gerektiğini söylemişti.

    Bayraktar’ın bu açıklamaya kadar AKP’yi gagalayan sözleri vardı. Bir vicdan isyanı olabilir. Dönemin “Hırsız” dediği görevliler ile adının bir anılmasını istemiyor ve görevi kötüye kullanmaktan değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Cemil Çiçek’in de Bayraktar’ın da önemli sözleri.

    Biz Meclis’te bir soruşturma komisyonu tutup, hemen Yüce Divan’a gönderilmesini sağlayabilirsek eğer, Türkiye bir türlü unutamadığı bu travmadan kurtulur. Eğer bu arkadaşlar suçsuz ise aklanıp geri dönerler. O zaman yargıda FETÖ adamları var diye sorunları varsa bugün öyle bir sorunları yok. Bu 4 kişinin Yüce Divan’a gönderilmesinde fayda. O dönem ortaya çıkan paralar, tapeler, o günkü gündem için söylüyorum. Bunlar unutulmaz. Bunun üzerine 5-10 maaşlı danışmanlar ortaya çıktığında Sayın Erdoğan’a faydası olur.

    AK PARTİLİ CAHİT ÖZKAN’IN ‘FETÖ’ SUÇLAMASI

    Kumpas iddialarının ilk gündeme geldiği dönemde bunu savunan avukatların başındaydı bu arkadaş. O avukatlar STK’sı Fethullah Gülen’in sevenlerinin kurduğu bir STK’ydı. Dinime söven bari Müslüman olsa. AKP’nin yandaşları kendi pisliklerini örtmek üzere, genellikle onlara bunu yansıtmak gibi bir yöntem gerekir. Bu ayna yöntemini yapmak için akıl gerekir. Bunlarda böyle işte ortaya çıkıyorlar. Bunu Erdoğan’ın dikkate almasını tavsiye ediyorum. Şimdi ne oldu biliyor musunuz? Ben bu işi kazacağım altından kim çıkacak göreceğiz. Yarın bu arkadaşı da Bayraktar gibi itirafçı olarak görebilirsiniz.

    İYİ Parti’nin FETÖ ile iltisakı olsa bizim kalmamız mümkün mü? Benim hakkımda 5 yıldır bir dava var, bir şey olsa beni çağırmazlar mı? Ben şimdi bununla uğraşacağım kimin işine yaradı bu?

    Bir hakaretlerin ardı arkası olmuyor. Sonra bu iki genel başkana bir şeyler oluyor. Çağırıyorlar bizi. Olumlu cevap gelmeyince bir gün sonra yine aynı sert tutum. Sayın Erdoğan’da hakaret görmedim ama kurmayları olmadık şeyler söylüyor. Sonra yine bir bakıyorsun bir yerde yan yana geldiğimizde bir kibarlık. Şizofrenik bir tavır bu; şurada iyisin burada kötüsün. Şimdi ben kazma küreği aldım elime bakalım ne olacak. Aptalca bir şey.

    AYLİN NAZLIAKA VE CHP’LİLERE SALDIRI GİRİŞİMİ

    Ben bir köyde büyüdüm. Köpeksiz köy bulup değneksiz gezme dedir buna. Ceza almayacağını, kraldan çok kralcı olanlar. Sayın Erdoğan’ın talimat verdiğine ilişkin bir şey söyleyemem ben. Benzeri saldırılarda, saldırganların serbest bırakıldığı, yargılanmadın yargının ayaklar altına alındığı bir dönemde bunların yaşanması da normal. Benzeri saldırılara maruz kalan kim varsa geçmiş olsun diliyorum. Saldıranların alkış aldığı bir durum var. Bunları Sayın Erdoğan’ın bildiğini sanmıyorum. İşte bu tek adamın getirdiği sorun. Bütün bu olayların sorumluluğu Sayın Erdoğan’ın omuzuna yük oluyor. Erdoğan bir açıklama yapsa; hakim ve savcıları göreve çağırsa. Şu an kimsenin can güvenliği yok, şuradan çıktığımızda bile.

    FAHİŞ FATURALAR

    Her gittiğim yerde insanlar bana fatura gösteriyor. Her şey çok ucuz dendi Türkiye’de. Buğday üretmek pahalı almak ucuz. Gibi önce biz tarımda üretimi, hayvancılığı bitirdik. 500 milyar dolarlık bir paranın bu şekilde gelip gittiğine dair bilgi var. Üretime, sanayiye, betonu da reddetmiyorum tabii inşaat da olmalı. Ama tek tercihiniz beton, sanayi yok. Birilerine kaynak aktarırsınız, ucuz diye alırsınız. Pandemi gelir. Ukrayna der ki size, buğdayı şu kadara satıyorum. O zaman ortada kalırsınız.

    52 il gezdim, yüzün üzerinde ilçe gezdim. Esnaf, emekli, 5-6 çeşit emekli var. Bin 500 TL emekli maaşı var. Bununla insan nasıl geçinir. Gençlerin umutsuzluğunun arkasında bu var. Ara eleman sıkıntısı var. Sanayi yok. Beceri uyumsuzluğu var. Mühendis çıkıyor çocuk, o derecede para istiyor. Ama 5-6 sene yetiştirilecek gözüyle bakılıyor. Çünkü o derece eğitim alıyorlar okuldan.

    GÖÇMEN SORUNU

    2016’da dünyada bu konuyla çalışan bir grubun verilerine göre 12 milyonun üzerinde göçmen var bunun yarısı 2016’da Türkiye’deydi. Pakistan’dan daha iler seviyedeyiz. Milleti oluşturan nüfusudur. Kevgire dönen sınırlardan, Suriye ile uygulanan ilginç politikadan. Körfez Savaşı sonrası 500 bin göçmen sınırlarımıza dayanıştı. Türkiye onları içeri almadı. Kamplar kurdu, onlar bir süre sonra memleketlerine döndü. Demografiniz değişir, yarın başka türlü hak isteyen grup problemleriniz olur. Bir diğeri de Topraktır. Siz vatanınıza kupon arazi muamelesi çekerseniz ormanlar da yanar şu da olur bu da olur. Ormanlar yanarken beceremedik diyemezsiniz, kabul görmez. 12 köy gezdim silme AKP’lilerdir. Söyledikleri şu; “Yaktırdılar, söndürmediler.” Daire üzerine vatandaşlık verdiler bu başka bir kriz. AB ülkeleriyle, Afgan, Suriyeli pazarlığı yapamazsınız. Bu sizin egemenliğinizi devretmeniz anlamına gelir. Bu ülkeye gelen bütün hükümetler, uyuşturucu ve göç meselesine hep dikkat etti. Bizimkiler hendek olma görevini muhtemelen para karşılığı üstlendiler.

    SURİYE VE ESAD’LA GÖRÜŞME TARTIŞMASI

    Suriye’nin içişleri ile ilgili olarak biz taraf olduk. Mursi’de olduğumuz gibi. Duygusal bir dış politika problemi. Arkadaş, öbürü gelmiş, Sisi gelmiş onunla bütün ilişkilerinizi kesemezsiniz. Suriye’de de bu oldu. İç savaş geldi, herkes Türkiye’ye kaçtı. İç savaş sorunun çözülmesinde yardımcı olacaksın. Çözemedin mi sınırında… Bir bölge oluşturursun, ülkenin içini dağıtacağın bir sistem kuramazsınız. Kaldık mı şimdi baş başa. 100 bin Suriyelinin, tatil için gidip geldiği doğrulandı. Vatandaşlık meselesinde şaibeler var. Ne olup bittiğini vatandaşla muhalefetle paylaşacaksınız. Uluslararası bir destek gerekiyorsa biz de sizin yanınızda duralım. Bu insanları can güvenliği sağlanarak peyder pey gönderilecek.

    Sayın Erdoğan’a söyledim, sen gidemiyorsan devlet beni görevlendirsin. Gidip ikna edecektim. Al kardeşim vatandaşlarını. Cumhurbaşkanlığını aldığımızda bunu yapacağız. Bu işin müsebbiplerini kenara koyup burada olan göçmenlerin hedef gösterilmesi yanlıştır. Dayak atlıyor gazetecilere, siyasetçilere; böyle bir sistemde… Bunları tutup getiren, yol açan sorumlular bizi yönetenler; cezanın oraya kesilmesi lazım. Bugün iktidarda bulunan arkadaşları seçmenimizin cezalandırması lazım.

    ENFLASYON RAKAMLARI

    Biz aylık araştırma yapıyoruz. Açıklanandan daha yüksek. TÜİK’in ilginç sistemine rağmen bu seviyede çıktıysa eyvahlar olsun.

    Biz enflasyonu, kayırmayı, kayıp kaçağı önleyeceğiz. Üretime, yatırıma gelmeden insanların günlük hayatını rahatlatırsınız. 65 milyar dolar Suriyelilere göçmenlere para harcandı. Bu para pandemide vatandaşa dağıtılsaydı, kişi başı 800 dolar para verilebilirdi.

    CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

    Çok net bir şey söyleyeyim, ben 24 Haziran seçimlerini yaşayıp oradan ders çıkarıp sonra da 31 Mart projesi üzerinde seçim ittifakına yönelik, Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte irade göstermiş bir genel başkanım. Benim Sayın Erdoğan’la bir derdim yok. Düşmanım değil, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da düşmanı değil. Ancak bu ucube sistemin değiştirilmesi lazım. Parlamenter sisteme geçebilmek için Cumhurbaşkanlığının kazanılması gerekiyor. Benim kendi adıma en ufak bir planım yok. Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak. Sayın Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti işin içinde olacak mı? Davutoğlu, Babacan dahil olacak mı? Bunlarla bir takvim çıkarmak gerekiyor.

    Sayın Kılıçdaroğlu acelesi yok diyor, ilkeleri açıklıyor. Neden bizim adayımız bu kadar merak ediliyor. Çünkü Millet İttifakı yeni Cumhurbaşkanını çıkaracak. Çünkü Millet İttifakı’nın adayı 13. Cumhurbaşkanı olacak. Bu yüzden adayımızı öğrenmek isteyen aslında Cumhur İttifakı. Cumhur İttifakı bu seçimi kazanamayacak.

  • Ümit Özdağ, partisinin adını ve logosunu  paylaştı

    Ümit Özdağ, partisinin adını ve logosunu paylaştı

    Kurucusu olduğu İYİ Parti’den istifa ettikten sonra Ayyıldız Hareketi’ni kuran İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, yeni partisini duyurdu.

    İYİ Parti’nin kurucularından İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, geçen Mart ayında partisinden istifa ettiğini duyurmuştu. Bağımsız milletvekili olarak çalışmalarını sürdüren Özdağ, bu süreçte Ayyıldız Hareketi adı altında bir siyasi oluşumun kuruculuğunu yaptı.

    Hareketi partileşemeye taşıyan Özdağ, bugün sosyal medya hesabından partinin adını ve logosunu paylaştı. Özdağ, logonun görelinin de yer aldığı söz konusu paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

    * Kanıyla Anadolu’nun kapılarını açan, canıyla bu toprakları vatan yapan; Alparslan’dan Mustafa Kemal’e, şehitlerden gazilere, tarihi şan ve şerefle dolu büyük Türk milletinin yeni ZAFER’i doğuyor…

  • İYİ Partili Kavuncu’ya saldıran kişi yakalandı

    İYİ Partili Kavuncu’ya saldıran kişi yakalandı

    İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Bakırköy’de bir kişinin yumruklu saldırısına uğramıştı. İstanbul Valiliği, şüphelinin Silivri’de yakalanarak gözaltına alındığını duyurdu.

    İstanbul’da İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’ya saldıran zanlı yakalandı.

    Buğra Kavuncu katıldığı bir televizyon programı sonrası yumruklu saldırıya uğramış, şüpheli olay yerinden kaçmıştı.

    İstanbul Valiliği, zanlının yakalandığını duyurdu.

    31 yaşındaki zanlı Silivri’de gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Kavuncu’ya saldırı

    İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Kavuncu’ya saldırı

    İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Halk TV’de katıldığı programın çıkışında bir kişinin yumruklu saldırısına uğradı.

    İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Halk TV’de İpek Özbey’in sunduğu programa katılarak gündemi yorumladı. Kavuncu, program sonrası Halk TV’den ayrıldığı sırada kimliği belirsiz bir kişinin yumruklu saldırısına uğradı.

    Halk TV’nin aktardığı habere göre, saldırgan, Kavuncu’ya Bakırköy’deki Halk TV’den çıktığı sırada yanına gelerek, ‘Bir şey sorabilir miyim?’ dedikten sonra yumruk attı. Kavuncu, saldırı sonrası yere düştü.

    SALDIRI ANI KAMERADA

    Buğra Kavuncu’ya yönelik saldırı anı ortaya çıktı. Görüntülerde, şahsın, Buğra Kavuncu’ya yumruk attıktan sonra kaçtığı görülüyor.

    KAVUNCU: O LAFIN NELERE YOL AÇAĞI DÜŞÜNÜLMELİ

    Saldırı sonrası Halk TV’de Can Coşkun’un sunduğu Haber Masası programına katılan Buğra Kavuncu, “İpek hanımla yaklaşık bir saat süren bir canlı yayınımız vardı. Alçakça bir saldırı. Kaçtı tabii. Arkadaşlarımız yakalamak için çaba gösterdiler. Münferit bir hadise olarak değerlendirmekten çok bu iklimin nasıl yaratıldığına bakmak lazım. Naif bir insanım yapı olarak. Zaman zaman arkadaşlarımız eleştirmiştir. Korumalarım vardı. O korumaları da biz talep etmemiştik. Açıklanmayan bir sebeple de korumalarımız alındı. Yerel seçimlerden sonra. Bunlar daha iyi günleriniz lafının bir Cumhurbaşkanı tarafından söylendikten sonra nelere yol açacağı düşünülmeli” dedi.

    EKREM İMAMOĞLU’NDAN TEPKİ

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Buğra Kavuncu’ya yönelik saldırıya tepki gösterdi.

    İmamoğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İYİ Parti İstanbul İl Başkanı @SBugraKavuncu’ya yönelik yapılan saldırıyı kınıyorum. Sorumlular bir an önce yakalanmalı ve yargı önüne çıkarılmalıdır” dedi.

  • Adaylık için 2 isimle temasta

    Adaylık için 2 isimle temasta

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için herkesi şaşırtacak bir planı olduğu belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun siyaset üstü iki isimle temas halinde olduğu iddiası Ankara kulislerini hareketlendirdi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı için iki isimle temas halinde olduğu iddiası gündem yarattı.

    İKİ İSİMLE TEMAS HALİNDE

    Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, CHP liderinin Milllet İttifakı’nın da kabul edeceği siyaset üstü iki isimle temas halinde olduğunu iddia etti.

    İMAMOĞLU VE YAVAŞ DEĞİL

    Gazeteci Selvi, Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylıklarını düşünmediğini; bu isimlerin bir dönem daha belediye başkanı olarak hizmet etmesini istediğini yazdı.

    KENDİ ADAYLIĞI B PLANDA

    CHP liderinin kendi adaylığını ise A planı olarak değil de B planı olarak tuttuğunu belirtti.

    Söz konusu iddialar Ankara kulislerini hareketlendirirken, CHP liderinin temas halinde olduğu iki isim merak konusu oldu.

    Ortada henüz netleşen bir durum olmadığının altını çizen Selvi, “nabız yoklanıyor” diye yazdı.

    KILIÇDAROĞLU’NDAN CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI AÇIKLAMASI

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, “Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’na sevgi ve saygılarımı iletiyorum” demişti. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise “zamansız bir açıklama” diyerek bu sözlere tepki göstermişti.

    Kılıçdaroğlu, “Biz Cumhurbaşkanlığı seçimine Millet İttifakı olarak diğer partilerle birlikte gireceğiz. Onlara danışmadan, onların onayı alınmadan, birlikte karar verilmeden, şu veya bu kişinin aday olacağını açıklaması yanlış oldu” ifadelerini kullanmıştı.

    MERAL AKŞENER NE DEMİŞTİ?

    İYİ Parti lideri Meral Akşener ise Kılıçdaroğlu’nun olası adaylığıyla ilgili yaptığı açıklamada “Birincisi Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusu elbette hakkıdır, elbette saygı duyulması gereken bir durum. Ben CHP’nin Genel Başkanı’nın Cumhurbaşkanlığı adaylığına dair böyle bir tutumunun olmasını saygıyla karşılarım. Burada bir başka partinin genel başkanı olarak söz söyleme hakkını kendimde bulmam. Dolayısıyla o konuda bir yorum yapmamız son derece ayıp olur” ifadelerini kullanmıştı.

  • AK Partili Gürkan’dan İYİ Partili Türkoğlu’na cevap

    AK Partili Gürkan’dan İYİ Partili Türkoğlu’na cevap

    AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın bütün daire başkanları ve yöneticileri ile başlattığı saha çalışmalarına yönelik eleştirilerine cevap verdi.

    Gürkan, İYİ Partili Türkoğlu’nun yaptığı açıklamalarla partisinin ve şahsının millete karşı bakış açısını ortaya koyduğunu ifade ederek, “Bir kez daha ortaya konulmuştur ki, İYİ Parti’ye göre halkın ayağına gitmek affedilemez bir suçtur. İYİ Parti’ye göre halkın isteğini sormak, halkın istekleri için hizmet üretmeye çalışmak yanlıştır. Varsın onlar halkla bir olmayı yanlış bilsinler. Varsın onlar bizim halka rağmen bir şey yapmayacağımızı unutmuş olsunlar. Bizler halkımızın ayağına gitmekten ancak gurur duyarız. Halkımızın ayağına gitmek suçsa varsın en büyük suçumuz bu olsun” dedi.

    AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Türkoğlu’nun suç addettiği milletin ayağına gitmeyi partilerinin kuruluşundan bu yana sürdürdüğünü vurgulayarak, “Teşkilatım adına belirtmek isterim ki, birilerinin eleştirdiği bu çalışmayı, AK Parti olarak bizler 19 yıldır aralıksız gerçekleştiriyoruz. Öncelikle değerli Büyükşehir Belediye başkanımız Alinur Aktaş’a ve hemşerilerimize hizmet etmek için sokak sokak, mahalle mahalle dolaşan, çalınmadık kapı bırakmayan bütün belediye çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bakanlarımızla, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, il başkanlığımızla, ilçe başkanlıklarımızla, mahalle başkanlıklarımızla hasılı bütün teşkilatımızla milletimize kulak vermek, taleplerini almak ve çözümü üretmek bizim gönül siyasetimizin gereğidir. AK Parti’yi AK Parti yapan budur” ifadelerini kullandı.

    Başkan Gürkan, 19 yıldan bu yana millete hizmet aşkıyla çalışan AK kadroların milletin güven ve desteği ile gücüne güç kattığını ifade ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “Halkımız bunu biliyor ki, 19 yıldır vekâletini hizmet etmeye aşık bu kadrolara veriyor. Türkoğlu’nun yeni bir çalışma diye duyurmak isteği bu çalışma, halkımızla aramızdaki kesintisiz iletişim kanallarımızdan biridir. Büyükşehir’den Osmangazi’ye, Yıldırım’dan Kestel’e bütün belediye personellerimiz sokak sokak gezerek, ilçelerinin ihtiyaçlarını yerinde görüp çare buluyor. Bizler halkımıza hizmeti onlara rağmen değil onlarla birlikte yan yana omuz omuza gerçekleştiririz. Bizler hükûmetimizin ve belediyelerimizin toplumun tamamını kapsayan hizmet anlayışıyla, hep birlikte, her daim vatandaşımızın emrinde olmaya, ayağına gitmeye canla başla devam edeceğiz. Ama kabul ediyorum. Siyaseti halka rağmen yapılır zannedenler, aziz halkımıza tepeden bakmayı iktidar olmak zannedenler, halka gitmeyi değil halkı ayağına getirmeyi siyaset sananlar bu çalışma tarzını anlayamazlar. Bizler kendimizi Bursa’mızın efendisi değil, hizmetkârı gördük, öyle bildik, öyle çalıştık. Milletin hizmetkârlarının millete gitmesinden rahatsızlık duyanların da vatandaşa hizmet anlayışları açık biçimde ortaya çıkmıştır. Bu iki hizmet anlayışının takdirini bizler aziz halkımıza bırakıyoruz. Bize göre söz de, takdir de milletimizindir.”

  • İYİ Parti Bursa: ‘Nilüfer Çayı zehir akıyor’

    İYİ Parti Bursa: ‘Nilüfer Çayı zehir akıyor’

    İYİ Parti Nilüfer İlçe Teşkilatı’nın Yolçatı Köyü’nde düzenlediği “Nilüfer Çayı Zehir Akıyor” eyleminde, TBMM Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ve İYİ Parti Nilüfer İlçe Başkanı Levent Öncü sorumlu kurumların yetkililerini acil göreve çağırarak Bursa’nın hayat kaynağının yok olduğuna vurgu yaptı.

    Nilüfer Çayı’nın doğduğu bölgeden alınan içilecek kalitedeki berrak su örneği ile Yolçatı bölgesinden alınan simsiyah renkteki numuneyi kavanozlarda gösteren Bursa Milletvekili ve Meclis Grup Başkanı Tatlıoğlu. “Bu hazin görüntü maalesef AK Parti Türkiye’sinin nereden nereye geldiğini gösteren tablodur” dedi.

    İYİ Parti Nilüfer İlçe Başkanı Levent Öncü’nün, konu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında; “Bursa her açıdan maalesef çok talihsiz bir hizmet dönemi yaşıyor. Şehrimiz her geçen gün vizyonsuz bir bakış açısına daha fazla mahkum olurken, tüm ilçelerde olduğu gibi Nilüfer’imizde de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Büyükşehir’in sorumluluk alanındaki kamusal değerlerimiz adeta gözlerimizin önünde yok olup gidiyor.” dedi.

    Nilüfer Çayı’ndan artık tamamen zehir aktığını ve yetkili kurumların buna seyirci kaldığını söyleyen Öncü; “Uludağın güney yamaçlarından doğarak Bursa Ovası’na inen ve 168 km uzaklıkta Karacabey Boğazın’dan Marmara Denizi’ne dökülen Nilüfer Çayımız’ın, kelimenin tam anlamıyla ‘Kurtarın beni!’ diye feryat eden sesini, ne üzücüdür ki, kimseler duymuyor.” açıklamasında bulundu.

    Doğancı Barajı vasıtasıyla Bursa’nın içme suyunu sağlayan Nilüfer Çayı’nın, kentin büyük bölümünden geçerek; Ayvalı, Kaplıkaya, Gökdere, Cilimboz ve Deliçay gibi dereleri ile de tarımsal alanlarda sulama suyu ihtiyacını karşıladığını hatırlatan İlçe Başkanı Levent Öncü açıklamasını şu şekilde sürdürüd:

    “İşte böylesine yaşamsal bir öneme sahip olan Güzelim Nilüfer Çayımız’ın; evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan kaynaklanan organik ve inorganik kirleticilerin tehdidiyle karşı karşıya olduğunu, çevreci kuruluşlar ve duyarlı STK’lar ile birlikte adeta bas bas bağırıyoruz.

    İki milyondan fazla nüfusu barındıran ve binlerce sanayi/tarımsal tesisi kapsayan devasa bölgemizin bir zamanlar ‘Gerdanlığı’ olan Çayımız, üzülerek ifade ediyoruz ki, ‘hayat kaynağı’ olma niteliğini yitirdi ve özellikle son 40 yıldır çok açık bir ‘kirlilik kaynağı’ haline geldi.

    Baktığımızda, bu havzadaki noktasal kirleticiler; kentsel ve endüstriyel atık su deşarjları olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, gübre ve böcek ilacı kullanımı gibi tarımsal çalışmaları, hayvancılık faaliyetlerini, arazi kullanımı ile atmosferik taşınımı, bölgedeki diğer yaygın kirlilik nedenleri olarak görüyoruz.”

    BUSKİ’NİN SİTESİNDEKİ ACI GERÇEKLER YÜREK BURKUYOR!

    BUSKİ’nin resmî internet sitesinde de görüldüğü üzere, Nilüfer Çayı’nı besleyen kollar üzerindeki çözünmüş oksijen neredeyse doymuş seviyelerde bulunuyor.

    Bu seviye, Bursa Ovası’nın ortasında yer alan Geçit’te ve Marmara Denizin’den önceki son durak olan Karacabey girişinde ise adeta sıfır seviyesine düşüyor.
    Bu durum tabii ki, doğal yaşamı doğrudan etkilerken, birçok canlı türünün yok olmasına sebep oluyor ve Nilüfer Çayı’nı özellikle yaz dönemlerinde tam anlamıyla bir ‘Atık Kanalı’ haline getiriyor.

    Çay’daki, Kimyasal Oksijen İhtiyacı ile Toplam Azot ve Fosfor (PO4-P) gibi organik kirleticilerin Marmara Denizi’ne dökülmeden önce ne kadar arttığı da yine BUSKİ’nin resmî sitesindeki tabloda gözlemleniyor.

    Bahsettiğimiz bu kirleticilerin, Marmara Denizi’nde sebep olduğu müsilaj problemini de zaten hep beraber yaşadık, halen de yaşıyoruz.

    RAKAMSAL GERÇEKLER NE DİYOR?

    Teknik olarak izah etmek gerekirse; su içerisindeki renk parametresi 0,1’den küçükken, 4,4 seviyelerine çıkmış durumda. Suyun kalitesi de, 2. Sınıf ve tarımsal sulamaya uygun durumdayken, tamamen kirlenerek 4. Sınıf su kalitesine gerilemiş bulunuyor. Maalesef bu nedenle de; Bursa ovasında sulama suyu sıkıntısı yaşayan birçok bölgede, Nilüfer Çayı tarımsal sulamada kullanılamıyor.

    BUSKİ’nin web sitesini incelediğimizde, birçok diğer ağır metal ve zehirli kirleticilerin, yani kanserojen maddelerin de, yukarıdaki değerlere parelel olarak arttığını ve insan sağlığını tehdit ettiğini görüyoruz.

    Yetkili kurumlar, denetlemeleri yoğun ve çok sıkı yaptıklarını, hiçbir deşarjın da arıtılmadan olmadığını söyleseler de; Nilüfer Çayı’ndaki kirliliğin rakamsal gerçekleri, bunun tam aksini ortaya koyuyor.

    Bütün bu nedenlerle; denetlemeler doğru zamanlama ve yerinde tespitlerle yapılmalı ve bu işlemler sadece gündüz değil, geceleri de etkin bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Ayrıca deşarj standartları da mutlak surette tekrar gözden geçirilmelidir.

    Bununla birlikte; Nilüfer Çayı’nın Uludağ’da kaynağında çıktığında içilebilir nitelikte olan suyunun, oteller bölgesinde kirlenmeye başladığı da çok net. Bu bölgedeki işletmelerin halen daha alt yapılarının ve özellikle arıtma tesislerinin bulunmadığını da biliyoruz. Neredeyse daha kaynağında kirlenen su, kent merkezine geldiğinde hem evsel, hem sanayi, hem de tarımsal atıkların yoğun baskısına maruz kalıyor.

    VEBAL ALTINDASINIZ!..

    Son sözümüz de şu olsun: Şayet Nilüfer Çayımız’ın içinde tekrar balığı, kurbağayı, su kaplumbağasını, doğaya yararı tartışılmaz su yılanını ve tüm su bitkilerini görmek istiyorsak; Kısacası ‘Hayat Kaynağımıza’ yeniden kavuşmak istiyorsak, derhal aklımızı başımıza devşirmeliyiz.
    Aksi halde vebal büyüktür ve bu hazin vebalin en büyük sorumluluğu da bu kenti ‘Yönetemeyen’lerindir…

  • Akşener: Adayımız, Türkiye’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak

    Akşener: Adayımız, Türkiye’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “İYİ Parti’nin, Millet İttifakı’nın, ‘Cumhurbaşkanı adayı kim olacak’ diyorlar. Siz hiç merak etmeyin. Bizim cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak” dedi.

    İYİ Parti Lideri Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, milletin 15 Temmuz darbe girişiminde destansı duruşuyla, demokrasi yoluna baş koyduğunu bir kez daha dünyaya ilan ettiğini söyledi. Akşener, “Hal böyleyken bizler önce iktidarın 15 Temmuz felaketinden ders alacağını umduk. Maalesef bu umudumuz boşa çıktı. Hukukun üstünlüğünü, liyakati, demokrasinin gereklerini kavrayacaklar’ diye umduk. Tam aksine geçen her sene Türkiye’yi, demokrasiden, adaletten ve devlet aklından daha da uzaklaştırdılar” dedi.

    Akşener, Kurban Bayramı’nın yaklaştığını anımsatarak, “İlk olarak, Et ve Süt Kurumu’na seslenmek istiyorum. Hem büyükbaş, hem de küçükbaşlar için Kurban Bayram dönemine özel, ‘karkas kesim referans fiyatı’ ilan edin. Bu fiyattan üreticinin elinde kalan hayvanları satın alacağınızı taahhüt edin. Yapabilirseniz peşin ödeyin, yok yapamazsanız yüzde 25 avans ödeyin. Kalanı için de aylık bazda bir ödeme planı oluşturun. İkinci çağrım ise, başta Millet İttifakı belediyeleri olmak üzere tüm Büyükşehir ve İl Belediyelerine. Şehrinizde misafir ettiğiniz besicilere ve hayvanlara gereken konforu sağlayın” diye konuştu.

    ‘İKTİDAR TESLİM EDİLMEZ, DEVREDİLİR’

    Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefeti kastederek, ‘Bunlara ülkeyi teslim etmeyeceğiz’ dediğini belirterek, şöyle konuştu:

    “Çaktırmamaya çalışsa da bu gerçeği Sayın Erdoğan da görüyor. Her hafta yeni bir gafın altına imza atıyor. ‘Bunlara teslim edemeyiz’ dedi. 5 kere dinledim, yanlış mı duydum diye. Bu devleti teslim aldığını sanıyor. İktidar olmak bir bayrak yarışıdır. İktidar teslim edilmez, devredilir. Sen ve küçük ortağın ve de minik ortağın demokrasilerde esas olan milletin kararıdır. Eğer millet iradesiyle probleminiz var, aklınızdan başka şeyler geçiyorsa yakın tarihimize bak. Millet iradesinin nasıl bir sel olduğunu açıkça görürsün. Günü geldiğinde Türkiye’nin kimin yöneteceğine sen değil, milletimiz karar verecek.”

    ‘TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNU YOK’

    Akşener, Türkiye’nin iyi yönetilemediğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Türkiye her geçen gün kaybediyor. Potansiyelini hayata geçirmek için, ihtiyacı olan her imkana sahip. Bu büyük ülkenin vatandaşları yokluğa ve yoksulluğa mahkum ediliyor. Bize dayatılan bu eğri düzeni kabul edemeyiz. İYİ Parti büyüdükçe, AK Parti ve küçük ortağının korkusu da büyüyor. Korku büyüdükçe, yalanlar, iftiralar da büyüyor. Ama çirkinlikler büyüdükçe, onlar hızla küçülüyor. Kimse merak etmesin. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok. Milletimizden yetkiyi alınca, demokrasiye, özgürlüğe, zenginliğe kavuşturacağız. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle, ülkemizi yeniden düze çıkartacağız.”

    Akşener ayrıca bazı kesimlerin her yerde aynı soruyu sorduklarını belirterek, “İYİ Parti’nin, Millet İttifakı’nın, Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?’ diyorlar. Buradan, kendilerine açık ve net cevap vermek istiyorum: Rahat olun, stres yapmayın, kendinizi de çok yıpratmayın. Siz hiç merak etmeyin. Bizim cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak. Kesin bilgi, yayalım” ifadelerini kullandı.