Etiket: iyi parti

  • 2015 yılında yaşadıklarını anlattı

    2015 yılında yaşadıklarını anlattı

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “7 Haziran 2015’te damadın abisinin televizyonunda bana ‘eşimi aldattığıma’ dair imalı bir iftira atıldı. Buna ben susmadım, çok sert bir tavır, tutum aldım, anında konuştum. Bu kadın milletvekilinin (AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin) ‘Niye zamanında konuşmuyorlar’ dediğini söylüyorum. Bana göre gök kubbeyi aşağıya indirmeye çalıştım. Sonra dördüncü gün sayın Erdoğan beni aradı.” dedi.

    İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemi değerlendirdi.

    MERAL AKŞENER’DEN ÖZLEM ZENGİN’E TEPKİ

    “Bugünlerde AK Parti’nin üst düzey kadroları, milletimize tepeden bakan o çirkin tavırlarını, insanımızı sürekli kutuplaştıran o kirli zihniyetlerini, teker teker dışa vurmaya devam ediyor.” diyen Akşener, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e yönelik olarak, “Bir AK Parti milletvekili, üstelik de, kadın bir milletvekili, çıktı AK Parti’ye göre onurlu kadının tarifini yaptı. Tacize, tecavüze, utanmazlığa maruz kalan kadınlar için, utanmadan, ‘Onurlu kadın bir sene beklemez, ertesi gün şikayet eder’ dedi. Yani bu arkadaş diyor ki; ‘Tacize, tecavüze uğrayan kadın susuyorsa, susmak zorunda kalıyorsa, onursuzdur’, ‘Aradan zaman geçtikten sonra konuşuyorsa, yine onursuzdur’. Milletin vekili olduğunu iddia eden bir insanın sözlerine bakar mısınız?” ifadelerini kullandı.

    Bunun ibretlik olduğunu kaydeden Akşener, “Bu arkadaşların siyaset anlayışında makbul olan liyakat değil, cehalet olduğundan, özellikle, bilmedikleri, anlamadıkları konularda, üst perdeden konuşmayı marifet sayıyorlar. Doğrusunu anlatmak da, mecburen bizlere düşüyor. Bu arkadaşların, bilimle pek ilgileri olmadığını biliyoruz ama psikologlar, araştırmacılar diyor ki; ‘Kadınların yaşadığı travma ne kadar ağırsa, ortaya çıkması da o kadar zordur’, ‘Toplum baskısı ne kadar ağırsa, bu konuları konuşmak da o kadar zordur.’” dedi.

    ‘2015’TE BANA İFTİRA ATTILAR’

    Bir televizyon kanalında 7 Haziran 2015’te kendisine “eşini aldattığına” dair imalı bir iftira atıldığını anlatan Akşener şöyle devam etti:

    “Buna ben susmadım, çok sert bir tavır, tutum aldım, anında konuştum. Bu kadın milletvekilinin ‘Niye zamanında konuşmuyorlar’ dediğini söylüyorum. Bana göre gök kubbeyi aşağıya indirmeye çalıştım. Sonra dördüncü gün sayın Erdoğan beni aradı. Bu arada herkes sustu, içerden bilgi bu, şuradan bilgi. O zaman neyi gördüm biliyor musunuz; Arkadaşlarımız çok üzüldüler ama kadındır, rencide olur mu diye sustular. Benim arkadaşlarım öyle sustu ama diğerleri ise ya doğruysa diye sustu. Sonra dördüncü gün sayın Erdoğan, beni aradı. Uzunca bir telefon konuşması yaptık. Ondan sonra AK Parti’nin içinden insanlar beni aradılar. Fakat sayın Erdoğan’ın aramasıyla beraber o defteri kapatmamı beklemiş bu hanımefendiler, AK Parti bünyesinden bahsediyorum. Bunların yazar, çizer takımının tamamı, ‘Bu Meral Akşener de ne yapmak istiyor. Bu kadar yeter, Cumhurbaşkanı aradı. Bu kadın ne yapmak istiyor? Yeter, sen bir kadınsın, sus’ dediler ve yazdılar. Şimdi kalkıp da tecavüze, tacize uğrayan bir kadının veya çocuğu tecavüze veya tacize uğrayan bir annenin hemen konuşmamasını onursuzluk olarak nitelendiriyorsanız aynaya bakın muhteremler.”

    Herkesin bu açıklıkta konuşamadığını dile getiren Akşener, “Mesela şöyle olmuştu. ‘Çocuğun, oğlun var cinayet işlemesin. Kocan var şunu yapmasın. Abin var böyle olmasın. Uzatma büyütme Meral’ bu da dendi bana. Aileler bile devreye giriyor. Dostlar, arkadaşlar devreye giriyor. Herkes bir sağduyu timsali olarak o kadına ‘sus’ diyor. Susmadığın zaman da çirkeflikle suçlanıyorsun.” dedi.

    Bütün dünyada, kadınlara cesaret aşılayan bir “meToo” hareketi olduğuna işaret eden Akşener, “meToo” hareketinin, toplumun baskısından korkan, binlerce taciz mağduru kadına cesaret verdiğini söyledi.

    Bu hareketin, 10 yıldır, 20 yıldır saklanan taciz olaylarının ortaya çıkmasına vesile olduğunu anlatan Akşener, “Ama tüm bunlar, torunu yaşındaki bir kadın siyasetçiye, sırf kendinden değil diye, ‘vitrin süsü’ diyebilen bir genel başkan ve onun meclis grup başkanvekilinin umurunda bile değil. Ne kadar acı değil mi? Oysa bizlerin görevi, kadınları, uğradıkları felaketlere karşı cesaretlendirmektir. Haklarını aramaları için cesaretlendirmektir. Şikayet edeni onursuz ilan ederek, bir travma daha yaşatmak değildir. Vicdan bunu gerektirir. Ahlak bunu gerektirir. Ve aynı zamanda onurlu siyaset bunu gerektirir.” değerlendirmesinde bulundu.

  • İYİ Partili Türkkan Bursa’da esnaf ziyaretinde

    İYİ Partili Türkkan Bursa’da esnaf ziyaretinde

    İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan ve beraberinde Ankara’dan gelen kalabalık bir heyetle, Bursa İl Başkanlığı’nın düzenlediği etkinlikler kapsamında hal esnafı ile buluştu.

    Sabah saat 06.00’da bir araya gelerek ziyaretlere başlayan İYİ Partilileri kalabalık bir heyet halinde, daha şafak sökmeden karşılarında gören Bursa Hali Esnafı önce bir şaşkınlık yaşadı, sonrasında sorunlarıyla ilgili sohbet gerçekleştirdi. Bursa Sebze ve Meyve Hali Komisyoncuları Derneği Başkanı Aydın Akyol, İYİ Parti’ne eşlik ederek partilileri esnafla tek tek buluşturdu.

    SUÇLU MARKET ZİNCİRLERİ!

    Bugünlerde sıkça konuşulan, tarım ürünlerindeki fahiş fiyat yüksekliklerinin sorumlusu olmadıklarını belirten hal esnafı, “Bizler bazen tarladan aldığımız ürünü elimizde kalmasın diye yok fiyatına dahi veriyoruz. Deniyor ki, üreticiden bire alıp beşe, ona satıyorlar. Asla yok böyle bir şey. Buradan size gerçeği söyleyelim de Ankara’da sesimiz olun. Tarım ürünlerindeki fiyat dengesizliklerinin veya aşırı yükselmelerin sorumlusu ne çiftçidir, ne pazarcı, ne de hal esnafıdır. Özellikle bu pandemi döneminde daha belirgin biçimde yaşanan bu büyük gıda enflasyonunun en büyük sorumluları, ülke genelinde adeta tekel oluşturan gıda market zincirleridir. Asıl çeki düzen verilmesi gereken ve kesin çözüm isteyen konu budur. Neredeyse her sokağa bir gıda market zinciri açıldı ve bunlar hem piyasayı, hem fiyatları istedikleri gibi manipüle ediyorlar. Gün geliyor, bizim elimizdeki tonlarca ürün, bilinçli olarak fiyatlar düşmesin diye alınmadığı için çöpe bile gidiyor.

    TÜRKKAN: ÇÖZÜM İÇİN SAHALARDAYIZ

    İYİ PARTİ Meclis Grup Başkanı ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan da esnafla yaptığı sohbet sırasında, parti olarak milletin derdini vatandaşın kendisinden dinlemeyi, çözüm yollarını da birlikte aramayı ilke edindiklerini söyledi.

    Aynı anda ülkenin pek çok İl ve ilçelerinde heyetler halinde sahada olduklarını vurgulayan Türkkan, “Biliyorsunuz Sayın Genel Başkanımız da esnaf esnaf, dükkan dükkan dolaşıyor. Bizler milletimizin dertleriyle dertlenmeyi, onların sorunlarıyla hemhal olmayı görev edinmiş bir partiyiz. Bursa’da da o amaçla bulunuyoruz ve iki günlük bir programla, mümkün olduğu kadar tüm kesimlerle temas etmeye çalışıyoruz.Henüz daha gün ağarmadan, gecenin 03.30’unda kolları sıvayan Bursa Hal Esnafımızın, daha şafak sökmeden yanında olup sesini duymaktan çok memnunuz. Onların bizlere aktardığı tüm problemleri tabii ki kaydedip tek tek not ettik. Bütün bunları Ankara’da ilgili konularda uzman olan arkadaşlarla masaya yatıracağız ve çözüm odaklı çalışacağız. Bursa’da da görüyoruz ki, bu ülkede artık bir siyasi iklim değişimi şart oldu.Millet bizi çağırıyor ve İYİ Parti olarak liyakatli kadrolarımızla ilk yapılacak seçimde iş başına gelerek, inşallah milletimizin tüm dertlerine derman olacağız” şeklinde konuştu.

    TÜRKOĞLU: DERDİNİZ DERDİMİZDİR

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da konu ile ilgili olarak, hal esnafıyla günün en erken saatlerinde birlikte olmaktan memnuniyet duyduklarını vurguladı. Ankara’dan gelen Genel Merkez Heyetini, Bursa Heyetiyle buluşturmaktan ve hep birlikte halkın içinde olmaktan yararlı sonuçlar çıkardıklarını belirten Türkoğlu, “Gördük ki, hal esnafımızın da kendilerini bire bir ilgilendiren gerçekten çok haklı sorunları var. Biliniz ki derdiniz, derdimizdir. Bizler vatandaşın her kesiminin sorunlarını, canlarını yakan dertlerini dinleyip dile getirmeyi kendimize vazife edindik. İşte bugün şu an, Genel Merkezimizden gelen yöneticilerimizin de eşlik ettiği kalabalık bir heyetle buradayız, az sonra bir başka yerde ve aslında her yerde olacağız. Sizlerden bir bir aldığımız sorunlarla ilgili tüm bu bilgilerin ciddi biçimde değerlendirileceğinden ve İYİ Parti’nin çözüm çalışmaları içinde öncelikli olarak ele alınacağından emin olunuz. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun” dedi.

    İYİ Parti Heyeti’nin Şafak vakti yaptığı hal esnafı ziyareti, Bursa Sebze ve Meyve Hali Komisyoncuları Derneği Başkanı Aydın Akyol ve yönetiminin kahvaltı sohbetiyle son buldu.

  • İYİ Parti’den Bursa çıkarması

    İYİ Parti’den Bursa çıkarması

    İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, bir dizi ziyaret gerçekleştirmek üzere Bursa’ya geldi. Türkkan’a beraberinde Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale, Uluslararası İlişkiler Başkanı ve Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz ve Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı Halil Aydoğdu da eşlik etti. Türkkan, partisinin il başkanlığında ülke ve Bursa gündemine dair çarpıcı açıklamalar yaptı.

    Partisinin il başkanlığında konuşan İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan,yeni Anayasa tartışmalarına değindi. Türkkan, teklifin samimi gelmediğini ve Türkiye’nin gerçek gündemini gölgeleyecek bir teklif olduğunu söyledi.

    Bursa’nın en büyük sorununun kent içi trafik olduğunu söyleyen Türkkan, şöyle konuştu:

    “BURSA’NIN EN BÜYÜK SORUNU TRAFİK”

    “Kent içi trafik yoğunluğu. Bu sorun hala çözülemedi ve çıkılmaz bir hal aldı. Günü kurtarmak için tedbirler alıyorlar ama yetmiyor. Bursa alternatifi olmayan ana arterlere mahkum edilmiş durumda. Biran önce yeni düzenlemeler hayata geçirilmeli”

    Kuraklığın ülke için çok büyük tehlike olduğunu söyleyen Türkkan, Bursa’ya ayrı bir parantez açtı. Su fiyatları üzerinden Büyükşehir Belediyesi’ni eleştiren Türkkan, şunları söyledi:

    “EN PAHALI SUYU BURSALILAR İÇİYOR”

    “Bursa olası bir kuraklık karşısında en hazırlıksız şehirler arasında geçiyor. Şehre biraz olsun nefes aldırması beklenen Çınarcık Barajı’nın Bursa’ya ulaştırılmasıyla ilgili yatırımlar çok ağır ilerliyor. Ve yeraltı suları bilimsel çalışmalar yapılmadan pervasızca kullanıldığını görüyoruz. Bursa’da su politikası da Allah’a emanet yürütülüyor. Su şehri Bursa’da vatandaşlar, en pahalı suyu içiyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, katı atık bedelini faturalardan çıkarıp suyu ucuzlattık diyerek sorunu geçiştirdi. Halbuki talep edilen suyun birim fiyatının düşürülmesiydi”

    Türkkan, Bursa’nın hakettiği yatırımları alamadığını söyledi ve ekledi:

    “KAMU YATIRIMI ŞART”

    “Bursa sanayi, tekstil, otomobil ve metal gibi ekonomide büyüklüğü ele alan yapısıyla da ihracata büyük katkı sağlayan bir şehir. Ancak 18 organize sanayiyle çalışan Bursa’da bunu devam ettirme adına devletin en ufak bir çabası yok. Bursa’nın üretim ağının devam etmesi için ciddi kamu yatırımlarıyla desteklenmesi gerekiyor. Ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaracak olan Yenişehir otomobil test merkezi yatırım için bütçe ayrılmadı. Konunun 8 yıllık yılan hikayesine de dönmesine yol açtı. Buda Bursa’nın ayıbıdır”

    Öte yandan, Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu’na değinen Türkkan,şunları söyledi:

    “BÜYÜKŞEHİR’E TİMSAF KAFASI GÖNDERMESİ”

    “Bursa’nın evi timsahın hala bitirilmemesi ile Alinur Aktaş’ın beceriksizliğini ortaya koydular. Stadın adı timsah ama timsahın kafası hala bitirilmedi. Biz de merakla bekliyoruz ne zaman kafasına kavuşacak…”

    Türkkan, iktidarı ekonomi politikaları üzerinden şu sözlerle eleştirdi:

    “MİLLETİN GERÇEK GÜNDEMİ EKONOMİ”

    “Ülkemizin üzerine çöken kara bulutlar herkesi bunalttı. Ekonomik sorunlar karşısında vatandaşlar kasvetli günlerini yaşıyor. Ekonomik problemler altında eziliyor vatandaşımız. Tarımda bunalan köylü, insan hakları, ifade özgürlüğü, demokrasi adeta sorunlar haline dönüştü. Bu koşullarda iktidar bunalan toplumdan hiçbir muhalif söze sese tahammül göstermiyor. Korkunun egemen olduğu bir siyaset anlayışıyla ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Her şeyin en iyisini ben yaparım anlayışı Türkiye’ye çok büyük zarar verdi. Havalarda uçuşan o nefret söylemleri ülkedeki kutuplaşmayı hızlandırıyor. İktidara karşı çıkan herkes terörist ilan ediliyor. İster kendisinden olmayana terörist damgasını vursun ister gündemi değiştirmeye çalışsın. Ancak vatandaşın karnını doyurmuyor. Vatandaş iktidarın yalanlarına inanmıyor. Artan hayat pahalılığı Türkiye’nin her yerinden hissediliyor. Milletin gerçek gündemi ekonomi.”

  • Yıldırım Belediye Başkanına istifa et çağrısı

    Yıldırım Belediye Başkanına istifa et çağrısı

    Yıldırım Belediyesi’nde 3 belediye başkan yardımcısının görevden alınmasına İYİ Parti Yıldırım İlçe Başkanlığı tepki gösterdi.

    İyi Parti Yıldırım ilçe binasında gerçekleşen açıklama da konuşan İyi Parti Yıldırım İlçe Başkanı Kemal Ataç;

    “Yıldırım Belediyesi’nde yaşanan görevden alma olayları, ilçemizin doğru dürüst yönetilemediğini ayan beyan ortaya koymuştur. Belediye Başkanı Sn. Oktay Yılmaz’ın 3 başkan yardımcısına aynı anda görevden el çektirmesi, yanlış üstüne yanlış yapıldığının ve belediyenin iyi yönetilemediğinin açıkça itirafı anlamına gelmiştir. Bazı konulardan rahatsız olduğu anlaşılan Sayın Yılmaz’ın, bu noktada kamuoyuna, yapılan yanlışların ne olduğunu açıklamak gibi çok önemli bir sorumluluğu vardır.

    Bilmelidir ki; Başkan Yardımcıları için ‘İstifa etmediler, ben kendilerine teşekkür ettim’ diyerek, görevden alındıklarını üstü kapalı biçimde ima etmek ucuz kahramanlıktır. Ortada yanlış icraatlar ya da başarısızlık varsa, bunda Sn. Yılmaz’ın da sorumluluğu vardır ve üzerindeki bu sorumluluğu öyle kolay bir biçimde atamaz. Sn. Başkan derhal kamuoyunun karşısına çıkıp, görevden almalara neden olan yanlışlıkları, tatmin edici ve detaylı bir şekilde bir bir açıklamalıdır. Kamuoyunu ancak böylelikle, başarısızlığın faturasının kendisine ait olmadığı konusunda ikna edebilir. Aksi takdirde, Yıldırımlılara biraz saygısı varsa, asıl yapması gereken; kendisinin de hiç vakit geçirmeden istifa etmesidir.” dedi.

    İlçe Başkanı Kemal Ataç’ın konuşmasınını devamı şu şekilde:

    HAYIRDA VARIZ, ŞERDE YOKUZ

    29 Mart 2019 yerel seçimlerinde milletimiz bize muhalefet görevi verdi. Bizler de İYİ Parti olarak Yıldırım Belediyesi’nde 5 meclis üyemizle birlikte bu onurlu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Hayırlı bulduğumuz her kararın altına memnuniyetle imza attık. Ancak halkın yararına olmadığını gördüğümüz her talebi de en sert biçimde reddettik. Bizim için asıl olan milletimizin menfaatidir. O nedenledir ki, ilçemizin yıllardır kanayan yarası olan sorunlarını bıkmadan usanmadan dile getirdik ve ilgililere çözüm yolunu gösterdik.

    Şöyle ki;

    1.Yıldırımın birinci öncelikli sorununun kentsel dönüşüm olduğunu, nerdeyse her meclis oturumunda haykırdık. Yeni projelerin hızlanması, mülkiyet sorunlarının çözülmesi ve ‘Yaşanabilir Bir Yıldırım’ için mücadele verdik. Belediyenin asli görevinin müteahhitlik olmadığını, proje desteği vererek kentsel dönüşümün önünün açılması gerektiğini vurguladık. Önceki dönemlerde yapılan yanlışlara düşmemelerini sağlarken, baskı unsuru olma görevimizi her meclis toplantısında ve diğer tüm platformlarda yerine getirdik. Nitekim, Mevlana Mahallesi’nde güzel bir kentsel dönüşüm projesine, öngördüğümüz biçimde imza attık. Bu tür projelere her zaman destek olacağımız da açıktır.

    18 YILLIK HASRETİ BİTİRDİK

    2. İmarı olmayan ama her türlü belediye hizmetini alıp vergisini ödeyen Şirinevler’deki vatandaşlarımız, 18 yıldır hasretle bekledikleri doğalgaza nihayet kavuşuyorlar. Bilindiği gibi bu konuyu her meclis toplantısında ısrarla dile getirdik. Son olarak İl Başkanlığımız ile birlikte bölgede, halkımızı da yanımıza aldık ve etkili bir basın açıklaması yaparak bölge insanının sesini bütün Bursa’ya duyurduk. Sonuç olarak 1 ay içerisinde gerekli çalışma ve düzenlemeler yapılarak 18 yılda çözülmeyen sorun 1 ay içinde çözülmüş oldu.

    MOLLAARAP’I TAKİPTEYİZ!..

    3. Üç yıldır göz göre göre mağdur edilen Mollaarap’ta da vatandaşın sesi olduk. İki yıldır bir türlü gelmeyen zemin etüt raporlarıyla yıldırılmak istenen ve tapulu yerleri üç otuza kapatılmaya çalışılan Mollaaraplılarla birlikte omuz omuza olduk. İl Teşkilatımızın, Başkanımız Selçuk Türkoğlu’nun öncülüğünde geniş bir katılımla destek vermesiyle de konuyu, Bursa ve ülke gündemine taşıdık. Nitekim sürüncemede kalan zemin etüt raporunun bir an önce belediyemize ulaşmasına katkı sağladık. Ardından da 5. Ocak 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bölge ‘riskli alan’ ilan edildi.
    Bu konuyu da vatandaşımızın menfaatine sonuçlanıncaya kadar takip etmeye kararlıyız.

    4.Yıldırım’da, Suriyelilerin yoğunlukta olduğu mahallelerdeki sorunları dile getirmek boynumuzun borcudur. Bu insanların zorunlu misafirliğinin daha fazla uzaması, sadece Yıldırım veya Bursa’nın değil, ülkemizin genel sorunudur. Gelecekte ekonomimize, güvenliğimize ve kültürümüze büyük zararlar vereceğinin yine üstüne basa basa vurguluyoruz. Mutlaka çözüm içeren tedbirler alınması gerektiğini yineliyor ve son pişmanlığın fayda etmeyeceğini bir kez daha ifade ediyoruz.

    TEYEMMÜM TAŞI ŞART MIYDI?

    5. Belediyelerin asli görevi dışına çıkmaması genel bir kaidedir. Zaten borç batağında olunmasından dolayı birçok hizmetin yapılamadığı da bir gerçektir. Herkesin bildiği bu doğruları Sn. Oktay Yılmaz bilmiyor mu? Belediye kaynaklarını ‘Teyemmüm taşı’ için kullanmak ne kadar doğruydu?
    Bu konuyu mecliste kendisine sormuş olmamıza rağmen cevap dahi verememiştir. Bu hizmet keşke Müftülük ya da Diyanet aracılığıyla yapılmış olsaydı da, konu Belediye Meclisi’ne kadar gelmeseydi.

    6. Sn. Başkan her meclis öncesi konuşmasında, “Siyaset yapıyoruz” demeyi adet haline getirmiş ve bir çok kez Grup Sözcümüz ile tartışmaya girmiştir. Hâlbuki bizim kendisinden beklentimiz; siyaset yapmasının yanında hizmet de üretmesidir. Derdimiz Yıldırım’ın ve Yıldırımlının derdinden başka bir şey değildir.

    İYİ Parti teşkilatları olarak halkımızın her daim yanında olmayı kendimize görev addettik. Yıldırım için doğru ve halkın menfaatine olan her projenin altına imza atacağımız gibi, kişisel ego ya da menfaatlerin de karşısında durmaya devam edeceğiz. Yıldırım halkı yalnız değildir. Vatandaşımız bizi ne zaman nereye çağırırsa ve ne derdi varsa kendi derdimiz bilir, çağrıldığımız her yere koşarak gideriz.

    SAYIŞTAY RAPORU BİLE “YÖNETEMİYORSUNUZ!” DİYOR

    Yıldırım iyi yönetilmiyor. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Devlet adına denetim yapan Sayıştay, tek tek tespit ettiği ve raporuna yazdığı tam ‘24 ciddi bulguyla’ söylüyor.

    Sayıştay, Yıldırım Belediyesi ile ilgili raporunda özetle diyor ki;

    • Sen hesaplarını düzgün tutamıyorsun!
    • Sen ihaleleri düzgün yapamıyorsun!
    • Sen belediyeyi kamu zararına uğratıyorsun!
    • Sen yandaşlarını koruma pahasına usulsüzlüklere göz yumuyorsun!

     

  • İYİ Parti’de ‘Muharrem İnce’ tedbiri

    İYİ Parti’de ‘Muharrem İnce’ tedbiri

    CHP’deki istifaların ardından İYİ Parti’de de küskün milletvekillerinin istifa edebileceği konuşulmaya başlandı. Genel Başkan Meral Akşener de istifaları önlemek için harekete geçti ve muhalif isimlerden İzmir Milletvekili Aytun Çıray’a siyasi başdanışmanlık görevi verdi. Mahkeme kararıyla partiye dönen Ümit Özdağ’ın da yeniden ihracının rafa kaldırıldığı belirtildi.

    İYİ Parti’nin Olağan Kongresi’nden sonra partide başlayan küskünler hareketi İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın ihracı, Adana Milletvekili İsmail Koncuk’un istifasıyla sonuçlandı. CHP’de 3 milletvekilinin istifa etmesinin ardından İYİ Parti’de küskün milletvekillerinin de istifa edebileceği konuşulmaya başlandı. CHP ve İYİ Parti’de muhalif vekillerin, dün CHP’den istifasını açıklayan Muharrem İnce’nin kuracağı partiye katılacağı iddiaları üzerine, Genel Başkan Meral Akşener harekete geçti. Akşener’in, parti içinde ‘toparlanma hareketi’ başlattığı belirtildi. Ümit Özdağ mahkeme kararıyla geri dönerken, Özdağ ile birlikte hareket eden vekillerin de partiye yeniden kazandırılmasının hedeflendiği belirtildi.

    DAĞILMANIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ADIM ATTI

    Bu kapsamda Özdağ izlenmeye alınırken, Akşener ilk adımı İzmir Milletvekili Aytun Çıray’a genel merkezin en prestijli makamlarından ‘siyasi başdanışmanlık’ görevini vererek attı. Akşener, uzun süre bu milletvekillerinin görüşme taleplerini geri çevirirken, onları ve taleplerini görmezden gelmişti. Ancak, yeni kurulan partiler özellikle CHP’den istifasını açıklayarak yeni parti kurma çalışmalarını hızlandıran Muharrem İnce, İYİ Parti’nin paniklemesine ve yeni stratejiler belirlemesine neden oldu. Akşener, yeni parti kurma çalışmaları karşısında, olası bir dağılmanın önüne geçmek için adım attı. Akşener’in kurultay sürecinden bu yana rahatsız olan diğer milletvekillerini de görüşmeye davet ettiği ve bu görüşmelerin önümüzdeki günlerde gerçekleşeceği öğrenildi.

    ÖZDAĞ’IN İHRACI RAFA KALDIRILDI

    Partiden ihraç edilen İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın mahkeme kararıyla geri dönmesinin ardından, yeni bir karar için bekleneceği belirtildi. Özdağ için yeni bir ihraç kararı rafa kaldırılırken, Özdağ’ın bu süre içeresinde izlenilmesi, partiye zarar verecek bir adım atmadığı sürece partide kalmasından yana karar alınacağı ifade edildi.

    Öte yandan, Ümit Özdağ’ın yanında yer alan ve İYİ Parti’den istifa eden bağımsız Adana Milletvekili İsmail Koncuk’un önümüzdeki günlerde Muharrem İnce’nin kuracağı partiye geçeceği öne sürüldü.

  • Akşener grup toplantısında konuştu

    Akşener grup toplantısında konuştu

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerle ilgili gençlere uyarıda bulunarak, “Bu mücadeleyi üniversiteden çıkarıp, siyasi kutuplaşmanın bir cephesi haline getirmek isteyenlere prim vermeyin. Barışçıl protestolarla başlayan bu mücadeleyi, gençlerle emniyet güçlerini karşı karşıya getirecek, bir sokak çatışmasına dönüştürmek isteyenlere izin vermeyin” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ziyaretindeki sözlerine tepki göstererek, “Miçotakis dedi ki; ‘Stratejik hedefimiz, Ada’daki Türk işgalini sona erdirmek.’ Beyefendinin, Yunanlı popülist politikacılara özgü bu çıkışı, esasında çok da şaşırtıcı değil. Bunların nicesi geldi geçti. Sayın Başbakan; siz bir türlü kabullenemeseniz de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, müstakil bir devlettir. Haddinizi bilin. Benim size tavsiyem, ülkenizin sorunlarına odaklanın, boyunuzdan büyük konulara çok fazla bulaşmayın. Kıbrıs’taki Türk işgali değil, Türk varlığıdır. Bunu da aklınıza kazıyın” dedi.

    ‘BU İŞ BÖYLE GİTMEZ’

    İYİ Parti olarak sokakta milleti dinlediklerini ve vatandaşların zor durumda olduğunu ifade eden Akşener, “Biz sokaktayız, vatandaşımızla beraberiz. Milletimizi dinliyor, dertleri duyuyor, çareler öneriyor, milletimiz için neler yapabiliriz, ona çalışıyoruz. Sadece ‘Milletimiz darda’ demekle yaranın kapanmadığını biliyoruz. O nedenle, yarayı sarmanın reçetesini de sunuyoruz. Ama nafile. Milletinden kopmuş, milletin derdini bırakıp, eşin dostun yandaşın derdine düşmüş Sayın Erdoğan, ne milletimize ne de bize kulak asmamakta ısrar ediyor. Bu iş böyle gitmez Sayın Erdoğan. Seni o makamlara getiren milletimizin sesini duyacaksın. Pazarda, markette, hesabın içinden çıkamayan analarımızı göreceksin. İşsizliğin pençesinde, günü kurtarmanın telaşındaki çaresizlerimizi dinleyeceksin” diye konuştu.

    ‘BOĞAZİÇİ’NDE SOKAK ÇATIŞMASINA İZİN VERMEYİN’

    Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerle ilgili konuşan Akşener, “Anadolu’nun bir köyünden, Türkiye derecesi yaparak üniversiteye girmiş olan bir evladımıza, birisi, ‘bunlar zaten terörist’ diyerek bir şey yapsa, bunun hesabını kim verecek? Bu tavırla toplumsal barışı riske atıyorsunuz. Bu dilin sokakları nereye götüreceği belli olmaz. Bu yol, yol değil. Bu sosyal itirazı, kriz sürecinden çıkarıp, acilen iletişim sürecine çevirin. Ayrıca gençlere, ‘Başları ezilmeli’ diyen küçük ortağını da, Başbuğ Alparslan Türkeş’i örnek almaya davet ediyorum” dedi.

    Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrenci ve akademisyen kadrosuyla birlikte verdiği mücadelenin haklı bir mücadele olduğunu dile getiren Akşener, “Ancak, bir konuda özellikle de gençleri uyarmak istiyorum. Bu mücadeleyi üniversiteden çıkarıp, siyasi kutuplaşmanın bir cephesi haline getirmek isteyenlere prim vermeyin. Barışçıl protestolarla başlayan bu mücadeleyi, gençlerle emniyet güçlerini, karşı karşıya getirecek, bir sokak çatışmasına dönüştürmek isteyenlere izin vermeyin. Hepimiz bir değişim istiyoruz. Hepimiz daha özgür, daha zengin, daha adaletli bir ülkede yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    ‘ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ, BUGÜNÜN KONUSU DEĞİL’

    Yeni anayasa tartışmalarına değinen Akşener, şöyle dedi:

    “Henüz içeriği, niyeti belli olmayan bu teklifin ayrıntılarını ileride göreceğiz. Mevcut anayasayı bile uygulamak istemeyenler, bu tekliflerinde ne kadar samimiler, izleyeceğiz. Ama bizim için bu konu, bugünün konusu değil. Daha acil sorun ve ihtiyaçlarımız var. Biz onların çözümünün peşindeyiz. Bizim önceliğimiz, mutfaktaki yangın, çarşıdaki pazardaki feryat, işsiz gençlerimizin çaresizliğidir. Bizim gündemimiz, emeklilerimizin çilesi, sanayicimizin, işverenimizin sıkıntıları, çiftçimizin dertleridir. Biz, AK Parti ve ortaklarının değil, milletimizin gündemini takip ediyoruz. O nedenle biz, kurulduğumuz ilk günden bu yana, milletimizin çektiği tüm bu sorunların kaynağının, ‘Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ olduğunu söylüyoruz. Türkiye’nin ancak iyileştirilmiş ve ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’le düze çıkacağını görüyoruz. Liyakatin, hukukun, adaletin, demokrasinin, şeffaflığın ve hesap verebilirliğin, ülkemizin önüne yeni fırsatlar getireceğini görüyoruz. İşte İYİ Parti olarak biz, o fırsatları yaratmanın peşindeyiz. Çünkü biz, milletimizin o fırsatları hak ettiğine inanıyoruz.”

  • Meral Akşener Ankara Adliyesi’nde ifade verdi

    Meral Akşener Ankara Adliyesi’nde ifade verdi

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2017 yılında Antalya’da mühürsüz oyların kabulüne yönelik yaptığı açıklama ile ilgili açılan dava kapsamında Ankara Adliyesi’ne giderek ifade verdi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2017 yılında Antalya’da seçimlerde mühürsüz oyların kabulüne yönelik yaptığı açıklama ile ilgili açılan dava kapsamında Ankara Adliyesi’ne giderek ifade verdi. Adliye çıkışında açıklama yapan Akşener, “31 Mart seçimleri esnasında bu hayata geçmiş, dosya inmiş, iddianame düzenlenmiş, şimdi talimatlı bir şekilde ifade verdim. Bir başka davam var, o da 5 yıl olmuş, 31 Mart İstanbul ikinci seçimleri esnasında raftan inmiş, üzerine bir de gizlilik kararı alanmış. İfademin alınmadığı, avukatlarımın ne olduğunu bilmediği, canım sıkıldıkça neşelenme ihtiyacı hissettiğim zaman ifademi alın dilekçesini verdiğim bir davamız daha var” dedi.

  • İYİ Parti’den yeni parti çıkıyor

    İYİ Parti’den yeni parti çıkıyor

    Son dakika haberi Ankara kulislerine bomba gibi düştü. İYİ Parti’den ihraç edilen ancak mahkeme kararıyla geri dönen İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ ve İYİ Parti’den istifa eden Adana Milletvekili İsmail Koncuk’un yeni parti kuracağı öğrenildi.

    Ümit Özdağ ve İsmail Koncuk’la ilgili gündem yaratan bir gelişme gelişme yaşandı. Sözcü yazarı İsmail Saymaz, bugünkü köşe yazısında; İYİ Parti’den ihraç edilen ancak mahkeme kararıyla geri dönen İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ ve İYİ Parti’den istifa eden Adana Milletvekili İsmail Koncuk’un yeni parti kuracağını yazdı.

    ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ  VURGUSU

    Ümit Özdağ’ın “Atatürk milliyetçiliği” çizgisini benimseyecek bir parti için hazırlıklara başladığını belirten Saymaz, Koncuk’un da “Evet partileşmek adına çalışma yapıyoruz. Ciddi sayıda bir kararsız milliyetçi ve Atatürkçü kitle var. Boşluğu doldurmak lazım” dediğini yazdı.

    NE OLMUŞTU?

    İsmail Koncuk, İYİ Parti’nin, 2. Olağan Kurultay’da Koray Aydın’ın başını çektiği iddia edilen bir yapının Genel İdare Kurulu (GİK) üyeliği seçimi için delegelere “oy verilmeyecekler” listesi gönderildiği iddialarıyla başlayan gerginliğin ardından partisinden istifa ettiğini duyurmuştu.

    Kurucuları arasında yer alan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ da partisinin bazı politikalarından rahatsız olduğunu belirtmişti. İstanbul İl Başkanı hakkında FETÖ’cü iddiasında bulunan Özdağ, daha sonra partiden ihraç edilmişti. Mahkeme kararı ile ihracını bozduran Özdağ, İYİ Parti’ye geri dönmüştü.

  • İYİ Parti’den çiftçiye destek: ‘Zamların sebebi aracılar’

    İYİ Parti’den çiftçiye destek: ‘Zamların sebebi aracılar’

    İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı, Karacabey’in Yeni Sarıbey Mahallesi’nde gerçekleştirdiği basın açıklaması ile çiftçinin yaşadığı sorunları dile getirdi. İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, çiftçinin zor günler yaşadığını ve borç batağında olduğunu belirterek  “Gıda fiyatlarındaki artışın sebebi üreticiler değil, aradaki aracılar ve simsarlardır” dedi.

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Karacabey’in Yeni Sarıbey Mahallesi’nde gerçekleştirdiği basın açıklaması ile mutfak ürünlerinin fiyatlarında yaşanan artışa dikkat çekti, üreticinin zor günler yaşadığını söyledi.

    Türkoğlu, “Çağın illeti pandemi ile de mücadele ettiğimiz son bir yıl içinde hem memleket ekonomisi hem de aile ekonomisi tam anlamıyla dibe vurdu. O nedenle vatandaşımız, özellikle temel gıda fiyatlarına zam üstüne zam yapılmasından ötürü haklı olarak dert yanıyordu. Bizler bunu İYİ Parti olarak geçtiğimiz hafta Bursa’da yaptığımız eylemle, ‘Mutfakta Yangın Var’ diye haykırarak Türkiye gündemine taşıdık. Evet marketlerde satılan ürünlerin fiyatları çok yüksek ama bilinmelidir ki; Bu ürünlerin her biri üreticiden, yani sizlerden neredeyse yok fiyata alınıyor. Burada sizlerin huzurunda altını önemle çiziyoruz ki; Market raflarındaki fahiş rakamların sorumlusu asla üretici değildir. Tam tersine bu keyfi zamların failleri bellidir ve kaymağını da çiftçiler değil, o aracılar, simsarlar, tüccarlar vs. yiyor. Onlar alın teri akıtmadan zenginliklerini katlaya dursunlar; gerçek üretici, böylesine zor şartlar altında üretim yapamaz, ekip dikemez hale geldi” dedi.

    ŞARKICIYA ERTELEME, ÇİFTÇİYE HACİZ

    Ülke ekonomisinin kalkınmasının temelinin çiftçiler olduğunun söylendiğini ancak çiftçinin zor günler yaşadığını dile getiren Türkoğlu, “Gel gör ki, üreticimiz ürününü tarlada, traktörünü de Ziraat Bankası’nda, Tarım Kredi Kooperatifleri’nde rehin bıraktı. Borcunu ödeyemez hale gelen çiftçinin ödeyemediği borcuna karşılık da evi, barkı, traktörü, neyi var neyi yok hepsine haciz geldi. Ziraat Bankası çiftçimizin bankasıdır değil mi? Evet öyle. Ama ne yapıyor? Biz söyleyelim; Gidiyor, bilmem ne adalarındaki yandaş şirketinin yatırımına tam 1.6 Milyar $ kredi veriyor!.. Yine gidiyor, ünlü bir şarkıcıya kredi verip borcunu erteliyor!.. Peki çiftçimize gelince ne yapıyor? Tabi ki alacağına şahin olup, borcuna haciz gönderiyor. Bu mudur sizin adaletiniz, bu mudur çiftçinize verdiğiniz değer?” sözleri ile tepkisini dile getirdi.

    ALIN TERİ BOŞA GİTTİ

    Türkiye’de 10 yıldır hububat açığı olduğunu ve bu konuda planlama yapılmadığını dile getiren Türkoğlu, “Buğday ve Mısır Rusya’dan; Pirinç ABD ve Rusya’dan; Kuru fasulye Meksika, Kanada ve Hindistan’dan; Soya Ukrayna ve ABD’den gelmiyor mu? Geliyor. Ayçiçeği yağını Rusya ve Ukrayna’dan ithal etmek ile kalmıyoruz Yüzde 37 ile Dünya Lideriyiz. Oysaki 28 Avrupa Birliği Üyesi’nin yüzde 19 oranında Ayçiçek yağı ithal ediyor Oysa o beğenmedikleri Cumhuriyet Türkiyesi, bir zamanlar dünyanın tahıl ambarı, çiftçi de bugün olduğu gibi rantçıları kölesi yerine, milletin efendisi değil miydi? Geçtiğimiz Cuma günü TMO Ekmeklik Buğday İthalatı ihalesi tekliflerini aldı. Ton fiyatı 302 $ , yani 2.300 TL. Buna bir de 60 $ gümrük vergisi ekleyin, iyi para değil mi? Oysa aynı TMO, Mayıs 2020’de çiftçimizden ekmeklik buğdayın alış fiyatını neden 1.650 TL olarak açıklıyor? Biz şimdi sormaz mıyız; ithalata verdiğiniz parayı, çiftçimizden neden esirgiyorsunuz diye? Tabi o zaman enflasyon yukarı çıkıcak değil mi? Bundan 10 gün önce, 10 TL’ye alınan karnabaharı, tarladan bugün 1 TL’ye alan yok. Sn. Tarım Bakanı Pakdemirli, böyle mi planlama yapıyorsunuz? Çiftçi bu ürünü yetiştirmesi için tarlasını sürdü, gübresini attı, işçiliğini yaptı, sonuç ne? Koskoca bir hiç. Üstelik bütün çabası, emeği, alın teri boşa gitti, olmayan parasını da heba etti.” diye konuştu.

    GÜBRE FİYATLARI UÇUYOR

    Gübre fiyatları konusunda da açıklamalarda bulunan Türkoğlu, fiyatların arttığını dile getirerek, “Bu arada; Geçen yıl ve bu yılki gübre fiyatları arasında afaki bir fiyat artışı da var. Üre Gübresi yüzde 63, Dap Gübresi yüzde 64, Taban Gübresi yüzde 40, Diğer Taban Gübresi yüzde 50 oranında artarken, mazot fiyatları da yüzde 13 oranında zamlandı. Çiftçimizin ürettiği üründe ise neredeyse yüzde bin oranında azaldı. Geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanlığı yetkileri ile 7 gübre firması arasında bir toplantı yapıldı ve fiyatların daha yukarı çıkacağı bildirildi. Karnabahar 15-20 gün içinde toplanamazsa, çiftçimizin ürünü tarlada kalacakmış kimin umurunda? Mart ayında tarlasını yeni mahsul için sürüp ekime hazırlayacak olan çiftçimiz; bu şartlar altında, olmayan parasını, zarar ettiği, iflas ettiği durumdan, ekim yapmadan nasıl kurtaracak? Hülasa; Üreticimizin de tüketicimizin de zarar ettiği bir anlayış ile ekonomimizle birlikte yaşam standartlarımızı getirdiğiniz durum ortada. Çiftçinin yanı sıra; Türkiye’de her gün ortalama 250 esnafımız dükkanına kepenk vurup kapatıyor. Bu şartlar altında 2 kişilik bir ailenin tarım ile üretip geçinmesinin imkan ihtimali yok. Diyorsunuz ki; Siz bırakın tarımı, zaten 3-5 İthalatçımız var ve onlar her şeyi ayağımıza getiriyor. Çiftçi gitsin, fabrikada asgari ücretle çalışsın. Bilinmelidir ki; Çiftçimiz bu hayatta üreterek keyif alıyor. Dedesinden babasından kalan mirasını devam ettirmek istiyor. Bu topraklar 7 düvelle savaşmış çileli insanların ecdadından miras kalmış; Kurtuluş Savaşı’ndan sonra da ülkemizin kalkınmasına öncülük etmiş topraklardır. Çiftçilerimiz de; Cumhuriyetimizin ve egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olan milletimizin efendileridir.” ifadelerini kullandı.

  • Akşener: Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok

    Akşener: Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Türkiye’nin, aslında 83 milyon vatandaşını doyuracak, bu vatanın her bir evladını, refah içinde yaşatacak gücü de var, imkanları da var. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, 2020 yılında 40 binin üzerinde gerçek kişi işletmesi ve şirketin kapandığını söyleyerek, “Kaldı ki, resmi kapanma işlemi zaman aldığı için, fiilen kapanan işletme sayısı, maalesef bunun çok üzerinde. Ayrıca, kriz dönemlerinde kurulan şirket sayısının artması, kimseyi yanıltmasın. Böyle dönemlerde, borçlarını ödeyemediği için, birçok firmanın kredibilitesi bozulur. O nedenle firmalar, iş yapabilmek ve bazı yükümlülüklerden kaçınmak için, çareyi yeni şirket kurmakta bulurlar” dedi.

    ‘TÜRKİYE POTANSİYELİ OLAN BİR ÜLKEDİR’

    Akşener, çarşıda ve pazarda esnafı dinlediğini belirterek, “Türkiye’nin, aslında 83 milyon vatandaşını doyuracak, bu vatanın her bir evladını, refah içinde yaşatacak gücü de var, imkanları da var. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok. Tüm olanlara rağmen, kimse umudunu yitirmesin. Kimse endişe etmesin. Her zaman söylüyorum; Türkiye potansiyeli olan bir ülkedir. Türkiye kaynakları olan bir ülkedir. Türkiye zengin, güçlü ve mutlu olmak için, ihtiyacı olan her şeye sahip olan bir ülkedir. Yeter ki, milletin hazinesi, eşe dosta yandaşa değil, milletimize aksın” diye konuştu.

    HDP BİNASINDAKİ GÖRÜNTÜLER

    Akşener, HDP’nin İstanbul Esenyurt binasında çekilen görüntüleri hatırlatarak, “HDP binasında, Apo posteri bulunca şaşırıyorlar; ama seçim zamanı mektubunu okutmaya gelince, dert etmiyorlar. Yana yakıla, ‘HDP kapatılsın’ diyorlar; ama bunun için en ufak bir adım bile atmıyorlar. Nitekim bunlara sorarsan, en büyük Türk, en has Müslüman kendileridir; ama ‘Müslüman Türküm’ dediği için, zulüm gören kardeşlerimizi duymuyor, iki laf edemiyorlar” ifadesini kullandı.

    GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

    Öte yandan Akşener, konuşmasının son bölümünde Doğu Türkistan’dan gelen Kaşgarlı Nursimangül Abdurraşid’i kürsüye çağırdı. Abdurraşid, 2017 yılından bu yana ailesinden haber alamadığını söylemesi üzerine, Akşener ve milletvekilleri gözyaşlarını tutamadı. Tekrar söz alan Akşener, “Allah, seni sevdiklerine, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi de huzura kavuştursun inşallah” dedi.