Etiket: iyi parti

  • İYİ Partili Tatlıoğlu: Hiçbir şekilde Cumhur İttifakı’nın mensubu olmayacağız

    İYİ Partili Tatlıoğlu: Hiçbir şekilde Cumhur İttifakı’nın mensubu olmayacağız

    İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, İYİ Parti’nin, CHP, HDP ve Saadet Partisi ile ortak anayasa çalışması yaptığı iddiasına ilişkin, “Ben ve milletvekili arkadaşlarımızın hiçbiri böyle bir çalışmanın varlığına şahit olmadık. Son zamanlarda şaşırıyoruz. Bazen AK Parti ile bazen de CHP ile anayasa hazırlıyoruz. Ama ne AK Parti ne CHP bunun varlığını doğruluyor ne de var olduğunu biz biliyoruz.” dedi.

    Tatlıoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, ekonomide tarihi diplerin ve sıkıntıların yaşandığı, sosyal medya üzerinden bakanların görevi terk ettiği bir durumla karşı karşıya kalındığını savundu.

    Hazine imkanlarının zayıfladığından bahsedilirken, özellikle son aylarda Merkez Bankasının tükenişinden söz edildiğini öne süren Tatlıoğlu, bunun kendilerini üzdüğünü söyledi.

    “2000’lerin başında orta gelir tuzağını konuşan, son 5 yıldır da fakirlik kapanında bir Türkiye” olduğunu iddia eden Tatlıoğlu, “2013’e göre 358 milyar dolar fakirleşen bir Türkiye’yle karşı karşıyayız. Türkiye bu nedenle ciddi bir borçlanma sarmalına giriyor. Bu tabii olarak faizi de körüklüyor. Türkiye tekrar kamu borcu, faiz ve enflasyon sarmalına girmiş durumda.” diye konuştu.

    Türkiye’nin, yapısal bir tıkanmayla karşı karşıya olduğunu ileri süren Tatlıoğlu, “Bunun aşılması, yeni bir siyasal iklimin hakimiyetiyle mümkündür. Bugünkü siyasal iklim bu yapısal tıkanmayı çözecek, yapısal reform yapma gücüne ve kabiliyetine sahip değildir.” ifadesini kullandı.

    “Hiçbir şekilde Cumhur İttifakı’nın mensubu olmayacağız”

    Tatlıoğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

    “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Partiyi, CHP, HDP ve Saadet Partisiyle birlikte anayasanın ilk dört maddesini tartışmalı hale getiren bir anayasa çalışmasına ortak olmakla suçluyor. Değerlendirmeniz nedir?” sorusu üzerine, Tatlıoğlu şöyle konuştu:

    “Biz siyasi bir partiyiz. Anayasa gibi bir önceliğimiz hiç olmadı. Toplumun sorunlarına baktığımızda bütün anketlerde 20. sıraya bile girmiyor. Güçlendirilmiş ve iyileşmiş bir parlamenter sistemin öncüsüyüz. Siyasi bir parti olarak bu da dahil uygun bulduğumuz bütün toplantılara gireriz, girebiliriz. Bunu dün de yapabilirdik, bugün de yarın da yaparız. Yaptığımızda bunu açıkça da söyleriz. Bizim yerimize başkalarının söylemesi gerçekten manidardır. Ben ve milletvekili arkadaşlarımızın hiçbiri böyle bir çalışmanın varlığına şahit olmadık. Son zamanlarda şaşırıyoruz. Bazen AK Parti ile bazen de CHP ile anayasa hazırlıyoruz. Ama ne AK Parti ne CHP bunun varlığını doğruluyor ne de var olduğunu biz biliyoruz. Böyle bir sis perdesinin arkasında anayasa çalışmasının olduğu konusunda kanaat var. Ne yapıyorsak söyleriz, söylediğimizi de yaparız.”

    Partide bütün kararların, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in başkanlığında, Genel İdare Kurulu ve milletvekillerinin yaptığı toplantılarda ortak alındığına işaret eden Tatlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Ben ve bütün milletvekili arkadaşlarımız, böyle bir toplantıda, böyle bir konunun konuşulduğunu dahi görmedik. Son zamanlarda bu konuda iddia sahibi olan arkadaşın da hiçbir toplantıda bir konuşmasına şahit olmadık. Bu nedenle siyasette ayrılıklar, birliktelikler olur. Her hal ve karda biz İYİ Parti olarak Cumhur İttifakı’nın bir parçası olmayacağız. Bunu, bu işi seslendirenler duysun diye net olarak ifade ediyorum. Biz ‘Türkiye yanlış yönetiliyor’, ‘Cumhur İttifakı Türkiye’yi yanlış yönetiyor.’ diye en çok bağıran ve milletle beraber olanız. Bizi kim, ne şekilde itham ederse etsin, hiçbir şekilde Cumhur İttifakı’nın mensubu olmayacağız.”

    “Buna karşı ilk karşı duran biziz”

    “Anayasanın ilk dört maddesinin tartışılmasına dair parti olarak bir görüşünüz var mı?” sorusunu Tatlıoğlu, “Elbette var, böyle bir teklif gelse buna ilk karşı duran biz oluruz. Biz milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı bir partiyiz. Anayasanın ilk dört maddesine karşı bir teklif gelirse ki bu daha önce AK Parti ve HDP’nin birlikte çözüm sürecinde çok dile getirdiği ve millete alıştırma bir kavramdı. Bu konuya, bizim parti kurucularımız en fazla ses çıkaranlardı. Bugün de Meclis’e böyle bir şey gelirse, buna karşı ilk karşı duran biziz. Maalesef böyle bir süreç var. Bu kapı, ne kadar zorlarlarsa zorlasınlar bizi Cumhur İttifakı’na çıkarmayacaktır.” diye yanıtladı.

    Tatlıoğlu, “Cumhur İttifakı’na katılmanız yönünde bir teklif ya da baskı mı geldi?” sorusuna ise “Hepimiz uzun süredir olanları görüyoruz. Hepimiz Ömer Çelik’in açıklamalarını gördük. Bu konudaki iddiaları da gördük. Dolayısıyla bu bizim dışımızda. Bizim dışımızda olanların da bizim yolumuzu kesmesine milletimiz müsaade etmez.” karşılığını verdi.

  • İYİ Parti’nin meclisteki koltuk sayısı 43’ten 36’ya düştü

    İYİ Parti’nin meclisteki koltuk sayısı 43’ten 36’ya düştü

    Adana Milletvekili İsmail Koncuk’un istifası ve İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın ihracıyla, İYİ Parti’nin milletvekili sayısı 36’ya düştü.

    İYİ Parti, 24 Haziran 2018’deki genel seçimlerinde 43 milletvekiliyle Meclise girmişti. İlk olarak İYİ Parti listesinden seçime giren Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal istifa ederek ayrılmıştı.

    Daha sonra İyi Parti’den İstanbul Milletvekilleri Hayati Arkaz ile Fatih Mehmet Şeker, Manisa Milletvekili Tamer Akkal, Balıkesir Milletvekili İsmail Ok ile Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal istifa etti. Son olarak Adana Milletvekili Koncuk partiden istifa ederken, İstanbul Milletvekili Özdağ da ihraç edildi.

    İstanbul Milletvekili Arkaz, MHP’ye Manisa Milletvekilİ Akkal ve Antalya Milletvekili Çokal ise AK Parti’ye geçmişlerdi. MHP’den ihraç edilen Samsun Milletvekili Erhan Usta, İYİ Parti’ye geçmişti.

    Bugün Özdağ’ın ihracı ve Koncuk’un istifasıyla İYİ Parti’nin sandalye sayısı 36’ya düşerken, TBMM’deki bağımsız milletvekili sayısı da 9’a yükselmiş oldu.

  • Özdağ, ihraç talebini yargıya taşıyacak

    Özdağ, ihraç talebini yargıya taşıyacak

    İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, İYİ Parti Disiplin Kurulu tarafından partisinden ihraç edilmesine ilişkin kararı yargıya taşıyacağını bildirdi.

    Özdağ, İYİ Parti Disiplin Kurulu tarafından oy birliğiyle partiden ihraç edilmesine ilişkin değerlendirmede bulundu.

    Bunun haksız bir ihraç olduğunu savunan Özdağ, “Şu anda sadece mahkemeye götüreceğim. Adalet sanıyorum mahkemede yerini bulur. Bu ihracı kabul etmiyorum. Hukukun bütün temel kurallarına aykırı bir ihraç.” diye konuştu.

    Disiplin ve ihraç süreci

    Özdağ’ın, katıldığı bir televizyon programında İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun “FETÖ’cü” olduğu yönündeki iddialarının ardından Kavuncu, Özdağ hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Daha sonra parti teşkilatı, Özdağ’ın beyanlarının gerçek dışı ve iftira olduğunu belirttikleri dilekçeleri Genel Merkez’e ileterek partiden ihracını istedi.

    Genel Başkan Meral Akşener ise teşkilattan gelen başvuru ve talepleri değerlendirerek Özdağ’ın Disiplin Kurulu’na sevkine karar verdi.

    Bu gelişmenin ardından Özdağ’a ilişkin dosyayı görüşen Kurul, Özdağ’dan iddiaları ve açıklamalarıyla ilgili savunma talep etti.

    Özdağ’ın savunmasını vermesinin ardından bugün toplanan Kurul, oy birliğiyle ihracına karar verdi.

  • Koncuk, İYİ Parti’den istifa etti

    Koncuk, İYİ Parti’den istifa etti

    İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk partisinden istifa ettiğini açıkladı.

    Adana Milletvekili İsmail Koncuk ”İYİ Parti ile milletvekili ve üye olarak bir bağlantım kalmamıştır” açıklaması yaptı.

    İSMAİL KONCUK KİMDİR?

    1959 Adana Ceyhan doğumlu olan İsmail Koncuk, Eskişehir Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümünden mezun oldu.

    Öğretmenlik görevine Konya’da başladı, Adana’da devam etti. Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu.

    2018 yılında emekli olarak İYİ Parti’ye geçti ve Genel Başkan Yardımcısı olarak görevlendirildi.

    İngilizce bilen Koncuk, evli ve 2 çocuk babasıdır.

  • İYİ Parti’de deprem! İhraç ve istifa haberleri peş peşe geldi

    İYİ Parti’de deprem! İhraç ve istifa haberleri peş peşe geldi

    İYİ Parti Disiplin Kurulu, oy birliğiyle, İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın partiden ihracına karar verdi.

    Partiden yapılan açıklamaya göre, Özdağ’ın durumu, İYİ Parti Müşterek Disiplin Kurulunun bugün yapılan toplantısında gündeme alındı.

    Disiplin Kurulunca, Özdağ’ın eylemlerinin, parti tüzüğünün 76/D maddesindeki “İnsan hakları, demokrasi ve hukuk devleti gibi en temel ilkeleri yok sayıcı davranış ve eylemlerin içerisinde bulunmak” ve “Genel Başkan, Başkanlık Divanı, Genel İdare Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Merkez Danışma ve Yüksek İstişare Kurulu üyeleri ile İYİ Parti milletvekilleri ve belediye başkanları aleyhinde sosyal medyadan, yazılı veya görsel basın yolu ile asılsız iddialarda bulunmak ve bunları tekrarlamak” hükümleri kapsamında olduğu değerlendirildi.

    Bu kapsamda, parti tüzüğünün ilgili hükümleri uyarınca Müşterek Disiplin Kurulu tarafından, Özdağ’ın İYİ Parti üyeliğinden, Kurucular Kurulu Üyeliği de dahil olmak üzere kesin olarak çıkarılmasına oy birliğiyle karar verildi.

    Disiplin süreci

    Katıldığı televizyon programında İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun “FETÖ’cü” olduğu yönündeki iddialarının ardından Özdağ hakkında, Kavuncu tarafından suç duyurusunda bulunulmuştu.

    Daha sonra parti teşkilatları, Özdağ’ın beyanlarının gerçek dışı ve iftira olduğunun belirtildiği dilekçeleri genel merkeze ileterek, Özdağ’ın partiden ihraç edilmesini istemişti.

    Genel Başkan Meral Akşener ise teşkilatlardan gelen başvuru ve talepleri değerlendirerek, Özdağ’ın Disiplin Kurulu’na sevkine karar vermişti. Bu gelişmenin ardından Özdağ’a ilişkin dosyayı görüşen Kurul, Özdağ’ın iddiaları ve açıklamalarıyla ilgili savunmasının alınması kararını vermişti.

    Özdağ da savunmasını partiye yazılı olarak iletmişti.

    ADANA MİLLETVEKİLİ PARTİSİNDEN İSTİFA ETTİĞİNİ AÇIKLADI

    İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk partisinden istifa ettiğini açıkladı.

    İSMAİL KONCUK KİMDİR?

    1959 Adana Ceyhan doğumlu olan İsmail Koncuk, Eskişehir Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümünden mezun oldu.

    Öğretmenlik görevine Konya’da başladı, Adana’da devam etti. Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu.

    2018 yılında emekli olarak İYİ Parti’ye geçti ve Genel Başkan Yardımcısı olarak görevlendirildi.

    İngilizce bilen Koncuk, evli ve 2 çocuk babasıdır.

  • İYİ Parti lideri Meral Akşener Bursa’da konuştu

    İYİ Parti lideri Meral Akşener Bursa’da konuştu

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursa’da partisinin yeni üye katılım töreninde konuştu.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, zor koşullardan geçerek bugünlere geldiklerini söyledi. Akşener, kendi seçmenlerinin yüzde 97 ile en sadık seçmen kitlesi olduğunu, partilerine sahip çıktığını söyledi.

    Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde örgütlenip teşkilatlandıklarını belirten Akşener; “İyi ve cesur insanlar bir araya geldiler. Cep delik cepken delik, para yok pul yok. Herkes rızkını bir araya topladı, çocuğuna, ailesine, eşine bırakacağı mutfak harçlığından kesti ve 81 ilde ve Türkiye’nin tüm ilçelerinde örgütlendik, teşkilatlandık” dedi.

    “6 AYDA KURUMSALLAŞTIRILMIŞ TEK SİYASİ HAREKETİZ”

    6 ayda bir siyasi partiyi kurumsallaştırmış ve seçime girecek hale getirmiş tek siyasi hareketiz açıklamasını yapan İYİ Parti lideri; “Siyaset tarihinde belki, Türkiye’ye dair söylemiyorum bunu, imece usulü, 6 ayda bir siyasi partiyi kurumsallaştırmış, kurmuş ve seçime girecek hale getirmiş tek siyasi hareketiz, tek bu yolculuğu başarmış insanlar topluluğuyuz. Onun için ben her birinize ‘iyi ve cesur insanlar’ ve bu harekete de ‘cesurlar hareketi’ diyorum” açıklamalarında bulundu.

    “ANKETLERDE YÜZDE 14-15 BANDINDAYIZ”

    Akşener anket açıklamasında bulundu. Yapılan anketleri para verip kendilerinin yaptırmadığını vurgulayan Akşener, “5 yıldır dövüle dövüle yol yürüyen bir aileyiz. Gün geçmiyor ki bu aileden birinin başına bir şey gelmesin. Ama bu aile kardeşlerini yalnız bırakmıyor. Bundan sonra işimiz daha kolay. Bütün anketlerde yüzde İYİ Parti 14-15 bandına oturdu, önü açık. Bu anketleri para vererek biz yaptırmadık.” dedi.

    “DAMAT GİTTİ, DOLAR 1 LİRAYA YAKIN DÜŞTÜ”

    Pandemiden önce Bursa’ya geldiklerinde de ‘ekonomik sıkıntıların’ olduğunu belirterek, çiftçinin de zor durumda olduğunu ifade etti. Akşener, “Damat gitti, bunu sağlayan İYİ Parti’dir. Damat gitti, dolar 1 liraya yakın düştü, ya toptan gitseler ne olur?” diye sordu.

    Partisinin ekonomi kurmayları Akşener’e, “6 ayda 5 lira sonrasında Türk lirası ile eşit olur” karşılığını verdi.

    ‘KİRAZLIYAYLA’NIN PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ’

    Akşener, “İYİ Parti bir ailedir. Ailemize yeni katılan iyi ve cesur kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Ailemize şeref getirdiler. Bursa Öğretmen Okulu mezunuyum. Kirazlıyayla’daki kızkardeşlerimin, ablalarımın ortaya koyduğu direnişi, onların çevre hassasiyetini çok sıkı takip ettiğimizi tekrarlayayım. Buradan Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Madenciliğe karşı değiliz. Ama 5 müteahhidinize Kirazlıyayla’nın peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz, bunun peşinde olacağız. Sonuna kadar sizin sesiniz, sizin nefesiniz olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

    2584 KİŞİYE İYİ PARTİ ROZETİ TAKILDI

    Törende 2 bin 584 kişiye İYİ Parti rozeti takıldı. İYİ Parti’ye en çok katılımın Çiftehavuzlar Mahallesinden gerçekleştiği açıklandı.

    İYİ Parti’ye katılanlar arasında Nilüfer eski Belediye Başkanı Faruk Baykal, ANAP eski Osmangazi İlçe Başkanı Bener Özcan, Türk-İş eski Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca, Bursaspor Kulübü eski Müdürü Erhan Başoğul da yer aldı.

     

     

     

  • Akşener’den HDP ile ortak anayasa taslağı iddiasına yalanlama

    Akşener’den HDP ile ortak anayasa taslağı iddiasına yalanlama

    Ümit Özdağ’ın HDP ve İYİ Parti’nin ortak anayasa taslağı hazırladığı yönündeki iddialara yanıt veren Meral Akşener, “Hiçbir siyasi oluşum, platform, şahıs, partiyle herhangi bir anayasa çalışmamız yoktur” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın “HDP ve İyi Parti’nin ortak anayasa taslağı hazırladı” şeklindeki iddiasına yanıt verdi. Akşener, “Hiçbir siyasi oluşum, platform, şahıs, partiyle herhangi bir anayasa çalışmamız yoktur” diye konuştu.

    Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin’i makamında ziyaret eden Akşener, ziyaret sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın açıklamalarının sorulması üzerine Akşener, şunları söyledi:

    “Ben tek bir şey söyleyeyim, biz HDP ile CHP ile Saadet Partisi ile herhangi bir anayasa çalışması yapmadık. Nokta. Genel Başkan olarak tekrar söyleyeyim, hiçbir arkadaşım bilgim içinde ya da dışında, bu kadar geniş söylüyorum… Buna sadece HDP değil, CHP, Saadet Partisi, başka var mıydı hatırlamıyorum isnatların arasında. Bir anayasa çalışması yapmadık ama daha ilginç bir şey vardı dün, AK Parti ile de anayasa çalışması yapıyormuşuz. Yani bir tarafta HDP’yle yapıyoruz, bir tarafta da AK Parti ile yapıyormuşuz. Dolayısıyla AK Parti ile de oturup bir anayasa çalışması yapmadık.”

    Genel Başkan sıfatıyla konuştuğunu vurgulayan Akşener, şunları kaydetti:

    “Şimdi bir cümlenin içinde hem AK Parti hem HDP geçtiği zaman, hakikaten akıl sağlığına dikkat etmek lazım. Sayın Ömer Çelik, bu konuda AK Parti adına bir açıklama yaptı ama ben hepsiyle birlikte söylüyorum, İYİ Parti Genel Başkanı olarak söylüyorum, hiçbir siyasi oluşum, platform, şahıs, partiyle herhangi bir anayasa çalışmamız yoktur, nokta.”

  • İYİ Parti’ den, Ümit Özdağ’ın açıklamalarına cevap:

    İYİ Parti’ den, Ümit Özdağ’ın açıklamalarına cevap:

    İYİ Parti, parti ve partiyi temsilen hiç kimsenin bir başka partiyle anayasa çalışmasına katılmadığını, böyle bir çalışmanın hiç olmadığını bildirdi.

    Partiden yapılan yazılı açıklamada, İYİ Partinin, Türkiye’nin içinden geçtiği bu sıkıntılı günlerde milletin omuzlarına yüklediği görevi yerine getirmek için tüm gücüyle çalışmaya devam ettiği belirtildi.

    Ülkeyi karış karış gezerek milletin derdini dinleyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener başta olmak üzere iyi ve cesurlar hareketinin yegane amacının Türkiye’yi yönetme yetkisini alarak ülkeyi ve milleti bulunduğu sarmaldan bir an önce çıkarmak olduğu kaydedilen açıklamada, son dönemde milletin İYİ Partiye olan teveccühünün bazı odakları korkutacağının bilindiği ifade edildi.

    Kurulduğu günden bu yana Türk siyasetinde dengeleri değiştiren, yerel seçimlerle birlikte, değişmez sanılanları değiştiren İYİ Partinin, tüm kadrolarıyla, her tür manüplasyona ve saldırıya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    “Sayın Ümit Özdağ’ın bir süredir mensubu olduğu partimizle ilgili açıklamalarını dikkatle izliyoruz. Öncelikle ifade etmek isteriz ki ithamları sahip olduğu kariyer ve tecrübesiyle örtüşmemektedir. İYİ Parti olarak talihsiz açıklamalarıyla kendisine verdiği zararı endişeyle izliyoruz. Bu zarar öyle bir noktaya ulaştı ki Sayın Özdağ bir televizyon programındaki iddialarını 11 Kasım Çarşamba günü yaptığı basın toplantısında kelimenin tam anlamıyla ‘yalan rüzgarına’ dönüştürdü. Milletimizin emin olmasını isteriz ki İYİ Partinin aziz milletimizden sakladığı bir gündemi, bir ajandası, ilişkileri ya da projeleri yoktur ve olamaz.”

    Açıklamada, İYİ Parti’nin attığı ve atacağı adımları yetkili kurullarında konuşup değerlendirdiği ve son derece şeffaf bir yol haritasına sahip olduğu aktarıldı.

    Özdağ’ın iddiaları konusunda ilk ve son kez olmak kaydıyla, aziz milleti bilgilendirme ihtiyacı duyulduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “İYİ Parti ve İYİ Partiyi temsilen hiç kimse, bir başka partiyle anayasa çalışmasına katılmamıştır. Çünkü zaten böyle bir çalışma hiç olmamıştır. Partinin hiçbir yöneticisi, AK Parti ile gizli ya da açık bir anayasa çalışması yapmamıştır. Önüne geleni FETÖ’cülükle suçlayan iktidar mantığıyla benzeşen, FETÖ’cülük ve FETÖ’cüler iddiası, İYİ Partiye asla yapışmayacak bir lekeleme çabasıdır. Bugünün muktedirleri bile ellerindeki tüm devlet imkanları, istihbarat imkanları, yargı imkanlarına rağmen, İYİ Partinin üzerinde tek bir damla leke bulamamış ve sonuçta ‘yerli ve milli’ sıfatını teslim etmek zorunda kalmışken Özdağ’ın bu konudaki ‘sadık hizmeti’ siyaset çöplüğündeki ve vicdanlardaki yerini almaya mahkumdur.

    İktidar Partisi’nin grup başkanvekili, Sayın Özdağ’ın her açıklaması sonrasında devreye girip, benzer bir üslupla partimize saldırmıştır. Bu açık izin takipçisiyiz. Ancak aynı iktidar partisinin sözcüsü Sayın Özdağ’ın iddialarını kesin bir dille yalanlamıştır. Bilinmelidir ki İYİ Partiyi, hem AK Parti hem HDP hem PKK hem de FETÖ ile birlikte olmakla itham etmenin dayanılmaz hafifliği aslında psikolojik bir sorunudur. O sorunun çözümü de siyasette değil, psikiyatri bilimindedir.”

  • Akşener, TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu

    Akşener, TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Şuşa’dan gelen müjdenin, hemen ardından imzalanan anlaşma, mukaddes bir hakkın teslimidir. 28 yıldır, bıkmadan usanmadan haykırdığımız gibi: Karabağ Azerbaycan’dır. Sırada Hankendi var. Sırada, 28 yıllık yürek yaramız, Hocalı var.” dedi.

    Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuşmasına, “Tarih bilenlerin, kadir kıymet bilenlerin, 82 yıllık hasretinin yıl dönümüydü. Büyük Türk Milleti, cennet vatanımızda, alnımızın değdiği toprağın her köşesini, milletine seccade yapan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve istiklal kahramanlarını, çok sevdi.” sözleriyle başladı.

    Türk milletinin büyük kahramanına, sevgisinden, vefasından asla vazgeçmediğini belirten Akşener, “Mavi gözlü bozkurdumuzun ve silah arkadaşlarının ruhları şad, mekanları cennet olsun.” diye konuştu.

    Dünyanın diken üstünde olduğu bugünlerde, Türk’ün, makus talihini adım adım yendiği, bir büyük destanı yakından takip ettiklerini vurgulayan Akşener, “Azerbaycan Türk Ordusu, işgal altındaki vatan topraklarında, ay yıldızı dalgalandırmaya devam ediyor. Şuşa’dan gelen müjdenin, hemen ardından imzalanan anlaşma, mukaddes bir hakkın teslimidir. 28 yıldır, bıkmadan usanmadan haykırdığımız gibi Karabağ Azerbaycan’dır. Sırada Hankendi var. Sırada, 28 yıllık yürek yaramız, Hocalı var. Allah bize, o günleri de göstersin inşallah.” değerlendirmesinde bulundu.

    Gandi’nin kendisini tutuklayan İngiliz komutana, İstiklal Harbi’ni örnek göstererek, “Zulümle, öldürmekle iş bitmiyor. İşte Türkler, cenazeleri için hazırlanan tabutları, sahiplerinin başlarına geçirdiler.” dediğini anlatan Akşener, “Bu gerçek, bugün de Azerbaycan’da hayat bulmuş görünüyor. Allah kardeşlerimizi muzaffer eylesin. Ve tüm dünya bilsin ki, yumruğumuzu sıktık, nefesimizi tuttuk, yüreklerimiz, kardeşimizle birlikte atıyor.” ifadelerini kullandı.

    “İlişkilerin, devletlerarası bir kimlik kazanmasını umuyoruz”

    Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık seçimlerine dikkati çeken Akşener, “Bu noktadan sonra, bölgesel ve global etkilerinin yanında, bizim için önemli olan, ABD’nin Türkiye ile ilişkileri ve Türkiye’nin milli çıkarlarıyla ilgili nasıl bir duruş sergileyeceğidir.” dedi.

    ABD’nin dünya üzerindeki hakim güçlerden biri olduğunun altını çizen Akşener, “Ancak, bizim için önemli olan, Amerikan başkanının Türk siyasetine nasıl baktığı değil, Türkiye’nin milli çıkarlarının, nasıl korunup kollanacağıdır.” diye konuştu.

    Bu açıdan bakıldığında, Trump döneminin hiç de iyi bir dönem olmadığını belirten Akşener, şöyle devam etti:

    “Biden farklı mı olacak, onu zaman gösterecek. Artık yeni bir döneme girdik. Trump döneminde ‘ahbap-çavuş’ boyutuna indirgenen ilişkilerin, yeniden devletlerarası bir kimlik kazanmasını umuyoruz. Diplomasi, kişisel ahbaplıklar üzerinden değil, liyakatli kadrolar üzerinden ve akıllıca yürütülmelidir. Türkiye’nin ciddi ve güçlü bir diplomasi geleneği vardır. Bu gücün ve ciddiyetin, yeniden devreye alınmasını bekliyoruz.”

    “Eksikleri gidermek için, vatandaşa omuz vermek, sizin göreviniz”

    İzmir depreminin ardından, hükümete bağlı kurumlarla, yerel yönetimlere bağlı kurumların uyumlu çalışmasından rahatsız olanların gereksiz tartışmaların peşine düştüğünü belirten Akşener, “Vatandaşlarımızın canı yanmış, sevdiklerini kaybetmişler, devletimizin kendilerine el uzatmasını bekliyorlar. Bir de bakıyoruz, abuk sabuk, devlet ciddiyetine yakışmayan açıklamalar geliyor.” dedi.

    Binaları denetlemenin iktidarın görevi olduğunun altını çizen Akşener, “Varsa, eksikleri gidermek için, vatandaşa omuz vermek, sizin göreviniz. Bunları yapmadığınız gibi, kalkıp bir de vatandaşı suçlar gibi, laflar ediyorsunuz. Ayıptır.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Vatandaşa akıl verme, destek ver” diye seslenen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Devlet, ‘üzerine biraz daha koyup yenisini yapsalardı’ demez. Devlet, ‘ben vatandaşımın yanındayım, gelin birlikte yapalım’ der. Devlet, kendi işini, zor durumdaki vatandaşına yıkmaz. Devlet, vatandaşının sırtındaki yükü alır. Devlet, zor günler için topladığı deprem vergilerini saçıp savurmaz. Devlet, sözünü tutar, topladığı 35 milyar doları, milletinin evlerinde sağ salim oturması için harcar. Türk devlet geleneğine yakışan budur.”

    Müteahhitlere kamu bankaları üzerinden krediler verildiğini anlatan Akşener, “Gelin, vatandaşlarımıza da aynı imkanı tanıyın. Akıl vereceğinize, gelin, sıfır faizli, uzun vadeli kredi verin, vatandaşımız yarasını daha hızlı sarsın. Evi hasarlı olan yenisine, az hasarlı olan, daha sağlamına kavuşsun. Bunu, yaklaşmakta olan büyük İstanbul depremi için de, bir an önce yapın.” ifadelerini kullandı.

    Akşener, birçok binanın kontrollerinin, deprem simülasyonlarının yapıldığına işaret ederek “Şimdi devleti yönetenlere düşen, bir an önce kolları sıvamaktır.” dedi.

    Böyle ciddiyetsizlik, böyle umursamazlığın olmayacağını vurgulayan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, “Böyle bir yönetim anlayışı olmaz. Türkiye, bu zihniyetle daha fazla yönetilemez.” diye konuştu.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Berat Albayrak’ın, Maliye ve Hazine Bakanlığından istifasına ilişkin, “Damat Bakan gitti, kendisine acil şifalar diliyoruz. Ne var ki kendisinin gelişi de gidişi de bu ciddiyetsiz yönetim anlayışının, devletimizin düşürüldüğü gülünç durumun, ibretlik bir vesikasıdır.” dedi.

    Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Albayrak’ın görevden ayrılmasını değerlendirdi.

    “Damat bakan gitti, kendisine acil şifalar diliyoruz. Ne var ki kendisinin gelişi de gidişi de bu ciddiyetsiz yönetim anlayışının, devletimizin düşürüldüğü gülünç durumun ibretlik bir vesikasıdır.” diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Eski damat bakanın istifa sürecinde, Sayın Erdoğan’ın internet ve sosyal medya yasaklarında neden bu kadar ısrar ettiğini daha iyi anladık. Kendisi lafa geldi mi ‘biz devlet yönetiyoruz devlet’ diye parmak sallarken, geçtiğimiz dönemde bir bakanı Twitter, son olarak da damadı Instagram üzerinden istifa etti. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde artık her bakan, kendine göre bir sosyal medya mecrası seçip, oradan istifa ediyor. Önümüzdeki süreçte, kabinenin bir diğer ultra başarılı üyesinin, yani Tarım Bakanı’nın da TikTok’ta yapacağı bir düetle istifa etmesini bekliyoruz. Böyle bir ciddiyetsizlik olabilir mi? 18 yılda hiç mi devlet adabı öğrenemediniz? Haydi ülkeyi düşürdüğünüz durumdan utanmıyorsunuz, bari 5 bin yıllık Türk devlet geleneğimizden utanın. Bari atalarımızın şanlı mirasından utanın. Ayıptır, ayıp.”

    Albayrak’ın, istifa metnindeki, “Allah sonumuzu hayreylesin” şeklindeki ifadelerini aktaran Akşener, “El hak doğru. Geç de olsa memleketin gerçekleriyle yüzleşmiş olmasını, böyle bir özeleştiri yapmasını olumlu karşılıyoruz. Bunları biz söyleyince inanmayan Sayın Erdoğan’dan da bu özeleştiri doğrultusunda geç kalınmış adımları atmasını bekliyoruz.” diye konuştu.

    Medyanın istifa sürecindeki tutumunu eleştiren Akşener, şunları kaydetti:

    “Bu vesileyle iktidar medyasının hakkını da teslim etmeden geçmeyeyim. Tüm havuz medyasını Sayın Albayrak’ın istifa sürecinde gösterdikleri üstün gazetecilik performansı ve başarısından dolayı tebrik ediyorum. Bu işten doktora, master tezi çıkar. Türkiye’nin Hazine ve Maliye Bakanı istifa etmiş; dünya ve Avrupa basını olanı biteni manşetten veriyor, yabancı ekonomi kanalları flaş haber olarak alt yazı geçiyor, Amerikan basını bile, başkanlık seçimini bırakıp son dakika gelişmesi olarak Türkiye’ye bağlanıyor. Ancak saray medyasında tek bir haber dahi yok. Medyanın görevi, Türk milletine haber vermektir. Elbette medya kanalları arasında görüş farklılığı olur ama ayyuka çıkmış bir haberi gizlemek olmaz. Gazetecilik mesleğine bu kadar mı sırtınızı döndünüz? Türk milletinin haber alma özgürlüğüne bu kadar mı kastettiniz? Yazıklar olsun size.”

    “Türk lirası yüzde 30’un üzerinde değer kaybetti”

    Akşener, AK Parti’nin yanlış politikaları nedeniyle Türk lirasının, 2020 başından bu yana yüzde 30’un üzerinde değer kaybettiğini, işsizliğin sürekli arttığını, çalışanların da geleceğe dair umutlarını yitirdiğini savundu.

    TBMM Genel Kurulunda görüşmeleri devam eden İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ne de değinen Akşener, çalışanların aleyhine olan bazı maddelerin tekliften geri çekildiğini anımsattı.

    Akşener, “Bu torba yasa, güvencesizliği normalleştiren bir zihniyetin bir başka yansımasıydı. Bu yasa, gençlerimizin bugünlerini kurtarabilmeleri için geleceklerinden feragat etmelerini isteyen bir zihniyetin bir başka adımıydı. Emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımıza bir de emeklilikte prime takılanlar eklenecekti. Böyle bir haksızlığın karşısında, bizimle ve CHP’li milletvekillerimizle birlikte, dik duran, vicdanlı duran, sağduyu sahibi AK Partili milletvekili arkadaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

    İktidara geldiklerinde “Mavi Bayrak” uygulaması ile çalışanlarının primlerini düzenli yatıran, vergisini zamanında veren ve işyeri güvenliğini sağlayan işletmelere vergi ve prim indirimleri gibi önemli avantajlar sağlayacaklarını anlatan Akşener, TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamlarını eleştirdi. Akşener, şöyle devam etti:

    “Bunlara göre Türkiye’de işsiz sayısı 456 bin kişi azalmış. Azalmış da aynı dönemde istihdam sayısı yani çalışan sayısı da 975 bin kişi azalmış. Bu iktidar matematik de bilmiyor. Çalışan sayısı 975 bin kişi azalırken, işsiz sayısı nasıl oluyor da 456 bin kişi düşüyor? Bunlar ne yiyor ne içiyor, neyin kafasındalar? Bunlar sadece Türkiye’ye değil, bilime de yabancılar. Bu garip rakamlar, basit bir matematik hatası değildir. Bu rakamlar, aklı, bilimi, sağduyuyu emekliye ayıran bu ucube sistemin bir sonucudur. Bunlar 18 yıldır; temel hakları lütuf, adaleti bahşiş, mahkemeleri parti teşkilatı, hakimleri ve savcıları emir eri sandılar. Aklı yalan, bilimi dedikodu, akademisyeni yandaş, üniversiteleri de bina sandılar. Kalkınmayı beton, hazineyi bakkal defteri, vatandaşı kul, kendilerini de efendi sandılar. İşçileri köle, emeklileri dilenci, kendilerini Karun, zenginleşmeyi de borç almak sandılar. Milleti maraba, demokrasiyi masal, Meclis’i tiyatro salonu, camileri de miting alanı sandılar. Medyayı nalıncı keseri, danışmanları hınk deyici, ekonomiyi bilgisayar oyunu, diplomasiyi de okey masası sandılar. Şimdi bunun sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz. Milletimiz bunu hak etmiyor. Millet size muhtaç değil. Göreceksiniz, millet bu gidişe artık izin vermeyecek. O gün gelecek, millet, bu hesabı sandıkta görecek.”

    İktidarı Türkiye’nin gerçeklerine yönlendirmeye, hükümetteki zayıf halkaları ifşa etmeye devam edeceklerini ifade eden Akşener, “Çünkü bizim için devlet yönetimindeki her zayıf halka ülkenin geleceği için bir tehdittir. Bunu yadırgayanlar olabilir. İktidarı eleştirdiğimizde, ‘PKK ile yol yürüyor’ diyenler olabilir. Doğru bir işe ‘doğru’ dediğimizde, ‘iktidara yanlıyor’ diyenler de olabilir. İYİ Parti’nin yükselişini hazmedemeyip panikle iftira atmaya kalkan zavallılar da olabilir. Varsın onlar, milleti görmezden gelip kutuplaşma siyasetlerine devam etsinler. Şimdiye kadar ziyadesiyle nemalandıkları hakaret siyasetlerine devam etsinler. Biz bu yola karşılaşacaklarımızı bilerek çıktık. O nedenle biz onlara gülüp geçeceğiz.” diye konuştu.

    Akşener, milletin sorunlarına en ufak faydası olmayan gereksiz tartışmaların ve kutuplaşmanın tarafı olmayacaklarını, millete hak ettiği Türkiye’yi sunana kadar çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

    İYİ Parti’nin grup toplantısında sıralara, Türkiye ve Azerbaycan bayrakları konuldu.

    Bu arada, Akşener yönetimini eleştiren bir grup İYİ Parti milletvekili, daha önceki haftalarda olduğu gibi bu haftaki grup toplantısına da katılmadı.

  • Akşener ekonomi politikasını eleştirdi

    Akşener ekonomi politikasını eleştirdi

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Pandemiyle mücadeleyi Sağlık Bakanı’nın iletişim çalışmalarından ibaret saymak, milletimize pahalıya mal olur.” dedi.

    Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “OECD ve IMF ölçeklerine göre iyiyiz.” dediğini aktaran Akşener, “Sayın Erdoğan, o iyi durumda olan Türkiye’de bugün asgari ücret aylık 270 dolar. Yani, günlük 9 dolar. Haydi, o meşhur simit hesabını şimdi yap da göreyim.” diye konuştu.

    Çoğu OECD üyesi olan 46 ülkenin, bu dönemde Türkiye’den çok daha iyi büyüme performansı gösterdiğini ifade eden Akşener, Türkiye ekonomisinin ise hızla 1990’lı yıllara döndüğünü savundu.

    Akşener, açıklanan finansman programına göre, Hazinenin 2021 yılında anapara ve faiz toplamı olarak piyasaya 398 milyar lira ödeyeceğini, bunun karşılığında ise iç piyasadan 541 milyar lira borç alacağını söyledi.

    Bunun “borcu borçla kapatmak ve özel sektörün yatırımlarında kullanacağı parayı da Hazinenin kullanacağı” anlamına geldiğini öne süren Akşener, hükümetin Merkez Bankasının üzerinden elini çekmesini, muhalefet partileri dahil toplumun tüm kesimleriyle istişareye açık olmasını istedi.

    Meral Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın beyanatlarına dikkat etmesi, güveni bozan, yatırımcıyı tedirgin eden, gülünç ve sorumsuz sözler söylememesi gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

    “Borçlanma stratejinizi değiştirin. Dövize dayalı borçlanmayı daha fazla arttırmayın. Damadının, 2021 yılı program hedefleri ve bütçe büyüklükleri anlamını yitirdi. Program ve bütçeyi, damat bakanı sürecin dışında tutarak revize edin. Sağlıklı rakamlar üzerinden değerlendirme yapılmasına imkan verin. Ülkeye daha fazla itibar kaybettirmeyin. Bir yol ayrımındasın Sayın Erdoğan. Bu aziz millet, senin ona reva gördüğün bu yokluğu, bu zorluğu hak etmiyor. Milletin sabrı artık tükeniyor.

    Atılacak adımlar belli, sen sadece seçimini yapacaksın. Ya söylediklerimi yapıp ülkeye nefes aldıracaksın ya da bu kafayla devam edip ülkeyi uçuruma sürükleyeceksin. Ya milletin sesini duyup derdini çözeceksin ya da danışmanlarını dinleyip sefa süreceksin. Ya milletini seçip gerekeni yapacaksın ya da damadını seçip ilk sandıkta gideceksin.”

    “Pandemiye karşı acil eylem planı hazırlansın”

    Hükümetin Kovid-19 pandemisiyle mücadele politikasını eleştiren Akşener, tablonun salgının başladığı mart ve nisan aylarındaki sürece benzediğini dile getirdi.

    Avrupa’da yeniden yasakların başladığına işaret eden Akşener, yabancı hükümetlerin vatandaşlarına hayatlarını sürdürebilecekleri kaynakları sağlamaya çalıştığını, AK Parti iktidarının ise bu konuda gereken adımları atmadığını ileri sürdü.

    Bu durumdan endişelendiklerini belirten Akşener, “Pandemiyle mücadeleyi Sağlık Bakanı’nın iletişim çalışmalarından ibaret saymak, milletimize pahalıya mal olur. Tarihteki örneklerden ve Avrupa’da yaşananlardan anlıyoruz ki pandemide ikinci dalga daha tehlikeli oluyor. Bu kez daha erken davranmak, hemen harekete geçmek ve vaka sayıları zirve yapmadan, etkili önlemleri hemen devreye almak zorundayız.” değerlendirmesinde bulundu.

    Acil eylem planı hazırlanmasını isteyen Akşener, şöyle konuştu:

    “Türkiye genelinde verilerin doğru analizini yapabilmek için şeffaflık şart. Sağlık Bakanlığının tüm verileri açık, eksiksiz ve güncel olarak paylaşması gerekiyor. Bu, hem bilim insanlarımızın çalışmalarını kolaylaştırır hem de önlemleri daha etkili hale getirir. Öncelikle ülkemizde kaç vaka olduğunu, kovid sebebiyle kaç can kaybımızın olduğunu dürüstçe ve açıklıkla ortaya koymamız gerekiyor. ‘Hasta sayısı ile vaka sayısı aynı değildir.’ gibi bir açıklama, maalesef ciddiyetle bağdaşmıyor. Bu ciddiyetsizlik, toplumun salgını ciddiye almamasına neden oluyor.

    Günde 20 bine yakın vaka varken, 2 bin vaka açıklarsanız ne maskesiz gezenleri ne de hınca hınç dolmuş toplu taşıma araçlarını engelleyemezsiniz. Ciddiyet insanı gerçekle yüzleştirir. Gelinen noktada bizi ilgilendiren bakanların imajı değil, milletimizin gerçeğidir. Biz, gerçekle yüzleşmek istiyoruz. Doğru rakamların söylenmesini, vatandaşlarımızın da tehlikenin farkında olmasını istiyoruz.”

    Akşener, sağlık çalışanlarının virüse karşı verdiği mücadeleye değinerek, hemşire Hazal Ulaş’ı kürsüye davet etti.

    Ulaş’ın konuşmasının ardından sözlerine devam eden Akşener, şimdiye kadar 100’ün üzerinde sağlık çalışanının salgın nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

    Birçok sağlık çalışanının ek mesai ücretinin ödenmediğini iddia eden Akşener, “Bazı sağlık çalışanlarının hesabına ise dalga geçer gibi 7 lira yatırılıyor. Damat bakan 100 milyarlık destek paketi açıklayacak ama sağlık çalışanına 7 lira düşecek, ayıptır, ayıp. Böyle ciddiyetsizlik olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Sağlık çalışanlarımızın koruyucu malzemeleri kendi imkanlarıyla temin etmeye çalışmaları, devlet için büyük bir ayıptır. Bu malzemelerin, hastanelere dağıtımını acilen sağlayın.” diye konuştu.

    Akşener, Sağlık Bakanlığı’nın, Kovid-19’u meslek hastalığı olarak kabul etmesini, kovid nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının görev şehidi sayılmasını ve geride bıraktıkları ailelerinin de devletin güvencesi altına alınmasını istedi.

     “Millet iradesini vesayet altına alan hiçbir sistem bu ülkede tutunamaz”

    “Tüm bu hatalar, bu ciddiyetsizlik, bu beceriksizlik ancak idarenin bir kişinin keyfine terkedildiği yönetimlerde olur.” diyen Akşener, şunları kaydetti:

    “İktidar ve küçük ortağının, milletimizin başına musallat ettiği partili cumhurbaşkanlığı isimli bu ucube sistem, yaşadığımız sorunların ana sebebidir. Pandemiden eğitime, ekonomiden yargıya herkesin dönüp bir kişinin ağzının içine baktığı bu sistem, milletimize daha fazla yükten başka bir şey değildir.

    Türkiye, millet iradesinin belirlediği yetkin kadrolarla yönetilmedikçe, kuvvetler ayrılığı yeniden inşa edilmedikçe, demokrasi ve hukuk işletilmedikçe içine sokulduğu bu sarmaldan kurtulamaz. Siyaset tarihimiz şahittir ki bu eğri düzen böyle gitmez. Millet iradesini vesayet altına alan hiçbir sistem bu ülkede tutunamaz. Çünkü Türk’ün karakterinde özgürlük vardır. Çünkü Türk milleti, devletini kendi kurmuştur ve devletini kendisinin bilir. O nedenledir ki bu millet, devletiyle arasını açan hiçbir sisteme, hiçbir vesayete yol vermez.”

    Akşener, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle milleti devletle yeniden buluşturacaklarını, Türkiye’yi mutlu, huzurlu ve zengin bir geleceğe taşıyacaklarını söyledi.

    AK Parti’nin artık ülkeye verecek hiçbir şeyinin kalmadığını ileri süren Akşener, “Onlar inat etse de yolun sonu artık görünüyor. Onlar inkar etse de milletimiz gerçekleri artık görüyor. Onlar yok saysalar da İYİ Parti, milleti için yorulmadan çalışıyor.” diye konuştu.

    Bu arada Meral Akşener yönetimini eleştiren bir grup İYİ Partili milletvekili, daha önceki haftalarda olduğu gibi bu haftaki grup toplantısına da katılmadı.