Etiket: İyilik’

  • İyilik yapmak istedi, parasını ve telefonunu çaldırdı

    İyilik yapmak istedi, parasını ve telefonunu çaldırdı

    Edinilen bilgilere göre, İskenderun ilçesi Dumlupınar Mahallesi’nde gece saat 03.30 sıralarında simit almak için Osman Ölmez’e ait simit fırınına gelen kadın, havanın soğuk olduğunu belirterek fırının içerisine geçmek istediğini söyledi. Kadına iyilik yapmak isteyen Ölmez, normal şartlarda içeride ürün servisi yapmamasına rağmen hava soğuk olduğu için kadını içeriye aldı. Kadın, oturduğu masanın üzerinde bulunan 10 bin TL para ve cep telefonunu alarak çantasının içerisine koyduktan sonra ayrıldı. Anbean güvenlik kamerasına yansıyan olayda iş yeri sahibi Ölmez, telefonun lazım olması üzerine para ve telefonun çalındığını fark etti. Emniyete giderek şikayetçi olan Ölmez, yaşadıklarını anlattı.

    “İyi niyetim hem telefonuma hem de 10 bin TL paramıza mal oldu”

    İyilik yapmak isterken 10 bin TL’sinden ve telefonundan olduğunu ifade eden 60 yaşındaki Osman Ölmez, “26 Kasım gecesi saat 03.30 sularında dükkanımıza bir kadın geliyor, gece saati kadınlara olan hassasiyetimizden dolayı çok üşüdüğünü söyledi. ‘Ben içeride bir dakika oturabilir miyim?’ deyince dükkanın içerisine davet ettik. Köşede bulunan masaya geçti, kamerada da göründüğü gibi telefonumu ve 10 bin TL vardı, onu da götürmüş. Gece çok yoğun olduğumuz için telefon lazım oldu. Bıraktığım yere bakınca hem telefonu hem de 10 bin TL parayı masanın üzerinden almış olduğunu fark ettim. Emniyeti aradık, geldiler ve şahıstan şikayetçi olduk. ‘Amca bir çay ver’ dedi, önce dışarıdayken çayı verdim, sonra ‘Amca dışarısı çok soğuk, içeri geçebilir miyim?’ deyince ben de ‘Geç kızım’ dedim ve köşedeki masaya oturdu. Dükkanda 5-6 kişi vardık, yoksa ben kimseyi içeri almıyorum. Benim masa servisim dışarıda zaten. İyi niyetim hem telefonuma hem de 10 bin TL paramıza mal oldu” dedi.

  • Karaman’da öğrenciler iyilikte yarışıyor

    Karaman’da öğrenciler iyilikte yarışıyor

    Ramazan ayının gelmesiyle birlikte Karaman Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı kız ve erkek yurdunda barınan üniversite öğrencileri düzenledikleri etkinliklerle iyilikte yarışmaya devam ediyor.

    Ramazan ayında kolları sıvayan gönüllü gençler, hem kendi aralarında hem de çevrelerindeki ihtiyaç sahiplerine destek olmak için çeşitli faaliyetler düzenliyor. Kız ve erkek yurtlarında barınan gönüllü gençler etkinlikler kapsamında vatandaşların da yardımlarıyla hazırladıkları gıda kolilerini ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıyor. Yaşlı vatandaşları da ziyaret eden gönüllü gençler, ev ihtiyaçlarını karşılayarak ev temizliğine yardımcı oluyor. Şehit ailelerini de unutmayan gençler, her hafta bir şehit ailesini ziyaret ederek birlikte iftarlarını açıyor ve hayır dualarını alıyor. Gönüllü gençler, Ramazan ayını iyilikle ve dolu dolu geçirdikleri için mutlu olduklarını belirtti.

    GSB Karaman yurtlarında barınan gönüllü öğrencilere hassasiyetlerinden dolayı teşekkür eden Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Karadeniz, “Yurtlarımızda barınan öğrencilerimiz, Ramazan ayında sadece kendi ibadetlerini yerine getirmekle kalmayıp aynı zamanda çevrelerine yardım eli uzatıyor. İyilikte yarışarak toplumda olumlu bir etki oluşturan gençler, insanlar arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendiriyor. Bu örnek davranışlar, toplumun genç nesle duyduğu güveni ve umudu artırıyor” dedi.

  • Hayvanlar için doğaya yem bırakıyor

    Hayvanlar için doğaya yem bırakıyor

    Kahramanmaraş şehir merkezine 20 kilometre uzaklıktaki Ahır Dağı bağ evinde doğa ile iç içe yaşayan emekli asker Mustafa Uludağ, doğadaki hayvanları da unutmuyor.

    Uludağ, şehir merkezindeki manav, değirmen ve apartmanlardan topladığı atık yiyecekleri yaşadığı bölgeye çıkarıyor.

    Kuşlar için ağaç dallarına ekmek ve elma bırakan emekli asker, yaban hayatın devamına katkı sağlıyor. Uludağ, “Çürük elmalar çöpe gidecekti özellikle içinde kurt olduğu için kuşların hoşuna gidiyor. Hurdalardan tel aldık ve tellere bağladığım elmaları ağaçlara asıyoruz. Bu işlemi her yıl yapıyorum. Terk edilmiş evcil hayvanlar ve yaban hayvanları bu şekilde beslemeye çalışıyoruz. Manavlardan çürümüş ürünleri, değirmenlerde buğday kırıntıları topluyorum, buradaki hayvanlara bırakıyoruz” diye konuştu.

  • “Gönül isterdi ki daha fazlasını vereyim”

    “Gönül isterdi ki daha fazlasını vereyim”

    Merkez Yüreğir ilçesine bağlı 19 Mayıs Mahallesi’nde oturan Mehmet Özkan (50), geçtiğimiz günlerde bit pazarında 20 TL’ye bir mont satın aldı. Montu aldıktan sonra evine dönen Özkan, montun yıkamak için çamaşır makinesine atarken ceplerini kontrol etti.

    Gördüğü not ve para duygulandırdı

    Bu sırada Özkan, montun cebinde 50 TL para ve ‘Bu mont kime nasip olur bilmiyorum. Gönül isterdi ki size daha fazlasını verip yardım edeyim ama elimden ancak bu kadar geldi. Dualarımız sizinle Allah yardımcınız olsun’ yazılı not buldu. Not ve para karşısında duygulanan adam, parayı ihtiyaç sahibi bir aileye ulaştırmak üzere mahalle muhtarlığına teslim etti, notu ise sakladı.

    “Keşke herkes böyle yardım etse”
    Notu ve parayı gördüğünde ‘İnsanlık halen ölmemiş’ diyen Mehmet Özkan, İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Özkan, “Montun cebinden 50 lira çıktı. Önemli olan bu notun yazılışı, bazı yardımlar gösterilerek yapılıyor ama bu kişi kimsenin haberi olmadan yardım etmiş. Bu yardımı gariban birine gitsin diye yapmış o nedenle çok hoşuma gitti. Bu notu okuyunca çok duygulandım, keşke herkes böyle şeyler yapabilse. Böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyorum Allah ondan razı olsun” dedi.

    “Kağıdı kaybetsem bile not beynimden silinmeyecek”
    Notu hafızasına kazıdığını ve asla unutmayacağını aktaran Özkan, “Ben bu parayı ihtiyaç sahibi birine vereceğim. Bu para benim için 500 bin lira değerinde çünkü çok güzel sözler yazılmış. Bazı insanlar karşısındaki kişiyi küçümseyerek evde giymediği kıyafetleri verir ama bu kişi kimsenin haberi olmadan bu notu yazarak yardımda bulunmuş. Notu ömrümün sonuna kadar saklayacağım. Bu kağıdı kaybetsem bile beynimden silinmeyecek” ifadelerini kullandı.

  • Her gün yollarını gözlüyorlar

    Her gün yollarını gözlüyorlar

    Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Gedik, 2015 yılında üniversite bünyesinde, öğrencilerin sokak hayvanları ile uyum içinde yaşamalarına örnek teşkil edecek Doğa Dostu Kampüs Projesi’ni hayata geçirdi. Akademik çalışmaların yanı sıra sosyal sorumluluk çalışmalarını da yürüten Gedik, proje çerçevesinde öğrencileri ile birlikte kampüste barınan 10 kadar köpeğin beslenmesinden, bakımına ve sağlık kontrollerine kadar her türlü ihtiyacını karşılıyor. Gedik, toplumda hayvan sevgisinin artmasını ve bu konuda farkındalık oluşmasını amaçlıyor. Doğa Dostu Kampüs Projesi’ni duyan Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Kader de, Doç. Dr. Esra Gedik’e bu sosyal sorumluluk çalışmasında eşlik ederek sokak hayvanlarına şefkat eli uzatıyor.

    Her gün kendi araçlarıyla kampüs alanındaki sokak hayvanlarının beslenmesini yapan akademisyenler Kader ve Gedik, bunun yanı sıra hayvanların tırnak ve tüy bakımlarını özenle yapıyor. Hayvanların iç ve dış parazitlerini yapan Kader ve Gedik, aşı ve kısırlaştırma gibi klinik işlemlerde Yozgat Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğünden destek alıyorlar. Kampüste yaşayan sokak hayvanları da, kendilerini beslemeye gelen akademisyenler Kader ve Gedik’i metrelerce uzaktan tanıyor ve her gün yolunu gözlüyor.

    “13 yaşından beri sokak hayvanlarına yönelik çalışma yapıyorum”

    Yaklaşık 13 yaşından itibaren sokak hayvanlarıyla ilgili çalışmalar yaptığını belirten Doç. Dr. Esra Gedik, 9 yıldır kampüste bulunan sokak hayvanlarının birçok ihtiyacını karşıladığını söyledi.

    Yaz kış demeden her gün hayvanların beslenmesini yapan Gedik, “Yaklaşık 13 yaşımdan itibaren sokak hayvanlarıyla ilgili gönüllü çalışmalar yapıyorum. Kampüsümüzde 2015 yılından itibaren Doğa Dostu Kampüs Projesi çerçevesinde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Burada amacımız sadece sokak hayvanları değil. Kampüste insanlar ve hayvanlar arasında dengeyi sağlayacak şekilde zaten belli başlı hayvanlar var. Kimse zor durumda kalmasın kampüste yaşayan hayvanlarımız zarar görmesin diye denge kurmak adına böyle bir proje yürütüyoruz” dedi.

    “Kampüsteki hayvanların bakımlarını özenle yapıyoruz”

    Kampüsteki hayvanların her türlü bakımını özenle yaptıklarını da söyleyen Gedik, “Günlük olarak hepsini besliyoruz. Rektör hocamın izniyle biz yemekhanedeki yemekleri alıyoruz. Böylece Sıfır Atık Projesine de destek oluyoruz. Kampüsün belli noktalarında besleme odakları var hayvanlarımızı orada besliyoruz. 2-3 ayda bir iç ve dış parazitlerini yaptırıyoruz. Çünkü önceliğimiz insan, herhangi bir şekilde insana zararı olmasın diye de yıllık aşılarını yaptırıyoruz. Bu noktada Yozgat Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne teşekkür ediyorum. Onlar her daim geliyorlar. Her yıl aşılarını yapıyorlar. Hayvanlar gündelik yaralanabiliyor sokakta yaşadığı için biz de enfeksiyon kapmamaları adına onların pansumanlarını yapıyoruz. Rabbimin rızası için hem de kampüsümüzdeki dengeyi sağlamak için bu hayvanlarla ilgileniyoruz. Herkesi özellikle soğuk kış günlerinde sokak hayvanlarının beslenebilmeleri ve ölümlerini engellemek için yiyecekleri, yemek artıklarını çöpe atmak yerine bir kaba koyup bir kenara koymalarını istiyoruz. Çok fazla yiyecek israf oluyor. Bir tanesinin karnı doysa, bir sessiz kula yardım ettiğiniz için öbür dünyada da bu dünyada da işleriniz rast gider” şeklinde konuştu.

    “Tek istekleri sevilmek”

    Sokak köpeklerini sahiplendirdiklerini de anlatan Gedik, kampüse aracıyla geldiğinde hayvanların artık kendisini tanıdığını da ifade ederek, “Sağ olsunlar bana eskortluk yapıyorlar, aracımı takip ediyorlar birlikte gidiyoruz onlarla. Onlarla ilgilendiğiniz için onlarda size şefkat gösteriyorlar, tek istedikleri zaten sevilmek” diye konuştu.

    “Sokak hayvanlarının bizlere ihtiyacı var”

    Bir yıl önce Doğa Dostu Kampüs Projesi’ni duyduğunu ve Doç. Dr. Esra Gedik’in yanında yer aldığını belirten Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Kader ise “Uzun yıllardır üniversitemizde öğretim üyesi olarak görev yapıyorum son bir yıla kadar kampüs köpeklerimize bu kadar güzel bakıldığının farkında değildim. Esra Hocamın projesini takdirle karşılıyorum ve ona elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum. Bu farkındalık bende son bir yıldır oluştu, sokak köpeklerinin bizlerin yardımına çok ihtiyacı var. Öğrencilerimizi bilinçlendirmeye çalışıyorum. Çünkü insanlar yabancı olabiliyorlar, daha önce fobileri olabiliyor. Kampüste bulunan hayvanların sağlık bakımlarının ve kontrollerinin yapıldığını onların da sevgiye ve şefkate ihtiyaç duyduğunu üniversite hayatlarında onlara iyi birer arkadaş olabileceklerini öğrencilerimize anlatmaya çalışıyorum” dedi.

  • Anne köpeğin şefkati duygulandırdı

    Anne köpeğin şefkati duygulandırdı

    Yozgat’ta Lise Caddesi’nde bir restoranda şef garson olarak çalışan Şakir Süsler, 3 ay önce bir köpeğin restoranın önüne gelip oturduğunu ve kendisine verilen yemeği yemeden ağzında bir yere götürdüğünü fark etti. Köpeği bir süre takip eden Şakir Süsler, yemeği yavrularına götürdüğünü gördü. Gördüklerinden etkilenen Süsler, her gün restoranın kapısına gelen köpeğe poşet içerisinde yemek vermeye başladı. 3 yavrusu olan köpek, Süsler’in poşete koyduğu yiyecekleri ağzıyla metrelerce uzaktaki yavrularına taşıyor.

    Anne ve yavru köpeklere sahip çıkan Süsler, restorana gelen köpeğe verdiği yiyeceği ağzıyla taşımasını cep telefonu kamerasıyla kaydederek sosyal medyada paylaştı. Video kısa sürede izlenme rekorları kırdı. Her gün poşete koyduğu yiyecekleri köpeğin önüne bırakan Süsler, köpeğin yiyecekleri ağzıyla yavrularına taşımasının anlatılmaz bir mutluluk verdiğini söyledi. Zaman zaman anne ve yavru köpekleri elleriyle besleyen Süsler, kışın soğuktan korunmaları için köpeklere kulübe yapmayı düşünüyor.

    “Bu hayvanlar insanoğluna muhtaç”

    Her gün saat 16.00’da anne köpeğin yiyecek için restoranın önüne geldiğini söyleyen Şakir Süsler, “Bu hayvanlar biz insanoğluna muhtaç, hele de bir bu anne olduktan sonra iş daha başka oluyor. Annenin her gün yemeğini hazırlıyorum ve poşete koyuyorum. Saatini şaşırmaz hep aynı saatte gelir yavrularının kısmetini alır bizden ve buraya kadar getirir, yavruları yemeden de kendisi yemez. Her gün saat 16.00’da gelir elimizde ne varsa poşete koyarız, o da alır yavrularına götürür. Anne ile birlikte 3 tane de yavrusu var, yaklaşık 3 aydır onları besliyorum” dedi.

    “Onlara kulübe yapacağım”

    Barınmaları için anne ve yavru köpeklere kulübe yapacağını da belirten Süsler, “Yozgat’ın kışı çetin geçiyor, onun için bu hayvanlara yuva yapacağım. Hayvanları korumak amacıyla onlara küçük bir kulübe yapacağım. Onlar Rabbimin sessiz kulları, biz bunlara bakıp sahip çıkmak zorundayız. Onlarda bir can, onlar da bir anne, yavru bakıma muhtaçlar. İnsan olarak onlara imkanımız el verdikçe bakacağım” şeklinde konuştu.

  • Canice terkedilen köpeği sahiplendiler

    Canice terkedilen köpeği sahiplendiler

    Keşan ilçesinde bir dernek yetkilileri, barınağın önünde ağzı bağlı bir çuval fark etti. Çuvalın içerisinden ses geldiğini fark eden görevli, çuvalı açarken o anları cep telefonunun kamerasını açarak kayda aldı.

    Çuvalın içerisinde, kulakları ve kuyruğu kesilmiş yavru köpeği gören görevli, köpeği terk edenlere tepki gösterdi. Görevli, yavru köpeğin bakımı için veteriner hekimine götürdü.

    Yavru köpek, olayı duyarak barınağa gelen Serdar Yumuşak ve oğlu Mirhan Yumuşak tarafından sahiplenilirken, köpeğe “Gofret” adı verildi.

  • Öğrencilerden can dostlara anlamlı bağış

    Öğrencilerden can dostlara anlamlı bağış

    Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi, çok anlamlı bir bağışı daha sokak hayvanları adına kabul etti. Eskişehir Teknik Üniversitesi Yapı Kulübü’nden 20 öğrenci, sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde yapmış oldukları 3 kulübeyi Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi’ne bağışladı. Zorlu hava şartlarında can dostlara sıcak birer yuva olacak kulübeler, ilçenin çeşitli noktalarına yerleştirilecek.

    ESTÜ Yapı Kulübü Sosyal Sorumluluk Koordinatörü Onur Aktütüncü, “Biz bu sene sosyal sorumluluk departmanını da ekledik. Bu tip sosyal sorumluluk projesiyle öğrenci arkadaşlarımıza yardım etme imkanı sunup hem de güzel projelerde birlikte olma gibi planlarımız var. Sokak köpekleri ve ihtiyacı olan köpekler için köpek kulübesi projesi yaptık. Okulumuzdaki atölyemizde kulüp üyelerimiz 20 kişi ile birlikte elimizden geldiğince kulübe yapımı gerçekleştirdik. Sonunda 3 kulübemiz oldu. Bunu da Tepebaşı belediyesi Doğal Yaşam Merkezi ile iletişime geçtik ve buraya bıraktık” dedi.

    Öğrenciler, Tepebaşı Belediyesi’ne sokak hayvanlarını korumak adına yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür etti.Kulübeleri teslim alan Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi yetkilileri de duyarlılığından ötürü öğrencilere teşekkür etti.

  • Canik Belediyesi’nden iyilik tufanı

    Canik Belediyesi’nden iyilik tufanı

    Başkan İbrahim Sandıkçı, Haydi Çocuklar Güle Oynaya Camiye, çanta ve kırtasiye seti desteği, ramazan etkinlikleri, yaz şenlikleri gibi birçok proje ve etkinlikle çocukların yılın her ayını dolu dolu geçirdiğini belirterek, açıklamalarda bulundu.

    “4,5 yılda 69 bin 85 çocuğumuzun gönlüne dokunduk”

    İlçedeki çocukların gelişimi için hiçbir destekten kaçmadıklarını ifade eden Başkan Sandıkçı, “Canik’imize çocuklarımızı nitelikli bireyler olarak yetiştirmek için birçok proje kazandırdık. Onların vakitlerini verimli bir şekilde değerlendirmeleri için programlar ve etkinlikler düzenledik. İlçemizde gerçekleştirdiğimiz birbirinden değerli çalışmalarımız neticesinde 4,5 yılda 69 bin 85 çocuğumuzun gönlüne dokunduk. İlçemizde 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılında ilkokul birinci sınıfa başlayan öğrencilerimizin tamamına çanta ve kırtasiye seti hediye ettik. Okulun ilk günü onların heyecanına ortak olduk. Çocuklarımıza çanta ve kırtasiye setlerini sıralarında teslim ettik. Zambak Sıbyan Okulumuz ve sıbyan sınıflarımızda çocuklarımızı özel eğitim modülleri eşliğinde zihinsel ve fiziksel gelişimlerine katkılar sunan eğitimlerle buluşturduk. İlçemizde çocuklarımız için eğitici ve eğlenceli aktivitelerle dolu etkinlikler ve programlar düzenledik” dedi.

    Haydi Çocuklar Güle Oynaya Camiye Projesiyle yaz tatili sürecinde camiye giden çocuklara Çanakkale ziyareti, bisiklet ve tablet hediye ettiklerini belirten İbrahim Sandıkçı, “Canik’te bir gelenek haline getirdiğimiz Haydi Çocuklar Güle Oynaya Camiye projemizle çocuklarımızı camilerimizin manevi atmosferiyle buluşturduk. Yaz tatili sürecinde 30 gün boyunca camiye giden çocuklarımıza bisiklet, tablet ve Çanakkale ziyareti hediye ettik. Çocuklarımızın emek kavramını daha iyi anlamalarını sağlarken, hediyelerimizle onların yüzünde tebessüm olduk. Manevi yönden güçlü bir nesil yetişmesine katkıda bulunduk. Çocuklarımızı, gelişimlerine katkılar sunan projelerle buluşturmaya ve onları sevindirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Lösemi hastası çocuklar unutulmadı

    Lösemi hastası çocuklar unutulmadı

    Efeler Muhtarlar Derneği Başkanı ve Mimar Sinan Mahalle Muhtarı Gurbet Çamoğlu, Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde tedavi gören lösemi hastası çocukları ziyaret etti. Örnek bir davranış sergileyerek lösemiye dikkat çeken muhtar Çamoğlu, tedavi gören çocuklara moral vererek oyuncak dağıttı.

    “Lösemi değil iyilik bulaşıcıdır” diyerek lösemi hastalığı konusunda bilinen yanlışlara da vurgu yapan muhtar Çamoğlu;

    “Küçücük yaşlarına rağmen hayat için büyük bir savaşın üstesinden gelmeye çalışan o güzel kalplerin haftası dolayısıyla Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde tedavi gören çocuklarımızı ziyaret ettik. Çocuklarımıza acil şifalar, sağlık ve mutlulukla dolu yarınlar diliyoruz. Onların farkındayız ve gelecek güzel günlerde her zaman yanlarındayız. Her şeyden önce unutmayalım ki, lösemi değil iyilik bulaşıcıdır ve geleceğimiz olan çocuklarımıza verebileceğimiz moral ve destek onların en büyük ilacıdır. Küçük yaşta büyük bir mücadele veren tüm minik kahramanları ve onları her şartta kucaklayan güçlü ailelerini sevgiyle kucaklıyoruz” dedi.