Etiket: izmir deprem

  • Naci Görür’den İzmir’e deprem uyarısı

    Naci Görür’den İzmir’e deprem uyarısı

    Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) İzmir için yol haritası belirlemek amacıyla bir araya geldi. Bu amaçla İZTO, EBSO ve İTB, ‘deprem’ gündemiyle ortak meclis toplantısı gerçekleştirdi.

    Meclis toplantısına konuk olan Prof. Dr. Naci Görür, burada bir konuşma yaptı. Görür, Türkiye’de halk ve yönetimlerin depremi konuşmak istemediğini, “duymayalım, huzurumuz kaçmasın” diye düşündüğünü savundu.

    Bilim gücüyle yönetilen toplumlarda deprem gelmeden önce gerekenlerin yapıldığını dile getiren Görür, Elazığ’da 2020 yılında meydana gelen depremden önce bölgede yaşayanları ve yöneticileri uyardığını kaydetti.

    Görür, şöyle devam etti:

    “İstanbul’da depremi söylememize rağmen İstanbul depreme hazır mı, hayır. Hiçbir şey yapılmadı demek haksızlık olur ama yeteri kadar yapılmadı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bu hükümet bu stratejik düşünceyi değiştirmeye kalktı, dedi ki ‘deprem olduktan sonra değil olmadan önce zarar azaltma sistemine geçmemiz lazım’. Ben çok umutlandım. Sizin ekonomik sorunlarınızdan daha mı az önemli, neden depremi gündeme almıyorsunuz. Terörden, sanayiden, iklimden, işsizlikten daha mı az önemli. Depremden daha önemli ne var bu ülkede eğitim mi, hukuk mu? En temel sorun deprem. Her sabah güneşin doğacağı gibi bir gerçek.”

    “İSTANBUL’DA OLACAK BİR DEPREM EKONOMİYE DE ZARAR VERİR”

    Görür, İstanbul’da olacak bir depremin ekonominin çarklarına büyük zarar vereceğini, iş dünyasının da bu depreme hazır olmasının önemli olduğunu kaydetti.

    “DEPREME DİRENÇLİ KENTLER YAPILMALI”

    Naci Görür, depremi durduracak güç olmadığına göre yapılması gerekenin bilim ve teknolojinin gücüyle depremin vereceği zararı azaltmak olduğunu vurguladı. Bu yaklaşıma “risk analizi” dediklerini aktaran Görür, “Yapmamız gereken depremde ölmemek, zararı minimize etmek için deprem dirençli kentler yapmak.” dedi.

    “ENKAZLAR ÇEVREYE ZARAR VERMEDEN BERTARAF EDİLMELİ”

    Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle milyonlarca ton deprem molozu oluştuğunu, bunların bertarafının çevreye zarar vermeden yapılmasının önemine işaret eden Görür, bu atıkların geri dönüşümüyle gelir elde edilebileceğini de kaydetti.

    Türkiye’de deprem beklenen bölgelere ilişkin öngörülerini paylaşan Prof. Dr. Görür, Hakkari ile Erzincan Bingöl Karlıova’nın yanı sıra İzmir ve Antalya- Muğla arasındaki sahil şeridinden endişe ettiklerini aktardı.

    ‘İZMİR GERÇEK ANLAMDA BİR DEPREM KENTİ’

    Prof. Dr. Görür, “İzmir’de de endişemiz var. Canlı faylar var. Günün birinde harekete geçip deprem olabilir. Çevredeki deprem olmuş faylardan tetiklenebilir. Tahmin ediyorum bu faylar İzmir depreminde yüklendi. Çevredeki depremlerden stres geldiğinde yükleniyor. İzmir, bu kadar canlı fayla bölünmüş ise bu yarımadan buradan çekilmek lazım. Fay tartışmasını bırakalım. İzmir gerçek anlamında bir deprem kenti. Çok az kentimizde bu kadar yoğun aktif fay sistemi var. Bunlar bugün olmazsa yarın deprem yaratacaktır. Şu anda depremlerde sonra, Sisam depremi sonrasında 80 kilometre mesafede 117 kişi öldü. Yapı stokunu depreme dirençli yapmak lazım. Bunu yapmadan önce İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda bana göre çok doğru akıllı bir iş yaptı. Mikro belgeleme çalışması yapıyor. ODTÜ’lü ekiple bu çalışmaları yürütüyor. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Hasan Sözbilir gibi çok değerli yer bilimci arkadaşlar var. Bu İzmir’in şansıdır. Mikro belgeleme çalışması sonrasında İzmir depreme dirençli hale getirilmelidir.” diye konuştu.

    “YÖNETMELİKLERE UYGUN BİNALAR ÖLDÜRMEZ”

    Prof. Dr. Görür, tüm deprem olasılıklarına karşın yönetmeliklere uygun yapılan binaların hayat kurtaracağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

    “1999 sonrası yönetmeliklere uygun, kaçak göçek olmadan yapılmış binaların hiçbiri çökmez, sizi öldürmez, depremde içinden sağ çıkmanıza müsaade eder. ’99 öncesi evimiz var’ diyenlere söylüyorum, bir depremde bütün binalar çöker mantığı da yanlış. 99 depreminde Gölcük’te araştırma yaptım. Gördüğümüz şuydu, ayakta kalan binaların sayısı çökmüş bina sayısından fazlaydı. Tavsiyem İzmir’deki belediyeyi, üniversiteleri zorlayın halk olarak. Evlerinizi muayene ettirin. Adamın parası yoksa da devlet el atsın ya da belediye bedava yapsın. Muayene ederseniz en azından depremdeki davranışını görebilirsiniz. Bakın seçim geliyor. Talep edin, hani deniliyor ya ‘çocuklar yatağa aç girmesin’. ‘Çocuklar ve aileler depremde çatı başlarına çökmeyeceği şekilde biz İzmir’de yapı stokunu güçlendirmeyi vadediyoruz’ desin. Elinde ciddi deprem planı olmayan hiç kimseye oy vermeyin. Partizanlığı bırakın. Deprem işi partiler üstüdür.”

  • İzmir’de 3.7 büyüklüğünde deprem

    İzmir’de 3.7 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, İzmir’in Buca ilçesi merkezli 3,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Saat 16.26’daki depremin derinliği 9,97 kilometre olarak ölçüldü.

    İki gün önce yine Buca ilçesi merkezli depremin ardından sarsıntıyı yaşayan İzmirliler panik yaşarken, bazı vatandaşlar korkuyla kendilerini dışarı attı.

    Muğla açıklarında 4.1 büyüklüğünde deprem

    Öte yandan Muğla’nın Datça ilçesi açıklarında saat 15.20’de 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana gelirken, deprem yerin 6.7 kilometre derinliğinde kaydedildi. Depremde herhangi bir can ve mal kaybı olmadığı öğrenildi.

  • İzmir’de korkutan deprem

    İzmir’de korkutan deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, İzmir’in Buca ilçesi merkezli 4,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Saat 03.29’daki depremin derinliği 14,47 kilometre olarak ölçüldü.

    Bakan Soylu’dan açıklama

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İzmir Buca’da meydana gelen deprem sonrası şu ana kadar bir can kaybının olmadığını bildirdi.

    Bakan Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İzmir Buca’da, saat 3.29’da gerçekleşen 4.9 büyüklüğünde #deprem’de şu ana kadar herhangi bir can kaybı bilgisi ulaşmamıştır. 2 vatandaşımız panikle atlama sonucu yaralanmış, bir camii minaresinde de hasar meydana gelmiştir. Gelişmeler oldukça kamuoyuna bilgi verilecektir… Hemşehrilerimize geçmiş olsun” ifadelerine yer verdi.

    Vali Köşger’den açıklama

    İzmirliler, merkez üssü Buca ilçesi olan ve yerin 14,47 kilometre derinliğinde gerçekleşen deprem sebebiyle uykularından uyandı ve sokaklara döküldü. İzmir valisi Yavuz Selim Köşger depremle ilgili bir açıklama yaptı.

    Vali Köşger açıklamasında şu sözlere yer verdi:

    “Kıymetli İzmirliler. Öncelikle geçmiş olsun. 4,9 büyüklüğünde olduğu ifade edilen Buca merkezli depremde ilimizde Konak’ta bir cami minaresi dışında hasar ve yüksekten atlama şeklinde yaralanmalar dışında herhangi bir sıkıntı olmamıştır. Tekrar geçmiş olsun.”

    13 artçı sarsıntı meydana geldi

    AFAD’ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda,

    “İzmir ilimizin Buca ilçesindeki 4,9 büyüklüğündeki depremin ardından, an itibarıyla en büyüğü 2,4 olmak üzere 13 artçı sarsıntı meydana gelmiştir. Vatandaşlarımızın paniğe kapılmamalarını önemle istirham ediyoruz. Gelişmeleri takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.

     

  • İzmir peş peşe deprem ile sallandı!

    İzmir peş peşe deprem ile sallandı!

    Kandilli Rasathanesi’nden gelen son dakika haberine göre İzmir’de 4.3 büyüklüğünde hissedilen bir deprem meydana geldi. Bölgede yaşayan vatandaşlar, deprem nedeniyle yaşadıkları korkuyu sosyal medyadan paylaştı. Kandilli Rasathanesi’nden gelen ilk verilere göre depremin merkez üssü Kuşadası Körfezi olarak açıklanırken, AFAD merkez üssünü İzmir Menderes olarak paylaştı. İşte, Kandilli Rasathanesi ve AFAD son depremler listesi…

    Gelen son dakika bilgisine göre İzmir ve çevresinde hissedilen bir deprem meydana geldi. Çevre illerde de hissedilen sarsıntı bölgede ikamet eden vatandaşlarda paniğe neden oldu.Kandilli Rasathanesi tarafından paylaşılan bilgiye göre depremin büyüklüğü 4.1 olarak duyuruldu. Sarsıntının Ege Denizi Kuş Adası körfezi yakınlarında meydana geldiği tespit edildi.

     

  • Depremden 28 gün sonra hayatını kaybetti

    Depremden 28 gün sonra hayatını kaybetti

    İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan binanın enkazından yaklaşık 6 saat sonra yaralı olarak kurtarılan ve kaldırıldığı hastanede dün hayatını kaybeden 28 yaşındaki amatör futbolcu Malik Tahirler, son yolculuğuna uğurlandı.

    Malik Tahirler’in cenazesi, sabah saatlerinde ailesi tarafından Mezarlıklar Müdürlüğünden alındı.

    Bornova ilçesindeki Hacılarkırı Mezarlığı’na getirilen Tahirler’in tabutuna, Bornova Yeşilova Spor, Göztepe ve Karşıyaka formaları örtüldü. Cenaze, burada kılınan namazın ardından toprağa verildi.

    Törene, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, yakınları ve Tahirler’in takım arkadaşları katıldı.

    Futbol kariyerinde Karşıyaka, Bornova Yeşilova Spor, Kemalpaşa Esnafgücü Spor, Altınova Belediye Spor, Didim Belediyespor, Ödemiş Spor, Torbalıspor, Muğlaspor ve Sandıklıspor’da forma giyen Tahirler’in annesiyle yaşadığı Doğanlar Apartmanı, 30 Ekim’deki depremde yıkılmıştı. Anne Nazmiye Doğrayan hayatını kaybederken Tahirler, enkazdan 6 saat sonra yaralı olarak çıkarılmıştı.

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 28 gün yoğun bakımda kalan Malik Tahirler, dün hayatını kaybetmişti. Tahirler’in vefatıyla İzmir depreminde hayatını kaybedenlerin sayısı 117’ye yükselmişti.

  • İzmir depremi sonrası uzmanlardan Bursa uyarısı

    İzmir depremi sonrası uzmanlardan Bursa uyarısı

    İzmir’i vuran depremin ardından Marmara Bölgesi’ndeki aktif fay hatlarını işaret eden Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, “İnsanlara etkisi bakımından ‘katil fay’ olarak isimlendirilen Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde oluşabilecek bir depremin Marmara’yı ve Güney Marmara’yı etkilemesi beklenmektedir. Burada oluşacak olan deprem aynı zamanda tsunami etkisi de gösterebilecek bir depremdir” dedi.

    İzmir’in Seferihisar ilçesi yakınlarında 30 Ekim’de meydana gelen, 115 kişinin öldüğü 1034 kişinin yaralandığı 6.6 büyüklüğündeki yıkıcı depremin ardından Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Engin Er, Marmara Bölgesi’ndeki aktif fay hatlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    Marmara Denizi içinden ve Güney Marmara üzerinden geçen 3 büyük ve aktif fay hattının bulunduğunu belirten Engin Er, bu faylar üzerinde 7-7.5 arasında deprem beklendiğini dile getirdi. Marmara Denizi içerisinde bulunan Kuzey Anadolu fay hattının kırılması durumunda meydana gelecek olan depremin tsunami etkisi yaratacağını belirten Er, Kuzey Anadolu fayı içerisinde bulunan 3 ayrı fay kolunu ise ‘Katil fay’ olarak değerlendirdi.

    “MARMARA’NIN TAMAMI ETKİLENECEK”

    Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde oluşması beklenen depremin Marmara Bölgesi’nin tamamını etkileyebileceğini söyleyen Er, şöyle konuştu:

    “Güney Marmara’yı etkileyecek olan depremlerden biri de bütün Marmara Bölgesi’ni etkileyecek olan depremlerden bir tanesidir. O da Kuzey Anadolu fay hattının kuzey kolu olarak adlandırılan ve zaman zaman İstanbul depremi olarak yanlış isimlendirilen fay hattı üzerinde oluşabilecek bir depremdir. Yaklaşık 7-7.5 arasında olabilecek bir deprem. 7’nin üzerinde olacağı ve 7.5’e kadar çıkacağı değerlendiriliyor. Tarihsel dönemlere baktığımızda Marmara Denizi içinden geçen faylarda 1766-1509’da 7 ve 7.5 büyüklüğünde depremle olmuş ve oluşan depremler sadece Marmara Denizi etrafında değil Avusturya, İtalya gibi ülkelerde hissedilmiş depremlerdir. Bu depremlerin tekrarlama periyoduna baktığımız zaman 1999 depreminden sonra sismik boşluk olarak adlandırılan yerde oluşabilecek depremin büyüklüğü de yine 7.5 büyüklüğüne kadar varabileceği söylenebilir. Burada oluşacak olan bir depremin bütün Marmara Denizi’ne kıyısı olan il ve ilçelerde hissedilmesi beklenmektedir. Burada oluşacak olan deprem aynı zamanda tsunami etkisi de gösterebilecek bir depremdir. İzmir’de oluşan deprem aslında normal atımlı, normal fay olarak adlandırdığımız bir fay çeşididir. Marmara Denizi’ndeki fay, doğrultu atımlı fay olmasına rağmen, doğrultu atımlı faylarda heyelan beklenmez ama Marmara Denizi içerisinde bulunan gevşek zeminlerin bu depremle beraber hareket etmesi beklendiğinden ve bu kütle hareketi içerisinde oluşabilecek tsunaminin Bursa’nın Gemlik, Mudanya, Balıkesir’in kenar ilçelerini, Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan bütün illerin kenarlarında etkisini göstermesi beklenen bir tsunami etkisi olacaktır. Dolayısıyla burada oluşabilecek bir deprem Güney Marmara’yı etkileyecek” dedi.

    “7 ÜZERİ DEPREM ÜRETME POTANSİYELİ VAR”

    Deprem anında çıkan enerjinin büyüklüğü, deprem olan noktaya bulunan uzaklık, zeminin özellikleri gibi faktörler binaların yıkılmasındaki belli başlı sebeplerden bir kaç tanesi olduğunu hatırlatarak, aktif fay hatları üzerine bina inşa edilmesinin yanlış olduğunu belirten Engin Er, “Kuzey Anadolu fay hattının orta kolları olarak adlandırdığımız İznik Gölü’nün güneyinden başlayıp Gemlik’te bir kaç kola ayrılan, Orhangazi fayı olarak devam eden, Mudanya’nın denizle birleştiği noktanın kenarından geçip Karacabey’e doğru devam eden Kuzey Anadolu fay hattının orta kolu üzerinde oluşabilecek 7 büyüklüğünde bir deprem beklenmekte. Burada oluşabilecek bir depremin yine Güney Marmara’yı etkileyeceği bekleniyor. Üçüncü bir deprem kolu olarak da Kuzey Anadolu fay hattının güney kolu olarak adlandırdığımız İnegöl’den başlayıp Yıldırım, Osmangazi, Nilüfer’den gelip Uluabat’a doğru devam eden fay hattıdır. Burada da, tarihsel dönemlerde oluşan depremlere baktığımız zamanda 7-7.2 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeli var. Burada oluşabilecek deprem de aslında Güney Marmara’nın tamamını etkileyecek özellikte bir deprem. Binaların yıkılmasına sebep olan faktör sadece deprem değildir. Çıkan enerjinin büyüklüğü, deprem olan noktaya bulunduğumuz yerin uzaklığı, bulunduğumuz zeminin özellikleri gibi faktörler binaların yıkılmasındaki belli başlı sebeplerden bir kaç tanesi” diye konuştu.

    “DOĞAL OLAY DOĞAL AFETE DÖNÜŞÜYOR”

    Depreme karşı önlem alınmadığı takdirde doğal olayın doğal afete dönüştüğünü belirten Engin Er, şunları söyledi;

    “İzmir depremine 30 kilometre mesafede olan Seferihisar’da yıkım olmadı. Deniz kenarında olduğu için küçük çaplı tsunami yaşandı. Bayraklı ilçesi ise, depremin merkez üssüne 70 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen burada yıkım ve can kaybı oldu. Aynı şekilde Bursa’ya ve Güney Marmara’ya baktığımız zaman, bazı zeminlerin depremi büyütme özelliği olduğunu görüyoruz. Tıpkı Bayraklı’da olduğu gibi. Bursa’nın Osmangazi, Yıldırım gibi ilçelerinde, buradan devam ettiğimizde Çanakkale’ye kadar sıvılaşma özelliğini gösteren zeminler var. Dolayısıyla depremin oluş yeri, depremden çıkan enerjinin büyüklüğü, bulunduğumuz yerin depremin odak merkezine uzaklığı, bulunduğumuz zeminin sıvılaşma özelliği gösterip göstermemesi gibi faktörler bir arada değerlendirildiğinde, bunların olumsuz olarak değerlendirdiğimiz zaman, doğal olayların doğal afetlere dönüşmesi beklenen bir olay haline gelmektedir. Özellikle Güney Marmara’yı ve Marmara Bölgesi’nin tamamını etkilemesi beklenen, devletin resmi kurumlarının açıkladığı, aktif, diri, canlı fay olarak adlandırdıkları, insanlara etkisi bakımından da katil fay olarak isimlendirilen bu üç fay hattı üzerinde oluşabilecek bir depremin Marmara’yı ve Güney Marmara’yı etkilemesi beklenmektedir.”

  • Depremin simgesi Elif ve ailesi taburcu oldu

    Depremin simgesi Elif ve ailesi taburcu oldu

    İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Doğanlar Apartmanı’nın enkazından 65 saat sonra çıkarılan Elif Perinçek (3), kardeşleri Elzem (10) ve Ezel (10) Perinçek ile anneleri Seher Dereli Perinçek (38), tedavilerinin tamamlanmasının ardından Ege Üniversitesi Hastanesi’nden taburcu edildi.

    Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde, Bornova ilçesindeki Doğanlar Apartmanı da yıkıldı. Ege Üniversitesi Emel Akın Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Seher Dereli Perinçek ile çocukları ikizler Elzem ve Ezel, Umut (7) ve Elif Perinçek enkaz altında kaldı.

    Depremden 23 saat sonra Seher Dereli Perinçek ile ikiz kızları Elzem ve Ezel enkazdan sağ kurtarıldı. Umut Perinçek’in ise cansız bedenine ulaşıldı. Enkaz altındaki Elif için umut dolu bir bekleyiş başladı. Arama kurtarma çalışmaları sürerken ekipler, 2 Kasım günü, depremden 65 saat sonra Elif’i enkazın altından çıkardı. Küçük Elif depremin simgelerinden oldu.

    Enkazdan kendisini çıkaran İstanbul İtfaiyesi Onbaşı Muammer Çelik’in parmağını ambulansa gidene kadar bırakmayan Elif Perinçek, Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı. Elif, sağlık durumunun iyiye gitmesi üzerine servise alındı. Sağlık durumları iyiye giden Elif, Elzem ve Ezel kardeşler aynı odaya alındı. Perinçek ailesi bugün hastaneden taburcu edildiği açıklandı.

  • İzmir depreminde müteahhit kendini böyle savundu

    İzmir depreminde müteahhit kendini böyle savundu

    İzmir’i vuran depremde 2 bloğundan biri yıkılan Yağcıoğlu Sitesi’nin müteahhidi Şerafettin Ağar’ın ifadesinde, “Bu dönemin teknolojisi o zaman yoktu. Binayı yaparken kalfama iş karşılığı daire verdim. Eğer bina kötü olsaydı kabul eder miydi?” dediği öğrenildi.

    Ege Denizi’nde Seferihisar açıklarında 30 Ekim Cuma günü meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde 115 kişi hayatını kaybetti. 17 binanın yıkıldığı depremde çok sayıda binada da ağır hasar meydana geldi. Depremin ardından yıkılan binaların müteahhit ve fenni mesulleri olan 9 kişi gözaltına alındı, 7’si tutuklandı.

    Tutuklananlar arasında yer alan, bir bloğu yıkılarak 8 kişinin ölümüne neden olan Yağcıoğlu Sitesi’nin müteahhidi Şerafettin Ağar’ın sorgusunda binanın yıkılmasından sorumlu olmadığını söylediği öğrenildi.

    ”BİNA KÖTÜ OLSA KALFA VERDİĞİM EVİ KABUL EDER MİYDİ?”

    İfadesinde 2005 yılına kadar yaklaşık 40 yıl müteahhitlik yaptığını ve Bornova’da 251 bina inşa ettiğini anlatan Ağar, “Biz binaları dönemin şartlarına göre yaptık. Bu dönemin teknolojisi o zaman yoktu. Bugüne kadar 251 bina yaptım ve hiçbirine bir şey olmadı. Yağcıoğlu’nun da bir bloğu yıkılmadı. Kolonlarla oynama yapanlar suçlu. Ben kendi kalfama iş karşılığında o siteden daire verdim. Eğer bina kötü olsaydı kabul eder miydi?” dedi.

  • Bursa’dan İzmir’deki can dostlara mama desteği

    Bursa’dan İzmir’deki can dostlara mama desteği

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) iş birliğiyle İzmir’deki depremden etkilenen sokak hayvanları için 7 ton mama dağıttı.

    Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, İzmir’deki depremin ardından yaralarının sarılması için destek verildiği belirtildi.

    Bölgedeki sokak hayvanları için HAYTAP ile iş birliği yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi, yıkımın en fazla olduğu Bayraklı ve Seferihisar’da sokak hayvanlarına dağıtılmak üzere 7 ton mamayı bölgeye ulaştırdı.

    Mamalar, İzmir’deki hayvan barınaklarına dağıtıldı.

  • Haluk Levent enkazdan çıkarılan kediyi sahiplendi

    Haluk Levent enkazdan çıkarılan kediyi sahiplendi

    İzmir’deki depremde enkazdan kurtarılarak Büyükşehir Belediyesi tarafından tedavi altına alındıktan sonra sahiplendirilmeye başlanan kedilerden birini sanatçı Haluk Levent sahiplendi.

    Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü Küçük Hayvan Polikliniği’nde tedavi edilen kedilerin yeni yuvalarına kavuşmaya başladığı belirtildi. Rıza Bey Apartmanı enkazından 90 saat sonra kurtarılan bir kedinin, Haluk Levent tarafından sahiplendiği bildirildi.

    Açıklamada görüşlerine yer verilen Haluk Levent, kedinin adını “Pudra” koyduğunu belirterek şunları kaydetti:

    “Daha önce de yaşadığımız depremlerde, doğal afetlerde kurtarılan 88 kedimiz, 7 köpeğimiz, 2 atımız, 2 eşeğimizin hepsine Kemalpaşa’daki çiftlikte bakıyoruz. Bu kediyi ben özel olarak sahiplendim. Yine çiftlikte en iyi şekilde bakımını sağlayacağım.”

    Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü Merkez Polikliniği ve Acil Müdahale Birimi Sorumlusu Cihan Ziyan da Rıza Bey Apartmanı’ndan çıkarılan 8 kedinin olduğunu aktararak, “Sahipleri, kedilere bakmakta güçlük çekecekleri için sahiplendirilmesini istedi. İkisini sahiplendirdik. Sağ olsun yurttaşlarımız bu konuda büyük duyarlılık gösterdi. Çok sayıda talep var. Hepsini değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.