Etiket: izmir depremi

  • Yılmaz Erbek Apartmanı davasında karar açıklandı

    Yılmaz Erbek Apartmanı davasında karar açıklandı

    Ege Denizi’nde Seferihisar açıklarında, 30 Ekim 2020’de meydana gelen, 117 kişinin hayatını kaybettiği 6,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan ve 11 kişinin hayatını kaybedip 11 kişinin de yaralandığı İzmir’in Bayraklı ilçesindeki 10 katlı Yılmaz Erbek Apartmanı ile ilgili açılan davada 5 sanığa hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık olan arsa sahibi Mustafa Yılmaz’a 15 yıl, tutuksuz sanıklar statik proje müellifi Ali Özsoy’a 10 yıl, yapı denetim şirket yetkilileri Binay Bükey, Eşref Perviz Toğulga ile fenni mesul Nurettin Bozdoğan’a 7 yıl 6 ay hapis cezası verilirken, yüksek jeoloji mühendisi Aynur Denizaslanı, kooperatif üyelerinden Ayşe Yılmaz, fenni mesul Ergün İlkay, kooperatif başkanı Kadriye Kaya, zemin etüdü raporuna imza atan inşaat mühendisi Pınar Uslu ve Zehra Yılmaz Sağlam’ın ise beraatine karar verdi.

    Davanın 6. duruşması bugün İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Mustafa Yılmaz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanıklardan bazıları, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı, geçen duruşmadaki reddi heyet talebinin, İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedildiğini söyledi. Mahkeme başkanının ardından sanık avukatları, müvekkillerinin beraatini talep ederken, şikayetçilerin avukatları da sanıkların üst sınırdan cezalandırılmaları talebinde bulundu.

    Mahkeme başkanı, savunmaların ardından sanıklardan son sözlerini söylemesini istedi. Tutuklu sanık Mustafa Yılmaz, “Mal sahibi olarak en iyi şeyi yapmaya çalıştım. Bu süreçte hiç yaşanmamış olayların aksini ispatlamak zorunda kaldım. Buranın müteahhitliğini yapmadım. İçim çok rahat. Binanın kaliteli olması için mücadele ettim” diye konuştu.

    Tutuksuz sanıklar ise kendilerinin kusuru olmadığını söyleyerek beraat talebinde bulundu.

  • Rıza Bey Apartmanı davasında kavga çıktı

    Rıza Bey Apartmanı davasında kavga çıktı

    İzmir depreminde, 36 kişinin öldüğü, 17 kişinin de yaralandığı Rıza Bey Apartmanı ile ilgili 3’ü tutuklu 9 kişinin yargılanmasına 3’üncü duruşmayla devam edildi. Duruşmanın öğleden önceki bölümünde, müşteki avukatının, önceki duruşmada sorduğu soruların ve verilen cevapların zabıtlara geçirilmediğini söylemesi üzerine zabıt katibi değiştirildi. Tutuksuz sanıklardan eski apartman yöneticisi Ramazan B.’nin savunmasının alınması sırasında müştekiler ile sanık yakınları arasında kavga çıkınca da duruşmaya ara verildi.

    Ege Denizi’nde Seferihisar açıklarında, geçen yıl 30 Ekim’de meydana gelen, 115 kişinin hayatını kaybettiği, 6.6 büyüklüğündeki depremde Bayraklı ilçesinde bulunan 8 katlı Rıza Bey Apartmanı’nda 36 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 4’ü tutuklu 9 kişi hakkında, İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın 10 Eylül’de görülen 2’nci duruşmasında, projede binanın sürveyanı olarak imzası bulunan Durak Kayar’ın tahliyesine karar verilmesinin ardından tutuklu sayısı 3’e düştü.

    ZABIT KATİBİ DEĞİŞTİRİLDİ

    Davanın bugün görülen 3’üncü duruşmasında, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla davacılar ve taraf avukatları hazır bulundu. Müşteki avukatının, önceki duruşmada sorduğu soruların ve verilen cevapların zabıtlara geçirilmediğini söylemesi üzerine zabıt katibi değiştirildi.

    ‘GÜÇLENDİRME YAPILDIĞINI HATIRLAMIYORUM’

    Duruşmada, utuksuz sanıklardan eski apartman yöneticisi Ramazan B.’nin savunması alındı. Apartmanda önceden çatlaklar olduğu ve bunların epoksi yapılarak kapatıldığı iddiasıyla yargılanan Ramazan B., “Apartmanda 1999’dan 2010 yılına kadar oturdum, daha sonra İstanbul’a taşınıp dairemi kiraya verdim. 2006 ile 2009 yılları arasında apartmanda yöneticilik yaptım. Benim yöneticilik döneminde apartmanda daha önceki depremlerden dolayı hasar kaydı yoktu. 2005 yılındaki depremde binada küçük çatlakların olduğunu ancak deprem için güçlendirme konusunda bir şey yapıldığını hatırlamıyorum. Apartmanda oturduğum dönemde depreme dayanıksız olduğu yönünde bir düşünce yoktu. Olsaydı ben çocuklarımla beraber orada oturmazdım. Apartmanda yapılacak kentsel dönüşümle ilgili de bir bilgim yok. Ben taşındığımda, apartmanın altındaki 2 iş yeri birleştirilmiş ve öyle kullanılıyordu” dedi.

    KAVGA ÇIKINCA ARA VERİLDİ

    Ramazan B.’nin savunmasının alınması sırasında, müştekiler ile sanık yakınları arasında salonda kavga çıktı. Polis ve salondaki izleyicilerin araya girerek, ayırdığı kavga sonrası duruşmaya ara verildi.

  • Başkanı Taban, İzmir depremi sonrası çalışmaları yerinde inceledi

    Başkanı Taban, İzmir depremi sonrası çalışmaları yerinde inceledi

    İzmir Depremi sonrası bölgede yapılan çalışmaları görmek, alınan tedbirler ve İnegöl’de neler yapılması gerektiği konusunda istişarelerde bulunmak üzere İzmir’e giderek burada temaslarda bulunan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, depremden 91 saat sonra enkazın altından kurtarılan ve ilk isteği köfte ile ayran olan Ayda Bebeğe verdiği sözü tuttu. Başkan Taban, Ayda bebeğin babası Uğur Gezgin ile bir araya gelerek hem köfte ikram etti hem de İnegöl’e davet etti.

    İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İzmir’de yaşanan 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası bölgede yapılan çalışmaları görmek, ne gibi tedbirler alındığını öğrenmek ve İnegöl’de depreme ilişkin nasıl bir hazırlık yapılması gerektiği hususunda istişarelerde bulunmak üzere Çarşamba günü İzmir’e gitti. İnegöl Belediyesi’nin ilgili Daire Müdürleri ile bir İNDAK yöneticisinin eşlik ettiği Başkan Taban, gün boyu İzmir’de AFAD Merkezli ziyaretler ve incelemelerde bulundu.

    İzmir’de ilk olarak AFAD İl Müdürlüğü’nü ziyaret eden İnegöl heyeti, burada İl Müdürü Kartal Muhcı ile bir araya geldi. Yapılan ziyarette deprem öncesi alınan tedbirler, deprem sırasında yapılan çalışmalar ve deprem sonrası devam eden çalışmalar hakkında istişarelerde bulunuldu. İnegöl’ün yapısı da göz önünde bulundurularak burada alınabilecek tedbirler ve olası bir depreme karşı nasıl bir hazırlık yapılması gerektiği hususunda görüş alışverişlerinde bulunuldu. Ziyaret sırasında Başkan Alper Taban, İzmir AFAD İl Müdürü Muhcı’ya hediye takdimi de gerçekleştirdi. Daha sonra yetkililer nezaretinde Afet Bölgesi, Lojistik Depo ve Konteyner Kent ziyaret edilerek yerinde incelemelerde bulunuldu.

    İzmir’de deprem bölgesi ve AFAD ile yapılan ziyaretler ve incelemeler sonrası, İzmir depreminin en can alıcı noktalarından biri olan Rıza Bey Apartmanının bulunduğu alan ziyaret edildi. Başkan Alper Taban ve beraberindeki heyet, 37 kişinin vefat ettiği Rıza Bey Apartmanının bulunduğu alanda, enkazdan 91 saat sonra kurtarılan ve adeta tüm ülkeyi sevinç gözyaşlarına boğan umudun adı Ayda bebeğin babası Uğur Gezgin ile buluştu. Herkesin umutları tükendiği anda 91 saat sonra enkazdan çıkarılan ve ilk isteği köfte ile ayran olan 3 yaşındaki Ayda bebeğe, o gün Başkan Alper Taban sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla köfte sözü vermişti. İnegöl’den götürüle köfteler, Ayda Bebeğin babasına teslim edildi. Pandemi nedeniyle Ayda Bebekle görüşemeyen Başkan Taban, babası Uğur Gezgin ve Ayda Bebeği en kısa sürede İnegöl’de ağırlamak istediklerini dile getirerek İnegöl’e davet etti. Uğur Gezgin de bu ince düşünceden ve ziyaretlerinden dolayı Başkan Taban’a teşekkürlerini sundu.

    Alper Taban’ın İzmir mesaisindeki son durağı İzmir AFAD İl Koordinatörlüğü oldu. Burada yapılan istişare toplantısında sunum yapılarak deprem tehlikesine karşı alınacak önlemler, yapılacak hazırlıklar konusunda bilgilendirme yapıldı.

  • AK Partili Hamza Dağ’dan deprem açıklaması

    AK Partili Hamza Dağ’dan deprem açıklaması

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, depremin ardından CHP’lilerin ortaya attığı iddialar ile ilgili olarak “İzmir’i ve İzmirlileri yalnızca oy deposu, rant kapısı ve makam koltuğu olarak gördükleri bir kez daha aşikar olmuştur. İzmir depremi ile birlikte kentsel dönüşüm, şehirleşme ve altyapı gibi temel problemlerin İzmir’de acil bir şekilde çözülmeyi beklediği bir kez daha görülmüştür” dedi.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir’de yıkıma neden olan depremin ilk anından itibaren, ilgili tüm bakanlar ve bağlı birimlerin bölgede arama-kurtarma, enkaz kaldırma ile hasar tespit faaliyetlerini titizlikle yürüttüğünü söyledi. Dağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın depremin üzerinden 24 saat geçmeden bölgeye geldiğini, hem vatandaşlara desteğini gösterdiğini hem de çalışmaları koordine ettiğini kaydetti. AFAD ile koordinasyondaki belediyeler ve gönüllü kuruluşların çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Hamza Dağ, şunları ifade etti:

    “Depremden etkilenen İzmirli hemşerilerimizin her türlü mağduriyetlerini gidermek için yaptığı çalışmalar devam etmektedir. Gelinen noktada hem afet anında hem de sonrasında yaşanan süreç göstermiştir ki; hükümetimiz, ilgili kurumlarıyla üzerine düşeni yapmıştır ve yapmayı sürdürecektir. Bu başarılı süreç yönetimi gerek deprem bölgesindeki hemşerilerimiz gerekse de Türkiye kamuoyu tarafından net bir şekilde görülmüş ve takdir edilmiştir. Ama ne yazık ki bu çalışmalara gölge düşürmek için asılsız iddialarda bulunulmuştur. Maalesef, yalan merkezli siyasetin en büyük alıcısı, bazen de kaynağı; İzmir’de yaşamayan, İzmir ile bağı bulunmayan ve depremi kişisel reklam malzemesi haline getirmeye çalışan bazı CHP’li siyasilerdir. Bu durum şehrimizde siyaset yapan CHP’li siyasetçiler için de üzüntü vericidir. İzmir’de gündeme ilişkin konuşacak milletvekili veya belediye başkanı yokmuşçasına, dışarıdan gelen siyasetçilerin İzmir’de ahkam kesmesi, CHP adına da düşündürücüdür. Bazı CHP’li siyasetçilerin bu süreçte ‘Her işi belediyelerimiz yapıyor’, ‘AFAD çadırını kullanabilmek için evlilik cüzdanı veya hasar belgesi olması gerekiyor’, ‘Çürük binalar tespit edildi, bakanlık gereğini yapmadı’ gibi yalanlarla karşımıza çıktığını görmekteyiz. Ayrıca, ‘Kızılay Kan Merkezi yıkıldı’, ‘Cumhurbaşkanı enkaz alanına müzik eşliğinde girdi’, ‘Belediyenin yıkım yetkisi yok’, ‘Hasar tespitinde rant gözetiliyor’ gibi aslı astarı olmayan iddialarla gündeme gelmeye çalışmışlardır.”

    TEDBİR ÇAĞRISI

    “Henüz enkaz altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlar varken yalanlara sarılarak kirli bir siyaset yapıldı” diyen Hamza Dağ, “İzmir’imize ve depremden etkilenen vatandaşlarımıza karşı ne denli sorumsuz olduklarının göstergesidir. Bu sürecin başarıyla yönetilmesi ve yaraların hızla sarılması, bazı CHP’li siyasetçilerde büyük bir rahatsızlığa sebebiyet vermiştir. Bu afetle birlikte İzmir’i ve İzmirlileri yalnızca oy deposu, rant kapısı ve makam koltuğu olarak gördükleri bir kez daha aşikar olmuştur. İzmir depremiyle birlikte kentsel dönüşüm, şehirleşme ve altyapı gibi temel problemlerin İzmir’de acil bir şekilde çözülmeyi beklediği bir kez daha görülmüştür. Bu hususların artık yerel yöneticiler tarafından gündeme alınması hayati önem taşımaktadır. Deprem, imar ve altyapı gibi meselelerin, şehrimizin yıllardan beri süregelen kronik sorunları olduğunu biliyoruz. Bu noktada, Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin üzerinde çok büyük bir sorumluluk olduğunun farkındayız. Şehrimizi ilgilendiren bu en önemli konularda, her zaman olduğu gibi bundan sonraki süreçte de İzmir’imiz için elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz. Lütfen daha büyük acılarla yüzleşmek durumunda kalmadan tedbirlerimizi alalım” ded.

  • İzmir depreminde can kaybı 116’ya yüksldi

    İzmir depreminde can kaybı 116’ya yüksldi

    İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İzmir’deki depremde vefat edenlerin sayısının 116’ya yükseldiğini açıkladı.

    AFAD’dan yapılan açıklamaya göre, 30 Ekim’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrasında 48’inin büyüklüğü 4’ün üzerinde olmak üzere toplam 3 bin 630 artçı sarsıntı kaydedildi.

    Sağlık Afet Koordinasyon Merkezinden (SAKOM) alınan bilgiye göre, depremde 116 kişi hayatını kaybetti, yaralanan 1034 kişiden 1021’i taburcu edildi, 8 kişinin ise tedavisi devam ediyor.

    AFAD’DAN YAPILAN AÇIKLAMANIN TAMAMI

    30.10.2020 Cuma günü, saat 14.51’de Ege Denizi Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrasında, büyüklüğü 4’ün üzerinde 48  olmak üzere, toplam 3.630 artçı sarsıntı yaşanmıştır.

    SAKOM’dan alınan bilgilere göre 116 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yaralanan 1.034 vatandaşımızdan 1.021’i  taburcu edilmiş olup 8 vatandaşımızın tedavisi devam etmektedir.

    İzmir’de yürütülen arama ve kurtarma çalışmaları tamamlanmış olup, enkaz kaldırma çalışmaları titizlikle devam etmektedir.

    GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİ KURULUYOR

    İzmir ilinde; Bornova Âşık Veysel Rekreasyonu Alanı’na 474, Bornova  Şehir Stadı’na 95, Buca Eski Stada 97, Buca Hipdoram’a 160, Bayraklı Tepekule Pazaryeri’ne 19, Bayraklı Deve Güreşi Alanı’na 300, Bayraklı 75. Yıl Parkı’na 51, Bayraklı Hakan Ünal-Sakarya Parklarına 75, Bayraklı Şahin Akar Parkı’na 27, Bayraklı Galen Hastanesi’ne 75, Bayraklı Paten Pisti’ne 99, Bayraklı Öğretmenevi Yanına 31, Bayraklı Bilal Çakırcalı-Barış Manço Parkı’na 157, Bayraklı Kaan Kılıç Eceler Parkı’na 50, Bayraklı Unesco Gençlik Parkı’na 27, Bayraklı Şehit Murat Aslantürk Parkı’na 20 olmak üzere, İzmir genelinde 1.760 adet çadır kurulumu tamamlanmıştır.

    Geçici konaklama merkezi oluşturulmasına ilişkin altyapı çalışmaları başlamıştır, çalışmaların tamamlanmasının ardından ilk etapta 550 adet konteyner kurulması planlanmaktadır.

    Geçici konaklama tesislerinde; KYK Yurtlarında 261, özel yurtlarda 16  olmak üzere toplam 277 afetzede barındırılmaktadır.

    ÇALIŞMA GRUPLARI, BÖLGEDEKİ FAALİYETLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

    Deprem sonrasında tüm çalışmalar için toplam 8.712 personel, 1.242 araçla görevlendirilmiş olup şu an sahada 5.933 personel 889 araçla çalışmalara devam etmektedir.

    Bölgedeki hasar tespit çalışmaları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 930 ve Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan 256 personel olmak üzere toplam 1.186 personel görevlendirilmiştir.

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılan bilgilendirmeye göre haberleşme altyapısında olumsuz bir durum yaşanmamaktadır.

    Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan alınan bilgiye göre meydana gelen deprem nedeniyle 28 tekne batmış, 42 tekne karaya oturmuştur. Yapılan çalışmalar neticesinde 25 teknenin su altından çıkarılması, karaya oturan 41 teknenin kurtarılması sağlanmıştır. Batan 3 teknenin ve karaya oturan 1 teknenin kurtarma çalışmaları devam etmektedir.

    Beslenme hizmeti kapsamında, bölgede 741.745 kişi/öğün yemek hizmeti sağlanmıştır. Ayrıca, 272.307 sıcak ve soğuk içecek234.066 ikram malzemesi ve 371.005 adet su dağıtılmıştır. Çalışmalar 403 personel ve 37 araç ile sürdürülmektedir.

    Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında daha önce belirlenen İzmir fuar alanı Kültür Park’ta bulunan 11.500 m2 kapalı alana sahip depo, 150 personel ile faaliyete geçirilmiştir.

    Psikososyal destek çalışma grubundan 569 personel 48 araç ile sahada çalışmalara katılmakta olup 25.225 kişi ile görüşülmüştür. Ayrıca 4 mobil sosyal hizmet merkezine ek olarak 2 mobil sosyal hizmet merkezi daha deprem bölgesine ulaştırılmıştır.

    Güvenlik ve trafik çalışma grubundan 245 çevik kuvvet, 32 trafik personeli olmak üzere 277 personel olay yerine yönlendirilmiştir. Teknik destek ve ikmal kapsamında toplam 132 iş makinesi ve 191 personel görev yapmaktadır.

    UMKE ve 112 Acil Yardım ekiplerinden 291 araç ve 1.109 personel bölgede görevlendirilmiştir.

    DEPREM BÖLGESİNE TOPLAM 48 MİLYON TL KAYNAK GÖNDERİLDİ

    Çalışmalarda kullanılmak üzere AFAD Başkanlığı tarafından 23.000.000 TL, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler  Bakanlığı tarafından 18.000.000 TL, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 7.000.000TL’lik kaynak aktarılmıştır.

    DASK

    Doğal Afet Sigortaları Kurumu’na (DASK) 18.000 adet hasar ihbarı yapılmıştır. 13.11.2020 itibarıyla yapılan ödeme 27.000.000 TL’ye ulaşmıştır. Çalışmalar devam etmektedir.

    AFETZEDE VATANDAŞLARIMIZA YAPILACAK YARDIMLAR

    Yıkılmış veya yıkılacak binalara ilişkin, eşyasını alamayan vatandaşlarımıza hane başına 30.000 TL eşya yardımı yapılacaktır.  İzmir’deki depremde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı evlerin sahiplerin13.000 TLbu durumda olan kiracılara 5.000 TL taşınma ve kira yardımı yapılacaktır. Seferihisar’da yapılan hasar tespit çalışmalarına göre sahil bölgesinde zarar gören esnafın zarar durumuna göre, Valilik tarafından yardım yapılacaktır.

    Türkiye Afet Müdahale Planı’na göre, arama-kurtarma, sağlık, destek çalışmalarının kesintisiz olarak yürütülmesi amacıyla, İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda, tüm çalışma grupları, 7 gün 24 saat çalışma esasına göre faaliyete geçirilmiştir.

    VATANDAŞLARIMIZIN DİKKATİNE!

    Afet bölgesindeki hasarlı yapılara kesinlikle girilmemesi gerekmektedir. Yardıma ihtiyaç duyabilecek bebek, çocuk, yaşlı ve engellilere destek olunmalıdır.

    Gelişmeler ve bölgedeki deprem aktivitesi, İçişleri Bakanlığı AFAD tarafından 7/24 takip edilmektedir.      

    Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

  • İzmir’de görevlendirilen AFAD ekibi karantinada

    İzmir’de görevlendirilen AFAD ekibi karantinada

    İzmir’deki depremde görevlendirilen 25 kişilik Erzurum Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekibinden 5 kişinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testinin pozitif çıkması üzerine ekibin tamamı karantinaya alındı

    Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde arama kurtarma çalışmaları için İzmir’e gönderilen 25 kişilik Erzurum AFAD ekibi, dün gece saatlerinde kente döndü.

    Erzurum AFAD İl Müdürü Selahattin Karslı’nın talimatıyla Kovid-19 tedbirleri kapsamında evlerine gönderilmeyip misafirhanede ağırlanan ve hastanede Kovid-19 testi yapılan 25 kişilik ekipten 5’inin test sonucu pozitif çıktı.

    Ekipten test sonucu pozitif çıkanlardan biri, Mareşal Çakmak Devlet Hastanesinde tedaviye alındı, test sonucu pozitif olan ancak belirti göstermeyen 4 kişinin de aralarında bulunduğu ekibin tamamı evlerinde karantinaya alındı.

    Hastanede tedavi altına AFAD personeli Ali İhsan Karacan sosyal medya hesabından, “Gençlik bunun şakası yok. O kadar önleme rağmen küçük bir dikkatsizlik affetmiyor. Siz siz olun Kovid-19’u önemseyin” mesajını paylaşarak mesafe, temizlik ve maske tedbirlerine dikkat çekti.

  • AFAD’dan İzmir depremine ilişkin son açıklama

    AFAD’dan İzmir depremine ilişkin son açıklama

    İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İzmir’de 115 kişinin hayatını kaybettiği 6.6’lık depremde, yaralanan 1034 kişiden 1017’sinin taburcu edildiğini, 17 kişinin de tedavisinin sürdüğünü açıkladı.

    AFAD’dan yapılan yazılı açıklamada, Ege Denizi Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrasında, büyüklüğü 4’ün üzerinde 47 olmak üzere, toplam 3 bin 119 artçı sarsıntı yaşandığı belirtilerek, “SAKOM’dan alınan bilgilere göre 115 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yaralanan 1034 vatandaşımızdan 1017’si taburcu edilmiş olup 17 vatandaşımızın tedavisi devam etmektedir. İzmir’de yürütülen arama ve kurtarma çalışmaları tamamlanmış olup, enkaz kaldırma çalışmaları titizlikle devam etmektedir” denildi.

    GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİ KURULUYOR

    Depremzedeler için geçici konaklama merkezi oluşturulmasına ilişkin alt yapı çalışmalarına başlandığı kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “İzmir ilinde; Bornova Aşık Veysel Rekreasyonu Alanı’na 803, Bornova Şehir Stadı’na 217, Buca Eski Stada 142, Buca Hipdoram’a 196, Bayraklı Tepekule Pazaryeri’ne 39, Bayraklı Deve Güreşi Alanı’na 300, Bayraklı 75’inci Yıl Parkı’na 59, Bayraklı Hakan Ünal- Sakarya Parklarına 117, Bayraklı Şahin Akar Parkı’na 41, Bayraklı Galen Hastanesi’ne 82, Bayraklı Paten Pisti’ne 113, Bayraklı Öğretmenevi Yanına 47, Bayraklı Bilal Çakırcalı- Barış Manço Parkı’na 216, Bayraklı Kaan Kılıç Eceler Parkı’na 130, Bayraklı Unesco Gençlik Parkı’na 22, Bayraklı Şehit Murat Aslantürk Parkı’na 24 olmak üzere, İzmir genelinde 2 bin 548 adet çadır kurulumu tamamlanmıştır. Ayrıca AFAD ve Türk Kızılay tarafından 18 bin 922 battaniye, 11 bin 31 yatak, 11 bin 548 uyku seti ve 1023 ısıtıcı dağıtımı yapılmıştır. Geçici konaklama merkezi oluşturulmasına ilişkin altyapı çalışmaları başlamıştır, çalışmaların tamamlanmasının ardından ilk etapta 550 adet konteyner kurulması planlanmaktadır. Geçici konaklama tesislerinde; KYK Yurtlarında 191, özel yurtlarda 5 olmak üzere toplam 196 afetzede barındırılmaktadır.”

    ÇALIŞMA GRUPLARI, BÖLGEDEKİ FAALİYETLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

    Deprem sonrasında tüm çalışmalar için toplam 8 bin 712 personelin, 1242 araçla görevlendirildiği ve şu an sahada 6 bin 449 personelin 927 araçla çalışmalara devam ettiği aktarılan açıklamada, “Bölgedeki hasar tespit çalışmaları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 930 ve Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan 256 personel olmak üzere toplam 1186 personel görevlendirilmiştir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılan bilgilendirmeye göre; haberleşme alt yapısında olumsuz bir durum yaşanmamaktadır. Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan alınan bilgiye göre; meydana gelen deprem nedeniyle 28 tekne batmış, 42 tekne karaya oturmuştur. Yapılan çalışmalar neticesinde 24 teknenin su altından çıkarılması, karaya oturan 40 teknenin kurtarılması sağlanmıştır. Batan 4 teknenin ve karaya oturan 2 teknenin kurtarma çalışmaları devam etmektedir. Beslenme hizmeti kapsamında, bölgede 664 bin 935 kişi/öğün yemek hizmeti sağlanmıştır. Ayrıca, 207 bin 495 sıcak ve soğuk içecek, 207 bin 495 ikram malzemesi ve 244 bin 891 adet su dağıtılmıştır. Çalışmalar 429 personel ve 39 araç ile sürdürülmektedir” ifadelerine yer verildi.

    Açıklamada, psikososyal destek çalışmalarına ilişkin ise, “569 personel 48 araç ile sahada çalışmalara katılmakta olup 20 bin 852 kişi ile görüşülmüştür. Ayrıca 4 mobil sosyal hizmet merkezine ek olarak 2 mobil sosyal hizmet merkezi daha deprem bölgesine ulaştırılmıştır. Güvenlik ve trafik çalışma grubundan 245 çevik kuvvet, 32 trafik personeli olmak üzere 277 personel olay yerine yönlendirilmiştir. Teknik destek ve ikmal kapsamında toplam 132 iş makinesi ve 191 personel görev yapmaktadır. UMKE ve 112 Acil Yardım ekiplerinden 291 araç ve 1109 personel bölgede görevlendirilmiştir” denildi.

    DEPREM BÖLGESİNE TOPLAM 48 MİLYON TL KAYNAK GÖNDERİLDİ

    Çalışmalarda kullanılmak üzere AFAD Başkanlığı tarafından 23 milyon, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 18 milyon, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 7 milyon TL’lik kaynak aktarıldığı belirtilen açıklamada, “DASK Doğal Afet Sigortaları Kurumu’na (DASK) 15 bin 600 adet hasar ihbarı yapılmıştır. 10 Kasım 2020 itibarıyla yapılan ödeme 15 milyon TL’ye ulaşmıştır” denildi.

    AFETZEDE VATANDAŞLARIMIZA YAPILACAK YARDIMLAR

    Açıklamaya göre; yıkılmış veya yıkılacak binalara ilişkin, eşyasını alamayan vatandaşlara hane başına 30 bin TL eşya yardımı yapılacak. İzmir’deki depremde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı evlerin sahiplerine 13 bin, bu durumda olan kiracılara 5 bin TL taşınma ve kira yardımı yapılacak. Seferihisar’da yapılan hasar tespit çalışmalarına göre; sahil bölgesinde zarar gören esnafın zarar durumuna göre, valilik tarafından yardım yapılacak.

  • Bursa Teknik Ünivesitesi’nden deprem raporu

    Bursa Teknik Ünivesitesi’nden deprem raporu

    Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezince (DEPAR) İzmir depreminde yıkılan veya ağır hasar gören binalara ilişkin rapor hazırlandı.

    Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, BTÜ DEPAR Müdürü ve İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beyhan Bayhan başkanlığında görevlendirilen ekip, İzmir depremi sonrasında yıkılan ve hasar gören binalarda yaptığı incelemelerini tamamlayarak, “Yapı ön değerlendirme raporu” hazırladı.

    Bayhan’ın İzmir’in Bayraklı ilçesindeki Mansuroğlu, Manavkuyu ve Adalet mahalleleri ile Seferihisar ilçesinde, arama kurtarma süreci boyunca yıkılmış ve ağır hasar görmüş binalarda ve çevresinde gerçekleştirilen teknik incelemeler ve gözlemsel değerlendirmeleri içeren rapor, BTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyübhan Avcı ve Arş. Gör. Deniz Birlik Kayı’nın katkılarıyla oluşturuldu.
    Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Bayhan, depremde tamamı göçen ve ağır hasar gören binaların ruhsat tarihlerinin 2000 yılı öncesine ait olduğunu, bina tasarım ve uygulamalarının 1975 Deprem Yönetmeliği’ne göre gerçekleştirilmiş olması gerektiğini belirtti.

    Yaptıkları gözlemlerde 1975 Deprem Yönetmeliği’nde bina sünekliğini artırıcı önemli kurallarına uyulmadığını tespit ettiklerini ifade eden Bayhan, şunları kaydetti:

    “Aynı sitede yer alan bazı bloklarda toptan göçme veya ağır hasar gözlenirken, bazı blokların stabilitesini koruduğunu gördük. Benzer şekilde bitişik nizam olan yapıların da bir kısmının stabilitesini korumasına rağmen bir kısmının toptan göçtüğünü tespit ettik. Tamamı göçen veya ağır hasar gören binalardaki genel zafiyetler, yapısal düzensizlikler, donatı korozyonu, kolon-kiriş birleşim bölgelerinde enine donatı bulunmaması, güçlü kolon-zayıf kiriş ilkesine uyulmaması ve sünek tasarım ilkelerine uyulmaması olarak sıralandı. Binaların yıkılması ve ağır hasar almasının temel ihtimallerini, binaların statik projelerinin ve sahadaki uygulamalarının 1975 Deprem Yönetmeliği’ne uygun olmaması, bitişik nizam yapılarda çekiçleme etkisi, binaların taşıyıcı sisteminde sonradan tadilatlar gerçekleştirilmiş olması, binalarda bodrum katının bulunmayışı ve radye temel siteminin kullanılmayışının olumsuz etkilerine bağlayabiliriz.”

    Bayhan, Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeğinin bir kez daha acı ile tecrübe edildiğini vurgulayarak şu önerilerde bulundu:

    “İlk olarak 2000 yılı öncesinde imalatı gerçekleştirilmiş betonarme binaların hızlı bir şekilde deprem performans ve risk analizlerini gerçekleştirmemiz gerekiyor. Güçlendirmenin ekonomik olacağı yapılar güçlendirilmeli, güçlendirilemeyecek durumda olan yapılar yıkılıp yeniden inşa edilmeli. Uygun bir güçlendirme projesinin uygulamadaki zafiyetler sebebiyle istenen neticeyi veremediği daha önce de tecrübe edilmiştir. Her türlü üst yapı, geoteknik tasarım ve güçlendirme-iyileştirme uygulamaları, yetkin mühendislerce yapılmalı ve çok iyi denetlenmeli. Güçlendirme projeleri ve uygulamaları güvenilir bir şekilde gerçekleştirilemeyecek ve denetlenemeyecek ise binanın yıkılıp yeniden yapılması tercih edilmeli. Yapı denetim sisteminin etkinliği, raporumuza konu binaların ruhsat tarihinden dolayı söz konusu değil. Ancak yapı denetim sistemindeki mesuliyet sahibi kişilerin görev ve sorumlulukları ile sorumluluk süreleri, yasa kapsamında artırılarak denetim mekanizması daha da etkin hale getirilebilir. İmar planları yapılırken Türkiye Sismik Tehlike Haritası göz önünde bulundurulmalı.”

  • Kurum: Binaları az hasarlı olanlar evlerine girebilir

    Kurum: Binaları az hasarlı olanlar evlerine girebilir

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, İzmir’deki 6.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin 12 binanın yıkım işleminin tamamlandığını belirtti. Bakan Kurum, ‘Binaları az hasarlı ve hasarsız olanlar evlerine girebilir’ dedi. Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli ise bölgede yedi gün boyunca yağış beklenmediğini bildirdi.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli İzmir’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Bakan Kurum’un açıklamalarından satır başları şöyle;

    • Binalara ilişkin yıkım sürecini başlattık. Vatandaşlarımızın taşınmasını sağlayıp riskli binaların yıkılma sürecini yürütüyoruz.
    • İzmir kardeşlerimize çağrıda bulunmak istersek; enkaz altında sürekli onlarla beraberiz. Acılarını, mutluluklarını yaşıyoruz.
    • Gördüklerini, eksik olduğunu düşündüklerini ya da taleplerini, muhtarlıklardaki koordinasyon ofislerine ihtiyaçlarını taleplerini gönderebilirler, iletebilirler.
    • Anında ihtiyaçları karşılamak üzere afet ve koordinasyon merkezimiz çalışıyor.
    • Binası az hasarlı ve hasarsız olan vatandaşlarımız evlerine girebilirler.
    • 12 hasarlı binanın yıkımını tamamladık.
    • Salı günü hedefimiz tüm İzmir genelinde çalışmaları tamamlamaktır.
    • 2508 az hasarlı, 338 de orta hasarlı binamız var.
    • Hızlı şekilde ağır hasarlı binaların yıkım sürecini yürütüyoruz.
    • Hasar tespit çalışmalarımıza giden arkadaşlarımız vatandaşlarımızı detaylı şekilde bilgilendiriyorlar.
    • Ancak apartmanında olmayan vatandaşlarımız da hasar tespitlerini, hasartespit.cbc.gov.tr adresinden öğrenebilirler.
    • Şu ana kadar yapmış olduğumuz çalışmalarda binası az hasarlı ve hasarsız olan vatandaşlarımız evlerine girebilirler.
    • Orta hasarlı binalara ilişkin güçlendirme yapmak zorundayız. Bu konuyu da bugün istişare ettik.
    • Orta hasarlı binalarda oturan vatandaşlarımız binalarını bir yıl içinde güçlendirmek durumundalar.
    • Buna ilişkin belediyemizin, bakanlığımızın verebileceği her türlü desteği vermeye hazırız.
  • İzmir depreminde yıkılan binalarla ilgili 7 kişi tutuklandı

    İzmir depreminde yıkılan binalarla ilgili 7 kişi tutuklandı

    Merkez üssü İzmir’in Seferihisar ilçesi açıkları olan 30 Ekim’deki depremde Bayraklı ilçesinde yıkılan binalarla ilgili adliyeye sevk edilen 9 şüpheliden 7’si tutuklandı, 2’si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ş.A, O.A, E.İ, R.Y, M.Y, N.B, T.A, Ç.D. ile H.H.Ö’nün işlemleri tamamlandı.

    Zanlılar, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye götürüldü. Şüphelilerin ilk ifadelerinde, binaları dönemin mevzuatına uygun yaptıklarını ileri sürdükleri belirtildi.

    Yağcıoğlu Apartmanı müteahhidi Ş.A. adliyeye götürülürken, “Bir şey söyleyecek misiniz?” diyen basın mensuplarına, “Ne söyleyeyim? Kolonlar kaydırılmış.” şeklinde karşılık verdi.

    Şüpheliler, savcılıktaki ifade verme işlemlerinin tamamlanmasının ardından tutuklama istemiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

    Şüphelilerden Ş.A, O.A, M.Y, N.B, T.A, Ç.D. ile H.H.Ö tutuklandı. Zanlılardan R.Y ve E.İ. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Hakim, tutuklanan şüphelilerle ilgili “Şüphelilerin ismi geçen binaların yapımlarında üstlenmiş oldukları görevler, meydana gelen olay ve netice, dosya kapsamındaki belgeler karşısında şüphelilerin ismi geçen binaların yapımında bilime ve fenne uygun davranmadıkları dolayısıyla üzerlerine atılı ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçunu işledikleri hususunda somut deliller olduğu” değerlendirmesinde bulundu.

    Şüpheli M.Y. savunmasında depremde 2 katı çöken Yılmaz Erbek Apartmanı’nın müteahhidi olmadığını, apartmanın bulunduğu arsanın sahibi olduğunu, arsada ortak olduğunu ve binanın 1997 yılında yapılmaya başlandığını söyledi.

    M.Y. binanın alt kısmının 2001 yılında bir markete kiralandığını belirterek, “Normalde binanın altında projede 4 tane dükkan kısmı görünüyordu ancak iki ortak olduğumuz için daha sonra bu 4 dükkanı 2’ye düşürdük. Projeyi bu şekilde onaylattık. Markete o şekilde kiraya verdik. 2001 yılından beri market binanın altında bulunmaktadır. Bugüne kadar market tarafından yapıldığı söylenen tadilatlardan haberim yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum.” dedi.

    Yağcıoğlu Apartmanı fenni mesulü şüpheli O.A. da söz konusu inşaatın 35 yıl önce yapıldığını, oturma ruhsatının alındığını ve kendisinin sorumluluğunun o tarihte bittiğini savundu.

    Şüpheli Ş.A, T.A. Ç.D. ile N.B. de haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek tutuksuz yargılanma talep etti.

    Şüpheli E.İ. yıkılan Barış Sitesi’nde hiçbir sorumluluğu olmadığını savunarak, “O sitede fenni mesul olarak görev yaptığım iddiası doğru değildir. O tarihte anılan sitede fenni mesul olarak görev yapan kişi aynı zamanda inşaat mühendisi olan A.İ’ydi. Diğer site olan Cumhuriyet sitesinde ise fenni mesul olarak görev yaptım. Burada da görevimi yerine getirdim.” ifadelerini kullandı.

    Yıkılan Rıza Bey Apartmanı çevresinde 12 yüksek bina yaptırdığını savunan şüpheli H.H.Ö de ifadesinde, “Diğer binalarda hiçbir hasar yoktur. Söz konusu yıkımın benimle hiçbir ilgisi yoktur.” dedi.

    Şüpheli R.Y. de depremde 2 katı çöken Yılmaz Erbek Apartmanı’nın altındaki markete 2011 yılında ortak olduğunu söyleyerek, “Diğer ortağım abimdi. Sadece bu iş yerine sahip olmam nedeniyle meydana gelen yıkımdan sorumlu olamayacağımı düşünüyorum. Sahip olduğum 2011 yılından bugüne kadar markette herhangi bir tadilat ve değişiklik yapılmadı.” diye konuştu.

    Öte yandan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı açıklamada soruşturma kapsamında 2 ayrı üniversiteden alanında uzman 8 öğretim üyesinden oluşan iki ayrı bilirkişi heyeti görevlendirildiğini bildirdi.

    Açıklamada bu heyetlerle deprem bölgesine intikal eden savcılarca olay yerinden numuneler alındığı ve deliller toplandığı da belirtilerek, “Maddi gerçeğe ulaşmak amacıyla depremde yaralanan ve tedavi süreci devam eden mağdurların ve tanıkların beyanlarının alınması, olay yeri incelemelerine ilişkin kayıt ve tutanakların dosyaya intikalinin sağlanması ve bilirkişi heyeti tarafından düzenlenecek olan bilimsel raporların temin edilmesi ile soruşturma süreci etkin ve hızlı bir şekilde tamamlanarak bir an önce yargılama sürecine başlanacaktır.” ifadelerine yer verildi.

     Soruşturma

    Depremde yıkılan ve ağır hasarlı olan binaları yapanlar hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmış, 11 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.

    Soruşturma kapsamında, 2 Kasım’da Yağcıoğlu Apartmanı müteahhidi Ş.A ile fenni mesul O.A, Cumhuriyet Sitesi B ve C blokların fenni mesulü E.İ, Yılmaz Erbek Apartmanı’ndaki market sahibi R.Y, market yapı sahibi M.Y. ile Yılmaz Erbek Apartmanı fenni mesulü N.B, Emrah Apartmanı fenni mesulü T.A, Doğanlar Apartmanı müteahhidi Ç.D. ile Rıza Bey Apartmanı müteahhidi H.H.Ö. gözaltına alınmıştı.

    Gözaltı kararı verilen 2 şüphelinin yakalanması için de çalışma başlatılmıştı.

    Aranan şüpheli yoğun bakımda

    Öte yandan Emrah Apartmanı’na ilişkin hakkında gözaltı kararı bulunan müteahhit M.B.U’nun depremden yaralı kurtulduğu ve halen yoğun bakımda olduğu öğrenildi.

    Gelini ile torunlarını depremde yitirdiği belirtilen M.B.U’nun babası H.U’nun da bu durumunun göz önüne alındığı ve savcılık kararıyla yurt dışı çıkış yasağı konularak serbest bırakıldığı kaydedildi.