Etiket: izmir depremi

  • Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi o anları anlattı

    Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi o anları anlattı

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, İzmir’de meydana gelen depremin ardından arama kurtarma faaliyetlerine katılarak büyük fedakarlık gösteren Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’ni ağırladı.

    30 Ekim Cuma günü Ege Denizi’nde yaşanan ve İzmir’de can kayıplarına neden olan 6.6’lık deprem sonrası kısa süre içerisinde bölgeye intikal ederek, arama kurtarma çalışmalarına katılan Yıldırım Belediyesi Arama-Kurtarma Ekibi, Bursa’ya döndü. 3 tam donanımlı araç ve 11 personelle deprem bölgesinde önemli çalışmalara imza atan, depremden 14 saat sonra Bayraklı İlçesi’ndeki Adalet Mahallesi Barış Sitesi’nde 62 yaşındaki Emine Eren’i enkaz altından kurtaran ve daha sonra da Doğanlar ve Rıza Bey apartmanlarında çalışmalara katılan Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi, arama kurtarma çalışmalarının sona ermesi ile birlikte de görevlerini tamamlayarak Bursa’ya döndü. Bursa’ya gelen ekip üyeleri önce Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a makamında konuk oldu. İzmir’e ulaştıkları ilk andan itibaren yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aktaran ve bölgedeki son durumu anlatan ekibi ilk kutlayan Başkan Yılmaz oldu. Can kurtarmak için enkaz altına giren ekiple gurur duyduklarını vurgulayan Başkan Yılmaz, “Allah razı olsun, tebrik ediyoruz. Allah mükafatlandırsın inşallah yaptığınız bu hizmeti. Çünkü bunlar gönüllü yapılacak işler. Risk aldınız orada, can kurtarmak için betonların arasına girdiniz. Sizlerle gurur duyduk” dedi.

    7 SAATLİK ÇALIŞMAYLA GELEN KURTULUŞ

    Başkan Yılmaz’a konuk olduktan sonra Kasım ayı Belediye Meclis Toplantısı’na katılan arama kurtarma ekibi adına konuşan Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi Lideri Ceyhun Eskioğlu, meclise bilgi vererek yaşadıkları sevinç ve üzüntülü dakikaları aktardı. Vakit kaybetmeden can kurtarma umuduyla AFAD’ın talebi ve Başkan Yılmaz’ın görevlendirmesiyle bölgeye hareket ettiklerini dile getiren Eskioğlu, “AFAD’ın talebi ve Başkanımız Oktay Yılmaz’ın onayıyla Cuma günü 18.00 sularında İzmir’e doğru hareket ettik. İzmir’e ulaşmamızla beraber ilk olarak Bayraklı’da yıkılan Barış Sitesi D Blok’ta görev aldık. Çevredeki vatandaşlar, ikamet edenlerin yakınları ve depremden kurtulan ev sahiplerinden aldığımız istihbarat doğrultusunda enkazın altında 4 kişi olduğunu tespit ederek süratle çalışmamıza başladık. Yaklaşık 7 saat sonra, sabah 5 sularında 62 yaşındaki Emine Eren’e canlı olarak ulaştık. Kendisini enkazdan sağ olarak çıkartarak sağlık ekiplerine teslim ettik. Sağlık durumu iyiydi. Bulunduğu alanda bir hayat üçgeni yoktu. Tamamen molozların içinde kalmış vaziyetteydi. Hassas çalışmalarımızın ardından Emine teyzeyi sağ salim kurtarmayı başardık. Maalesef eşi Ünal Eren ve torunu Çınar’ın cansız bedenine ulaştık. Birbirlerine yakın konumdalardı. Daireden çıkmaya çalışırken çıkış kapısının ağzında yakalanmışlar. İki günlük çalışma sonunda cansız bedenlerini enkazdan çıkardık. Aynı binanın birinci katında da bir amcamızın cansız bedenine ulaştık” diye konuştu.

    ‘CANIMIZI ORTAYA KOYDUK’

    Barış Sitesi’ndeki görevlerinin ardından daha fazla hayat kurtarma umuduyla Doğanlar ve Rıza Bey apartmanlarında çalıştıklarını belirten Eskioğlu, “Buradaki görevimizin tamamlanmasıyla Doğanlar Apartmanı’na yönlendirildik. Doğanlar Apartmanı enkazında arama kurtarma ekipleri tarafından depremden 65 saat sonra 3 yaşındaki Elif Perinçek’in kurtarılmasının ardından çalışmalarımıza devam ettik. Orada da 21 yaşındaki Seda Dinçer’in maalesef cansız bedenini çıkardık. Son olarak da en çok kaybın yaşandığı Rıza Bey apartmanında görev aldık. Depremden 91 saat sonra kurtarılan 3 yaşındaki Ayda’nın annesi Fidan Gezgin’in cansız bedeninin enkazdan çıkarma çalışmalarına katılarak görevimizi tamamladık. En çok zorlandığımız yer Barış Sitesi’ndeki 7 katlı apartmandı. İlk 3 katın yıkıntıları tamamen zemine gömülmüştü. Bizler enkaz altında çalışırken sürekli artçı depremler oldu. Bu apartmanı 3 kepçe ve bir vinç destekleyerek ayakta tutmaya çalışıyordu. Biz kendi canımızı ortaya koyarak, hayatta kalmış veya hayatını kaybetmiş insanlarımızı bulmak için o enkazın altına girdik. Çok şükür Rabbim bir kişiyi canlı olarak kurtarmamızı nasip etti. Ancak gönül isterdi ki tüm enkaz altındakileri sağ salim kurtarabilelim. Maalesef bu olmadı” ifadelerini kullandı.

    DEVLET TÜM İMKANLARI İLE BÖLGEDE

    İzmir’deki deprem sonrası durum hakkında da bilgi veren Eskioğlu, “Kendi gözlemlerimle tespit ettiğim, 2000 yılında yapılan Barış Sitesi’nde burgulu demir göremedim. Deniz kumuna çok fazla rastladık. En çok hasarın da kolonların kırılmasıyla olduğunu gördük. Bunu da demir ve kum kalitesindeki yetersizliğe bağlıyorum. Bölgede 17 yıkık bina vardı. Sayısız arama kurtarma ekibi çalışmalara dahil oldu. Devletimiz bütün kurumları ile deprem bölgesinde. Bizlerin de tüm ihtiyaçları karşılandı. İzmir halkı da çok duyarlıydı, bize çok yardım ettiler. Bize de sadece çalışmak kaldı. Tırnaklarımızla molozları kazıyarak, kovalarla küreklerle molozları çıkararak bu çalışmayı tamamladık” diye konuştu.

    ‘MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİ GÖRDÜK’

    Gerçekleştirdikleri özverili çalışma ve gayretlerden ötürü arama kurtarma ekibine teşekkür eden Yıldırım Belediye başkanı Oktay Yılmaz, “Arkadaşlar hepinizi yürekten kutluyoruz. Teşekkür ediyoruz sizlere. Rabbim inşallah bu tür felaketleri bir daha yaşatmasın. Bu bizim sözlü duamız. Ama bu işin fiili duası doğru işler yapmak, kentsel dönüşümü doğru gerçekleştirmek, doğru binalar yapmak ve önlem almak. Deprem hayatın gerçeği. Biz sadece yapılaşma noktasında bunlara dikkat ederek böyle felaketlerin önüne geçmiş oluruz. Tekrar sivil savunma ekibimizi kutluyorum. Kendilerinden Allah razı olsun. Afet yönetimi önemli. Hamd olsun o noktada milletimiz de duyarlı. Devlet organlarımız da duyarlı. Biz, 1999’daki Gölcük ve Düzce merkezli depremleri çok net hatırlıyoruz. O zaman çok geç müdahale edilmişti. Fakat bugün bütün devlet kurumlarıyla müdahil olabildiğimizi, sivil toplum kurumlarının yetiştiğini, milletimizin imkanlarını seferber ettiğini, el birliğini, gönül birliğini, milli birliği ve beraberliği hep birlikte gördük” dedi.

    ASLOLAN RİSK YÖNETİMİ

    Deprem sonrası çalışmalardan daha önemli olanın depremler öncesindeki risk yönetimi olduğunun altını çizen ve ilçede kentsel dönüşümün gerçekleşmesi adına çalışmalar yürüttüklerini hatırlatan Başkan Yılmaz, “Tüm bu yapılanlar afet sonrası bir yaklaşım. Asıl olan risk yönetimi. Dolayısıyla kayıpların yaşanmaması için gereğinin yapılması noktasında devlet ve milletin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Bursa deprem kuşağında olan bir şehir. Dolayısıyla risk yönetimi adına milletimizin de devlet kurumları ile beraber bu konuya duyarlı yaklaşması gerekiyor. Bunun en doğru yolu kentsel dönüşüm çalışması olacaktır. Kentsel dönüşümde herkesin taşın altına elini koyması gerektiğini ifade ettik, ediyoruz. Bizler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aracılığı ile de bir takım çalışmalarla kentsel dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında özel sektörün desteği, vatandaşlarımızın teveccühüyle de bunun yürümesi gerektiğini belirtiyoruz. Bu minvalde dönüşüm yapmak isteyen hemşehrilerimize hem hukuki bir danışmanlık yapmak, yol gösterici olmak adına hem de onları korumak adına her daim yanlarında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yaptığımız planlama ve uygulama çalışmaları ile ada bazlı dönüşümün önünü açıyoruz” dedi. Mecliste söz alan meclis üyeleri de yaptıkları gayretli çalışmalardan ötürü tüm Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi personellerini tebrik etti.

  • “Enkaz altında kalan CHP zihniyetinin belediyecilik anlayışı”

    “Enkaz altında kalan CHP zihniyetinin belediyecilik anlayışı”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Hiçbir milli ve manevi konuda milletimize tercüman olamayan, olmayı da düşünmeyen CHP’nin depremin enkazı üzerine kurmak istediği istismar kumpası bozguna uğramıştır. Aslında İzmir’de enkaz altında kalan CHP zihniyetinin belediyecilik anlayışı olduğu belgelenmiştir” dedi.

    MHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin başkanlığında toplandı. Parti genel merkezinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bahçeli, Türkiye’nin bir yandan koronavirüs dalgasının risk ve tehditleriyle mücadele ederken, diğer yandan doğal afetlerin yıkım ve ağır tahribatlarına maruz kaldığını bildirdi. İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde 114 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Bahçeli, bu zor günlerin elbirliğiyle aşılacağına inandığını kaydetti. Bahçeli, “Devlet tüm imkanlarıyla depremden zarar gören vatandaşlarımızın yanında olmuş, yaraları sarmaya başlamıştır. Hakikaten insanüstü bir çalışmayla, bütün ihtimalleri hesaplayan görüş derinliğiyle, sahnelenen fedakar çalışmalarla enkazın kaldırılma süreci takdir toplamıştır. Mesela Ayda yavrumuz 91 saat sonra gün ışığına çıkarılmış, hepimizi sevince boğmuştur. Annesinin hayata tutunamayarak vefatı ise bizleri çok üzmüştür. Onlarca beton yığınının altından bir güneş gibi doğan Elif kızımız umutlarımızı diri tutmuştur. Hayranlık ve hürmetle karşıladığımız devlet-millet kenetlenmesi depreme karşı en büyük silahımız, en güçlü mücadele vasıtamız olarak sivrilmiş, öne çıkmıştır” dedi.

    ‘BUNLARIN KALPLERİ KARARMIŞTIR’

    Bahçeli, deprem üzerinden CHP’nin yaptığı eleştirilere tepki göstererek, “Seferihisar’ın bir önceki dönem Belediye Başkanı olan şahsın, depremde yıkılan Emrah Apartmanı’nın ne kadar dayanıksız olduğunu, beton parçaların kürekle bile nasıl kırılabildiğini, bununla ilgili de geçmişte hangi denetimleri yaptığını açıklaması ertelenemez görevidir. CHP Genel Başkanı’yla parti yöneticilerinin aynı anda girdikleri hezeyan nöbetinden bir türlü kurtulamamaları, sürekli yalana, dolana ve iftiraya müracaatları, telafisi olmayan siyasi ahlak noksanlığının ileri düzeyde ifşa ve ilamıdır. Bunların kalpleri kararmıştır. Vicdani refleksleri laçkalaşmıştır. Bu irade ve insanlık fukaralarının her sözü, her çıkışı, her beyanatı deprem enkazından daha tehlikeli boyutlar içermiştir. Kaldı ki Türk milleti her şeyin farkındadır. Ülkemizin salgına yenilmesini, depremde aciz düşmesini, ekonomik saldırılara boyun eğmesini, bu suretle yönetilemez hale gelmesini isteyen, dileyen, hedefleyen iç ve dış mihrakların foyaları ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin karşısında sipere girenlerin figüranı oldukları kirli senaryonun mesafe alması, sonuç vermesi hiç kuşkusuz muhal bir hayal, münhal bir hevestir. Siyasetleri enkaza dönenlerin, zillete gömülenlerin milli birlik ve kardeşlik ruhunu yaralamaları mümkün değildir” diye konuştu.

    ‘HER ŞEY ORTADADIR’

    Bahçeli, CHP’nin tahrikleri, taciz ve tahrip çabalarının nafile bir gayret olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:

    “Türkiye düşmanlarıyla devamlı ilişki ve irtibat halinde bulunan, siyaset kabloları ve karar organları yabancıların denetim ve kontrolüne geçen CHP’nin ve diğer zillet yedeklerinin husumet taktiklerine, hayasız provokasyonlarına ne aldanacak ne de kanacak vardır. Ülkesini kötülemek için bu kadar iştahlı olan dünya üzerinde pek az muhalefet partisi olduğu bir başka acıklı gerçek olarak karşımızdadır. CHP’nin yalancı sözcülerinin mumu yatsıdan önce sönmüştür. Hiçbir milli ve manevi konuda milletimize tercüman olamayan, olmayı da düşünmeyen CHP’nin depremin enkazı üzerine kurmak istediği istismar kumpası bozguna uğramıştır. Üstelik haksız yere partimizi suçlayan, hükümeti töhmet altında bırakan, devletle vatandaş arasında güvensizlik uçurumu oluşturmaya çalışan omurgasız CHP’nin melanet oyunu temelinden bozulmuştur. Aslında İzmir’de enkaz altında kalan CHP zihniyetinin belediyecilik anlayışı olduğu belgelenmiştir. Hiç kimse bu yalın gerçeği inkâr etmeye kalkışmamalıdır. Çünkü her şey ortadadır.”

    ‘İLKELİ TAVRIMIZ ASLA DEĞİŞMEYECEKTİR’

    MHP’nin her zaman ve her şart altında milletin ve vatandaşların yanında olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

    “Bu tutarlı ve ilkeli tavrımız asla değişmeyecektir. Sözümüz milletin sözü, tarihin seslenişidir. Özellikle ifade etmek isterim ki; küresel ve bölgesel sorunların yaygınlık kazandığı, felaketlerin birbirine eklemlenip yoğunlaştığı bugünkü insanlık döneminde nifak çıkarmak art niyetliliktir. Dedikodu yapmak suçluluk telaşındandır. Siyasi dolandırıcılıktan nemalanmayı amaçlamak da ülkemiz aleyhine son derece mahsurlu gelişmelere davetiye çıkarma gayesidir. Depremi, salgını, Doğu Akdeniz’deki tehditleri, terörizmin kanlı eylemlerini, AB’den ABD’ye, Orta Doğu’dan Kafkaslar’a uzanan geniş alanda Türkiye’nin milli ve manevi haklarını hedef alan zalim planları ancak ve ancak milli birlik şuuruyla göğüslemek yegâne öncelik olmalıdır. Bir olmazsak, biz olmazsak, tek nefes, tek bilek, tek yürek olamazsak cephemiz sarsılacaktır.”

    ABD’DEKİ BAŞKANLIK SEÇİMİ

    Bahçeli, ABD Başkanlık beçimi analiz ve yorumunun isimler bazında değil, Türkiye’nin hak ve çıkarları ekseninde yapılması gerektiğini savunarak, “Ülkemiz açısından ABD’nin yeni başkanının kim olacağı sorusuna cevap aramaktan daha çok, seçilen kişinin uygulayacağı politikaların çerçevesi, bunun bölgemize yansımaları, milli varlığımıza yönelik etkileri değerlendirilmeli, öncelikle ele alınmalıdır. ABD’nin başkanlık seçimleri elbette hem ülkemizi hem de bütün dünyayı yakından etkileme kapasitesi taşımaktadır. Ancak Biden’den daha çok Biden’ci, Trump’tan daha çok Trump’çı olmak yanlıştır, marazidir, icazetli ve ipotekli bir kafanın çelişkisidir. Hangi ülke olursa olsun, siyasi ve stratejik kavrayışına o ülkenin parametrelerinden ve hedef prizmasından değil, başkent Ankara’nın görüş menzilinden, ağırlık merkezinden bakmak Türkiye adına milli ve tarihi bir mükellefiyettir” dedi.

  • Erdoğan: “Depremzedelere her imkanı sağladık”

    Erdoğan: “Depremzedelere her imkanı sağladık”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ay içinde İzmir’deki deprem konutlarının yapımına başlayacaklarını söyledi. Erdoğan, ”Önümüzdeki yıl bitmeden de hak sahiplerine evlerini teslim etmiş olacağız. 1 milyon 400 bin metrekarelik alanı rezerv alanı olarak yapılacak olan konutlara tahsis ettik. İstiyoruz ki zemin sorunu olmasın” açıklamasını yaptı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında açıklamalarda bulundu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

    İZMİR DEPREMİ

    İzmir depreminde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

    Deprem anından itibaren arama-kurtarma, enkaz kaldırma, hasar tespiti ve sağlık hizmetleri ile barınma-gıda tespitleriyle depremzedelerin tüm ihtiyaçları eksiksiz karşılanmıştır.

    1 ay içinde deprem konutlarının yapımına başlayacağız.

    Önümüzdeki yıl bitmeden de hak sahiplerine evlerini teslim etmiş olacağız.

    ANA MUHALEFETE ELEŞTİRİ

    Yaşanan her felaket bir derstir. Ne yazık ki ana muhalefetin başındaki zat, oraya yaptığı turistik ziyarette, “5 gün oldu, enkaz hala kaldırılmadı” diyor.

    Bilmediğin iş hakkında neden konuşursun? Sus da adam sansınlar.

    İzmir milletvekilisin… Düşünebiliyor musun? Şöyle bir uğrayıp dönüyorsun. Başından sonuna kadar kalman lazım. o ilin vekilisin yahu. Bunu da yapmayıp orada hayatını her şeyini feda etmeye hazır olan bakan arkadaşlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız hakkında ileri geri konuşuyorsunuz.

    Kızılay ile ilgili de bir şey demişti, hatırlarsınız. ‘Bir tane Kızılay çadırı görmedim’ demişti.

    Şimdi burayla ilgili de Kızılay’a verdiler veriştirdiler. Kızılay orada, AFAD tüm imkanlarıyla orada. 4000’e yakın çadırla orada hazır oldular. Yoğun şekilde de çadır kuruluşları yapıldı.

    Hangi imkanlar istendiyse bunlar sağlandı.

    Yaşanan her felaket bize ülkemizin deprem kuşağında olduğunu, her an yeni sarsıntılarla karşılaşabileceğimiz gerçeğini tekrar hatırlatıyor.

    Bu konuda milat hiç şüphesiz 1999 depremidir. Bu işin çok daha gerisi var. Erzincan, Erzurum, Çaldıran’dır… Bunlar çok daha önceleri.

    Erzincan depreminde CHP sözcüsünün dedesinin sözcüsü de o zaman İçişleri Bakanı’ydı. 33 bin vatandaşımız o zaman ebediyete intikal ettiler.

    “İZMİR’DE 1 MİLYON 400 BİN METREKARE TAHSİS EDİLDİ”

    Büyük Marmara Depremi’nin ardından başlayan mevzuat düzenlemelerini hükümetlerimiz dönemlerinde geliştirerek sürdürdük.

    Farklı kurumlara dağılmış imkanları bir araya getirerek her depremde ön safta yer alan AFAD’ı biz kurduk.

    Stokta bin konteyner vardı. Bu konteynerleri İzmir’de kullanıyoruz, kullanacağız.

    Şuanda İzmir’le ilgili bu malum depremin olduğu bölge sulak bir bölge.

    Biz şimdi orada Tarım Orman Hayvancılık’a ait bölgeyi 1 milyon 400 bin metrekare, burayı rezerv alan olarak şuanda yapılacak olan konutlara tahsis ettik. Konutları Çevre Şehircilik Bakanlığımız inşaata başlayacak. İstiyoruz ki zemin sorunu olmasın.

    Tüm oradaki zeminle ilgili etütler yapıldı, adımlarımız buna göre atılıyor. Genişleme noktasında da daha farklı rezerv alanlarını oluşturma gayreti içindeyiz.

    TOKİ ile başlatılan konut atılımı özel sektörün de gayretleriyle önemli bir dönüşümün gerçekleşmesini sağlamıştır. Hala dönüştürmemiz gereken 6,7 milyon konut bulunuyor.

    İstanbul başta olmak üzere deprem riskinin yüksek olduğu şehirlerimizde bu süreci hızlandıracağız.

    Artık depremlerin ve diğer afetlerin ardından hızlı bir müdahale ile vatandaşlarımızın yanında yer alıyoruz.

    Riskli yapı tespiti yapılan 1 milyon 395 bin birimdeki 5 milyon vatandaşımıza yaklaşık 15.5 milyar liralık destek verdik.

    Ülkemizi deprem başta olmak üzere tabii afetlere hazırlıklı hale getirmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz.

    BİR MİLYON YENİ ÜYE

    Geçtiğimiz salı günü, iktidara gelişimizin 18.yıl dönümüydü. İzmir depremi sebebiyle hedeflediğimiz bir milyon fidanı toprakla buluşturamadık. AK Parti Türkiye’nin en fazla üyeye sahip partisidir. Diğer partilerinin tüm üyelerini toplayıp 3 ile 5 ile çarptın yine bize yetişemiyorlar.

    Bir milyon yeni üye hedefi ile kolları sıvadık. Bu yıl bir milyon yeni üye hedefine ulaşıyoruz. Üye sayısı bizim için sadece bir skor değildir. Bir gönüldaş olarak görüyoruz.

    Seçimlerde aldığımız oy da bir oran değildir. AK Parti’nin yerinde sayması elbette beklenemez. Biz de politikalarımız geliştirip, teşkilatlarımızı değiştirerek milletimize daha çok hizmet sunmanın gayreti içindeyiz.

    Teşkilatlarımız içindeki yeni üye yarışı hayırda yapılan bir yarıştır. AK Parti’nin büyümesi Türkiye’nin büyümesi demektir. AK Parti’nin başarılı olması gözünü ve kalbini bize yönelten kardeşlerimizin umutlarının artması demektir.

    18 yıl önce ‘artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diyerek çıktığımız yolda bugün işte bu noktadayız.

    Teröristlerin benzin dökerek İskenderun’da Hatay’ın farklı ilçelerinde ormanlarımızı yaktılar. Teröristler boş durmuyor. Baktılar ki insanları öldürmekle başarılı olamıyor, sessiz, masum ağaçlarımızı yakmaya başladılar.

    Salgın döneminde tüm ülkeler gıda ürünlerinde ihtiyatlı bir gümrük politikası izlerken Türkiye’nin bunun dışında kalması beklenemez. Geçen yılki sertifikalı tohum üretimimiz, bizden önceki döneme göre 8 kat artmıştır. Çiftçilerimize 2020’nin 11 ayında 17,1 milyar liralık tarımsal destek verdik.

  • 2020’de tüm dünyada en çok deprem ölümü Türkiye’de!

    2020’de tüm dünyada en çok deprem ölümü Türkiye’de!

    2020 yılında şu ana kadar tüm dünyada 6.5 büyüklüğünün üzerinde 22 deprem yaşandı. Bu depremlerde en çok can kaybı ise 24 Ocak’ta Elazığ’da gerçekleşen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği 6.7 büyüklüğündeki Elazığ depremi ile İzmir’de gerçekleşen 6.6 büyüklüğündeki ve  114 kişinin hayatını kaybettiği deprem oldu. Türkiye dışındaki 7 farklı ülkede gerçekleşen 6.5 ile 6.9 arasındaki 12 depremde ise sadece 2 kişi yaşamını yitirdi.

    HaberTürk’ten Barış Kaygusuz’un haberine göre;

    Ege Denizi’nde Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem İzmir’i vurdu. Şimdiye kadar açıklanan rakamlara göre İzmir’de 17 binada yıkıma neden olan depremde 114 kişi hayatını kaybetti ve 1037 kişi yaralandı.

    Depremle birlikte büyük kentlerdeki çarpık yapılaşma, dikey mimari ve Türkiye’deki yapı stoğunun niteliği yeniden tartışma konusu olurken, dünyada gerçekleşen benzer depremlerde yaşanan zararın Türkiye’dekine kıyasla çok daha düşük seviyede olması ülkedeki deprem hazırlığının ne kadar yetersiz olduğunu da gözler önüne seriyor.

    2020 yılında tüm dünyada gerçekleşen depremler içinde en çok can kaybının yaşandığı iki deprem Türkiye’de gerçekleşti.

    24 Ocak’ta Elazığ’da gerçekleşen 6.7 büyüklüğündeki depremde 41 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. 30 Ekim’de İzmir’de gerçekleşen 6.6 büyüklüğündeki deprem ise şimdiye kadar 114 kişinin hayatını kaybetmesine neden olarak, 2020’nin en ölümcül depremi oldu.

    Enkaz altındaki vatandaşlar için arama ve kurtarma çalışmalarının sürdüğü bölgede can kaybının daha da artmasından endişe ediliyor.

    20 DEPREMDE YALNIZCA 13 CAN KAYBI

    Tüm dünyada gerçekleşen depremlerle, Türkiye’deki depremlerin ardından oluşan zararlar kıyaslandığında ise durumun vahameti daha net ortaya çıkıyor.

    2020 yılında Türkiye’deki Elazığ ve İzmir depremleri sayılmazsa, dünyanın farklı ülkelerinde 6.5 üzerinde tam 20 deprem gerçekleşti.

    Bu depremlerin tamamında sadece 13 kişi hayatını kaybederken, bu 13 kişiden 10’u 23 Haziran’da Meksika’da meydana gelen 7.4 büyüklüğünde depremde, 1’i ise 17 Temmuz’da Papua Yeni Gine’de gerçekleşen 7.0 büyüklüğündeki depremde yaşamını yitirdi.

    6.5 İLE 6.9 ARALIĞINDAKİ DEPREMLER

    Tıpkı İzmir ve Elazığ’daki depremler gibi 6.5 ile 6.9 büyüklüğü arasındaki depremlere bakıldığı zaman, Türkiye dışında 7 farklı ülkede 12 depremin yaşandığı görülüyor.

    Bu depremlerde can kaybı yaşanan tek deprem ise 2 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki 18 Ağustos Filipinler depremi oldu.

    Japonya, Şili, Endonezya, Yunanistan, Solomon Adaları ve ABD’de gerçekleşen 6.5 ile 6.9 büyüklüğü arasındaki depremlerde hayatını kaybeden kimse olmadı.

     

  • Microsoft çalışanı olduğunu iddia eden kişinin İzmir paylaşımına tepkiler çığ gibi büyüyor

    Microsoft çalışanı olduğunu iddia eden kişinin İzmir paylaşımına tepkiler çığ gibi büyüyor

    Teknoloji şirketi Microsoft’un Fransız çalışanı olduğu iddia edilen Maxime Rastello, İzmir depremiyle yaptığı tepki çeken paylaşımının ardından özür mesajı yayınladı. Microsoft’tan yapılan açıklamada ise “İzmir depremiyle ilgili paylaşımıyla gündeme gelen kişi, Microsoft çalışanı değildir ve hiçbir zaman olmamıştır. Sözleşme ihlali olduğu açıkça görülen şartlar nedeniyle, kendisinin MVP programıyla tüm ilişkisi kesilmiştir” denildi.

    İzmir’de cuma günü meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin yaraların sarılmasına devam ediliyor.

    Enkaz altında kalanların kurtarılması için arama kurtarma çalışmaları tüm hızıyla devam ederken, depremle ilgili ABD’li teknoloji devi Microsoft’un çalışanı olduğu iddia edilen Maxime Rastello, tepki toplayan bir paylaşımda bulundu.

    Fransız isim, sosyal medya hesabından İzmir depremi sonrası yıkılan bir binanın fotoğrafını paylaşarak çirkin bir paylaşımda bulundu. Rastello’nun paylaşımı sosyal medyada büyük tepkiye neden oldu.

    TEPKİLERİN ARDINDAN ÖZÜR MESAJI YAYINLADI

    Rastello, tepkilerin ardından özür mesajı yayınladı.

    Rastello, “Türk toplumundan ve özellikle bu korkunç depremin kurbanlarından özür dilerim. Paylaşımım berbat, niyetim asla kurbanları hedef almak değildi” dedi.

    Açıklamasının ardından Rastello, Twitter, Facebook, Linkedin gibi sosyal medya hesaplarını kapattı.

    MICROSOFT’TAN AÇIKLAMA

    Olayla ilgili olarak Microsoft’tan ise jet açıklama geldi.

    Microsoft’tan yapılan açıklamada “İzmir depremiyle ilgili paylaşımıyla gündeme gelen kişi, Microsoft çalışanı değildir ve hiçbir zaman olmamıştır. Sözleşme ihlali olduğu açıkça görülen şartlar nedeniyle, kendisinin MVP programıyla tüm ilişkisi kesilmiştir” denildi.

    Açıklamada belirtilen MVP’lerin, Microsoft çalışanı olmayıp, Microsoft ürünlerinde uzmanlaşmış ve teknik bilgilerini sektör profesyonelleri ile paylaşan kişiler olduğu da vurgulandı.

  • Büyükşehir Belediyesi ekipleri yaraları sarıyor

    Büyükşehir Belediyesi ekipleri yaraları sarıyor

    İzmir depreminin ardından bölgeden saatler sonra gelen ‘mucize kurtuluş’ haberleri umutları hale diri tutarken, Bursa Büyükşehir Belediyesi ekipleri başta olmak üzere, bir canı daha kurtarabilmek için kendi canını hiçe sayıp, enkaz yığınları arasına dalan tüm arama kurtarma ekiplerinin amansız mücadelesi de hız kesmeden devam ediyor.

    İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında Cuma günü saat 14.51’de meydana gelen ve özellikle İzmir’in Bayraklı ilçesinde büyük yıkıma neden depremin hemen ardından yola çıkan Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Arama Kurtarma ekibinin aynı gün saat 19.10’da başlayan enkaz nöbeti hız kesmeden sürüyor.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi itfaiyesinin 5 araç ve 23 personelle destek verdiği arama kurtarma çalışmaları özellikle Emrah Apartmanı ve Doğanlar Apartmanı’nda yoğunlaştı. Bursa ve Balıkesir Büyükşehir Belediyelerinin sorumluluğunda Emrah Apartmanında devam eden çalışmalarda dün gece saat 01.00 sıralarında bir mucize yaşandı ve 14 yaşındaki İdil Şirin depremden 58 saat sonra enkazdan sağ olarak çıkarıldı.

    Bu mucizenin gerçekleşmesinde enkaz yığınları arasındaki mücadeleleriyle büyük pay sahibi olan Bursa Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekibi, ikinci mucizenin yaşandığı 3 yaşındaki Elif Perinçek’in depremden 65 saat sonra yaralı olarak çıkarıldığı Doğanlar Apartmanı’nda da arama kurtarma çalışmalarına halen devam ediyor. Bu arada hafta sonu İzmir’e giderek, deprem bölgesinde incelemelerde bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da hem itfaiye ekiplerinin hem de sosyal destek için bölgeye giden BURFAŞ ekiplerinin çalışmalarını da yerince inceledi.

    Yaralar sarılıyor

    Öte yandan deprem gecesi 15 bin kişilik sıcak çorba ve ekmek, 25 bin kişilik çay, 10 bin adet meyve suyu ve bir tır su ile birlikte İzmir’e ulaşan 20 kişilik ekip de bölgede yaraların sarılmasına destek veriyor. İzmir AFAD Koordinasyon Merkezi tarafından belirlenen noktalara seyyar mutfaklar kuran Bursa ekibi, hem depremzedelere hem de arama kurtarma çalışmalarına katılan ekiplere sıcak çorba ve çay ikram etmeye devam ediyor. Bu arada Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da İzmir temasları sırasında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan seyyar mutfağa gelerek, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Bakan Selçuk, başta Bursa Büyükşehir Belediyesi olmak üzere İzmir’in yaralarını sarmak için seferber olan tüm belediye ve kamu kurumlarına da teşekkür etti.

  • Yıldırım arama kurtarma ekibi İzmir’de umut oldu

    Yıldırım arama kurtarma ekibi İzmir’de umut oldu

    İzmir’de yaşanan deprem felaketinin ardından kısa süre içeresinde deprem bölgesine intikal ederek, arama kurtarma çalışmalarına katılan Yıldırım Belediyesi Arama-Kurtarma ekipleri, 62 yaşındaki Emine Eren’i 14 saat sonra enkaz altından çıkararak Türkiye’nin umudu oldu.

    İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki deprem sonrası Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın talimatıyla teyakkuza geçen Yıldırım Arama-Kurtarma ekipleri, kısa bir sürede deprem bölgesine ulaşarak arama kurtarma faaliyetlerine katıldı. 3 tam donanımlı araç ve 11 personelle deprem çalışmalara katılan Yıldırım Belediyesi Arama-Kurtarma ekipleri, Bayraklı İlçesi’ndeki Adalet Mahallesi Barış Apartmanı’nda arama kurtarma faaliyetlerini sürdürüyor. Yıldırım Arama Kurtarma ekipleri, depremin ardından 14 saat sonra enkaz altında kalan 62 yaşındaki Emine Eren ile 3 kişiyi enkazdan çıkarmayı başardı.

    GÜN BİRLİK VE DAYANIŞMA GÜNÜ

    Deprem nedeniyle yaşanan can kayıplarının kendilerini büyük üzüntüye boğduğunu vurgulayan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Merkez üssü İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki deprem haberi bizleri derinden sarstı. Olayın yaşandığı ilk andan itibaren belediyemizin tüm imkanlarını seferber ettik. İç İşleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinesinde yürütülen çalışmalarda öncelikle enkaz altında kalan vatandaşlarımızın kurtarılması için arama kurtarma faaliyetlerine dahil olduk. Tek amacımız enkaz altından bir canı daha kurtarmak. Tüm İzmir’e ve ülkemize geçmiş olsun. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum” diye konuştu.

  • Depremin ardından dünyadan Türkiye’ye destek mesajları

    Depremin ardından dünyadan Türkiye’ye destek mesajları

    İzmir’de meydana gelen depremin ardından uluslararası örgütler, dünya liderleri ve dışişleri bakanlarından Türkiye’ye destek ve dayanışma mesajı yağdı.

    İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından dünyadan gelen destek mesajları:

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla arayarak yardıma hazır olduklarını belirtirken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de telgraf göndererek “taziye” ve “geçmiş olsun” mesajını iletti.

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Ana vatan Türkiye’nin, tüm imkanları ile depremin neden olacağı yaraları en kısa sürede saracağına olan inancımız tamdır. Depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize başsağlığı, etkilenen kardeşlerimize de en kalbi duygularımla geçmiş olsun dileklerini iletiyorum.” ifadesini kullandı.

    Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, geçmiş olsun dileklerini iletti.

    Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ise “Farklılıklarımız ne olursa olsun, bunlar halklarımızın birlik olma zamanları.” mesajını verdi.

    Bulgaristan Başbakanı Boyko Borissov, geçmiş olsun dileklerini ve dayanışma mesajını aktardı.

    Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani ve Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak taziyelerini sundu.

    Pakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Pakistan halkının Türk kardeşleriyle güçlü dayanışma içerisinde bulunduğu ve dualarının Türkiye ile birlikte olduğu kaydedildi.

    NATO, AB, BM ve DSÖ yardıma hazır olduğunu duyurdu

    Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ege Denizi’ndeki deprem sonrası gelişmeleri izlediklerini, yardıma hazır olduklarını bildirirken, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de müttefik ülkelere yardım sağlamaya hazır olduklarını aktardı.

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus de durumu yakından takip ettiklerini belirterek, “İhtiyaç sahiplerine acil tıbbi bakımın sağlandığından emin olmak için iki ülke ile birlikte çalışacağız.” ifadesini kullandı.

    Birleşmiş Milletler (BM) ise yetkililerle irtibatta olunduğunu bildirerek “Yardıma hazırız.” mesajı verdi.

    İran Kızılayı Kurtarma Teşkilatı Başkanı Mehdi Velipur da “İzmir’de meydana gelen deprem sonrasında Batı Azerbaycan, Doğu Azerbaycan, Kürdistan, Erdebil ve Tahran eyaletlerindeki Kızılay ekiplerine hazır olma talimatı verdik.” dedi.

    İsrail Savunma Bakanlığı, İsrail ordusuna bir arama kurtarma ekibini Türkiye’ye göndermek için hazırlıklara başlanılması talimatı verdiğini duyurdu.

    ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien, “Bugünkü depremin ardından dualarımız Türkiye ve Yunanistan halkıyla. Her iki ülkenin farklılıklarını bir kenara bırakarak ihtiyaç zamanında birbirine yardım ettiğini görmek çok güzel. ABD de gereken yardımı yapmaya hazırdır.” mesajı verdi.

    Şili Dışişleri Bakanı Andres Allamand arama kurtarma çalışmalarına destek vermeye hazır olduklarının altını çizerken Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrar da Türkiye’yle tam dayanışma içinde olduklarını ve her türlü yardıma hazır olduklarını bildirdi.

    Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen ise “Dualarım, Türkiye ve Yunanistan’da hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralılarla.” ifadesini kullandı.

    Hollanda Başbakanı Mark Rutte, “Kalbimiz Türk ve Yunan halkı ile beraber, yardım edebileceğimiz bir şey varsa hemen hazırız.” dedi.

    Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taci ise Kosova’nın bu zor zamanda Türk halkı ve devletinin yanında olduğunu vurguladı.

    Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ilir Meta, “Sevdiklerini kaybedenlerin ve bu zor günü yaşayanların yanındayız. Arnavutluk tüm olanaklarıyla dost ülkelerinin yanındadır.” ifadesini kullanırken Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Sefik Dzaferovic, “Cesur kurtarma ekiplerini özverili çalışmalarından ötürü tebrik ediyoruz. Dualarımız Türk kardeşlerimizle.” dedi.

    Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic ise gerekli yardımı yapmaya hazır olduklarını duyurdu.

    Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian “Yunanistan ve Türk halkı ile tam dayanışma içindeyiz. Yanlarındayız ve onlara yardımlarımızı seferber etmeye hazırız.” mesajını paylaştı.

    Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, deprem nedenliyle duyduğu üzüntüyü dile getirerek şunları kaydetti:

    “Düşüncelerimiz mağdurlar ve aileleri ile birlikte. Hayatta kalanları arama kurtarma çalışmalarının başarılı olmasını umuyoruz. AB ve NATO yardım sağlamaya hazır.”

    İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, desteğe hazır olduklarını bildirdi.

    İtalya ve İspanya dışişleri bakanlıkları dayanışma mesajı yayınlarken Malta Dışişleri Bakanı Evarist Bartolo da “Kalbimiz ve düşüncelerimiz Türkiye ve Yunanistan halklarıyla beraber. Sevdiklerini kaybedenlere en derin başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.” paylaşımında bulundu.

    İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, depreme ilişkin kaygı verici haberler geldiğini dile getirerek olaydan etkilenen Türk ve Yunan vatandaşlarına geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

    Estonya Dışişleri Bakanı Urman Reinsalu hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileğini iletti.

    Gürcistan Dışişleri Bakanı Davit Zalkalian, Türk halkının yanında olduklarını bildirdi.

    • Bulgaristan Dışişleri Bakanı Ekaterina Zaharieva,
    • Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok,
    • Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Gordon Grlic Radman,
    • Kosova Dışişleri ve Diaspora Bakanı Meliza Haradinaj-Stublle,
    • Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov,
    • İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif,
    • Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto,
    • Gürcistan Dışişleri Bakanı Davit Zalkaliani,
    • Kanada Dışişleri Bakanı François-Philippe Champagne,
    • İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı Arancha Gonzalez Laya,
    • Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman, Sierra Leone Dışişleri ve Uluslararası İş Birliği Bakanı Nabeela Tunis, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu arayarak yardıma hazır olduklarını bildirdi.

    ABD, Almanya, Fransa, İtalya, Rusya, İsrail, Pakistan, İngiltere, Avustralya, Danimarka ve Macaristan gibi Türkiye’de görev yapan birçok diplomatik misyon da dayanışma mesajı yayımladı.