Etiket: izmir

  • Film sahnesi değil gerçek: Motoru duran uçağı piste indirdi

    Film sahnesi değil gerçek: Motoru duran uçağı piste indirdi

    Edinilen bilgiye göre, öğrenci Pilot Mehmet Tülüoğlu İzmir’in Selçuk ilçesinden eğitim uçağı ile öğrenci eğitim uçuşu için havalandı. Denizli Çardak Havaalanı’na doğru hareket eden eğitim uçağının motoru mekanik problemden dolayı Aydın semalarında arızalanarak durdu. Pilot Tülüoğlu gerekli prosedürler çerçevesinde soğukkanlılığını koruyup uçağı Aydın Çıldır Havaalanı’na başarılı şekilde piste indirdi. Pilotun sakin ve soğukkanlı şekilde uçağı piste indirdiği o anlar ise kameraya yansıdı.

  • İzmir’de Seçil Erzan vakası: 200 milyon liralık vurgun iddiası

    İzmir’de Seçil Erzan vakası: 200 milyon liralık vurgun iddiası

    Futbol dünyasının ünlü isimlerini yüksek kar vaadiyle dolandırdığı suçlamasıyla tutuklanan Seçil Erzan vakasının bir benzeri de İzmir’de yaşandı. Bir bankanın İzmir Bornova şubesinin müdürü, aynı zamanda da Karşıyaka Spor Kulübü Basketbol Altyapı Şube Başkanı H.Ö., iddiaya göre 2’si kulüp yöneticisi toplam 5 kişiden yüksek kar vaadiyle para topladı. Karşıyaka’da bir döviz bürosu işleten S.Ç.. adına para topladığının belirlenmesinin de ardından Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), konuyla ilgili inceleme başlattı. Yürütülen çalışmalarda, İzmir Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri soruşturma yürütürken, banka yönetiminin şubeye müfettiş gönderdiği ve şubenin geçici olarak kapatıldığı öğrenildi.

    300 milyon lira toplanmış

    Öte yandan, yapılan incelemelerde H.Ö.’nün, 300 milyon liraya yakın para topladığı, toplanan paranın Karşıyaka’da bir döviz bürosunun sahibi olan S.Ç.’nin hesabında toplandığı, mağdurlardan sadece birinin 100 milyon liraya yakın para verdiği öne sürüldü. Soruşturma açıldığını öğrenen Şube Müdürü H.Ö. ise dün akşam saatlerinde çok fazla sayıda ilaç içtiği, gözetim altında tutulduğu Bayraklı Şehir Hastanesindeki tedavisinin ardından gözaltına alınacağı öğrenildi.

    İfadeler alınıyor

    Öte yandan, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na yansıyan konunun ardından soruşturma derinleştirildi. Mağdur ve şikayetçi olan çok sayıda ismin ifadeleri alınmaya başlarken H.Ö. ve döviz bürosu sahibi S.Ç. hakkında gözaltı kararı verildiği öğrenildi. Döviz bürosu sahibinin gözaltına alındığı, H.Ö.’nün ise hastanedeki tedavisinin ardından gözaltına alınacağı öğrenildi

  • ‘Karantina Adası’na ilk restorasyon

    ‘Karantina Adası’na ilk restorasyon

    Urla ilçesinde, 1869 yılında Osman tarafından bulaşıcı hastalıklardan korunmak için kurulan ve adeta bir kampüs olan Karantina Adası’na, 155 yıl sonra ilk kez restorasyon izni verildi. 323 dönümlük alan üzerinde bulunan ve 1. derece arkeolojik sit alanı olarak korunan Karantina Adası’nda, Sağlık Bakanlığı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü tarafından titizlikle çalışmalar yürütüldü.

    Beton veya başka malzemeler kullanılmadı

    Asırlık ada için uzmanlar tarafından yerinde proje hazırlanırken, Ata yadigarı binalarda orijinalliği bozulmadan restorasyon işlemi gerçekleştirildi. Binaların restorasyonu sırasında ise o dönemin dokusunu bozabilecek beton veya başka türden malzemeler kullanılmayarak oldukça hassas davranıldı.

    Yaklaşık 80 milyon TL’ye mal oldu, 3 yıl sürdü

    En son korona virüsü pandemisinde de bir müddet kullanılan Karantina Adası’nın restorasyonu, yaklaşık 80 milyon TL’ye mal oldu. 2020 yılında başlayan restorasyon süreci 2023 yılı sonunda tamamlanırken, tarihi ada kısmen sadece randevularla grup ziyaretlerine açıldı. Bireysel olarak vatandaşların girişine ise izin verilmiyor.

    “Tarihinde hiç komple restorasyon olmamıştı”

    Karantina Adası Müdürü Turgut Yılmaz, adada 20 tarihi karantina binasının bulunduğunu söyledi. Yılmaz, “Binalar tarihi bina, adanın zemini de 1. derece arkeolojik sit; yani hem bina korunması gereken kültür varlığı hem zemin de aynı şekilde sit olduğu için direkt restorasyon yapabileceğiniz bir iş değildi. Bütün aşamalarında; müze görevlisi, kazı başkanlığının arkeoloğu, anıtlar kurulunun raporları ve her aşamasında uzmanların, üniversiteden hocaların nezaretinde yapıldı. Kesinlikle işte çimento kullanılmadı mesela, neyse o; dönemimizin restorasyon uygulama kurallarına göre işlemler yapıldı. Tarihinde hiç komple bir restorasyon olmamıştı” dedi.

    Tarihi bir yolculuğa çıkarıyor: Nasıl kullanılıyordu

    Kolera, tifo gibi dönemin bulaşıcı hastalıklarına karşı kullanılan Karantina Adası, etkileyici atmosferiyle ziyaretçileri o döneme götürüyor. İçerisinde; karantina koğuşları, tebhirhane (dezenfeksiyon odası), duş alanlarının bulunduğu devasa ada, adeta tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Tebhirhane de bulunan makineler, duş alanları, dolaplar, daha pek çok malzeme orijinalliği bozulmadan korunuyor.

    Ada Müdürü Turgut Yılmaz, o dönem adanın nasıl kullanıldığına yönelik bilgilerde verdi. Yılmaz, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Karantina Teşkilatı 1838 yılının nisan ayında kuruluyor. Burası, İzmir şehri için 1869 yılında karantina yeri oluyor. Normalde Osmanlı İmparatorluğu’nda 140 civarı karantina yeri var. 140 tane; ama ilmi karantinanın Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk yer burası. Burası adeta karantina kampüsü. İzmir’de, ülkemizde, insanla temas etmeden önce kişilerin tutulduğu yer burası. Bir hastalık çıkarsa, o tecrit yerine alınıyor, iyileşene kadar bizim toplumla temas ettirilmiyor. Sonuçta bekleme süresini bekleyip, hastalık çıkmazsa izin veriliyor şehre girmesine. Buraya gelenlerin tabi konaklaması sağlanmak zorunda; çünkü karantinada süresi 10 gün. Koğuşları var, lokanta var, telgrafhane var, tercümehane var. Farklı farklı milletten de insanlar var burada; yani onların da ihtiyaçları karşılanıyor” diye konuştu.

    Yüksek buhar basıncı ve kuru havayla kıyafetler temizleniyordu

    Gemilerle o dönem yolcuların adaya geldiğini ifade eden Turgut Yılmaz, önce tebhirhane de (dezenfeksiyon odası) yolcuların eşyalarının temizlendiğini söyledi.
    Yılmaz, o dönem uygulamayı şöyle anlattı:

    “Girişten sonra yolcuların olmadığı, sadece eşyaların olduğu alan tebhirhanedir. Vagonla yolcuların eşyaları çekiliyor. Üniteler; tebhirhane, buharhane, yüksek buhar basıncı ve kuru havayla dezenfeksiyon sağlayan bir sistem. Buraya bavulların kapakları açılarak içlerini konuyor. Temiz alanda ise artık burası temiz bir alan. Buradan çıkan bavullar, dışarı veriliyor. Dönme dolaplarda fileler var. Diğer taraftaki kirli alandan, yolcuların duştan önce verdikleri kıyafetler dezenfekte ediliyor bu ünitelerde. Duş çıkışlarına açılan dönme dolaplar, bunlar hem teması engelliyor ve hem de mahremiyeti sağladığı için bunlar kullanılmış. Bu dolapla, kıyafetler yolculara diğer tarafa gönderiliyor.”

    Anı yeri veya müze planı var

    Karantina Adası Müdürü Turgut Yılmaz, Karantina Adası’nın bir anı yeri veya karantina müzesi olarak kullanılmasına yönelikte projeler olduğunu söyledi. Yılmaz, “Bakanlığımızın ve genel müdürlüğümüzün planı; karantina anı yeri, karantina müzesi olarak halkın ziyaretini açmak; ama böyle açmadan önce de ilgilileri ve meraklıları gruplar halinde biz alıyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • Kemalpaşa’da orman yangını

    Kemalpaşa’da orman yangını

    Yangın, saat 16.00 sıralarında ilçeye bağlı Nazarköy Mahallesi’nde bulunan ormanlık alanda çıktı. Henüz bilinmeyen bir sebeple başlayan yangına İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri; 2 uçak, 4 helikopter, 5 arazöz, 1 su ikmal ve 1 dozer aracı ile müdahale ediyor. Ekipler yangını kontrol altına alma çalışmalarını sürdürüyor.

  • İzmir ve Manisa’da 165 yangına müdahale edildi

    İzmir ve Manisa’da 165 yangına müdahale edildi

    Yaz aylarında hava sıcaklığının mevsim normallerinin üstünde seyretmesiyle birlikte yangınlar da çoğaldı. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, İzmir ve Manisa illerinde 1-21 Haziran tarihleri arasında çıkan yangınlara ilişkin verileri sosyal medya hesabından paylaştı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
    “İzmir ve Manisa illerimizde 1-21 Haziran döneminde çıkan, 2023 yılında 9 adet orman yangını ve 18 adet kırsal yangını olmak üzere toplam 27 adet yangına müdahale etmiş iken; 2024 yılında 45 adet orman yangını ve 120 adet kırsal yangını olmak üzere toplam 165 adet yangına 7/24 hızlı ve etkin müdahale ederek özveriyle kontrol altına alan orman kahramanlarına teşekkür ederiz.”

    Vatandaşlara ‘hassas olunması’ uyarısı

    Öte yandan hava sıcaklıklarının yüksek, nem oranının düşük ve kuvvetli rüzgarın etkili olduğu bugünlerde yangınlara karşı hassas olunması konusunda vatandaşlara uyarılarda bulunuldu.

  • Onun işi sadece ‘örücülük’

    Onun işi sadece ‘örücülük’

    İzmir Konak’ta, 10 yaşından bu yana baba mesleği olan örücülük işiyle uğraşan ve kentte bu mesleği icra eden iki kişiden birisi olan örücü ustası İsmail Damar (59), yarım asırdır ilmek ilmek örerek hasarlı ürünleri tamir ediyor ve ekonomiye kazandırıyor. İsmail Damar, sadece İzmir’deki müşterilerinin değil, yurt dışından gelen müşterilerinin kıyafetlerindeki hasarları örerek eski haline getiriyor.

    “İki kişi kaldık. Atıl duruma düşen eşyaları ayağa kaldırıyoruz”

    Kıyafetlere adeta hayat vererek atıl duruma düşmesine engel olan ve örücülük mesleğini babasından öğrendiğini ifade eden İsmail Damar, “O gün bugündür bu mesleği yapıyorum. İzmir’de bu işi yapan Ferhat arkadaşımla birlikte iki kişi kaldık. Eskiden fakir işiydi, şimdi zengin işi oldu. Atıl duruma düşen eşyaları ayağa kaldırıyoruz. Giyilecek moda getiriyoruz. İnsanlar mutlu oluyor. Biz geçim yapıyoruz Allah’a çok şükür. Her kumaşın dokuma modu değişik; desenler, triko örgüleri, penyeler farklı. Güzel olacak işleri alıp müşteriye yardımcı oluyoruz” dedi.

    “Geri dönüşüm noktasında katkımız oluyor”

    “Eskiden fakir işiydi, ürünler değerli olunca artık herkes yaptırmaya başladı” diyen örücü ustası Damar, “Eskiden babamın tabiriyle ‘fakirin iki pantolonu var. Biri sigara yanığı oluyor, diğer pantolonu giyiyor. Onu yaptırıp geçim yapıyordu.’ Şimdi insanlarda bolluk bereket var; ama marka düşkünlüğü de var. Çok güzel ürünler var, deli deli paralara satılıyor. Bizler de cüzi rakamlarla hem aile bütçesine katkıda bulunuyoruz yenisini alıp bir sürü para vermektense, hem de bir yerde geri dönüşüm noktasında katkımız oluyor. Çocukluğumuzdan beri sevdiğimiz bir iş. Çoluklarımı hep bu meslekten kazandıklarımla okuttum Allah’a çok şükür” ifadelerini kullandı.

    “Yurt dışından dönerken valiz valiz getiriyorlar”

    “Sevdiğim iş, çocukluğumdan beri tanıdığım müşterilerim var” diyerek sözlerini sürdüren Damar, “Türkiye’nin her yerinden gelen kargolarımız var. İşimiz de güzel, kalite olaraktan da güzel işçilik yapıyoruz. Almanya, İngiltere gibi ülkelerde Rumlar, Ermeniler de yapıyor bu mesleği; ama fiyat olaraktan yüksek. Bizler burada Türkiye şartlarının getirdiği rakamlarla çalışıyoruz. Yurt dışında bulunan müşterilerim ne yapıyor? Mesela orada okuyan ve yerleşik hayatta olan çocuklar var. Müşterim olan annesinden, babasından beni tanıyor. Yurt dışından dönerken valiz valiz getiriyorlar, işlerini yapıyoruz, giderken de götürüyorlar. Öyle de yardımcı oluyorum” diye konuştu.

    “Üretim aşamasında oluşan hataları kapatıyoruz”

    Müşteri mutluluğuna çok önem verdiğini aktaran Damar, “Yapılacak güzel olan ne iş varsa biz onları yaparız. Spor ayakkabılarında ufak yaralar, delikler oluşuyor, onlara da müdahale ediyorum. Araba döşemesi yapıyorum. Üretim aşamasında konfeksiyona hizmet ediyoruz. Üretim aşamasında oluşan hataları kapatıyoruz. İhracatçıların işlerini yapmaya çalışıyoruz; ama tabii yoğun sektör. Gözler yoruluyor. Bazen bir gün çalışıyorsun, iki gün dinlenme moduna geçiyorsun” diye belirtti.

    “Bu saatten sonra da artık bizim kursumuz geçti”

    Mesleği devam ettirecek bir çırağının bulunmadığına da değinen Damar, şöyle devam etti:
    “Müşterilerime hep meslek kurslarınızda beni değerlendirin diye söyledim. Toplayalım 20-25 kişi, içlerinden eli yatkın olan 3-4 kişiyi seçelim ve eğitelim, bu meslek gelecek nesillere gitsin diye belirttim. ‘Yaparız, ederiz’ denildi ama bir türlü olmadı. Bu saatten sonra da artık bizim kursumuz geçti.”

  • İzmir’deki orman yangını kontrol altında

    İzmir’deki orman yangını kontrol altında

    Yangın, akşam saatlerinde Sevgi Mahallesi mevkiindeki ormanlık alanda meydana geldi.

    Henüz bilinmeyen bir sebeple başlayan yangına İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı çok sayıda ekip tarafından müdahale edilemeye başlandı. Yerleşim yerlerine yakın bölgedeki yangına İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri de müdahale etti. Rüzgarın etkisiyle müdahalede güçlük çeken ekipler, yaptıkları çalışmalar sonucunda alevleri kontrol altına alarak söndürdü. Bölgede soğutma çalışmalarının sürdüğü ve yangınla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

  • İzmir’de belediye işçisinin feci ölümü

    İzmir’de belediye işçisinin feci ölümü

    Edinilen bilgiye göre kaza, saat 09.00 sıralarında meydana geldi. Menderes Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde görevli çöp toplama işçisi Ali Yiğit, araçtan indiği esnada geri manevra yapan kamyon ile sokaktaki direğin arasında kaldı.

    Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde talihsiz işçinin hayatını kaybettiği belirlendi. Kamyon sürücüsü polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, Ali Yiğit’in cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • İzmir barajlarında tehlike yaklaşıyor

    İzmir barajlarında tehlike yaklaşıyor

    Türkiye genelinde sıcaklığın artması ve yağış ortalamasının düşmesi barajları da etkiledi. Türkiye’nin 3. büyük şehri İzmir’in barajlarında da tehlike çanları çalmaya başladı. Kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı’nda su seviyesi yüzde 28 seviyelerine geriledi. Aynı barajda 2023 yılında doluluk oranı yüzde 39.87 olarak kayıtlara geçerken, bölgede suların çekildiği görüntüler ise görenleri üzdü. Yerleşim yerlerinin iyice ortaya çıktığı barajdaki görüntüler, su tasarrufunu da her zamanki gibi yeniden gündeme getirdi.
    Deniz Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, geçen sene yağışların daha fazla olduğunu söyledi. 2020’den sonra ciddi bir kuraklık dönemine girildiğini ifade ederek, “Geçtiğimiz sene 2023 yılında, Türkiye genelinde yüzde 12 gibi fazla yağdı. Çok güzel bir yağış aldık; ama Güneybatı Ege yağış almadı maalesef. İşte bu nedenden dolayı su açısından hem tarım hem kullanma suyu açısından biraz zorluk çekiyoruz” dedi.

    “Son yılların en düşük seviyesi”

    Tahtalı Barajı’nın son verilerine değinerek dikkatli olunması çağrısını yapan Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Kullanma suyu olarak İzmir’de bizim ana barajımız Tahtalı Barajı’dır. 2020’den sonra beklediğimiz gibi ciddi bir kuraklık döneme girdik zaten. 2020 yılında yüzde 12 eksik yağdı, 2021’de yüzde 9 eksik yağdı, 2022’de tekrar yüzde 12 eksik yağdı; yani barajlar çok düştü. Şu anda yüzde 28 gibi çok ciddi düşük, son yılların en düşük seviyesindeyiz” diye konuştu.

    “İzmir, çok dikkatli olmak zorunda su kullanımında”

    Doğan Yaşar, “Yüzde 28, 80 milyon metreküp şu anda Tahtalı’da kullanabilir su var; yani o da iyi bir rakam aslında. Nüfusun artması nedeniyle fakirlik sınırına doğru yanaşıyoruz; ama İzmir 600 metreküple fakirin de fakiri. Bu nedenle İzmir, çok dikkatli olmak zorunda su kullanımında; ama biz bunu maalesef pek bu hassasiyeti belediyede görmüyoruz. Yüzde 70’lerde dolu olan bir Tahtalı Barajı’ndan, 2021’lerde dahi biz hala ısrarla yer altından su çektik. Hep yer altından, hep kuyulardan çektik ki İzmir’in suyunun yüzde 55’i zaten hep yer altından geliyor. Gerek yoktu. Biz bunları yüzde 70 doluyken Tahtalı’dan çekebilirdik; çünkü yüzde 70 doluluk demek bütün suyu Tahtalı’dan çekseniz belki 1,5 yıl boyunca size yetecek su var. Çok devasa bir oran bu” ifadelerine yer verdi.

    “Tamamen Tahtalı’dan kullanılırsa 4 ay, diğer kaynaklarla 8 aya kadar su var”

    İzmir için yüzde 28 oranı değerlendiren Prof. Dr. Doğan Yaşar, tamamen Tahtalı’dan kullanılırsa 4 ay, diğer kaynaklarla birlikte 8 aya kadar su kullanılabileceğini aktardı.
    Doğan Yaşar, “Yüzde 28, 80 milyon metreküp. Şu anda İzmir, yaklaşık 700 bin metreküp kullanıyor günde, o civarlarda. Bazen 600, bazen 750-700 bin olarak hesaplasak şöyle tamamen Tahtalı’dan kullanmak şartıyla en azından 4 ay gider; ama zaten diğer kaynaklarda var. 7-8 ay rahat suyumuz var. Burada suyu bugün için konuşmayalım; çünkü nüfusumuz çok daha artacak. Biz Tahtalı Barajı’nın dibini gördük 2007-2008 yılında. Yüzde 2’ye düştü. O günden bugüne İzmir nüfusu 750 bin daha arttı; yani çok ciddi rakam bunlar. Önümüzdeki 15 yıl sonra doğal olarak tekrar bir kurak dönem gelecektir. O zaman çok daha fakirleşeceğiz” şeklinde konuştu.

    “İzmir’i gerçekten tehlike bekliyor”

    Alınması gereken önlemlere de değinen Prof. Dr. Doğan Yaşar, şöyle devam etti:
    “İzmir Büyükşehir Belediyesinin planlar yapması lazım; A, B ve C planları. Hiçbir şekilde hazırlığımız yok. Bir anda ne yağış kalacak 6-7 yıl içinde, hiçbir şey kalmayacak. Bu nedenle belediyenin bütün bunları hesaplaması lazım; yani biz şu anda doğal süreçte kurak dönemdeyiz. Benim hep önerim şudur; ihtiyacımız yok; ama mutlaka bir deniz suyu arıtma projesini yapmamız lazım ve rafta durması lazım. Su da tasarruf olmaz, verimli kullanırsınız. Su demek; devlet demektir. Suyun bittiği gün devlet biter. Dünyadaki bütün medeniyetlerin bitiş nedeni; yani sonların geliş nedeni kuraklıktık, soğumadır, susuzluktur ve tabi gıdasızlıktır. Bu nedenle bizim su da çok çok dikkat etmemiz lazım. Şuanda İzmir’i gerçekten tehlike bekliyor. Geçtiğimiz sene Süper El Nino başladı. İşte bu sıcaklığın nedeni o. Bunun arkasından La Nina gelir. El Nino dediğimiz, yaramaz oğlan çocuğudur İspanyolca’da. La Nina ortamı soğutur. Soğuduğu zaman da kuraklık başlar. İşte o zaman yağmurlar kesilince işimiz çok çok zor.”
    Diğer barajların ise doluluk oranları şöyle; Balçova Barajı yüzde 68,3, Gördes Barajı yüzde 11,3, Ürkmez Barajı 41,15, Güzelhisar Barajı 81,61, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı 34,31.

  • Çanakkale, İzmir ve Muğla’da kaçak göçmen operasyonu

    Çanakkale, İzmir ve Muğla’da kaçak göçmen operasyonu

    Çanakkale Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince Marmara ve Ege bölgesinde faaliyet gösteren Göçmen Kaçakçılığı Suçu projeli dosya kapsamında yapılan çalışmalarda Çanakkale’de 2 olmak üzere, Muğla ve İzmir illerinde yapılan toplam 4 operasyon kapsamında toplamda 132 kaçak göçmen, 5 araç, 139 bin TL, 200 dolar, 37 can yeleği, 10 şambrel, 6 şişirme pompası ele geçirildi.

    Yapılan ara yakalamalarda toplamda 8 şüpheli şahıs sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Dosyanın devamı kapsamında 11 Haziran Salı günü İstanbul ve Çanakkale illerinde ekipler tarafından hedef şahıs S.E. yakalandı. Şüphelinin bulunduğu ikamette yapılan aramada 2 bin 600 TL, 1 av tüfeği, 14 adet av tüfeği fişeği ele geçirildi. Akabinde B.S. isimli şahıs da Çanakkale’de yapılan operasyon kapsamında yakalanırken, işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edildi.

    Şüpheli şahıslardan B.S. savcılıktan serbest bırakılırken, S.E. isimli hedef şahıs tutuklanarak cezaevine teslim edildi.