Etiket: izmir

  • “Büyük konuştukları yerlerden imtihandalar”

    “Büyük konuştukları yerlerden imtihandalar”

    Yasal işleyişe göre ortada bir ret olmadığını yineleyen Başkan Saygılı, konunun maniple edildiğini vurgulayarak; “Dostlar alışverişte görsün misali, kaldırdıkları ve İzmirlileri bile isteye mağdur ettikleri uygulama ile ilgili yersiz, asılsız bilgilerle gündem olmaya çalışıyorlar. Bunun başka tarifi yok. Ne yazık ki körfezden, trafiğe birçok alanda, büyük konuştukları yerlerden imtihandalar. İzmir ve İzmirliler umurlarında olsaydı o uygulamayı hiç kaldırmazlardı. Verdikleri diğer sözleri de tutarlardı” dedi.

    “Top kalededir, artık çıkmaz”

    İzmir’e reva görülenin çok daha büyük boyutlarda olduğuna dikkat çeken Bilal Saygılı, şu ifadeleri kullandı:

    “Yasa ve yönetmelik ortadadır. UKOME’ deki oylama uygulamanın kabul ve reddi değildir. Teknik kurulda sunum ve teknik analiz ile ilgili hiçbir bilgilendirme yapılmadığından, haklı olarak UKOME de bilgi talep edilmiş ve tekrar görüşülmek üzere teknik kurula sevk edilmiştir. Bu acelelerinin ve dayanaksız açıklamalarının tek bir nedeni vardır, o da İzmir’deki istihkaklarını doldurmuş olmaları, yolun sonuna gelmiş olmalarıdır. Özet olarak, bu uygulamayı yeniden hayata geçirmek istemelerini samimi bulmuyorum. Ne derlerse desinler; iş yapmak yerine algı yönetme taktiğinde ısrarcı olduklarını görüyoruz. Bütün İzmir bunu görüyor. Konuyla ilgili, top kalededir ve artık çıkması mümkün değildir. CHP’li Büyükşehir Belediyesi 5 yıldır bunu yapıyor. Hem de sadece bu konuda değil. Sözlerini tutamadıkları, geri adım atmak zorunda kaldıkları noktada, sığındıkları sadece bu yöntem.”

    “Konuşma harekete geç; anlatma göster, söz verme yap derler”

    Saygılı, CHP’li mevkiidaşının yaptığı açıklamada, “Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşarlar” sözünü de eleştirerek, “Aslında sarf ettikleri söz, tümüyle kendilerini anlatıyor. Sözün iadesi çok yaptığım bir şey değildir. Ancak şunu söyleyebilirim. ‘Konuşma harekete geç, anlatma göster, söz verme yap’ derler. CHP 25 yıldır ve son 5 yıldır, ne harekete geçebilmiştir ne gösterebilmiştir ne de yapabilmiştir. Sadece konuşmuştur, anlatmıştır ve söz vermiştir. Aksi halde; körfezde yüzerlerdi, yüzemediler. Söz verdikleri battı çıktıları geçtik, bir akıllı kavşak yapamadılar. Arıtma, yağmur suyu, kanalizasyon ayrıştırması, açıklamalarındaki satırlardan ibaret kaldı. Kentsel dönüşümü, tartışmalı rantsal operasyonlarına kurban ettiler, bir arpa boyu yol alamadılar. Opera binasının akıbeti belli değil; Karşıyaka Stadı meçhul! Buca-Otogar oto yolu, viyadükleri askıda bekliyor. Buca Metrosu muamma. Koskoca İzmir’in çöpü dönüşüm için milyonlar ödenerek Manisa’ya taşınıyor, Harmandalı çöp dağları halen zehir saçıyor, heyelan tehlikesi sürüyor. 200’ün üzerinde vaatleri var; ama onlar Karşıyaka yönüne gidenlerin çilesi Altın Yol trafik sorununu duba ihalesine çıkarak çözmeye çalışıyorlar. Heykel saydırma ihaleleri, İstanbul’a servis edilen eğitim ve reklam işleri, şaşalı organizasyonları ile 5 yıl geçirdiler. Hangi birini sayalım” diye konuştu.

    Açıklamasında, CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cemil Tugay’ın vaat ve söylemlerine de değinen Bilal Saygılı, “Selef böyle, halef adayını hiç sormayın” diyerek şu ifadeleri kullandı:
    “Tugay, İzmir’in ortasına paraşütle bırakılmış gibi. Sanki, 5 yıldır bu şehrin havasını suyunu solumuyor, Karşıyaka’da 5 yıl belediye başkanlığı yapmamış gibi. 5 yılda da ne yaptığı da ortada. İnsan şaşkınlıkla izliyor kendisini. ‘Ben doktorum, İzmir’i iyileştireceğim’ derken de Körfezde yüzme vaadini verirken, ben yüzmem, başkası yüzecek’ derken de ortaya çıkardığı tek hayret duygusu. İzmir’le İzmirlilerin dertleriyle ilgili işte bu kadar hâkimiyetiz, donanımsız, donatılmamış bir isimle sahadalar. 25 yıldır İzmir için ne yaptıklarından, yapamadıklarından bihaber. Hasbelkader seçildi diyelim, bir 5 yıl da bu boşlukla geçecek. Yazık, günah İzmir’e. Onlarca sorun köklü çözüm beklerken, sayısız iş rafa kaldırılmışken yine içi boş, gülünç vaatlerin yerine getirilmesi beklentisiyle geçecek. Giden gün ömürdendir derler. Geçen zaman İzmir’in aleyhinedir. Yol çok yakındır ve İzmir bu girdaptan 31 Mart’ta yapacağı en doğru seçimle kurtulacaktır.”

  • “Kentte 11 suç örgütü çökertildi”

    “Kentte 11 suç örgütü çökertildi”

    İzmir Valiliği tarafından basın mensuplarıyla gerçekleşen buluşmada, Valilik binasında güvenlik ve asayiş değerlendirme toplantısı düzenlendi. İzmir Valisi Süleyman Elban başkanlığında gerçekleşen toplantıya, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Serkan Tezel ve İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Osman Kılıç katıldı. Toplantıda Elban, kentin huzur ve güvenliğinin öncelikli konulardan biri olduğunu söyledi.

    Olay sayısında artış var

    Toplantıda yaptığı konuşmada, geçen yılın aynı dönemine göre olay sayısında artış olduğunu söyleyen Vali Elban, 2024 yılının Ocak, Şubat aylarında emniyet, jandarma ve sahil güvenlik ekiplerinin narkotik suçlarla ilgili yaptıkları çalışmalarda, “4 bin 880 olay olmuş, 5 bin 786 kişi gözaltına alınmış. Geçen yılın aynı dönemine göre olay sayısında yüzde 24,97 gözaltı sayısında ise yüzde 18,61 artış meydana geldi” dedi.
    Trafik kazalarının azaltılmasıyla ilgili bakanlığın çok ciddi çalışma yürüttüğünü de belirten Elban, “İzmir’de başta ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının azaltılmasıyla ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Ocak, Şubat aylarında 1 milyon 16 bin 504 araç kontrol edildi, 223 bin 34 araca işlem yapıldı. Geçen yılın aynı dönemine göre kontrol edilen araç sayısında yüzde 2,48 işlem yapılan araç sayısında ise yüzde 61,10 artış oldu” diye konuştu. Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın bu yılın ilk iki ayında bin 667 tekneyi kontrol ettiğini dile getiren Elban, 319 tekneye ise işlem yapıldığını, geçen yılın aynı dönemine göre kontrol edilen tekne sayısında yüzde 27,15 işlem yapılan tekne sayısında ise yüzde 37,50 artış görüldüğünü söyledi.

    11 suç örgütü çökertildi

    İzmir’de gerçekleşen operasyonlarda 11 suç örgütünün çökertildiğine vurgu yapan Vali Elban, “Ocak ve Şubat döneminde 11 suç örgütü çökertildi. Özellikle 7-8 ayda yürütülen yoğun çalışmalarla her geçen gün çökertilecek suç örgütü sayısı da neredeyse kalmadı ya da bitme noktasına geldiğini büyük bir memnuniyetle de ifade etmek isterim. Aranan şahıslarla ilgili bu yılın ilk iki ayında 13 bin 444 aranan kişi yakalandı. Bunların içerisinde 5 yıl ve üzeri mahkumiyeti bulunan 507 kişi var. Geçen yılın aynı dönemine göre, yakalanan şahıs sayısında yüzde 21,13 beş yıl ve üzeri mahkumiyeti bulunan kişi sayısında yüzde 71,28 artış var. Ocak ve Şubat ayında yakalanan tabanca 759, tüfek 178, uzun namlulu silah 4, kurusıkı tabanca 63, kesici delici alet 407, fişek ise bin 596 oldu” açıklamasında bulundu.
    Hırsızlık olaylarıyla mücadeleye de değinen Elban, “Bu yılın ilk iki ayında geçen yıla göre hırsızlıkta yüzde 46,9, iş yerinden hırsızlıkta yüzde 47,44, oto hırsızlığında yüzde 76,92, otodan hırsızlıkta yüzde 61,70, bisiklet ve motosiklet hırsızlığında yüzde 63,87, yankesicilikte yüzde 69,92, açıktan hırsızlıkta yüzde 52,14 azalma var” ifadelerine yer verdi.

    Güvenlik birimleri 7/24 çalışıyor

    Güvenlik birimlerinin 7 gün 24 saat vatandaşın huzuru, güvenliği, can ve mal emniyeti için görev başında olduğunu belirten Vali Elban, “Hem seçimlerin sağlık içerisinde yürütülmesi, hem seçim kampanyasının sağlıklı bir şekilde yapılması için arkadaşlarımız yoğun bir tedbir alırken, öbür tarafta güvenlik çalışmalarına ara vermeden çalışıyor” diye konuştu.

  • “Miami sahilleri Menemen’de olacak”

    “Miami sahilleri Menemen’de olacak”

    Yerel seçimler için yeniden aday gösterilen Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, seçimi kazanması halinde yapacakları projeleri kamuoyuyla paylaştı. Pehlivan, Tepe Sosyal Tesislerinde düzenlenen lansman toplantısında, projelerini başlıklar altında topladı.

    Tahta iskemle ayrıntısı: “Makam koltuğu bile haczedilmişti, iskemleyi kullandım”

    Menemen’e dair video gösteriminin ardından Aydın Pehlivan, sahneye tahta iskemle ile çıktı. Pehlivan’ın sahneye iskemle sandalye ile çıkması katılımcıları şaşırttı. Bunun sebebini açıklayan Başkan Pehlivan, “Göreve geldiğimizde, belediyemiz borçları yüzünden iflas noktasına gelmişti. Hatta başkanlıkta makam koltuğu bile haczedilmiş durumdaydı. Göreve geldiğimde masamda bu iskemleyi kullandım. O günden beri de makam koltuğum bu tahta iskemledir; çünkü nasıl bir belediye devraldığımızı göstermektedir” diye konuştu.

    Aydın Pehlivan, Menemen’in, İzmir’in yıllarca unutulmuş ilçesi olduğunu, artık parlama vaktinin geldiğini söyledi. Pehlivan, “Menemen’i 3 yılda İzmir’in, 5 yılda Türkiye’nin; en güzel, en görsel, en yaşanabilir, en tercih edilen, en hayranlıkla bakılan ilçesi haline getireceğiz” ifadelerine yer verdi.

    “Menemenli üniversitelimize 20’şer bin liralık destekte bulunacağız”

    Eğitime vurgu yaparak kentte yapacakları eğitim desteklerini açıklayan Pehlivan, “Bu kapsamda Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Hamza Dağ’ın, üniversite öğrencilerimize 10’ar bin liralık destek sözüne 10’ar bin lira da biz ekleyerek toplamda her Menemenli üniversitelimize 20’şer bin liralık destekte bulunacağız. YÖK başkanımızı ziyaretimiz sonucu, Bakırçay Üniversitemizin tıp ve ziraat fakülteleri ile iki de meslek yüksekokulu ilçemize değer katacak. Bu meslek yüksek okullarımızdan en az biri de Asarlık’ta yer alacak” dedi.

    Çiftçi bir ailenin evladı olarak, tarım ve hayvancılık projelerinin kendisi için çok kıymetli olduğunu anlatan Aydın Pehlivan, “240 bin dekar tarım arazisi bulunan Menemen’imizde, tüm çiftçilerimizin tarımsal potansiyelini, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın et ve süt verimini en üst düzeye çıkarmaya kararlıyız. Bu kapsamda hayvanlarımız için yem fabrikası kuruyoruz ve fabrika açıldığında vatandaşlarımıza ilk yemleri de hediye edeceğiz” diye konuştu.

    Menemen’e bir baraj kazandırmak istediğini ifade eden Pehlivan, Değirmendere Barajı projesini hayata geçireceklerini belirtti.

    400 yataklı hastane

    Aydın Pehlivan, sağlık açısından da Menemenlileri çok önemsediklerini ifade etti. Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığı tarafından Yahşelli’de 400 yataklı devlet hastanesi yapılacağının altını çizen Pehlivan, “Menemen’e müjdemiz olsun. Üstelik mevcut hastane binamız da yenilenerek bölgenin en büyük diş polikliniği olacak. Kadınlarımız için yeni dönemde de mamagrofi tarama testlerimizi sürdüreceğiz” dedi.

    Aydın Pehlivan, Menemen’in eski otogarını yenileyerek Kemeraltı gibi bu alana yatay mimariye sahip bir açık hava çarşısı kuracaklarını ifade etti.

    Otoyoldan; Günerli, Seyrek, Maltepe, Bağarası güzergahındaki yolun duble yol olması için projenin onaylandığını, yatırım bütçesine alındığını, bu yılın son çeyreğinde ihalesinin yapılacağını dile getiren Pehlivan, şöyle devam etti:

    “Bununla birlikte 5 yıl içinde Seyrek kanal yolundan Bülent Ecevit Bulvarına kadar olan arka yol ve Kesik-Maltepe yolunun duble yol olmasıyla ilgili olarak sürecin takipçisi olacağız. Kent-2’ye de müjdemiz olsun. Buraya da bir battı-çıktı kazandıracağız.”

    Şehir müzesi projesi

    Menemen’in bugüne kadar bir şehir müzesi olmadığını anlatan Pehlivan, “Bu kapsamda AR-GE müdürlüğümüz bünyesinde kurduğumuz kent arşivi birimimizle, 2 yılı aşkın süredir hem sözlü tarih araştırmaları yaptık hem de binlerce materyal topladık. Şimdi bu muazzam eşyalar ve materyallerimizi gelecek kuşaklara aktarmak için Menemen Belediyemizin karşısındaki düğün salonu önüne, tarihi kaymakamlık binasını aslına uygun olarak yeniden inşa edip, buraya şehir müzesi kazandırıyoruz” diye konuştu.

    “Bölgesel kültür evleri sanat etkinlikleri için üs olacak”

    Kültür ve sanatın toplum için önemli olduğunu dile getiren Aydın Pehlivan, “Maltepe ve Asarlık’ta kültürel etkinliklere ev sahipliği yapacak olan bölgesel kültür evleri, kültürümüzün farklı güzelliklerini yansıtacak ve sanat etkinlikleri için birer üs olacak. Kent 2’de pazar yeri ile yeni yaptığımız parkın arasındaki alana bir sanat sokağı kazandırıyoruz. İlçemize bir de müzik yapım ve kayıt alanı kazandırarak, gençlerimizin ürettikleri müzikleri dijital ortama aktarabileceği bir imkan sunacağız. Vatandaşlarımızın atış eğitimi alabilecekleri, lisanslı avcılarımızın ve sporcularımızın becerilerini geliştirebilecekleri bir ortam sunacak poligon tesisimiz, ilçemizdeki atıcı derneklerinin de buluşma noktası olacak” ifadelerine yer verdi.

    “Miami sahilleri Menemen’de olacak”

    Menemen’de 27 kilometre sahil şeridinin bulunduğunu, bu potansiyeli kullanamayan tek ilçe olduklarını söyleyen Pehlivan, “Bu dönemde Maltepe Süzbeyli bölgemizde inşallah hemşehrilerimiz denizle ve plajla buluşacak, Menemen’den ayrılma ihtiyacı hissetmeden tatil yapabilme imkanına sahip olacak. Bunun için öncelikle bataklık ve balçık alanı kurutacağız. Ardından bölgedeki balıkçı barınağını daha modern daha işlevsel hale getiriyoruz. 27 kilometre sahilimizi de; bisiklet yolları, basketbol sahaları, tenis kortları, spor alanları, yürüyüş alanlarıyla bir cazibe bölgesi haline getiriyoruz. Sahilimizde bir de marinanın yer almasıyla birlikte bu bölgeye ticari hareketlilik getiriyoruz. Alana koyacağımız kuş gözlem kuleleriyle dünya çapında doğa fotoğrafçılarının ilgisi Menemen’de olacak ve foto safari düzenleyeceğiz. Miami sahilleri Menemen’de olacak dersem abartmış olmam” şeklinde konuştu.

    ‘Gözümüz Körfezde’ projesine dair de bilgiler aktaran Pehlivan, sözlerine şunları ekledi:

    “Menemen’ime Seyrek’te, ‘Gözümüz Körfezde’ ismiyle tabiri caizse bir London Eye kazandırıyoruz. Bu dev dönme dolap, değil İzmir’in, değil Türkiye’nin, dünyanın en büyüğü olacak. Buraya ayrıca Açık hava arabalı sinema kazandıracağız.”

    “Engelsiz bir Menemen”

    “Hepimiz birer engelli adayıyız. Son 20 yılda iktidarımız tarafından engellilerimiz için kamuda istihdam, anayasal haklar ve birçok müjdenin, Menemen’de de bir izdüşümü olsun istedik” diyen Pehlivan, şu sözlere yer verdi:

    “Bu sebeple ilçemize engelsiz yaşam merkezi kazandıracağız. Özel çocuklarımız için en modern tedavi ve rehalibitasyon imkanlarının yer alacağı tesisimiz, çok önemli bir ihtiyaca cevap verecek. Altını çizerek söylüyorum ki; bu tesisimizin içinde özel bireylerin ve ailelerinin sosyal hayata aktif katılımını kolaylaştırmak, ebeveynlerin bakım yükünü hafifletmek adına mola evi projesini hayata geçiriyoruz.”

    Yeni stadyumu Ulukent Caner Ok Tesislerinin bulunduğu alanda inşa edeceklerini vurgulayan Pehlivan, “Adını da 100. Yıl Atatürk Stadı koyacağız. Bu stadımızın alt kısmına da Çömlek Köyü ve Toprak Sanatları Atölyesi kuracağız” cümlelerini aktardı.

  • Zammı kabul etmeyen işçiler sokağa indi

    Zammı kabul etmeyen işçiler sokağa indi

    Türk-İş’e bağlı Belediye İş Sendikası İzmir Şubeleri ile SODEM-SEN ve Büyükşehir Belediyesi bürokratları arasında Ocak ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkandı. TİS görüşmelerinin son oturumunda işveren kanadından gelen maaşlara ve sosyal haklara yüzde 30’luk zam teklifi, işçilerin bağlı olduğu sendika tarafından kabul görmedi. İşçilerin üyesi olduğu Belediye İş İzmir 1,2,3 ve 6 Nolu Şubeler bugün iş bırakarak Belediye İş’in Konak Basmane’deki ana binasının önünde bir araya geldi. Yoğun yağışa rağmen bir araya gelen işçiler Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in makamının da olduğu Egemenlik Binası önüne yürüdü.

    Otobüs şoförleri kontak kapattı

    Yüzlerce işçinin iş bırakarak sokağa inmesinin ardından İZULAŞ’a bağlı otobüs şoförleri de sabah 09:00 itibari ile kontak kapattı. Eylem sürecinde 250 otobüs hizmet vermeyeceği, eylem bittikten sonra diğer işçilerle birlikte şoförlerin de iş başı yapacağı öğrenildi.

    Sendika yetkilileri tarafından yapılan açıklamada ise şu sözlere yer verildi: “Türk-İş tarafından Şubat’ta yapılan araştırmaya göre, mutfak enflasyonu aylık yüzde 8, yıllık enflasyonun yüzde 77 ile beş ayın en yükseğine çıktı. Yani mutfak yanıyor, her gün temel gıda maddelerine zam üstüne zam geliyor. Şubat ayında açlık sınırı yani, bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 16 bin 257 TL iken, yoksulluk sınırı ise 52 bin 954 TL oldu. Gerçek enflasyon yüzde 120’de seyrederken, Büyükşehir işvereni biz emekçilere yüzde 19 ücret artışı teklif ediyor. Böyle gülünç teklifi hangi akılla gündeme getiriyorsunuz? İçinizdeki sorunların faturasını neden işçiye kesiyorsunuz İzmir’e, İzmir halkına en iyi hizmeti vermek için gecesini gündüzüne katan alın teri döken belediye emekçilerinin yaşadığı geçim sıkıntısını gidermek, var olan yoksulluğu, adaletsizliği bir nebze olsun hafifletmek zor bir iş mi? Toplu iş sözleşmesinin masada, işçi lehine bitirilmesi ve emekten yana bir tavır sergilenmesi bu kadar mı zor? Böyle komik tekliflerle işçiyi emekçiyi greve zorluyorsunuz. Kim, neyi tatmin etmeye çalışıyor? Yaşanan siyasi çekişmelerin, kavgaların parçası, tarafı sorumlusu biz emekçiler değiliz olmayacağız! Siz seçim derdinde olabilirsiniz, ancak biz emekçiler geçim derdindeyiz.”

  • Askeri helikopterden zorunlu iniş

    Askeri helikopterden zorunlu iniş

    İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üssü’nden eğitim için havalanan askeri helikopter, saat 14.30 sıralarında Urla ilçesine Bağlı Bademler köyünde boş bir araziye zorunlu iniş yaptı.

    Helikopterde bulunan 3 personelden 1’inin yaralandığı öğrenildi. Yan yatan helikopterde teknik bir arıza meydana geldiği bildirildi.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

     

     

     

  • İzmir’de yıldırım düşme anı araç kamerasında

    İzmir’de yıldırım düşme anı araç kamerasında

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün İzmir için sağanak yağış uyarısı yapmasının ardından sabah saatlerinde kentte sağanak etkili oldu. Yağmur beraberinde gök gürültüsü ve şimşekleri de peşinde getirirken, İzmir Çevreyolu’nda seyir halinde olan bir aracın kamerasına yıldırım düşme anları yansıdı.

    Sağanak yağış kısa sürede kentte etkisini yitirirken, akşam saatlerine kadar hafif yağışın zaman zaman etkili olabileceği bildirildi.

  • Çeşme’de Yerel Tohum Takas Şenliği

    Çeşme’de Yerel Tohum Takas Şenliği

    Aya Haralambos Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte, İzmir Yerel Tohum Derneği’nin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Can Yücel Tohum Merkezi, Çeşme Belediyesi Tohum Merkezi, Seferihisar Can Yücel Tohum Merkezi, Ödemiş Belediyesi Tohum Merkezi, Turgutlu Yaşam Derneği ve Bornova Belediyesi Tohum Merkezi de stand açıp, yerel tohum dağıttılar. Ziraat Mühendisi Mehmet Pakkaner “Neden Toprak Sağlığı”, Ziraat Mühendisi Anıl Ayvaz “Yerel Tohumların Önemi” ve Ziraat Mühendisi Mine Pakkaner de “Kadim Gelenek; Ay Takvimine Göre Tarım” başlıklı sunum gerçekleştirdi.

    Çeşme Halk Oyunları Ekibinin gösterisinin ardından da ekşi maya, sirke anası ve yerel tohumlar vatandaşlara dağıtıldı. Ata tohumundan yetişen sebze, meyve ve endemik bitkilerin yok olmadan gelecek nesillere aktarılması amaçlanan, Çeşme Belediyesi ve İzmir Yerel Tohum Derneği işbirliği ile gerçekleştirilen Çeşme Yerel Tohum Takas Şenliği vatandaşların büyük ilgisi ile karşılaştı. Dağıtım sırasında izdiham oluştu.

    “Cumhuriyet’in 100. yılında 100 bin paket yerel tohumu üreticilerle buluşturmak için yola çıktık”

    Etkinliğin ardından bir açıklama yapan İzmir Yerel Tohum Derneği Başkanı Selma Ay, çok güzel bir etkinlik olduğunu vurgulayarak, “İzmir Yerel Tohum Derneği olarak, Türkiye’nin her yerinde, o yörenin yerel tohumlarının korunması için etkinlikler düzenliyoruz. Yerel tohumların genleri bozulmamalı. Bu amaçla, Cumhuriyet’in 100. yılında 100 bin paket yerel tohumu üreticilerle buluşturmak için yola çıktık. Bu, uzun bir süreç olacak. Bir yıl kadar sürecek. 100 bin gönüllümüz ve yaklaşık 50 bin üyemiz ile tohumlar ekildi. Hasat edildi. Tohumluklar alındı. Yerel tohumlar bize ulaştırıldı. Paketlendi ve dağıtmaya başladık” dedi.

    “Çok sayıda üreticimizden gelen yerel tohumlar dağıtıldı”

    Organik tarıma geçilmesi gerektiğini ve organik ürünlerin satıldığı pazarların kurulması gerektiğini belirten Selma Ay, “”Arkamızda çok değerli akademisyenler var. Ama biz, yerel yönetimlerin ve devletin desteğini daha çok almalıyız. Çeşme’de yaptığımız bu etkinlik çok ilgi gördü. Çok sayıda üreticimizden gelen yerel tohumlar dağıtıldı. Coğrafi işaretli ürünlerin korunmasına da dikkat ediyoruz” diye konuştu.

    “Yerli değil, yerel tohum”

    Derneklerinin amacı hakkında da bilgi veren Ay, “Yeryüzünde tarım yapılan her karış toprakta yerli değil, yerel tohumların kullanımını artırmak için bu tohumların üretimini desteklemek ve paylaşımına yardımcı olmak amacındayız. Yakın çevremizde, ülkemizde ve tüm dünyada; bilinen üstün özellikleri ile kuşaklar boyu yetişme ortamına uyum sağlamış yerel tohumların korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması; bizim amacımız değil, görevimizdir” diye belirtti.

  • “İzmir için gövdemi ortaya koyuyorum”

    “İzmir için gövdemi ortaya koyuyorum”

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Büyükşehir Belediye Başkanı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanlığında Mimar ve Mühendisler Grubu İzmir Şubesi üyeleriyle kahvaltı buluşmasında bir araya geldi. AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın da yer aldığı toplantı sonrası basın kuruluşlarına açıklama yapan Dağ, 31 Mart seçimlerinde başarılı olmaları dahilinde şehir planlamalarında mimar ve mühendis meslek gruplarıyla birlikte çalışacaklarını söyledi.

    “Bu şehirde birlikte yapacağımız çok iş var”

    Mimarlar ve mühendislerin Bayraklı ve İzmir’de benzersiz eserlere imza attıklarını belirten Hamza Dağ, açıklamasında meslek gruplarıyla birlikte çalışacaklarının vurgusunu yaptı. Dağ, “Çocukken birçoğumuzun “büyüyünce ne olmak istiyorsun” sorusuna verdiği cevabı, çoğu evladımızın hayalini yaşıyorsunuz. Bayraklımızda, İzmir’imizde birçok benzersiz esere imzalarınızı atıyorsunuz. Dokunuşlarınızla şehrimize ruh katıyorsunuz. Mimarlar ve Mühendisler Grubu İzmir Teşkilatının kıymetli mensupları, değerli arkadaşlarım, 1 Nisan sabahı desteklerinizle işbaşına geldiğimizde yine sizlerle birlikte yapacağımız çok iş var. 5 yılda şehrimize kazandıracağımız yüzlerce eser var. Yollarımız, köprülerimiz, kavşaklarımız var. Acil dönüşüm bekleyen yapılarımız var. İnsanlarımızın hizmetine sunacağımız sosyal tesislerimiz, parklarımız bahçelerimiz var. Gençlerimize miras bırakacağımız kütüphanelerimiz, bilim ve teknoloji merkezlerimiz var. Yaşlılarımızı misafir edeceğimiz huzurevlerimiz, yaşlı bakım merkezlerimiz var. Anlayacağınız bu şehirde birlikte yapacağımız çok iş var” dedi.

    “Vizyon projelerde size ihtiyacımız var”

    Mimar ve mühendislerin tecrübelerinden faydalanacaklarını söyleyen Dağ, “Sadece alt ve üst yapıyı değil, şehrimizin karasında, havasında, denizinde ortaya koyacağımız çalışmalarda, hayata geçireceğimiz vizyon projelerde size ihtiyacımız var. Bunların hiçbirini siz olmadan yapmamız mümkün değil. Sizlerin desteğiyle emaneti teslim aldığımızda, önümüzdeki 5 yılda en yakın çalışma arkadaşlarımız yine sizler olacaksınız. Bu şehrin her sokağında, her caddesinde beraber ter dökeceğiz. Şehrimizin çehresini sizlerle el ele vererek değiştireceğiz. Eşsiz İzmir vizyonumuzu sizlerin emeğiyle gerçeğe dönüştüreceğiz. Kısacası yoluyla, köprüsüyle, altyapısıyla, konutuyla, yeşil alanıyla İzmir’i birçok alanda yeniden inşa edeceğiz. Eşsiz İzmir’i sizlerle daha eşsiz hale getireceğiz. Tecrübelerinizden faydalanarak, ortak akıl ve istişare kültürünü benimseyerek ilerleyeceğiz. Görev süremizin sonunda da hemşehrilerimize daha yaşanabilir, daha güvenli ve daha sürdürülebilir kent hediye edeceğiz” diye konuştu.

    “365 gün 6 saat mesai harcayacağız”

    Kent için ortaya koyduğu projelerinin tümünde mimar ve mühendislerle mesai harcayacağına dikkat çeken Hamza Dağ, “Evet, İzmir’imizde şu an saymakla bitiremeyeceğimiz birçok esere imza atacağız ama peki ya burada, Bayraklımız için neler yapacağız? Yeni çevreyolunu inşa ederek Menemen-Bayraklı arasında trafikte kalma süresini 10 dakikaya düşüreceğiz. İZBAN’ı Çiğli, Konak, Gaziemir ve Torbalı’da yapacağımız gibi Bayraklı’da da yerin altına alacağız. Bayraklı Smyrna Meydanı’na köprülü kavşak inşa edeceğiz. Altınyol Caddesi üzerine yapacağımız battı çıktı ile, Bayraklı’yı denizle buluşturacağız. Şehir Hastanesi-Altınyol bağlantı yolu, Bayraklı -Karşıyaka Dağ Yolu gibi yeni alternatif yollar açacağız. Bayraklı-Turan bölgesine İzmir bahçesi kazandıracağız. Şehir genelinde doğalgaz altyapısını genişletecek, ilçemizdeki doğalgaz altyapı çalışmalarının önündeki engelleri de hızlıca kaldıracağız. Bunların hepsini birlikte yapacağız. Bir projede birinizle, bir başkasında diğerinizle çalışacağız. Sahada çalışmaya imkan bulamadıklarımızla da masada çalışacağız. Mutlaka ama mutlaka mimarlarımızla, mühendislerimizle 365 gün 6 saat mesai harcayacağız. Ben İzmir için elimi değil, gövdemi ortaya koyuyorum. Ve size söz veriyorum, şehrimiz için taş üstüne taş koyan herkesin en büyük destekçisi olacağım” sözlerine yer verdi.

  • “İzmir’in kayıp yıllar geride kalacak”

    “İzmir’in kayıp yıllar geride kalacak”

    İzmir’in Bayraklı ilçesinde Cumhur İttifakı Belediye Başkan adayı Bilal Kırkpınar proje tanıtım toplantısı düzenledi. Toplantıya katılan önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu, yaptığı konuşmada İzmir’in tüm ilçeleriyle birlikte gerçek belediyecilikle tanışma vaktinin geldiğini söyleyerek, “İzmir’i hizmetten mahrum bırakanlara, bu şehrin insanlarına hizmeti tattırmayanlara 31 Mart akşamı İzmirli artık yeter dur diyecek” dedi.
    Kasapoğlu, “İzmir Büyükşehir’de Hamza Dağ başkanımızla, ilçe belediyelerinde Cumhur İttifakı’nın birbirinden değerli başkan adaylarımızla bu yolu yürüyoruz ve inanıyoruz ki bu şehre, bu halka belediyecilik nedir onu hep birlikte yaşatacağız. Bayraklı’nın hanımefendileri, beyefendileri, kıymetli gençleri, pırıl pırıl çocukları bu şehirde daha konforlu yaşamayı hak ediyorlar. Daha güvenli evlerde oturmayı, daha yeşil alanlarda gününü geçirmeyi, sporuyla, sanatıyla, kültürüyle vakitlerini daha nitelikli şekilde değerlendirmeyi hak ediyorlar. Daha mutlu olmayı hak ediyorlar. Burada Bayraklı’ya gönülden hizmet etmeye talip bir kardeşimiz var. Bilal Kırkpınar var. Spordan sanata, yeşil alanlardan eğitime herkesi ilgilendiren, herkese dokunacak birbirinden kıymetli çok özel projelerini görüyorsunuz. Bu projeler çok önemli. Bu projeleri doğru anlatmak, doğru tanıtmak çok önemli. İnanıyorum ki Bilal kardeşim beş yıl boyunca bu projeleri ile Bayraklı’yı hak ettiği hizmete kavuşturacak. Bu salondaki heyecan çok güzel. Ancak seçim sandıkta kazanılıyor. Bu heyecanı 31 Mart günü sandıkla taçlandırdığımızda Bayraklı’mız kazanacak, İzmir’imiz kazanacak” diye konuştu.

    “Biz iş birliğimizi İzmir halkı ile yapıyoruz”

    “Biz gelmedik dava için bizim işimiz sevgi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik” diyerek konuşmasına devam eden Kasapoğlu, “Tüm İzmir’e gönüller yapmaya, birlikte yürümeye, birlikte koşmaya geliyoruz. Bizim kitabımızda ötekileştirmek yok, bizim kitabımızda ayrıştırmak yok, kucaklamak var, birleştirmek var. 85 milyonu etle tırnak gibi bir arada tutmak var. Biz ona talibiz. Başkaları kimlerle işbirliği yaparsa yapsın, ne tür maceralara girerlerse girsinler biz işbirliğimizi İzmir halkıyla yapıyoruz. İnanıyoruz ki 31 Mart 2024, İzmir’in kayıp yıllarını artık geride bırakma yılı olacak” dedi.

  • 40 yıllık bir yılan hikayesi

    40 yıllık bir yılan hikayesi

    Konak’ta, 40 yılı aşkın sürekli davalık olan, şehrin en önemli noktasında atıl vaziyette bekleyen ve “Basmane Çukuru” olarak anılan arazi, bugüne kadar ne yapıldıysa bir türlü çözüme kavuşamadı. Sayısız belediye başkanının canlandırmak için girişimde bulunduğu, mimari projelerin çizildiği; fakat yargıya takılan arazinin hikayesi, adeta filmlere bile konu olacak cinsten.

    Kentin merkezinde tam bir yılan hikayesi

    Kentte zaman zaman “utanç çukuru” olarak da anılan 20 bin metrekareyi aşkın büyüklüğündeki alan, 1980’li yılların sonuna kadar otobüs garajı olarak hizmet verdi. İsmet Kaptan Mahallesi’ndeki arazi, şehirlerarası garajın taşınması, bölgede hareketliliğin ve ticaretin azalmasıyla yılan hikayesine dönüştü ve süreç böyle başladı.
    Meşhur Basmane Meydanı’nın hemen karşısında bulunan ve bu nedenle Basmane Çukuru olarak anılan arazi, kentin en işlek bölgesinde yer alıyor. Zamanla hisseleri devredilen ve şuan itibariyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) yüzde 70, İzmir Büyükşehir Belediyesinin yüzde 30 hissesinin bulunduğu arazi, artık çözüm bekliyor.
    Alanda hareketlilik: Tonlarca molozla dolduruldu, artık dümdüz
    “İzmir’in bir sorunu” haline gelen arazi, kısa bir süre öncesine kadar ise kent merkezinde mini göleti andırıyordu. Çeşitli dönemlerde atılan temellerin üzerine yağmur sularının dolduğu arazide ise şu sıralarda hummalı bir çalışma var.
    İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, aylar süren çalışmayla kamyonlar vasıtayla tonlarca molozla araziyi doldururken, 20 bin metrekarelik alan son aşamada dümdüz oldu.
    Aziz Kocaoğlu: “Kentin başında çıban başı, kara bulut gibi”

    2004 ve 2019 yılları arasında görev yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Aziz Kocaoğlu da, 15 yıllık görev süresince arazinin çözümü için uğraştıklarını belirtti. Kendi döneminde yüzde 12’lik hisseyi yüzde 30’a çıkardıklarını anlatan Kocaoğlu, arazi için, “Kentin başında çıban başı, kara bulut gibi. Ben 15 sene uğraştım. İyi niyetle ve samimiyetle tarafları birleştirdim; ama bir yere kadar aşabiliyorsunuz” dedi.
    Yaşanan süreci anlatan Aziz Kocaoğlu, “Burhan Özfatura’nın ikinci döneminde, EGS Holding ve Güç Birliği Holding, bu iki şirket, Basmane Çukuru dediğimiz, eski garaj yerinde bir proje yapmak istiyorlar. Burhan Bey’de bu konuya; kentin kalkınması, gelişmesi ve ihtiyaçlarının karşılanması için olur veriyor. Bir mukavele yapılıyor, burada bu sözleşmeden sonra dava süreçleri başlıyor. Dava süreçlerinin iki tarafı var; birinci tarafı belediye, diğer tarafı da 1989-1994 yılları arasında Büyükşehir Belediye Başkanlığını yapan Yüksel Çakmur Beyefendi ve meslek odaları. Biz göreve geliyoruz. Bu problemin, sorunun çözülmesi için girişimlerde bulunduk. Önce odalarla topladık. Odalar, buraya; bir alışveriş merkezi, ticaret merkezi yapılmasına karşılar; ama aynı zamanda, daha çok kamu hakkının yendiğine, kamu vicdanının bu yüzde 12 orandan rahatsız olduğu konusunda kamu davası ağırlıklı olarak açıyorlar. Yüksel Bey’de plana karşı ve buranın bu amaçla kullanılmamasını istiyor. ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi hissesini yüzde 30’a çıkartabilir miyiz?’ diye bizim başlattığımız bir çalışma oldu. Bu çalışma, odalar tarafından da genel kabul gördü. Yüksel Çakmur Beyefendiden randevu aldım, görüştüm. ‘Yüzde 30’a çıkartırsam, dava açmazsanız bu problem çözülür, hallolur şeklinde düşünüyorum’ dedim. ‘Yüz 30 çıkar, sonra görüşelim’ dedi. Biz de şirketlerle görüştük ve 30’a çıkarttık” şeklinde konuştu.

    “Yüzde 30 hisseyi çıkarınca meslek odaları sözünce durdu, Yüksel Bey dava açtı”

    Şirketlerin daha sonra borçlarından dolayı TMSF’ye devrildiğini, davaların açılmasıyla sürecin kilitlendiği ifade eden Kocaoğlu, şöyle devam etti:
    “Odalar, meslek odaları sözlerinde durdular ve dava açmadılar; ama Yüksel Bey’e tekrar gittim, ‘Yüzde 30 çıkartıyorum, kamu zararı telafi ediliyor. Siz de dava açmayın’ dedim. ‘Hepsini almazsanız dava açacağım’ dedi, davayı sürdürdü. İşler tıkırında gitseydi, yürüseydi, dava açılmasaydı ve Güç Birliği Holding ve EGS Holding’in durumu bozulmasa, bugün bir ticaret merkezi ortaya çıkacaktı; ama bozulunca, kamunun hissesi İzmir kamuoyunda tasvip görmeyince bu noktaya geldi.”
    Çözüm yolu hakkında önerilerde bulunan ve belediyenin yüzde 30 hissesinin bulunduğu yere İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binası yapılması gerektiğini ifade eden Aziz Kocaoğlu, “Bunun karşılıklı anlaşmayla çözülmesi gerekiyor. TMSF’nin tavizde bulunması gerekiyor. Çözülmeyecek diye bir şey yok. Yeter ki iyi niyetle, samimiyetle çalışılsın; kıymetli bir mülk” ifadelerine yer verdi.
    Burhan Özfatura anlattı: “Türkiye’de yargı, istemezükçülere daha fazla prim tanıyor”

    1984 ve 1999 yılları arasında görev yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Burhan Özfatura da, arazinin İzmir ekonomisine, turizmine katkısının olabileceğini belirtti.
    “İzmir için bir utanç çukuru olarak bugüne kadar çözüme kavuşamadı” diyen Özfatura, “Fuarla beraberce oraya bir canlılık kazandırılması lazım. Türkiye’de yargı, maalesef istemezükçülere daha fazla prim tanıyor ve yapılan icraatlerin de engellenmesine imkan sağlıyorlar. Binlerce insan, orada iş imkanı bulacaktı. İzmir ekonomisine, fuarla bağlantılı olarak, fuarda da yeni bir takım aktiviteler geliştirerek çok güzel bir eser kazandırılabilirdi. Buranın sorununun çözülmemesi için hiçbir gerekçe yok” diye konuştu.
    Özfatura, kendi döneminde yapılan satışa ilişkin de bilgi vererek, “Biz ilk başkanlık döneminde, orada 5 yıldızlı bir otel ve ona bağlı birtakım mekanların yapılması için yaptığımız ihaleyi Asil Nadir kazanmıştı. O iş olmadı. İkinci dönem Kemal Zorlu rahmetli, bu İzmir iş adamlarının bütün birlikte yürüttükleri şirket kanalıyla orayı bizden satın aldı. Bize gerçekten çok iyi bir fiyat verdi. Daha sonra, birtakım bizim hizmetlerimizi engellemek isteyen muhalefet mensubu politikacılar, devamı olarak orayı dava konusu yaptılar. Orası böyle sürüncemede kaldı. Bütün ihale mevzuatına hepsi açık ve net. İzmir’in çıkarları açısından en küçük bir problem yoktu” dedi.
    Bölge esnafı da durumdan şikayetçi: “Utanç duvarını buradan kaldırsınlar”

    Etrafı çevrili Basmane Çukuru çevresindeki esnaflarda, durumdan şikayetini dile getirdi. 39 yıldır esnaflık yapan Ahmet Üzüm (64), “Ben 39 yıldır burada esnafım. Benden eski esnaf çarşıda yok. 23 yıl önce buraya bir temel atıldı. Bu utanç duvarı böyle hanımızın, iş yerlerimizin önüne örüldü. Bütün pisliğini, bütün mikrobunu biz çekiyoruz. Hangi partiden olursa olsun, ricamız; bunu ilk birinci madde olarak gündemlerine alsınlar. Şu utanç duvarını, şu İzmir’in utancını buradan kaldırsınlar” diyerek isyan etti.
    Bir başka esnaf Gökçe Özdayı (40) da, şöyle konuştu:
    “İzmir’in tam göbeğinde olan bir yer burası ve artık bir çözüme ulaşması gerekiyor. 23-24 yıldır atıl vaziyette duruyor. Yazık. Çok leş bir görüntüsü var. Su varken ayrı bir pislik, şimdi doldurdular. Tozuyla, toprağıyla uğraşmak da çok zor oluyor.”