Etiket: izmir

  • Çiftçi kadınlar İzmir’e yardım elini uzattı

    Çiftçi kadınlar İzmir’e yardım elini uzattı

    Bursa’nın İznik ilçesindeki çiftçi kadınlar, ürettikleri zeytin ve zeytinyağını, İzmir’deki deprem bölgesine gönderdi.

    İznik ilçesine bağlı kırsal Boyalıca Mahallesi’ndeki çiftçi kadınlar, İzmir’de yıkıma neden olan depremin ardından harekete geçti. Kendi ürettikleri zeytin ve zeytinyağının yanı sıra, turşu ve salçaları bir araya toplayan kadınlara, bölge halkı da destek verdi. Mahalle sakinleri, zeytinleri satarak elde ettikleri kazançla battaniye ve yorgan alırken, Suriye’de görev yapan bir asker de bir aylık maaşını, yardım toplayan kadınlara gönderdi.

    Ekip adına konuşan çiftçi kadınlardan Şeyma Toyböcek, İzmir’de yaşanan afet sonrası bir şeyler yapmak istediklerini dile getirdi. Toyböcek, “Umduğumuzdan daha fazla yardım oldu, hatta bizim kampanyamızı duyan Suriye’deki bir askerimiz de maaşını gönderdi. Kendisini hiç tanımıyoruz, fakat çok duygulandık. Burada kendi ürettiğimiz zeytin, zeytinyağı, turşu, salçaların yanı sıra mahallenin gençlerinin de zeytin satarak aldığı battaniye ve yorganları topladık” dedi.

    Toplanan yardımlar, İzmir’deki afet bölgesine ulaştırılmak üzere Türk Kızılay’ına teslim edildi.

  • Depremin verdiği hasar uzaydan görüntülendi

    Depremin verdiği hasar uzaydan görüntülendi

    İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uydu Haberleşme ve Uzaktan Algılama Merkezi (UHUZAM), merkez üssü İzmir’in Seferihisar ilçesi olan 6,6 büyüklüğündeki depremin yol açtığı yıkım uydu aracılığıyla uzaydan görüntüledi.

    Ege Denizi’nde İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim saat 14.51’de meydana gelen deprem Türkiye’yi yasa boğarken, depremin ardından Afet ve Acil Durum Başkanlığının (AFAD) koordinasyonunda tümü Bayraklı ilçesinde yıkılan 17 binada başlatılan arama kurtarma çalışmaları tamamlandı. Enkaz altından 107 kişi sağ çıkarılırken, deprem nedeniyle 114 kişi hayatını kaybetti, 1035 kişi ise yaralandı.

    Türkiye’nin ilk uydu yer gözlem istasyonu ve en geniş uydu görüntüsü arşivine sahip İTÜ UHUZAM, depremin İzmir ve çevresinde yarattığı yıkımı görüntülemek için gerekli planlama ve uydu programlamalarını yaparak harekete geçti.

    Yapılan hazırlık sonucunda depremin yarattığı enkaz, Pleiades ve WorldView-2 (WV-2) uyduları aracılığıyla yaklaşık 700 kilometre uzaklıktan görüntülendi. Uzaydan alınan görüntü kayıtları, depremde 17 binanın yerle bir olduğu Bayraklı’daki yıkımı ve Seferihisar’da denizin yükselmesi sonucu meydana gelen kısmi tsunaminin yarattığı etkiyi gözler önüne serdi.

    112 kişiye mezar olan 9 binanın enkazı görüntülendi

    31 Ekim’de alınan uydu kayıtlarında, 112 kişinin yaşamını yitirdiği, 81 kişinin ise sağ çıktığı 9 binanın enkazı görüntülendi.

    Görüntülerde, 37 kişinin hayatını kaybettiği, arama kurtarma çalışmalarının 91’inci saatinde kurtarılan 3 yaşındaki Ayda Gezgin’in de aralarında olduğu 19 kişinin kurtarıldığı Mansuroğlu Mahallesi’ndeki Rıza Bey Apartmanı’nda yaşanan yıkım kaydedildi.

    30 kişinin hayatını kaybettiği, 25 depremzedenin ise kurtarıldığı aynı mahallede yer alan iki bloklu Emrah Sitesi’nin enkazı da kayıtlarda yer aldı.

    Deprem acısının yaşandığı bir diğer bir bina olan, 14 kişinin yaşamını yitirdiği ve çalışmalardan 65 saat enkazdan çıkarılan 3 yaşındaki Elif Perinçek’in de aralarında bulunduğu 15 kişinin kurtarıldığı Doğanlar Apartmanı’nın enkazı görüntülere yansıdı.

    Kayıtlarda, 11 kişinin hayatını kaybettiği, 2 kişinin sağ çıktığı Adalet Mahallesi’ndeki 4 bloklu Barış Sitesinde kısmen çöken 3 bloktaki arama kurtarma çalışmaları sırasında binanın yıkılmasını önlemek için vinçlerin destek verdiği görüldü.

    11 kişinin yaşamını yitirdiği, 7 kişinin kurtulduğu Manavkuyu Mahallesi’ndeki Yağcıoğlu Apartmanı’nın enkazı da görüntülerde yer aldı. 9 kişinin öldüğü, 13 kişinin kendi imkanlarıyla ya da ekiplerin desteğiyle kurtulduğu Manavkuyu Mahallesi’ndeki yan yatan Yılmaz Erbek Apartmanı’nın arama kurtarma çalışmaları sırasında yıkılmaması için vinçlerle desteklendiği görüntülere yansıdı.

    Depremin etkisiyle Cumhuriyet Sitesi’nde yan yatan binaların yer aldığı görüntüler dikkati çekti.

    Seferihisar’da tekneler depremin yarattığı tsunaminin etkisiyle devrildi

    Uydu görüntüleri, depremin şiddetiyle Seferihisar’da denizin yükselmesi sonucu meydana gelen kısmi tsunaminin yarattığı etkiyi de gözler önüne serdi.

    Kayıtlarda, Seferihisar sahilinde bulunan tekne ve yatların sürüklendiği, bazılarının ise yan yattığı görüldü.

    Enkaz alanlarındaki hummalı çalışmalar ve hareketlilik dikkati çekti

    Öte yandan kayıtlarda, AFAD tarafından acil barınma ihtiyacının karşılanması amacıyla evi yıkılan depremzedeler, hasarlı apartmanlarda yaşayanlar ve evlerine giremeyen vatandaşlar için bölgede kurulan çadır kentler ve deprem sonrası için belirlenen toplanma alanları görüntülendi.

    Çalışma kapsamında yapılan uydu çekimlerinde, enkaz alanlarında arama kurtarma ekiplerince gerçekleştirilen hummalı çalışmalar ve hareketlilik de dikkati çekti.

    Enkaz bölgelerindeki arama kurtarma çalışmalarına vinçlerinde de destek verdiği ve etrafta çok sayıda aracın olduğu görüldü.

    Uydu kayıtları talep eden ilgili kurumlar ve araştırmacılarla paylaşıldı

    Afetin yaralarının sarılması, deprem bölgesinde barınma ve yardım planlamalarının yapılması için görüntüler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türk Kızılay ve İTÜ ile bölgede çalışma yapan araştırmacıların talebi üzerine UHUZAM web servisi üzerinden paylaşıldı.

    Ayrıca web servisinden, daha önce aynı bölgede çekilen görüntüler ile depremin ardından 31 Ekim’de çekilen görüntülerin karşılaştırması yapılarak analizine ulaşılabiliyor.

    En yakın zaman diliminde görüntü almak için acil durum planlaması yapıldı

    İTÜ UHUZAM Müdürü ve İnşaat Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Sertel, AA muhabirine, merkezin 2000 yılından beri faaliyetlerini sürdürdüğünü, 2009’dan bu yana ise çok daha aktif şekilde projeler ve afet durumları için görüntü, tematik harita, rapor gibi bilgiler ürettiklerini anlattı.

    Çalıştıkları uyduların “yer gözlem uyduları” olarak tanımlandıklarını ve yerden yaklaşık 700 kilometre uzaklıkta olduklarını aktaran Sertel, uyduya ne zaman, hangi bölgeyi alacağını söylemek ya da aldığı veriyi yere çekmek için yer istasyonlarının gerekli olduğunu, uydu fırlatıldıktan sonraki en önemli görevin yer istasyonlarınca yapıldığını, bu anlamda UHUZAM’ın Türkiye için önemli olduğunu söyledi.

    İzmir depremini haber aldıktan sonra acil olarak görüntü almaya yönelik planlama girişiminde bulunduklarını dile getiren Sertel, şöyle devam etti:

    “Yer gözlem uyduları dünya üzerinden belli saatlerde geçiyorlar. Bizim çalıştığımız uydular da genelde 11.00 ila 12.30 saatleri arasında görüntü alıyor. Deprem cuma günü öğle saatlerinde olduğu için en yakın görüntü alacağımız zaman dilimi cumartesi günü bu saat dilimi aralığındaydı. Buna yönelik acil durum programlaması yaptık. Çalıştığımız farklı uydular var. Programlamaları Airbus’ın Pleiades isimli uydularına gönderdik. Depremin ertesi günü alanın görüntüsünü aldık. Buna ek olarak Maxar firmasının WV-2 adlı bir uydusu var, onlarla da iletişime geçtik. Aynı gün onlar da uydu görüntüsü aldılar. Bu uydu görüntülerinin hızlı bir şekilde ilk düzenlemelerini yapıp web servisimizde hazır hale getirdik. Bir taraftan da dijital posterler hazırladık.”

     1200 kilometrekarelik alanın uydu görüntüsü 20 dakikada alındı

    Prof. Dr. Sertel, görüntü almak için 2 bölgede planlama yaptıklarını belirterek, “Bunlardan biri merkez Bayraklı bölgesi -ki en fazla hasar oradaydı- görüntülerden de bu şekilde tespit edildi. İkincisi de Seferihisar ve civarı. Bu şekilde yaklaşık 600’er kilometrekarelik 2 alan için programlama girdik ve oralardan veri aldık. 600 kilometrekarelik bir alandan uydunun görüntü alması 4 saniye. Bunu yer istasyonuna indirmemiz birkaç dakika sürüyor. Sonuçta çok büyük bir alanın görüntüsünü maksimum 20 dakika içerisinde almış olduk.” bilgisini verdi.

    Uyduların bakış açılarının önemine işaret eden Sertel, “Pleiades uydusu, dik açıyla daha çok çatıları görecek şekilde görüntüler aldı. WV-2 uydusu ise daha eğik baktı, 33 derece perspektiften görüntü aldı. Görüntüler, binaların kat sayılarının belli olabileceği nitelikteydi. Bu anlamda 2 farklı açıdan görüntü almanın avantajını kullandık. Binayı hem tepeden hem yandan görebilmek için açı farkını bilerek tercih ettik.” diye konuştu.

    “Uydu teknolojisini kullanarak yıkılan binaları kolaylıkla bulabilmek mümkün”

    Sertel, Bayraklı’da çektikleri uydu görüntülerine ilişkin gözlem ve değerlendirmelerini şöyle aktardı:

    “Özellikle haberlerde de çokça bahsedilen Emrah Apartmanı, Rıza Bey Apartmanı ve Doğanlar Apartmanı gibi yıkılan binaların öncesi ve sonrası görüntülerini karşılaştırdık. Açıyla aldığımız görüntülerde bina yükseklikleri belli oranda görülebiliyor. Görüntünün çözünürlüğü 50 santimetre civarında. 600-700 kilometreden belli bir bakış açısıyla 50 santimetre detayı görebilmek gerçekten teknolojik anlamda önemli. Görüntülerde Rıza Bey Apartmanı önündeki vinç bile gözüküyor. Uydu teknolojisini kullanarak yıkılan binaları kolaylıkla bulabilmek mümkün. Yılmaz Erbek Apartmanı depremin etkisiyle yana doğru eğilmişti. Uydu görüntüsünde de binanın sağa doğru yattığı görülüyor. Vinçlerin de arama kurtarma çalışmaları sırasında binanın yıkılmaması için destek olduğu görülebiliyor. Karagöl Apartmanı’nın yıkılan yan cephesi ve çöken Yağcıoğlu Apartmanı görülüyor, bunlar medyada da yer almıştı. Görüntülerden bunları çıkartabilmek mümkün, yerlerini konumlayabiliyorsunuz. Barış Sitesi’nde arama kurtarma çalışmalarında yine vinçleri görebiliyoruz. Cumhuriyet Sitesi’nde köşedeki binanın yıkılma durumu hem WV-2 hem de Pleiades uydusunda gayet belirgin.”

    Prof. Dr. Sertel, AFAD’ın kurduğu çadırlar ve toplanma alanlarını da görüntülediklerini, bunun Kızılay’ın yardım çalışmalarını planlaması için avantajlı olduğunu sözlerine ekledi.

  • Müteahhitlere bu kez kelepçe vuruldu

    Müteahhitlere bu kez kelepçe vuruldu

    İzmir depreminin ardından başlatılan soruşturma devam ediyor. Binaların yapımından sorumlu olduğu belirtilen 9 şüpheli, gözaltına alınmalarının ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin tek tek polis kontrolünde ve elleri kelepçeli olarak adliyeye gönderilmeleri dikkat çekti.

    İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ş.A, O.A, E.İ, R.Y, M.Y, N.B, T.A, Ç.D. ile H.H.Ö’nün işlemleri tamamlandı.

    Yağcıoğlu Apartmanı müteahhiti Ş.A. adliyeye götürülürken, “Bir şey söyleyecek misiniz?” diyen basın mensuplarına, “Ne söyleyeyim? Kolanlar kaydırılmış” şeklinde karşılık verdi.

    Öte yandan Emrah Apartmanı’na ilişkin hakkında gözaltı kararı bulunan müteahhit M.B.U’nun depremden yaralı kurtulduğu ve halen yoğun bakımda olduğu öğrenildi.

    Gelini ile torunlarını depremde yitirdiği belirtilen M.B.U’nun babası H.U’nun da bu durumu göz önüne alındığı ve Savcılık kararıyla yurt dışı çıkış yasağı konularak serbest bırakıldığı kaydedildi.

    Depremde yıkılan ve ağır hasarlı olan binaları yapanlar hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış, 11 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.

    Soruşturma kapsamında, 2 Kasım’da Yağcıoğlu Apartmanı müteahhidi Ş.A ile fenni mesul O.A, Cumhuriyet Sitesi B ve C blokların fenni mesulü E.İ, Yılmaz Erbek Apartmanı’ndaki market sahibi R.Y, market yapı sahibi M.Y. ile Yılmaz Erbek Apartmanı fenni mesulü N.B, Emrah Apartmanı fenni mesulü T.A, Doğanlar Apartmanı müteahhidi Ç.D. ile Rıza Bey Apartmanı müteahhidi H.H.Ö. gözaltına alınmıştı.

    Gözaltı kararı verilen 2 şüphelinin yakalanması için de çalışma başlatılmıştı.

  • Enkazdan kurtarılan 14 kedinin tedavisi devam ediyor

    Enkazdan kurtarılan 14 kedinin tedavisi devam ediyor

    İzmir’deki depremde enkaz altından kurtarılan 14 kedinin tedavisinin Kültürpark’taki Küçük Hayvan Polikliniği’nde sürdüğü bildirildi.

    Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, ilki 75, sonuncusu 100 saat sonra kurtarılan kediler, enkazdan çıkarıldıktan sonra Veteriner İşleri Müdürlüğü Acil Müdahale ekiplerinin nakil araçlarıyla Kültürpark’taki Küçük Hayvan Polikliniği’ne getirildi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü Merkez Polikliniği ve Acil Müdahale Birimi Sorumlusu Veteriner Hekim Cihan Ziyan, kedilerin birçoğunun durumunun iyiye gittiğini ve ortopedik sıkıntılarının olmadığını bildirdi.

    Enkazdan kurtarılanların yanı sıra enkaz çevrelerinden alıp tedavi ettikleri kedilerin de olduğunu kaydeden Ziyan, “Kedilerin sahiplenilmesi konusunda, sağ olsun İzmirliler büyük bir duyarlılık gösterdi. Tedavileri tamamladıktan sonra sahipleri tarafından belli bir süre içinde alınmayan kedilerin, başvuran kişilerle irtibata geçerek sahiplendirilmesini sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.

    İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim’de meydana gelen depremin ardından yıkılan binalardaki arama kurtarma çalışmalarında, enkazdan birçok evcil hayvan da çıkarılmıştı. Kurtarma çalışmalarında “Mestan” adlı kedi, Yılmaz Erbek Apartmanı enkazından yaklaşık 100 saat sonra kurtarılmıştı.

  • Ünlü sunucudan çok sert deprem eleştirisi

    Ünlü sunucudan çok sert deprem eleştirisi

    Ünlü sunucu Öykü Serter, İzmir depremi ardından yaşananlar üzerine çok sert açıklamalarda bulundu. Serter, iktidar, muhalefet ve topluma sert eleştiriler yönelttiği açıklamasında, “Sarayın günlük harcaması 10 milyon, İzmir’e çıkan ödenek 5 milyon! Sadaka mı veriyorsunuz bu nedir Allah aşkına? Milletin a…koyacağız diyen Cengiz’in affedilen vergisi 425 milyon!” dedi.

    Ünlü sunucu Öykü Serter İzmir’de yaşanan depreme ilişkin çok sert açıklamalarda bulundu.

    Serter, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda hem iktidarı sert sözlerle eleştirdi.

    Depremle ilgili önergeleri reddeden, imar barışında imzası olan herkesin masum insanların ölümünde rolü olduğunu kaydeden Serter, “Bu saatten sonra bu iktidara hesap sormayan geleceklere razı olmuş demektir” dedi.

    “Sarayın günlük harcaması 10 milyon, İzmir’e çıkan ödenek 5 milyon! Sadaka mı veriyorsunuz bu nedir Allah aşkına? Milletin a…koyacağız diyen Cengiz’in affedilen vergisi 425 milyon” diyen Serter, Bakan Koca’nın yaptığı “Ayda’nın acıyan yeri yok, köfte ayran istiyor” şeklindeki paylaşıma da “Şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar” diyerek tepki gösterdi.

    Serter’in açıklamasının tamamı şöyle:

    Bu şiddette bir depremde o evler yıkılmayıp sapasağlam kalsaydı bize mucize aslında gel gör ki, bu toprakların yokluk ve ölüm güzellemeleri, akıl, bilim ve teknolojiyle çözümlenebilecek insan odaklı meselelerin kadere yüklenmesi, siyaseten bu milletin duygusallığının suistimal edilmesi bize üç yaşındaki Aydan’ın hayata uzanan elinin mucize olduğu kabulünü mecbur kılıyor. Peki… Deprem Allah’tan ama insana verdiği akıl da… Birini kullanmadan diğerine sığınamazsınız. Sen tedbirini al gerisi Allah’tan deriz. Yani o evlerin yaşanamaz olduğunu bile bile yaşanan bu acıların suçunu Allah’a atıp tertemiz sıyrılamazsınız. Kadere rıza başka bir şey…

    Depremle ilgili önergeleri reddeden, imar barışında imzası, yetkisi, etkisi olan herkes sorumlu. Herkes bu masum insanların ölümünün sebebi, katili… Deprem vergilerini çalan – evet çalan (hesabını veremiyorsanız çalınmıştır!) herkes bu acının müsebbibi, bu saatten sonra bu iktidara, idarecilere, yetkilere hesap sormayan herkes de başına geleceklere razı olmuş demektir. Artık kendimize gelelim, yeter diyelim; öfkemize sahip çıkalım. Bu halkın aklıyla, duygusallığıyla, imanıyla dalga geçer gibi oynadığınız, suistimal ettiğiniz yeter!”

    İktidarı ayrı, muhalefeti ayrı… İtişiyormuş gibi yapıp el ele bu milletin burnundan getirdiniz; fakirleştirdiniz. Sarayın günlük harcaması 10 milyon, İzmir’e çıkan ödenek 5 milyon! Sadaka mı veriyorsunuz bu nedir Allah aşkına? Milletin a…koyacağız diyen Cengiz’in affedilen vergisi 425 milyon!

    Şu yardımlaşmayı, dayanışmayı gördükçe bizi bizle bırakın, biz kendimizi kurtarırız, yaşatırız, yönetiriz, neyimiz varsa paylaşırız. Bu birlik beraberlikten şov malzemesi çıkarmayı, enkaz üstüne çıkıp bonus toplamayı, yarın hava soğuk değil, yağmur da yok açıkta kalın, diyebilen bakan utanmazlığını, halkımız da çürük binalarda oturmasalarmış arsızlığını, ‘Ayda’nın acıyan yeri yok, köfte ayran istiyor’ diyen şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar.

  • Depremde yürek yakan detaylar! Annesiyle sarılı halde bulundu

    Depremde yürek yakan detaylar! Annesiyle sarılı halde bulundu

    İzmir’de yıkıma neden olan depremde, Doğanlar Apartmanı’nın enkazından yaklaşık 5 saat sonra çıkarılan, bir dönem Karşıyaka’da da profesyonel futbolcu olarak forma giyen Malik Tahirler (28), tedavi gördüğü hastanede diyaliz makinesinden çıkarıldı. Tahirler’in enkazda, ölen annesi Nazmiye Doğrayan (72) ile sarılı halde bulunduğu belirtildi.

    Bayraklı açıklarındaki 6.6 büyüklüğündeki depremde, Doğanlar Apartmanı’nın enkazından yaklaşık 5 saat sonra çıkarılan Malik Tahirler’in sağlık durumu iyiye gidiyor. Aileyle sürekli irtibat halinde olan Tahirler’in eski antrenörü Metin Küçükoğullarından, Cuma gününden bu yana uyutulan Tahirler’in yavaş yavaş bilincinin açıldığını, bacaklarındaki ödemlerin temizlendiğini ve diyaliz makinesinden çıkarıldığını söyledi.

    Küçükoğullarından, Malik Tahirler’in İzmir spor camiasında tanınmış bir sporcu olduğunu ve bacaklarının kesileceğine dair spekülasyonların olduğunu belirterek, “Bunların hepsi yalan. Cuma gününden beri çok yakın şekilde takip ediyoruz. Her zaman oraya gidiyoruz, hastaneye girmemize izin verilmediği zaman ailesinden bilgiler alıyoruz. Cuma gününden itibaren durumu ciddi seyrediyordu. Ancak 5 dakika önce ağabeyinden aldığım telefonla, durumunun biraz daha iyiye gittiğini duydum. Doktoru diyaliz makinesinden çıktığını söylemiş. Şu anda da solunumla ilgili sorunlarının da bitmek üzere olduğunu söylediler. Bugün ilk defa biraz daha iyi haberler alıyoruz. Şu anda doktorlarımız Malik’in bacaklarındaki ödemleri temizliyorlar. Bacağına büyük bir kolon denk gelmiş. Kafatasında, omuriliğinde herhangi bir problem yok. Biraz iç kanaması vardı, ama inşallah hepsini atlatıyor. Şu anda kendinde. Konuşamıyor, ancak bilinci açık. Kendisi, çok sevilen, efendi, terbiyeli bir çocuk. Hırslıdır, inatçıdır. Bu hırsını ve inatçılığını, 4-5 gündür sağlığına da aksettirdi” dedi.

    ANNESİYLE SARILI HALDE BULUNMUŞ

    Küçükoğullarından, Tahirler’in deprem olduktan sonra 5 saat içinde kurtarma ekipleri tarafından bulunduğunu belirterek, “Annesi, ölü vaziyette çıktı, Malik’i canlı çıkardılar. 6’ncı katta oturuyorlardı. Mutfaklarının hemen önünde balkon vardı. Depremin oluş süresinde herhalde Malik ile annesi mutfakta birbirlerini bulup sarılmışlar. Enkazın altında da birbirlerine sarılır halde bulundular” dedi.

  • Rıza Bey Apartmanı işte böyle yıkıldı!

    Rıza Bey Apartmanı işte böyle yıkıldı!

    İzmir’de yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depremde en fazla can kaybının yaşandığı, 9 katlı Rıza Bey Apartmanı’nın yıkılma anları kameraya böyle yansıdı. Kurtarma çalışmalarında 91. saatte Rıza Bey Apartmanı’nda bir mucize daha yaşanmış, 3 yaşındaki Ayda Gezgin’i enkazdan sağ olarak çıkarılmışı.

  • CHP’li Torun’dan deprem araştırma komisyonu açıklaması

    CHP’li Torun’dan deprem araştırma komisyonu açıklaması

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, TBMM’de depremle ilgili araştırma komisyonu kurulması teklifinin kabul edildiğini, komisyonun deprem kanunu ve fay kanunu çıkarılması konusunda adım atacağına inandığını belirtti.

    Torun, Bayraklı Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nde yaptığı açıklamada, afet riski altındaki alanların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisinde olduğunu söyledi.

    TBMM Genel Kurulunda, 5 parti grubunun ortak önergesiyle depremde alınması gereken tedbirlerle ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulması önerisinin kabul edildiğini hatırlatan Torun, şöyle konuştu:

    “Bir konuda Meclis’te kurulan deprem komisyonu… Gerçekten çok olumlu bir adım ama umuyorum ve inanıyorum ki bu komisyon çalışmalarını yaptıktan sonra bir deprem kanunu, bir fay kanunu çıkarılması konusunda da adımlarını atar, artık bu acıları tekrar yaşamayız. Bir deprem ülkesi olduğumuz bilinci ve sorumluluğuyla hareket ederek gerekli yasal düzenlemeler yapılır ve biz de artık her depremde aynı acıları yaşamamış oluruz.”

    Çadırda kalanlara Kovid-19 testi çağrısı

    CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de tüm Türkiye’ye başsağlığında bulunarak, yaralılara acil şifalar diledi.

    Böke, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un riskli binalarda oturulmaması yönündeki çağrısını hatırlatarak, “Riskli binaları güçlendirmenin maliyeti daire başına, projesi ve yapısıyla birlikte 30 bin lira ile 100 bin lira arasında değişiyor. Yurttaşlarımız aç, susuz, evsiz kalmışken yurttaşa bu maliyeti yüklüyor olmak devlet sorumluluğunu yerine getirmemek anlamına gelir.” dedi.

    1999’daki Marmara Depremi’nden bugüne kadar 35 milyar dolarlık deprem vergisi toplandığını kaydeden Böke, bu vergilerin nereye harcandığını sorguladıklarını anlattı.

    Böke, çadırlarda kalan depremzedelere düzenli olarak Kovid-19 testi yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

  • Ayda’nın annesi son yolculuğuna uğurlandı

    Ayda’nın annesi son yolculuğuna uğurlandı

    İzmir’in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı’nın enkazından 91 saat sonra kurtarılan Ayda Gezgin’in ardından cansız bedenine ulaşılan annesi Fidan Gezgin (38), gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenazede konuşan eşi Uğur Gezgin, “Eşim ve kızım depremden 20 dakika önce parktalarmış” dedi.

    Türkiye geçen cuma günü saat 14.51’de İzmir’i vuran depremle sarsıldı. Deprem, İzmir’in yanı sıra Aydın, Muğla, Manisa, Denizli, Çanakkale, Bursa, İstanbul, Uşak, Kütahya, Bursa, Yalova, Tekirdağ ve Edirne’de hissedildi. Depremde Bayraklı ilçesinde bulunan Rıza Bey Apartmanı yıkıldı. Yıkılan binanın enkazında arama- kurtarma çalışması yapan ekipler, 91 saat sonra Ayda Gezgin’i (3) sağ olarak çıkardı. Ancak Ayda’nın annesi Fidan Gezgin’in cansız bedenine ulaşıldı.

    AYDA’NIN ANNESİ TOPRAĞA VERİLDİ

    Fidan Gezgin için Hacılarkırı Mezarlığı’nda cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye; Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Fidan Gezgin’in eşi Uğur Gezgin ve çok sayıda yakını katıldı. Fidan Gezgin’in kız kardeşi Filiz Amaç ise ablasının tabutuna sarıldığında, sinir krizi geçirdi. Fidan Gezgin’in cenazesi, mezarlıkta kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

    ‘BETON ELİMİZDE TUTUNCA DAĞILIYOR’

    Fidan Gezgin’in eşi Uğur Gezgin, “Herkes kendi çıkarı için çalışıyor. Bunun sağı solu partisi yok. El ele vermemiz lazım. Binaları denetlememiz lazım. Denetleme yapılmıyor. Deprem olduktan sonra kıymeti yok, bu can yani sonuçta. Candan ötesi var mı? Devletimizden ricam, denetimlerin yapılması. 3 kuruş fazla olsun sağlam olsun. Bu başımıza gelecek. Kızım hastanede kaç gündür göremiyorum. Uzun yıllar önce bina deprem yönetmeliğine uygun diye rapor verilmişti. Kolonlarına girilip güçlendirme yapıldı. Binada kolon kesme diye bir şey yok. AFAD ekipleri binanın demirinde değil, betonunda sıkıntı olduğunu söyledi. Betonda neredeyse çimento kullanılmamış olduğunu söyledi. Beton elimizde tutunca dağılıyor” dedi.

    ‘DEPREMDEN 20 DAKİKA ÖNCE PARKTALARMIŞ’

    Ayda’nın sağlık durumu hakkında bilgi veren Uğur Gezgin, “Ayda’yı 2 dakika görebildim. Tedbir amaçlı yoğun bakımda olduğu için göstermiyorlar. Yaşamsal fonksiyonlarında herhangi bir sıkıntı yok. Sadece vücudu susuz kalmış. Onunla ilgili takviye yapıyorlar. İnşallah kısa zamanda Ayda’yı kucağıma alacağım. 1996 yılından beri o evde oturuyorum. 5 yıl ailemle yaşadım. Mahallemden, semtimden her şeyinden mutluyum. Her zaman deprem korkum vardı. Altımızdan fay hattı geçiyor. Ben de daha lüks yerlerde oturmak isterdim. Ancak maddi imkanım bu kadar. Ayda için dua edin. Depremden 1 dakika önce eşim WhatsApp’a girmiş. Depremden 20 dakika öncesinde de parktalarmış. Telefonla konuşmuştum” dedi.

     

  • Bursa’da depremzedelere yardım konseri

    Bursa’da depremzedelere yardım konseri

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü Türk Halk Müziği Bölümü, tüm geliri İzmir’deki depremzedelere ulaştırılmak üzere bir yardım konseri düzenledi.

    Deprem felaketinin ardından depremzedelerin yaralarının sarılmasına destek olmak amacı ile sanatçı Emel Taşcıoğlu konuk olarak sahne aldı.

    Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konseri şef Nilüfer Göl yönetti.

    Solist Emel Taşcıoğlu birçok yörenin türkülerinden oluşan eserleri seslendirdi.

    Gecenin sonunda Emel Taşcıoğlu ve şef, sanatseverler tarafından uzun süre alkışlandı.