Etiket: izmir

  • İzmir’de arama-kurtarma çalışmaları tamamlandı

    İzmir’de arama-kurtarma çalışmaları tamamlandı

    İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası yıkılan binaların enkazında arama kurtarma çalışmaları sona erdi. Her ikisi de 3 yaşında olan Elif Perinçek’in 65 saat sonra, Ayda Gezgin’in ise 91 saat sonra enkazdan yaralı kurtarılması akıllara kazındı. Yıkılan binaların enkazları ekipler tarafından kaldırılıyor.

    Ege Denizi’nde, İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında cuma günü saat 14.51’de, Richter ölçeğine göre 6.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin merkez üssüne yakın Seferihisar’da deniz taştı, küçük çaplı tsunami oluştu. Deniz suyu ilçenin cadde ve sokaklarını doldurdu, önüne ne gelirse sürükledi. İzmir’in tarihindeki en büyük depremlerinden biri olan 6.6’lık sarsıntıda, biri boğulma olmak üzere 114 kişi yaşamını yitirdi, 107 kişi enkaz altından kurtarıldı.

    Depremde ayrıca 22 tekne battı, 43’ü ise karaya oturdu. Deprem İzmir’in yanı sıra Ege ve Marmara bölgesindeki birçok ilde hissedildi. Yunanistan’ın Sisam adasında da 2 çocuk hayatını kaybetti.

    DEPREMİN SİMGESİ ‘ELİF’ VE ‘AYDA’ OLDU

    Deprem sonrasıçöken binaların enkazlarının altında kalanlar için seferberlik başlatıldı. Türkiye’nin dört bir yanından bölgeye sevk edilen ekipler, 107 kişiyi enkazdan sağ kurtardı. Doğanlar Apartmanı’nın enkazından 65 saat sonra kurtarılan 3 yaşındaki Elif Perinçek ile Rıza Bey Apartmanı’nın enkazından 91 saat sonra kurtarılan aynı yaştaki Ayda Gezgin, depremin simgesi oldu.

    Elif Perinçek’in annesi Seher Dereli Perinçek ile ikiz ablaları Elzem ve Ezel de depremden 23 saat sonra kurtarılmış, ağabeyi Umut ise yaşamını yitirmişti. Ayda Gezgin’in annesi Fidan Gezgin’in de binanın enkazında cansız bedenine ulaşılmıştı.

    KÖPEK ‘ARES’ DE KURTARILDI

    Depremden birçok can dostu da sağ kurtarıldı. Depremin 65’inci saatinde ekiplerin hummalı çalışmaları sonucunda köpek Ares, enkaz altından çıkarıldı. Yılmaz Erbek Apartmanı’nın enkazından 97 saat sonra ise ‘Mestan’ isimli kedi canlı olarak kurtarıldı.

    ARAMALAR SONA ERDİ

    Büyük oranda zarar gören veya yıkılan 17 binada yapılan arama kurtarma çalışmaları sona erdi. Enkazların kaldırılması için iş makineleriyle çalışmalara geçildi.

    ARAMALARDA 7 BİN 828 PERSONEL GÖREV ALDI

    Bölgedeki çalışmalarda AFAD, JAK, STK’lar ve belediyelerden toplamda 7 bin 828 personel, 21 arama kurtarma köpeği ile bin 111 araç görev aldı. Jandarma, Emniyet ve TSK tarafından JİKU, helikopter ve İHA desteğiyle havadan tarama ve görüntü aktarma çalışmaları yürütüldü.

    İzmir başta olmak üzere depremden etkilenen tüm illerde, alan tarama çalışmalarının ise devam ettiği belirtildi.

    GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİ KURULDU

    Acil barınma ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla AFAD ve Türk Kızılay tarafından 4 bin 643 çadır, 64 genel maksat çadırı, 28 bin 574 battaniye, 17 bin 456 yatak, 9 bin 260 uyku seti, 2 bin 657 mutfak seti ve 4 duş WC konteyner bölgeye sevk edildi. Aşık Veysel Rekreasyonu Alanı’na 850, Ege Üniversitesi kampüs alanına 120, Bornova Eski Şehir Stadı’na 215, Buca Hipodromu’na 194, Buca Stadında 158, Seferihisar ilçesi Sığacık bölgesine 90, Eceler Parkı 120, Smirnia Meydanı 285, Bayraklı Paten Parkı 110, 75. Yıl Parkı 50, Tepekule Mahallesi’ne 50 ve ihtiyaç duyulan muhtelif noktalara 248 adet olmak üzere, İzmir genelinde 2 bin 490 adet çadır kurulumu yapıldı.

  • 26. saatte kurtarılmıştı! Yaşam savaşını kaybetti

    26. saatte kurtarılmıştı! Yaşam savaşını kaybetti

    İzmir’deki depremden 26 saat sonra enkaz altından çıkarılan Helim Sarı yaşamını yitirdi.

    Helim Sarı (62), kaldırıldığı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesindeki yaşam savaşını kaybetti.

    https://www.dailymotion.com/video/x7x81cq

    Depremin meydana geldiği 30 Ekim’de, alışveriş için Yılmaz Erbek Apartmanı’nın zemin katındaki markete giden Helim Sarı, enkaz altında kalmıştı.

    Sarı, yaklaşık 26 saat sonra enkaz altından çıkarılmış, o anların görüntüleri paylaşılmıştı. Sarı, arama kurtarma görevlisinin kendisini almadan gitmeyeceğini söylemesi üzerine “İnşallah” karşılığını vermişti.

  • Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, İzmir’de

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, İzmir’de

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “İzmir, Türkiye’nin 1 adım, 3 adım önündedir. Bugün de onu gösterdi. Bu süreçte omuz omuza verildi.” dedi.

    Depremin yaşandığı enkaz bölgesinde yaptığı incelemeden sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Davutoğlu, Türkiye’nin geneli için bir imar yasası çıkardıktan sonra bu çalışmanın her il için de yapılması gerektiğini söyledi.

    Konuşulması gereken birçok şeyin olduğunu ancak şu anda yaraların sarılması gerektiğini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

    “İzmir, şehir bilinci çok yüksek bir yerdir. Benim ufuk şehir dediğim bir şehirdir, Türkiye’nin 1 adım, 3 adım önündedir. Bugün de onu gösterdi. Bu süreçte omuz omuza verildi. Hepimiz İzmirliyiz, hepimiz Türkiyeliyiz. Önce yaralarımızı saralım, sonra bütün bu yanlışlıkların üzerine konuşacağız inşallah, çok vaktimiz olacak.”

    Ahmet Davutoğlu, 3 yaşındaki Ayda’nın 91 saat sonra enkaz altından çıkarılmasını “büyük bir mucize” olarak niteleyerek, “Biraz önce kurtarma ekiplerine de söyledim, ‘Ayda kızımızı, Elif kızımızı, İdil kızımızı kurtaran eller öpülür’. Kaç yaşında, nereli olursa olsun öpülür. Bu insanlık destanıdır. Ayda’ya da Allah uzun ömürler versin.” ifadelerini kullandı.

  • “Asıl çürük olan rantçı sistemdir”

    “Asıl çürük olan rantçı sistemdir”

    HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “İzmir depremi, bu ülkenin deprem gerçeğini bir kez daha bizlere çok acı bir şekilde göstermiştir ve hatırlatmıştır. İnsanların ölümüne neden olan her zaman söylediğimiz gibi afetler değildir; gerekli tedbirlerin alınmaması, denetimsizlik ve yaşamın değil rantın esas alınmasıdır.” dedi.

    Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 2020 yılının “felaketler yılı” olmaya devam ettiğini belirterek, İzmir depreminde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, İzmir halkına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi.

    Enkaz altındaki insanların bir an önce sağ salim kurtarılması temennisinde bulunan Buldan, “İzmir depremi, bu ülkenin deprem gerçeğini bir kez daha bizlere çok acı bir şekilde göstermiştir ve hatırlatmıştır. İnsanların ölümüne neden olan her zaman söylediğimiz gibi afetler değildir; gerekli tedbirlerin alınmaması, denetimsizlik ve yaşamın değil rantın esas alınmasıdır. İmar affıyla kaçak yapılaşmanın önünü açan rantçı zihniyet, depremi daha yıkıcı hale getirmektedir.” görüşünü savundu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi sorumluluklarını bir kenara bırakarak, afetlere dayanaksız yapılardan “vesayetçi zihniyeti” sorumlu tuttuğunu belirten Buldan, “Sanırsınız ki 18 yıldır iktidarda onlar değil başka birileri var. Buradan kendilerine soruyoruz: Depreme hazırlık için bugüne kadar ne yaptınız? Hangi önlemleri aldınız? Deprem vergilerini nereye harcadınız? Kanal İstanbul’a ayıracak paranız varsa deprem için neden kullanmıyorsunuz? Bu hayati soruları özellikle iktidara sormak ve bunun cevabını duymak istiyoruz.” diye konuştu.

    Buldan, olası bir İstanbul depreminin en büyük tehlike olarak karşılarında durduğunu söyledi. Pervin Buldan, “Deprem öncesi yandaşların, müteahhitlerin yanında olan bu iktidarın yıkımla sonuçlanan felaketler sonrası ‘halkın yanındayız’ demesinin bir samimiyeti ve inandırıcılığı yoktur. İnsanlar enkaz altında kurtarılmayı beklerken AKP’nin bir bakanı, enkazın üzerine çıkmış ve orada enkazın altındaki bir yurttaşla telefonla görüşme yapıyor ve bunlar da kameralar önünde kaydediliyor. Bu elbette ki bir şovdur, enkaz altındaki insanlarla alay etmektir. Bakanın yaptığı siyasi bir şovdur.” sözlerini sarf etti.

    Pervin Buldan, enkazın altından 65 saat sonra sağ kurtarılan üç yaşındaki Elif ile 91 saat sonra hayatı gülerek karşılayan dört yaşındaki Ayda’nın tüm insanlığa büyük umut olduğunu söyledi.

    Deprem anından itibaren HDP’nin “kriz masası” oluşturduğunu anlatan Buldan, HDP heyetinin İzmir’e gittiğini ve İzmir halkıyla dayanışma içinde olduğunu kaydetti.

     “Deprem gerçeğini acilen masaya yatırmalıyız”

    TBMM Genel Kurulunda bugün depremle ilgili genel görüşme açılması çağrısında bulunan Buldan, “Türkiye’nin deprem gerçeğini acil olarak masaya yatırmamız gerekiyor. Parlamento hızlı bir biçimde çalışma yürütmeli, gerekli araştırmaları yapmalı ve fay kanunu başta olmak üzere gerekli yasaları acilen çıkarmalı.” diye konuştu.

    Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yarın 4 Kasım ve partimize yönelik siyasi darbenin 4. yıl dönümüdür. Bu vesileyle önceki dönem eş genel başkanlarımız sevgili Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere onların şahsında tutuklu olan tüm arkadaşlarımıza buradan kucak dolusu selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. 4 Kasım’a neden siyasi darbe diyoruz? Çünkü bu hukuk dışı rehin alma operasyonu demokratik siyasete, demokrasiye karşı yapılmıştır ve parlamentonun iradesine, halka karşı yapılan bir darbe girişimidir.

    15 Temmuz’daki darbe girişiminin AKP iktidarı eliyle siyasi darbeye dönüştürüldüğü tarihtir aynı zamanda 4 Kasım tarihi. 4 Kasım’dan bu yana son dört yılda eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye eş başkanlarımız, yöneticilerimiz, üyelerimiz dahil 20 bini aşkın insan gözaltına alındı, 10 bine yakını hukuksuz bir şekilde tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Belediyelerimiz birer birer bu iktidar tarafından gasp edildi.”

    2021 yılı bütçesini de eleştiren Buldan, “Bu bütçe halkın, yoksulların, işçinin, emekçinin, kadınların, gençlerin değil, AKP-MHP’nin, sarayın, yandaşların bütçesidir. Halkın sofrasına değil, mermiye, silaha para ayıran bir bütçedir.” görüşünü savundu.

     “Kontrol altına alamadıkları bir pandemiyle karşı karşıyayız”

    Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) ilişkin “hasta-vaka ayrımı gibi kelime oyunlarıyla” gerçek rakamın başından beri hep saklandığını ve bugün de aynı yöntemin uygulandığını savunan Buldan, “Salgın krizini başından beri gizlemeye çalıştılar, bugün yine aynı şeyi yapıyorlar. Ekonomi ve turizm etkilenmesin diye bunu yaptılar. Şimdi kontrol altına alamadıkları bir pandemi ile hepimiz karşı karşıyayız. Halkı, ekonomik yoksulluğun yanında bir de büyük bir sağlık kriziyle karşı karşıya bıraktılar.” şeklinde konuştu.

    İstanbul’daki durumun vahametine işaret eden Buldan, “Salgın gerçekten korkutucu bir seviyeye ulaştı ama Bakan’ın hayat kurtaran çözüm önerisinin ne olduğunu sorarsanız, Bakan’ın söylediği şey şu: ‘İstanbullular mecbur olmadıkça dışarı çıkmayın.’ İnsanlar işsiz ve aç mı kalsın Sayın Bakan? Sorumluluğunuzu neden insanların üzerine atıyorsunuz? İktidar ve devlet olarak siz ne işe yarıyorsunuz? Herkes kendi başının çaresine bakacaksa siz niye varsınız? Bunu da buradan size sormak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Fransa’da yaşanan vahşi saldırılar ve cinayetlerden dolayı derin üzüntü içerisinde olduklarını dile getiren Buldan, “Bu saldırıyı en güçlü bir biçimde lanetlediğimizi ifade etmek isterim. Fransa halkına bir kez daha başsağlığı ve sabır diliyorum. Dün akşam Viyana’da da benzer bir saldırı oldu. Saldırıda yaşamını yitirenler için Viyana halkına başsağlığı ve yaralı sekiz kişiye de acil şifalar diliyorum. Fransa ve Viyana’daki bu cinayetlerin IŞİD karanlığının birer türevi olarak yaşandığını hepimizin görmesi gerekiyor. Bu vahşi cinayetler IŞİD’in bütün dünya halkları için büyük bir tehdit olduğunu bir kez daha bizlere göstermektedir.” dedi.

    Pervin Buldan, dinler arası çatışmalardan beslenen politikalar karşısında uluslararası toplumu duyarlı olmaya, barış çizgisinde kalmaya davet etti.

  • Depremde bir aile yok oldu…

    Depremde bir aile yok oldu…

    İzmir’de depremde hayatını kaybeden Eda ve Mert Küçükyumuk çifti ile 2 yaşındaki çocukları Ateş Küçükyumuk, son yolculuklarına uğurlandı.

    İzmir’deki depremde yıkılan Doğanlar Apartmanı enkazından çıkarılan ailenin cenazeleri, otopsinin ardından yakınlarına teslim edildi.

    Aydın’a getirilen cenazeler, helallik alınması için Mert Küçükyumuk’un baba evine getirildi. Buradan alınarak Bey Camii’ne getirilen cenazelerin başındaki çiftin yakınları tabutlara sarılarak gözyaşı döktü.

    Aydın İl Müftüsü Ercan Aksu’nun kıldırdığı cenaze namazına ailenin yakınlarının yanı sıra AK Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz, Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, Aydın İl Sağlık Müdürü Osman Açıkgöz, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

    Mert Küçükyumuk’un cenazesi, Aydın’daki Kemer Mezarlığına, anne ve çocuğunun cenazesi ise İzmir’in Bornova ilçesinde toprağa verildi.

    Çiftin, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde eğitim görürken tanıştığı ve 5 yıllık evli oldukları belirtildi.

  • İzmir’de 4 bina enkazında çalışmalar devam ediyor

    İzmir’de 4 bina enkazında çalışmalar devam ediyor

    İzmir’de 17 binada başlayan arama kurtarma çalışmaları 4 binada sürüyor.

    İzmir’de 30 Ekim Cuma günü meydana gelen depremin ardından tümü Bayraklı ilçesinde yıkılan 17 binada arama kurtarma çalışmaları başlatıldı.

    Bu binalardan büyük bölümünde arama kurtarma çalışması tamamlanırken moloz kaldırma işlemi devam ediyor.

    Mansuroğlu Mahallesi’ndeki Rıza Bey Apartmanı, Adalet Mahallesi’ndeki Barış Sitesi’nin 2 bloğu ve Manavkuyu’daki Yılmaz Erbek Apartmanı’nda ise arama kurtarma çalışması devam ediyor.

    İzmir’deki deprem sonrası yıkılan 8 katlı ve 33 daireli Rıza Bey Apartmanı enkazından son olarak depremden 91 saat sonra 3 yaşındaki Ayda Gezgin çıkarıldı. Apartmanda devam eden arama kurtarma çalışmasına, 1 Kasım Pazar saat 18.00 civarı yanındaki binanın yıkılma tehlikesi nedeniyle ara verilmiş, gerekli önlemler alındıktan sonra çalışmalar devam etmişti.

    Ekipler, bina içinde ilerlerken yeni canlara ulaşmak için umutlarını yitirmeden çalışmaya devam ediyor.

    Toplam 4 bloktan oluşan sekizer katlı Barış Sitesi’nde 3 blok zarar gördü. Depremde 4 katı çöken C Bloğu kontrollü şekilde yıkılan sitede, ekipler, ikişer katı çöken B ve D Blok’taki çalışmalarını sürdürüyor.

    Zemin katta bir market bulunan 10 katlı 28 daireli Yılmaz Erbek Apartmanı’nda da binanın yan yatması nedeniyle dün kontrollü yıkım yapılmıştı. Enkaz üzerinde dedektör köpekler ve cihazlarla bir canlıya ait iz olup olmadığı araştırılıyor.

  • Depremzedelerin yardımlarını satan şüpheli gözaltına alındı

    Depremzedelerin yardımlarını satan şüpheli gözaltına alındı

    İzmir’in Bornova ilçesinde depremzedeler için ücretsiz olarak dağıtılan ürünleri alıp dükkanında sattığı iddia edilen M.Ö., gözaltına alındı.

    Geçen cuma günü meydana gelen depremde evleri yıkılan ve hasar gören evlerde oturan vatandaşlar için Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda oluşturulan çadırkentte depremzedeler için dağıtılan yiyecek ve içecekleri toplayan kişinin kendine ait marketinde sattığı öne sürüldü.

    Bir vatandaş tarafından cep telefonuyla çekilen görüntülerde zanlının elindeki poşetlerle birlikte sahibi olduğu dükkana gittiği görülürken, sosyal medyaya paylaşılan görüntüler büyük tepki topladı.

    Görüntüler üzerine harekete geçen Bornova İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, şahsın kimliğinin M.Ö. olduğunu belirledikten sonra şüpheliyi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından M.Ö, adliyeye sevk edildi.

  • MHP’nin gündemi İzmir depremi oldu

    MHP’nin gündemi İzmir depremi oldu

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kılıçdaroğlu ve yakın çevresi istismarın dibini boylamış, siyasetlerini maskaraya çevirmiştir. Deprem enkazı üzerinde siyaset yapayım derken hamaset ve hamakat çukuruna yuvarlanmışlardır.” dedi.

    Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İzmir’e “gavur” benzetmesi yapanların, depremle ilgili şerefsiz yorum getirenlerin vatana, millete, ülkeye kast etmiş hainler olduğunu ifade etti.

    Yakalanan Türkiye düşmanları hakkında gerekli her türlü cezai işlemin yapılmasını isteyen Bahçeli, “Bunun yanında, CHP Genel Sekreteri’nin çadırlar üzerinden İzmir Belediyesini övüp AFAD’ı kötülemesi, bir başka CHP’linin ‘Kendi binalarının güvenliğini sağlayamayan devlet kendi vatandaşlarının canını nasıl koruyacak’ sorusunu sorması hakikaten utanç vesikasıdır.” diye konuştu.

    İzmir’de 4 ayrı merkezde bin 40 çadır kurulmuşken, bin 430’nun kurulum çalışması devam ederken, üstelik hiç kimseye evinin hasarlı olup olmadığı sorulmazken, CHP’lilerin asılsız ve temelsiz sözlerinin maksadının ne olduğunu öğrenmek isteyen Devlet Bahçeli, “CHP yönetimine soruyorum, sizde hiç mi izan, hiç mi insaf, hiç mi vicdan kalmadı? Bu kadar mı küçüldünüz? Bu kadar mı düştünüz?” ifadelerini kullandı.

    “Bir diğer asıl ve ana sorunun ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutumu” olduğunu belirten Bahçeli, “CHP Genel Başkanı’nın depremden bir gün sonra afet alanına gidip siyasi propagandaya heves etmesi, mücadelenin merkezine İzmir Büyükşehir Belediyesini yerleştirmesi bir defa gafillik, ahlaki çarpıklık ve siyaset ayıbıdır.” değerlendirmesini yaptı.

    İzmir feryat ederken partizanlık yapmanın Kılıçdaroğlu’na ne kazandırdığını soran Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Başı göğe mi ermiş, ayağı göle mi dönmüştür? Bu nasıl bir sorumsuz üslup, nasıl çiğ ve ucube savrulma halidir? Kahramanca mücadele eden AFAD, JAK, UMKE, AKUT, İnsani Yardım Vakfı ekiplerine, Soma’dan kalkıp gelen madencilere ne diyeceğiz? Bakanlıklarımızın fedakarca çalışmalarını nereye koyacağız? Görevlerini cansiperane yapan askerlerimizi, göz pınarlarından akan yaşlarla taş yığınlarını, moloz kalıntılarını bir umutla kaldıran kurtarma ekiplerimizi, hatta enkazı koklaya koklaya hayat kurtaran köpeklerimizi ne yapacağız? Sorarım sizlere haklarını nasıl ödeyeceğiz?

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının yerine getirmesi gereken görevlerini yapması lütuf mudur, bağış mıdır, ödül müdür? CHP Genel Başkanı neyi ima ve ihsas etmenin arayışındadır? Merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasına fitne sokmakla, ayrım varmış gibi sunmakla neyi amaçlamaktadır? Çorba dağıtmak tamam da ya arama kurtarma ekiplerinin çabalarını ne yapacağız, nasıl yorumlayacağız? Kılıçdaroğlu ve yakın çevresi istismarın dibini boylamış, siyasetlerini maskaraya çevirmiştir. Deprem enkazı üzerinde siyaset yapayım derken hamaset ve hamakat çukuruna yuvarlanmışlardır.

    Kılıçdaroğlu’na ve icazetli kurmaylarına büyük halk ozanımız Yunus Emre’nin şu dizeleriyle sesleniyorum; ‘Bir bahçeye giremezsen durup seyran eyleme, bir gönül yapamazsan yıkıp viran eyleme.’ Bir şey biliyorsanız konuşun ibret alalım, bilmiyorsanız susun da adam sanalım. İnsan vardır, heybesinden zarafet ve lezzet akar, insan vardır, testisinden yalnızca çamur ve cehalet sızar. Kılıçdaroğlu çok dinleyenim var diyorsa, hemen sevinmesin, hemen havaya girmesin, ucuz malın alıcısı olmaz, ucuz etin yahnisi yenmez. Ne güzel söylemiş Hz. Mevlana: ‘Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar.’ ‘Karga çöplüğe, bülbül de güle götürür.’ Aynı Kılıçdaroğlu’nun, felaketin harabesi maşeri vicdanda kor gibi dururken, toplanan deprem vergileriyle ilgili yeni bir tartışma başlatması, bunun peşine tekraren düşmesi hiç kimse açısından sürpriz olmamalıdır.

    CHP demek karanlık demektir, CHP demek uçurum demektir, CHP demek millete tepeden bakan kibir saltanatı, kifayetsiz muhterislik, aldatma ve yalan makinesi demektir. Bu kireçlenmiş zihniyetin yaptığı tek şey milletin sırtına hançer sallamaktır.”

    “Önümüzde meşakkat dolu bir süreç vardır”

    Felaketlerle mücadele eden Türkiye’nin bir yandan da vahim bir salgına karşı direniş gösterdiğini ifade eden Devlet Bahçeli, Kovid-19 salgınının dünya genelinde tekrar tırmanışa geçtiğini söyledi.

    “Anlaşılan önümüzde meşakkat dolu bir süreç vardır.” diyen Bahçeli, ülkelerin yeniden kısıtlama tedbirlerini devreye aldıklarını hatırlattı.

    Nefretin veba gibi yayıldığı bir ortamda Çin’in Vuhan kentinde nasıl çıktığı, nasıl ürediği hala muammalı olan bir virüsün kısa süre içinde insanlığı kuşattığını dile getiren Bahçeli, “Onlar ne yapar bilemem ama biz bu virüsü inşallah yeneceğiz. Bu virüse boyun eğmeyeceğiz. Ancak bizim de düşünmemiz, sorgulamamız, gerekirse özeleştiri yapmamız gereken pek çok şey olduğu açıktır. Sahte içkiden ölümlere bakınız, ihtilafların derinleşmesine, terör saldırılarına, cinayet, tecavüz ve taciz haberlerinin sıradanlaşmasına lütfen dikkat ediniz. Bunları normal karşılamak hiç mümkün mü?” diye sordu. Bahçeli, şunları kaydetti:

    “Bugünler geçer, döviz iner çıkar, enflasyon düşer kalkar, faiz derseniz onun da beli bükülür, ama birbirimizi kaybedersek, birbirimize çatık kaşlarla bakarsak, sıkılı yumruklarla mukabele edersek, coğrafyayı vatan yapan ruhumuzu emin olunuz kaybederiz.

    Devlet kurmakla övünelim, ama geride yıkılan 16 Türk devletinden de ders alalım, sonuç çıkartalım. Misafiri olduğumuz bu dünyada birbirimizin külüne bile muhtacız. Mutabakat varken münakaşa ayrık otudur. İttifak varken ihtilafa düşmek akıl noksanlığıdır. Toplumsal güveni ayakta tutmak varken kuşku ve kuruntuya yaslanmak ahmaklık işaretidir. Siyaset demokratik bir rekabettir. Nezaket ister, samimiyet ister, mertlik ister, adamlık ister, hadim ve halim bir şahsiyet ister, hepsinden önemlisi de vatan ve millet sevgisini vazgeçilmez değer addeder. Bunlardan mahrum olanların siyasetleri ise çürük tahtaya çivi çakmaktan farksızdır.

    Kovid-19’la mücadeleye hep birlikte katılırsak, kurallara aynen uyarsak, tedbirlere azami ölçüde riayet edersek cephemiz yıkılmayacak, varlığımız zarar görmeyecektir. Maske-mesafe-temizlik şartlarına bağlılık devamlı vurgulanırken, boğaza nazır mekanlarda cadılar bayramı düzenleyip vur patlasın çal oynasın demek en hafif tabirle pespayeliktir. Cadı olmak için bayrama falan ihtiyaç yoktur. İnsan ve toplum sağlığını riske atmak en vahim cadılık ve canilik değil midir? Bir insanının vebaline ortak olmanın izahı nasıl yapılacaktır? Şımarık bir şekilde davranarak hastalığı bulaştırmak cinayet olmayacak mıdır? Maskeyi vicdana değil yüze takmak, mesafeyi ahlaki duyarlılıklara değil karşımızdaki insanlara geçici olarak koymak hepimizin görevidir. İnancımıza göre, temizlik imandandır, insan yaratılmışların en şereflisidir. O halde, biz bu Kovid-19’u alt ederiz, bu virüsü kesinlikle ezer geçeriz. Aşıysa inşallah buluruz, olmuyorsa bulanlardan alırız, gene de Kovid’e ‘tamam’ demeyiz. Hükümetimize, Sağlık Bakanımıza ve Bakanlık personelimize sonuna kadar güveniyor, hepsine teşekkür ediyoruz.”

    “Karabağ, pazarlık konusu yapılmamalı”

    Azerbaycan’ın haklı ve inanmış mücadelesinin günbegün sonuç aldığını belirten Bahçeli, Dağlık Karabağ’ın işgalin zincirlerinden hızla azat edildiğini söyledi.

    Bahçeli, terör devleti Ermenistan’ın yine sivillere misket bombalarıyla, füzelerle saldırarak kansızlığının ve katilliğinin gereğini yaptığını ifade ederek, “Ne yapsalar boşunadır, Dağlık Karabağ Türk’tür, Türk kalacaktır.” dedi.

    “Çözüm olur mu olmaz mı bilemeyiz ama bize göre kesin çözüm askeri başarıdan sonra siyasi ve diplomatik müzakerelerle sağlanacaktır.” ifadelerini kullanan Bahçeli, “Geçtiğimiz Nevruz Günü’nde PKK’lılarla halay çeken Paşinyan’ın sonu yaklaşmaktadır ve akıbeti terörist yoldaşlarıyla birlikte aynı karanlık dehlizdir. Karabağ Türk’tür, Azerbaycan’dır, emanettir, ecdadın yadigarıdır. Pazarlık konusu yapılmamalı, Türk milletinin fedakarlıklarıyla hak sahibine geçmelidir.” diye konuştu.

  • Ayda’nın ilk isteği bu oldu

    Ayda’nın ilk isteği bu oldu

    İzmir’de meydana gelen depremin ardından çöken Rıza Bey Apartmanı’nın enkazından 91 saat kurtulan Ayda bebeğin kurtarılma görüntüleri çıktı.

    “AYDA BEBEĞİN KURTARILMA ANI”

    https://www.dailymotion.com/video/x7x7t94

    91 SAAT SONRA KURTARILAN AYDA’NIN İLK İSTEĞİ

    Enkazdan çıkarıldıktan sonra hastaneye kaldırılan Ayda bebek sağlık görevlilerinin “Ne istiyorsun?” sorusuna “Yemek” diye karşılık verirken “Yemeklerden ne istiyorsun? İstediğin bir yemek var mı? Onu hazırlatalım” dendiğinde ise “Köfte ve ayran” yanıtını verdi.

    https://twitter.com/linetv/status/1323549901863735296

    İLK “ANNE” DEDİ

  • İzmir’de can kaybı 92’ye yükseldi

    İzmir’de can kaybı 92’ye yükseldi

    Ege Denizi’nde merkez üssü İzmir’in Seferihisar ilçesi açıkları olan depremde can kaybı 92’ye yükseldi. Yaralı 962 vatandaştan 219’unun tedavisi çeşitli hastanelerde sürüyor. Yaralılardan 4’ünün durumu ağır 9 kişinin yoğun bakım tedavileri devam ediyor. 

    AFAD’dan yapılan son açıklamaya göre (saat 19.30 itibariyle):

    30.10.2020 Cuma günü, saat 14.51’de Ege Denizi Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrasında, büyüklüğü 4’ün üzerinde 43 artçı olmak üzere, toplam 1.323 artçı sarsıntı yaşanmıştır. SAKOM’dan alınan bilgilere göre 92 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yaralanan 994 vatandaşımızdan 847’si taburcu edilmiş olup, 147 vatandaşımızın tedavisi devam etmektedir. İzmir’de arama ve kurtarma çalışmaları yürütülen 17 binadan 12’sinde çalışmalar tamamlanmış olup 5 binada çalışmalara devam edilmektedir.

    Depreme ilişkin son bilgileri düzenlenen basın toplantısında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum verdi.

    Kurum şunları söyledi:

    Son durum hakkında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum şunları söyledi:

    “İdil ve ardından Elif kurtarıldı. Aileleri ümitlerini hiç yitirmedi. Sonunda yavrularımıza kavuştuk. Bütün arama-kurtarma faaliyetlerini yapan ekiplerimiz bumutluluğa şahit oldu. Yine ailelerimize vatandaşlarımıza ulaşmak için çalışıyoruz. Tüm ekiplerimize şükranlarımı iletiyorum, özverili çalışmaları dolayısıyla. Ekiplerimiz vardiyalı bir şekilde hiçbir şekilde ara vermeden çalışmalarını yürütüyor.

    4 YARALININ DURUMU AĞIR

    Yeni güzel haberlerimizi vermek için canla başla çalışıyorlar. Vefat sayısı 91’e yükseldi. 962 vatandaşımız yaralı olarak kurtarıldı. Tedavisi devam vatandaşlarımızdan 4’ü ağır toplam 9 yoğun bakım hastamız var. Bu hastalarımıza ilişkin çalışmalarımız süratli bir şekilde devam ediyor.”

    58 BİNA İÇİN ACİL YIKIM KARARI

    Acil yıkılması gereken bina sayısının 58 olduğunu söyleyen Kurum, “Az hasarlı 397, orta hasarlı 66 binamız var” dedi. Kurum 6 binadaki arama kurtarma çalışmalarının da devam ettiğini söyledi.

    Bölgede devam eden müdahale ve iyileştirme çalışmaları AFAD, JAK, STK’lar ve belediyelerden toplamda 7 bin 875 personel, 21 arama kurtarma köpeği ve 1090 araç ile yapılıyor.

    5 MİLYON LİRALIK ÖDENEK

    Aile Çalışmave Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise şu bilgileri verdi:

    “Bakanlık olarak psiko-sosyal destekten sorumluyuz. Çadır alanlarında vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz. Bakanlık personelimiz ile kesintisiz iletişim halindeler. 5 milyon lira daha yardım ödeneği aktaracağız. 1500’ü aşkın vatandaşımızla görüşmüş durumdayız. Deprem nedeniyle konuyu yıkılan vatandaşlarımıza hane başı 30 bin TL yardım yapılacak.İkinci el malzeme bağışı yapılmamasını istiyoruz, vatandaşlarımıza yeni malzeme yardımı yapıyoruz.”

    ARTÇILAR DEVAM EDİYOR

    Bölgedeki artçı sarsıntılar da devam ediyor. Büyüklüğü 4’ün üzerinde 43 artçı olmak üzere, toplam 1148 artçı sarsıntı yaşandı.

    EĞİTİME BİR HAFTA ARA

    Deprem nedeniyle kent genelinde eğitime bir hafta ara verildi. Kararı dün Twitter hesabından yaptığı açıklamayla duyuran Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bugün düzenlediği bastın toplantısında sürenin duruma göre gözden geçirilebileceğini söyledi.

    Okullardaki hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini belirten Selçuk, “139 okulumuzdaki küçük ölçekli hasarların, bazı çatlaklar ya da duvarlarda görülen bazı emarelerin hepsinin ayrıntılı analizi yapılıyor. Gerekli onarım çalışmaları için de tüm hazırlıklar tamamlanmış durumda. İzmir’de okullarımızla ilgili Allah’a şükür bir sorun yaşamadık” diye konuştu.