Etiket: izmir

  • İzmir’de sahte içkiden ölenlerin sayısı 15’e yükseldi

    İzmir’de sahte içkiden ölenlerin sayısı 15’e yükseldi

    İzmir’de sahte alkol içtikleri iddiasıyla kaldırıldıkları hastanelerde yaşamını yitirenlerin sayısı 15’e çıktı. Sahte alkol zehirlenmesi nedeniyle kentteki çeşitli hastanelere götürülen 20 kişinin de tedavisinin sürdüğü öğrenildi.

    İzmir’in Karabağlar, Konak, Bayraklı, Bornova ve Gaziemir ilçesinde, sahte alkol içtikten sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılanlardan 11 kişi hayatını kaybetti. Öte yandan, dün akşam saatlerinde sahte alkolden zehirlendiği iddiası ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3 kişi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ise 1 kişi tedaviye alındı.

    Ölenlerin cenazeleri, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumuna götürüldü.

    Bu arada, Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine 3, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine 1 kişinin daha metil alkol zehirlenmesi şüphesiyle başvurduğu öğrenildi. Bu 4 kişinin tedavilerinin yoğun bakımda devam ettiği belirtildi.

    İzmir’de 9 Ekim’de sahte içkiden zehirlendiği iddia edilen 18 kişi kentteki hastanelere başvurmuştu. Soruşturma kapsamında 5 iş yeri, 1 depo ve 1 ikamete operasyon düzenlenmiş, 10 şüpheli gözaltına alınmıştı. Hastaneye kaldırılanlardan 6’sı dün yaşamını yitirmişti.

  • Toplu taşımada sigara içip şarkı söylediler

    Toplu taşımada sigara içip şarkı söylediler

    İzmir’de, toplu taşıma sistemi İZBAN’a binen bir grup gencin bağırarak şarkı söylemesi ve sigara içmeleri tepkiye neden oldu. Ayrıca, kişilerin maske ve sosyal mesafe kuralına da uymadıkları görüldü.

    https://youtu.be/zWjOaSLe5JE

    Bugün toplu taşıma sistemi olan İZBAN’a binen bir grubun çevreye verdiği rahatsız tepki çekti. Bir vatandaşın cep telefonu ile kaydedip sosyal medyadan paylaştığı görüntülerde İZBAN’a binen bir grup, yüksek sesle şarkı söylerken, gruptakilerden bazılarının ise sigara içtiği görülüyor. Bu arada grubun sosyal mesafe ve maske takma kuralını hiçe saydıkları da görüntülerde yer aldı.

    Sosyal medya platformlarında paylaşılan görüntüleri izleyen vatandaşlar, davranış ve söylemleriyle çevresindekilere rahatsızlık veren bu kişilerin yakalanıp, cezalandırılmalarını isteyen tepki içerikli paylaşımlarda bulundu.

  • İzmir’de 2 doktor ve hastane polisi darp edildi

    İzmir’de 2 doktor ve hastane polisi darp edildi

    İzmir’in Bornova ilçesindeki üniversite hastanesinde, 1’i kadın 2 doktor ile görevli polis memurunu darbeden 2 kişi gözaltına alındı.

    Olay, dün akşam, Ege Üniversitesi Acil Servisi’nde meydana geldi. Ersin B. geçirdiği trafik kazasının ardından hafif yaralı halde kendi imkanlarıyla hastaneye gitti. Burada uzun süre beklediği iddiasıyla kadın doktor Ö.K.’ye tepki gösteren Ersin B., daha ağır hastaların olduğunu, sakin olup beklemesi gerektiğini cevabını alınca bir anda bağırmaya başladı. Bunun üzerine doktor O.T. de, Ersin B.’yi uyardı. Ersin B., yanındaki arkadaşı İbrahim Halil Ç. ile birlikte 1’i kadın 2 doktora saldırarak darbetti. Hastane personeli ‘beyaz kod’ uygulamasına başvururken, araya giren hastane polisi M.K. de saldırıya uğradı. İhbar üzerine hastaneye çok sayıda polis sevk edildi. Bu sırada İbrahim Halil Ç. olay yerinden kaçtı. Yakalanan ve geçirdiği kaza nedeniyle yaralı olan Ersin B. tedavisi için İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Ersin B.’nin tedavisinin ardından emniyete götürüleceği öğrenildi.

    Kaçan İbrahim Halil Ç. ise, Bornova’daki Ankara Caddesi üzerinde, 35 AFC 320 plakalı otomobilde, yanında bulunan Çetin Ö. ile birlikte yakalandı. İkili gözaltına alınırken, Çetin Ö.’nin üst aramasında ruhsatsız 1 tabanca, tabancaya ait şarjör ve mermilerle bir miktar uyuşturucu ele geçirildi. İbrahim Halil Ç.’nin üst aramasında ise yine tabanca ve tabancaya ait şarjör ele geçirildi. Polisin yaptığı incelemede, Ersin B.’nin ‘çocuğa karşı cinsel istismar’, ‘kasten yaralama’ ve ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımından’ çok sayıda suç kaydı bulunduğu tespit edildi. İbrahim Halil Ç.’nin ise ‘cinsel istismar’, ‘kasten yaralama’, ‘uyuşturucu ve uyarıcı veya uyarıcı madde kullanımı’ suçundan hakkında arama kararı bulunduğu belirlendi.

  • Asistan doktora jiletli saldırı davasında karar!

    Asistan doktora jiletli saldırı davasında karar!

    İzmir’de, diş ağrısıyla gittiği hastanede, asistan Dr. Kadir Songür’e (26), istediği ilacı yazmadığı iddiasıyla jiletle saldırarak, boğazından yaralayan Bayram Kaynak, önce ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra mahkeme Kaynak’ın cezasını, ‘olayın teşebbüs aşamasında kalması’ sebebiyle 20 yıl hapis cezasına çevirdi. Duruşmaya katılan ve kararın ardından konuşan doktorun annesi Dr. Nergis Songür, “Son günlerde sağlıkta şiddet olaylarının tırmanması üzerine çıkan bu karar oldukça önemli. Bu cezalar emsal olsun ve sağlıkta şiddet sona ersin” dedi.

    Olay, 16 Ekim 2019 tarihinde İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Hastanesi Fizik Tedavi Servisi’nde meydana geldi. Görevli asistan Dr. Kadir Songür’e, iddiaya göre diş ağrısı şikayetiyle başvuran Bayram Kaynak, istediği ilacı yazmadığı gerekçesiyle elindeki jiletle saldırdı. Boğazında derin kesik oluşan Kadir Songür’e ilk müdahale görevli olduğu hastanede yapılırken, olayın ardından koşarak kaçan Bayram Kaynak ise, Karşıyaka ilçesindeki çarşıda bir kadının çantasını almaya çalışırken yunus ekiplerince yakalandı. Olay anında uyuşturucu etkisinde olduğu öne sürülen saldırgan tutuklandı. Kaynak, bugün bir kez daha hakim karşısına çıktı.

    İzmir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasına Songür’ün eşi Çisel Yazan Songür, annesi Nergis Songür, babası Mehmet Songür ve taraf avukatları katıldı. Tutuklu sanık Bayram Kaynak ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşmada söz alan İzmir Tabip Odası Avukatı Mithat Kara, “Bu olay tüm sağlık çalışanlarını ilgilendiriyor. Vereceğiniz kararla tüm sağlık çalışanlarının içine su serpeceksiniz. Üst hadden ceza verilmesini talep ediyoruz” dedi. Songür’ün avukatı İsmail Can Yavuz da üst hadden ceza tayini uygulanması gerektiğini ifade etti. Son sözleri sorulan Kaynak ise beraatini talep ederek, “Başka bir isteğim ve söyleyecek sözüm yoktur” dedi. Mahkeme heyeti, ‘görevi başındaki kamu görevlisini kasten öldürme’ suçundan Kaynak’a ağırlaştırılmış müebbet cezası verirken, meydana gelen olayın teşebbüste kalması sebebiyle 20 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ve tutukluluk halinin devamına hükmetti. Heyet, sanık Kaynak için hiçbir indirim de uygulamadı.

    ‘AİLE KARARDAN MEMNUN’

    Kararın ardından açıklamalarda bulunan anne Songür, verilen cezadan memnun olduklarını söyledi. Songür, “Sanığın 20 yıl hapis cezası alması oldukça sevindirici. Bu cezalar artarak devam etsin ki sağlıkta şiddet son bulsun. Karşı tarafın taleplerinin mahkemede kabul görmemesi ve indirim uygulanmaması da oldukça önemliydi. Son günlerde sağlıkta şiddet olayının tırmanmasının üzerine bu kararın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Tüm bu süreçte bizi yalnız bırakmayan Sağlık Bakanımıza, İl Sağlık Müdürümüze ve Türk Tabipler Birliği ile tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

    Kadir Songür’ün eşi Çisel Yazan Songür ise, “Sağlıkta şiddetin sona ermesini ve hekimlerin huzur içinde çalışmasını istiyorum. Yaşanılan bu travma ve stresin hiçbir cezada karşılığı olmadığını düşünsem de kararla içimize su serpildi. Umarım bugün çıkan karar emsal niteliği taşır” diye konuştu. Cezanın en üst sınırdan verildiğinin altını çizen Avukat Mithat Kara, “Karar beklediğimiz şekilde geldi. Kararın sağlık çalışanlarının içine su serpmesini talep etmiştik. Mahkemenin cezayı en üst sınırdan verip indirim sebeplerini uygulamaması bizler için sevindirici oldu” dedi.

  • Bakan Koca’dan İzmir açıklaması: Yüzde 42 arttı!

    Bakan Koca’dan İzmir açıklaması: Yüzde 42 arttı!

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüsle mücadeleye ilişkin açıklama yaptı.

    Koca’nın İzmir Valiliği’nde yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:

    “Mart ayından beri büyük bir mücadele verdiğimiz koronavirüs salgınında tekrar bir şiddetlenme yaşıyoruz, ülke genelinde hasta sayıları artışa geçti. Ancak bu artışın ülkenin her anında eşit olmadığını biliyoruz.

    İzmir’de bir hareketlenme oldu. İzmir’de bir ay öncesine göre yüzde 42 vaka artışına şahit olduk. Yaptığımız hızlı ve etkili müdahalelerle bu artışın kontrol altına alındığını ve son bir haftada vaka artışının yüzde 10’lara kadar gerilediğini söylemek istiyorum. Bir hafta on gün sonra daha stabil döneme, daha sonra da düşüşe geçmesini bekliyoruz.

    Müdahalelerle kontrol altına alındığını vaka artışının yüzde 10’lara gerilediğini söylemek istiyorum. Hedefimiz hasta sayısını ve hastane yükünü her geçen gün azaltmak. Bizleri sevindiren diğer bir gösterge, son dönemde İzmir’de zatürre oranı yüzde 8,2’den 4,9’a kadar düştü. Yani yüzde 40 düşüş sağlandı. Hastane yatışlarında da bu anlamda stabil bir döneme girdiğimizi söylemek istiyorum.

    İzmir’de şu anda 445 filyasyon ekibimiz sahada çalışıyor. Türkiye filyasonu ey iyi hatta tek yapan ülke. Hastaların ortalama yaşındaki yükseliş vefatları yükseltti.”

  • Camiden müzik yayını paylaşımı yapan CHP’li Banu Özdemir hakim karşısında

    Camiden müzik yayını paylaşımı yapan CHP’li Banu Özdemir hakim karşısında

    İzmir’de, merkezi sistemin frekansına girilip bazı camilerden korsan müzik yapıldığı görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan CHP eski İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir, ‘Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçundan hakim karşısına çıktı. Beraatini talep eden Özdemir, “Hakkımda karalama kampanyası başlatıldı ve hedef gösterildim. Bunu kınadığımı da zaten sosyal medyada yaptığım paylaşımda belirtmiştim. Asıl mağdur benim” dedi.

    İzmir’de mayıs ayında bazı camilerden yapılan korsan müzik yayınını sosyal medya hesabından paylaşan CHP eski İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınıp, sevk edildiği 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘Halkı alenen kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçundan tutuklandı. Özdemir’in avukatı Süleyman Karadağ’ın tutukluluğa yaptığı itiraz, 4’üncü Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ‘adli kontrol tedbirlerinin yeterli olmayacağı’ gerekçesiyle reddedildi.

    Özdemir hakkında savcılık tarafından ‘halkı alenen kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçundan hazırlanan iddianame, İzmir 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Mahkeme, iddianamenin kabul edilmesinin ardından Özdemir’i tahliye etti. Tutuksuz sanık Özdemir, 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya Özdemir’in yanı sıra CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP’li milletvekilleri Özcan Purçu, Atilla Sertel, Murat Bakan ve Kamil Okyay Sındır, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP PM üyesi Devrim Barış Çelik ve eski bakan Yaşar Okuyan, avukatlar ve partililer katıldı. Özdemir, yaşanan süreçte asıl mağdurun kendisi olduğunu savundu.

    BERAATİNİ TALEP ETTİ

    Duruşmada savunma yapan Özdemir, “Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. 20 Mayıs’ta farklı camilerde müzik yayını yapıldığını basından öğrendim. 2 saat sonra da konuya dikkat çekmek için paylaşımda bulundum. Paylaşımlarım saatleri de bellidir. Ancak gece saatlerinde hakkımda karalama kampanyası başlatıldı ve hedef gösterildim. Bunu kınadığımı da zaten sosyal medyada yaptığım paylaşımda belirtmiştim. Ben gözaltındayken bir gün sonra yine farklı camilerden müzik yayını yapıldığını öğrendim. Bu da duruma dikkat çekme çabamın haklı olduğunu gösteriyor. Asıl mağdur benim. Bayram günü ailemden ayrı bırakıldım. Kişiliğime, onuruma hakaretler edildi, tehdit mesajları aldım. Sağlık sorunları olan annem ölümle burun buruna geldi. Halkı kin ve düşmanlığa sevk edenler, bizi buraya getirenlerdir. Ben hukuksuzluk yaşadım ve beraatimi istiyorum” dedi.

    ‘KENDİME HAKARET SAYARIM’

    Duruşmada söz alan Özdemir’in avukatı Süleyman Karadağ, “Müvekkilin eylemleri, herhangi bir suçun konusunu oluşturmamıştır. Hiçbir yorum yapmadan 2 saat önce basında paylaşılan bu videoları hesabından paylaşması, hangi suçun unsurunu oluşturmaktadır?” diyerek beraat talebinde bulundu.

    Hakim, Özdemir’in suçunun sübutu halinde hakkında ‘Dini değerleri alenen aşağılama’ suçundan cezalandırılma olasılığına karşı ek savunma hakkı verilmesine hükmetti. Bunun üzerine ek savunmasını yapan Özdemir, yaptığı paylaşımlarda küçümseme ve alay olmadığını belirterek, “Her yurttaş gibi olgu aktarımı yaptım. Halkın dini değerlerini aşağılamaktan dolayı hakkımda soruşturma açıldı. Ardından da soruşturma maddem değiştirildi. Edindiğim değerler ışığında bu suçlamayı kendime hakaret sayarım. Her canlı için demokrasi mücadelesi veren biri olarak bu suçu kabul etmiyorum ve suç işlediğimi düşünmüyorum” dedi.

    HAKİMDEN EMOJİ SORUSU

    Hakimin, yapılan paylaşımlardaki ‘nota emojisi’ni sorması üzerine Özdemir, “O emojiyi, paylaşımın sesli olduğunu belirtmek için koydum. Herhangi bir aşağılama yapmak için değil” diye konuştu.

    Birden fazla paylaşımın yapılması sorusu üzerine Özdemir, “Facebook’ta bir kerede 4 video paylaşılabiliyor. Ancak Twitter’da tek seferde tek video paylaşılıyor. O sebeple 4 ayrı paylaşımda bulundum” cevabını verdi. Devam eden paylaşımlarında kullandığı ‘şaka bir yana’ sözcük öbeği de sorulan Özdemir, “Bu söz öbeği; şaşırma, hayret etme ve dikkat çekme amacıyla kullanılan bir sesteştir” dedi.

    Hakim, ilgili kolluk birimine müzekkere yazılıp iddianamede ek yapılarak sanığın iddianameye konu paylaşımları sonucunda sosyal medyada, basın yayın organlarında ve kamuoyunda, sanığa ve eylemine karşı toplumun kesimleri arasında oluşmuş ve ortaya çıkan bir infial, herhangi bir taşkınlık olup olmadığını, kamu barışını bozan veya bozmaya elverişli herhangi bir somut olgu meydana gelip gelmediğinin araştırılıp mahkemeye sunulmasına hükmederek duruşmayı erteledi.

  • ‘300 liramı neden vermiyorsun’ dedi, dehşet saçtı

    ‘300 liramı neden vermiyorsun’ dedi, dehşet saçtı

    İzmir’in Konak ilçesinde M.F.Ö. (37), 300 lira alacaklı olduğu ileri sürülen Fırat A.’yı (24), çıkan tartışmanın ardından tabanca ile ateş açtı. Ağır yaralanan genç hastaneye kaldırılırken, M.F.Ö.’nün yakalanması için çalışma başlatıldı.

    Olay, gece saatlerinde 1561 sokak Çınarlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yakınında meyda geldi. M.F.Ö., iddiaya göre kendisine 300 lira borcu bulunan Fırat A. ile bir tamirhane önünde karşılaştı. İkili bir süre tartıştıktan sonra M.F.Ö., belinden çıkardığı tabanca ile Fırat A.’ya art arda ateş açtı. Fırat A., vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden mermilerle kanlar içerisinde yere yığılırken, M.F.Ö. ise olay yerinden kaçtı. Olayı gören çevredeki vatandaşlar, durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, yaralanan F.A.’yı ambulansla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü. Tedaviye alınan Fırat A.’nın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.

    ‘300 LİRAMI NEDEN VERMİYORSUN’

    Öte yandan, olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, polis ekipleri görgü tanıklarının ifadesine başvurdu. Bir görgü tanığının ifadesine göre M.F.Ö.’nün, Fırat A.’ya “300 liramı neden vermiyorsun” diyerek ateş ettiğini söylediği öğrenildi. Çevredeki güvenlik kameralarını da incelemeye alan polis, M.F.Ö.’nün yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.

  • 28 ilde FETÖ’ye darbe! 53 gözaltı

    28 ilde FETÖ’ye darbe! 53 gözaltı

    İzmir merkezli 28 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki kripto yapılanmasına yönelik operasyonda 48’i muvazzaf 66 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

    İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ’nün TSK içerisindeki kripto yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında, ankesörlü veya büfe telefonlarından örgütün “mahrem imamları” olarak nitelendirilen terör örgütü yöneticileriyle görüştükleri öne sürülen 48’i muvazzaf 66 şüpheliyi yakalamak amacıyla çalışma başlatıldı.

    İzmir merkezli 28 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi.

    Haklarında gözaltı kararı verilenlen 66 zanlıdan 19’unun Kara Kuvvetleri, 18’inin Hava Kuvvetleri, 24’ünün Jandarma, 2’sinin Sahil Güvenlik ve 3’ünün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mensubu astsubay oldukları, 48’inin de halen görev yaptığı öğrenildi.

    Operasyonda Foça İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapan Yüzbaşı Ç.E’nin de gözaltına alındığı bildirildi.

  • Batmak üzere olan motoryattaki 155 kaçak göçmen kurtarıldı

    Batmak üzere olan motoryattaki 155 kaçak göçmen kurtarıldı

    İtalya’ya yasa dışı yollarla gitmek isteyen kaçak göçmenlerin bulunduğu motoryat, batma tehlikesi geçirdi. Bölgede bulunan yük gemisindekiler tarafından kurtarılan 155 göçmen, kıyıya getirildi. Göçmen kaçakçılığı ile ilgili gözaltına alınan 7 kişiden 3’ü tutuklandı.

    İtalya’ya gitmek için geçen salı günü denize açılan, içinde kaçak göçmenlerin bulunduğu motoryat, Bodrum’un 70 mil açıklarında, olumsuz hava koşulları nedeniyle batma tehlikesi geçirdi. Durumu tespit eden sahil güvenlik ekipleri, motoryat yakınlarında bulunan bir yük gemisine müdahale talimatı verdi. Yük gemisindekiler, batma tehlikesi geçiren motoryatı ve içindekileri kurtardı. İzmir’in Çeşme ilçesine getirilen motoryatta, yasa dışı yollarla İtalya’ya gitmeye çalışan 133 Afgan, 10 İran, 8 Suriye, 4 Filistin olmak üzere toplam 155 göçmen ile organizatör oldukları belirlenen 2 şüpheli yakalandı.

    TRANSFER SIRASINDA 2 KİŞİ DENİZE DÜŞEREK, KAYBOLDU

    Yapılan sorguda Afganistan uyruklu 42 yaşında 1 kadın ile 17 yaşlarında bir erkek çocuğun, göçmenlerin ticari gemiye transferi esnasında denize düşerek, kayboldukları öğrenildi. Denizde kaybolan 2 göçmenin bulunması içir arama-kurtarma çalışması başlatıldı. Olayla ilgili çalışma başlatan güvenlik güçleri, 5 organizatörü daha gözaltına aldı. İşlemleri sonrası adliyeye sevk edilen 7 şüpheliden Ü.K., S.Ş. ve İran uyruklu A.H. tutuklandı. A.Ö., S.B., C.M. ve E.A. ise serbest bırakıldı.

  • Ayrılmak istediği erkek arkadaşı cep telefonuna sızdı

    Ayrılmak istediği erkek arkadaşı cep telefonuna sızdı

    İzmir’de, Kadriye Esen (30) eski erkek arkadaşı Selami A.’nın casus yazılım ile cep telefonundaki yazışmaları ile görüntülerini ele geçirdiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Esen’in avukatı Öykü Su Güler, “Bu, özel hayatın gizliliğini tehdit suçunu oluşturmaktadır. Bu gibi durumlarla karşılaşan kadınlar, öncelikle karakola gitmeliler. Şikayet yapılmazsa kurtulamazlar” dedi.

    İzmir’de yaşayan Kadriye Esen (30), 21 Haziran’da birlikte olmaya başladığı Selami A.’dan 1 ay sonra ayrılmak istedi. İddiaya göre Selami A., birliktelikleri sırasında Esen’in cep telefonuna casus yazılım yükledi. Böylelikle eski sevgilisini takibe alıp, arkadaşlarıyla olan yazışmaları ile gittiği mekanlardaki görüntülerini ele geçirdi. Hatta bunları genç kadına gönderdi. Kadriye Esen de savcılığa, suç duyurusunda bulundu.

    ‘BAŞTA ÖNEMSEMEDİM, HERKES ÇOK DİKKAT ETSİN’

    Selami A. ile bir arkadaşı aracılığıyla tanıştığını anlatan Esen, “Beni izlediğini bilmiyordum. 17 Temmuz’da görüşmek istemediğimi söylediğimde, bana görüntülerimi atmaya başladı. Bulunduğum ortamının görüntüleri ile arkadaşlarımla olan konuşmalarımı gönderdi. Başta önemsemedim. Bir hafta sonra telefonum yavaşlamaya başladı. Daha sonra görüntülerimi kaydettiğinin bildirimi telefonuma gelince anladım” dedi.

    Selami A.’ya güvenip telefonunu verdiğini belirten Esen, “Artık hiç kimseye telefonumu vermemeyi düşünüyorum. Çok ciddi bir risk. Tüm kadınların bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor. Herkese güvenmesinler” diye konuştu.

    ‘KADINLAR ŞİKAYETÇİ OLMALI’

    Esen’in avukatı Öykü Su Güler de “Gerekli şikayetlerimizi, siber suçlara ilettik. Şüphelinin telefonuna el konulmasını ve gerekli incelemelerin yapılmasını talep ettik. Daha sonra da kişinin tutuklanmasını talep ettik. Müvekkilin rızasına aykırı olarak, telefonuna casus bir yazılım yüklenmiş. Müvekkilin ses ve görüntülerini kaydedip, göndermiş. Müvekkilim bu şekilde rahatsız edilmiş. Ne zaman isterse konuşmaları kaydedebilmiş. Bu, Türk Ceza Kanunu’nda ‘özel hayatın gizliliğini tehdit’ suçunu oluşturmaktadır. Bu gibi durumlarla karşılaşan kadınlar, öncelikle karakola gitmeliler. Karakola gitmeye çekiniyorlarsa da bir avukat eşliğinde gidip, haklarını aramaları gerekiyor. Çünkü şikayet yapmazlarsa, bu gibi tehdit veya rahatsızlıklardan kurtulamazlar. Herkes, hakkını aramalı” diye konuştu.