Etiket: iznik

  • Bursa’da define ararken yakalan 4 kişi tutuklandı

    Bursa’da define ararken yakalan 4 kişi tutuklandı

    Bursa’nın İznik ilçesinde, define bulma amacıyla izinsiz kazı yaparken suçüstü yakalanan 4 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

    Bursa’nın İznik ilçesine bağlı Elbeyli Mahallesinde mezarlarda define arandığı ihbarı alan jandarma ekipleri, bunun üzerine harekete geçti. İzinsiz kazı yapılan yere baskın yapan ekipler, A.F. (49), Z.S. (56), K.A. (42) ve A.A.’yı (40) suçüstü yakaladı.

    Şüphelilerin kazıda kullanmak üzere yanlarında getirdikleri kırıcı ve delici aletler ile kazma, kürek ve manivela ele geçirilerek el konuldu.

    Gözaltına alınan şüpheliler, İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerinin ardından ‘Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefet’ suçlamasıyla adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkarılan şüpheliler, tutuklandı.

     

  • Bursa’da kaçak kazıda suçüstü yakalandılar

    Bursa’da kaçak kazıda suçüstü yakalandılar

    Bursa’nın İznik ilçesinde tarihi bir alanda gece yarısı kaçak kazı yapan 4 kişi suçüstü yakalandı.

    İznik ilçesine bağlı Elbeyli Mahallesi Yer Altı Mezarlığı Tümülüsü’nde gece saat 01.00 sıralarında İznik dışından geldikleri öğrenilen 4 kişi tarihi alanda kaçak kazı yapmaya başladı.

    Olay yerine baskın yapan İznik ilçe jandarma ekipleri A.F (49), Z.S. (56), K.A. (42) ve A.A. (40) suçüstü yakalandı.

    Yapılan baskında 1 adet hileyi, 1 adet kürek, 2 adet kazma ve 1 adet manileva çubuğu ele geçirilirken 4 şüpheli gözaltına alındı.

     

     

  • İznik Gölü kenarında el bombası bulundu

    İznik Gölü kenarında el bombası bulundu

    Bursa’nın İznik ilçesinde göl kenarında şişe toplayan bir genç el bombası buldu. El bombası, bomba imha uzmanı tarafından kontrollü bir şekilde patlatıldı.

    İznik Göllüce Köyü yolu Atiye Altı mevkisinde göl kenarında şişe toplayan bir genç. çalılıkların içinde el bombası buldu.

    Genç adam durumu İznik İlçe Jandarma Komutanlığına bildirdi. Olay yerine çok sayıda ekip sevk edildi. El bombası olay yerine gelen bomba imha uzmanı ekibi tarafından kontrollü bir şekilde patlatıldı.

  • Bursa’da kazı alanında bulunan parçalar özenle birleştiriliyor

    Bursa’da kazı alanında bulunan parçalar özenle birleştiriliyor

    Bursa’nın İznik ilçesinde bu yıl kamulaştırma işlemleri 2014 yılında tamamlanan alanda Çini Fırınları Kazısı yapıldı. Kazı alanının kuzeyinde yer alan parselde 5 yeni fırın ile 14 ve 15’inci yüzyıllara ait kırmızı hamurlu, baskı tekniğiyle üretilmiş seramikler bulundu. Parçalar, kazı evinde yıkanıp, ayrıştırılıp, fotoğraflandıktan sonra öğretim üyesi ve öğrencilerin yoğun çalışmasıyla birleştiriliyor. Objelerin eksik kalan kısımları ise aslına uygun şekilde alçıyla tamamlanıyor.

    Osmanlı öncesinden 18’inci yüzyıla kadar çini ve seramik üretiminin önemli merkezlerden biri olan İznik’teki kazılar, 1963 yılında İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Oktay Aslanapa tarafından başlatıldı. İlk kazı sonuçları, İznik’teki erken tarihli üretimin kırmızı hamurlu olduğunu ortaya koydu. O döneme kadar satın alındıkları yerlere göre isimlendirilen seramik ve çinilerin asıl üretim merkezlerinin İznik olduğu 1969 yılına kadar süren kazılarla kanıtlandı.

    KAZILAR 4 DÖNÜMLÜK ALANA YAYILDI

    1981 yılında ‘İznik Çini Fırınları Kazısı’ adı ile tekrar başlayan çalışmalar, 1993 yılına kadar Prof. Dr. Aslanapa’nın, 1993-2006 arasında Prof. Dr. Ara Altun’un, 2007 yılından itibaren de İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Belgin Demirsar Arlı başkanlığında yürütülmeye başlandı.

    İLK VE TEK ÖRNEK

    Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi’nin izin ve desteği, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve İznik Belediyesi’nin katkılarıyla yürütülen kazı çalışmaları, zaman içinde gerekleri kamulaştırılmaların yapılmasıyla 4 dönümlük alana yayıldı. 9 fırını bünyesinde barındıran, Osmanlı dönemi çiniciliği için İznik’te ortaya çıkarılan ilk ve tek örnek olan atölye; aynı zamanda kil dinlendirme havuzları, su kuyuları, su kanalları, kuvars ezme taşları, sır eritme potaları ile üretimin tüm aşamalarının bir arada yapıldığı büyük bir kompleks.

    KAZIDAN ÇIKANLAR İZNİK MÜZESİ’NDE

    Kazılar sırasında ağırlıklı olarak Osmanlı dönemine ait buluntular ele geçirilse de Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenen çok sayıda parça da bulundu. Bu alanda elde edilen parçalar temizlik, tasnif, değerlendirme aşamalarının ardından alçı tümleme ve belgelendirme işlemlerinden geçirilip İznik Müzesi’nde sergileniyor.

    ‘AMACIMIZ BU ALANI TURİZME AÇMAK’

    1984 yılında itibaren düzenli olarak çalışılan ve kamulaştırmalarla genişleyen kazı alanının İznik çiniciliği için çok önemli bir atölye bölgesi olduğunu belirten Doç. Dr. Belgin Demirsar Arlı, “Kazdığımız alan içinde 9 tane fırını barındırıyor. Bu fırınların her yıl periyodik bakımlarını yapıyoruz. Bunların sağlıklı bir şekilde korunabilmesi için sertleştirmeleri, gerekli kontrolleri ve temizlikleri yapılıyor. Bu 9 fırının dışında alanda dinlendirme havuzları, çeşitli işlikler, kuvars ezme yalakları ve sır havuzları bulundu. Bu fırınların her biri birbirinden farklı formda, analizlerini yaptırdık. MTA, TÜBİTAK, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvar Müdürlüğü’nden destek alıyoruz. Bu fırınların 14’üncü yüzyıldan 17’nci yüzyıl sonu, 18’inci yüzyıl başına kadar kullanıldığını tespit ettik. Neredeyse hiçbiri birbiriyle aynı değil. Fırınların ateş hane kısımları kimilerinde daha büyük kimilerinde küçük, kimileri tonoz kimileri de kubbemsi örtülü. Pişirme hane kısımları hem toprak üstünde olduğundan ve hem de çok dayanıklı malzemeden yapılmadığı için günümüze ulaşmamış. Ateş hane kısımlarının bazılarının içinde sır eritme yalaklarının olduğunu gördük, bazılarında ise yalakların içinde kuvars bulduk. Alanımız için konuşmak gerekirse, ilk kez 1984 yılında burada düzenli kazıya başladık. İlk başta küçük bir alandı burası. Alan çeşitli kamulaştırmalarla yıllar içinde yaklaşık 4 dönüme ulaştı. Son kamulaştırmamız, alanın güneydoğu bölgesinde 2020 yılında yapıldı. Bu, şehir içinde gerçekleştirilen bir kazı için büyük bir alan. Bundan sonraki amacımız; son kamulaştırılan alanın kazısını yaptıktan sonra burayı turizme açmak ve burayı bir açık hava müzesi haline getirmek” dedi.

    ‘İKİ ANA BAŞLIK ALTINDA İNCELİYORUZ’

    Bulunan parçalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Belgin Demirsar Arlı, “Esas olarak Osmanlı dönemi seramik ve çinilerini iki ana başlık altında inceliyoruz. Beyaz hamurlu ve kırmızı hamurlu evre olarak. İznik’in erken dönemi kırmızı hamurlu evre, kırmızı hamura 15’inci yüzyılın sonlarına doğru beyaz hamur ekleniyor. Kırmızı ve beyaz hamur birlikte üretiliyor. Formlarda zenginleşme görülüyor. Daha öncesinden tanımadığımız farklı formların kullanıldığını görüyoruz. ‘Kupa’ diye isimlendirdiğimiz tek kulplu kaplar, bardaklar, çeşitli sürahiler, şişeler gibi genellikle dik formlara yönelim oluyor. Bunların yanında çok zengin kase, leğen ve tabak formlarıyla karşılaşıyoruz. Bu yıl ağırlıklı olarak 2014 yılında kamulaştırma işlemleri tamamlanıp kazısına başladığımız, içinde bulunduğumuz bu alanda çalıştık. 2015 yılından itibaren 5 tane fırını burada bulduk” dedi.

    ‘LİTERATÜRE İZNİK İÇİN YENİ BİR TEKNİK KATILDI’

    Alanın bu bölümünde daha ağırlıklı olarak kırmızı hamurlu seramiklere rastladıklarını belirten Doç. Dr. Belgin Demirsar Arlı, “Bu alan bizim birtakım bildiğimiz doğruları değiştiren bulgular veriyor. Bunlar aslında İznik’e çok fazla mal edilmeyen, beyaz hamurlu seramikler. İznik damgası olmayan, kırmızı hamurlu baskı tekniği ile üretilmiş seramikler. Her şeyden de önemlisi asıl bunların üretim kalıplarını bulduk. Bu gerçekten çok önemli. Bunlar birkaç parça değil. Dediğim gibi çok zengin buluntularla karşımıza çıktı. Bu oldukça sevindirici. Çünkü literatüre İznik için başka bir teknik katmış oluyoruz. Burada üretildiğine emin olduk artık. Yine bu bölge bize sırlı tuğla açısından da çok zengin buluntu verdi. Bu da bizim için çok önemli. Çünkü genel bir inanış vardır. Bu tür sırlı tuğla gibi Selçuklu ve erken Osmanlı döneminde kullanılan kaplama malzemelerinin yapıların yakınlarında kurulan küçük seramik atölyelerinde ya da çini fırınlarında üretildiğine yönelik bir bilgi vardı. Ama bu alan bize, ele geçirdiğimiz sırlı tuğlanın zenginliği ve çeşitliliği ile bu malzemelerin sadece içinde bulunan bölge için üretildiklerini değil, her yere dağıtılmak üzere sipariş olarak yapıldığını da kanıtlıyor” diye konuştu.

  • Bursa’da 14 yaşındaki çocuk 2 gündür kayıp

    Bursa’da 14 yaşındaki çocuk 2 gündür kayıp

    Bursa’da iki günüdür kayıp olan 14 yaşındaki çocuğu arama çalışmaları devam ediyor.

    Bursa’nın İznik ilçesinin Yeşilcami Mahallesinde ikamet eden Yenişehir Sağlık Meslek Lisesi 1. sınıf öğrencisi 14 yaşındaki Rahmiye Nur Bülbül’e iki gündür ulaşılamıyor.

    Çarşamba günü sabah saat saat 07.00’de evden okula diye çıkıp bir daha dönmeyen çocuk her yerde aranıyor.

    Anne ve babası kızlarının hayatından endişe ediyor. Gözü yaşlı aile, kızlarını görenlerin 05349735379 numaralı telefona ya da polis karakoluna insaniyet namına bildirmelerini istedi.

  • Bursa’da 20 dönüm alan küle döndü

    Bursa’da 20 dönüm alan küle döndü

    Bursa’da İznik Gölü kıyısındaki sazlık alanda çıkan yangında 20 dönüm alan küle döndü.

    Yangın, İznik Gölü kıyısında yer alan Çakırca mevkisindeki sazlık alanda bilinmeyen nedenle çıktı. Yangını görenler durumu itfaiye ekiplerine bildirdi.

    Rüzgarın etkisiyle kısa sürede büyüyerek geniş alana yayılan yangın alanına çok sayıda itfaiye ekibi ve su tankeri sevk edildi.

    Devam eden yangın nedeniyle bölgeden yükselen duman ise ilçenin pek çok noktasından görüldü.

    Yangının devam ettiği belirtilirken yaklaşık şuana kadar 20 dönüm alanın küle döndüğü öğrenildi.

      

  • Bursa’da zeytinlikte tarihe ışık tutacak keşif

    Bursa’da zeytinlikte tarihe ışık tutacak keşif

    Bursa’nın İznik ilçesinde SİT alanı ilan edildikten sonra 2018 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1 milyon 50 bin liraya kamulaştırılan zeytinlik alanda bir süredir kazı çalışması yapan arkeologlar tarihe ışık tutacak yeni bir bazilika keşfetti. Zeytin tarlasında onlarca mezardan oluşan 2 bin 200 yıllık lahitler ve 1500 yıllık olduğu düşünülen bazilika bulundu. Definecilerin bölgeyi 1989 yılından bu yana talan ettiği de ortaya çıktı.
    100 yılın keşfi olarak nitelendirilen İznik gölünün tabanındaki bazilikanın ardından 2. bir bazilikayı da zeytinlik alanda bulduklarını ilk kez açıklayan arkeologlar, bölgenin Nekropark alanına dönüştürüleceğini söyledi.

    2019 yılından bu yana Hisardere Nekrepolü’ndeki kazı çalışmalarının Bilimsel Koordinatörlüğünü üstlenen Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Aygün Ekin Meriç; M.Ö. 2. yüzyılda inşa edildikleri tahmin edilen lahitlerin içerisinden çıkan mumyalanmış 2’si bayan biri erkek cesedinin müzeye kaldırıldığını söyledi.

    Meriç; lahitlerden birinin bu güne kadar zarar görmeden korunduğunu; bir diğerinin ise içerisinden 2008 yılına ait bir şu şişesi kapağının çıktığını, muhtemelen bu yıllarda defineciler tarafından patlatılıp içerisinin açıldığını söyledi. 2016 yılından bu yana Hisardere Nekrepolü’nden 6 adet lahit çıkarıldığını ifade eden Meriç, bölgede yaklaşık 1,5 dönümlük alanda 2. bir bazilika keşfettiklerini söyledi.

    UNESCO’nun Dünya Mirası geçici listesine dahil ettiği Bursa’nın İznik ilçesinde toprağın altından tarih fışkırmaya devam ediyor. İlk kez 1989 yılında defineciler tarafından yapılan kaçak kazılarla birlikte ortaya çıkan Hisardere Nekrapolü’nde 2016 yılında yine defineciler tarafından yapılan bir kaçak kazı sırasında 45 yaşlarında Romalı bir askere ait lahit ortaya çıktı. İçerisi su kaplı lahit restüte edilip korunmaya alındı. Kaçak kazılar devam edince Alan Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1992 yılında I. Derecede Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edildi. Kaçak kazıların önüne geçmek için 2018 yılında harekete geçen Kültür ve Turizm Bakanlığı zeytin ağaçları ile kaplı alanı 1 milyon 50 bin liraya kamulaştırdı.

    2019 yılında bölgede başlatılan bilimsel kazılarda Nigrenieve ve Astyrist isminde anne ve kızına ait bir lahit daha bulundu. Bu lahitide çıkaran ekipler İznik Müzesi’ne kaldırdı. O yıl devam eden kazılarda ise lahitin üst kısmında bulunan 4’üncü ve 5’inci yüzyıllara ait mozaik bulundu. 2021 yılında çalışmalara hız veren ekipler mozaiğin devamına ulaşıp zeytinlik bölgede oldukça geniş bir alana yayıldığını belirledi.

    Yapılan kazı çalışmalarında duvar ve kapı girişlerini de ortaya çıkaran arkeologlar, yapının 100 yılın keşfi olarak bilinen İznik gölü tabanındaki bazilikanın ardından 2. bir bazilika olduğunu belirledi. Son bir aydır bazilikanın duvar kısımlarında kazı yapan ekipler bir birine çok yakın konumlanan Roma dönemine ait M.S. 2’inci yüzyılda yapılmış 2 ayrı lahde daha ulaştı. Etrafları Eros kabartmaları ile süslenmiş gösterişli lahitler vinç yardımıyla bulundukları yerlerden alınıp konteynerlere yüklenerek İznik Müzesi’ne götürüldü.

    Gölün altındaki bazilikanın ardından 2. bir bazilika bulduklarını ilk kez açıklayan Doç. Dr. Aygün Ekin Meriç, “4’üncü ve 5’inci yüzyıla ait bir bazilika, Geç bizans dönemine ait bu bazilikaların avlularında bu şekilde mozaikler olduğunu biz biliyoruz. 30×50 boyutlarında olduğu tahmin edilen bazilika çok geniş bir alana yayılıyor. Bu bazilikalar genelde mezarlıkların bulunduğu alanlara kurulan kutsal mekanlar oluyor. Bu bazilikada küçük bir yazıt tespit ettik. Mozaiğin üzerinde bayan epiteti var. Yani bazilika bir bayana hitafen yaptırılmış. Bazilikanın planını önümüzdeki dönem yapacağımız kazılarla ortaya çıkaracağız. Bu dönemdeki bazilikaların aşağı yukarı hepsi aynı. 2021 yılında yaptığımız çalışmalarda ortaya çıkardığımız bu iki lahit bizi çok mutlu etti” dedi.

    “N” harfi şehre ismini veren imparator karısı “Nike” mi

    Bazilikanın avlu kısmında üzerinde tamamen geometrik yapılar ve 5’inci yüzyıla ait bezemelerden ve motiflerden oluşan mozaik olduğunu belirten Meriç, “bazilikanın ismi “N” harfi ile başlayan bir kadın için yapıldığını söyledi. Sıradan bir kadın için bazilika yapılmayacağının da altını çizen Dr. Meriç, “Bu dönemde kadınlar için yapılmış bazilikaların var olduğunu biliyoruz. Antik kaynaklarda bilgisi var. Bu kadın belki soylu bir kadın, çok varlıklı bir kadın olabilir. Bu yapının sponsoru olmuş olabilir. Şuan elimizdeki bilgiler ilk verilere göre derlenen bilgiler ele geçirilen kalıntılar üzerinde çalışıldıktan sonra daha sağlıklı bilgiler vermeyi umut ediyoruz diye konuştu. İznik Müze Müdürü Arkeolog Ahmet Türkmenoğlu ise Hisardere Nekrapol alanında 2021 yılı içerisinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında 2 adet lahit ve bazilika yapısına rastladıklarını söyledi. Daha önce çıkarılan lahitlerin müzede teşhir edildiğini belirten Türkemoğlu, “1999-2018 yılları arasında kaçak kazılar yoluyla dört lahit (Gregorios Lahdi, Tanrılar Lahdi, Antigonos Lahdi ve Nigrenie ve Kızı Astyrist ‘in Lahdi) çıkarılmaya teşebbüs edilmiştir. 2018 yılında Hisardere alanı Bakanlığımız tarafından kamulaştırılmış ve bilimsel kazılara başlanmıştır. 2019 yılında başlayan sistemli kazılarda lahitler dışında İznik’e özgü aile mezarları olan “Terrakota Plaka Çatılı Oda Mezarlara” rastlanmıştır. 2021 yılı çalışmalarında orta nefi mozaik döşemeye sahip bir bazilika ve iki adet Eros bezemeli lahit ortaya çıkarılmıştır. İznik Arkeoloji Müzesi inşaatı tamamlandığında bütün lahitler oluşturulacak bir lahitler salonunda sergilenecektir. İlerleyen dönemlerde hazırlanacak bir proje ile alanının bir “Nekropark” olarak düzenlenmesi düşünülmektedir. Nekropol alanı 24 saat güvenlik kameralarıyla izlenmekte ve İznik Jandarma Komutanlığı tarafından denetlenmektedir” diye konuştu.

    Şehre ismini veren “Nike”

    M.Ö 4. Yüzyılda İskender’in komutanlarından Antigones’in bölgede hakimiyet kurup bölgeyi ele geçirmesiyle, kendi isminden de yola çıkarak “ Antigonia” adını kente vermiştir. Büyük İskender’in valilerinden biri olan Lysimakhos, Antigones ile girdiği savaş sonunda zaferle ayrılmış ve kente hakim olmuştur. Kenti himayesine alan Lysimakhos, eşinin isminden (Nike) esinlenerek kentin adını “Nikaia” olarak değiştirmiştir. Helenistik kültürün etkisi azalınca Bithinya krallığının hakimiyetine girmiştir. Bithinya kralı Nicomedes’in vasiyeti üzerine Roma idaresine geçen şehir, 123 yılında şiddetli depreme maruz kalmış ve harabeye dönmüştür. Roma imparatoru Hadrianus tarafından yeniden inşa edilmiştir. Bundan dolayı da Hadrianus şehrin iki kurucusundan biri olarak bilinmektedir.

    Son 100 yılın en büyük keşfi

    Tarihi M.Ö. 4. yüzyıla uzanan, Bithynia, Selçuklu, Roma ve Osmanlı gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yapan İznik`te, 2014 yılında havadan çekilen fotoğraflar sayesinde, İznik gölü içerisinde 2 bin yıllık bazilika olduğu ortaya çıkmıştı. 740 yılında yaşanan depremde göl sularına gömülen bazilika, 2014 yılının en önemli keşifleri arasında gösterildi. Aziz Neophytos’un adına inşa edildiği belirlenen bazilika göl sularının çekilmesiyle zaman zaman yüzeye çıkıyor. Gölün ardından Zeytinlik alanda ortaya çıkarılan 1,5 dönümlük alana kurulu yeni bazilika İznik’in yeni Göbeklitepe olma yolunda hızlı adımlarla ilerlemesine sebep olacak gibi duruyor.

    Alanda bulunan lahitler

    Gregorios Lahdi: 1999 yılında bulunan lahdin klinesinde Gregorius ve karısı betimlenmiş. Sanduka bölümünde aile üyelerinin günlük yaşamından hikâyeler bulunuyor.

    Tanrılar Lahdi: 2015 yılında kaçak kazılar sonucu bulunmuş lahit Dokimeiontipinde bir sütunlu lahittir. Üzerinde yüksek kabartma olarak Troia Savaşı temalı sahne işlenmiş. Figürlerde Akhileus, Patraklos, Briseis, Eroslar, Narkissos, Satirler bulunuyor. Antigones Lahdi: Lahit, çerçeveli lahit tipindedir ve 45-50 yaşlarında ölen Antigonos’a ait. Antigones üç kat yün bir kefene sarılmış. Özellikle el ve ayakların kefen içindeki formu bozulmamış. Baş altındaki ahşap yastığı ve gövde altındaki ahşap yatağının bir kısmı da korunmuş. Yazıtında eşi Arete’nin ağzından bir ağıt bulunuyor. “Ben üzgün Arete, Bütün benliğimle Antigones’in mezarı başından sesleniyor, Üzüntüden saçlarımı yoluyor ve duygularımı ağlayarak gösteriyorum.”

    Nigrenieve Kızı Astyrist ‘in Lahdi: Lahtin üzerinde daha geç dönemde yapılmış mezarı açmak için kaldırılan M.S. 4’üncü – 5’inci yüzyıllara tarihlenen bir mozaik zemin bulundu. Bu mozaik İznik Müze’sinde korunuyor.

    Sandık tipindeki lahitin içinde yazıtından bir anne ve kızına ait olduğu anlaşılan 30-45 yaşlarında ve 25-30 yaşlarında iki kadın birey bulunuyor. Bireyler keten, yerel yün ve ipekten oluşan kefene sımsıkı sarılmış bir şekilde formları hiç deforme olmadan bulundu. Lahitteki yazıtta ise Ben, Astyris (bu) lahdi çok sevgili annem Nigreine ve kendim için satın aldım” ifadeleri yer alıyor.

    Terrakota plaka çatılı oda mezarlar

    2019 yılındaki kazı çalışmalarında sadece İznik’e özgü olan ve hiçbir yerde benzerine rastlanmayan terrakota plaka çatılı oda mezarlara rastlandı. Aile mezarları olarak kullanılmış mezarların bazılarının içerisinde 14’e kadar çıkan birey sayısı bulundu. Pişmiş toprak plakalarla örtülü mezarların içleri ve kapaklar renkli boyalarla süslendi. 2021 yılı kazı çalışmalarında bir Bazilika yapısı ve Eroslu iki lahit bulundu.

    Eroslar; ayakta, ellerinde çeşitli nesneler taşırken, birbirlerine sarılır ve güreşir biçimde betimlenmiş. Tekne üzerinde, köşe noktalara denk gelen bölümlerde Tanrıça Nike tasvirleri işlenmiş. Nike’ler sağ ellerinde hurma dalı tutarken, sol elleriyle de kıyafetlerini tutar vaziyette betimlenmiş. Zarar görmeden bu güne kadar korunan lahitlerden birinin içerisinde 1.70 m. boylarında bir yün bir kefene sımsıkı sarılmış bir birey bulunmuş. Kaçakçılar tarafında kapağı patlatılarak açılmış lahdin içi ise dağıtılmış. Yapılan ilk incelemelerde lahdin içerisinde kadın ve erkek olmak üzere iki birey olduğu anlaşıldı.

    2018 yılında Nigrenie ve Kızı AstyristLahdi’nin üzerindeki mozaiğin doğuya doğru devam ettiği görüldü. Geometrik motiflerden oluşan çok renkli bu mozaiğin MS 5. yüzyıla tarihlendirilen yaklaşık 25×50 m. ölçülerindeki olası bir bazilikanın orta nefine ait olduğu anlaşıldı. Yapılan çalışmalarda bazilikanın duvarları da kısmen ortaya çıkarıldı.

  • Bursa’da Bıçak çifti bir hafta arayla virüsten öldü

    Bursa’da Bıçak çifti bir hafta arayla virüsten öldü

    Bursa’da koronavirüse yakalanan çift bir hafta arayla hayatını kaybetti.

    Bursa’nın İznik ilçesinde İznik Engelliler Derneği Başkanı Erdoğan Bıçak önceki gün koronavirüs nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

    Erdoğan Bıçak’ın ölüm haberi sevenleri ve yakınlarını büyük bir üzüntüye boğarken aradan geçen bir hafta sonra bir Bıçak’ın yakınları bir ölüm haberiyle daha yıkıldı.

    Erdoğan Bıçak’ın eşi Ruhiye Bıçak bugün koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.

    Çiftin yakınları bir hafta arayla iki acıyı birden yaşadı.

  • Bursa’da zeytinlikte 2 lahit daha bulundu

    Bursa’da zeytinlikte 2 lahit daha bulundu

    UNESCO’nun geçici miras listesinde bulunan ve her bölgesinden adeta tarih fışkıran Bursa’nın tarihi ilçesi İznik’te bir zeytinlikte Roma dönemine ait 2 lahit bulundu. Üzerinde işlemeleri bulunan lahitler sır gibi saklanıp özel olarak getirilen konteynerlere yüklenerek yeni müzeye taşındı.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın SİT alanı olarak ilan ettiği İznik Hisardere mevkisinde bulunan zeytinlikte tarih fışkırmaya devam ediyor. Öncesinde 2 lahitin çıktığı alanda 2 lahit ve bir mozaik daha çıktı.

    Kültür ve Turizim Bakanlığı’ndan gelen özel yetkili arkeologlar bölgede inceleme yaptıktan sonra vinçlerle konteynerler alana sokuldu. İnsan motifleri bulunan iki lahit üzerleri örtü ile kapatılıp vinçle bulundukları yerden kaldırılıp konteynerlere yerleştirildi.

    İddiaya göre lahitlerin Roma döneminden önemli bir komutanın ve eşinin mezarının olduğu öğrenildi. Lahitlerin içerisinde 2 ayrı iskeletin olduğu önemli eserlerin çıkıp çıkmadığı ise bakanlık tarafından açıklanacağı bildirildi.

  • Bursa’da 2500 yıllık surlar ortadan ikiye ayrıldı

    Bursa’da 2500 yıllık surlar ortadan ikiye ayrıldı

    Bursa’nın İznik ilçesinde ortadan ikiye ayrılan 2 bin 500 yıllık surlar yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

    Bithynia devrinde M.Ö. 4. yüzyılda inşa edilmeye başlanan İznik surları, Roma ve Bizans dönemlerindeki yeni eklentilerle günümüzdeki şeklini aldı.

    İznik’in çevresini beş kenarlı çokgen şekilde kuşatan surlar, yaklaşık 4 bin 970 metre uzunluğa sahip, Yenişehirkapı çevresinde bulunan surların bazı bölgelerinin ortadan ikiye ayrıldığı görüldü.

    Her an yıkılma tehlikesi olan surların hemen yanından yol geçiyor. Yolu çok sayıda araç ve yaya kullanıyor. Vatandaşlar ortadan ikiye ayrılan surların kimseye zarar vermeden biran önce onarılmasını istiyor.

    Ortadan ikiye ayrılan tarihi surların altından her gün geçen emekli öğretmen Taner Gübre, “Biz bu surların altından yaya olarak geçiyoruz. Yanından araçlar da geçiyor. Bu surlar çatlamış. İlla birilerinin üzerine yıkılması mı bekleniyor? Surların diğer bölgelerini güzel bir şekilde onardılar. O bölge burası kadar işlek değil. Burası daha işlek. Yukarıdan bir taş düşse can kaybı yaşanabilir. Surlar bir an önce tadilattan geçirilmeli” dedi.