Etiket: Japonya

  • “Deprem Gerçeği Türkiye ile Japonya”

    “Deprem Gerçeği Türkiye ile Japonya”

    İnegöl Belediyesi, deprem bölgesi olan Türkiye’de bu alanda bilinci arttırmak adına Türkiye ile Japonya arasındaki deprem felaketlerini önleme farklılıklarının konuşulduğu seminer düzenledi. “Deprem Gerçeği Türkiye ile Japonya” konulu seminere, Hazama Ando- Corporation Türkiye Genel Müdürü, Japonya Yurt Dışı İnşaat Şirketleri Derneği Genel Sekreteri ve aynı zamanda Yüksek Mimar ve Yüksek İnşaat Mühendisi olan Yoshinori Moriwaki konuşmacı olarak katıldı.


    Salı akşamı 20.00’da Beşinci Mevsim Kültür Merkezinde gerçekleştirilen seminerde, Yoshinori Moriwaki Türkiye ile Japonya arasındaki deprem verilerini katılıcılarla paylaşarak karşılaştırmalar yaptı. Uyarılarda bulunarak depreme ilişkin topum ve bireysel olarak alınabilecek tedbirleri anlatan Yoshinori Moriwaki’nin yaklaşık 2 saat süren programına ilçe halkının ilgisi de yoğun oldu. Belediye Başkanı Alper Taban’ın da katıldığı seminere Yoshinori Moriwaki kendisini tanıtarak başladı. Türkiye’ye 32 sene önce geldiğini ve 32 senedir mühendis, mimar olarak burada çalıştığını kaydeden Moriwaki, “Ben Türkiye’ye aslında 1 ay için geldim, 1 sene, 5 sene derken 32 yıl oldu. Ben artık Japonya’ya dönmemeye, Türkiye’de yaşamaya karar verdim. Bu akşam da Japonya nasıl, Türkiye nasıl sizlerle onu konuşacağız” dedi.


    “Türkiye deprem ülkesi ama Japonya kadar çok deprem olmuyor”

    Türkiye’de 81 ilin 52’sinin 1. Derece deprem bölgesi olduğunu ifade eden Moriwaki, “Türkiye’de Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu fay hattı var. Doğu Anadolu Fay Hattında uzun süredir deprem yoktu. Türkiye aynı Japonya gibi deprem ülkesi ama Japonya gibi çok fazla deprem yok. Büyük deprem Türkiye’de 1939 Erzincan 7,9 olarak yaşandı. Japonya’da 2011 yılında 9,1 deprem yaşandı. 8 ve 9 derecelerindeki depremlere baktığımızda rakamsal olarak bir kat sayı ancak güç olarak bakıldığında 32 kat daha fark olduğunu görüyoruz. Dünya’da en büyük deprem Şili’de oldu 9,5 büyüklüğünde. 10 şiddetine kadar da olabilir diye öngörülüyor. Ancak çok düşük ihtimal” dedi.


    “Ne zaman olacağını değil, nasıl hazırlanmalıyızı konuşmalıyız”

    İnsanların en büyük merakının ne zaman nerede deprem olacağı olduğunu ifade eden Yoshinori Moriwaki, şöyle devam etti: “Herkes bana ve diğer hocalara ne zaman, nerede, ne kadar büyüklükte bir deprem olacak diye soruyor. Artık bunu bırakmalıyız. Japonya’da da Türkiye’de de deprem çok. Japonya 2011’de çok büyük deprem yaşadı, tsunamide 20 bin insan kaybetti. Ondan sonra riskleri azaltma adına çalışmalar yapıldı. Örneğin Marmara’da deprem olursa kaç bina çöker, kaç insan hayatını kaybeder, ekonomi bundan nasıl etkilenir bunlar hesaplanabilir. Bu hesaplama riski yüzde 70 azaltabilir. O zaman neden yapmayalım. Ne zaman deprem oluyor? Ne kadar veya nerede değil. Ne yapmalıyız? Bir gün deprem olacak bu belli. Bunu Japonya kabul etti, Türkiye de kabul etmeli. Allah’ım bu tekrar olmasın diyoruz. Olacak. Allah’ım bunun tekrarı kötü olmasın. Bu olabilir. Bunu yaparsak yüzde 70 riski azaltırız. Bunun için dua edelim. Biz duamızı yapmadan önce yapabileceklerimizin yüzde 100’ünü yapmaya çalışıyoruz. Önlem alıyoruz.”

    “Deprem sayısı az, depremde hayatını kaybeden sayısı fazla”

    “Türkiye ve Japonya’nın deprem verilerini paylaşmak istiyorum. Dünyanın en büyük depremi 9,5. Deprem sayılarına bakarsak; Türkiye 6’ncı, Japonya 4’üncü sırada. Ama Türkiye metrekare olarak Japonya’dan 2 kat büyük. Metrekare olarak bakacak olursak Japonya 6’ncı, Türkiye 17’nci sırada. Yani Türkiye deprem ülkesi ama çok fazla deprem olmuyor, 17’nci sırada. Bu verilere rağmen, Türkiye depremde hayatını kaybeden insan sayısında 3’üncü sırada. Japonya ise 7’nci sırada. Kahramanmaraş verileri burada yok. Onu da eklersek daha yüksek olabilir. Japonya’da depremden ziyade tsunamiden dolayı can kayıpları oluyor. Şili’de 9,5 büyüklüğünde deprem oldu, Japonya’da deprem olmadı ama 23 saat sonra tsunami geldi. Türkiye deprem ülkesi, deprem sayısı fazla değil ama maalesef ölü sayısı fazla. Onun için mimar, mühendis, siyaset bunu çözmeye çalışmalı. Cumhurbaşkanlığı bunun için 120 kişinin katıldığı bir toplantı yaptı. 107 bilim insanı ve uzman katıldı. Devlet adamları da oradaydı. 7 buçuk saat sürdü. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar da herkes oradaydı. Hocalar söyledi herkes notlarını aldı.”

    “İnegöl’de tarama gerçekleştirmeyi planlıyoruz”

    Seminer sonunda Belediye Başkanı Alper Taban da sahneye davet edildi. Kısa bir selamlama konuşması yapan Başkan Taban, “İlgi ve alakanızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Misafirimiz de bu kalabalık ve ilgi karşısında mutlu oldu. Bugün aramızda mimarlarımız, mühendislerimiz var. Depremi yaşayan vatandaşlarımız var. Büyük bir acı yaşıyoruz. Bu acıyla beraber dersler çıkartmak üzere de çalışmalar yapıyor herkes. Bugün gerçeklerimizle yüzleşmek durumundayız. Biz de bunlarla alakalı şehrimizde özellikle 99 sonrası yapılan yapılara daha güvenli yapılar olarak bakıyoruz ama mühendislerimiz bunları daha iyi bilir. Teknik arkadaşlarımızla yaptığımız çalışma neticesinde bir tarama gerçekleştirmek istiyoruz. Risklerimizi göreceğimiz, vatandaşlarımızı bilgilendireceğimiz bir çalışma Daha akılcı ve daha sağlıklı yapılar yapıyor olmamız lazım. Biz kendi adımıza İnegöl Belediyesi olarak sizlerden aldığımız bu emaneti kalan sürede daha fazlaca afet ve afetlerle mücadele noktasında yapılacak çalışmalarla yürüteceğiz” dedi.

    Başkan Taban, konuşmasının ardından Yoshinori Moriwaki’ye gecenin anısına hediye takdimi yaptı.

  • Japonya’ya “savaş tazminatı” önerisi

    Japonya’ya “savaş tazminatı” önerisi

    Japonya’nın 1910-1945 yılları arasındaki Kore işgali sırasında Japon şirketlerin bazı Korelileri zorla çalıştırdığı yönündeki iddialar ve mağdur yakınlarının tazminat talepleri Tokyo-Seul arasındaki başlıca diplomatik sorunlardan biri olmayı sürdürürken, Güney Kore hükümetinden konuya ilişkin çözüm önerisi geldi. Güney Kore Dışişleri Bakanı Park Jin konuyla ilgili yaptığı açıklamada, özel sektör tarafından yapılacak bağışların Güney Kore merkezli bir vakıf aracılığıyla hak talebinde bulunan mağdur yakınlarına tazminat olarak ödenebileceğini söyledi. Güney Kore hükümetinin Kore Yarımadası’nda giderek zorlu hale gelen ortam karşısında demokrasi, piyasa ekonomisi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi evrensel değerleri paylaşan en yakın komşusu Japonya ile çalışmayı umduğunu vurgulayan Park, Japon şirketlerin gönüllü katkıları ve kapsamlı bir özür ile Tokyo’nun bu teklife olumlu şekilde yanıt vermesini umduklarını da sözlerine ekledi.

    Japonya memnuniyetle karşıladı

    Seul’un teklifini “Japonya ile Güney Kore arasındaki sağlıklı bir ilişkiye dönüş” olarak yorumlayan Japonya Başbakanı Fumio Kishida ise, “İlişkilerimizi daha da geliştirmek için Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol ile yakın iş birliği içinde çalışmayı dört gözle bekliyorum” ifadelerini kullandı. Japonya Dışişleri Bakanı Yoshimasa Hayashi de teklifin Japonya ile Güney Kore arasındaki siyasi, ekonomik, kültürel ve diğer alanlardaki ilişkilerin genişletilmesi için bir itici güç olacağını umduğunu dile getirdi. Buna rağmen Hayashi, Tokyo’nun tazminat konusu da dahil olmak üzere sömürge yönetimiyle ilgili tüm meselelerin ilişkileri normalleştiren 1965 tarihli ikili bir anlaşma kapsamında tamamen ve nihai olarak çözüldüğü yönündeki tutumunda bir değişiklik olmadığını vurguladı.

    ABD cephesinden açıklama geldi

    Konu hakkında konuşan ABD Başkanı Joe Biden ise planın Kore ve Japonya halkları için daha güvenli bir gelecek oluşturmada kritik bir adım olduğunu söyledi. Tokyo ve Seul’ün Washington’un en önemli iki müttefiki olduğunu belirten ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de ikili ilişkileri geliştirmeye yönelik çabalardan memnuniyet duyduğunu ifade etti.

    Tarihi ihtilaf

    Japonya’nın 1910-1945 yılları arasında Kore Yarımadası’ndaki işgal ve sömürge yönetimi döneminde zorla ve hiçbir ücret almadan çalıştırıldıklarını iddia eden işçiler ve yakınları, Güney Kore’de Japon şirketleri aleyhine dava açmıştı. Japonya, Güney Kore ile 1965’te diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi için yürütülen görüşmelerin ardından imzalanan anlaşma sonrası ülkeye aktarılan hibe, bağış ve kredilerin “savaş tazminatı” niteliğinde olduğunu belirterek tazminat konusunun kapandığını ileri sürmüştü. Tokyo-Seul ilişkileri, savaş zamanı uygulamaları nedeniyle önceki Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae In döneminde de gergin bir seyir izlemişti.

  • Japonya MEXT verileri

    Japonya MEXT verileri

    Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı (MEXT) 2022 yılında intihar eden öğrenci sayısını açıkladı.

    MEXT verilerine göre, geçen yıl ülke genelinde intihar eden öğrencilerinin sayısı, önceki yıla kıyasla 39 artarak 512’ye çıktı.

    Buna göre 2022’deki oran, karşılaştırılabilir verilerin kayda geçtiği 1980 yılı sonrasında en yüksek oran olarak dikkat çekti.

    Japonya’da 2022 yılında 17 ilkokul, 143 ortaokul, 352 lise öğrencisi intihar etti.

    Öğrenci intihar oranları yıl içinde en yüksek olarak, Haziran’da 60 ve Eylül’de 57 olarak kayda geçti.

  • Ölümler doğumları geçti

    Ölümler doğumları geçti

    Japonya’da on yılı aşkın bir süredir ölümlerin doğumları geride bırakması, dünyanın üçüncü büyük ekonomisinin liderleri için giderek büyüyen bir sorun teşkil ediyor.

    Ülke, yaşlı nüfusun artması ve yaşlanan nüfusun talebi arttıkça emekli maaşlarını ve sağlık hizmetlerini finanse etmek için azalan işgücü ile karşı karşıya bulunuyor.

    Japonya’nın nüfusu 1980’lerdeki ekonomik patlamadan bu yana sürekli azalıyor ve en son hükümet rakamlarına göre ülkenin nüfusu 2021 yılında 125,5 milyon oldu. Bununla birlikte, ülkenin 1,3 olan doğurganlık oranı, göç olmadığı takdirde istikrarlı bir nüfusu korumak için gereken 2,1 oranının çok altında bulunuyor.

    Japonya, aynı zamanda dünyadaki en uzun yaşam sürelerinden birine sahip; hükümet verilerine göre 2020 yılında Japonya’da her bin 500 kişiden biri 100 yaşında veya daha yaşlıydı.

    Bu endişe verici eğilimler Ocak ayında Başbakan Fumio Kishida’nın Japonya’nın “sosyal işlevlerini sürdürememenin eşiğinde” olduğu uyarısına yol açtı.

    “Ulusumuzun ekonomisinin ve toplumunun sürdürülebilirliğini düşünürken, çocuk yetiştirme desteğini en önemli politikamız olarak görüyoruz” diyen Kishida, Japonya’nın düşük doğum oranı sorununun çözülmesi için “daha fazla bekleyemeyeceğini” de sözlerine ekledi.

    Bu yılın Nisan ayında Japonya’da bu konuya odaklanacak yeni bir devlet kurumu kurulacak ve hükümet  çocuklarla ilgili programlara yaptığı harcamaları iki katına çıkaracak. Ancak,uzmanlar,  düşük doğum oranına neden olan diğer faktörler nedeniyle paranın tek başına bu çok yönlü sorunu çözemeyebileceğini düşünüyor.

    Japonya’nın yüksek yaşam maliyeti, sınırlı alan ve şehirlerdeki çocuk bakım desteğinin eksikliği çocuk yetiştirmeyi zorlaştırıyor, bu da daha az çiftin çocuk sahibi olmak istemesi anlamına geliyor. Şehirli çiftler ayrıca, kendilerine destek sağlayabilecek diğer bölgelerdeki akrabalarından da genellikle uzakta yaşıyor.

  • Japonya’dan gönderilen yardımlar Hatay’a ulaştı

    Japonya’dan gönderilen yardımlar Hatay’a ulaştı

    Japonya’nın Fukuoka eyaletinde toplanan iki tır dolusu yardım, havayoluyla Türkiye’ye, ardından da Hatay’a ulaştırıldı. Konya Eğitim, Kültür ve Sağlık Vakfı ile GOEN Derneği Başkanı Zonguldaklı iş adamı Murat Ensici’nin işbirliğiyle Japonya’nın Fukuoka bölgesinden temin edilen yardım malzemeleri bölgeye gönderildi. İçinde çadır, battaniye, uyku tulumunun da yer aldığı yardım malzemeleri, AFAD’ın işbirliğiyle KONEV görevlilerinin de katılımıyla Hatay’daki Afet Koordinasyon Merkezine teslim edildi.

  • Japonya en büyük sahra hastanesini Gaziantep’te kurdu

    Japonya en büyük sahra hastanesini Gaziantep’te kurdu

    14’ü hekim olmak üzere 70 kişiden oluşan Japon ekip ile ameliyat, tahlil, röntgen gibi hizmetlerin verildiği sahra hastanesi gezen Başkan Şahin, ziyarette, Japonya’dan gelen heyetin başkanı Başhekim Takeshi İshihara’dan hastane hakkında bilgi aldı.

    “Japonya ile kurulan ikili ilişki, deprem sonrası büyük bir yol haritası oldu”

    Başkan Şahin, burada yaptığı konuşmada, dünya deprem tarihinin en büyük felaketini yaşadıklarını belirterek, “Biz Japonya ile daha önce dirençli şehir çalışmıştık. Deprem öncesinde, deprem sırasında ve deprem sonrasında ne yapılması lazım bunları konuşmuştuk. Bu teorik çalışma bugün, bu büyük felakette yaraları sarmak için bizlere çok büyük bir yol haritası oldu” dedi.


    “Japonya’nın en büyük özelliği uzmanlaşmada, ihtisaslaşmada yetişmiş insan gücüdür”

    irçok sahra hastanesi gezip bu kadar detaylı ve iyi düşünülmüş bir hastaneyi ilk kez gördüğünü belirten Şahin, “Bu kadar başarılı bir hastaneyi ilk kez gördüm. Zaten Japon hükümeti de bu kadar büyüğünü burada ilk kez yaptıklarını söylüyorlar. İyiliğin ve merhametin yükseldiği bir dünyada fay hatları kırılabilir ama iyilik hattı merhamet hattı sevgi hattı bizi çok hızlı iyileştirecek ve birlikte yaraları saracağız. Bu gördüğünüz hastane 5 dönüm kapalı alan. Hastanenin içerisinde bir hastaya lazım olan bütün her şey var.

    Doğumhanesinden, laboratuvarına, arkamızda büyük bir yoğun bakım ünitesi var. Hiçbir tam teşekküllü hastaneye gitmeye ihtiyacı olmadan bütün teknik altyapı var beşeri sermaye var. Japonya’nın en büyük özelliği uzmanlaşmada, ihtisaslaşmada yetişmiş insan gücüdür. Bütün yetişmiş insan gücüyle bugün buradalar. Yalnızca teknolojileriyle, makineleriyle değil doktorlarıyla ve bu konuda uzmanlaşmış ekibiyle de buradalar” şeklinde konuştu.


    “Japonya olarak iş birliği ve yardım çalışmalarımızı sürdüreceğiz”

    Deprem bölgelerini ziyarette bulunan Japon Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki sahra hastanesinde yaptığı açıklamada, “Bugün depremden etkilenen Gaziantep ilini iki günlük seyahat grubuyla ziyaret edebildim. Çok büyük hasarları bizzat görebildim. Ama aynı anda artık yeniden yapılanma sürecini de geçilmiş olduğunu da bizzat teyit edebildim.

    Japonya’da iki hafta sonra yani 11 Mart tarihinde büyük Japonya depreminin 12. Yıl dönümü olacak. O sırada çok fazla can kaybı yaşanmıştı ve kışın insanlar şiddetli soğuk altında maruz kaldı. Şimdi Japonya’da Türkiye’deki çok zor durumlar her gün haber olarak yayına çıkıyor. Japonlarda bizzat bunu izleyerek ne yapabilirim ne yapmalıyım diye düşünüyorlar. Bu sefer yaptığımız hastanemizde yürekten gelen dayanışma ve beraberliğin duygusuyla yapmıştık. Japonya olarak bu şekilde iş birliği ve yardım çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

  • “Ada” krizi

    “Ada” krizi

    Japonya, tartışmalı Dokdo/Takeşima adalarının “kendi toprak parçası” olduğu tezlerini pekiştirmek üzere düzenlenen törende “kararlı diplomasi” mesajı verdi.

    Batıdaki kıyı eyaleti Şimane’nin başkenti Matsue’de her yıl 22 Şubat’ta düzenlenen törene bu yıl hükümeti temsilen Kabine Ofisi Üyesi ve Parlamenter Bakan Yardımcısı Nakano Hideyuki katıldı.

    Törende “Güney Kore’nin zor kullanarak başlattığı Takeşima’nın işgali temelsiz ve yasa dışıdır” diyen Nakano, sorunun çözümü için “kararlı ve barışçıl diplomatik çabaları sürdüreceklerini” söyledi.

    Şimane Eyalet Valisi Maruyama Tatsuya da Güney Koreli resmi yetkililerin adaları ziyaretlerini “oldukça talihsiz” olarak niteledi ve sorunun çözümü için Tokyo-Seul arası müzakerelerin gerektiğini dile getirdi.

    Japonya Kabine Baş Sekreteri Matsuno Hirokazu, başkentte düzenlediği basın toplantısında “Tarihsel gerçeklere ya da uluslararası hukuka bakın, Takeşima açıkça Japonya’nın iç bölgesidir.” dedi.

    SEUL TEPKİLİ

    Güney Kore Dışişleri Bakanlığı, Japonya’nın Seul Büyükelçi Yardımcısı Kumagai Naoki’yi bakanlığa çağırarak, söz konusu törene yönelik protestolarını iletti.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, Seul hükümetinin “Japonya’nın haksız toprak iddialarını tekrarlamasını sert şekilde protesto ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

    ADACIKLARIN TOPLAM ALANI 0,2 KİLOMETREKARE

    Tören, Japon Denizi (Doğru Denizi) kıyısındaki Şimane Valiliğinin “22 Şubat Takeşima Günü” ilanı sonrası eyalette 2006’dan beri her yıl düzenleniyor.

    Güney Kore’nin “Dokdo”, Japonların ise “Takeşima” olarak adlandırdığı toplam alanı 0,2 kilometrekare olan adacıklar, iki ülke arasında egemenlik tartışmalarına konu oluyor.

  • Japonya’da gizemli top

    Japonya’da gizemli top

    Cisim pazartesi sabahı Shizuoka Eyaletine bağlı Hamamatsu şehrinde yaşayan bir kadın tarafından fark edildi ve polise bildirildi.

    Basında çıkan haberlere göre, çapı yaklaşık 1,5 metre ve yüzeyi paslı göründüğü için demirden yapılmış olabilir.

    Yerel basında yer alan bilgilere göre top denizden kıyıya vurmuş gibi görünüyor ve zıt taraflarda iki kilit noktası var.

    Polis, nesnenin etrafındaki alanı 200 metrelik bir yarıçapta kordon altına aldı ve Japon Öz Savunma Kuvvetlerini arayarak ordudan patlayıcı olup olmadığını incelemesi için birini göndermesini istedi.

    ABD’nin Çin’i bu ayın başlarında hava sahasında “casus balonu” uçurmakla suçlamasının ardından, gizemli yuvarlak cisim avı yoğunlaştı.

    Pekin, nesnenin yanlışlıkla ABD hava sahasına giren bir meteorolojik araç olduğunu söyledi.

  • Japon doktorlar Gaziantep’e sahra hastanesi kurdu

    Japon doktorlar Gaziantep’e sahra hastanesi kurdu

    Yaşanan depremler sonrasında Japonya’dan gönüllü olarak Türkiye’ye gelen 70 kişilik ekip, hasar gören Gaziantep’in Oğuzeli Devlet Hastanesi için yardıma koştu. Depremde hasar gören hastaneyi tahliye ettiklerini söyleyen Oğuzeli Devlet Hastanesi Başhekimi Sedat Özdemir, Japonya’dan gelen heyet ile sağlık hizmeti vermeye devam ettiklerini söyledi. 5 gün önce Japon doktorların Oğuzeli’ne geldiklerini söyleyen Özdemir, ”5 gün önce Japonya’dan gelen heyet kurulumlarını tamamlayıp hizmet vermeye başladı. İçerisinde doktorlar, ortopedi, kadın doğum uzmanı var. Beyin cerrahisi ve çocuk hastalıkları uzmanı da var. Burada sağlık anlamında elimizden gelen her şeyi birlikte yapmaya çalışıyoruz” dedi.

    Japonya’dan Heyetin Başkanı Takeshi Ishıhara ise çok üzgün olduklarını belirterek, “Depremin etkisini görünce çok üzüldük. Türkiye Devleti’nin çağrılarına hemen cevap verdik. İlk etapta bir arama-kurtarma ekibimiz geldi ve Kahramanmaraş’ta çalışmaya başladı. Onların ardından biz sağlık ekibi olarak Türkiye’ye geldik. Geçen hafta gelmiştik ve 15 Şubat’tan bu yana burada faaliyet gösteriyoruz. Burada Sahra Hastanesi kurduk. Tüm kişilere sağlık hizmeti veriyoruz. 70 kişilik bir ekip ile geldik. Doktor, hemşire, lojistik ve medikal uzmanlar ile geldik. Çok önemli bir kadro ile çalışıyoruz. Günlük 100’ün üzerinde hastayı kabul ediyoruz. Buradaki doktor arkadaşlarımız ile bu hizmeti veriyoruz. Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Japonya’da postanede bıçaklı saldırı

    Japonya’da postanede bıçaklı saldırı

    Japonya’nın Saitama eyaletindeki Kawaguchi kentinde bir postaneye giren bıçaklı şahıs, çalışanlara saldırdı. Polis tarafından yapılan açıklamaya göre, 2 çalışanın yaralandığı olayda saldırgan postaneden paraları çalıp kaçtı. Açıklamada, siyah kazak giyen saldırganın tıbbi maske taktığı ve 30’lu yaşlarında olduğu ifade edildi. Yaralılar tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırılırken, suçlunun çaldığı paranın miktarına ilişkin açıklama yapılmadı.
    Polis, saldırgan bulunana kadar bölge halkına dikkatli olmaları çağrısında bulundu