Etiket: Kaan

  • Cipin ezdiği Kaan hastanede hayatını kaybetti

    Cipin ezdiği Kaan hastanede hayatını kaybetti

    Olay, Sarımeşe Sezenler Caddesi’ndeki Sarımeşe İlköğretim Okulu’nun önünde meydana geldi. Öğle arasında arkadaşından ödünç aldığı bisiklete binerek okuldan çıkan 8. sınıf öğrencisi Kaan Altuner (13), A.Ç. idaresindeki 41 AU 325 plakalı Kia marka cipin üzerinden geçmesi sonucu ağır yaralandı. Okul önünde meydana gelen olayın ardından 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kanlar içinde kalan Kaan, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Başiskele’deki özel hastaneye kaldırıldı. Sürücü ise gözaltına alındı. Kaan Altuner’in hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybettiği öğrenildi.

    Olay anı kamerada

    Acı kazanın güvenlik kamera görüntüsü ortaya çıktı. Görüntülerde, Kaan’ın bir süre tek teker üstünde ilerlediği, daha sonra dengesini kaybederek karşı yönden gelen cipe doğru yöneldiği, cipin ön tamponuna çarpıp yere düştüğü, aracın ise üzerinden geçtiği anlar yer aldı. Aynı zamanda görüntülerde, bu acı olaya bazı çocukların da şahit olduğu görülürken, bir vatandaşın sürücüye bağırarak, “Ne yapıyorsun? Allah belanı versin, dursana” dediği duyuldu.


    Sürücü A.Ç’nin emniyetteki işlemlerin sürdüğü bildirildi.

  • “Kaan 5. Nesil savaş uçağı”

    “Kaan 5. Nesil savaş uçağı”

    Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Rafet Bozdoğan, “TUSAŞ ve Türk Havacılığı” adlı konferansta Düzce Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa; Düzce Valisi Selçuk Aslan, Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir, Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Burçin Sarıcan, Düzce Baro Başkanı Av. Taner Çakır, protokol üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile Düzce Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

    Programın açılışında konuşan Rektör Nedim Sözbir, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Rafet Bozdoğan’ı Düzce Üniversitesi’nde ağırladıkları için onur ve mutluluk duyduklarını ifade etti. TUSAŞ’ın savunma sanayiinde Türkiye’nin göz bebeği olduğunu söyleyen Sözbir, Prof. Dr. Rafet Bozdoğan’ın TUSAŞ ve Milli Muharip Uçağımız Kaan hakkında önemli bilgiler paylaşacağını belirterek programın hayırlı olmasını temenni etti.

    Programda konuşan Vali Selçuk Aslan, Türkiye’de uçak sanayisinin 1910’lara kadar uzandığına işaret ederek, 5. nesil Milli Muharip Uçağımız Kaan’ın uçuşuna şahitlik ettiklerini ve bu noktaya kolay gelinmediğini sözlerine ekledi. Ülke olarak bir yola çıktıklarını ve kendi ayaklarımız üzerinde durduklarını dile getiren Aslan, öğrencilerin programdan alacakları ilhamın yeni kapıların açılmasına vesile olacağının da altını çizdi.

    Konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Rafet Bozdoğan, TUSAŞ’ın Türkiye’nin havacılık ve uzay sanayisinin en büyük şirketi olduğunu belirtti. Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra hızlı bir şekilde kurulan TUSAŞ’ın ardından 1984’te TAI şirketinin kurulduğunu, 2005’te TAI ile birleşen TUSAŞ’ın yüzde 100 milli bir şirkete dönüştüğünü dillendiren Bozdoğan, TUSAŞ’ın; bağlı ortaklıkları, iştirakleri, mali verileri ve Mühendis Geliştirme Programından söz etti.

    TUSAŞ’ın; Uçak, Helikopter, İHA, Uzay ve Havacılık Yapısalları olmak üzere 5 ana üretim alanı olduğunu ifade eden Bozdoğan, şirketin ürünleri ve son olarak Milli Muharip Uçağımız Kaan hakkında detaylı bilgiler aktardı. Kaan’ın 5. nesil savaş uçağı olduğuna ve Türkiye’nin bu uçağı uçuran 5. ülke konumunda bulunduğuna dikkat çeken Bozdoğan, katılımcılardan gelen soruları yanıtlayarak konuşmasını sonlandırdı.

    Programın sonunda Rafet Bozdoğan’a, Vali Selçuk Aslan tarafından hediye, Rektör Sözbir tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.

    Prof. Dr. Rafet Bozdoğan ise Selçuk Aslan’a, Nedim Sözbir’e ve Burçin Sarıcan’a Kaan uçağının maketini hediye etti.

  • KAAN 2028’de Hava Kuvvetlerine teslim edilecek

    KAAN 2028’de Hava Kuvvetlerine teslim edilecek

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankırı’da düzenlenen mitingde konuştu. Çankırı il merkezindeki Belediye Meydanı’nda gerçekleştirilen miting alanını binlerce vatandaşa seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çankırı’ya bugüne kadar mahcup olmadık, yine olmayacağız. Kentsel dönüşüm bizden, TOKİ bizden, fabrikalarda Hüseyin Bey’den. TOKİ yoğun çalışmalarla yanınızda. Fabrikalar da Başkan Hüseyin Bey’den. Sizlerin bu halini gördükten sonra Cumhurbaşkanı olarak sizlerin yanındayım. Çankırı’ya olan minnet borcumuzu daha fazla çalışarak, daha fazla ter dökerek, daha fazla eser ve proje üreterek ödeyeceğiz. Bunun için 31 Mart çok önemli. Sizlerden 31 Mart’ta bir kez daha destan yazmanızı istiyorum. Aşk ile koşan yorulmaz diyerek ülkemize ve milletimize hizmet için gece gündüz koşturuyoruz. Sadece Mart ayının başından itibaren doğudan batıya, kuzeyden güneye 23 farklı ilimizi ziyaret ettim, bu tarz mitingler yaptım. Yabancı misafirlerimizin yanı sıra, şehit ailelerinden sağlık personelimize, şoförlerimizden vakıf ve derneklerimize toplumumuzdan her kesimden insanımızla kucaklaştık, hasbihal ettik, iftar sevincini paylaştık” dedi.

    ”İnşallah 2028 yılında KAAN’ı Hava Kuvvetlerimize teslim edeceğiz”

    Türkiye’nin hedefleri ile ilgili konuşan Erdoğan, “Mazlumlara el uzatmak, zalimlerin zulümlerine dur demek, Gazze başta olmak üzere kardeşlerimize yardımcı olmak için çalıştık, çalışıyoruz. Deprem bölgesinde inşasını tamamladığımız 76 binden fazla konutun kuralarını çekerek depremzedeleri yeni yuvalarına yerleştirdik. Bunun gibi nice hamle, nice faaliyetle Türkiye’yi büyütmenin, Türkiye yüzyılını inşa etme çabasındayız. Bizim gündemimizde deprem bölgesi var, bizim gündemimizde dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimiz var, bizim gündemimizde aziz milletimizi layıkıyla temsil etmek var, bizim gündemimizde içinde bulunduğumuz asra Türk mührünü vurmak var, bizim gündemimizde ülkemizin ekonomisini güçlendirmek, ihracatını arttırmak, tarımını, turizmini, sanayisini geliştirmek var, bizim gündemimizde Türkiye’yi dünyanın devler ligine yükseltmek var. Savunma sanayisinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz. Bir dönem toplu iğne üretmezken, tabanca bile yapamıyorken, bugün kendi gemimizi, tankımızı, füzemizi, savaş uçağımızı imal eder hale geldik. KAAN’ın göğe doğru süzülüşünü izlediniz değil mi? Uçak teker keserken sizlerin de gözü doldu, göğsü kabardı mı? Bizlere bu günleri gösteren Allah’a hamd olsun. Her türlü ambargoya rağmen 5’inci nesil savaş uçağımız KAAN, ilk uçuşunu başarı ile gerçekleştirdi. ‘Yapamaz’ dediler, yaptık. ‘Uçmaz’ dediler uçurduk. Önümüze engel çıkardılar, hepsini tek tek aştık. Ülkemizdeki müzmin muhalifler ‘kalorifer peteği’ diyerek bu başarıyı küçümsemeye çalışsalar da KAAN savaş uçağımız dostlarımıza güven, düşmanlarımıza büyük korku saldı. Asya’sından Avrupa’sına ve Amerika’sına bu teknolojiye sahip olduğunun ne manaya geldiğini bilenler KAAN’ı çok yakından takip ediyor. İnşallah 2028 yılında KAAN’ı Hava Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Bu tarihten itibaren gök vatanımızı KAAN ile koruyacağız. İnsansız hava araçlarımızın başarılarını artık cümle alem biliyor” diye konuştu.

    “Sınırlarımızın 300-350 kilometre ötesinde teröristleri tespit ediyor, hiç ummadıkları anda etkisiz hale getiriyoruz”

    Teröristlere göz açtırılmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın 50’ye yakın ülkesinde TB-2’ler, Akıncılar, Ankalar, Aksungurlar kullanılıyor. SİHA’lar terörle mücadelede bize kritik kabiliyetler kazandırıyor. Bölücü terör örgütü mensupları için artık hiçbir şey güvenli değil. Sınırlarımızın 300-350 kilometre ötesinde teröristleri tespit ediyor, hiç ummadıkları anda etkisiz hale getiriyoruz. Devletimize kast etmenin, vatan evlatlarına saldırmanın bedelini bu katil sürülerine çok ağır bir şekilde, misliyle ödetiyoruz. Donanmamızın amiral gemisi Anadolu’nun ardından daha büyük bir uçak gemisi yapmanın hazırlıklarına başladık. Savunma sanayisinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar durmayacağız, yolumuzdan geri dönmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

  • “Bize dediler ki ‘siz uçak yapamazsınız’, yaptık”

    “Bize dediler ki ‘siz uçak yapamazsınız’, yaptık”

    Kırklareli’nde 2 bin seyirci kapasiteli spor salonunun açılışını yapan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, spor yatırımlarının tüm hızıyla devam ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçlere destek verdiğini anlatan Bak, “Bizim için en önemli ilkelerden bir tanesi Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak çocuklarımızı başta uyuşturucu olmak üzere kötü alışkanlıklardan ve bağımlılıktan uzak tutmak. Türkiye’nin dört bir yanında binlerce spor tesisi yapıyoruz. Tabii şanslıyız, sporun içinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var. Sayın Recep Tayyip Erdoğan sporun içinden geliyor, gençlere destek veriyor” ifadelerini kullandı.

    “KAAN’ı uçurduk, TCG Anadolu’yu yaptık, tank yaptık, SİHA’lar yaptık”

    Türk mühendislerin yaptıklarını anlatan Bak, “Bize dediler ki ‘siz uçak yapamazsınız’, yaptık uçuyor, KAAN uçuyor, onu yapan Türk mühendisleri. Siz ne derseniz deyin öz güvenimiz var, mühendisimiz var, gençlerimiz var, teknolojimiz var, büyüyen güçlü Türkiye var. Şunu söylüyorlar, ‘Alman mühendisi yapar, İngiliz mühendisi yapar, Amerika yapar’. Biz de yaparız, biz de KAAN’ı uçurduk, TCG Anadolu’yu yaptık, tank yaptık, SİHA’lar yaptık. Bu ülke, yapamaz diyenlerin engellerini aşarak ilerliyor. Bize kimse ‘yapamaz’ diyemez, bizler çılgın Türkleriz” diye konuştu.
    Yapılan konuşmaların ardında spor salonunun açılışı yapıldı. Bak ve beraberindekiler spor salonunda öğrencileri ziyaret etti. Daha sonra Bakan Bak, TFF 2. Lig’de Kırklarelispor ile Altınordu arasında Atatürk Stadyumu’nda oynanan maçı izledi. Sonrasında Bakan Bak, Üsküp beldesinde sentetik çim saha açılışı ile Lüleburgaz ilçesinde yapımı tamamlanan 2 bin seyirci kapasiteli spor salonunun açılışına katıldı.

  • Yenişehir’de muhteşem organizasyon

    Yenişehir’de muhteşem organizasyon

    Bursa’nın Yenişehir ilçesinde Şehit Ömer Halis kongre kültür merkezinde düzenlenen Milli Muharip Uçak Kaan için bilgi yarışmasına 17 ilçedeki ocaklarda eğitim gören gençler katıldı.

    Saygı duruşu İstiklal marşı ile başlayan Milli Muharip Uçak Kaan için bilgi yarışmasında konuşan Bursa Ülkü ocakları İl Başkanı Mehmet Saltık, “ Bugün burada isim babalığını bilge liderimiz Türkmen beyimiz Devlet Bahçelinin yaptığı Milli Muharip Uçağımız Kaan’ın adıyla süslediğimiz Kaan bilgi yarışmamıza hoş geldiniz. Hareketimizin açısından gençlerimizin üniversite okuması bizler açısından çok önemlidir. Davamızı daha ileriye götürecek olan sizlersiniz” diye konuştu.

  • Milli Muharip Uçak Kaan göklerde

    Milli Muharip Uçak Kaan göklerde

    Görgün, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği çelik kanatları HÜRKUŞ, TB2, AKSUNGUR, AKINCI, KIZILELMA, HÜRJET, TB3, ANKA-3 ve KAAN’ın gök vatanla buluştuğu ilk dakikaların görüntüsünü paylaştı. Görgün paylaşımında ise “Gökyüzüne bir kere daha bak” ifadelerini kullandı.

    https://twitter.com/linetv/status/1760581321556992160

     

  • Bugün bir milat

    Bugün bir milat

    Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığının muharip uçak ihtiyacını karşılamak amacıyla başlatılan ve Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen Milli Muharip Uçak KAAN Projesi kapsamında ilk uçuş başarıyla gerçekleştirildi. Savunma Sanayii Başkanlığından yapılan açıklamada, SSB Başkanı Haluk Görgün’ün Kaan’ın ilk uçuşu sonrası test pilotları ve proje ekibi ile bir araya gelerek, ekibi tebrik ettiği belirtildi. Görgün, yakalanan başarının bir başlangıç olduğunu ve hedeflere gidilen yolda yoğun bir dönemin bulunduğunu belirterek, “İşimiz daha yeni başlıyor. Bugün bir milat, yeni hedeflerimizin başlangıcı” dedi.

    Yüksek manevra, düşük radar görünürlüğü, geliştirilmeye açık aviyonik mimari, artırılmış durumsal farkındalık, hassas hedefleme, birlikte çalışabilme gibi 5. nesil savaş uçaklarında olan bütün kabiliyetlere sahip olan Kaan‘ın üretim faaliyetlerine Mart 2022’de başlandı. Mayıs-Kasım 2022 tarihleri arasında komponent montajları tamamlanarak, Kasım 2022’de son montaj hattı devreye alındı. Aralık 2022 ve Ocak 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen yoğun sistem testlerinin devamında 10 Şubat 2023 tarihinde planlanandan önce hangardan çıkış gerçekleştirilirken, 12 Şubat 2023 tarihinde ilk motor çalıştırma faaliyeti icra edildi. 17 Mart 2023 tarihinde ise ilk yavaş taksi testleri başarı ile tamamlanarak, ilk uçuşa kadar olan dönemde gerekli güçlendirme faaliyetleri yürütülerek uçuş öncesi testler tamamlandı. İlaveten Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek konfigürasyon için hava aracı ve sistem gereksinimleri tanımlandı, hava ve sistem fonksiyonları belirlendi ve ön tasarım fazı tamamlandı.

    İşte Kaan’ın teknik özellikleri

    İlk uçuşunu bugün gerçekleştiren Kaan, 13 dakika havada kalarak, 8000 feet iritfa ve 230 knot hıza ulaşmayı başardı. Kaan’ın maksimum seyir hızı 1,8 Mach, irtifa tavanı 55 bin ft, güç limitleri ise +9g/-3,5g. Milli uçakta dahili silah yuvası, superseyir kabiliyeti, düşük radar izi, çoklu görev profili, hava-hava kabiliyeti de yer alıyor.

  • MSB’den KAAN’ın uçuşuna ilişkin görüntüler

    MSB’den KAAN’ın uçuşuna ilişkin görüntüler

    Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda Türk Havacılık Uzay Sanayii tarafından geliştirilen Türkiye’nin ilk milli muharip uçağı KAAN, sabah saatlerinde gökyüzü ile buluştu. Milli Savunma Bakanlığı ise sosyal medya hesabından KAAN’a ilişkin yeni görüntüler paylaştı. Bakanlık paylaşılan görüntülerde şu ifadelere yer verdi:

    “Parlayan yıldızı Anadolu’nun, çağlayan sel gibi şanlı Ulus’un, Türkiye Yüzyılı titretiyor dünyayı, sarsılmaz bir inançla kalpte tutkusu. Millî Muharip Uçağımız KAAN, ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirerek asil milletimizi sevince boğdu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, KAAN’ın Gök Vatan ile buluşmasında özveriyle çalışan Savunma Sanayii Başkanlığımızı, TUSAŞ’ı ve emeği geçenleri kutluyoruz.”

    https://twitter.com/tcsavunma/status/1760277516923638099

  • Milli Muharip uçağı Kaan yıl sonunda uçacak

    Milli Muharip uçağı Kaan yıl sonunda uçacak

    TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından bu yıl 6.’sı düzenlenen ve Kutlubay Kampüsü Eğitim Fakültesi binasında gerçekleştirilen ARGE Proje Pazarı kapanış programında proje yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Ödül töreninde konuşan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, “Akıllı lojistik ve bütünleşik bölge uygulamaları alanında ihtisaslaşan üniversitemiz, bölgesel kalkınma dinamikleri odağında ve akıllı teknolojiler alanında önemli bir gayret göstermektedir. Tüm bileşenlerimizle birlikte gösterdiğimiz bu çabaların sonunda hedefimiz teknolojiye olan ilgiyi arttırmak, Türkiye’nin milli teknoloji üreten eko sisteminin ülke sathına yayılmasına katkı sağlamaktır. Ülkemizin nitelikli insan kaynağını da arttırmayı da amaçladığımız tüm çalışmalarımızda, milli teknoloji hamlesi yolculuğumuzda sesimizi, sözümüzü yükselterek, biz de varız diyoruz.
    Daha sonra sahneye çıkan TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil ise, savunma sistemleri konusunda salondakilere detaylı bilgiler verdi.
    “Türkiye gibi ülkelere büyük projeler yakıştıramıyorlar”
    Kotil, savunma sanayide gerçekleştirilen projelerin büyüklüğüne dikkat çekerek, dünyanın Türkiye gibi ülkelere büyük projelerini yakıştıramadığını ifade etti. Temel Kotil, “Büyük projeler uzun zaman alır. Bizim gibi ülkelere yakıştıramıyorlar. Bir savaş uçağı motoru yapacaksın veya 5 nesil savaş uçağı yapacaksın. Neden? Çünkü büyük projeler bir organizasyon sıkıntısı yaşıyor” dedi.
    “Türkiye’nin en zeki süper delisini bir arada tutmak kolay değil”
    Kotil, milli muharip uçağı Kaan’ın üretimi için 1500 mühendisin çalıştığını anlatarak, “Kaan’da kaç mühendis çalışıyor biliyor musunuz? Bin 500 mühendis var. 60 mühendis ile başlamıştık. 1500 tane, Türkiye’nin en zeki, süper delilerini bir arada tutmak, öyle 5 yıl, kolay değil. Zorluklar bunlar aslında. Büyük iş yapmak istiyorsan, ısrar etmek, direnmek, zorlukları karşılamaktır” ifadelerini kullandı.

    “Her yere giriveriyoruz”
    TUSAŞ’ın dünyanın bir çok ülkesinde olduğunu da vurgulayan Kotil, “Yalnız Ankara’ya çakılı kalmıyoruz. Aynı zamanda İstanbul’da da, Antalya’da da yerler kuruyoruz. Kahramanmaraş’ta yer açıyoruz şuanda. Kayseri’de şirketler kuruyoruz. Aynı zamanda yurt dışındayız. Malezya’dayız, Endonezya’dayız, Pakistan’dayız, Çat’dayız, Nijer’deyiz. Her yere giriveriyoruz. Bizim olmamız gerekiyor. Türkiye savunmada birinci olacaksa, her yerde olmalıyız. Ha 50 yıl sürüyor, olsun” şeklinde konuştu.
    Bayraktar’a gönderme
    Kotil, konuşmasının İnsansız Hava Araçlarından bahsettiği bölümde ise Bayraktar SİHAlara göndermede bulundu. Genel Müdür Kotil, “TUSAŞ’ın tanımlı görevi, savunma eksenli olarak, uçan cisimleri yapmak. İHA’lar işin başında geliyor. İHA çok fonksiyonel. Bayraktar’da yapıyor, biliyorsunuz. İhracatta önümüzden gidiyor. Biz de onu yakalarız nasıl olsa” dedi.

    “Küçük İHA, yakışıklı canavara dönüşüyor”
    Temel Kotil, İHA’ların önemine dikkat çekerek, “Bu İHA’lar niye devrim niteliğinde. İnsansız bir uçak. Bu insansız platform üzerinde çok sofistike, Roketsan’ın Füze Sistemleri, Aselsan’ın Elektronik Harp Sistemleri var. Onun için küçük bir İHA, kocaman yakışıklı bir canavara dönüyor. Basit bir platform, sofistike diğer sistemlerle buluşunca çok önemli bir savunma silahı oluyor. Bunu biz Azerbaycan’da, Ukrayna’da, Libya’da gördük. İhtiyaç varsa her yerde görülür bu aslında” diye konuştu.

    “Kaan için 180 bin delik açıldı”
    Kotil, çalışan mühendislerin, teknisyenlerin çok ciddi emek ve göz nuru sarf ettiğini anlatarak, “Kaan’ın ilk protitipini ürettik. Üretilirken, 180 bin tane delik delindi. Onlara perçin çakıldı, bağlayıcı çakıldı. Elle yapıldı. Tabi çok özel matkapları var, onların da tanesi 50-60 bin dolar tanesi. Bu ayrı konu, biz iyisini alıyoruz. Ama o göz nuru çok önemli. Bizim helikopter niye bu kadar başarılı. Göz nuru veriyorsunuz. Bu tür sofistike sistemlerin başarısı, asıl kalpten çıkıyor. Beyinden daha az çıkıyor. Beyin zaten herkes de var. Ama yürek az var” diye konuştu.
    Kaan’ın ilk uçuşu için tarih verdi
    Temel Kotil, Kaan’ın uçuş tarihi konusunda ilk kez net tarih vererek, “Benim derdim şuan da ne biliyor musunuz? Benim önemli konum, Kaan’ın uçması da, sene sonu uçacak inşallah. Ama bu değil. Benim en önemli konum, 50 sene sonra bu şirket ne olacaktır” ifadelerine yer verdi.

    “Kaan, Türkiye’nin stratejik asetini”
    Milli Muharebe uçağı Kaan’ın başka bir şey olduğunu vurgulayan Kotil, “ Bu uçak Türkiye’nin stretejik asetini. Savunmada bir şey stratejik asetin ise ‘yerine başka bir şey koyamıyorsunuz’ demektir. Stratejik asetinin, yüzde yüz milli olması gerekiyor. Bir şey stratejik ise, kimseye selam durmadan istediğin sayıda yapacaksın, istediğin kişiye satacaksın” ifadelerini kullandı.

    “Kaan’ın şuanda motoru ve fırlatma koltuğu hariç her yeri milli ve yerli”
    Kotil, Kaan uçağının şuanda motoru ve pilot fırlatma koltuğunun yerli olmadığını kaydederek, şöyle devam etti:
    “Bunun bir motoru, pilot fırlatma koltuğu yurt dışından. Gerisi yerli ve milli. TR Motor, bize söz verdi. 2028’te motoru verecek, bunun içerisine takacağız. O da halloldu. Fırlatma koltuğunu da TUSAŞ olarak hallediyoruz. Yüzde yüz yerli.”

    “Tüm dünyanın görmesi için uçması gerekiyor”
    Kotil, Kaan’ın ne olduğunu tüm dünyanın görebilmesi için başarılı bir şekilde uçurmaya çalıştıklarına anlatarak, “Bu Kaan, Türkiye’nin yüzünü değiştirecek. Dua edin, biz de uçurmaya çalıyoruz. İnşallah, ikinci yüzyılın ilk aylarında uçurma gayreti içerisindeyiz. Bütün dünyanın ne olduğunu görmesi için uçması gerekiyor. Ve uçuyor. Çok yakınız ona. Bütün testleri yapılıyor” diye konuştu
    Mühendislerin asıl sırrını açıkladı
    Türk mühendislerin nasıl başarılı olduğunu yönünde dünyanın her yerinde kendilerine sorular geldiğini hatırlatan Temel Kotil, Türk mühendislerinin başarısının asıl sırrını açıkladı. Kotil,
    “Bizim bu Kaan’ların yetişmesi, hür jetlerin yetişmesi olsun. Hepsini Türk kültürüne borçluyuz. O da, baklava. Baklava kültürümüz. Arkadaşlar sabaha kadar çalışıyor, gece yarısı biz onlara baklava ikram ediyoruz. Küçük 2 dilim baklava var ya, dünyayı fethediyor. Bak ben size söyleyeyim” dedi.
    Hava kuvvetlerine 2 yılda 2 Hürjet teslim edilecek
    Kotil, Hürjet’in dünyanın bir numaralı uçağı olacağını söyleyerek, Türk Hava Kuvvetlerinin envanteri için 2 yılda 2 Hürjet üreteceklerini belirterek, 2 yıl sonra ise her ay Hava kuvvetleri için 2 uçak yapacaklarını açıkladı.
    TUSAŞ Genel Müdürü Kotil, “Hürjet, bu uçak kendi klasının birinci uçağı. Uçaklar klas klastır. Bu uçaktan bir boing yaptı bir tane. Bir de Koreliler yapmış daha önce T50 diye bir uçak, birde bizim ki var. Ve gerisi var. Bu uçak, niye çok başarılı? Uçuyor şuanda, gelecek sene sonunda Hava Kuvvetlerine bir tane vereceğiz, daha sonra bir tane daha vereceğiz. Ondan sonra her ay 2 tane vereceğiz. Çok güzel uçuyor. Çok stabil” ifadelerini kullandı.

    “Hürjet’in dokunmatik ekranını lise öğrencisi bile kullanabiliyor”
    Kotil, Hürjet’in panelinin dokunmatik olduğunu ve kolaylıkla lise öğrencisinin bile kullanabildiğini anlatarak, “Kokpit diyoruz orada kocaman bir ekranı var. Dokunmatik. Bir liseli kardeşimizi similatörüne oturttuk. Hemen similatörü kullanmaya başladı. Neden, tablet gibi. Dokunuyorsun, hemen ezberliyorsun. Tümüyle kompozit. Tasarım ve iş olarak inşallah dünyanın en iyi uçağı olacak. Şuanda uçuyor, teslim edeceğiz de. Olacak dediğimiz, satıp, parasını alınca oluyor bizde de. Ondan dolayı olacak dedim” şeklinde konuştu.

    “Atak, bize iyi para kazandırıyor”
    Kotil, atak helikopterinin dünyanın en iyisi olduğunu belirterek, “Atak helikopterimiz, dünyada bir numara atak helikopteri oldu. Biz bunu iyi satıyoruz. Allah’a şükür. İyi de para kazanıyoruz. Hava kuvvetlerine vermedik. Türkiye’de Kara Kuvvetlerinde, jandarmada, poliste var. Ve Filipin’de, Nijerya’da var. Başka ülkelerde geliyor. Üzerine Türk genç mühendisler dokununca Tiger’den iyi oldu” diye konuştu.
    Konuşma sonunda ise Kotil’e, Rektör Orhan Uzun tarafından teşekkür plaketi ve Fatih Sultan Mehmet Han’ın Bartın’ın Amasra ilçesini gördüğü anda söylediği “Lala Çeşm-i Cihan bu mu ola” cümlesinin yazılı olduğu tablo hediye edildi.
    Programın sonunda ise ARGE Proje Pazarı’nın sponsorlarına teşekkür plaketi, yarışmada başarılı olanlara ise ödülleri verildi

  • Yerli savaş uçağı ”KAAN”

    Yerli savaş uçağı ”KAAN”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Havacılık ve Uzak Sanayii’nin (TUSAŞ), Kahramankazan Merkez Yerleşkesi’nde düzenlenen “İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı”na katıldı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüye gelmesinin ardından HÜRJET ve Milli Muharebe Uçağı’nın (MMU) pilotlarına bağlanarak hareket etme talimatını verdi.

    Bugün savunma ve havacılık alanındaki tarihi günlerden birinin daha yaşandığını belirten Erdoğan, millete bugünkü gururu yaşatan TUSAŞ çalışanlarının nezdinde bütün işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı.

    Son aylarda savunma sanayisinde art arda milleti sevince boğan müjdeler verdiklerini söyleyen Erdoğan, “Bunların arasında TCG Anadolu gemimizin donanmamıza katılması var. İMECE uydumuzun başarıyla uzaya fırlatılması var. Altay tankımızın test için Silahlı Kuvvetlerimize teslim edilmesi var. GÖKBEY helikopterimizin yerli motorla uçması var. İlk defa bir insansız deniz aracımızdan torpido atılması var. Hamdolsun artık karada, denizde ve deniz altında, havada, uzayda, her alanda varız. Bugün projelerimizin yeni bir safhasıyla milletimizin karşısındayız. Yarın inşallah çok daha yenilerini göreceğiz.” diye konuştu.



    Milletin asırlardır peşinde koştuğu, Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren de hep peşinde olduğu hayalleri birer birer gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Gazi Mustafa Kemal, 1925’te Türk Tayyare Cemiyeti’nin açılışında şunları söylüyor. ‘İstikbal göklerdedir. Çünkü göklerini koruyamayan milletler yarınlardan asla emin olamazlar.’ Aslında Gazi’nin işaret ettiği çalışmalara Vecihi Hürkuşlar, Selahattin Reşit Alanlar, Nuri Demirağlar, Nuri Killigiller teşebbüs etmişti. Ama bu vizyoner ve cesur girişimcilerimiz hem içeriden hem dışarıdan engellendiler. Esasen rahmetli hocamız Necmettin Erbakan’a her ağır sanayi hamlesi deyişinde yapılan hücumlar da aynı habis zihniyetin ürünüydü. Maalesef bu ülkenin daha pek çok pırıl pırıl beyninin aynı yöndeki çabaları, sinsi yöntemlerle sabote edildi.”

    Kıbrıs Barış Harekatı sırasında yaşanılanların, ülkenin kendi savunma sanayisini kurmasının tercihten öte bir mecburiyet olduğunu herkese gösterdiğini ifade eden Erdoğan, buna rağmen gereken adımların gerektiği şekilde atılmasının önüne geçildiğini söyledi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Rahmetli Özal’ın özel önem vermesiyle savunma ve havacılıkta bazı kıpırdamalar yaşanmışsa da sonrasında gelen koalisyonlar döneminde bunlar da akamete uğratıldı. Ülke yönetimini devraldığımızda önceliklerimizin başına, savunma sanayisinin geliştirilmesini koyduğumuzda biz de pek çok görünür görünmez engelle karşılaştık. Buna rağmen yılmadık, durmadık, hedeflerimizden bir an olsun ayrılmadık. Kamu kurumlarımızla, özel sektörümüzle, üniversitelerimizde dayanışma içinde adım adım ilerleyerek bugünlere geldik. O zaman yerli neydi? Yüzde 20. Bu yerli olan savunma sanayisini ne yaptık? Yüzde 80’e çıkardık. Cumhuriyetimizin ilk 80 yılı boyunca kimi iktidarların beceriksizliği, kimilerinin gayri milliliği sebebiyle ilerleyemeyen, engellenen ve hatta açıkça dinamitlenen istikbali hamdolsun milletimiz bugün yaşıyor. Gazi Mustafa Kemal’in, ‘İstikbal göklerdedir’ diyerek işaret ettiği istikbalin sembolü olan neticelere bugün ulaştık. Onun için bugün ‘istikbal’ diyoruz. Osmanlı’dan devraldığımız kurumlardan bugüne savunma sanayimizin inşası ve gelişmesi konusunda katkı veren herkese teşekkür ediyorum.”

    Son 20 yılda birikimleri, azimleri, çalışkanlıkları, kabiliyetleri ve dirayetleriyle Türkiye’nin savunma sanayinde hızla üst sıralara çıkmasında emeği olanlara teşekkürlerini ileten Erdoğan, “Eğer bugün Türkiye Yüzyılı’nı konuşuyorsak bunda hem güvenliğimizin sigortası hem teknolojik ilerlemenin lokomotifi olan savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıların çok büyük payı var.” diye konuştu.

    Türkiye’nin dostlarına güven, düşmanlarına korku veren savunma gücünün, siyasi, ekonomik ve diplomatik atılımların en önemli zemini olmaya devam ettiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Milletimizin canına kasteden DAEŞ’inden PKK/PYD/YPG’sine kadar eli kanlı terör örgütlerinin hiçbirine nefes aldırmıyoruz, aldırmayacağız. Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde aldırdık mı? Aldırmadık, aldırmayacağız ama ne yazık ki birileri, başta bay bay Kemal olmak üzere Kandil’den görüşmeler yapıyorlar. Yazıklar olsun. Kandil bunları destekleyecek, Kandil’in desteği ile beraber bu ülkede cumhurbaşkanı olacak. Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez.”

    Hemen her hafta, bir terör elebaşının Türkiye sınırları içinde veya ötesinde etkisiz hale getirildiğinin haberini aldıklarını dile getiren Erdoğan, bölücü örgütün ele başlarına yönelik başarılı operasyonların uzun süredir devam ettiğine dikkati çekti.

    DAEŞ’in sözde lideri Ebu Hüseyin El Hüseyni El Kureyşi kod adlı teröristin etkisiz hale getirildiğini anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Önümüzdeki dönemde de istihbarat teşkilatımızla, silahlı kuvvetlerimizle, polisimiz, jandarmamız, güvenlik korucularımızla terör örgütlerinin inlerini başlarına geçirmeyi sürdüreceğiz. Bunun için sizlerden daha çok çalışmanızı, daha çok tasarım ve üretim gerçekleştirmenizi, daha çok alanda ülkemizi söz, etki ve kazanç sahibi yapmanızı istiyorum. Attığınız her adımda, döktüğünüz her damla terde, geliştirdiğiniz her üründe devletimizin tüm imkanlarıyla sizlerin yanındayız. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da birlikte inşa edeceğiz. Kazan’dan yükselen bu ışık, dalga dalga tüm Türkiye’yi, tüm bölgemizi, tüm dünyayı kuşatarak Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzde bize yol gösterecektir, rehberlik edecektir.”

    Milletin 20 yıldır hayalden gerçeğe dönüşen sayısız projeye, sayısız politikaya, sayısız kazanıma şahit olduğunu belirten Erdoğan, bunların başında hiç şüphesiz savunma sanayindeki, özellikle de havacılıktaki başarıların geldiğini vurguladı.

    Türk havacılığında kritik bazı projelerle, geçen günlerde önemli kilometre taşlarını geride bıraktığını kaydeden Erdoğan, “Hava Kuvvetlerimizin ana savaş gücü olacak Milli Muharip Uçağımızı hangardan çıkardık ve pist başı yaptırdık. Ülkemizin ilk insanlı, süpersonik jet uçağı olan Hürjet’imizin ilk uçuşunu gerçekleştirdik. Nasıl buldunuz, beğendiniz mi? Eyvallah… Bu millet yapar, inandı mı yapar. Atak Taarruz Helikopteri’mizin abisi diyebileceğimiz ağır sınıf taarruz helikopterimiz Atak-2’yi ilk kez havalandırdık.” dedi.

    Dünyanın ilk uçan insansız savaş uçağı Kızılelma’dan sonra Anka-3 Muharip İnsansız Savaş Uçağı’nın da ilk yürüyüşünü yaptığını belirten Erdoğan, iftihar verici gelişmeleri taçlandıracak yeni adımlar atacaklarını, bunlardan birinin de “KAAN” ismini verdikleri Milli Muharip Uçak olduğunu ifade etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Rabbime bize bu günleri gösterdiği için hamdediyorum. İsim babası da Devlet Bey’dir. Tabii şimdi bunlar birilerini çok rahatsız edecek. TCG Anadolu’ya, Altay’a, İMECE’ye, diğer projelerimize neler dediler biliyorsunuz. Bunlara da herhalde ‘maket’ diyeceklerdir. Dikkat ederseniz ülkemizin savunma sanayinde elde ettiği her başarıdan bunlar, bir de suyun öte tarafındakiler rahatsız oluyor. Hiç kusura bakmasınlar, biz bunları da suyun öteki tarafındakileri de rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Biz Türkiye’yiz, biz Türk milletiyiz. Bizi gerçeklikten kopmakla itham edenleri, umutlarını bağladıkları hayallerden uyandırmaya tek başına KAAN ve Hürjet bile yeter. Bugün buradaki coşku, gurur birilerini tedirgin ediyorsa ne mutlu bize, demek ki doğru yoldayız. Öyleyse ‘Durmak yok, yola devam.’ diyerek daha fazlasını yapmak için daha çok çalışacağız.”


    “Türkiye artık yeni bir devrin eşiğindedir”

    İster sulhta ister harpte olsun kahraman ordunun arkasındaki en büyük gücün, millet ve onun alın terinin mahsulü olan savunma sanayi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Uzunca bir süredir, bu gücün sanayi tarafından mahrum bırakılan Türkiye artık yeni bir devrin eşiğindedir. Milli silahlarımız, milli uçaklarımız, İHA’larımız, SİHA’larımız, Akıncılarımız, Kızılelmalarımız, milli gemilerimiz, milli uydularımız, milli tankımız, tüfeğimiz daha niceleri için çok çalıştık ve başardık. Daha çok çalışmaya, daha da büyük başarılar kazanmaya devam edeceğiz.” dedi.

    İlk uçuşunu bugün yapan, motorlarını çalıştıran uçakların, İHA’ların, helikopterlerin olduğunu belirten Erdoğan, bunları yapan yürekli mühendisleri, gözü pek pilotları, çalışkan işçileri, gecesini gündüzüne katan savunma sanayi neferleriyle millet adına gurur duyduğunu dile getirdi.

    Kahramankazan’ın bu sürecin tüm safhalarını yaşamış bir yer olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

    “İlçemizle de gurur duyuyoruz. Burada çalışan mühendislerimizden, işçilerimizden, yıllarca şu serzenişi duyduk; ‘Geçmiş on yıllarda yabancıların uçaklarını, helikopterlerini satın alırken, burada onların çizimlerini öğretirken, hep iç geçirirdik, hep biz daha iyisini yapamaz mıyız, bizim neyimiz eksik?’ diye söylenip dururduk. Biz hükümete geldiğimizde mühendislerimizin, işçilerimizin, kahraman askerlerimizin bu serzenişlerine kulak verdik, ‘Artık yeter.’ dedik. ‘Bizim kendi mühendisimiz tasarlayacak, kendi işçimiz üretecek, kendi pilotumuz uçuracak.’ dedik.

    Bu iradeyi ortaya koyarak diğer alanlarla birlikte havacılıkta da az zamanda çok yol aldık. Vakıf ve özel sektörden ana yüklenicilerimiz bu platformları hayata geçirirken yüzlerce yüklenicimiz ve KOBİ’miz de alt sistemleri, milli olarak geliştirerek ve üreterek sistemdeki yerini alıyor. Üniversitelerimizin araştırma geliştirme çalışmalarına verdiği desteği de biliyoruz. Hamdolsun verilen emeklerin hepsinin de karşılığını aldık, alıyoruz.”

    Akıncı’dan Aksungur’a, Bayraktar TB2’den Anka’ya her çeşidinden SİHA’nın dünyanın dört bir yanına ihraç edildiğini anımsatan Erdoğan, birçok ülke ile ortak havacılık projeleri yürüttüklerini, Pakistan’dan Endonezya’ya, Batılı ülkelerden birçok mühendisin de TUSAŞ’ta görev aldığını, savunma sanayisi ürünlerini onlarla beraber tasarlayıp, beraber ürettiklerini anlattı.

    Daha gidecek çok yol olduğunu, gelecek yıllarda orduyu bu uçaklarla, İHA’larla, helikopterlerle donatarak dosta güven, düşmana korku salmaya devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye güçlendikçe bölgede ve dünyada barışın, adaletin, hakkaniyetin kökleşeceğini, bunun için başlatılan hiçbir işi yarım bırakmamaları gerektiğini vurguladı.

    Geçmişte pek çok projenin başına gelenlerin bu ürünlerin başına gelmesine izin vermeyeceklerini, çünkü çok emek verip fedakarlık yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, yüzlerce mühendis, pilot, teknisyenin gecesini gündüzüne katıp bu gururu yaşattıklarını dile getirdi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk jet motorlu süpersonik savaş uçağımız Hürjet, kahraman pilotlarımızı yetiştirecek ve gerektiğinde silahla donatıp harp sahasına da gidebilecek. Bu özelliğiyle Hürjet, kendi silahlarımız ve kendi radarlarımızla donatılarak kısmen F-16’larımızın yerine de geçebilecek. Çok yakında Hürjetimiz Hava Kuvvetlerimiz envanterine katılacak. Ayrıca Akrotim Gösteri Uçaklarımız da Hürjet filosundan oluşacak. Hürjet’i inşallah TCG Anadolu gemimize de konuşlandıracağız.” diye konuştu.

    Milli Muharip Uçak KAAN’ın da çok yakında uçacağını bildiren Erdoğan, “Öyle bir uçak düşünün ki harp ortamında radarlara görünmeden düşmanın inine girecek. Silah yuvasını açıp füzesini, bombasını, düşmanın üzerine bırakacak. Sonra da geldiği gibi sessizce üssüne geri dönecek. Üstelik bu uçağı ülkemizin kendi mühendisleri yapacak, ülkemizin kendi pilotları uçuracak. KAAN, işte bu uçağın adıdır. Ana görev sistemlerinin tamamı yerli ve milli olacak. KAAN kendi silahlarımızla, kendi radarımızla, kendi haberleşme, uçuş kontrol ve görev bilgisayarlarımızla donatılacak. Bu tablo karşısında duygulanmamak mümkün mü?” ifadelerini kullandı.

    KAAN’ı birkaç yıl içinde tüm testlerini tamamlayarak, üstün performansıyla Hava Kuvvetlerine teslim edeceklerini duyuran Erdoğan, dünyada bu tipte beşinci nesil savaş uçağı üreten beş ülkeden biri olacaklarını dile getirdi.

    Başka insansız savaş uçaklarının da bulunduğunu, Bayraktar Kızılelma’nın dünyanın ilk insansız savaş uçağı olarak havalandığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Aynı şekilde çok önemli görevler üstlenecek ANKA-3, muharip insansız savaş uçağımızla inşallah önümüzdeki günlerde ilk uçuşunu yapacak. Kızılelma ve ANKA-3, KAAN ile otonom şekilde kol uçuşu yapacaklar. Hepsi de yerli mühimmatlarımızla görev icra edecekler. Böylece silahlı insansız hava aracı standartlarını dünya çapında en üst düzeye çıkarmış olacağız. Dost ve müttefik ülkeler için de üretimine başladığımız Hürkuş, şimdiden uluslararası bir platforma dönüştü. Yakında Nijer ve Çad’a ilk ürünleri veriyoruz. Milli helikopterimiz Gökbey’den de mutlu haberler alıyoruz. Gökbey, artık kendi mühendislerimizin tasarladığı türbinli motorla uçuyor.

    Biliyorsunuz 10 ton ağırlığındaki Atak-2 helikopterimizle dünyada bu sınıfta helikopter üretebilen üç ülkeden biri haline geldik. Burada ardı ardına sıraladığımız savunma sanayi projelerini dünyada yapabilen o kadar az ülke var ki, yaşadığımız tarihi dönüşümün çok iyi farkında olmalıyız. Türkiye olarak nereden nereye geldiğimizi ve nereye gittiğimizi görmeden, siyasetten ekonomiye, güvenlikten enerjiye, pek çok başlıkta maruz kaldığımız sinsi saldırıların sebebini anlamalıyız. Yıllarca bize uçak, helikopter, motor satanlar, bunlara artık kendimizin tasarlaması, üretmesi, ihraç etmesi karşısında elbette sessizce beklemeyecek. Çünkü biliyorlar ki yakında biz bu ürünlerimizi onlara da satacağız.”

    Halihazırda birçok ülkenin uçakları, helikopterleri için parça ürettiklerini, sistem geliştirdiklerini, yazılım yaptıklarını belirten Erdoğan, Türk Hava Yollarının kullandığı uçakların birçok parçasında da Türkiye’nin imzasının bulunduğunu, hava araçlarına modernizasyon yapabilme konusunda çok ileri kabiliyetlere sahip olduklarını aktardı.

    Silahlı kuvvetlerinin radar uçaklarını keşif ve gözetleme uçaklarını, F-16’ların elektronik sistemlerini yerli ve milli sistemlerle donattıklarını kaydeden Erdoğan, uydu alanında da benzer adımlar attıklarını bildirdi.

    TUSAŞ’taki uzay sistemleri entegrasyon ve test merkezinin dünyanın en seçkin uydu geliştirme merkezleri arasına girdiğini, GÖKTÜRK uydularını burada kendilerinin ürettiklerini ve geliştirildiğini aktaran Erdoğan, sırada yeni TÜRKSAT uydusuyla diğer yeni nesil uyduların yer aldığını anlattı.

    “Savunma sanayii asla sadece savunma sanayii değildir.” diyen Erdoğan, “Savunma sanayii demek elbette öncelikle kendi ordumuzun ihtiyaçlarını karşılayabileceğimiz tasarım ve üretim altyapısını kurmak demektir. Ama bunun ötesinde savunma sanayii, ülkemizin yüksek teknoloji alanında dünyada söz sahibi olmasını sağlayacak eko sistemin lokomotifidir. Asırlık hayalleri gerçekleştirmenin gururuyla bir kez daha bugün istikbal diyorum.” değerlendirmesinde bulundu.