Etiket: kabus

  • Kısaltmak için girdikleri yol kabusları oluyordu

    Kısaltmak için girdikleri yol kabusları oluyordu

    Olay, Sanayi Mahallesi’ndeki sazlık alanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İlker Ç. ve Mehmet Akif E., yolu kısaltmak için sazlık alandan yürümeye başladı. İkili, yürüdükçe sazlıkların arasında mahsur kalarak, itfaiye ekiplerinden yardım istedi. İhbar üzerine adrese Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri sevk edildi. Kısa sürede adrese gelen ekipler, ip ve merdiven yardımıyla kurtarma çalışmalarına başladı. İlker Ç. ve Mehmet Akif E., ipe ve merdivene tutunarak kurtarıldı. Kurtarma çalışması yaklaşık bir saat sürdü.

    “Biz ilerledikçe sazlıklar büyüdü”

    Sazlık alanda zor anlar yaşadıklarını söyleyen Mehmet Akif E., “Yeşillik alandan ilerlemek istedik. Biz ilerledikçe sazlıklar büyüdü. Gözümüzün önünde birden 2 metre ot oldu. Bayağı bir ilerledik, artık geri de dönülemezdi. En sonunda yol tıkanınca itfaiyeyi aradık” dedi.

    “Maceraya kapıldık”

    İlker Ç. ise Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerine teşekkür ederek, “Sağ olsunlar, bizi kurtardılar. Bizde maceraya kapıldık. Karşıya geçelim istedik. Kimse bunu yapmasın, yapılacak bir şey değil. Biz macera aramıştık” dedi.

  • Müsilaj kabusu geri mi döndü?

    Müsilaj kabusu geri mi döndü?

    Marmara Denizi’nde 2020 yıllarında en üst seviyede görülen müsilaj Türkiye’nin gündeminde yer almış önlenmesi için çalışmalar başlatılmıştı. Uzmanlara göre deniz kirliliği, havaların ısınması gibi nedenlerle ortaya çıkan müsilaj deniz hayatını olumsuz etkiliyor. Balıkların ölmesine sebep oluyor. İnsan sağlığına da etkiliyor. Çocuklarda kusma ve ishal vakalarının artmasına neden oluyor. İstanbul Boğazı’nda havadan çekilen görüntülerde gemilerin geçişi sonrası oluşan köpüklerin kaybolmadığı ve Boğaz’ın her köşesini kapladığı görülüyor.

    Avcılar sahilinde müsilaj

    Avcılar sahillerinde ise müsilaj havadan çekilen görüntülerde net bir şekilde ortaya çıktı. Müsilaj Avcılar açıklarında kilometrelerce uzunlukta uzun ve ince bir çizgi şeklinde görüntülenirken, uzmanlar ise müsilajın görüldüğü yerlerde denize girilmemesi yönünde uyarılarda bulundu.

    “Uykuda olan müsilajı kışın uyuyan ayılara benzetiyorum”

    İstanbul Boğazı’nda oluşan köpüklerin 2020 yılından itibaren denizlerde görülen musilajı hatırlattığını ifade eden İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Zafer Murat Çetintaş, “Yaklaşık 30 yıl önce müsilajı gündeme getirmiştim. Bunun oluşumu giderek hızlanıyor. Müsilaj uyuyor, uykuda olan musilajı kışın uyuyan ayılara benzetiyorum. Kışın uyur yazın uyanmaya başladığında tekrar ortaya çıkar, müsilaj da böyledir. Hava ve su ısındıkça ortaya çıkıyor. İstanbul Boğazı’nda üst akıntılar var. Üst akıntılar Karadeniz’den aşağı doğru geliyor. Karadeniz kıyıları olan ülkelerin kirliliği de bize geliyor. Tüm dünya denizlerinde müsilaj vardır. Karadeniz’deki kirlilik boğazlara girmeye başladığında suların da ısınmasıyla müsilaj oluşmaya başlıyor. Özellikle Boğaz’ın akıntısız yerlerinde oluşuyor” dedi.

    “Müsilajı görür görmez kaçın denize girmeyin”

    İstanbul Boğazı’nın daha fazla incelenerek temizlenmesi gerektiğini ifade eden Çetintaş, “Müsilajın deniz canlılarına büyük zararı vardır. Özellikle balıkların ölümüne yol açabiliyor. Oksijen eksikliğinden balıklar kitleler haline ölebiliyor. Çocuklar kirli denildiği zaman dinlemiyor denize giriyorlar. Bu kirlilikten mikrop kapıyorlar. Müsilaj dönemlerinde çocuklarda ishal ve kusma vakaları ile karşı karşıya kaldık. Verilere baktığınız zaman özellikle yazın haziran ila eylül ayı içerisinde hastanelere giden çocuk hastalarda artış olduğunu bunların içerisinde ishal ve kusma vakalarının yüksek olduğunu görebilirsiniz. Müsilajı görür görmez kaçın denize girmeyin” diye konuştu.

  • Bolu’da domuz kabusu

    Bolu’da domuz kabusu

    Olay, Mudurnu ilçesine bağlı Delice köyünde meydana geldi. Çiftçi Özcan Filiz, tarlasına bu yıl silajlık mısır ekti. Silajlık mısırlarının baş vermesiyle Filiz ailesinin tarlasına yaban domuzları dadandı. Baş veren mısırları yiyerek yok eden yaban domuzları Özcan Filiz’i bıktırdı. Özcan Filiz tekrar tarlasına mısır ekti ve yeniden domuzlardan dolayı mağduriyet yaşadı. 3 kez domuzlar nedeniyle mahsulünü kaybeden çiftçi, tarlası için 20 bin liraya yakın masraf yaptı. Şaşkınlık içerisinde olduğunu belirten Özcan Filiz, “Ben 30 yaşıma girdim, bu yaşıma kadar böyle bir şey görmedim. Mısırı kozadayken yediğini biliyoruz da tohumu ektiğimiz zaman yemesi hiçbir zaman görmedim” dedi. Mağdur olan Filiz ailesi, elleriyle tekrardan tarlaya mısır ekimi yaptı.

    15-20 bin lira arasında tarlaya masraf yaptıklarını ifade eden Özcan Filiz, “20 dönümlük tarlamızı silajlık mısır ettik ama domuzların mağduriyetindeyiz. Tarlamıza 15-20 bin liralık masraf yaptık. Ekimi, biçimi, tohumu daha sonrasında dün akşam domuzlar girdi. 20 dönüm tarlamızı ektiğimiz mısırları tamamen yemişler. Tekrar tarlamızı 15-20 bin liralık tohum alarak yeniden ektik. Komple mısır tanelerini yemişler. Ekmeye çalışıyoruz traktör girmiyor şu anda sıralı olduğu için yukarıdan aşağı sürüler halinde aynı sıradan gelip mısır tanelerinin olduğu sıraları tamamen burnu ile kaldırıp tohumları yemişler” dedi.

    Şaşkınlık içerisinde olduğunu belirten Özcan Filiz, “Ben 30 yaşıma girdim, bu yaşıma kadar böyle bir şey görmedim. Mısırı kozadayken yediğini biliyoruz da tohumu ektiğimiz zaman yemesi hiçbir zaman görmedim. 40 – 50 tane sürü halinde geliyorlar tarlalarıma zarar veriyorlar. Yetkililerden ricamız domuz sezonu da kapandı ama vurması da yasak bir çiftçi olarak biz de mağdur durumdayız yardımlarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
    3 kez tarlayı ektiklerini ifade eden Özcan Filiz’in annesi Huriye Filiz, “Burada domuzlar tarlamızdaki mahsulleri yemiş. Bu 3’üncü kez ekişimiz. İki sefer traktörle ektirdik bu sefer motor girmediği için elimizde ekmeye başladık. Başa çıkılacak gibi değil domuzlar” dedi.

  • Kahverengi kokarca kabusu

    Kahverengi kokarca kabusu

    Sinop Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Özben, Boyabat Ziraat Odası Başkanı Cemil Elmacı, Durağan, Dikmen, Saraydüzü, Ziraat Odası Başkanı Enver Yiğin, Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca ve Türkeli Ziraat Odası Başkanı Günay Özçelik, Sinop Tarım ve Orman İl Müdürü Fatih Önlem’i ziyaret etti. Asya kökenli bir tarımsal zararlı olan kahverengi kokarcanın il genelinde yaygın bir şekilde görülmeye başlandığı belirtildi.

    Toplantıda kahverengi kokarca böceğinin 2017 yılında Batum’dan Türkiye’ye giriş yaptığı, tarımsal alanlarda önemli ürün kayıplarına neden olduğu konuşuldu. Söz konusu böcek türünün, 300’den fazla bitkide zarar meydana getirdiği ve kışlamak için toplandığı alanlarda insanlarda rahatsızlık oluşturduğu ifade edilirken, zararlı ile ilgili olarak İlçelerde üreticileri uyarmak için mücadele yöntemlerini belirlendi.

    Biyolojik mücadele vurgusu

    Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün konu hakkında sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada biyolojik mücadelenin önemine vurgu yapıldı. Açıklamada, ilçelerde de zararlı hakkında toplantılar düzenlendiği, mücadelede en etkili yöntemin biyolojik mücadele olduğu, zararlıyla kimyasallarla mücadele faaliyetinde bulunan üreticilerin il-ilçe tarım müdürlüğüne danışmadan ilaçlama yapmamaları hakkında bilgi verildiği ifade edildi.

  • Boşanmak isteyen karısının kabusu oldu

    Boşanmak isteyen karısının kabusu oldu

    Pamukkale ilçesine bağlı Hacıkaplanlar Mahallesi Atatürk Caddesi’nde önceki gün meydana gelen olayda, eşinden boşanmak istediğini söyleyen Gülderen Ş. (26) ile kocası Beytullah Ş. (26) sokakta tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi ile Beytullah Ş.’nin eşine fiziksel şiddet uygulamaya başlaması ile çevredeki vatandaşlar müdahale etmek istedi. O esnada kocasının elinden kaçan Gülderen Ş., bir marketin önünde ayağının takılması sonucu yere düştü. Arkadan hızlıca gelen koca ise Gülderen Ş.’yi diz çöktürüp bıçakla rehin aldı. Kadının boğazına dayadığı bıçakla tehditler savuran eski koca, çevredekilerin tüm çabalarına rağmen ikna olmadı. Belinden çıkarttığı bıçakla kadına birkaç darbe vuran koca, saçından tutuğu kadını 30 metre sürükledikten sonra yere yatırıp darp etmeye çalıştı.

    Son anda boğazından bıçakladı

    Çevredeki vatandaş ve esnafın ‘dur, yapma’ diye yaptığı ikazlara aldırmayan Beytullah Ş., araya girmeye çalışan vatandaşlara da direndi. Bazı vatandaşlar, bir esnafın dışarıda sergilediği boş kavanozları saldırgana fırlatarak durdurmaya çalıştığı esnada son bir hamle yapan cani adam, Gülderen Ş.’yi boyun ve sırt bölgesine birkaç kez daha bıçak sapladı. Öfkeli adamın elinden kurtarılan kadın, kanlar içinde yere yığıldı. Vücudunun çeşitli bölgelerine 7-8 bıçak darbesi alarak ağır yaralanan kadın, ilk önce olay yerinde bir markete alınarak esnafın yardımı ile pansuman yapıldı. Daha sonra ise sağlık ekibi tarafından Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Karı kocanın tedavisi sürüyor

    Sokak ortasında bıçaklanan yabancı uyruklu kadının sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenilirken, ona şiddet uygulayan kocası ise bir anda kalabalığın hedefi haline geldi. Elindeki bıçak alındıktan sonra kalabalığın ortasında kalan şahıs, aldığı darbelerle yere tıkıldı. Tekme tokat meydan dayağı yiyen şahıs, polislerin müdahalesiyle linç edilmekten son anda kurtarıldı. Kocasının bıçak darbeleri ile yaralanan Gülderen Ş. ile kalabalık tarafından linç edilen Beytullah Ş.’nin tedavisinin sürdüğü öğrenildi.

    Saçından sürüklediği anlar güvenlik kamerasına yansıdı

    Boşanmak isteyen eşine ve çevredeki vatandaşlara korku dolu anları yaşatan Beytullah Ş.’nin saldırgan hareketleri bir işletmenin güvenlik kamerasına an be an yansıdı. Görüntülerde Beytullah Ş.’nin eliyle saçında tutuğu Gülderen Ş.’yi yerden sürükleyerek karşı yola geçtiği ve tekme attığı anlar yer aldı. Saldırgan kocanın etrafında toplanan kalabalığın Beytullah Ş.’ye ikazlarda bulunduğu ve olumsuz cevap vermesi üzerine kalabalığın linç ettiği görüldü.

    “Esnaf ve vatandaşlar müdahale etmeseydi o kadın ölürdü”

    Olay şokunu kendilerinin de yaşadığını anlatan Burak İlemin, “Arkadaşlarla yolda yürüyorduk ve bir anda bağırış sesleri duyduk. Seslerin geldiği bir yere doğru gittik. Büyük bir kalabalık vardı. Bir adamın kadını bıçakla rehin aldığını fark ettik. Bizlerle birlikte saldırgan adama ‘yapma’ ve ‘kadını bırak’ gibi sözler söyledik ama kadını belinden defalarca bıçakladı. En son kadına bıçak saplamaya başlayınca hemen müdahale ederek kadını kurtardık. Esnaf ve vatandaşlar müdahale etmeseydi o kadın ölürdü” dedi.

    “Herkes çok kızdığı için adama meydan dayağı attı”

    Bu tür şiddet olaylarının sona ermesi gerektiğini söyleyen Nazmi Arslan ise, “Olayın yaşandığı bölgeye doğru ilerlerken, bağırış seslerini duyduk. Orada adam kadını tutup, rehin almıştı. Çevrede vatandaşlar, durumu gördükçe gelmeye başladı. Herkes orada bulunan marketteki ürünleri fırlatmaya başladı. Bir tane vatandaş adama yaklaşmaya başladığı sırada saldırgan adam elindeki bıçağı kadına defalarca sapladı. Allah şükür kadına bir şey olmamış, sadece yaralanma ile kurtuldu. Bizler artık bu tür şiddet olayların yaşanmasını istemiyoruz. Son zamanlarda kadına yönelik şiddet arttı ve umarım bu olaylar artık son olur” ifadelerini kullandı.

  • Hacı adaylarının kabusu

    Hacı adaylarının kabusu

    Hac ve umre ibadeti yapmak isteyen kişileri 100 milyon TL dolandıran zanlı, Kocaeli’de polis ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelinin 26 farklı dolandırıcılık dosyasından arandığı öğrenildi.
    İddiaya göre, Adem T. isimli şüpheli, 2018 yılında hac ve umre ibadeti yapacak kişileri dolandırdı.

    Dolandırıcı, hac ve umreye gitmek isteyen kişilere Mekke’nin lüks bir otelinden devre mülk sattı. Onlarca hacı adayından para alan Adem T., bu kişilere sahte konsolosluk vizesi ve uçak bileti de gönderdi.

    Dolandırıldıklarını anlayan vatandaşların şikayeti üzerine gözaltına alınan Adem T., 2018 yılında tutuklandı. Adem T.’nin, bir hava yolu şirketinden ucuza aldıkları biletlerin satışından kar payı dağıtma vaadi ile aralarında ünlü kişilerin de olduğu binden fazla kişiyi yaklaşık 100 milyon TL dolandırdığı öğrenildi.

    Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, aranan şahısların yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmalar çerçevesinde Adem T.’yi gözaltına aldı. Hakkında 7 yıl 6 ay hapis cezası bulunan ve 26 farklı dolandırıcılık dosyasından aranan Adem T., emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

  • Kasım ayı itfaiyecilerin kabusu oldu

    Kasım ayı itfaiyecilerin kabusu oldu

    Bursa’da 28 istasyonda 558 personel, 127 araçla hizmet veren Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler, ekim ayında 1001 yangın, 656 arama kurtarma ve önleyici tedbir, 29 diğer itfaiye hizmetleri olmak üzere bin 686 olaya müdahale etti.

    Olaylarla alakalı 154 itfaiye raporunun hazırlandığı ekim ayında, 24 denetim gerçekleştirildi.
    En acı yangın 9 Kasım’da merkez Yıldırım ilçesinde 8’i çocuk 9 kişinin hayatını kaybettiği Değirmenönü’ndeki facia olmuştu. Ayrıca Karesi Tekstil’e ait Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yangın ise 1 Kasım’da yaşanmış ve 72 saatte yüzlerce itfaiye görevlisi ve onlarca aracın katılımıyla söndürülmüştü.

  • Hayali kurarken, kabus yaşadı

    Hayali kurarken, kabus yaşadı

    Akıllı telefon sahibi olmak isteyen binlerce vatandaş, sosyal medya aracılığıyla satış yapan dolandırıcılar tarafından mağdur ediliyor. Türkiye genelinde yaşanan bu dolandırıcılık olayının bir benzeri de Tatvan’da meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, telefona ihtiyacı olan Barış Karaca adlı vatandaş, akraba tavsiyesi ile bir sosyal medya hesabından telefon aramaya koyuldu. Karaca, piyasadaki ünlü markanın orijinal ürününü 14 bin TL’ye görünce ilk olarak şüphelendi.

    Daha sonra güvendiği kişiler aracılığıyla sosyal medyadan beğendiği telefonu almayı kabul eden Karaca, 14 bin TL ödeyerek telefonu sipariş etti.

    13 Ekim tarihinde sosyal medyadan sipariş verdiği cep telefonunu 3 gün sonra kargodan alıp heyecanla paketlenen telefonu açan Karaca, incelemesi sonucu replica (kopya) olduğunu anladı. Paketin içinden çıkan taklit edilmiş telefon ile dolandırıldığını anlayan Karaca, satın aldığı 14 bin TL’lik ürünün aslında orijinal olmadığını öğrenmesiyle birlikte savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Savcılıkta hakkını aramaya koyulan Karaca, şimdi ise dolandırıcıların yakalanmasını isteyerek vatandaşların görmeden bir ürünü sosyal medya hesaplarından almamaları konusunda uyarıda bulundu.
    Yaşanan olayın ardından telefonu satan ve Karaca’nın iddiasına göre insanları dolandıran şahıslar konuyla ilgili açıklama yapmayacaklarını söyledi.

    “Sizi mahcup etmeyeceğiz”

    Telefona ihtiyacının olduğunu bilen akrabalarının sosyal medyadaki hesaptan güvenerek telefon alabileceğini söylediklerini açıklayan Karaca, “Dayıoğlum bana teyzesinin oğlunun telefon sattığını söyledi. Konuşmamız için sosyal medya hesabını verdi. Şahısla görüştük. Son model bir telefonun fiyatını sorduk. Fiyatı da 14 bin TL olduğunu söyledi. Fiyatı bana da uygun geldiği için irtibata geçtik. Pazarlığında pek güvenemediğim için bu sefer de abisi, teyze çocuklarını arayarak böyle bir durum olduğunu söyledim. Güvenip alabileceğimi söylediler. Ondan yola çıkarak T.Ç. ile pazarlığımızı yaptık. F.Ç. adlı kişinin IBAN’ını attı. Ama F.Ç.’ye ait olmadığı çıkınca bu sefer M.Ç., yani ablasının IBAN numarasını attı. 14 bin TL’yi hesabına gönderdim. ‘Akrabayız’ diye bir sıkıntı olmayacağını ve ‘sizi mahcup etmeyiz’ denildiğini söyledi. Telefon İstanbul Arnavutköy’den kargoyla çıkış yaptı. 3 gün sonra elime ulaştı.

    Ben de telefondan pek anlamadığım için telefoncuya götürdüm. Telefoncu bu ürünün replika olduğunu, yani içi Android dışı iOS olduğunu söylediler. T.Ç. bana ‘abi ben size replika olduğunu söylediğimi biliyordum’ diye ifadeler kullandı ve yalanlıyordu. Bunun üzerine F.Ç.’nin numarasını isteyerek paramın iadesini istedim. ‘İademiz yok’ dediler. Bu sefer ikisini konferans görüşmeye alınca da F.Ç. telefonu gönderen kişi T.Ç.’nin sizi kandırdığını söyledi. Yani dolandırdığını söyledi. ‘Ben replika ürün satıyorum ama T.Ç. size böyle bir şey olduğunu söylemedi’ dedi. F.Ç.’nin ailesiyle görüştüm. Bunun üzerine bir hafta süre vardı. Bir hafta süreyle beni beklettiler. Bu sefer rahat bir şekilde gidip soruşturma açabilirsiniz denildi” dedi.

    “Yaşım reşit değil ben ceza almam”

    Pazarlığı yaptığı kişinin reşit olmadığını ve bundan dolayı çok rahat olduğunu dile getiren Karaca, “Bunun için savcılığa başvuruda bulundum. Savcılıktan da bize takipsizlik kararı geldi. Dava açmaktan serbest bırakılabilir yazılmış. Yine ben gerekli yerlere şikayette bulunacağım. Davamı açacağım” diye konuştu.

    “Akraba kurbanı oldum”

    Maddi ve manevi mağduriyetinin olduğunu dile getiren Karaca, “Akrabalarıma güvenmeseydim bir ürünü görmeden almazdım. Telefonun orijinal olup olmadığını sordum onlara. ‘Abi sıkıntı yok, telefonumuz orijinal ve bir sıkıntı yok’ dediler. Telefon elimize gelince replika geldi. Ben de telefon hakkında bilgi istedim. Dedim hani Irak malı mı, nerenin malı bu? Diye sorunca da o da ‘bende kalsın’ dedi” şeklinde konuştu.

    “Bir ürünü görmeden almayın”

    Vatandaşlara uyarılarda bulunan Karaca, “Telefonu ya da bir ürünü görmeden almamalarını tavsiye ediyorum. Güvenli sitelerden alışveriş yapsınlar. Sosyal medya hesabından milleti dolandırıyorlar. O tür yerlerden telefon almasınlar diyorum. Avukatla görüştüm, dilekçe hazırlayıp tekrardan davamızı açacağız” dedi.