Etiket: Kadın

  • Mor haritam ile Bursa artık kadınlar için daha güvenli

    Mor haritam ile Bursa artık kadınlar için daha güvenli

    Toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen proje
    Kadınların daha güçlü olduğu, haklarına sahip çıktığı ve yaşamın her alanında liderlik ettiği bir kent hedefleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi, eşitlik ve adalet temelinde bir geleceği inşa etmek için önemli bir adım attı. İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) aracılığıyla fonlanan ve BM Kadın Birimi Türkiye tarafından yürütülen ‘Siyasette ve iş hayatında kadınların liderliğinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi’ kapsamında tasarlanan ‘Mor Haritam’ (Sosyal Risk Haritası) Projesi, düzenlenen toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı. Ankara, İstanbul, Eskişehir ve Adana ile birlikte Bursa’da da faaliyete geçen Mor Haritam projesi, UN Women Türkiye ve TESEV iş birliğinde toplumsal cinsiyet eşitliğini destekliyor. Mor Haritam cinsiyet, yaş ve eğitim durumu konusunda mahalle bazlı demografik verilerin yanında kadın dayanışma merkezleri, Bursa Yuvam, BUSMEK kurs merkezleri, Gençlik Merkezleri gibi belediye tarafından sunulan hizmetlerin verisini içeriyor. Ayrıca harita üzerinden geri bildirim verilebilmesi katılımcı planlama ve politika üretme ve hizmet sunumuna imkan veriyor. Web tabanlı olan Mor Haritam uygulamasına morharitam.bursa.bel.tr adresinden ulaşılabiliyor.

    Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısına, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey’in yanı sıra İsveç Ankara Büyükelçisi Malena Mard, Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Direktörü Asya Varbanova, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Yönetim Kurulu Başkanı Necla Zarakol, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, kadın sivil toplum kuruluşlarının ve derneklerin temsilcileri, kadın muhtarlar ve çok sayıda kadın katıldı.

    “Mor Haritam Projesini hayata geçiriyoruz”
    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, çok önemsedikleri bir projeyi başlatmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Kadına yönelik şiddete karşı kararlı duruşlarını ifade etmekle kalmadıklarını, aynı zamanda eşitlik ve adalet temelinde bir geleceği inşa etmek için önemli bir adım attıklarını belirten Başkan Bozbey, “Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak kadınların daha güçlü olduğu, haklarına sahip çıktığı ve yaşamın her alanında liderlik ettiği bir kent hedefliyoruz. Bu kapsamda Mor Haritam Projesini hayata geçiriyoruz. Kentimizin tüm bölgelerini detaylı bir şekilde haritalandırarak, kadın dayanışma merkezlerinden sosyal hizmet noktalarına, şiddet önleme ve izleme merkezlerine kadar hangi alanlarda hangi ihtiyaçlar olduğunu somut verilerle ortaya koyduk. Kadınlar bu harita sayesinde şiddete karşı destek alabilecekleri merkezlere, danışma ve psikolojik destek bilgilerine, sağlık, kültür, eğitim ve sosyal alanlarda faydalanabilecekleri yerlerin bilgisine kolayca ulaşabilecek” dedi.

    “Kadınların hayatın her alanında yer almasını istiyoruz”
    Veri temelli çalışmanın aynı zamanda hayat şartlarının zor olduğu ve güvenli alanların yetersiz kaldığı bölgelerin tespit edilmesini de sağlayacağını ifade eden Başkan Bozbey, bu veriler sayesinde kaynakları daha etkili kullanma fırsatı bulacaklarını dile getirdi. Hizmetleri doğru noktalara taşıyarak vatandaşlar için daha kapsayıcı bir destek ağı oluşturacaklarını anlatan Başkan Bozbey, “Belediyemizin tüm birimleri de Mor Haritam’ın sunduğu verileri değerlendirerek toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarımıza entegre olacak. Kentimizde yaşayan her kadının kendini güvende ve değerli hissedeceği bir ortam kurmayı hedefliyoruz. Fırsat eşitliği sunmak ve kadınların hayatın her alanında aktif bir şekilde yer almasını sağlamak istiyoruz” diye konuştu.

    “Umudun sesi olmak için çalışıyoruz”
    Projenin, yalnızca yerel değil, uluslararası desteklerle şekillendiğini hatırlatan Başkan Bozbey, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve kadın haklarının, sınırları aşan, evrensel bir mücadele olduğunu söyledi. Bursa’yı bu evrensel mücadelenin bir parçası yapmanın geleceğe olan sorumluluklarından birisi olduğunu belirten Başkan Bozbey, “Kadına yönelik şiddet, toplumsal bir meseledir. Şiddetin her türlüsü, insanlığın yaşam hakkına, özgürlüğüne ve onuruna yapılan saldırıdır. Biz, aynı zamanda eşitliğin sağlandığı bir düzen için de mücadele ediyoruz. Kadınların daha güçlü olması demek, Bursa’mızın ve ülkemizin daha güçlü olması demektir. Dayanışma varsa umut da vardır. Bizler o umudun sesi olmak için çalışıyoruz. Bursa’mızı özgür kadınlarla, eşitlik ve dayanışmayla hep birlikte yarınlara taşıyacağız” dedi.

    İsveç Ankara Büyükelçisi Malena Mard, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın herkesin sorumluluğu olduğunu belirtti. Mor Haritam ile tüm kullanıcıların birbirinin tecrübesinden yararlanabileceğini dile getiren Mard, Bursa’nın uygulamadan büyük fayda sağlayacağını ifade etti. Kendisinin de Bursa’da öğreneceği şeyler olacağını söyleyen Mard, “Projede iş birliği yapan, bu ortaklıkta birlikte olan herkese teşekkür ediyorum. Birbirimizle pek çok deneyimi paylaşacağız. Mor Haritam uygulamasının yaşadığımız yeri tüm kadın, erkek, kız ve erkek çocuklar için daha güvenli eşit ve yaşanabilir hale getireceğine inanıyorum” diye konuştu.

    BM Kadın Direktörü Asya Varbanova, kadın hakları konusunda yapılacak daha çok çalışma olduğunu anlattı. Mor Haritam uygulamasının Bursa için çok önemli bir kilometre taşı olacağını dile getiren Varbanova, uygulamanın Bursa’yı daha eşit, daha güvenli ve daha yaşanabilir bir kent haline getireceğini söyledi. Mor Haritam uygulamasının kadınlara karar verme süreçlerinde yardım edeceğini anlatan Varbanova, “Mor Haritam, kadınların ve kızların ihtiyaçları noktasında daha iyi bir hizmet sunacaktır. Mustafa Bozbey’e sürece liderlik ettiği ve kadına karşı şiddetle mücadele ettiği için teşekkür ederim” dedi.

    TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Necla Zarakol, anlamlı projenin Bursa’da da başlatılmasının ayrı bir önem taşıdığını belirtti. 2021 yılından beri bu projeyle çalıştıklarını hatırlatan Zarakol, kadın dostu olan projenin büyükşehir belediyelerine de önemli fırsatlar sunduğunu ifade etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin projeyle toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaygınlaşmasında ve kadınların daha güçlü biçimde üretime katılmasında yarar sağlayacağını anlatan Zarakol, TESEV hakkında katılımcılara bilgi verdi.
    Konuşmalardan sonra Büyükşehir Belediyesi’nin kadınlara yönelik çalışmalarının yer aldığı video gösterimi yapıldı. Daha sonra TESEV Araştırma Direktörü Dr. Itır Akdoğan tarafından Mor Haritam projesinin nasıl kullanılacağı ve kadınların projeden nasıl yararlanacağı anlatıldı. Soru cevap bölümünün ardından Başkan Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey tarafından Malena Mard, Asya Varbanova, Necla Zarakol ve Dr. Itır Akdoğan’a günün anısına hediye takdim edildi. Program, Aile, Kadın ve Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü Kadın Master Ritim Grubu’nun sahne gösterisiyle sona erdi.

  • Evi çökmek üzere olan kimsesiz kadına destek

    Evi çökmek üzere olan kimsesiz kadına destek

    Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde yalnız yaşayan ve daha önce eşini ve oğlunu kaybetmiş olan yaşlı bir kadına Süleymanpaşa Belediyesi yardım eli uzatarak konteyner ev teslim etti. Bıyıkali Mahallesi’nde kerpiçten yapılmış ve çökmek üzere olan evde tek başına yaşayan yaşlı kadının, eşini ve genç yaşta oğlunu kaybetmesinin ardından kimsesiz kaldığı öğrenildi. Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar’ın talimatıyla harekete geçen belediye ekipleri, yaşlı kadının yaşadığı evin yanına beton zemin hazırlayarak bağışlanan konteyner evi vinç yardımıyla zemine yerleştirdi. Kadının sevinci görülmeye değerdi.

    Süleymanpaşa Belediyesi Fen İşleri Müdürü Mehmet Atakan, evin çok kötü durumda olduğunu üzüntüyle öğrendiklerini belirterek, hızla zemini hazırlayıp konteyner evi yerine yerleştirdiklerini ve kısa sürede iç düzenlemeleri tamamlayacaklarını ifade etti. Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, zor durumda olan vatandaşlara destek olmaktan mutluluk duyduklarını ifade ederek, “Teyzemizin böyle bir durumda kalmasını duymak hepimizi üzdü. Bir nebze yüzünü güldürebildiysek ne mutlu bize. Artık yalnız değil; Süleymanpaşa Belediyesi onun yanında” dedi.

  • Sosyal medyada mesajlaştığı kadının eşini öldürdü

    Sosyal medyada mesajlaştığı kadının eşini öldürdü

    Olay, saat 17.30 sıralarında Battalgazi Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, M.İ. isimli şahıs, sosyal medya platformu üzerinden Sezgin Ç.’nin eşiyle bir süredir mesajlaşıyordu. Durumu fark eden Sezgin Ç. ile M.İ., Sezgin Ç’nin ikamet ettiği adreste buluşarak tartışmaya başladı. Tartışma kısa sürede büyüyerek silahlı kavgaya dönüştü. M.İ, silahı ile Sezgin Ç.’yi vurdu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri Sezgin Ç.’nin hayatını kaybettiğini belirledi.

    Olay yeri inceleme ekipleri tarafından yapılan incelemede olay mahallinde 4 adet boş mermi kovanı ele geçirilirken Sezgin Ç’yi vuran M.İ. olayın ardından kısa bir süre sonra emniyet ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Yapılan sorgulamada şahsın, Sezgin Ç’nin sosyal medya platformunda eşiyle mesajlaştığını bu nedenle olay yerinde buluşup tartıştıklarını ve sonucunda Sezgin Ç’ye ateş açtığı öğrenildi.

  • Babalar da “hamile” oluyor

    Babalar da “hamile” oluyor

    Adana’da faaliyet gösteren Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi’ndeki Gebe Bilgilendirme Sınıfı’na annelerin yanı sıra babalar da gelerek eşlerini anlamak için “hamile tulumu” giyip, eğilip kalkma gibi komutları yerine getiriyor. Sağlık Bakanlığınca 2017 yılında merkez Çukurova ilçesine bağlı Yurt Mahallesi’nde açılan Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi’nde birçok branştan uzmanlar görev yapıyor. Merkeze başvuranlar, kapsamlı değerlendirmeler ve tetkiklerin ardından ilgili polikliniklere yönlendiriliyor.

    Merkezde bulunan ‘Gebe Bilgilendirme Sınıfı’nda da hamile kadınlar 9 saatlik bir eğitim alıyor. Eğitimde anne adayları normal doğuma teşvik edilirken doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası konularında bilgi sahibi olmaları sağlanıyor. Ayrıca eğitimlerde baba adaylarına da hamile tulumu giydirilerek eğilip, kalkma, oturma, ayakkabı bağlama gibi komutlar verilerek eşlerini anlamaları sağlanıyor.

    “Eğitimlerimiz doğumdan sonra bitmiyor”
    Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi’nde bulunan Gebe Bilgilendirme Sınıfı Sorumlusu Ebe Türkan Şeker, İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Şeker, “Eğitimlerimiz 3 seanstan oluşuyor. 3 saatlik seanslar halinde her gebe buradan 9 saat eğitim alıyor. Bu eğitimi bitiren gebelerimize katılım belgesi veriyoruz ve bu da onlar için güzel bir hatıra olarak kalıyor. Eğitimlerimizden sonra gebelerimizi arıyoruz, doğumdan sonra da bizden destek talebinde bulunabiliyorlar. İlerleyen zamanlarda da ek gıdaya geçiş, sütten kesme gibi danışanlarımıza eğitimlerimiz devam ediyor” dedi.

    “Çift olarak katılım sağlamak önemli”
    Anne adaylarına eğitimlere çift olarak katılmalarını tavsiye ettiklerini anlatan Ebe Şeker, “Böylelikle daha sağlıklı bir süreç geçirmiş oluyorlar. Biz burada o başlangıcı sağlıklı bir şekilde geçirmelerini sağlıyoruz. Eğitime katılan babalara da gebelik sürecinde eşinin yaşadığı zorlukları bir nebze de olsun hissetmeleri için kum torbasından oluşan kıyafeti giydiriyoruz. Ayakkabılarını bağlamalarını istiyoruz. Babalara ayrıca doğum sürecinde ne yapmaları gerektiğini anlatıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Tüp bebek yöntemiyle hamile kalıp normal doğum yaptım”
    Tüp bebek yöntemiyle hamile kalan ve merkezde eğitim alıp normal doğum yapan Meltem Kayagil, “Gebe kaldıktan sonra bilgilenmek istedim. Tüp bebek yöntemiyle hamile kaldığım için sadece sezaryen doğum yapabilirim diye düşünürken aldığım eğitimlerle normal doğum yapabileceğimi öğrendim.

    Normal doğum yaptım ve herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Doğumdan hemen sonra hayatıma kolay adapte olup, bebeğimi emzirdim. İyi ki normal doğum yaptım. Burada aldığım eğitimlerin çok etkisi oldu” diye konuştu. Merkezde eğitim aldıktan sonra normal doğum yapan Masal Özgümüş isimli anne ise böyle bir hizmetin ücretsiz ve herkese ulaşılabilir olmasının çok güzel bir uygulama olduğunu söyledi.

  • “40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi yaptırılmalı”

    “40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi yaptırılmalı”

    Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, kadınların meme kanserine karşı kendilerini kontrol etmeye 20 yaşından sonra başlaması gerektiğini belirterek, “40 yaşından sonra mutlaka düzenli olarak da mamografi yaptırılmalılar” dedi.
    Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı olması nedeniyle ‘Meme Kanserinde Doğru Bilinen Yanlışlar” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirildi.

    Moderatörlüğünü Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Seral Çelik’in yaptığı söyleşinin uzman konukları Acıbadem Adana Hastanesi doktorları Prof. Dr. Orhan Demircan, Prof. Dr. Sinan Yavuz, izleyicilere erken teşhisi için neler yapılması gerektiğine dair bilgiler verdi. 5 yıl önce meme kanseri tanısı alan muhtar Nevin Dinçer ise hastalık deneyimini anlattı. Çok sayıda izleyicinin katıldığı farkındalık söyleşine Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve eşi Nuray Karalar da katıldı.

    “40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi yaptırılmalı”
    Söyleşide meme kanseri ile ‘doğru bilinen yanlışlar’ olduğuna dikkat çeken Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, meme kanserinden ilk adımın, düzenli tarama testleri yaptırılması olduğunu belirterek, şunları söyledi:
    “Meme kanseri, sık görülen bir kanser türü. Her 8 kadından biri, bu hastalıkla tanışıyor. Bu yüzden düzenli taramalar yapılması çok önemli. Taramalar, meme kanserinin erken teşhisini sağlıyor. Erken teşhis edilen meme kanserinin ise tedavi başarısı çok yüksek. Fakat toplumda doğru sanılan yanlışlar çok yaygın.

    Örneğin, mamografi yaptırırsam çok radyasyon alırım. Oysa alınan radyasyon miktarı, Amerika’ya uçuş sırasında alınan radyasyon kadar. Mememde kanserli bir kitle varsa mamografi çektirirken uygulanan bu kitlenin tüm vücuda dağılmasına yol açar gibi yanlış inanışlar çok. Bunlar tarama testlerinden uzaklaştıran yanlış bilgiler. Bilgi, doğru kaynaklardan öğrenilmeli.”

    Kadınlara her ay düzenli olarak kendi kendine meme kontrolü yapmalarının meme kanseri teşhisinde önemli rol oynadığını söyleyen Prof. Dr. Demircan, “Her ay kadınların kendi kendine yaptıkları meme kontrolü, kadınların bedenini iyi tanımalarını sağlıyor. Böylece memede gördükleri bir farklılığı daha çabuk fark edebiliyorlar.

    Kendi kendine kontrolün 20 yaşından sonra başlamalı. 40 yaşından sonra mutlaka düzenli olarak da mamografi yaptırılmalı. Mamografi, çok küçük bir odağın bile erkenden tespit eden bir tarama yöntemidir. Böylece, kanser odağı yayılmamışken tespit ediliyor ve tedavisinde çok büyük başarı sağlanıyor” dedi.

    “Kalıtsal kanser türleri, tüm meme kanserlerinin yalnızca yüzde 10’u”
    Meme kanserine karşı alınacak önlemler olduğunu ama yüzde yüz korunmanın mümkün olmadığını söyleyen Tıbbı Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Yavuz, “Meme kanserine karşı bizi yüzde yüz koruyacak sihirli bir formül yok. Sağlıklı beslenme, egzersiz gibi meme kanseri riskini düşürecek bazı önlemler alabiliriz” dedi.

    Meme kanserinin kalıtsal geçişli bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Sinan Yavuz, “Bazen aileden geçen genler, bu hastalığa yol açabiliyor. Ama tüm meme kanserleri arasında bu oran, sadece yüzde 10-15 kadar. Yani, ailesinde hiç meme kanseri olmayan kadınların bu hastalığa yakalanma oranı çok yüksek.

    O nedenle kadınlar ailemde meme kanseri yok, taramalarımı geciktirsem bir şey olmaz diye düşünmesinler” diye konuştu.
    Meme kanserinin oluşmasında rol oynayan bazı genlerin bilindiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, bu genlerin tespit edilebildiği de belirtti. Kanserin tedavisinin muldisipliner bir yaklaşımla yapılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, “Kanserin tedavisi, patoloji, radyoloji, genel cerrahi, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi gibi birçok uzmanın birlikte çalışmasını gerektiriyor.

    Bu uzmanlar hastanın tanısından tedavisine kadar her aşamasında hasta için en iyi yöntemi belirliyor. Böylece tedavi başarısının ve hastanın yaşam kalitesinin yükseltilmesi sağlanıyor. Bugün bu tip multidisipliner yaklaşımla çalışan meme merkezlerinin sayısı artıyor” dedi.

    “Kendi kendime kontrol ederken elime bir kitle geldi”
    2019 yılında kendi kendini muayene ederken eline bir kitle geldiğini belirten Nevin Dinçer, hastalık deneyimini şöyle anlattı:
    “Eşimle İstanbul’a gitmiştik. Duş sırasında mememde bir kitle fark ettim. Hemen eşimle doktora gittik, muayeneler, mamografi, biyopsi derken bir meme kanseri olduğu tespit edildi.

    Tedaviyi memleketimde Adana’da olmak istedim. Tekrar geri döndük. Hocalarımızla tanıştık. Hocalarım da bu süreci o kadar iyi anlattılar ki, ben de adapte oldum ve büyük bir sorun olarak görmedim. ‘Atlatacağım, iyileşeceğim’ diye düşündüm. Öyle de oldu. Sosyal hayattan hiç kopmadım. Bankadan emekli olmuştum, şimdi Kurtuluş mahallesinin muhtarlığı yapıyorum. Kadınlara korkmayın, kontrollerinizi ihmal etmeyin, hastalanırsanız da umudunuzu asla yitirmeyin diyorum” diyerek düşüncelerini ifade etti.

    “Bilgi, en büyük güç”
    Dernek olarak 10 yıl önce meme ve jinekolojik kanserler konusunda toplumsal farkındalığı artırmak ve bu hastalıklarla mücadele eden kadınlarla yol arkadaşlığı yapmak için yola çıktıklarını söyleyen Pembe izler (Pİ) Kadın Kanserleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Seral çelik, izleyenlere bilginin en büyük güç olduğunu belirterek şunları söyledi:

    “Birçok kadın meme kanseriyle tanışıyor. Ülkemizde genç yaşta meme kanseri hasta sayısı da yüksek. Bu hastalıklara karşı bilgi, en büyük güç. Derneğimizdeki pek çok hastalık deneyimi olan kadının hikayesi, bir yakınının ‘mamografi çektirdin mi?’ uyarısıyla ya da meme kanseriyle ilgili bir yazıyı okumasıyla, bir videoyu izlemesiyle başladığını biliyoruz. Biz dernek olarak erkek ya da kadın tüm topluma bu hastalıklarla ilgili uzmanlarımızla birlikte bilgi vererek, erken teşhise dikkat çekmeye çalışıyoruz.

    Çünkü bir hastalık, yalnızca hastayı değil, ailesini, arkadaşlarını yani çevresindeki pek çok kişinin hayatını etkiliyor. Hasta yakınları da hastalar için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Bunun için tüm toplumun bilgilenmesi, hem erken teşhisinde hem de bu hastalıklarla mücadele edilmesinde çok önemli bir rol oynuyor.”Söyleşi sonrasında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın eşi Nuray Karalar, tüm katılımcılara teşekkür ederek, konuşmacılara çiçek verdi.

  • İzmir’de ölü bulunan kadın olayının sırrı çözüldü

    İzmir’de ölü bulunan kadın olayının sırrı çözüldü

    İzmir’in Buca ilçesinde bıçaklanmış halde bulunan Fidan Çakır olayıyla ilgili çalışma yürüten İzmir Cinayet Büro ekipleri, cinayet zanlısını belirleyip İstanbul’da yakaladı. Fidan Çakır’ın cesedinin bulunmadan 8 gün önce öldürüldüğü, cinayetin ise yaşadıkları kavganın ardından kadın arkadaşı tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

    Buca Dumlupınar Mahallesi 89 Sokak’ta bulunan bir apartman dairesinde yalnız yaşayan Fidan Çakır’dan (28) haber alamayan yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, çilingir yardımıyla Çakır’ın yaşadığı dairenin kapısı açıldı. Eve giren ekipler Fidan Çakır’ın çürümeye yüz tutmuş cesediyle karşılaştı.

    Hayatını kaybeden Fidan Çakır’ın cansız bedenini inceleyen sağlık ekipleri Çakır’ın yaklaşık bir hafta önce hayatını kaybettiğini belirledi. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri dairede inceleme yaparken, Çakır’ın cenazesi savcı tarafından yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    Olayın izi sürüldü, katil arkadaşı çıktı
    Olayla ilgili geniş çaplı çalışma yürüten Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, Suç Analiz Büro Amirliği ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, boyun bölgesinden kesici aletle aldığı darbeler sonucunda hayatını kaybettiği anlaşılan Fidan Çakır’ın katilini aramaya başladı. Yapılan çalışmalarda, olayın 8 gün önce meydana geldiği, olayı gerçekleştiren şüphelinin Fidan Çakır’ın arkadaşı olan D.E (31) isimli kadın olduğu tespit edildi.

    İstanbul’da otelde yakalandı
    Olayla ilgili takibini sürdüren polis, şüphelinin olaydan sonra Muğla’ya oradan da İstanbul’a gittiğini belirledi. İstanbul’da bir otelde saklandığı ortaya çıkan cinayet şüphelisi D.E., Cinayet Büro ekipleri tarafından kıskıvrak yakalanarak İzmir’e getirildi. Emniyetteki ifadesinde yaşadıkları anlık tartışmanın ardından Fidan Çakır’ı bıçakla öldürdüğünü söylediği öğrenilen D.E., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklandı.

  • Kemik erimesine dikkat

    Kemik erimesine dikkat

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Dişli Gürler; menopoz dönemindeki kadınlarda en sık görülen şikayetlerden birinin kemik erimesi olduğunu ifade ederek; hormon replasman tedavisiyle şikayetlerinin önüne geçildiğini söyledi. Menopozun her ne kadar fizyolojik bir süreç olsa da menopoza girmiş kadınlarda bazı şikayetlerin meydana geldiğini aktaran Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Dişli Gürler, “Menopoz kadınlarda yumurtalıkların artık hormon üretmeyi bırakması halidir. Menopozun Türkiye’de yaş ortalaması takriben 47 civarında olan bir durum. 45 ila 50 yaş arasında menopoza girmiş bir kadın için bu süreci normal karşılamak lazım.

    Her ne kadar fizyolojik bir süreç olduğunu söylesek de menopozda kadınların yaşadığı ateş basması, duygu ve durum bozuklukları, uyku bozuklukları, kemik erimesi gibi durumları hastaların kaldırması açıkçası zor olmakta. Bu dönemde hastanın bu tarz şikayetlerine karşın bir takım önlemler almaktayız.

    Özellikle yeni menopoza girmiş ve bu şikayetlerle bize başvuran hastalarda hormon replasman tedavisi yaparak hastaların bu şikayetlerden kurtulmasını sağlıyoruz. Bununla beraber bazen hormon replasman tedavisini başlayamadığımız durumlar olmakta, çünkü her hastaya hormon replasman tedavisi vermek doğru değil. Bu tedaviyi veremediğimiz durumlarda da yine bu hormonlara benzer bir takım bitkisel tedaviler düzenliyoruz.

    Fakat hormon replasman tedavisinin işe yaradığı kemik erimesi gibi bir durumu diğer başladığımız bitkisel tedavilerle maalesef önüne geçemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki menopoz döneminde bizim gördüğümüz en sık durumlardan bir tanesi kemik erimesi durumu. Tabi ki bu durumun önüne sadece tedaviyle değil hastanın hayatında gerçekleştirecek bir takım değişikliklerle de geçmek lazım.

    Bunlardan bir tanesi, hayatımıza egzersiz dahil etmek. Yine beslenme noktasında günlük süt, yoğurt tüketimini artırarak kalsiyum ve D vitamininden zengin beslenmek. Yine güneşten daha çok faydalanmalarını sağlamak kemik erimesinden korunmak noktasında menopoz hastalarına önerdiğimiz yöntemlerden birkaçı. Bununla beraber hastalarımızın bazen beslenme önerileri ile önüne geçemedikleri kalsiyum ve D vitamini eksikliklerini takviye olarak başlayarak tamamlayabiliyoruz” dedi.

    “Meme tarama ve momografi çok önemli”
    Doktorların uyguladığı tedavilerin yanı sıra hastaların da bu dönemi önemseyerek yaşamalarının önemli olduğunu ifade edem Op. Dr. Gürler; “Yine menopozdaki hastamız için, özellikle hormon replasman tedavisi kullandırdığımız hastalarımız için meme tarama programını mutlaka öneriyoruz. Meme tarama programı, menopozdaki hastalar için gerçekten çok önemli. Yıllık bir şekilde takiplerini yaptırmaları, 2 yılda bir momografi tetkiklerini yaptırmalarını çok önemsiyoruz.

    Yine kemik erimesi için de yıllık kemik taraması yaptırmak menopoz hastalarına önerdiğimiz başlıca önlemlerden birkaçı. İşin özünde menopozu hayatımızın bir dönemi olarak görüp bunu biraz da kabullenerek yaşamak belki psikolojik olarak da bu dönemi rahat atlatmak noktasında çok önemli. Bu fizyolojik dönemde hastaların yaşadığı sıkıntıların önüne geçmek için tabi ki yardımcı oluyoruz ama, onların psikolojik açıdan bu dönemi önemseyerek yaşamaları bizim gösterdiğimiz çabalara büyük katkı sağlamakta” ifadelerini kullandı.

  • Polisin kadınlara bıraktığı ‘notlar’ hem duygulandırdı hem gözlerini parıldattı

    Polisin kadınlara bıraktığı ‘notlar’ hem duygulandırdı hem gözlerini parıldattı

    Isparta İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü tarafından Isparta sınırları içerisinde bilgilendirme çalışması gerçekleştirildi. Faaliyet kapsamında; İl Emniyet Müdürlüğü olarak kadına yönelik şiddetle mücadelede farkındalığı arttırmak amacıyla 6 kadına KADES aplikasyonu hakkında bilgilendirme yapıldı. Çalışma çerçevesinde “Kadınlar dünyanın en güçlü varlıkları. Sen gücünün farkında olan gerçek bir kahramansın”, “Sen çok iyi bir annesin” ve “Her zorluk seni buluyor, ama sen her defasında üstesinden gelip daha güçlü kalkıyorsun. KADES ile her zaman yanındayız” gibi yazılı notlarla karşılaşan kadınlar gözyaşlarına hakim olamayarak çalışmayı gerçekleştiren ekiple sarıldı.

  • İlanla evlenecek kadın arıyor

    İlanla evlenecek kadın arıyor

    Merkez Seyhan ilçesine bağlı Kayalıbağ Mahallesi İnönü Parkı duraklarındaki ilginç ilan herkesin dikkatini çekti. Bir kişi evlenmek için kadın aradığını otobüs durağına asarak ilan etti.

     

    İlanda kısaca kriterlerini belirten şahıs, “Lise mezunu, lise terk ve ortaokul mezunu olup evlenmek isteyen ciddi bayanların aramasını önemle arz ederim. Evlenmiş ayrılmış çocuksuz da olabilir” ifadelerini kullanarak, evlenmek istediğini belirtti. Afişte ayrıca evlenmek isteyenlerin belirtilen telefon numarasıyla iletişime geçebileceği bilgisi de yer aldı. İlanı gören vatandaşlar ise şaşırdı.

    “Ben 67 yaşındayım istesem şimdi evlenirim”
    İlanı görüp okuyan Vedat Köse, asılan afişe tepki göstererek, “İlanı gördüm şaşırdım. Böyle bir şey yok yani, aklı başında bir adam bunu yazıp asar mı? Türkiye’de kadın mı kalmadı? Böyle bir şey yapılmış. Ben 67 yaşındayım istesem şimdi evlenirim, yeter ki paran olsun bu zamanda evlenecek kadın çok” dedi.

    “Böyle bir kadın arama şekli olamaz”
    Vatandaşın astığı ilanın saçma olduğunu ifade eden Emine Kul ise, “Böyle bir teklifi çok saçma buluyorum. Bu teklifle gençliğimizin bittiğini anladım. Böyle bir kadın arama şekli olamaz. Bence çok saçma” diye konuştu.

    Öte yandan, birinin bunu eğlence amacıyla yaptığını ve gerçek olmadığını düşünen Özlem Yarbay ise, “Bence eğlenmek için yapıyorlar hiç inandırıcı gelmedi bu ilan. Buraya gelip ilan asacak kadar düşmüş olamazlar diye düşünüyorum. Bence böyle bir ilanın asılması saçma, irtibat için alta da iki tane telefon numarası bırakmışlar” dedi.