Etiket: kadın kolları

  • Kadın Kolları’ndan Filistin’e yardım etkinliği

    Kadın Kolları’ndan Filistin’e yardım etkinliği

    Elazığ Fırat Üniversitesi Kadın Kolları tarafından İsrail işgali altında olan Filistin için yardım etkinliği başlatıldı.

    Fırat Üniversitesi Sosyal Tesislerinde açılan yardım etkinliğinde Kadın Kolları tarafından yapılan el ürünleri satılmaya başlandı. Satılarak elde edilen ürünlerin ise Filistin halkına gönderileceği bildirildi.

  • AK Parti İl Başkanlığına yeni atama

    AK Parti İl Başkanlığına yeni atama

    Çavuşoğlu’nun ataması ile ilgili sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşımda bulunan AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, İl Kadın Kolları Başkanlığına atanan Çavuşoğlu’nu tebrik etti. Başkan Gürkan mesajında;
    “Partimizin, Emel Gözükara Durmaz’ın milletvekili seçilmesinin ardından boşalan İl Kadın Kolları Başkanlığı görevine, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleri ile atanan, değerli kardeşim İmren Çavuşoğlu’nu tebrik ediyor, muvaffakiyetler diliyorum. Hayırlı olsun. Kutlu davamız, milletimiz, memleketimiz için, durmak yok yola devam” ifadelerini kullandı.

    AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir’de, İmren Çavuşoğlu’nun Bursa İl Kadın Kolları Başkanlığına atanması ile ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımda, “Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle, Bursa İl Kadın Kolları Başkanlığı’na atanan İmren Çavuşoğlu’na mazbatasını takdim ettik. Görevi devreden, Milletvekilimiz Emel Gözükara Durmaz başkanımıza da, hizmetleri için teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

  • “Haklarımız korumak için haydi kadınlar, sandığa”

    “Haklarımız korumak için haydi kadınlar, sandığa”

    CHP Bursa İl Başkanlığı binasında basın toplantısı gerçekleştiren CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, ülkemizin tarihi bir süreçten geçtiğini belirterek, “Ülkemizin kaderinin belirlenmesine iki gün kaldı. 28 Mayıs’ta gerçekleşecek olan seçim iki aday arasında değildir. Bir referandum niteliğindedir. Elbette her seçim çok önemli fakat bu seçim özellikle Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun yarısını oluşturan biz kadınlar için hayati öneme sahiptir. Bir yanda esaret diğer yanda özgürlük duruyor” dedi.


    Cumhur İttifakı’nın adeta kadın düşmanı bir koalisyona dönüştüğünü vurgulayan Okumuş’un açıklamasından satır başları şöyle:

    “Kadınların kazanılmış tüm kazanımlarına göz diken Yeniden Refah Partisi ve Hizbullah terör örgütünün siyasi uzantısı olan HÜDA PAR’ın Meclis’e girişi ile Cumhuriyet tarihinin kadınlar açısından en karanlık parlamentosu oluşturuldu. Meclis’te temsil hakkı kazanan bu zihniyet planlarını alenen ilan etti. Gelin! HÜDA PAR’ın inşa etmeye çalıştığı Türkiye’ye bir kez daha yakından bakalım:

    Cumhuriyet’e savaş açılarak parlamenter sistem eleştirisi yapıldı. Tek adam rejiminin ülkemizi sürüklediği kaos yok sayılarak, parlamenter sistemin çözümsüzlük yarattığı iddia edildi. Katılımcı demokrasi hedef tahtasına konuldu.
    Kadınları ikinci sınıf vatandaş olarak görenler yeni Anayasa yazmaktan bahsetti. Unuttukları bir gerçek var ki; yeni Anayasa’yı 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde biz hazırlayacağız. Güçlendirilmiş parlamenter sistemle demokratik, laik, sosyal hukuk devletini yeniden inşa edeceğiz.”

    KARMA EĞİTİM TEHDİT ALTINDA

    Kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmesinin önünü açmak isteyenler, karma eğitimin zorunluluktan
    çıkarılmasını istiyor. Eğitimin Anayasal bir hak olduğu gerçeğini her fırsatta yüzlerine vurmaya devam edeceğiz. Geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim hakkının gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz.

    KADINLARIN YAŞAM HAKKI GASP EDİLİYOR

    Kadın erkek eşitliğine inanmayan HÜDA PAR, kadınların kazanılmış bütün haklarına göz dikti.
    “Kadınların çalışma şartlarının fıtrata uygun hale getirilmesi” isteniyor. Eşit işe eşit ücretin alınmadığı, her üç kadından birinin işsiz olduğu ülkemizde hangi fıtrattan bahsediyorlar?

    Kadınların kayıt dışı istihdama itildiği yetmezmiş gibi kadınlar sadece hemşire, kadın hastalara bakan hekim ya da kreş öğretmeni olabilir demek istiyorlar. Mesleğin cinsiyeti olmaz. Biz kadınlar her işi yapabiliriz.

    6284 BUDANMAK İSTENİYOR

    İstanbul Sözleşmesi bir gecede hukuksuzca fesih edilirken 6284 sayılı kanunun yürürlükte olması gerekçe gösterilmişti.
    Şimdi de 6284 işlevsiz hale getirilmeye çalışılıyor. Kadına yönelik şiddetle etkin bir mücadele yürütmeyenler yasal korunağımızı elimizden almak istiyor. Günde en az iki kız kardeşimizin hayattan koparıldığı bu düzende yasal hiçbir hakkımızın budanmasına asla izin vermeyeceğiz.

    YOKSULLUK NAFAKASI KALDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR

    Şiddet mağduru olan kadınların boşanmasının önünü kesmek, boşandığında da ailesinin evine dönmesine mecbur etmek adına yoksulluk nafakası kaldırılmak isteniyor. Kadın işe girdiğinde, evlendiğinde kesilen bu nafaka ömür boyu ödeniyormuş gibi yanlış bir algı ile kadınların ekmek parasına göz dikiliyor. Biz yürütülen bütün bu kara propagandalara rağmen nafaka hakkımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.

    YALNIZ VE BEKÂR KADINLARI SAHİPLENDİRİLECEK

    Biz bu ifadeleri söylerken utansak da kadın düşmanı zihniyet bu sözleri “müjde” diye ilan edebiliyor. Kadınlar bir sokak hayvanı gibi sahiplendirilmek isteniyor. Sosyal bir hukuk devletinde yaşadığımız gerçeğini yok sayanlar kadınları sahiplendirme hadsizliğinden bahsediyor. Biz kimsenin sahiplenebileceği bir mal ya da hayvan değiliz.

    KADININ ADI VAR YÜZÜ YOK

    Gelin! Yeniden Refah Partisi’nin inşa etmeye çalıştığı Türkiye’ye de bakalım: Yeniden Refah Partisi’nin Düzce’deki seçim aracında, kadın milletvekili adayının fotoğrafı gölgelendi. Türkiye’yi şeriat düzenine taşımak isteyenler kadının yüzünün görünmesine dahi tahammül edemese de biz varız ve var olmaya devam edeceğiz.

    KADIN ERKEK YAN YANA FOTOĞRAF ÇEKTİRMEZ

    Yeniden Refah Partisi Aydın İl Başkanlığı’nda kadın milletvekilinin oturduğu yerin değiştirilmesini istedi. Kadın milletvekili adayına “Kadın ile erkek yan yana fotoğraf çektirmez.” diyerek bağırdılar. Kadınları ötekileştirmeye çalışan bu zihniyetin hedeflerine izin vermemeye kararlıyız.

    6284 KALDIRMAYI DÜŞÜNÜYORLAR

    HÜDA PAR 6284’ü budamak isterken Yeniden Refah Partisi kanunun tamamen yürürlükten kaldırılmasını istiyor. Hatırlarsınız, İstanbul Sözleşmesi’ne de karşı  çıkmışlar ve kaldırılması için karalama kampanyaları yürütmüşlerdi. Şimdi de 6284’ü hedef tahtasına koydular.

    MEDENİ KANUN TEHDİT ALTINDA

    Medeni Kanun ile kazandığımız hakları elimizden almak istiyorlar. Çok eşliliği özendirmeye çalışıyorlar. Eşit yurttaşlık hakkımızı gasp ederek ikinci sınıf vatandaş olalım istiyorlar! Daha mazbatasını bile almadan kadın düşmanlığını ortaya koyan Cumhur İttifakı milletvekillerinin Meclis’te nasıl bir yol izleyeceği ortada. Küskün olduğunu, bezgin olduğunu, umutsuz olduğunu ifade ederek sandığa gitmemeyi düşünenler varsa, neyle karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha görsün. Bugünümüz ve yarınımız tehdit altındadır. Hayatlarımıza, haklarımıza ve hayallerimize pranga vurulmak isteniyor. Eve mahkûm olduğumuz, eğitim dışına itildiğimiz, çalışma hayatından soyutlandığımız, toplumsal yaşamdan dışlandığımız bir hayat dayatılmak isteniyor. Kadınların göklerde yükselmeyi hak ettiği Atatürk Türkiye’sinden sahiplendirilmesi gereken bir Türkiye’ye dönüştük. 1920’li yıllarda Türk kadınları hakim, öğretmen, mühendis, pilot olabilirken, 21. yüzyılda çalışma hakkımızı elimizden almak istiyorlar. “Taliban’ın inancıyla ters yanımız yok” diyen Erdoğan, yanına aldığı müttefikleriyle kadınların ve kız çocuklarının eşit yurttaşlık hakkına göz dikiyorlar. Bizim de İran’a, Afganistan’a dönüşmemizi istiyorlar.

    AYM ÜYESİ “KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ HURAFEDİR” DİYOR

    Eşitsizlik öylesine derinleşti ki; hukuken kadın erkek eşitliğini savunması gereken AYM üyesi “kadın-erkek eşitliği modern hurafedir” diyebiliyor.
    Yıllardır uğradığımız hakaretlerin haddi hesabı yok. Kahkaha attığımızda “iffetsiz”, haklarımızı aradığımızda “sürtük” ilan ediliyoruz. Hamile kadının sokağa çıkmaması gerektiği savunuluyor. İşsizliğin sebebi kadınların iş araması olarak gösteriliyor. Kadın cinayetlerinin ardından ‘neredeymiş, ne giymiş, üzerinde ne varmış, hangi renk ruj sürmüş, saat kaçmış?’ gibi sorular soruluyor. Utanmasalar, kadının öldürülmeyi hak ettiğini söyleyecekler. Kurdukları hukuk sistemlerinde katiller ceza indirimleri ile ödüllendiriliyor. Ülkemizde artık çocuklar ve kadınlar güvende değil. Afganların ve Pakistanlıların Türkiye’ye gelmeden önce internette arama motorundan “Türk kızları, Türk çocukları” gibi aramalar yaptığını dehşetle öğrendik.

    HAYDİ KADINLAR SANDIĞA

    Sözün kısası: sandıklara gitmek, oy kullanmak zorundayız. Sadece oyumuzu kullanıp dönmek de yetmiyor, sandıklara sahip çıkmamız gerekiyor. Millet İttifakı olarak sandık güvenliği konusunda tüm tedbirlerimizi aldık. Her sandığa üç kadın müşahit çağrımıza ses veren herkese buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Haydi kadınlar, sandığa…

  • Yeniden Refah Partisi kadın kolları sahada

    Yeniden Refah Partisi kadın kolları sahada

    SEDAT YOĞURTCU / LINE TV

    Yeniden Refah Partisi Hergün sahada seçmeniyle buluşuyor Haftanın ilk gününe yine güzel bir çalışmayla başlayan Osmangazi İlçe Kadın Kolları 14 Mayıs seçimlerine hazırlanıyor. 1.Bölge Milletvekili adayı Serap Bilgin’in de eşlik ettiği programlar Muhtar ve Esnaf ziyareti ile başladı Yeniden Refah Partisi Bursa Osmangazi kadın kolları teşkilatı
    Bursanın manevi değerleri olan Türbeleride ziyaret ederek kapı kapı dolaşıp seçmenle buluştu.

    Hayra Motor Şerre fren olmak için Haydi Meclise Sloganıyla seçmenlerinden olumlu dönüşler alan Yeniden Refah Partisi Bursa Osmangazi kadın kolları il teşkilatı yaptığı açıklamada, halkımızla güzel diyalog halinde olduk esnaflarımızın bizlere karşı teveccühü Çok memnun ediciydi. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinde Milli Görüş sandıktan başarı ile çıkacak ve mecliste yerini alacak temennisinde bulundu.

  • CHP’li kadınlar: “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”

    CHP’li kadınlar: “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”

    Ortak açıklamayı kamuoyuna duyuran CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Berna Çakır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 19- 20 Mart geceyarısı kararname ile kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’ni hukuksuzca feshettiğini hatırlatarak, “Milyonlarca kadının eşitlik ve yaşam hakkının güvencesi gasp edildi” dedi.

    Çakır, bu karar üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka’nın üst üste yaptığı girişimleri anlatarak, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Danıştay’a başvuruda bulunduk. İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararını durdurma talebiyle açtığımız bu dava ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunun ispatlanmasını istedik. Partimizin yanı sıra 200’ü aşkın sivil toplum kuruluşu iptal davası açtı. Tüm duruşmalarda, Danıştay Savcıları, fesih işlemin iptaline karar verilmesini istedi. Gelgelelim Danıştay 10. Dairesi, 19 Temmuz 2022’de İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının iptal istemini 2’ye karşı 3 oyla reddetti. Danıştay, bu kararıyla “Padişahım çok yaşa!” demiş oldu ve hukukun üstünlüğünden değil, üstünlerin hukukundan yana tavır aldı” diye konuştu.

    “HİÇ KİMSE ANAYASA’DAN ÜSTÜN DEĞİLDİR”

    Çakır’ın açıklamasından satır başları şöyle:

    “Saray’ın talimatıyla alınan kararda yer alan ifadelerin aksine, “Türk yasaları kadınları korumak için yeterli” değildir! Karşı oy kullanan üyelerin de altını çizdiği gibi, ‘Anayasa’nın 7’inci maddesinde yasama yetkisinin Meclis’e ait olduğu ve devredilmesinin mümkün olmadığı’ hükümleri çok nettir. Sözün kısası bu karar Anayasa’ya aykırıdır! Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu yok sayanlara tekrar hatırlatıyoruz: Hiç kimse Anayasa’dan üstün değildir. Hiç kimse Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden üstün değildir! Biz kadınlar, yaşam hakkımızın sizin eşitlik karşıtı karanlık zihniyetiniz tarafından elimizden alınmasına asla izin vermeyeceğiz. Tek adamın hukuksuz uygulamalarını savunanlara inat, hukukun üstünlüğünden yana tavır almaya devam edeceğiz.”

    “BU KARARI AYM’YE TAŞIYACAĞIZ”

    “Yol haritamız belli: öncelikle Danıştay’ın İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na başvurarak, karara itiraz edeceğiz. İç hukuk yolları ile İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi sağlanmadığı takdirde, Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Tek adama karşı, “Adam Tek! Biz Çoğuz!” şiarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Biz kadınlar, direniş destanı yazmaya devam edeceğiz!”

    “İKTİDARA GELDİĞİMİZDE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YENİDEN YÜRÜRLÜĞE GİRECEK”

    “Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Az kaldı… İktidara geldiğimizde ilk 24 saat içerisinde İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe sokacağız. Tüm hükümlerini uygulayarak kadına ve çocuğa yönelik şiddet ile kadın cinayetlerinin nasıl durdurulacağını göstereceğiz. Eşitlikçi bakış açımızı hayata geçirerek, kız kardeşlerimizin canice katledilmesine, kadın katillerinin cezasızlıkla ödüllendirilmesine geçit vermeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu’ndan da kazanılmış haklarımızdan da asla vazgeçmiyoruz. Bu haklar bizim can simidimizdir. Haklarımızı tek tek budamaya heves edenlere, Cumhuriyetimizin kararlı savunucuları ve eşitlik mücadelesinin neferleri olarak sesleniyoruz: Haddinizi Bilin!”

  • CHP’li kadınlardan Kirazlıyayla’ya dayanışma ziyareti

    CHP’li kadınlardan Kirazlıyayla’ya dayanışma ziyareti

    Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü çerçevesinde CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Hürmüz Avcı’nın da katılımıyla Kent Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasının ardından, madenci Lübnan şirketinin yol açtığı doğa katliamına karşı mücadele eden Yenişehir’in Kirazlıyayla Köyü kadınlarına dayanışma ziyaretinde bulundu.

    CHP İl Başkanı İsmet Karaca ve CHP’li milletvekillerinin de başlangıcından buyana direnişlerine destek verdiği Kirazlıyayla kadınlarıyla sohbet eden CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş; CHP Yenişehir İlçe Başkanı Ahmet Köse ve İlçe Kadın Kolları Başkanı Şengül Çoban ile Yenişehir Çevre Platformu Sözcüsü ve Belediye Meclisi Üyesi Şafak Erdem’in de hazır bulunduğu toplantıdaki konuşmasında, Kirazlıyayla kadınlarının sergilediği işbirliği ve dayanışma ruhundan övgüyle söz etti. Kadınlara İstanbul Sözleşmesi broşürü dağıtan Okumuş, İl Kadın Kolları olarak da Kirazlıyayla kadınlarının yanında olduklarını vurguladı.

    CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Hürmüz Avcı da konuşmasında, siyaset üstü bir anlayışla, temiz hava ve doğal dokunun korunmasından yana olduklarının altını çizerek, Kirazlıyayla kadınlarının mücadelesini yakından izlediğini söyledi.

    Lübnan sermayeli Meyra Madencilik’in atık havuzu yapım ve maden genişletme çalışmaları konusunda yargı kararını bekleyen köylü kadınlar, şirketin merada meşeleri kestiğini, ağaç kese kese dereye kadar indiğini ve buna engel olunamadığını anlattılar. O mevkideki iki gölün de kurutulduğunu belirten Kirazlıyayla kadınları, köyün yolunu, suyunu, gölünü, ağaçlarını katleden Lübnan şirketine karşı verdikleri mücadeleyi, gözaltına alınma süreçlerini, ramazan ayında iş makinelerinin önüne yatışlarını ve bundan sonraki süreç için de kararlılıklarını detaylarıyla aktardılar.

    İftira ve dedikodu üreten çevrelere birlik-beraberlik ve dayanışma mesajı aktaran Kirazlıyayla kadınlarının, CHP’li kadınların ziyaretinden duyduğu memnuniyet de, bir köylü kadının söylediği “Çok şükür ki sizin gibi doğaya, toprağa, köylüye sahip çıkan insanlar var. Sesimizi duydunuz, geldiniz. Allah ayağınıza taş, gözünüze yaş, kalbinize hüzün değdirmesin!” temennisinde ifadesini buldu.