Etiket: Kadın

  • Evlenen kadın bekarlık soyadını kullanabilecek

    Evlenen kadın bekarlık soyadını kullanabilecek

    Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, İstanbul 8. Aile Mahkemesi, yargılamasına baktığı bir davada, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187’nci maddesinde yer alan, “Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.” hükmünün anayasaya aykırı olduğu kararına vardı.

    Mahkeme, anılan kanun hükmünün, kadın ile erkek arasında eşitsizliğe yol açtığını, bunun anayasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, AYM’ye iptal başvurusu yaptı.

    Yüksek Mahkeme, Türk Medeni Kanunu’nun 187’nci maddesinin anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline hükmetti. İptal hükmü, 9 ay sonra yürürlüğe girecek.

    Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa’nın 10’uncu maddesine göre herkesin eşit olduğu, bu durumun hukuksal durumlar için de geçerli olduğu ifade edildi.

    İptali istenen kanunun, evlenen kadınlara, evlenmeden önceki soyadlarını tek başına kullanma hakkını tanımadığı belirtilen kararda, bunun yanında 1997’deki değişiklikle eşinin soyadının önünde önceki bekarlık soyadını kullanabilmesinin yasal hale geldiği aktarıldı.

    Kararda, 4721 sayılı kanunun tarihsel süreçte eşlerin evlilik birlikteliğindeki konumlarının eşitlik ilkesi çerçevesinde yeniden düzenlendiğini, bu düzenlemelerin temel ilkesinin “kadın ile erkek eşitliği” olduğu kaydedildi.

    Anılan kanunun, eşitlik ilkesine aykırı olduğuna işaret edilen kararda, “Erkek, evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra da tek başına kullanabildiği halde kuralla kadının evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra ancak kocasının soyadının önünde kullanabileceği öngörüldüğünden karşılaştırmaya müsait şekilde benzer durumda olan eşler arasında cinsiyet temelinde farklı muamelenin yapıldığı açıktır.” hükmüne yer verildi.

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) de benzer yöndeki başvurularda, kadının evlenmeden önceki soyadını tek başına kullanmasına izin verilmemesini ihlal saydığı vurgulanan kararda, AYM ve Yargıtay’ın, soyadına ilişkin uyuşmazlıklarda “AİHM kararlarına uyulması yönünde içtihat geliştirdikleri” bildirildi.

    Anılan kanunun “farklı muamele” nedeniyle anayasaya aykırı olduğu belirtilen kararda, “Bu itibarla evlenmeden önceki soyadının evlendikten sonra da tek başına kullanılması bağlamında kadın ve erkek arasında kuralla öngörülen farklı muamelenin nesnel ve makul bir temele dayanmaması sebebiyle eşitlik ilkesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenle kural anayasanın 10’uncu maddesine aykırıdır, iptali gerekir.” değerlendirmesine yer verildi.

  • Kadın kooperatifi üreticiyi destekliyor

    Kadın kooperatifi üreticiyi destekliyor

    Adana Büyükşehir Belediyesi desteğiyle kurulan Meryem Kadın Kooperatifi kadınların ekonomik kazanç sağlamasına imkanı sağlıyor. Geçim Kaynaklarına Erişim Projesi adı altında yürütülen işler çerçevesinde dezavantajlı kadınlara istihdam olanağı sunulduğu ifade edildi.

    Kooperatiflerinin çalışmaları hakkında bilgi veren Kooperatif Başkanı Kadem Doğan, “Meryem Kadın Kooperatifi kadına yönelik tarımsal çalışmalara güç katarken, gücünü Adana Büyükşehir Belediyesi ve kadınlardan alır. ‘Tarladan Sofraya’ sloganıyla başlayan çiftçiyi destekleme çalışmaları hız kesmeden devam etmektedir. 6 Şubat’ta meydana gelen deprem nedeniyle Adana Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Meryem Kadın Kooperatifi’nin ‘Kurutma Serası’ Zeydan başkanımızın talimatıyla ‘Acil Destek Merkezi’ haline getirildi. Depremden etkilenen illere yardım ulaştırılması konusunda ve Adana merkezde yaptığı insani çalışmalarda büyük rol oynadı. Bilindiği gibi kooperatifimiz, deprem öncesinde de küçük çiftçiyi desteklemek amacıyla sözleşmeli tarım yapıyordu. Bazı zincir marketlerle de anlaşmamız bulunuyor. Küçük çiftçinin ürününü değerinde pazarlayabilmesi için çalışıyoruz. Zor zamanlarda da küçük çiftçimizin yanında yer aldık. Acil destek kalıcı çözümlere dönüşerek çiftçinin tarladan kalan ürününün değerlendirilmesi için acil müdahalede bulunduk”dedi.


    Depremzede üreticiye de destek verdiklerini de anlatan Doğan, “Adana’nın Yumurtalık ilçesindeki çiftçilerden maydanoz ve dereotu, Hatay’ın Samandağ ilçesindeki çiftçilerden Samandağ Biberi ve Samandağ domatesi, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki çiftçilerden de çileklerini alıp zincir marketlere satışını gerçekleştirdik. Çiftçilerden aldığımız ürünlerin fazlasını ise kurutma tesisinde kurutup satışa sunacağız”ifadelerini kullandı.

  • “KADES uygulamasını 5 milyon 205 bin kadın indirdi”

    “KADES uygulamasını 5 milyon 205 bin kadın indirdi”

    İçişleri Bakanı ve İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Süleyman Soylu, İstanbul’daki seçim çalışmalarını sürdürüyor. Soylu, çalışmalar çerçevesinde Haliç Kongre Merkezi’nde kadın Sivil Toplum Kuruluşu başkanlarıyla buluştu. Programa Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, AK Parti İl ve Beyoğlu İlçe Kadın Kollarından kadınlar ve AK Partili yöneticiler katıldı. Burada bir konuşma yapana Soylu; kadına şiddete ilişkin önlemlere ve uyuşturucuya karşı mücadeleye değindi.

    İçişleri Bakanlığı bünyesinde çalışan kadın sayısına ilişkin konuşan Bakan Soylu 15 Temmuz’a kadar bakanlığın toplam tarihi boyunca en yüksek kaymakam sayının 32 olduğunu belirterek, 6,5 yılda bu sayının 135 olduğunu söyledi. 3 kadın valinin olduğunu belirten Bakan Soylu, “Bunlar Bartın, Nevşehir ve Afyon’da. Yine emniyette 15 bin 38’miş. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatının ardından sonrası bunu biz 25 bin 791’e çıkarmışız. Oran olarak yüzde 5,7’den yüzde 8,1’e çıkmış. Kadın jandarma astsubay 2016 yılında 709, şu anda 2 bin 546. Yani yüzde 2,42’den 5,91’e yükselmiş” dedi.

    Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yapılan çalışmaları anlatan Bakan Soylu, “Kadın meselesinde önemli adımlar atıldı, 2021 yılında hayatını kaybeden kadın sayısı 309, 2022 yılında ise 279 yani yüzde 12 bir azalma söz konusu. Şimdi size 1 Ocak ve 25 Nisan arasındaki sayıyı söyleyeceğim, 78 kişi. Geçen yıl 86 iken şimdi 78 yine. Yüzde 10 bir azalma söz konusu. Bir önceki yıl yüzde 12, şimdi ise yüzde 10 düştü. Çünkü biz bununla ilgili ciddi bir çalışma ortaya koyuyoruz. Anayasamız, kanunlarımız, yaptıklarımız, devletin içgüdüm içerisinde çalışması ve burada özellikle bakanlık olarak çok önemli adımlar attık. Örneğin, bu tip şiddetle karşı karşıya kalan bir insanın anında devlete ulaşabilmesini sağlayan bir sistem geliştirmek zorundaydık. Dünyada ödül alan bir çok Avrupa ülkesi tarafından da takdir edilen benzerleri yapılmaya çalışılan KADES’i Türkiye ile buluşturduk. Şu anda 5 milyon 205 bin kadının KADES uygulamasını indirdi, hedefimiz 10 milyon kadının bunu indirmesi. Şu ana kadar yapılan ihbar sayısı 718 bin. Her bir ihbara gidilmektedir. Bazen deneme de yaptılar, 4-5 dakikada polis oraya gitti” dedi.

    “Türkiye’de elektronik kelepçe sayısı 861”

    Türkiye’de elektronik kelepçe sayısının 861 olduğunu söyleyen Bakan Soylu, “Şu ana kadar toplamda 4 bin vaka izledik. Elektronik kelepçede bir tek vakamız oldu. Onun dışındakilerin hepsine hakim kararıyla müdahale ettik. Bu izleme bizde değildi. Aile Bakanlığı ile Adalet Bakanlığındaydı. Görüşerek biz bu işi aldık. Türkiye’de kadına şiddette ilk kez erkeğe de eğitim vermeye başladık. 11 milyon 750 bin erkeğe 1,5 yılda eğitim verdik” diye konuştu.

  • Türkiye’de beklenen yaşam süresi

    Türkiye’de beklenen yaşam süresi

    Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi 78,3 yıl oldu
    Yeni doğmuş bir bireyin mevcut ölümlülük risklerine maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl sayısı olarak tanımlanan “doğuşta beklenen yaşam süresi” Türkiye’de 2017-2019 döneminde 78,6 yıl iken 2018-2020 döneminde 78,3 yıl oldu.
    Kadınların erkeklerden 5,5 yıl daha uzun yaşadığı görüldü
    Türkiye’de 2017-2019 döneminde erkeklerde 75,9 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresi, 2018-2020 döneminde 75,6 yıl, kadınlarda ise 81,3 yıl iken 81,1 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup erkekler ve kadınlar arasındaki doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,5 yıldır.
    Beklenen yaşam süresi 15 yaşındaki kişiler için 64,3 yıl oldu
    Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 64,3 yıl oldu. Erkekler için bu süre 61,6 yıl iken kadınlarda 67,1 yıl oldu.
    Beklenen yaşam süresi 30 yaşındaki kişiler için 49,7 yıl oldu
    Ülkemizde, 30 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 49,7 yıl oldu. Erkekler için bu süre 47,2 yıl iken kadınlarda 52,3 yıl oldu. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 5,1 yıldır.
    Beklenen yaşam süresi 50 yaşındaki kişiler için 30,5 yıl oldu
    Türkiye genelinde, 50 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,5 yıl oldu. Erkekler için bu süre 28,2 yıl iken kadınlarda 32,9 yıl oldu.
    Kadınlarda 65 yaşta beklenen yaşam süresinin erkeklerden 3,5 yıl daha fazla olduğu görüldü
    Türkiye’de 2018-2020 dönemi hayat tabloları verilerine göre, 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,8 yıl olarak hesaplandı. Erkekler için bu süre 15,9 yıl iken kadınlarda 19,4 yıl oldu. Diğer bir ifade ile 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,5 yıl daha uzun yaşaması beklenmektedir.
    Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il Gümüşhane oldu
    Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 80,8 yıl ile Gümüşhane oldu. Gümüşhane’yi, 80,7 yıl ile Muğla, 80,3 yıl ile Tunceli ve Trabzon takip etti. Beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 76,1 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i 76,4 yıl ile Gaziantep ve 76,8 yıl ile Ağrı izledi.
    Erkeklerde en uzun yaşam süresine sahip il Gümüşhane oldu
    Erkeklerde doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 78,1 yıl ile Gümüşhane oldu. Gümüşhane’yi 77,7 yıl ile Muğla ve 77,3 yıl ile Antalya izledi. Erkeklerde beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 73,5 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i 73,8 yıl ile Gaziantep ve 74,1 yıl ile Ağrı takip etti.
    Kadınlarda en uzun yaşam süresine sahip il Tunceli oldu
    Kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 84,1 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli’yi 84 yıl ile Muğla ve 83,8 yıl ile Trabzon izledi. Kadınlarda beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 78,8 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i 79 yıl ile Gaziantep ve 79,3 yıl ile Van takip etti.
    İstanbul’da doğuşta beklenen yaşam süresi 79,1 yıl oldu
    En fazla nüfusun bulunduğu İstanbul, doğuşta beklenen yaşam süresinde 79,1 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 76,2 yıl iken, kadınlarda 82 yıl oldu.
    Ankara’da doğuşta beklenen yaşam süresi 79,3 yıl oldu
    Doğuşta beklenen yaşam süresinde Ankara da 79,3 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 76,5 yıl iken kadınlarda 82 yıl oldu.
  • Kadınlar üretiyor, vatandaşa aracısız ulaşıyor

    Kadınlar üretiyor, vatandaşa aracısız ulaşıyor

    Nilüfer Belediyesi’nin 2022 yılının Eylül ayında faaliyete geçirdiği Hasanağa Gıda Merkezi’nde, kadın emeğinin geleneksel yöntemlerle hijyenik ortamda ürettiği gıdalar, doğrudan halka ulaşıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda ürünleri, Nilüfer Bostan satış noktaları aracılığıyla halkla buluşuyor.
    Nilüfer’de tarımın gelişmesi, üreticiye destek olunması ve belediyeye ait boş arazilerin tarıma kazandırılması adına tarımsal faaliyetlerini sürdüren Nilüfer Belediyesi , bu tarım ürünlerinin halka sağlıklı gıda olarak ulaşması için de çeşitli çalışmalar yapıyor. Bu çalışmaların hedefine ulaştığı yatırımlardan biri de Nilüfer Belediyesi’nin Hasanağa Mahallesi’nde kurduğu Hasanağa Gıda Merkezi.


    800 metrekare kapalı alana sahip olan Hasanağa Gıda Merkezi’nde birbirinden ayrı kuru ve sulu üretim alanları, hammadde , ambalaj ve işlenmiş ürünlerin yer aldığı kuru depolar, soğuk hava odaları, kalite kontrol laboratuvarı ve çalışma ofisleri yer alıyor. Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (NİLKOOP) tarafından üretilen ya da tedarik edilen hammaddeler gıda mühendisinin gözetiminde, Nilüfer’deki Kadın Dernekleri üyeleriyle hijyenik ortamda işleniyor, ambalajlanıyor depolanıyor ve araçlarla satış noktalarına sevk ediliyor.
    Ürünün hammadde hazırlığı, üretimi ve paketlenmesinde dikkat edilmesi gereken gıda, hijyen ve sanitasyon kurallarına ilişkin eğitim
    alan Kadın Dernekleri üyeleri , kendi geleneksel gıda kültürü ve el emeklerini, oluşturulan reçeteler tüketicilere sunulacak doğal ve sağlıklı gıdaya dönüştürüyorlar.


    2022 yılında deneme üretimleriyle faaliyete geçen Hasanağa Gıda Merkezi’nde şimdiye kadar bir tonu aşan miktarda sebzeden salça, sos ve turşu, iki ton meyveden marmelat, reçel ve pekmez üretildi. Ayrıca NİLKOOP tarafından ekolojik şartlarda üretilen buğdaydan da satış noktalarında satılmak üzere beş tona yakın erişte, tarhana ve kuskus üretildi.
    Hasanağa Gıda Merkezi bu yıl aynı zamanda Nilüfer Belediyesi’nin her yıl yoksullar için dağıttığı erzak kolilerine konacak 22 ton tarhana ve eriştenin de üretimini de kadın derneklerinin üyeleri ile birlikte yapıyor.

    Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Biz göreve başlarken tarım ve gıda yılı için belli bir vizyon belirlemiştik. İlk yıllarda yaptığımız çalışmaların meyvelerini yavaş yavaş almaya başlıyoruz. Amacımız, tarımsal üretimi desteklemek ve kadınların ürettiği ürünleri pazarlamak için bir değerlendirme yapmaktı. Hasanağa’da daha önce bir binamız vardı ve bu binayı bir gıda merkezine dönüştürdük. Hijyenik şartlarda kadın dernekleri ile birlikte kendi ürettiğimiz buğdaydan erişte, kuskus, tarhana gibi malzemeler üretiyoruz. Aynı zamanda hijyenik ortamda gıda mühendisleri tarafından denetlenen kadınların turşu, reçel, marmelat gibi ürünleri üretmelerine olanak sağlıyoruz. Ürünleri bostanımızda satıyoruz ve kadınlar da kendileri bir şekilde pazarlama yapıyorlar” diye konuştu.


    İnternet üzerinden bir ağ oluşturmaya çalıştıklarını belirten Erdem, “Böylece daha geniş bir pazarlama ağına ulaşacağız. Amacımız, ziraî üretimi desteklemek ve kadınların emeğinin karşılığını almasını sağlamak. Depolarımızın içinde soğuk hava depoları, kuru depoları, ambalaj depoları gibi birçok bölüm mevcut ve hijyenik şartlar altında ürettiğimiz sulu ve kuru gıdaları ayrı bölümlerde saklıyoruz. Bu, iyi bir merkez olduğumuzu düşünüyorum. NİLKOOP üzerinden çalışmalarımızı yürütüyoruz ve bunu büyütmek istiyoruz. Kadın dernekleri de dönüşümlü olarak gelip üretimde yardımcı oluyorlar. Amacımız, kadınların ürünlerden aldıkları gelirleri kendi gelirlerine eklemelerini sağlamak” dedi.
    Hasanağa Gıda Merkezi Sorumlusu Gıda Mühendisi Pelinsu Deveci ise, “Bu merkezin amacı hammadde teminini yerel üreticilerden sağlayarak, tarımsal ekonomiyi büyütmektir. Burada kadın dernekleriyle birlikte ortak üretimler yaparak onlara ekonomik katkı da sağlıyoruz. Burada yapılan üretimler gıda hijyen kuralları uygulanıyor. Burada üretilenler Bostanlar’da satılıyor” dedi.
    Merkezde çalışan kadınlar ise merkez sayesinde ekonomilerine katkı sağladıklarını vurguladı.

  • Asırlık çerçevelere hayati dokunuş

    Asırlık çerçevelere hayati dokunuş

    Denizli’de tasarım öğretmeni Zeliha – Halil Kahveci çifti, çocukluk hayalleri olan konsepti oluşturmak için açtıkları atölyede asırlık eşyaların tamir bakım ve boyamasını yapıyor. Kendilerine ek kazanç da sağlayan öğretmenler, atık ve eski malzemeleri ‘Atmıyoruz, Yeniliyoruz’ sloganıyla geri kazandırıyor. Dekoratif yüzey boyama işlemiyle birçok malzemeleri yenileyerek eskisinden daha yeni hale getiren Kahveci çifti, iş yerlerini gören vatandaşlar tarafından büyük beğeni topladığını söylüyor. Son olarak atölyelerinde 100 yıllık el yapımı ahşap çam çerçevelerinin tamir bakım ve boyamasını yapan Kahveci çifti, asırlık koltukların yenilenmesiyle ilgili çalışmalarda yapıyor.

    Asırlık eserlere günlerce üzerinde çalışarak yeniden hayat verdiklerini anlatan Halil Kahveci, “Asırlık el yapımı ürünlere yaptığımız hayati dokunuşlarla adeta Denizli’de geri dönüşümün adresi olduk. Yaşanan ekonomik sıkıntılarla birlikte insanların geri dönüşüme olan ilgisi bir kat daha arttı. Dönüşümünü yaptığımız ürünlerin şimdi yenilerini bulmak artık imkansız. Son olarak müşterimizden gelen ağaç oymalı ayna çerçeveleri çok kıymetli parçalardı. Üzerinde üç gün çalışarak ahşap ayna çerçevelerinin yıpranan bölgelerini tamir edip yeniden boyadık. Gerçekten ortaya çok güzel asırlık ürünler çıktı. Bu tarz ahşap ürünler artık çok kıymetli. Müşteriden gelen nadir parçalara ilave olarak çöplerden bulunan parçalarında yenilenmesini yapıyoruz. Eski ahşap koltuklarında yüz değiştirme tamir ve bakımlarını yaparak hanımların vaz geçemeyeceği ürünler haline getiriyoruz. Ev içlerinde de fayansların üzerine şekiller çizerek ortama başka bir hava kazandırıyoruz. Fayans üzerine yaptığımız işlemelerinde çizilip bozulmaması için üzerlerinin kaplamasını yapıyoruz. Bir şekilde eskilere yeniden hayat veriyoruz. Geri dönüşümün bir parçası olmaktan da çok mutluyuz” dedi.

  • Bin lira değerinde oyuncak çaldı

    Bin lira değerinde oyuncak çaldı

    Eskişehir’de bir alışveriş merkezindeki oyuncak mağazasında yaşanan hırsızlık, güvenlik kamerasına anbean kaydedildi. Rahat tavırlar ile mağaza içinde uzun süre dolaşan genç kadın, bin 100 lira değerindeki oyuncağı çaldı. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, şüphelinin oyuncakların tuşlarına basarak incelemesi dikkat çekti.

    Oyuncağı almadan önce bir süre rafları inceleyen genç kadın, istediği oyuncağı bulunca etrafındaki insanları da umursamadan koca bir kutuyu çantasına koydu. Daha sonra hızlı adımlar ile mağazadan çıkan genç kadın, kayıplara karıştı. Olay, mağaza görevlilerinin eksik ürünü gördükten sonra güvenlik kamera kayıtlarını izlemeleriyle ortaya çıktı.

  • 15 yıldır elinden oklava düşmüyor

    15 yıldır elinden oklava düşmüyor

    Mudurnu’da yaşayan Hacer Sarıcaer, çocukken aile büyüklerinden öğrendiği baklava ve börek tariflerini, 15 yıl önce mesleğe dönüştürdü. Evlendikten sonra aile bütçesine katkı sunmak için siparişler alan Hacer Sarıcaer’in baklavaları ve börekleri, vatandaşlar tarafından da çok beğenildi. Ablası Fatma Karacakaya ile birlikte 15 yıldır baklava ve börekler hazırlayan Sarıcaer, son zamanlarda siparişlere yetişmekte güçlük çekiyor. İki kardeşin içi nemli, dışı da çıtır çıtır hazırladığı baklavalar adeta damakları tatlandırıyor.

    “Çok maharetli bir kadındır”

    Mahalle sakinlerinden 85 yaşındaki Vasfiye Ören, “Hacer çok maharetli bir kadındır. İnsancıldır, herkesi sever. Baklavayı, böreği, dolmayı çok güzel yapar. Mahallemizin güzel insanıdır” dedi.

    “Hem eve katkı hem de eşime”

    Baklavanın tarifini babaannesinden öğrendiğini ifade eden Hacer Sarıcaer, “Bu bizim ev baklavamız. Babaannem aşçıydı zaten, yapardı. Evlendikten sonra bir akrabamız ile birlikte bu işe başlamak istedik. Çocuklar da olunca başka bir iş yapma imkanı olmamasından dolayı bu işe başladık. Severek de yapıyorum bu işi. Hem eve katkı hem de eşime” diye konuştu.

    “Başladık bayram baklavalarına, sipariş çok”

    Sipariş yoğunluğu sebebiyle dolayı bazı müşterisini geri çevirdiğini söyleyen Sarıcaer, “Başladık bayram baklavalarına. Sipariş çok. Çok da üzülüyorum. Bayrama sipariş alamıyorum. Vatandaşı da çeviriyoruz. Biraz arkadaşlarıma yönlendiriyorum. Arkadaşlarım da yapıyor. Biz de inşallah siparişleri hayırlısıyla teslim ederiz. Mesela birine yapıyoruz. Başka birisi yiyor beğeniyor, o da istiyor. Sayısı 100’e yakın oluyor. Ramazan’ın başından beri çalışıyorum ben. İftarlara hazırlıyoruz. Ramazan’da hep doluydu” ifadelerini kullandı.

    “15 yılım bununla geçti”

    15 yıldır bu işi yaptığını belirten Hacer Sarıcaer, “Bir tepsiyi yapması 3-4 saati buluyor. Hamurum hazır olursa iki saatte açıyorum bir tepsiyi. İçine ceviz kullanıyoruz, isterlerse çam fıstığı da getiriyorlar kendileri. Öyle de yapıyoruz. Ben 18 yıl oldu evleneli. 15 yılım bununla geçti. Mudurnu’da ‘Baklavacı Hacer’ veya ‘Börekçi Hacer’ diye tanıyorlar. Zaten görenin aklına ya baklava ya da börek geliyor” dedi.

  • Kadın mühendis adaylarına pozitif destek

    Kadın mühendis adaylarına pozitif destek

    BUÜ ile BUMKAD eğitimin desteklenmesi ve öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkı verilmesi amacıyla işbirliği yapacak. Kurumlar arasında özel olarak hayata geçirilecek işbirliği protokolüne BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve BUMKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ülfet Öztürk imza attı. Protokol sayesinde lisans ve yüksek lisans eğitimi alan öğrencilere staj, bitirme projeleri, seminer ve teknik geziler konusunda katkı sunulacak. Ayrıca mühendislik fakültesinde okuyan kadın öğrencilere dernek üyeleri tarafından mentörlük desteği verilecek.

    Öğrenci dostu üniversite

    İmza töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Türkiye’nin en kalabalık öğrenci nüfusuna sahip üniversitesi olduklarına işaret etti. Öğrencilerin her durumda en iyi şekilde eğitimlerini alabilmeleri için tüm imkanları seferber ettiklerinin altını çizen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Göreve geldiğimiz ilk günlerde ‘Öğrenci Dostu Üniversite’ anlayışıyla hareket edeceğimizi vurgulamıştık. Bu da çok sayıda projeye imza attık. Yenilikçi ve öğrencilerin eğitim hayatlarını kolaylaştıracak hizmetleri hayata geçirdik. Sadece eğitimin niteliğini değil, sosyal yaşamlarını geliştirecek yatırımlara da odaklandık. Her yıl yaptığımız memnuniyet anketlerinde oranların iyi anlamda yükseldiğine şahit oluyoruz. Öğrencilerimiz için daha iyisini yapmaya, onların talepleri nedeniyle projeler üretmeye devam ediyoruz. Bu işbirliği protokolü de lisans ve lisansüstü öğrencilerimiz ve mühendislik fakültesindeki kadın öğrencilerimiz için son derece değerli. Kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlayacak bir ortaklık olacak. Hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.


    Gençler iş hayatına hazırlanacak

    BUMKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ülfet Öztürk de öğrencilerin nitelikli eğitim almaları, iş hayatına daha hazır bir şekilde mezun olmaları için katkı sağlamaya gayret ettiklerini söyledi. Dernek kuruluş amacı nedeniyle özellikle mühendislik fakültesinde eğitim alan kadın öğrencilerin gelişimi adına proje ürettiklerini aktaran Başkan Ülfet Öztürk, üniversite ile yapılacak işbirliği sayesinde çok sayıda öğrencinin hayatına dokunabilecekleri için mutlu olduklarını ifade etti.

    Programda BUÜ İnegöl Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Ömeroğulları Başyiğit ve BUMKAD Yönetim Kurulu Üyeleri de hazır bulundu.

  • 6. kattan düşen kadın hayatını kaybetti

    6. kattan düşen kadın hayatını kaybetti

    Kırıkkale’de bir kadın, yeni taşındığı evin camlarını silerken dengesini kaybederek 6’ncı kattan düştü. Hastaneye kaldırılan kadın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
    Olay, Kırıkkale il merkezi Kurtuluş Mahallesi 748 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yeni taşındığı evini temizlemek isteyen Birsen M. (58), camları temizlerken dengesini kaybederek 6. kattan düştü. Olayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan Birsen M., Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan Birsen M. tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı.