Etiket: Kalp

  • Aşırı sıcaklarda kalbimizi zinde tutmalıyız

    Aşırı sıcaklarda kalbimizi zinde tutmalıyız

    Beslenme uzmanı ve Phanes Beauty kurucu ortağı ve CEO’su Ertekin Aykaç, sıcak havalarda dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarılarda bulundu. Sıcak havalarda hem bedenin hem de ruhun zinde olunması gerektiğini söyleyen Ertekin Aykaç, “Bunun için de bedeni ve ruhu zorlamayacak bir hayat yaşanması zorunluluktur.

    İnsanımız yöresel ve kültürel olarak ağır yemekleri tercih ediyor. Yaz aylarında ağır yemeklerden kaçınılmalıdır. Yazın Akdeniz ve Ege yöresi ağırlıklı yemekler tercih edilmesi beden sağlığı açısından rahatlatıcıdır. Ispanak, brokoli gibi yeşil sebzeleri tercih etmek gerekmektedir.

    Potasyum, lif, folat, kalsiyum ve C vitamini zengin kalp dostu sebzelerdir. Kırmızı meyveler, avokado, yeşil çay, ceviz, keten tohumu ve bitter çikolata gibi ürünleri de beslenme alışkanlığına katmanın faydalarını yaz ayında farkına varacaksınız. Yaz ayının olmazsa olmazı balık tüketilmelidir. Kalbin zinde olması, aynı vakitte beynin doğru karar alması için sağlıklı beslenme şart. Yapılan yeni araştırmalar gösterdi ki sağlıklı bir kalp, aynı vakit de beynin doğru karar alması için hususi önem taşımaktadır” dedi.

  • Kalp hastalığı riskini önlemek mümkün

    Kalp hastalığı riskini önlemek mümkün

    Kardiyoloji Uzmanı Dr. Adnan Koşüş, kalp hastalıkları riskini basit yöntemlerle engellemenin mümkün olduğunu söyledi. Kalp hastalıklarından korunma yollarının temelinde öncelikle hastalığa yol açan yaşam tarzını ve çevre faktörleri değiştirmenin yattığını belirten Uzm. Dr. Köşüş, “Kalp sağlığını koruyabilmenin öncelikli yollarından biri sağlıklı yiyecekler tüketmektir. Kişiler kolesterollerini uygun seviyede tutmak için tereyağı ve iç yağ gibi hayvansal kaynaklı yağlardan uzak durmalı, fındık yağı ve zeytinyağı gibi bitkisel yağlar tercih etmelidir. Kırmızı etten mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Kırmızı et yerine, balık, hindi ve tavuk eti gibi beyaz et tercih edilmelidir. Bol miktarda sebze ve meyve yenmelidir. Beslenmede fasulye, mercimek, bezelye gibi kolesterolsüz protein kaynaklarına yer verilmelidir. Süt ve süt ürünlerinde ise konsantre süt yerine yağsız veya az yağlı ürünler tüketilmelidir. Karaciğer, işkembe, sakatat, sosis, sucuk, salam gibi gıdalardan uzak durulmalıdır. Beyaz un yerine işlenmemiş buğday unu yani kepekli un tercih edilmelidir. Ayrıca yemek yerken besinleri yavaş yavaş tüketmeye özen gösterilmelidir” diye konuştu.

    “Düzenli egzersiz yapmayı ihmal etmeyin, sigarayı bırakın”

    Sadece her gün yarım saat yürüyerek ve sigara içmeyerek kalp hastalığına yakalanma riskinin yarı yarıya azaltılabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Köşüş, “Kalp-damar hastalıklarında sigara tüketilmesi başlı başına önemli bir sebeptir. Bu nedenle sigara içen bir kişi sigarayı bırakmalıdır. Ayrıca kişilerde yağların karın çevresinde toplanması da özellikle kalp-damar hastalığı riskini arttırır. Bu nedenle fazla kilolarınızdan kurtulmaya çalışın. Düzenli egzersiz kalp hastalıkları ve kalp krizinden sizi korur. Günümüz toplumu araç kullanımı nedeniyle daha az yürür hale geldi. Bunun önüne geçmek için ise aracınızı, gideceğiniz yere en az 400 -500 metre uzağa park ederek, kalan mesafeyi yürümeye özen gösterin.

    Bu yolu yürümek bile uzun vadede size kalp-damar sağlığınız açısından ciddi bir yarar sağlayacaktır. Asansör kullanımını minimuma indirmek de kalp sağlığı açısından önemlidir. İmkan buldukça bol bol doğa yürüyüşleri yapın. Unutmayın ki uygun kiloya sahip olmak, sağlıklı bir yaşam için ilk adımdır. Kilo vermek kan basıncını, kan şekerini, kan yağlarını ve erken ölüm riskini azaltır. Aşırı stresten ve hareketsiz yaşamdan da mümkün olduğunca uzak durun. Eğer kişinin ailesinde kalp hastası varsa, şişmansa, diyabet veya yüksek tansiyon hastasıysa, sigara kullanıyorsa 30, herhangi bir şikâyeti yok ise de 40 yaşından sonra düzenli olarak bir kardiyoloji uzmanına başvurup, gerekli kontrollerini yaptırarak, kalp-damar hastalıklarına karşı önlemini almalıdır” ifadelerini kullandı.

  • Alnında kalp şekli olan dana

    Alnında kalp şekli olan dana

    Eskişehir Alpu ilçesindeki bir çiftlikte dünyaya gelen buzağı alnında kalp şekliyle doğdu. Doğduğunda sahiplerini şaşırtan buzağı yoğun ilgi görürken, kurban bayramı öncesi çiftliğe gelen vatandaşları da şaşırtıyor. Kurbanlık büyükbaş almak için çiftliğe geldiklerinde sevimli danayla karşılaşan vatandaşlar, danaya ilgi gösterip, sosyal medyada paylaşmak için fotoğraf çekiyor.

    Kurban alıcılarının gözdesi olan dananın çiftlikteki diğer hayvanlara göre ön plana çıktığını ve daha çok sevildiğini belirten sahibi Baran Türkmen, çevredeki vatandaşların da danaya ilgi gösterdiğini ve görmek için geldiklerini söyledi.

  • Hatay’a gidecekti, kalbine yenildi

    Hatay’a gidecekti, kalbine yenildi

    Dursunbey İlçe Emniyet Müdürlüğü Haber Merkezinde görevli Polis Memuru Serdar Altunkaynak, kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Dursunbey’de görev yapan ve geçici görevlendirme ile Hatay’a gitmek için hazırlık yapan Altunkaynak, 112 ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Serdar Altunkaynak kurtarılamadı. 12 yıldır Dursunbey’de çalışan evli 3 çocuk sahibi Polis Memuru Serdar Altunkaynak için yarın Dursunbey Emniyet Müdürlüğü’nde tören yapılacak ve merhumun naaşı memleketi Erzurum’a gönderilecek.

  • Genç anne kalbine yenik düştü

    Genç anne kalbine yenik düştü

    Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan 37 yaşındaki genç anne hayatını kaybetti.Çaycuma’da yaşayan Bedriye Kamit Yılmazer (37), 6 sene önce göğüs kanserine yakalandı. Kanserle verdiği mücadelede bir süre sonra sağlığına kavuşan genç anne son zamanlarda tekrar nükseden kanser hastalığı yüzünden tekrar tedaviye başladı. Genç anne Yılmazer, bu sabah kalbine yenik düşerek hayatını kaybetti.

     

  • Kalp hastalarına uyarı

    Kalp hastalarına uyarı

    Özellikle yaşlı bireylerle, hipertansiyon, akciğer, şeker ve kalp hastalığı olan kişilerin bu virüsten daha fazla etkilendiğine ve hastalığın bu kişilerde daha ağır seyrettiğinin bilindiğine işaret eden Doç. Dr. Işık, hastalığın aynı zamanda kanın pıhtılaşmasını artırarak, kalp krizi, kalp kası iltihabı, ritim bozuklukları, pıhtılaşma ve emboli gibi birçok kalp damar sistemine ait komplikasyonlara neden olduğunu söyledi.

    “Kovid-19’a bağlı ölümlerin 3’te 1’i kalp hastalarında görülmekte”

    Doç. Dr. Mehmet Emirhan Işık, “Kovid-19’un koronavirüsün kalp hastalıklarıyla ilişkisi kanıtlanmış durumda, tabii diğer bulaşıcı hastalıklar da yine kalp hastalıklarına neden olabilmektedir. Kovid-19’a bağlı ölümlerin yaklaşık 3’te 1’i kalp hastalıkları sonucu görülmekte ve aynı zamanda kalp hastalığı olan kişilerde Kovid-19 daha ağır görünmekte ve kalp hastalıklarını ağırlaştırılmaktadır. Bunun yanında Kovid-19 geçirilmesi sırasında ve sonrasında da yine aritmi gibi hipertansiyon gibi kalp krizi ve ritim bozuklukları da artmaktadır” dedi.

    “Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en iyi yolu hijyen ve temizlik”

    Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en önemli yolunun el hijyeni ve temizlik olduğunu belirten Işık, “Kişisel hijyene önem verilmesi bunu sağlayabilmektedir. Aynı zamanda eğer kendimizde bir bulaşıcı hastalık riski varsa veyahut kendimizde bir bulaşıcı hastalık olabileceğini düşünüyorsak mutlaka kendimiz de maske kullanmalıyız. Yoğun yerlerden, toplu yerlerden kaçınmalıyız. Bunun yanı sıra gıdaları taze tüketmeli, bol meyve ve sebze yemeliyiz. Gıdalarımızı yıkamalıyız çünkü özellikle gıdalardan bulaşabilecek hastalıklar için gıdaları iyi yıkamak çok önemli. Bunun yanı sıra aşıyla korunabilecek hastalıklarımız var. Aşılarımızı mutlaka zamanında olmalıyız. Çocukluk aşılarını eğer çocuklarımıza zamanında yaptırırsak, ileride de gerektiği hallerde yine aşı yapılabilmektedir” diye konuştu.

    “Kalp hastalıklarında hareket etmek önemli”

    Bulaşıcı hastalığa yakalananların, özellikle kalp sağlığını koruması için hareketsiz kalmaması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Mehmet Emirhan Işık, “Mutlaka spor yapmalılar. Beslenmelerine çok dikkat etmeliler. Hareketsizlik, gelecekte şişmanlığa, şişmanlık da kalp hastalıklarına neden olmakta. Özellikle Kovid-19 döneminde yaşadığımız hareketsiz kalma, eve kapanma nedeniyle giderek şişmanlık arttı. Obezite arttı. Buna bağlı olarak da insanlardaki kalp krizi, kalp hastalıkları riski artmış durumdadır. Özellikle viral hastalıklarda antibiyotik kullanımından kaçınılması, doktorların tavsiyesi dışında ilaç kullanılmaması gerekmektedir. Kalp hastalarının özellikle farklı ilaçlar kullanması, diğer ilaçları veya etkileşebileceği için mutlaka ve mutlaka doktor tavsiyesiyle alınması gerekmektedir. Antibiyotik direncinde gelecekte önemli bir sorun olması nedeniyle antibiyotik kullanımından kaçınmamız da toplumsal sağlık açısından önemlidir” şeklinde konuştu.

  • BAREM’de kalpleri ısıtan etkinlik

    BAREM’de kalpleri ısıtan etkinlik

    Osmangazi Belediyesi tarafından Bursa’ya kazandırılan ve sosyal belediyeciliğin en güzel örneği olan BAREM, engelli bireyler ile alzheimer hastası vatandaşları bir araya getirdi.

    18-24 Mart Yaşlılar Haftası dolayısıyla renkli bir programa imza atan Osmangazi Belediyesi Engelliler Bakım Merkezi (OBAM) ile Alzheimer Bakım Merkezi (ALBAM) üyelerini ziyaret eden Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Türkiye’de bir ilk olan BAREM ile engelli ve yaşlı hemşehrilerimizi sevgiyle kucaklıyor, desteklerimizi sürdürüyoruz.

    Bizler, yaptığımız hizmetlerle engelleri sevgiyle aşıyoruz. Burası, ciddi anlamda sosyal belediyecilikte zirve haline geldi. BAREM, insanlar için büyük bir moral kaynağı, ülkemiz için ise büyük bir örnek teşkil etti. Yaşlılar Haftası dolayısıyla düzenlenen etkinlik hepimizin içini ısıttı. Bizleri bugünlere ve geleceğe hazırlayan yaşlılarımızın hayatlarını kolaylaştırmayı kendimize borç bilelim” dedi.

    Program çerçevesinde büyük mutluluk yaşayan OBAM ile ALBAM üyeleri, tiyatro gösterisinin yanı sıra birlikte şarkılar söyleyerek gün boyunca hoşça vakit geçirdi.

  • İki kalbi olduğu için 9 yıl baba olamadı! Evlat hasreti son buldu

    İki kalbi olduğu için 9 yıl baba olamadı! Evlat hasreti son buldu

    Gaziantep’te yaşayan Murat (32) ve Duygu (26) Ceylan çifti, baba Ceylan’da bulunan Kartagener Sendromu nedeniyle 9 yıl boyunca çocuk sahibi olamadı. İki kalbi bulunan ve organlarının yerleri ters olan baba Murat Ceylan, İstanbul’da gerçekleştirilen özel bir tüp bebek tedavisi sonucu kızı ‘Ömür’ü kucağına aldı.

    Doğuştan iki kalbi olan ve soldaki kalbi çalışmayan Kartagener Sendromu hastası Murat Ceylan, 2013 yılında hayatını Duygu Ceylan ile birleştirdi. Evlendikten 1 yıl sonra çocuk sahibi olmak isteyen çift, çocukları olmayınca Gaziantep’te bir tüp bebek merkezine başvurdu. 6 yıl boyunca birçok merkezde tedavi gören Murat Ceylan, rahatsızlığının kaynağını öğrenemedi. 2 ameliyat geçirmesine rağmen çocuk sahibi olamayan Ceylan, pratisyen bir doktorun tavsiyesi ile İstanbul’da özel bir kliniğe başvurdu. Bahçeci Tüp Bebek Merkezi doktorları tarafından testleri yapılan ve detaylı tedaviye alınan Murat Ceylan’ın hastalığının Kartagener Sendromu olduğu belirlendi. İleri tekniklerin kullanıldığı özel bir tüp bebek tedavisi uygulanan baba Ceylan, tedavinin ardından çocuk sahibi oldu. Aile, 3 aylık bebeklerine Ömür ismini verdi.

    “BİTTİ DEDİĞİMİZ YERDE HAYAT YENİDEN BAŞLADI”

    9 yılın ardından kızını kucağına almanın mutluluğunu yaşayan baba Murat Ceylan, bu süreçte pes etmemek gerektiğini söyledi. Sorunun kendisinden kaynaklı olduğunu bildiği için yıllar boyunca çok yıprandığını ve psikolojik bunalıma girdiğini belirten Ceylan, emeği geçen herkese teşekkür etti. Şimdilerde çocuğunun geleceği için iş aradığını belirten genç adam, “Doğuştan iki tane kalbim var. Biri sağda biri solda. Sol taraftaki kalbim çalışmıyor, sağ taraftaki kalbim çalışıyor. Diğer organlarımın da hepsinin yeri farklı. Tıptaki ismi Kartagener ve Situs İnversus olarak geçiyor. Aynı zamanda astım ve akciğer yetmezliğim var. Sebebi açıklanamayan bir kısırlık hastalığım vardı. Tüp bebek için çok klinik gezdik. Tedaviler oldum, ameliyatlar oldum. Yine hacısına hocasına da gittik. Her yere koşturduk ancak bir sonuç alamadık. Bu kısırlığın sebebinin kalp sorunumdan kaynaklandığını bilmiyorduk. Bunu bir gün hastaneye gittiğimde bir pratisyen doktor tahmin etti. Onun tavsiyesi ile İstanbul’da bir kliniğe başvurduk, tedavimizi yaptılar” diye konuştu.

    “HALEN ÇOCUĞUMUZ OLDUĞUNA İNANAMIYORUZ”

    Çocuk sahibi olmak isteyen ailelere seslenen Murat Ceylan, “Çok yıpranmıştım ama aileler asla umudumuzu kaybetmeyin. Bu durumda olan insanlara sesleniyorum. Hiçbir zaman umutlarını kaybetmesinler. Asla ‘bitti’ demesinler çünkü bitti dediğiniz yerde başlıyor. Şu anda bizim kızımız kucağımızda 3 aylık oldu, ismini Ömür koyduk. Tabi bu mutlu haberi alırken biz inanamadık. Sonuç pozitif olduğu halde inanamadığımız için farklı farklı hastanelerde testler yaptırdık. Halen inanamıyoruz bizim çocuğumuz olduğuna. Dünyadaki görülebilecek yaşanabilecek en büyük mutluluk evlat mutluluğuymuş” ifadelerini kullandı.

    Hastalığı nedeniyle uzun süre işsizlik yaşadığını da belirten Ceylan, “Büyüklerimden çocuğumun rızkı için bir iş desteği bekliyorum” dedi.

    “30 BİNDE 1 GÖRÜLEN BİR SENDROM”

    Murat Ceylan’ın tedavisini gerçekleştiren Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Güvenç Karlıkaya, “Spermin hem sayısı azdı hem de daha önemlisi hiç hareketli değildi. Bütün spermleri hareketsiz olarak duruyordu. Böyle bir durumda çiftin doğal yollarla çocuk sahibi olma şansları yok denecek kadar az. Bunu araştırdığımızda sperm kuyruklarının hareket etmediğini bu yüzden de spermin ileriye doğru gidemediğini gördük. Hastamızda Kartagener Sendromu adını verdiğimiz çok nadir görülen, 30 binde 1 görülen sendromun olduğunu gördük” değerlendirmesinde bulundu.

    “TÜYCÜKLÜ HÜCRE OLAN SPERM ÇALIŞMIYORDU”

    Hastalık hakkında bilgi veren Op. Dr. Güvenç Karlıkaya, “Kartagener Sendromu ilginç bir sendrom. Kişinin tüm iç organları yer değiştirmiş. Solda olması gereken kalp sağda. Karaciğeri sağda değil solda ve midesi tam tersidir. Asıl önemli problem ise vücuttaki zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlayan hücreler tüycüklü hücreler. Bizi ilgilendiren tarafı yine tüycüklü hücre olan spermin çalışmaması nedeniyle gebeliğin gerçekleşememesi. Hareketsiz spermi tüp bebek için seçtiğinizde bunun canlı olup olmadığını bilmenin mümkün değil. İleri tekniklerle bunu ayırt edebilirsiniz. Biz bu tekniklerle hastamızdan 19 tane yumurta elde ettik. Bunların 8’i ise döllendi. Bu normal şartlarda düşük de olsa bu hasta için çok iyi bir oran. 8 taneden çok kaliteli embriyo elde edip transfer ettiğimizde tekil bir gebelik ve canlı doğum elde ettik” ifadelerini kullandı.

  • Gazi̇antepten Gezi̇ İçi̇n Geldi̇ği̇ Trabzonda Kalp Kri̇zi̇nden Hayatını Kaybetti̇

    Gazi̇antepten Gezi̇ İçi̇n Geldi̇ği̇ Trabzonda Kalp Kri̇zi̇nden Hayatını Kaybetti̇

    Gaziantep’ten Trabzon’a gezi için gelen bir kişi Çaykara ilçesi Yedi Göller Bölgesi’nde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

    Alınan bilgiye göre, bir tur şirketi ile Gaziantep’ten Trabzon’a gezmeye gelen Hasan Hüseyin Polat (68) Çaykara ilçesindeki dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl’ü gördükten sonra Demirkapı mahallesinin yukarısında yer alan Yedi Göller Bölgesi’ne geçti. Polat, buradaki Aygır Gölü’nde lavabo ihtiyacını karşılamak için gittiği tuvaletten çıkarken bir anda fenalaşarak yere yığıldı. Yere yığıldığını gören tur arkadaşları, tur rehberleri ve acente şoförleri Polat’a yardımcı olmaya çalıştı. Bu esnada turda bulunanlardan bir hemşire hastaya kalp masajı yaparak acil müdahalede bulundu.

    Dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl’de ambulans olmayınca…

    Olay yerine Uzungöl’den ambulans istenirken, Uzungöl’de ambulans olmaması üzerine acenta yetkilileri, Çaykara ilçesinden ambulans istedi. Çaykara M. İlhan Durgun Devlet Hastanesi ambulansının ise hasta almaya gitmesi sebebi ile sağlık ekipleri tarafından zorunlu olarak Sürmene Devlet Hastanesi’nden ambulans gönderildi. Ambulans Aygır Gölü’ne çıktığında Hasan Hüseyin Polat’ın hayatını kaybettiği tespit edildi. Hasan Hüseyin Polat’ın cenazesi Çaykara Mehmet İlhan Durgun Devlet Hastanesi morguna kaldırılmak üzere Çaykara ilçesine getirilirken, buradan cenazesinin memleketine gönderileceği bildirildi.

    Öte yandan bölgede bulunan turistler ve turizmciler yaşanan bu duruma tepki göstererek her gün binlerce turistin ziyaret ettiği Uzungöl’de tam teşekküllü bir ambulans olmamasına tepki gösterdiler.