Etiket: Karabük

  • Bireylerin hayatı ‘Rehber Göz’ ile kolaylaşacak

    Bireylerin hayatı ‘Rehber Göz’ ile kolaylaşacak

    Görme engelli bireylerin hareket kabiliyetini artırmayı ve sosyal hayata katılımını güçlendirmeyi hedefleyen proje, bireylerin bağımsız bir şekilde günlük yaşamlarını sürdürebilmelerine destek olmayı amaçlıyor.

    2019 yılında Doç. Dr. Hakan Yılmaz ile öğrencileri Nadi Doğan, Bahadır Bektaş Doğmuş ve Recep Tayyip Çitil tarafından temelleri atılan proje için 2021 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından

    “Faydalı Model Belgesi” alındı.
    Proje bünyesinde geliştirilen cihaz, kullanıcıların çevresindeki engelleri algılayarak sesli uyarılar ve geri bildirimler ile yönlendirme sağlıyor.

    Hafif ve ergonomik yapısıyla günlük kullanıma uygun olarak tasarlanan cihaz, yapay zeka ve sensör teknolojilerini bir araya getirerek kullanıcıların çevrelerini güvenli ve etkili bir şekilde keşfetmelerine imkan tanıyor.

    Karabük Üniversitesi Tıp Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Yılmaz, bu yenilikçi ürünün özel bir çözüm olduğunu vurguladı.

    Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine dikkat çeken Doç. Dr. Yılmaz, dünya genelinde yaklaşık 45 milyon, Türkiye’de ise 1,1 milyon görme engelli bireyin bulunduğunu belirterek şunları ifade etti: “Görme engelli bireylerimizin hayatlarını kolaylaştırabilmek adına hem teknolojiden faydalanalım hem yapay zekayı kullanalım hem de yerli bir üretim ve yerli bir çözüm olsun diye ‘Rehber Göz’ isimli projemizi geliştirdik.

    Proje yürütücülüğünü yapıyorum. Projeyi tıp mühendisliğinde üç öğrencimizle birlikte başlattık. Şuan patenti de almış durumdayız bu ürünün. Umarım ilerleyen süreçte hızlıca seri üretimi geçirerek çalışmalara devam edeceğiz.” dedi.

    “Ürünümüz giyilebilir”
    ‘Rehber Göz’ cihazının özelliklerini anlatan Doç. Dr. Yılmaz, ürünün kullanıcı dostu ve taşınabilir bir teknoloji sunduğunu ifade ederek, “Ürünümüz giyilebilir bir ürün. Birey doğrudan üzerine giyebiliyor. Göğüs bölgesinde bulunan mini bir bilgisayarımız var. Yine değiştirilebilir bataryalarımızla birlikte kesintisiz olarak cihazı kullanabiliyor.

    Cihazın ön tarafında bulunan kamerayla birlikte nesnelerin tanınması ve kızıl ötesi sensörlerle ve ultrasonik sensörlerle birlikte çeşitli nesnelerinde algılanabilmesi sağlanıyor. Özellikle yalnız yaşayan ya da yalnız yaşamak zorunda kalan bireylerin çevresinin tanıtılmasında, çevresindeki eşyaların bulunmasında ya da önündeki engellerin bulunması gibi durumlarda oldukça işe yarayacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

    Cihazın günlük yaşamda birçok farklı senaryoda kullanılabileceğini ve cihazın pilot uygulamasının Karabük Üniversitesi kampüsünde gerçekleştirildiğini anlatan Doç. Dr. Yılmaz, şunları söyledi: “Görme engelli bir birey evinde yalnız kalmak zorunda kalıyor.

    Klimanın kumandasını bulacak. Böyle bir durumda etrafında yavaş bir tur atması sonucunda bizim uygulamamız ve geliştirdiğimiz sistem klimanın kumandasını tanıyor ve yerini tespit ediyor. Yerini de bluetooth kulaklık aracılığıyla sesli olarak kişiye tarif ediyor.

    Kişi de kumandayı alıp daha konforlu bir yaşam sürmeye devam edebiliyor. Bunun gibi özellikler var. Aynı zamanda yapay zekayı kullanarak nesneleri tanıma da oldukça hızlı sonuçlar alabiliyoruz. Cep telefonuyla bağlantılı olarak internete bağlı entegre olarak çalışabiliyor. İnternet olmadan da çalışabiliyor.

    Biz üniversitemizin kampüsünü pilot uygulama olarak belirlemiştik. Şuan üniversitemizdeki görme engelliler için oluşturulan kabartmalı şeritleri tanıyabiliyor.

    Belli bir mesafe tahmini yapabiliyor. ‘Beş metre sonra sola döneceksin’ ya da ‘ileride engel var, dikkatli bir şekilde yürü’ şeklinde bluetooth kulaklıkta sürekli olarak yönlendirebiliyor. Taşınabilir ve güç kaynağı değiştirilebilir bir sistem.

    Bataryasını değiştirerek de kişi gün içerisinde kesintisiz bir şekilde kullanabiliyor. Diyelim ki sokağımızda bir bakkal var. Görme engelli bireyde o bakkala gitmek istiyor. O kadar kısa mesafede navigasyon istediğimiz gibi etkili çalışmayabiliyor. Biz rehber moduna aldığımız zaman önce sokağı tanıtıyoruz sistemimize.

    Görüntü işleme yöntemleri veya yapay zeka teknikleriyle sokağı tanıyor ve kişi tekrardan o sokağa çıktığı zaman o sokaktaki tanıdığı yerlerle birlikte kamera yönlendirme yaparak kişinin doğru bir şekilde gitmesini sağlıyor.

    Yine benzer şekilde de engelleri otomatik olarak tanıyarak hem mesafe sensörleriyle hem de görüntü işleme teknikleriyle kişiye bilgi vererek daha güvenli bir şekilde ulaşımın yapılmasına izin veriyor.”

  • 350 yıllık tarihi konak alev alev

    350 yıllık tarihi konak alev alev

    Karabük’ün evleri ile ünlü Safranbolu ilçesine bağlı Yörük köyünde 350 yıllık 3 katlı tarihi konak çıkan yangında alevlere teslim oldu.

    Edinilen bigliye göre, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Safranbolu’nun minyatürü niteliğindeki Yörük köyünde henüz belirlenemeyen bir nedenle 3 katlı 350 yıllık tarihi konakta yangın çıktı.

    Alevlerin hızla büyüdüğü tarihi konaktaki yangına olay yerine sevk edilen çok sayıda itfaiye ile müdahalede bulunuluyor.

    Alevlerin diğer konaklara sıçramaması için itfaiye ekiplerinin müdahalesi devam ederken, Yörük köyü geçtiğimiz haftalarda Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) “İyileştirme Programı”na dahil edilmişti.

  • Başkent EDAŞ Karabük’te bakım ve yatırımlarını sürdürdü

    Başkent EDAŞ Karabük’te bakım ve yatırımlarını sürdürdü

    Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyarak, insan ve teknoloji odağıyla projeler üreten ve yatırımlarını gerçekleştirerek Türkiye’nin enerji dönüşüme öncülük eden firmalar arasında yer alan Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin Ayedaş ve Toroslar EDAŞ ile birlikte üç elektrik dağıtım şirketinden biri olan Başkent EDAŞ, yılın ilk 9 ayında Karabük’te müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımı sayesinde önemli çalışmalara imza attı.

    Başkent EDAŞ, Karabük’te hizmet verdiği bin 768 trafo ve 7 bin 836 kilometre hat uzunluğunda sürdürülebilir, kaliteli ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarını sürdürürken, dijital dönüşüm çalışmaları ve karbon ayak izini azaltmak için attığı adımlarına da devam etti.

    Karabük’ün enerji altyapısı güçlendiriliyor
    Daha aydınlık bir kent hedefine bağlı kalıp, mevsimsel ve coğrafi şartların olumsuz etkilerini en aza indirmek için Merkez, Safranbolu, Eflani, Ovacık ve Yenice ilçelerinde toplamda bin 167 aydınlatma armatürünün bakımını tamamladı. Bunun yanı sıra, 1 pano, 20 trafo ve 65 dağıtım merkezinin bakımını yaparak enerji altyapısını güçlendirdi. Aynı dönemde 449 kilometrelik hattın bakımını gerçekleştirerek sürdürülebilir enerji dağıtımına katkı sağladı.

    Şirket, 2024 yılının ilk 9 ayında belirlediği yatırım hedeflerini başarıyla gerçekleştirirken, hizmet verdiği 3 milyondan fazla müşteriye daha kesintisiz ve kaliteli enerji sunabilmek adına, 49 kilometrelik yeni kablo döşeme ve 584 yeni aydınlatma armatürünün montajını tamamladı. Ayrıca, 53 yeni elektrik panosu ve 29 trafo merkezi kurarak altyapısını güçlendirdi.

    Dijital dönüşüm süreçleri hızlandı
    Enerjisa Dağıtım Şirketleri tarafından 2024 yılının ilk 9 ayında bilgi sistemlerini ve iş uygulamalarını güçlendirirken verimliliği de artıracak çok sayıda projeye imza atıldı.

    Enerjisa Dağıtım Şirketleri tarafından Şebeke Yönetim Sistemi, Filo Bildirim Portal & Platformlu Araç Kontrolleri, CBS ile Enerji Müsaadesi Verilmesi, Doküman Yönetim Sistemi Uygulama Projesi, EPDK Deprem ve Doğal Afet Projesi ve Tesisatın Yaşam Serüveni başta olmak üzere yaklaşık 52 milyon TL bütçeyle çok sayıda dijital proje geliştirildi.

    Operasyonel iş süreçlerini daha verimli hale getirebilmek için dijital dönüşümüne ağırlık veren Enerjisa Dağıtım Şirketleri kullanıcı memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak için çalışmalarını sürdürüyor.

    Müşteri odaklı yaklaşımla 7/24 hizmet sunan Başkent EDAŞ, baskentedas.com.tr, Web Chat Volt anlık mesajlaşma, Başkent 186 Mobil Uygulaması, 0 (312) 186 00 00 numaralı WhatsApp İhbar Hattı ve 186 Çağrı Merkezi’nden tüm müşterilerinin soru ve sorunlarını dinleyerek çözüm bulmaya devam ederken, sosyal medya hesapları aracılığı ile de müşterilerin talep ve şikayetleri karşılanıyor.

  • Otomobilde çıkan yangında ev ve traktör zarar gördü

    Otomobilde çıkan yangında ev ve traktör zarar gördü

    Olay, Tandır köyünde meydana geldi. Hüseyin Özçelik’e ait park halindeki 78 AL 196 plakalı otomobilde yangın çıktı. Alevler, aracın yanında bulunan traktöre ve eve sıçradı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekiplerin müdahalesiyle söndürülen yangında otomobil kullanılamaz hale gelirken, traktör ve evde de hasar oluştu.

  • Diyaliz hastasının imdadına jandarma yetişti

    Diyaliz hastasının imdadına jandarma yetişti

    Karabük’ün Eflani ilçesinde kar nedeniyle diyalize gidemeyen 82 yaşındaki Alaattin Gözlemeci, jandarma ekipleri tarafından hastaneye götürüldü.
    Eflani ilçesine bağlı Çukurören köyünde ikamet eden Alaattin Gözlemeci, yoğun kar yağışı nedeniyle diyaliz merkezine gidemedi. 112 Acil Çağrı Merkezi ile yapılan görüşmenin ardından İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, köye sevk edildi. Jandarma ekipleri tarafından evden alınan Gözlemeci, Eflani İlçe Entegre Hastanesine götürüldü.

  • AK Partili Şahin, KESDER’in genel kuruluna katıldı

    AK Partili Şahin, KESDER’in genel kuruluna katıldı

    Şahin, burada yaptığı konuşmada, dernekte şimdiye kadar görev alan herkese teşekkür etti vevefat edenlere Allah’tan rahmet diledi.
    Derneğin çalışmalarını yakından takip ettiğini ifade eden Şahin, “Şimdiye kadar hayırlı işlere imza attılar bundan sonrada hayırlı işlere imza atacaklarına inancım tamdır. Rabbim birlik ve beraberliğinizi daim etsin. KESDER’in bir çok etkinliğine katıldık, gördüğümüz hep birlik, beraberlik, yardımlaşma, dayanışma ve hoşgörü. Ben burada sadece Eskipazar’lıları görmüyorum, Yenice, Eflani, Safranbolu ve Ovacık’tan da hemşehrilerimiz var. Bizim bütün ilçelerimiz değerli. Biz top yekün hep birlikte Karabük’üz. Karabük’ün meseleleri bize geldiğinde akan sular duruyor. Bütün ilçelerimizdeki hemşehrilerimizle birlikte ‘Karabük’ü nasıl daha ileriye götürürüz, nasıl faydalı işler yaparız’ gayreti içindeyiz.” diye konuştu.
    AK Parti Karabük Milletvekili Durmuş Ali Keskinkılıç, önceki Dönem Karabük Milletvekili Cumhur Ünal, Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Ovacık Belediye Başkanı Ahmet Şahin, AK Parti İl Başkanı Ferhat Salt, İYİ Parti Karabük İl Başkanı Şaban Şahin, KESDER Başkanı İdris Çankaya’da kongrede birer konuşma yaptı.
    Kongrede mevcut başkan Çankaya, güven tazeledi.

  • Yerli ve milli üretime katkı

    Yerli ve milli üretime katkı

    Karabük Üniversitesi’nde görevli akademisyenin “Alüminyum Matrisli Nano Kompozitlerin Üretilmesi ve Alaşımın Yüksek Sıcaklık Performanslarının Geliştirilmesi” başlıklı projesi TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Modülü bünyesinde destek almaya hak kazandı.
    Eskipazar Meslek Yüksekokulu Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Teknolojileri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Emre Turan, “Alüminyum Matrisli Nano Kompozitlerin Üretilmesi ve Alaşımın Yüksek Sıcaklık Performanslarının Geliştirilmesi” projesini hazırladı.

    Proje çerçevesinde, alüminyum matrisli nano kompozitlerin ileri üretim teknikleriyle geliştirilmesi ve bu kompozitlerin yüksek sıcaklık şartlarında gösterdiği performansların artırılmasına yönelik yenilikçi yaklaşımlar ele alınacak. Çalışma, özellikle otomotiv, havacılık ve savunma sanayi gibi yüksek sıcaklık dayanımı gerektiren sektörlerde kullanılan malzemelerin geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacak.

    TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı bünyesinde kabul edilen bu proje, malzeme bilimi ve mühendisliği alanında yenilikçi yaklaşımlar sunarak yerli ve milli üretim süreçlerine destek olmayı amaçlıyor. Projenin başarıyla tamamlanması halinde, ilgili sektörlerde rekabet avantajı sağlayacak ileri teknoloji malzemelerin geliştirilmesi mümkün olacak.

    Projenin iki temel hedefi olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Muhammet Emre Turan, “Bunlardan birincisi, homojen iç yapıya sahip, kusursuz, nano takviyelerin dahil edilerek alüminyum matrisli kompozitlerin üretilmesi. Bir diğer hedefimiz ise mevcut ticari alüminyum alaşımlarının yüksek sıcaklık dayanımlarının kompozit haline getirilerek geliştirilmesiydi.

    Birinci hedefimiz çerçevesinde inovatif bir yaklaşımla kendi üretim yöntemimizi geliştirdik. Literatürde ilk kez denenecek olan bu üretim yöntemiyle hem düşük oranlarda hem yüksek oranlarda nano takviyeli kompozit malzemelerin üretimi mümkün olacaktır. Aslında bu yöntem hem toz metalürjisi hem de infiltrasyon döküm sisteminin kombinasyonundan oluşmaktadır” dedi.

    Projenin ikinci hedefinin ise ticari alüminyum alaşımlarının yüksek sıcaklık dayanımının artırılması olduğunu belirten Turan, bu gelişmenin otomotiv ve havacılık gibi sektörlerde büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, “Hafif malzemelerin kullanımı, düşük yoğunluklu malzemelerin tercih edilmesi hem düşük yakıt tüketimi hem düşük enerji tüketimi ve düşük karbon emisyonu anlamını taşımaktadır.

    Biz de projemiz kapsamında, çeliğin üçte bir yoğunluğa sahip olan alüminyum alaşımlarını normal şartlarda çeliğe göre bazı noktalarda avantajlı olsa da özellikle yüksek sıcaklıklardaki kararsız yapıları ve performanslarının yetersiz oluşu birtakım sınırlamalar ortaya koyuyordu. Biz de bu sınırlamaları ortadan kaldırarak farklı türden nano takviyeler ve farklı oranlarda nano takviyelerin eklenmesiyle kompozit malzeme geliştireceğiz” diye konuştu

    Doç. Dr. Turan, projeyle sanayi odaklı ticari üretime yönelik önemli adımlar atılacağını belirterek, şunları kaydetti: “Bu projenin kısa vadede hayata geçmesi, ilk kez deneyeceğimiz bu üretim sisteminin başarılı olunması durumunda, bizim orta vadedeki hedeflerimize bir ışık tutacaktır. Proje bitimini takiben, direkt sanayiye odaklı ticari kompozit üretimi gerçekleştireceğiz.

    Bununla ilgili de ön çalışmalarımızı ve ön tasarımlarımızı gerçekleştirdik. Elektronik sektöründe ısı soğutucuları gibi malzemeleri direkt kompozit olarak üretebilir hale geleceğiz. Uzun vadede baktığımızda ise sistem üzerinde yapacağımız küçük dokunuşlar ve birtakım modifikasyonlarla otomotiv sektöründe örneğin fren diskleri, havacılık sektöründe uçak iniş takımları ve motor parçaları gibi birçok spesifik ürünü Karabük Üniversitesi olarak üretebilir hale geleceğiz.”

    Proje, hafif ve dayanıklı kompozit malzemelerin geliştirilmesi yoluyla enerji verimliliğini artırmayı ve sanayiye katma değer sağlamayı hedefliyor.

  • KBÜ’den şehre estetistik sağlayacak proje

    KBÜ’den şehre estetistik sağlayacak proje

    Karabük Üniversitesi, akademik çalışmalarını kentin ihtiyaçları doğrultusunda uygulamalı projelerle birleştirerek şehre değer katıyor.
    Karabük Üniversitesi Kentsel Tasarım ve Mimarlık Çalışma Takımı’nın, Karabük’ün şehir estetiğini geliştirmek ve sosyal yaşam alanlarını daha modern bir hale getirmek amacıyla hazırladığı “Albay Karaoğlanoğlu, Kıbrıs Şehitleri ve Ömer Lütfü Özaytaç Caddeleri Kentsel Tasarım Projeleri” Karabük Belediyesinde düzenlenen toplantıda sunuldu.

    Toplantıya, Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Safranbolu Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hatice Selma Çelikyay, çalışma takımı üyeleri Doç. Dr. Merve Tuna Kayılı, Doç. Dr. Çiğdem Bogenç, Arş. Gör. Bilgehan Bakırhan, Arş. Gör. Mustafa Haki Eraslan, Arş. Gör. Hasan Söylemez, Belediye Başkan Yardımcısı Kamil Temel, İmar ve Şehircilik Müdürü Hasan Erdemoğlu ve Mimar Sevinç Yurttaş katıldı.

    Projeler çerçevesinde caddelerin daha modern bir görünüme kavuşması hedeflenirken, özellikle yayaların kullanımını kolaylaştıran düzenlemeler ve yeşil alan tasarımları dikkat çekti. Çalışma takımı, tasarımlarında çevre dostu malzeme ve enerji verimliliği sağlayan aydınlatma çözümlerine de yer verdi.

    Karabük Üniversitesi Kentsel Tasarım ve Mimarlık Çalışma Takımı’nahazırladıkları projeden dolayı teşekkür eden Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, projelerin hayata geçirilmesiyle Karabük’ün şehircilik anlamında daha çağdaş ve yaşanabilir bir kent haline geleceğini ifade ederek,Karabük Üniversitesi ile bu tür iş birliklerinin devam edeceğini belirtti.

    Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, “Üniversitemiz, sadece akademik eğitimle sınırlı kalmayan, içinde bulunduğu şehre, topluma ve geleceğe değer katmayı hedefleyen bir kurumdur. Bu hedef doğrultusunda, Karabük Belediyesi ile yürüttüğümüz bu iş birliği bizler için büyük bir anlam taşımaktadır. ‘Albay Karaoğlanoğlu, Kıbrıs Şehitleri ve Ömer Lütfü Özaytaç Caddeleri Kentsel Tasarım Projeleri’ Karabük Üniversitesi Kentsel Tasarım ve Mimarlık Çalışma Takımımızın bünyesinde yer alan değerli akademisyenlerimizin özverili çalışmalarıyla ortaya çıktı.

    Bu projelerde, yalnızca fiziksel mekanların iyileştirilmesi değil, aynı zamanda çevre dostu, insan odaklı ve sürdürülebilir bir şehir vizyonunun hayata geçirilmesi hedeflenmiştir. Karabük Üniversitesi olarak, Karabük Belediyesi ile yürütülen bu tür iş birliklerini, şehrimizin kalkınması için önemli bir adım olarak görüyoruz. Üniversite ve yerel yönetim iş birliğinin, gelecekte daha geniş çaplı projelere dönüşeceğine olan inancım tamdır” ifadelerini kullandı.

  • Kuaför ve berberlerden yaşlılara ücretsiz tıraş ve bakım

    Kuaför ve berberlerden yaşlılara ücretsiz tıraş ve bakım

    Karabük’te berber ve kuaförler, ziyaret ettikleri huzurevinde yaşlılara ücretsiz tıraş ve saç bakımı yaptı. Karabük Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Erol Işık ile gönüllü berber ve kuaförler, yürütülen sosyal proje çerçevesinde Yücel Huzurevi’ni ziyaret ederek yaşlılarla sohbet etti. Daha sonra berber ve kuaförler huzurevinde kalan yaşlıları ücretsiz tıraş ederek, saç bakımlarını yaptı.

    Işık, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, gönüllü arkadaşları ile bu etkinliği gerçekleştirdiklerini söyledi. Daha önce Sevgi Evleri’nde kalan çocukları ziyaret ederek okul öncesi tıraşlarını yaptıklarını ifade eden Işık, “Sosyal proje adı altında burada yaşlılarımıza ziyaret gerçekleştirip, bakımlarını yaptık. Allah nasip ederse bu projelerimiz sürekli devam edecek” dedi.

  • Biyolojik yaş tükürük ile tespit edilecek

    Biyolojik yaş tükürük ile tespit edilecek

    Karabük Üniversitesi’nde görevli akademisyenler biyolojik yaşın tükürük örneklerinden kolaylıkla tespit edilmesini sağlayacak proje hazırladı.
    Karabük Üniversitesi yenilikçi projeleriyle öne çıkmaya devam ediyor. Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacı Mehmet Kayılı ve Doç. Dr. Hakan Yılmaz tarafından “Tükürükten Biyolojik Yaş Tespiti İçin IgG N-Glikomu Kullanılarak Makine Öğrenmesi Temelli Bir Modelin Geliştirilmesi ve Serum IgG N-Glikozilasyon Profillerine Bağlı Olarak Validasyonu” başlıklı TÜBİTAK COST projesi hazırlandı.

    Akademisyenler proje çerçevesinde insan sağlığına ilişkin önemli biyobelirteçlerden biri olan IgG glikozilasyon profillerinin incelenmesiyle biyolojik yaşın tespiti için bir model geliştirecek. Bu modelin özellikle tükürük örnekleri kullanılarak geliştirilmesi yaş tespitinin mümkün hale gelmesini sağlayacak. Ayrıca, serum örnekleri üzerinden yapılacak doğrulama çalışmaları, modelin güvenilirliğini ve geçerliliğini artıracak.

    Tükürükteki IgG N-glikozilasyon profillerinin analizinde makine öğrenmesi algoritmalarını kullanacak olan modelle geleneksel analizlere kıyasla daha hızlı ve kesin sonuçlar sunmak hedefleniyor. Geliştirilecek model, biyolojik yaş ile kronolojik yaş arasındaki farkları tespit ederek bireylerin sağlık durumlarına dair önemli veriler sunacak.

    Hazırladıkları projeyle tükürükten biyolojik yaş tespitine yönelik analitik bir yöntem geliştirmeyi ve bu yöntemi kan örneklerinden elde edilen verilerle kıyaslamayı hedeflediklerini belirten Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Öğretim Üyesi ve proje yürütücüsü Doç. Dr. Hacı Mehmet Kayılı, “Bu projenin temel amacı, kişilerin yaşlanma durumu hakkında bilgi vermek, yaşlanmasının ne düzeyde olduğunu kişilere göstermek ve böylelikle kişilerin yaşlanma dereceleri hakkında fikir sahibi olmasını sağlamaktır. Bu projede, ilk olarak sağlıklı bireylerden kan ve tükürük örnekleri alıyoruz.

    Çok küçük miktar hacimde kan örneği bizim için yeterli oluyor. Vücudumuzda bulunan antikorlara bakarak, antikorlardaki modifikasyonlarını takip ederek, özellikle yaşlanmayla alakalı biyobelirteç seyrini Türkiye popülasyonuna özgü olarak inceliyoruz” dedi.

    Proje bünyesinde sağlıklı bireylerden kan ve tükürük örnekleri toplandığını ifade eden Kayılı, “Bu sayede, kişilerden bir biyolojik bir damla kan veya tükürük örneği alarak, kişilerin biyolojik yaşının, normal yaşlarından ileride olup olmadığını tespit edeceğiz. Biliyorsunuz ki insanların bir yaşı var. Kronolojik yaş diyoruz bu yaşa. Bu, doğumdan itibaren geçen bir süreç. Bir de vücudumuzun çevresel etkilerden ne kadar etkilendiğini gösteren biyolojik yaşımız var.

    Biz, bu biyolojik yaşımızı, moleküler düzeyde analizlerle gerçekleştiriyoruz. Moleküler düzeyde yaptığımız analizlerde, hücrelerinizin yaşlanma derecesini söyleyerek sizin yaşlanmanızı ve dolayısıyla hastalıklara olan yatkınlığınızı ne düzeyde olduğunu belirtiyoruz. Eğer biyolojik yaşınız yüksek çıkarsa, siz kendinizi ve hayat tarzınızı ona göre değiştirerek örneğin diyet yaparak veya spor aktivitelerinizi artırarak yaşlanma düzeyinizi geriletebilirsiniz. Böylelikle de hastalıklara daha geç maruz kalabilirsiniz” diye konuştu.

    Kayılı, projede iki bursiyerin ve iki araştırmacı hocanın görev aldığını ve projenin TÜBİTAK tarafından desteklendiğini aktararak bu yenilikçi çalışmanın, sağlıklı bir yaşlanma sürecine katkıda bulunmayı ve hastalıkların erken teşhisine yönelik önemli bir adım atmayı amaçladığını vurguladı.
    Proje Araştırmacısı Doç. Dr. Hakan Yılmaz, makine öğrenmesinin sağlık alanındaki etkinliğine vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:

    “Makine öğrenmesi, artık günümüzde oldukça popüler, girmediği alan yok diyebiliriz. Bu alanların en başında sağlık geliyor. Biz de makine öğrenmesi yöntemlerini sağlıkta etkin ve efektif olarak kullanmaya çalışıyoruz. Burada da kişinin normal demografik yaşı ile kronolojik ve biyolojik yaşı arasındaki bağıntıyı ortaya koyarak bir yaş tahmini yapmaya çalışıyoruz. Özellikle sağlık alanında ön tanı çalışmalarında, makine öğrenmesi uygulamalarını oldukça fazla kullanıyoruz.

    Farklı projelerde de yine bu yöntemleri kullanmaya devam ediyoruz.”
    Projenin iki temel aşamadan oluştuğunu anlatan Yılmaz, “Bu proje aslında iki tane aşamadan oluşuyor: Birinci aşamada örneklerin toplanması, ikinci aşamada ise bu örneklerin analiz edilmesi ve makine öğrenmesi teknikleriyle aradaki bağlantının ortaya koyulması. İlk etaptaki sonuçlarımız umut vaat edici. Tabi şu an net bir rakam veremiyoruz. Özellikle sağlıkta belirli bir aşamaya ulaşmadan rakam vermek çok doğru olmuyor ama burada da güzel sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.