Etiket: Karadeniz

  • Mutasyonlu virüs ağır ve şiddetli geçecek

    Mutasyonlu virüs ağır ve şiddetli geçecek

    Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt, “Türkiye’de olan mutant bir virüsün Karadeniz’de veya Ordu’da olmamasına imkan yok” dedi. Mutant virüs nedeniyle hastalığını ağır ve şiddetli seyredeceğini belirten Prof. Dr. Enginyurt, “Mutasyon ağır ve şiddetli. O yüzden hastalığı ağır ve şiddetli geçecek. Şiddetli seyredecek ve vakalar daha ağır olacak” diye konuştu.

    Sağlık Bakanlığı, ‘covid19.saglik.gov.tr’ adresinde Türkiye haritası üzerinden yayımlanan verilere göre, 15-21 Şubat 2021 tarihleri arasında Covid-19 vaka sayılarının oransal olarak en fazla olduğu iller sıralamasında iki hafta önce üçüncü sırada yer alan Ordu, geçen hafta zirveye çıktı. Vaka sayılarında yaşanan artışa rağmen cadde ve sokaklardaki yoğunluk dikkat çekti. Vaka artışları sonrasında güvenlik güçleri, yoğunluk yaşanan caddelerde Hayat Eve Sığar (HES) Kodu uygulaması yaptı.

    ‘KARADENİZLİ İNADINA SOKAKTA’

    ODÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt, birçok kişinin işi olmamasına rağmen sokağa çıktığını belirterek, “Ordu’yu ve Orduluları tebrik ediyorum. Geçen hafta üçüncüydük, ben ha gayret Ordu birinci olmaya az kaldı dediğimde şaka yapmıştım ama yanlış anladı sanırım Ordulular. Şakayı gerçek sandılar ve o gayreti sarf ettiler. Şimdi maalesef birinciyiz” dedi.

    Sosyalleşmek için bu dönemde sokakta gezilmeyeceğini kaydeden Prof. Dr. Özgür Enginyurt, “Elbette alışveriş yapmak için dışarı çıksınlar ama kimsenin elinde ne bir paket var ne bir poşet var. Ordu’da vatandaşlar birdenbire tarım sever oldu. Hafta sonları bağa ve bahçeye gitmeye başladılar” diye konuştu.

    ‘MUTASYONLU VİRÜS VARSA, KARADENİZ’DE DE VARDIR’

    Karadenizlilere mutasyonlu virüs uyarısında da bulunan Prof. Dr. Enginyurt, “Tüm Türkiye’de olan mutant bir virüsün Karadeniz’de veya Ordu’da olmamasına imkan yok. Vatandaşların yapacağı şey aynı. Vatandaşın elinde mücadele edeceği üç tane koz var. Maske, mesafe, hijyen. Vatandaş mutant olsun ya da olmasın, bunu çok kafasında kurcalamasın. Tüm Türkiye’de mutasyonlu virüs varsa, Karadeniz’de de vardır. Biz normalde mutasyonu beklerken, diğer pandemilerde olduğu gibi virüsün şiddetinin hafiflemesini bekledik ama koronavirüste bir tarih gerçekleşiyor. Mutasyon ağır ve şiddetli. O yüzden hastalığı ağır ve şiddetli geçecek. Şiddetli seyredecek ve vakalar daha ağır olacak. Şu anda Türkiye’de uygulanan aşı mutasyona karşı etkilidir” şeklide konuştu.

    Kentte yaşayan vatandaşlardan Fahri Güney, tedbirlere uyulması gerektiğini kaydederek, “Ben dışarıda en fazla yarım saat kalıyorum. İşlerimi bitirdikten sonra evime dönüyorum. Herkesin bu şekilde hareket etmesi gerekir. İnsanlar işin ciddiyetini bir yıl geçmesine rağmen hala anlayamamış gözüküyor. Tedbirlere uymak en doğrusudur” ifadelerinde bulundu.

    Yüksel Çelebi ise, “İnsanların kurallara uyulduğu söyleniyor ama ben uymadıklarını düşünüyorum. Ben Almanya’da yaşıyorum. Babam koronavirüsten dolayı bir ay önce vefat etti. Annem de Fatsa’da yoğun bakımda koronavirüs tedavisi alıyor” dedi. Çelebi, Virüs sadece bu cadde de değil. Virüs arka caddede de var. Arka sokaklar da hayat normal. Güvenlik güçlerimiz daha dikkatli davranarak bunun önüne geçmesi gerekiyor” diye konuştu.

    Cevat Avcı da sokaklara iğne atılsa yere düşmediğini belirterek, vatandaşların kendine sahip çıkmadığını söyledi.

  • Karadeniz’de vaka artışının sebebini açıkladı

    Karadeniz’de vaka artışının sebebini açıkladı

    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Karadeniz’de vakaların aile içi ziyaretler ve cenaze taziye ziyaretlerinden kaynaklandığını belirterek, “Karadeniz’de insan hareketliliği fazla. Virüsün kendi kolu bacağı yok. Bunu bize bir insan ulaştıracak. Dolayısıyla insan hareketliliğinin fazla olması nedeniyle vaka sayıları artıyor” dedi.

    Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye haritası üzerinden yayımlanan verilerine göre, 8-14 Şubat 2021 tarihleri arasında Covid- 19 vaka sayılarının en yüksek olduğu iller sıralamasında ilk 5 ilin yer aldığı Karadeniz’de virüsün cenaze namazları ve taziye ziyaretleri ile yayıldığı belirlendi. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Karadeniz’de artan vaka sayılarının nedenlerinin insan hareketliliğinden kaynaklandığını söyledi. Virüsün bulaşmasının daha çok aile içi ziyaret ve cenazelerde olduğunu belirten Prof. Dr. Özlü, “Bence daha çok aile içi akrabalar arası bulaş şeklinde oluyor. Asıl artışın sebebi o. Çünkü benim gördüğüm kadarıyla burada özellikle hafta sonu sokağa çıkma yasakları olduğu için, insanlar cuma günü akşam itibari ile köylerine gidiyorlar. Burada herkesin köyde bir evi var. Baba ocağında toplanıyorlar. Bakıyorsunuz 3-4 aile, hafta sonu cumartesi, pazar hep birlikte oturup kalkıyorlar, birlikte yiyip içiyorlar, kahvaltı yapıyorlar. Bazen komşu da katılıyor, çünkü etraftaki evlerde hep akraba, genelde tanıdık. Büyük sofralar kuruluyor, birlikte vakit geçiriyorlar. O arada içlerinde biri pozitifse hepsine yayılmış oluyor. Bizim gördüğümüz aynı aileden çok sayıda hastayı aynı zamanda tedavi ediyoruz. Bakıyoruz aynı ailede, aynı soy isimde çok sayıda hasta var. Aile içi bulaşların çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

    ‘TANIMADIĞIMIZ KİŞİ VİRÜSÜ NASIL BULAŞTIRACAK’

    İnsanların dışarıda dikkat ettiğini, maske taktığını ve mesafesini koruduğunu ifade eden Prof. Dr. Özlü, “Ama, eş, dost, tanıdık, akraba olunca ondan zarar gelmeyecek gibi düşünüyorlar. Öyle değil. Aslında bu virüsü bize bulaştıracak olan kişiler daha çok bizim tanıdığımız, bildiğimiz, birlikte oturup kalktığımız, birlikte vakit geçirdiğimiz insanlar. Dışarıda tanımadığımız bir kişi bu virüsü bize nasıl bulaştıracak? Onun için dikkatli olmamız lazım. Bu dönemde çok bir araya gelmek sakıncalı. Birlikte oturup kalkmak, yemek, içmek, uzun süre vakit geçirmek sakıncalı, dikkat etmek gerekiyor. Tanıdığımızda olsa, yakınımızda olsa hem zarar görmemek için hem onlara zarar vermemek için dikkatli olmak lazım” diye konuştu.

    ‘KARADENİZ’DE İNSAN HAREKETLİLİĞİ FAZLA’

    Karadeniz’de insan hareketliliğinin fazla olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özlü, şunları dedi:

    “Bu virüs kendi kendine bize ulaşmıyor. Yani virüsü bize bir insan ulaştıracak. Virüsün kendi kolu bacağı yok. Bir insan bize bunu ulaştıracak. Dolayısıyla insan hareketliliği, insan karşılaşmaları ne kadar yoğunsa, bulaşma da o kadar fazla oluyor. Trabzon ve Karadeniz bölgesi devamlı göç veren bölge. Türkiye’nin her kentinde bir Trabzonlu ya da Karadenizli var. Hatta dünyanın her ülkesinde Karadenizliler var ve bunlar uzakta yaşasalar da aileleriyle, memleketlerinde bağlarını hep sıcak tutuyorlar. Sürekli buraya gelip gidiyorlar. Yani fırsat buldukça tatile gelip ailesini, yakınlarını ziyaret ediyor. Burada fındığı var, çayı var. Dolayısıyla Türkiye’nin her yerinden, dünyanın her yerinden sürekli bir insan hareketliliği var. Tabi bunlar gelip giderken de bir taraftan aileye virüs ulaştırıyorlar. Benim gördüğüm vakaların bir kısmı öyle. Diyor ki; ‘İstanbul’dan abim geldi, birlikte oturduk, kalktık. Pozitifmiş hepimize bulaştı’ gibi böyle dışarıdan gelme vakalar, bulaşmalar oluyor. Bu da önemli bir faktör diye düşünüyorum.”

    ‘CENAZE EVİ ZİYARETLERİ BİRKAÇ GÜN SÜRÜYOR’

    Cenazelerdeki yoğunluğa da dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, “Bunun dışında bir de bizim burada gördüğümüz daha çok taziye evleri, cenaze, yani özellikle cenaze namazlarında yoğunluk oluyor. Bir de cenaze evi ziyaretleri var. Yani birkaç gün devam ediyor bu. Kapalı bir evde onlarca insan bir arada oturuyorlar, kalkıyorlar, temas ediyorlar. Buralar da yayılmanın önemli nedenlerinden bir tanesi. Karadeniz’de bu kadar çok olmasında, bulaşma da sorumlu olan faktörler bence bunlar gibi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

  • Karadeniz’den 16 ülkeye hamsi ihracı

    Karadeniz’den 16 ülkeye hamsi ihracı

    Karadeniz’de ocak ayında 16 ülkeye 208 ton hamsi ihracatı yapıldı, 920 bin dolarlık gelir elde edildi. Hamsi en çok Fransa, ABD ve Almanya’da tercih edildi.

    Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerine göre, geçen yıl ocak ayında 310 ton hamsi ihracatı karşılığında 807 bin dolar kazanç elde edilirken, bu yıl ise miktar olarak yüzde 33 azalma yaşandı. Ocak ayında 208 ton hamsi ihracatı gerçekleştirildi, 920 bin 17 dolar gelir sağlandı. Hamsi ihracatında değer bazında ise yüzde 14 artış kaydedildi. Hamsiyi en çok tercih eden ülkeler sıralamasında Fransa, ABD ve Almanya ilk 3 sırayı aldı.

    Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 2021 yılı ilk ayında farklı sektörlerde 84 farklı ülkeye ihracat yapıldı. Bu ülkeler arasında İtalya, Rusya Federasyonu, Polonya, Çin Halk Cumhuriyeti ve Bulgaristan ilk sıralarda yer aldı.

  • Karadeniz’de eksi 10 derecede operasyon

    Karadeniz’de eksi 10 derecede operasyon

    Karadeniz kırsalında, sözde ‘lider kadro’ları etkisiz hale getirilen terör örgütü PKK’nın olası kış üslenmesi ihtimaline yönelik hava destekli operasyon başlatıldı. Ordu’da komandolar terör örgütü mensuplarının konaklama ve barınma ihtimaline karşı eksi 10 derecedeki yaylalarda arazi ve evleri didik didik arıyor.

    Karadeniz’de, PKK’lı teröristlere yönelik Giresun Jandarma Bölge Komutanlığı koordinesinde geniş çaplı kış operasyonları başlatıldı. Timler, Karadeniz’in eğimli ve zorlu karla kaplı arazi koşullarında, sıcaklığın eksi 10 derece olduğu bölgelerde operasyonlarla iz sürüyor. Türkiye’nin ilk keskin nişancı tüfeği ‘Bora-12’ ile Türk yapımı silahlı zırhlı personel taşıyıcı ‘Ejder’ kullanan askerler, yayla evlerini kontrol ediyor, araziyi didik didik tarıyor. Operasyonlarda insansız hava aracı (İHA) ile dron da kullanılıyor. Perşembe Jandarma Tabur Komutanlığı’na bağlı komandolar, Giresun- Sivas sınır bölgesinde karla kaplı ormanlar ve yaylalarda çetin kış koşullarında operasyonlarını sürdürüyor.

    Jandarma Genel Komutanlığı’nca operasyonlara ilişkin yapılan paylaşımda, “Ordu Perşembe Jandarma Komando Tabur Komutanlığı emrinde görevli Jandarma Komandolarımız, terör örgütü mensuplarının konaklama/barınma ihtimaline karşı yayla evlerinin kontrolünü gerçekleştirdiler” ifadelerine yer verildi.

    KARADENİZ’DE PKK’NIN İZİ SİLİNMİŞTİ

    PKK’nın sözde ‘Karadeniz açılım grubu’nda yer alan 22 teröristin 15’i, düzenlenen operasyonlarda etkisiz hale getirilirken, 3’ü teslim oldu, 4’ü ise yaralı ve sağ ele geçirildi. Bölgedeki son 5 yılda gerçekleştirilen operasyonlarda, takviye gönderilen teröristlerle birlikte öldürülen 16 teröristin 2’sinin, 4 milyon lira ödüllü ‘kırmızı kategori’de, 6’sının ise 300 bin lira ödüllü ‘gri kategori’ ile aranan teröristlerden olduğu belirlendi.

  • Karadenizde hamsi avına yasak getirildi

    Karadenizde hamsi avına yasak getirildi

    Tarım ve Orman Bakanlığı, Karadeniz’de avlanan hamsi balıklarında; yasal avlanabilir boy uzunluğunun altındakilerin oranının artması nedeniyle hamsi avına 10 gün süreyle yasak getirdi.

    Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Karadeniz’in büyük bir bölümünde avlanan hamsi balıklarında yasal avlanabilir boy uzunluğunun altında olanların oranında artış olduğu ve et verimlerinin de oldukça düşük olduğu tespit edildiği vurgulandı. Açıklamada, “Son günlerde yapmış olduğumuz gözlemlerde ve araştırma kuruluşları tarafından yapılan izleme çalışmalarında, Marmara Denizi’nde ve İstanbul Boğazı’nın Karadeniz girişinin batısındaki hamsi stoklarında balığın biyolojisi açısından bir olumsuzluk bulunmadığı, ancak İstanbul Boğazı’nda ve Karadeniz’in büyük bir bölümünde avlanan hamsi balıklarında yasal avlanabilir boy uzunluğunun altındaki bireylerin oranında artış olduğu ve et verimlerinin de oldukça düşük olduğu tespit edilmiştir. Yaşanan bu durumun, gelecek yılların hamsi stoklarına ve anaçlarına olumsuz etki edeceğinden dolayı balıkçılık yönetimi açısından acil bir önlem alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır” denildi. Yasal avlanabilir hamsi boy uzunluğu ise 9 cm.

    ’20 GÜN DAHA UZATILABİLİR’

    İstanbul Boğazı’nın tamamı ile Karadeniz’de İstanbul ili Sarıyer ilçesi Kumköy Aslan Burnu’ndan Gürcistan sınırına kadar olan karasularda 08 Ocak 2021’den itibaren her türlü av aracıyla ticari amaçlı hamsi avcılığının durdurulduğunun belirtildiği açıklamada “Bu süre içerisinde bakanlığımızca yapılacak gözlem ve incelemeler neticesinde hamsi balıklarının biyolojisinde bir düzelme olmaması halinde, 10’ar günlük periyotlarla 20 gün daha hamsi avcılığı durdurulabilecek olup, konuya ilişkin gerekli hassasiyetin gösterilerek kontrol ve denetim faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi.

  • Karadeniz’in çalışkan kadınlarını pandemi de durduramadı

    Karadeniz’in çalışkan kadınlarını pandemi de durduramadı

    Karadeniz’de çalışkanlıkları ile bilinen yöre kadınları, koronavirüs salgınında da boş durmuyor, yazın olduğu gibi kışın da girdikleri tarlalarında organik ürünleri yetiştiriyor. Yaşamın zorluklarını aşmak ve evlerinin geçimini sağlamak için her alanda kendini gösteren kadınlar, çalışma azimleriyle de örnek oluyor.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Karadeniz Bölgesi’nin kırsal kesimlerinde yaşayan kadınlar, genç yaşlardan itibaren aile bütçelerine katkıda bulunmak için çalışıyor. Karadeniz’de kadınlar, her mevsim çalışkanlıkları ile öne çıkıyor. Bölgenin zorlu doğa koşullarına rağmen yaz- kış bağ, bahçe ve tarlalarda çalışan kadınlar çay ve fındık topluyor, ot kesip, hayvanlarının bakımını yapıyor. Karadenizli kadınlar, yaşamın zorluklarını aşmak ve evlerinin geçimini temin için her alanda kendini gösteriyor. Pandemi de boş durmayan yöre kadınları; kışlık yiyecek ve yakacakları için zorlu doğa koşullarına aldırış etmeden sarp yamaçlarda arı gibi çalışıyor. Yılın dört mevsimi çalışan kadınlar, havaların güneşliği geçtiği günleri de değerlendirip, ormanda kışlık yakacak ihtiyaçlarını hazırlıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla kalkan, güne ev işlerini ve hayvanlarını beslemekle başlayan kadınlar, tüm günlerini arazide ormanlık alanlarda geçiriyor.

    KISITLAMA GÜNLERİNDE DE TARLADALAR

    Yaz aylarını genelde yayla ve mezra alanda geçiren kadınlar; salgın tedbirlerindeki kısıtlamada ise yöneldikleri tarla, bağ ve bahçe işlerine ağırlık veriyor. Zorlu doğa koşullarının hakim olduğu bölgede salgın tedbirleri kapsamında önlemlerini alanlar, ektikleri organik ürünleri tüketiyor, hayvancılıkla da uğraşıyor, kimileri de odun yaparak kışlık ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Karadeniz kadının çoğu eşi ise gurbette çalışarak aile ekonomisine destek sağlıyor.

    ‘KÖY TOPLANSA BİZİ EVDE DURDURAMAZ’

    Trabzon’un Düzköy ilçesi sakini Fatma Civelek, sırtında taşıdığı yükün ağırlığına aldırış etmeden yöresel türküler söyleyerek ilerlemiş yaşına rağmen neşesini ortaya koyuyor. Civelek, “Güz geldi, havalar da güzel evde duramıyoruz. Kışın kar yağıp doldurdu mu dışarı çıkıp bir şey alamıyoruz. Onun için kışlık hazırlıklarımızı şimdiden tamamlıyoruz. Çalışmaktan çoraplarım yırtıldı ayağımda. Bunalıyoruz, yoruluyoruz ama Karadeniz kadını her yerde çalışıyor. Sırtımda taşıdığım yük 50 kilo vardır” dedi.

    Ormanda odun toplayan ve hayvanları için ot kesen Aysel Eraydın, “Biz alıştık böyle çalışmaya, bizi köy toplansa evde durduramaz” diye konuştu.

    ‘ALLAH DÖRT DUVAR ARASINA SIKIŞANA YARDIM ETSİN’

    Köyünde tarla işleriyle uğraşan Fatma Yavuz, kısıtlama günlerinin şehirlerde kalanlar için daha zor geçtiğini belirterek, “İnek bakıyoruz. Tarlada bağ ve bahçe işleri ile ilgileniyoruz. Zamanı bu şekilde geçirmeye çalışıyoruz. Hem işimi yapıyorum hem de hava alıyorum. Allah şehirde dört duvar arasına sıkışana yardım etsin. Onlar için daha da zor” şeklinde konuştu.

    ‘ORMANA GİTTİK ODUNLARIMIZI YAPTIK’

    Ormandan odun toplayıp gelen Gülşen Birinci de, “Bizim buralar çok kalabalık olmadığı için evimizin yakınlarında dışarı çıkabiliyoruz. Ormana gittik odunlarımızı yaptık. Hava aldık. Şimdi evde yemek yapacağız, ev işlerimizi yapacağız. Günü bitireceğiz” ifadelerinde bulundu.

  • ABD savaş gemisi İstanbul Boğazı’ndan geçti

    ABD savaş gemisi İstanbul Boğazı’ndan geçti

    Karadeniz’de bulunan ABD savaş gemisi İstanbul Boğazı’ndan geçerek Marmara Denizi’ne açıldı. Savaş gemisinin geçişine sahil güvenlik botları da eşlik etti.

    ABD Donanmasına ait ‘Donald Cook’ adlı DDG 75 borda numaralı savaş gemisi geçtiğimiz günlerde Karadeniz’e açılmıştı. 9 günün ardından savaş gemisi bugün saat 09.00 sıralarında Karadeniz’den İstanbul Boğazı’na giriş yaptı.

    Yaklaşık bir saatte Fatih Sultan Mehmet Köprüsü altına ulaşan gemide çok sayıda ABD askerinin olduğu görüldü. Bazı askerlerin boğazı seyrettiği görülürken bazı askerler de fotoğraf çekti.

    Bir asker dürbün ile boğazı gözetlerken geminin ön ve arka kısmında ağır silahlı askerler nöbet tuttu. Savaş gemisi yaklaşık 1 buçuk saatte boğaz geçişini tamamlayıp Marmara Denizi’ne açıldı. Geminin geçişine sahil güvenlik botu da eşlik etti.

  • Fiyatı 5 liraya kadar geriledi

    Fiyatı 5 liraya kadar geriledi

    Karadeniz’de deniz suyunun soğumasıyla hamsinin lezzeti daha da arttı. Yaşanan bolluğun ardından kilosu 5 liraya kadar gerileyen hamsiye vatandaşlar ilgi gösteriyor.

    Denizlerde başlayan av sezonu ile birlikte balıkçılar, ağlarını sulara bırakmayı sürdürüyor. Karadeniz’de deniz suyu sıcaklığının düşmesiyle birlikte daha bol avlanan hamsinin lezzeti de arttı. Sofraların vazgeçilmezi olan hamsi de yaşanan bolluğun ardından fiyatlar da geriledi. Kilosu 5 liraya kadar düşen hamsiye vatandaşlar ilgi gösteriyor.

    ‘HAMSİ KAÇMADAN VATANDAŞLAR GELİP ALSIN’

    Trabzonlu balıkçı Yakup Bektaşoğlu, havaların soğumasıyla hamsinin lezzetinin de arttığını belirterek, “Hamsinin şimdi tam zamanı. Karın da yağması ile birlikte hamsi hem irilendi hem de lezzetlendi. Yemek ve yaz için hamsi tuzlamak isteyenler gecikmesinler. Şu anda hamsi hem bol hem de fiyatı uygun. 5 ila 10 lira arasında tezgahlarda hamsi yer alıyor. Hamsi kaçmadan vatandaşlar gelip alsınlar. Virüsün bir numaralı ilacı hamsidir” dedi.

    Balıkçı Hami Çolak da pandemi dolayısı ile çarşıların boş kaldığını söyleyerek, “Hamsiye artık kar suyu değdi. Hamsi artık lezzetlendi. Daha da çok yeniliyor. Pandemi dolayısı ile insanlarda çarşıya çıkmıyorlar. Tezgahta hamsi var ama alıcı bulamıyoruz. Bu fırsatı kaçırmasınlar. Hamsi tuzlayacak, dondurucuya koyacak olanlar hazır fiyatlarda uygunken hamsi almaya gelsinler” diye konuştu.

    ‘FİYATLAR OLDUKÇA UYGUN’

    Hamsi almaya gelen Cevriye Maraba ise, “Hamsi yapımı kolay bir yemek. Buğulamasını, kızartmasını ve birçok yemeğini yapıyoruz. Şimdi tuzlamaya da başladık. Fiyatlar oldukça uygun. Akşam yemek için hamsi aldım. Yapıp yiyeceğiz, fazla geleni de dolaba atacağım” şeklinde konuştu.

  • Kanuni sondaj gemisi Karadeniz’e uğurlandı

    Kanuni sondaj gemisi Karadeniz’e uğurlandı

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin üçüncü sondaj gemisi Kanuni’nin bugün Karadeniz’e doğru yola çıktığını ve Filyos Limanı’ndaki bakım çalışmalarının ardından Sakarya Gaz Sahası’ndaki görevine başlayacağını bildirdi.

    Dönmez, Haydarpaşa Limanı’nda gerçekleştirilen Kanuni sondaj gemisini Karadeniz’e uğurlama töreninde yaptığı konuşmada, bu limandan 29 Mayıs’ta Fatih sondaj gemisinin de Karadeniz’e uğurlandığını ve bir ay gibi kısa bir sürede 320 milyar metreküplük gaz rezervine ulaştığını ifade etti.

    Sakarya Gaz Sahası’nda bulunan Tuna-1 kuyusundaki rezervin daha sonra 405 milyar metreküpe yükseldiğini anımsatan Dönmez, “Böylece, Tuna-1 kuyusundaki ilk sondajımızı tamamladık. Türkiye’nin bugüne kadar ürettiği toplam doğal gaz miktarı 16,8 milyar metreküp. Tuna-1 kuyusundaki keşfimizle bunun 24 katını tek bir sondajda yakaladık. Sadece hanelerin 20 yıldan fazla ihtiyacını tek başına karşılayabilecek devasa bir rezervden bahsediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

    Dönmez, Fatih sondaj gemisinin 31 Ekim itibarıyla Sakarya Gaz Sahası’nda bulunan Türkali-1 kuyusunda yeni sondajına başladığını ve bu kuyuda şu an itibarıyla 2 bin 600 metreye kadar indiğini açıkladı.

    Türkiye’nin üçüncü sondaj gemisi Kanuni’nin de aynı hedeflerle faaliyetlerini gerçekleştireceğini kaydeden Dönmez, şöyle devam etti:

    “Kanuni sondaj gemimizi bu yılın başında envanterimize kattık. Mart ayının ortalarında gemimiz Taşucu Limanı’na ulaştı. Bakım, güncelleme ve reaktivasyon işlemlerinin ardından 13 Ekim’de Taşucu’ndan ayrıldı. 19 Ekim’de Haydarpaşa Limanı’na ulaştı. İstanbul Boğazı’nın köprülerinden geçmesi için burada kuleleri söküldü. Bugün Kanuni’yi Zonguldak Filyos Limanı’na yolcu edeceğiz. Kule montajı, deniz seyir testi, sondaj ekipmanlarının montajı ve kuyu dibi emniyet sistemi bakım işlerinin tamamlanmasının ardından operasyona hazır hale gelecek. Kanuni, Sakarya Gaz Sahası’ndaki ilk sondajına 2021’in ilk aylarında başlayacak. Böylece hem Fatih hem de Kanuni milletimizin geleceği için Karadeniz’de matkabı döndürecek. Sondaj gemilerimiz derinlere doğru indikçe, Türkiye daha da yükselecek inşallah.”

    Doğu Akdeniz’de yeni sondajlar yolda

    Dönmez, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çalışmalarını da aralıksız sürdürdüğüne dikkati çekerek, “Kimse Akdeniz’de durduğumuzu, duraksadığımızı sanmasın. Yavuz, Selçuklu-1 kuyusundaki sondajını 6 bin metrede tamamladı. Bölgede yaptığımız çalışmalardan ümit verici sonuçlar aldık. İnşallah bu bölgenin yakınlarında yeni sondajlarımız olacak. Yavuz’un şu anda, Taşucu Limanı’nda Akdeniz’deki bir sonraki sondajı için kuyu öncesi bakım çalışmaları devam ediyor.” bilgisini paylaştı.

    Oruç Reis ve Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemilerinin ise Akdeniz’de faaliyetlerine devam ettiğini vurgulayan Dönmez, şöyle konuştu:

    “Oruç Reis, Antalya Kaş açıklarında Demre-1 lokasyonunda 6 bin 822 kilometrelik iki boyutlu veri topladı. Barbaros da Kıbrıs açıklarında Batı Güzelyurt-1 lokasyonunda üç boyutlu sismik araştırmalarına devam ediyor. Bugüne kadar 195 bin 525 kilometrelik alan detaylı bir şekilde tarandı. Zihinlerde canlanması için şöyle bir örnek vermek istiyorum. Belçika’nın yüz ölçümü yaklaşık 30 bin kilometre. Barbaros son görev yerinde Belçika’nın toplam yüzölçümünün 6,5 katı büyüklüğünde bir alan taradı. Elde ettiğimiz verilerin analiz edilmesiyle gemilerimizin Akdeniz’deki bir sonraki görev yerini belirleyeceğiz. 100 yıl önce nasıl Sevr’i yırtıp attıysak, bugün de Mavi Vatan’da bize dayatılmak istenen Sevr’i de aynı şekilde yırtıp attık. Uluslararası hukuku görmezden gelen bir anlayışla, sipariş üzerine hazırlatılan haritalar Akdeniz’in sularına gömüldü. Bölge ülkelerinin haklarını gasp ederek Doğu Akdeniz’in neredeyse tamamı üzerinde hak iddia etmek nasıl bir akıl tutulmasıdır anlamak mümkün değil.”

    Dönmez, bazı ülkelerin Doğu Akdeniz meselesini hukuk bağlamından çıkararak tarihi ve sosyolojik bir zemine çekmeye çalıştığını belirterek, “Bizim sahadaki bütün faaliyetlerimiz Birleşmiş Milletler nezdinde de kayıtlı uluslararası hak ve hukuka dayanıyor. Biz muhataplarımızı her zaman masaya davet ettik. Gerilimden yana olmadık. Diyalog yanlısı tavrımızı sürdürdük. Yapıcı tavrımızı her daim korduk. Bütün tarafların yer aldığı bir düzende sorunun tam anlamıyla çözülebileceğini ifade ettik. Sorunları oturup, konuşup çözmek varken sonu belirsiz maceralara atılmak kimseye fayda sağlamaz.” ifadelerini kullandı.

    Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürü Melih Han Bilgin ise 227 metre uzunluk ve 42 metre genişliğe sahip Kanuni sondaj gemisinin en üst teknolojilerle donatıldığını söyledi.

    Kanuni sondaj gemisinin birçok ilke imza atacağını dile getiren Bilgin, “Kanuni şu an ülkemizde kazılan ilk değerleme kuyusu olan Türkali-1’de tamamlama çalışmalarını gerçekleştirecek. Bu da ülkemizin denizlerde yapılan ilk tamamlama çalışması olacak.” diye konuştu.

    Bakan Dönmez, Kıyı Emniyetine ait gemiyle Kanuni’nin Boğaz geçişine eşlik etti

  • Bakan Dönmez sondaj için tarih verdi

    Bakan Dönmez sondaj için tarih verdi

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Kanuni sondaj gemisi inşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında ilk operasyonuna başlayacak. Böylece Karadeniz’de Fatih, artık Kanuni ile birlikte çalışacak” dedi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; Bakan Dönmez, Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde, Osmanlı Padişahı Sultan 2’nci Abdülhamid döneminde planlanan ve 2016’da yapımına başlanan Filyos Projesi sahasında helikopter ile incelemelerde bulundu. Bakan Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 21 Ağustos’ta Türkiye’nin, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdiğini kamuoyuna açıkladığını belirterek, 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğunu anımsattı. O gün, birinci ve ikinci katman dışında aşağıda birkaç katman daha olduğunu, çalışmalar bittikten sonra doğalgaz miktarının duruma göre yukarı yönlü revize edilebileceğini söylediklerini aktaran Bakan Dönmez, “Şu anda üçüncü ve dördüncü katmandaki sondaj çalışmaları tamamlandı, test çalışmaları devam ediyor. Önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde test çalışmalarını bitireceğiz. Sonra da inşallah sonuçlara göre varsa ilave bir keşif vatandaşımızla paylaşacağız. Biz ümitliyiz, o gün de söyledik, bugün de yine aynı pozisyonumuzu koruyoruz; inşallah yeni müjdeler gelir” dedi.

    ‘KARADENİZ’DE FATİH ARTIK KANUNİ İLE BİRLİKTE ÇALIŞACAK’

    Bakan Dönmez, Kanuni sondaj gemisinin bu yıl içerisinde filoya dahil edildiğini, Mersin Taşucu’nda yeni operasyonlara hazırlık kapsamında reaktivasyon işlemlerine devam ettiğini belirterek, “İnşallah 10 Ekim’de oradan demir alacak ve Haydarpaşa Limanı’na gelecek. Burada kule söküm işlemleri yapılacak. Boğazda 3 köprümüz var, köprülerin altından geçebilmek için kuleyi sökmemiz gerekiyor. Kasım ayı sonunda Filyos Limanı’na intikal etmiş olacak. Burada tekrar kulenin montajı ve diğer bakımlarının yapılmasını bekliyoruz. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında da ilk operasyonuna başlayacak. Böylece Karadeniz’de Fatih artık Kanuni ile birlikte çalışacak. İnşallah 2023’te Karadeniz gazını vatandaşımızla buluşturmak için gerekli çalışmaları yapıyoruz” diye konuştu.

    FİLYOS PROJESİ

    Bakan Dönmez, Filyos projesinin, Batı Karadeniz bölgesindeki mega lojistik merkezlerinden birisi olarak planlandığını kaydetti. Filyos’un, sadece liman olarak hizmet vermeyeceğini, orta ve yüksek teknolojili üretim yapacak firmalara da olanak sağlayacağını vurgulayan Bakan Dönmez, “Sadece liman hizmetleri değil, yine bu bölgede özel endüstri bölgesi ilan etmek suretiyle orta ve yüksek teknolojili üretimleri yapacak firmalar için de burada geniş bir endüstri bölgesi planlaması yapıldı” dedi.

    ‘FİLYOS’TAN FATİH SONDAJ GEMİSİNE LOJİSTİK DESTEK’

    Bakan Dönmez, hem Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı hem de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan gelen yetkililerle sahada inceleme yaptıklarını aktararak, “Bildiğiniz gibi 21 Ağustos’ta Fatih Sondaj Gemisi’nin bir keşfi olmuştu. Tabii gemimiz buradan 150-160 kilometre açıkta faaliyetlerine devam ediyor; ama o faaliyetlerini sürdürebilmesi için de önemli desteğe ihtiyacı var. O açıdan kıyı lojistik merkezleri bu operasyonlar için son derece büyük önem arz ediyor. Filyos’un böyle bir imkana bugünlerde kavuşuyor olması, bu hizmetleri daha kolay ve ekonomik yapıyor olmamıza da imkan tanımış oldu. Karadeniz’deki çalışmalara başlama kararı alınca da zaten ekibimiz Filyos’a gelmişti, buradaki çalışmaları yerinde inceledi. 7 Mayıs’ta çalışmalar başladı, 1 Temmuz’da lojistik merkezinin kurulumunu tamamlamış olduk. 15-20 Temmuz gibi de Fatih sondaj gemimiz şu anda Sakarya Gaz Sahası olarak adlandırdığımız noktada ilk sondajına başlamıştı. Şu anda bulunduğumuz yerden oraya her gün Fatih sondaj gemisinin sondajıyla alakalı hizmetlerin lojistik desteğini veriyoruz. Tabii bu tip merkezlerde iş sağlığı ve güvenliği, çevre standartlarına uyum son derece önemli. Burada uluslararası standartlara uygun bir operasyon yapıyoruz” ifadesini kullandı.

    ‘FİLYOS LİMANI ÇALIŞMALARINDA SONA GELİNDİ’

    Bakan Dönmez, Kanuni sondaj gemisinin gelecek aylarda bölgeye intikal etmesiyle Filyos Limanı’ndaki yoğunluğun daha fazla olacağına işaret ederek, limanla ilgili çalışmalarda sona gelindiğini bildirdi. Şu anda limanın bir kısmını kullandıklarını, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın eksikleri tamamlamasıyla diğer hizmetlerin de verilmeye başlanacağını ifade eden Bakan Dönmez, “Limanın bizim açımızdan bir avantajı da şu; derinliği oldukça yüksek, 19 metre ki bizim sondaj gemilerimizin draftı oldukça yüksek, çok büyük gemiler bunlar. Gemilerin bakımı, yeri geldiğinde ikmallerinin yapılması için bu özelliklere sahip bir limanın olması, bizim işlerimizi son derece kolaylaştıracak” diye konuştu.

    ‘HAKLILIĞIMIZ TESCİL EDİLDİ’

    Türkiye ve Libya arasında deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşmanın Birleşmiş Milletler tarafından tescil edilmesine de değinen Bakan Dönmez, hak, hukuk ve adaletten yana olan politikalarını, öteden beri hem sahada hem de masada tüm boyutlarıyla savunduklarını ifade ettiklerini belirtti. Bu tescil işleminin de aslında politikalarına bir yerde güç kattığını vurgulayan Bakan Dönmez, “Haklılığımızı tescil etmiş oldu. İnşallah Akdeniz’de Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi hak, hukuk ve menfaatler çerçevesinde, diyalogdan yana çözüm arayışımızı da devam ettirmek suretiyle çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.