Etiket: kaset

  • Muharrem İnce’den Ali Yeşildağ’a Kaset çıkışı

    Muharrem İnce’den Ali Yeşildağ’a Kaset çıkışı

    Bir süredir AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde videolar paylaşan Ali Yeşildağ, son paylaşımıyla Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi hedef aldı. Yeşildağ, Muharrem İnce’nin Erdoğan için çalıştığını iddia ederek, yarın İnce’ye ait uygunsuz görüntüleri yayınlayacağını açıkladı. Yeşildağ yaptığı açıklamada, ”Bel altı vurmayacaktım demiştim. Ancak şuan her şey mübah. Bu halk herşeyi bilmeli. Yarın saat 12:00’da Tayyip abime çalışan, Muharrem İnce’nin sex kasetinden bir bölüm paylaşacağım. Çocukları bu ekrandan uzak tutun” ifadelerini kullandı.

    Ali Yeşildağ’ın paylaşımın ardından Muharrem İnce’den yanıt gecikmedi. Sosyal medyadan açıklama yapan İnce, ”Elinizde hangi sahte belge, hangi sahte dekont, hangi sahte görüntü varsa; 1 dakika bile beklemeden yayınlayın. Benim abdestimden şüphem yok. Ömrüm sizin ağababalarınızla mücadele etmek ile geçti. Ne FETÖ’ye, ne PKK’ya, ne Hizbullah’a asla boyun eğmedim, eğmem. Hepinizle yargıda hesaplaşacağım” dedi.

  • Bozdağ’dan İmralı ve kaset açıklaması

    Bozdağ’dan İmralı ve kaset açıklaması

    “Böyle bir bilgi, belge varsa açıklayın” diyen Bozdağ ayrıca, “Böyle bir kaset var anlaşılan ki çıkınca kıyamet kopacak, şimdiden ön alıyorlar” dedi.
    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, seçim bölgesi Şanlıurfa’da yerel ve ulusal basının temsilcileriyle bir araya geldi. Bozdağ, İmralı’da PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’la görüşme iddiaları ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi ile ilgili kaset kumpası kurulacağı iddialarına cevap verdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamalarına tepki gösteren Bakan Bozdağ, “Meral Akşener’in açıklamaları çok talihsiz bir açıklama demeyeceğim, çünkü bilerek yapılmış bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Bizim oradaki cezaevinin güvenlik kısmında, çatısında birtakım sıkıntılar olması nedeniyle, yağmurda da akıntılar olması nedeniyle ilgili yer komutanlığının talebi üzerine o askerlerin konuşlu bulunduğu binalarda sadece inceleme yapmak ve ne ihtiyaç var, bunu tespit etmek, bununla ilgili teknik değerlendirme yapmak üzere talepte bulunuyor ve bunun üzerine de bakanlık oraya inşaat mühendisi, makina mühendisi, bir de tetkik hakimi gönderiliyor ve bunlar sadece askerlerimizin konuşlu bulunduğu, güvenlik aldığı yerlerde inceleme yapıyorlar. Teknik raporu da bakanlığımıza sunuyorlar. Şimdi Akşener’e bu yazışmalar ve ziyaretler aktarılıyor. Halbuki yazışma metinlerini okusa talebin kimden geldiği, ne için geldiği, gidenlerin ne yaptığı da bütün burada yazılı ve açık. Ben onun üzerine dedim ki ‘Yalan söylüyor bunlar.’ Şimdi gene söylüyorum, yalan söylüyorlar. Çünkü bile bile bu yazıları çarpıtıyorlar. Çarpıtılmayacak bir yazıdan öyle bir sonuç çıkarmak çok net söylüyorum bile isteye kamuoyunu aldatmaktır” dedi.

    “Böyle bir belge varsa açıklayın”

    Bununla ilgili daha önce de açıklama yaptığını söyleyen Bozdağ, “Böyle bir bilgi, belge varsa açıklayın. Şimdi hemen başka bir kanala geçti. Efendim ben söylersem zarar görürmüş, ben söylersem şöyle. Dün bir yargı mensubuydu, şimdi daha üste çıkıyor. Her gün yalana irtifa kazandırıyor. Buradan çok net söylüyorum, böyle bir hadise söz konusu değildir. Tamamen gerçek dışıdır. Bugün Adalet Bakanlığı sitesinden de zaten bu bilgileri yayınlayacağız. Kişisel bilgileri mahfuz etmek suretiyle yayınlayacağımızı da buradan ifade etmek isterim. Ben buradan çağrı yapıyorum, ya siz AK Parti’nin zarar görmesini, daha doğru ifadeyle seçimde kaybetmesini istemiyor musunuz? İstiyorsanız madem öyle bir görüşme var, koy da biz oy kaybedelim ama yok” ifadelerini kullandı.

    Kandil’in Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini söyleyen Bozdağ, “Kandil açıklama yaptı, biz Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz diye. HDP açıklama yaptı aday çıkarmayacağız diye. Emek ve Özgürlük İttifakı, Yeşil Sol Parti açıklama yaptı, dediler ki ‘Biz Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldık. Herkesi Kılıçdaroğlu’na oy vermeye davet ediyoruz. Bir oy Yeşil Sol Parti’ye, bir oy Kılıçdaroğlu’na.’ Aynısını Meral Hanım da söylüyor, ‘Bir oy Meral’e, bir oy Kemal’e’ diyor. Elbette bundan Şanlıurfalılar da rahatsız, aziz milletimizin her bir ferdi de rahatsız. Şimdi Kandil’in olduğu yerde ben olmam, HDP’nin gölgesinin olduğu yerde ben olmam, onları destekliyorsa ben yokum diye açıklamaları biz yapmadık, bunlar yaptılar. Ama şimdi Kandil masaya hükmediyor ve masadaki genel başkanlardan daha çok Yeşil Sol Parti, HDP bileşenleri ve Kandil çalışma yapıyor. Peki biz bunu söylemeyecek miyiz. Söyleyince de sıkışınca oradan bak işte AK Parti de şunu yapıyor, bunu yapıyor diye İmralı yalanını ortaya atıyorlar. Bu onları kurtarmaz. Çünkü milletin gözü önünde bu kadar büyük laflar söyleyip, ondan sonra da o lafları söylememiş gibi davranmak bu milletin aklıyla alay etmektir. Maalesef bunu yapıyorlar. Aziz milletimiz basireti ve ferasetiyle bunu bozacaktır. Bunlara en güzel cevabı verecektir. ‘Bir yargı mensubu’ diyor, şimdi ‘yüksek yargı mensubu’ diyor. Efendim adı kimlerse, ‘Elimde resmi yazı var’ diyor ve şimdi resmi yazı varsa ben de söylüyorum bu resmi yazıyı açıklaması lazım. Ben açıklıyorum onun elindeki resmi yazıyı. Nereden biliyorsunuz, başka bir yazı yok çünkü. Tek yazı var elimizde, onun dışında yazı yok. Eğer uydurmadılarsa onu bilmiyorum ama uydurdularsa onu da açıklasınlar ki uydurma bir yazı mı değil mi onu da değerlendirelim. Milletimiz yalan dolan siyasetine prim vermeyecektir. Gözüyle gördüğü, kulağıyla duyduğuna gereken cevabı verecektir” dedi.

    “Tehdit ediyorlarsa hukuk gereğini yapar”

    Kılıçdaroğlu’nun kaset konusundaki açıklamalarına ilişkin de Bakan Bozdağ, “Sosyal medyada Kılıçdaroğlu’nun ‘Benimle ilgili kaset var, her an çıkabilir, aman ha inanmayın’. Biz nereden bilelim seninle ilgili kaset var mı yok mu. Hatta Demirtaş da açıklama yapıyor, ‘Aman böyle bir kaset çıkacak inanmayın’. O zaman bu kaset demek ki var ve bunlar biliyorlar. Böyle bir kaset var anlaşılan ki çıkınca kıyamet kopacak, şimdiden ön alıyorlar. Sizi tehdit mi ettiler, şantaj mı yaptılar onu da bilmiyoruz. Ben buradan çağrı yapıyorum, Kılıçdaroğlu eğer kendisine bir tehdit veya şantaj varsa cumhuriyet savcılıklarına lütfen müracaat etsin. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza veya İstanbul’a veya nerede istiyorsa müracaat etsin ‘Beni tehdit ediyorlar, şantaj yapıyorlar’ diye. Ama seçim yaklaştıkça manipülasyonlar artıyor. Daha önce ‘suikastlar olacak, şunlar olacak, bunlar olacak’ diyorlardı, hiçbiri olmadı” dedi.

    Kılıçdaroğlu’nu 17-25 Aralık için başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi olmak üzere Türk halkından özür dilemeye davet eden Bozdağ, “Tabii burada bir başka şey daha söyledi, ‘Bu fake, 17-25 Aralık’ta Erdoğan’ın başına gelen gibi’ diyor. Ve 17-25 Aralık’ta FETÖ’cü hain teröristlerin Cumhurbaşkanımız hakkında ortaya koydukları kumpas ve kurmacanın fake olduğunu da ifade etti. Soruşturmanın gizliliği nedeniyle gazeteciler veyahut da başkaları bunu yazamazken, Kılıçdaroğlu kurma kasetleri grupta getirdi canlı yayında verdi. Çünkü yasama sorumsuzluğu çerçevesinde suç oluşturmayacak, medya ve diğerleri de oradan alıp bunu kullanacaktı. Bunu yaptı. ‘Ben hakkımda böyle bir şey çıksa istifa ederim’ diyen Kılıçdaroğlu, eğer etik ve ahlaki değerlere saygısı varsa çıkıp Türk kamuoyuna iftiraya ve kurmacaya alet olduğunu itiraf ederek, Cumhurbaşkanımıza ve ailesine yaptığı haksızlık nedeniyle özür dilemesi, hata ettim, yanlış ettim demesi gerekmez mi. Ben Kılıçdaroğlu’nu bir kez daha özür dilemeye davet ediyorum. Hem aldattığı için Türk kamuoyundan özür dilemeli, hem de FETÖ terör örgütünün ihanetine bilerek ya da bilmeyerek verdiği destekten dolayı ve Cumhurbaşkanımızın şahsına ve ailesine dönük iftiraların hakikat gibi algılanmasına yol açsın diye yaptığı gayretlerden dolayı pişmanlığını göstermeli, cumhurbaşkanımızdan özür dilemelidir. Yani söyle söyle yanına kalsın, bu ahlaki bir yaklaşım değildir. Ama özür dilemezse veyahut da gereğini yapmazsa emin olun sandıkta Şanlıurfalılar ve aziz milletimiz ona en güzel cevabı vereceklerdir” diye konuştu.

  • 50 yıllık nostalji serüveni

    50 yıllık nostalji serüveni

    Değirmendere’de “Plakçı Ahmet” olarak bilinen 62 yaşındaki Mehmet Kara, plak ve kaset toplamaya çok küçük yaşlarda başladı. 50 yıl boyunca kaset ve plak biriktiren Kara, 1980’de ise hayallerinin peşinden giderek, kendi dükkanını kurdu.

    100 yıllık plakları ve 40 yıllık kasetleri bulunan Kara, onlara gözü gibi bakıyor. Dükkanını poster ve afişlerle donatan Kara, 1900’lü yıllara ait çıkan ilk gramofonu da özenle muhafaza ediyor. Mehmet Kara, nostalji kokan dükkanında muhafaza ettiği koleksiyonuyla, misafirlerini adeta geçmişe yolculuğa çıkarıyor.

    “5 bine yakın plak, kaset, kompakt disk gibi malzemelerim var”

    Müzik sevgisinin nasıl başladığını anlatan Mehmet Kara, “1970’li yıllarda gazinoda çalışmaya başladım. 8-10 yaşlarındayken müzik işine merak saldım ve plak toplamaya başladım. Plaklarımı çalıştığım iş yerine götürüp insanlara dinletirdim. İçimde ukde oldu ve hayalim olan dükkanı açtım. 1978-80’li yıllarda dükkanımı kurdum.

    40 yılın üzerinde dükkanımı işletiyorum. 1999 depreminde dükkanımda bulunan 5 bin kasetim, plaklarım ve CD’lerim denizin altında kaldı. 1999 yılından sonra tekrar toplamaya başladım. Satıştan para kazanmaktan çok hobi amacıyla başladım. Şu an 5 bine yakın plak, kaset, kompakt disk gibi malzemelerim var” dedi.

    “Elimde 60-70-80-100 yıllık plaklar var”

    Taş plakları bulunan Kara, “Zeki Müren’in ilk yılları 1955’ler, Müzeyyen Senar’ın ilk yılları, Hafız Burhan’ın ilk yıl taş plakları gibi tüm ürünler var. Elimde 60-70-80-100 yıllık plaklar var. 1980’li yıllara ait kasetler elimde mevcuttur. Hepsi orijinal ürünlerdir. 6 metrekare dükkanda ürünlerimi sergiliyorum, diğer malzemelerimi depolarımda muhafaza ediyorum. Türkiye’de milyonların sevdiği sanatçıların hepsinin A’dan Z’ye kaset koleksiyonunu bulabilirim” şeklinde konuştu.

    “Televizyondan hiç şarkı dinlemiyorum”

    Yıllarca kaset ve plak biriktirdiğini söyleyen Kara, “Bu kadar eşya toplamak yaklaşık 50 senemi aldı. Şarkı dinlemeyi severim ancak şarkı söyleme yeteneğim yok. Ölene kadar mesleğimi sürdürmeyi düşünüyorum. Yapabileceğim bir iş yok çünkü tüm hayatım, gecem, gündüzüm bu iş. Televizyondan hiç şarkı dinlemiyorum. Plak ve kasetler analog kayıtlar en temiz müzik dinletileridir. Plak ve kasetlerden bir saat müzik dinleseniz terapi yapmış gibi olursunuz. Psikolojik danışman gibi oluyor o dinleti” dedi.

    “6 metrekarelik dükkandan dünyadaki bütün insanlara hitap edebiliyorum”

    Mehmet Kara, işini çok sevdiğini ifade ederek, “Benim için nostaljik bir iş. Kocaeli’de bu kasetleri toplayan ve bu kadar eskiye uzanan tek kişiyimdir. Türkiye’de gerçek plak satan 10 kişiyi geçmez. 6 metrekarelik dükkandan dünyadaki bütün insanlara hitap edebiliyorum. Rock, caz, country, blues, harry metal, klasik batı müziği, klasik Türk müziği. Türkiye’nin en güçlü yorumcuları Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Bülent Ersoy, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses gibi bütün sanatçıların arşivi var” ifadelerini kullandı.

  • FETÖ’nün kaset kumpas davasında karar açıklandı

    FETÖ’nün kaset kumpas davasında karar açıklandı

    Mahkeme, hüküm verdiği 120 sanık hakkında 6 yıl 3 aydan 92 yıl 10 aya kadar hapis cezası verdi. Bu sanıklardan dinlemeleri yapan teknik ekipteki sanıklar Sedat Zavar 92 yıl 10 ay, İlker Usta 81 yıl, Gürsel Aktepe ise 72 yıl 3 ay hapis cezası aldı.

    Deniz Baykal’ın görüntülerinin yayınlanmasından sorumlu tutulan sanıklar Fatih Ünen 13 yıl, Yener Dönmez ise 21 yıl ceza aldı. Mahkeme bu sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarttı.

    Sanıklardan Fatih Ünen, eski CHP Genel Başkanı Baykal’a yönelik eylemleri nedeniyle ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ ve ‘kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirmesi’ suçlarından 13 yıl hapisle cezalandırıldı.

    Sanıklardan gazeteci Yener Dönmez, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma’, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ suçlarından 21 yıl hapis cezası aldı.

    Dosyası ayrılan aralarında FETÖ ele başı Fetullah Gülen, Cevheri Güven, Osman Hilmi Özdil, İbrahim Faruk Bayındır’ın da bulunduğu 46 sanık hakkındaki yakalama kararını da devamına karar verildi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde çalışma ofisine dinleme cihazı koyduğu tespit edilen İlker Usta 74 yıl 16 ay, Sedat Zavar ise 92 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.