Etiket: “Kastamonu

  • Hastalıktan ölen hayvanı, yol kenarına attılar

    Hastalıktan ölen hayvanı, yol kenarına attılar

    Devrekani ilçesine bağlı Kurtşeyh Mahallesi Eski Çöplük Mevkiinde çevreden geçen vatandaşlar tarafından yol kenarına atılmış hastalık sebebiyle ölen bir büyükbaş hayvan bulundu. Hastalık sebebiyle ölen büyükbaş hayvanı, kimlerin yol kenarına ettiği tespit edilemedi. Şap hastalığı ile mücadele edilen bir dönemde hastalık sebebiyle ölen hayvanın gelişigüzel yol kenarına atılması vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılandı.

    Yol kenarından geçtiği sırada hastalık sebebiyle ölen hayvanı gören duyarlı bir vatandaşların ihbarı sonrası Devrekani Belediyesi ekipleri harekete geçti. Devrekani Belediyesine bağlı ekipler, yol kenarına atılan büyükbaş hayvanı alarak önce kireçledi ardından toprağa gömdü.

  • Ahşap kapı fabrikası alevlere teslim oldu

    Ahşap kapı fabrikası alevlere teslim oldu

    Olay, Kastamonu’nun Tosya ilçesi Tosya Organize Sanayi Bölgesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ahşap kapı alanında faaliyet gösteren bir fabrikada bilinmeyen sebeple yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın fabrikayı sardı.

    Yangın fabrikanın bahçesinde bulunan ahşap malzemelere de sıçradı. Yapılan ihbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.

    İtfaiye ekipleri yangının söndürülmesi için çalışma başlattı.

  • Tel örgüler ayıları durdurmadı

    Tel örgüler ayıları durdurmadı

    Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde arı ve kovanlarını ayılardan korumak için önlem alan vatandaşın tedbirleri yetersiz kaldı. Tel örgüyü aşarak içeri giren ayılar ikinci kez arıları telef etti. Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Yukarışehirören köyünde Satılmış Göksu’ya ait bahçeye giren ayılar, 6 adet kovanı parçalayarak yüzlerce arıyı telef etmişti.

    Yaşanan olayın ardından tel örgü ile kovanlarını korumaya alan Göksu’nun tedbirleri ayıları durduramadı. Tel örgüleri aşarak kovanlara ulaşan ayılar 1 adet kovanı parçaladı. Yaşanan olay ile ilgili konuşan Enes Göksu, “Geçtiğimiz ay, başımıza gelen olayı tekrar yaşadık. Cezaevi gibi etrafını kapatmamıza rağmen bir daha ayı kovanlarımıza saldırdı. Allah’tan bu sefer 6’sını değil 1 tanesini telef etmiş” dedi.

  • Kene vakalarında artış

    Kene vakalarında artış

    Kastamonu’da Taşköprü sarımsağının hasadının başlamasıyla birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kene, vatandaşlar için risk oluşturmaya devam ediyor. Son 1 ayda kentte kene ısırmasından dolayı 6 kişi hastaneye sevk edildi. Kastamonu’da Taşköprü sarımsağı hasadının başlaması ve hava sıcaklıklarının artması ile birlikte kene vakalarında artış yaşanmaya başladı. Kentte son 1 ayda kene ısırması şikayeti üzerine yüzlerce kişi hastaneye başvurdu. Hastaneye başvuranlardan büyük bir bölümü kenenin çıkartılmasının ardından ayaktaki tedavilerinin tamamlanmasıyla taburcu edilirken, gözlem amacıyla 6 kişi tedavi altına alındı.

    Kastamonu’da kene sebebiyle hayatını kaybeden olmazken, hastanede tedavi altına alınan 6 kişiden 1’i Çorum’a sevk edildi. 1 kişinin tedavisi Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde devam ederken, 4 kişi ise tedavilerinin ardından taburcu edildi. Uzmanlar artan kene vakalarına karşı vatandaşları uyararak, sık sık vücudun kontrol edilerek kenelerin tespit edilebileceğine dikkat çekti.

    “Kene ısırmasının sebebiyet verdiği KKKA hastalığında artış var”
    Kene ısırmasının sebep olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının son aylarda artış gösterdiğini belirten Özel Kastamonu Anadolu Hastanesine Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Oğuzhan Sepetçigil, “Pikniklerde kene temasına dikkat etmemiz gerekiyor. Yine bu dönemlerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı var.

    Özellikle kene ısırması sonrasında oluşan bir rahatsızlık. Ateş, kas ağrısıyla kendini gösterebilir. O yüzden elbiselerin kontrol edilmesi oldukça önemli. Tabii ki sinek ısırmaları, böcek ısırmaları da bu dönemde çok sık görülüyor. Bu konuda da yine sivrisineklerden korunmak amacıyla nebati önleyiciler, spreyler ve sinek kovucular kullanılabilir. Bu konuda da şikayetler olursa kaşıntı giderici kremler, alerji şurupları kullanılabilir” dedi.

    “Kenenin yapıştığı yere alkol dökülmemeli, kimyasal madde kullanılarak çıkarılmamalı”
    Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde sarımsak hasadı sırasında kene ısırmalarının olabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Sepetçigil, “Taşköprü’de de sarımsak hasadımız başladı. Tabii ki bu yine çalışanlarımızın, çiftçilerimizin sıcak çarpmalarına da dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı, kene ve bulaşıcı hastalıklar açısından dikkatli olmaları oldukça önemli.

    Özellikle çiftçilerimizin ya da pikniğe gidenlerin elbiselerini çıkarırken vücuda dikkat etmeleri, eğer kene yapıştığını görürlerse kendileri cımbızla tek seferde çıkarabiliyorlarsa çıkarmaları, alkol uygulanmasını istemiyoruz. Kendileri çıkaramayacak düzeyde ise o zaman acile başvurup orada çıkarılması önemli. Bazı kimyasallar kullanılarak çıkarılmasını çok önermiyoruz. El yıkama oldukça önemli ve temizliğe dikkat etmek gerekiyor. Eğer kene ısırığından sonra belirli aralıklarla ateş, kas ağrıları açısından takip ediyoruz ve belirli aralıklarla kan tahlilleri yapılabiliyor. Bu konuda da yine çocuk hastalıkları, enfeksiyon hastalıklarına başvurulabilir” diye konuştu.

  • 12 bin yıldır genetiği değişmiyor

    12 bin yıldır genetiği değişmiyor

    Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde 12 bin yıldır genetiği değişmeden günümüze kadar ulaşan coğrafi işaretli siyez, Ordu’dan gelen heyet tarafından mercek altına alındı.
    Kastamonu’da tarihi 12 bin yıl öncesine dayanan ve “Hitit buğdayı” olarak bilinen coğrafi işaretli ürün siyez mercek altına alındı. İhsangazi ilçesinde yaklaşık 12 bin dekar alanda ekilen ve buğdayın atası olarak bilinen siyez, Ordu’dan gelen heyet tarafından incelemeye alındı.

    Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Üretim Şube Müdürü Mustafa Kahveci ve ekibi, siyez üreticisi Yasin Ciğerci’yi ziyaret etti. Siyez buğday tarlasını ve değirmendeki bulgura dönüşüm halini inceleyen Kahveci ve ekibi, Tarım ve Orman İlçe Müdürü Engin Bıyıklı ile genç çiftçi Ciğerci’den üretim ve pazarlama hakkında bilgi aldı. Siyez buğdayının tohumu, Tarım ve Orman Bakanlığınca “Mergüze” ve “Ata” isimleriyle de daha önceden tescillenmişti.

    “Siyez buğdayına yönelik çok fazla üretim eğilimi var”
    Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Üretim Şube Müdürü Mustafa Kahveci, siyez buğdayının ata tohumu olarak bilindiğini ifade ederek, “Bizler, Ordu’dan Kastamonu’nun İhsangazi ilçesindeki siyez buğdayı üretim alanları ile imalathanelerini görmek için geldik.

    İhsangazi’de genç çiftçi Yasin Ciğerci’den siyez tarlaları ve siyezin işlendiği değirmenler hakkında bilgiler aldık, bir takım görüşmelerde bulunduk. Siyez buğdayı, bilindiği üzere ata tohumu olarak biliniyor. Çok eskiden beri genetiği değişmemiş ve orijinal halini günümüze kadar korumuş bir tohum olarak ön plana çıkıyor. Aynı zamanda da besin içeriği çok yüksek bir buğday türü. Son zamanlarda da siyez buğdayına yönelik çok fazla üretim eğilimi var” dedi.

    “Siyez buğdayını işleyerek un haline getiriyor”
    Ordu’nun yüksek rakımlı ilçelerinde de siyez buğdayıyla ilgili çalışmalarının bulunduğunu anlatan Kahveci, “Bu manada bizler de yüksek rakımlı ilçelerimizde siyezle ilgili bir takım çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Yasin kardeşimizin İhsangazi’de değirmenini gördük. Değirmenin hemen yanında harman bulunuyor.

    Harmanda ürününü ortaya çıkartıp, değirmendeki havuzda siyez ürününü ayırıyor. Değirmende siyez buğdayını işleyerek un haline getiriyor. Ürettiği siyez unundan da çok çeşitli erişte, makarna, un, tarhana, ekmek gibi katma değeri yüksek olan ürünler elde ediyor. Aklınıza gelebilecek her türlü ürünü burada yapabiliyorlar” diye konuştu.

    “Taleplerin artacağını düşünüyoruz”
    Tarım olarak güzel işlerin yapıldığını kaydeden Kahveci, “Gerçekten bizler burada çok güzel işler yapıldığını gördük. İnşallah bundan sonrasında da gerek sosyal medya aracılığıyla gerekse internet aracılığıyla siyez buğdayıyla ilgili taleplerin artacağını düşünüyoruz. Siyez buğdayının da buna bağlı olarak üretiminin artacağını değerlendiriyoruz. Bizler de elimizden geldiğince siyez buğdayını sadece ülkemizde değil, yurt dışında da tanıtarak hak ettiği yeri almasını sağlayacağız. Bunun için de elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.

    “İhsangazi’nin tarihine ve kültürel değerlerine önemli bir katkı sağlıyor”
    Siyezin 12 bin yıllık geçmişi olduğunu belirten çiftçi Yasin Ciğerci ise, “Siyez buğdayı, sağlıklı beslenmeye katkı sağlayan değerli bir tahıl türüdür. İhsangazi’de 12 bin yıllık genetiği değişmeyen ata tohumu siyez buğdayı geleneksel tarım yöntemleriyle yetiştirilerek kalitesini korumaktadır.

    Tarımsal Üretim Şube Müdürü Mustafa Kahveci ve ekibi, bu özel tahılı inceleyerek bilgi almak için İhsangazi’ye kadar gelerek bizleri ziyaret etmişlerdir. Siyez buğdayının nasıl işlendiğini ve değirmende nasıl kullanıldığını gözlemleyerek, kendilerine önemli bilgiler aktardık” dedi.
    Ciğerci, siyezin İhsangazi tarihine ve kültürel değerlerine önemli bir katkı sağladığını ve bölgenin kalbi olarak kabul edildiğini sözlerine ekledi.

  • Kadın girişimci, lavanta üreticisi oldu

    Kadın girişimci, lavanta üreticisi oldu

    İstanbul’da ressamlık yapan kadın girişimci, Kastamonu’nun Tosya ilçesinde 14 dönüm alana 2 yıl önce ektiği 10 bin kök lavantanın hasadına başladı. Kadın girişimcinin lavanta hasadına ilçe protokolü ve çok sayıda vatandaş da destek verdi.

    İstanbul’da ressamlık yapan Zeynep Karagülle, 2 yıl önce Kastamonu’nun Tosya ilçesine geldi. Zeynep Erkaragülle, Tosya ilçesinde 14 dönüm büyüklüğünde bir tarla kiraladı. Kiraladığı tarlanın büyük bir kısmına lavanta diken kadın çiftçi, diğer alanlara altın otu, sarı kantaron, kekik ve aronya ekti. Girişimci Zeynep Erkaragülle tarafından ilçede üretilen tıbbi aromatik bitkilerin ilk hasadı yapıldı.

    İlçede bir ilke imza atan Erkaragülle’nin tarlasında gerçekleştirilen hasada Tosya Kaymakamı Suat Hatam, Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Mola, İlçe Emniyet Müdürü Selahattin Batman, İlçe Tarım Müdürü Ali Çakar, siyasi parti ve STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş da katıldı.

    “Cesaretle 10 bin kök lavanta diktim”
    Kullanım alanını çok geniş olduğu için lavantayı tercih ettiğini ifade eden Zeynep Karagülle, “İstanbul’dan Tosya ilçesine geldikten sonra ne yapabilirim, Tosya’ya ne kazandırabilirim diye düşündüm. Daha sonra soğuktan etkilenmeyecek, çok humuslu olmayan topraklarda tutunabilecek bitkileri araştırmaya başladım. Bunun sonucunda ise tıbbi aromatik bitkiler yetiştiriciliği eğitimi aldım. Bize en uygun olan lavanta, aronya gibi bitki türlerini araştırdım. Aslında 100 kök bir lavanta dikerek başlayacaktım, bir cesaret ile 10 bin kök lavanta diktim. Lavantanın, çok geniş bir kullanım alanı var” dedi.

    “Güzel bir hobi ve üretime katkı sağladı”
    Tarlada gerçekleştirilen törende konulan Tosya Kaymakamı Suat Hatam da genç girişimciyi tebrik ederek, “Yaklaşık 14 dönüm alana lavanta dikimi gerçekleştirdi ve bugün hasadını yapıyoruz. Bir Çin atasözünde, ‘çok yaşamak istiyorsan toprakla uğraş, az yaşamak istiyorsan insanla uğraş’ denilmektedir. Zeynep kardeşimiz evde oturacağına gelip burada tarlada lavanta ekimi yaptı. Güzel bir hobi ve üretime katkı sağladı. Kendisini tekrardan tebrik ediyorum” diye konuştu.

    “Bu tür girişimci insanlarımızın her zaman yanında olur ve destekleriz”
    Törende konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Mola da, “Öncelikle ben Zeynep hanıma teşekkür ederim. Bir kadın girişimcinin cesaretini ön plana koyup böyle bir tarımsal faaliyeti gerçekleştirdiği için, ilçemize katacağı ekonomik anlamdaki değer için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Eğer veriminin yüksek olduğu ortaya çıkarsa lavanta ciddi anlamda Tosya’daki kadınlarımız ve tarımsal faaliyetle uğraşan, ticari faaliyetle uğraşan vatandaşlarımız için ise iyi bir gelir kaynağı olacağı kanaatindeyim. Tosya Belediyesi olarak bu tür girişimci insanlarımızın her zaman yanında olur ve destekleriz” şeklinde konuştu.

  • İnşaat malzemeleri çalınan ustadan hırsıza çağrı

    İnşaat malzemeleri çalınan ustadan hırsıza çağrı

    Kastamonu’nun Cide ilçesi Kemerli Mahallesi’ndeki bir inşaatta bulunan malzemeler çalındı. Kurban Bayramı tatili dönüşünde tekrar inşaata çalışmak isteyen inşaat ustası Mahmut Usta, malzemelerini bıraktığı yerde bulamadı. Bir süre inşaatın çevresinde malzemeleri arayan Mahmut Usta, malzemelerin çalındığını anlayınca Cide İlçe Emniyet Müdürlüğüne giderek şikayette bulundu.
    İnşaat ustası Mahmut Usta, hırsıza çağrıda bulunarak çalınan inşaat malzemelerini geri getirmesini ve malzemeleri geri getirdiği taktirde şikayetinden vazgeçeceğini kaydetti.

    “Ekmek yediğim malzemeleri kim çaldıysa geri getirsin, söz veriyorum davacı olmayacağım”

    Mahmut Usta, inşaat malzemelerini geri getirmesi durumunda şikayetçi olmayacağını belirterek, “Kurban Bayramı öncesinde inşaatta çalışırken, mantolamada kullandığımız malzemeleri bıraktık. Bayramdan sonra buraya çalışmaya geldiğimizde makineyi aradık fakat makine yok. Belki yanlışlıkla başka bir yere koymuş olabiliriz dedik ama her yeri aramamıza rağmen bulamadık. Bizde yeni bir makine satın almak istedik ama pahalıya patladı bize. Ben 15 yıldır Cide’de çalışıyorum. Daha şimdiye kadar hiçbir eşyam malzemem çalınmamıştı. Bu hırsızlık olayları nereye kadar gidecek bilemiyorum. Bizler o makine sayesinde ekmek yiyoruz, bizlerin emekleri çalınmış oldu. Kalkıp da benim emeklerimi çalıyorsa bir şey diyemiyorum. Yaklaşık 2 ay inşaatta çalışıyoruz, tüm malzemelerimizi inşaata bırakıyorduk. Buraya gelen giden kimsede olmuyor. Malzemelerimizi kim çaldıysa, buradan sesimi duyurmak istiyorum. Çağrıda bulunmak istiyorum. Benim el takımımı, malzememi, ekmek yediğim makinemi, kim çaldıysa geri getirsin. Söz veriyorum makinemi geri getirirse kendisinden davacı olmayacağım. Sonuçta ben burada emekçi bir insanım. Emeğimin karşılığında o makinesi almış bir insanım. Kim çaldıysa makinemi geri getirip inşaata bıraksın, ben sesimi dahi çıkartmayacağım. Geri getirmiyorsa da onu Allah’a havale ediyorum, başka yapabileceğim bir şey yok” dedi.

    “3 bin liradan fazla zararım var”

    15 yıldır Cide ilçesinde yaşadığını söyleyen Mahmut Usta, “Şu ana kadar böyle bir sıkıntı ile karşılaşmadım. Şimdiye kadar bir iğnem dahi kaybolmadı. İnşaattan şimdi el takımı, çelik malamız, harç karma makinası yani mikser, inşaatta kullanılan diğer malzemelerde vardı, onlarda kayboldu. Çalınan malzemelere baktığınız zaman hemen hemen 3 bin liradan fazla bir zararım var. Sadece mikser makinası 2 bin 500 liradır, diğer takımları da katınca 3 bin liradan fazla maddi zararımız vardır. Parasını geçtim, bir de işimizi de yapamadık. İşimizde engellenmiş oldu. Malzeme olmadığı için şu anda çalışamıyoruz. Kim bizlerin malzemesini çaldıysa lütfen geri getirip bıraksın” şeklinde konuştu.

  • Kastamonu’da Denizcilik ve Kabotaj Bayramı coşkusu

    Kastamonu’da Denizcilik ve Kabotaj Bayramı coşkusu

    1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri, Kastamonu’nun Cide ilçesinde coşkuyla kutlandı. Cide Belediye Meydanı’nda Atatürk heykeline çelenk sunumuyla başlayan kutlamalar, Cide Liman Başkanı Muhammet Çetinkaya’nın açılış konuşmasıyla devam etti.

    Konuşmalar sonrasında liman içinde Sahil Güvenlik botu eşliğinde balıkçı tekneleri ve özel tekneler tarafından şehitler anısına denize çelenk bırakıldı. Etkinliğe katılanların deniz turu sonrasında kayık, yüzme ve yağlı direk yarışması yapıldı. Görsel şölenin yaşandığı etkinlik vatandaşlardan büyük beğeni aldı.

    Yağlı direk yarışmasından bayrağı 2. denemesinde almaya başaran Hakan Yazıcı Türk Bayrağını öperek Kaymakam Tuncay Karataş’a verdi.
    Kürek Çekme Yarışında 1’inci Erol Çelik, 2’nci Osman Eren, 3’üncü Emre Yaman olurken, 300 metre yüzme yarışında 1’inci Furkan Sait Makal, 2’nci Atabek Yılmaz, 3’üncü Sercan Duru oldu. 100 metre yüzme yarışında da 1’inci Melih Gecgel, 2’nci Sercan Duru, 3’üncü Ali Çetinkaya olmayı başardı.

  • “Savcıyım” diyerek emlakçıyı dolandırmak istedi

    “Savcıyım” diyerek emlakçıyı dolandırmak istedi

    Kastamonu’da emlakçılık yapan Tacettin Tan’ı arayan bir şahıs, kendisini Kastamonu Adliyesinde görevli bir cumhuriyet savcısı olarak tanıttı. Telefonda İzmir’de kiralık bir evlerinin olduğunu ve bunu ilana koymak istediklerini söyleyen şahıs, ardından sosyal medya üzerinden ilanın fotoğraflarını ve bilgilerini gönderdi. Durumdan ilk başta şüphelenmeyen Emlakçı Tacettin Tan, kendisine verilen bilgiler ışığında ilanı sayfasında paylaştı. Kısa bir süre sonra üst üste telefonlar alan Tan, müşterilerinin fiyatı çok uygun bulması sebebiyle durumdan şüphelendi. Müşterilerinin verdiği bilgiler ışığında tekrar ilan sahibinden evin tapusunu isteyen emlakçı Tan, kendisine dönüş olmayınca durumun dolandırıcılık olayı olduğunu fark ederek ilanı kaldırdı.

    Ardından Tan, kendisini arayan müşterilerine dönüş yaparak herhangi bir yere kapora ya da para göndermemelerini ve ilanın dolandırıcılar tarafından verildiğini söyleyerek uyarıda bulundu.

    “Fiyat çok düşük denilince olayın dolandırıcılık olduğunu fark ettim”

    Dairenin o bölge için çok düşük ücrete kiraya verilmesi sebebiyle şüphelendiklerini ve dolandırılmaktan kurtulduklarını söyleyen emlakçı Tacettin Tan, “Televizyonlardan sık sık duyuyoruz. ‘Ben savcıyım, terör olaylarına karıştınız’ diyerek para istiyorlar. Bunları çok sık duyuyoruz. Artık bunları bizler de normal karşılıyoruz. Vatandaşı dolandırmak için telefonu kapattırmıyorlar. Ben ise, 30 yıllık meslek hayatımda ilk defa emlakçıya ilan veren bir dolandırıcı ile karşılaştım. Bunun için biraz dolandırıcılık olayını algılamamız geç oldu. Beni telefonla arayarak Kastamonu Adliyesinde savcı olduğunu söyledi. Adını ve soyadını söyledi. Savcı olarak kendisini tanıttıktan sonra İzmir’de bir dairesinin olduğunu ve acilen kiralamak istediğini söyledi. Kardeşinin İzmir’de olduğunu ve ilgileneceğini belirtti. ‘Arayan müşterilerin bilgilerini sizlerden istiyorum, ben de kardeşime vereceğim, kardeşim de İzmir’de müşterilerle ilgilenecek’ dedi. Bizler de burada herhangi bir art niyet görmeden normal şartlarda emlakçılık sektöründe bu şekilde bir dolandırıcılık yapılamaz. Biz de Kastamonuluyuz, kendisi de Kastamonu Adliyesinde görevli olduğunu söyleyince bizlerin de aklına yardımcı olmak geldi ve ilanı siteye girdik. Ama fazla vakit geçmeden bir iki tane müşterinin aramasından sonra bu kadar hızlı aranmaya ilk defa denk geliyoruz. İlan fiyatının İzmir’de o bölge için çok çok düşük olduğunu öğrendik.

    Hatta arayan bir bayan müşterimiz, ‘kusura bakmayın, fiyat çok düşük, dairenin bir kusuru mu var’ diye sordu. Öyle deyince benim jetonum düştü, dairenin bir kusuru yok ama ilanı verenin bir kusuru var sanırım. Tahmin ediyorum, bir dolandırıcılık olayına alet oluyoruz. Birazdan ilanı kaldıracağım, sakın hiç kimseye telefondan kapora ya da bir para ödemeyin, herhangi bir sözleşme yapmadan dairenin tapusunu görmeden para ödemeyin dedim. Beni arayan 4-5 arkadaşı ikaz ettim. Hemen ilanı da kaldırdım. Ondan sonra beni arayan arkadaşa dairenin tapusunu atmasını söyledim. Bana herhangi bir cevap gelmedi. Bana söylemiş olduğu adını ve soyadını kendi kaynaklarımızdan ‘böyle bir isim var mı, gerçekten savcı mı’ diye sorguladığımızda böyle bir savcının olmadığını öğrendik. Sonrasında da bir dolandırıcı şebekesine alet olduğumuzu fark ettik. Bunun haber olmasının gerektiğini düşündüm. Biz böyle bir olay yaşadık, diğer illerde de bunun duyulmasını istedik, meslektaşlarımız yanılıp bizler gibi bu tür dolandırıcılık olaylarına alet olmasınlar istedik. Bizler erken davrandık, bu sayede hiç kimse dolandırılmadı ama biz olayı kısa sürede fark ettik. Bunun üzerine emlakçılık sektöründe bazı arkadaşlarımı aradım, onlarında arandığını öğrendim. Hiç kimseye daireyi gezmeden, görmeden, sözleşme imzalamadan, telefonda kapora vermeyin ya da anlaşma yapmayın. Ben, bir emlakçı arkadaşınız olarak sizi ikaz etme gereği duydum. Kimse bu tür dolandırıcıların ağına düşmesin” dedi.

  • 50 yıl sonra hasret giderdiler

    50 yıl sonra hasret giderdiler

    Tosya İmam Hatip Lisesi’nden mezun olduktan sonra 50 yıl boyunca öğretmenleriyle buluşamayan öğrenciler, yıllar sonra bir araya geldi. 50 yıl sonra mezun oldukları okulun bahçesinde buluşan vatandaşlar hem okuldaki hatıralarını tazeledi hem de unutulmaz anlar yaşadılar.

    Tosya İmam Hatip Lisesi eski müdürleri ve öğretmenlerinin katıldığı program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daday Müftülüğü Vaizi Hüseyin İpek’in duasından konuşan Okul Müdürü Hasan Çolakoğlu, unutulmaz bir güne ev sahipliği yaptıklarını ifade etti.

    Toplantıya katılan mezunların arasında bulunan Yargıtay 10. Daire Başkanı Mehmet Faik Ateş, Kocaeli Vali Yardımcısı Salih Bıçak Çorum İl Müftü Yardımcısı Fatih Kaya, eski müdürler kısa bir konuşma yaptı. Birliktelik, yapılan yemek ve çeşitli ikramların ardından son buldu.