Etiket: katil

  • 10 yıl sonra gelen itiraf! Eşinin katil zanlısı çıktı

    10 yıl sonra gelen itiraf! Eşinin katil zanlısı çıktı

    İstanbul’da 2011 yılında ortadan kaybolan Güldane Biçer’in, katil zanlısı olarak eşi Osman B., gözaltına alındı. Suçunu itiraf ettiği öğrenilen Osman B’nin, cesedin yerini söylemesi üzerine polis ekiplerinin başlattığı kazı çalışmasıyla olay yerinde kemik parçaları ve kıyafetler bulundu. Osman B, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

    10 YILDIR KAYIP OLARAK ARANIYORDU

    İstanbul’da 17 Eylül 2011 tarihinde 32 yaşındaki Güldane Biçer esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuştu. Eşi Osman B.’nin kayıp müracaatı üzerine polis harekete geçmiş, ancak bugüne kadar kayıp olan Güldane Biçer’den haber alınamamıştı.

    KOCA 10 YIL SONRA GÖZALTINA ALINDI

    Asayiş Şube Müdürlüğü, Kayıp Şahıslar Büro Amirliği tarafından olayla ilgili yürütülen soruşturmada polis, çelişkili ifadeler veren Osman B.’yi dün gözaltına aldı. Şüphelinin poliste alınan sorgusunda önce suçunu inkar ettiği, ancak daha sonra eşini nasıl öldürdüğünü detayları ile anlattığı öğrenildi.

    NASIL ÖLDÜRDÜĞÜ ORTAYA ÇIKTI

    Polis tarafından yürütülen soruşturma sonucu Osman B’nin daha önceden eşiyle kıskançlık yüzünden tartıştığı cinayetin işlendiği gün eşini arayarak “Çatalca’dan tarla alacağım, seni de görmek istiyorlar. Buraya gel.” dediği öğrenildi. Şüphelinin, eşini Karaağaç Mahallesi Eskice mevkiide bulunan bir çiftlik arazisine götürdüğü, burada çeşitli yerlerinden bıçaklayarak öldürdüğü ortaya çıktı. Şüphelinin eşini gömdükten 24 saat sonra Avcılar Firuzköy karakoluna giderek kayıp başvurusunda bulunduğu belirlendi.

    KEMİK VE ELBİSE PARÇALARI BULUNDU

    Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri yaptıkları çalışmada şüpheli Osman B.’nin gösterdiği yerde kazı çalışması yaptı. Yapılan çalışmada bazı kemik parçaları ve elbise parçaları bulundu. Bulunan kemik ve eşyalar Adli Tıp Kurumunda inceleme altına alındı

    Adliyeye sevk edilen şüphelinin poliste verdiği ifadesinde eşinin kendisini aldattığını öne sürdüğü öğrenildi.

  • “Katiller ve mafya babaları rol model olmasın”

    “Katiller ve mafya babaları rol model olmasın”

    Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bir video mesaj yayımlayan Emine Erdoğan, medyadaki şiddet dilini eleştirdi. TV yayınlarındaki şiddetin davranış bozukluklarına yol açtığını söyleyen Erdoğan, “Katiller, mafya babaları, zorbalar rol model gibi lanse edilmesin” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca düzenlenen “Şiddetle Mücadelede Televizyon Dizilerinin Rolü” konulu programa video mesajla katıldı.

    Programa katılan herkesin “kadına yönelik şiddet” denilen insanlık suçu ile mücadelede tek yürek olduğunu belirten Emine Erdoğan, “Kadına yönelik şiddet, sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde karşımıza çıkan büyük bir yaradır. Aslında bir anlamda küresel bir pandemidir” diye konuştu.

    Şiddet gören tek bir kadın dahi olsa verilmesi gereken mücadelenin aynı olması gerektiğinin altını çizen Emine Erdoğan, “Bir kadına kalkan el, hepimize kalkıyor. Bir kadından dökülen bir damla kan, bizim de damarlarımızı boşaltıyor. O yüzden kadın ve şiddet kelimelerinin yan yana geldiği cümleler, sonsuza kadar ortadan kalkmadıkça huzurumuz tam olamaz. Bu sorunla mücadelede dur durak bilmeden çalışmak durumundayız. Daha da önemlisi, topyekun bir mücadele vermeliyiz. Devlet, sivil toplum, medya ve diğer tüm paydaşların bu mücadelede yerini alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    ORTAK AKIL ÇAĞRISI

    Emine Erdoğan, programa katılan oyuncu, yazar ve akademisyenlere, “Sizlerin ağzından, kaleminden dökülecek en ufak bir sözün, göstereceğiniz örnekliğin değerine paha biçilemez. Dolayısıyla istedik ki medyanın ve bilhassa televizyon dizilerinin şiddetle mücadelede etkin bir araç haline gelmesi için ortak bir akıl oluşturalım” diye seslendi.

    MEDYA DİLİ ŞİDDETİ BESLİYOR

    Türkiye’de günlük ortalama 3 saat 34 dakika izlenen ve tüm dünyada en etkili iletişim aracı olan televizyonun, çıktığı ilk dönemlerde hayattan kareler ve haberler paylaşan bir araçken şimdi toplumun düşünüş ve yaşayış biçimini belirleyen hakim bir güç haline geldiğine işaret eden Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu kadar güçlü olması, olgunluk kazandığı anlamına gelmiyor. Siz de takdir edersiniz ki medya dilinin, filmlerde ve dizilerde kullanılan temaların maalesef şiddeti besleyen bir yanı var. Araştırmalar, televizyon yayınlarında sergilenen şiddetin, davranış bozukluğuna yol açtığını ve şiddeti özendirdiğini açıkça ortaya koyuyor. Haber başlıklarında kullanılan, ‘öfkelenen koca, cinnet geçiren eş’ gibi ifadeler, aslında işlenen suça peşinen bahane sunuyor. Daha çok ilgi çekiyor diye şiddet ve korku ön plana çıkartılıyor. Ne olur insanlık onurunu reytinge kurban etmeyelim. Katiller, mafya babaları, zorbalar rol model gibi lanse edilmesin.”

    “KÖTÜ OLANI SÜSLEMEKTEN VAZGEÇMELİYİZ”

    Emine Erdoğan, hayatın içinde bunların da var olduğunu ve görmezden gelip, steril bir kurgu dünyası oluşturulamayacağını da kaydederek “Zaten, her şey zıddıyla kaimdir. Gece olmadan gündüzün aydınlığı zahir olmaz ama unutmayalım ki gündüzün geceden çok daha uzun sürdüğü günler vardır. Biz insanlık hallerini anlatırken insanın karanlık yönleri yerine iyiliği ve güzelliği merkeze alabiliriz. Hikayelerimizde kötü olanı da işleyebilir ama kötü olanı süsleyip bunlara popüler anlamlar yüklemekten vazgeçebiliriz. Kadına şiddetin komedisini yapmak, uygulanan şiddeti kahkaha efektleriyle vermek, insanları şiddete güler hale getiriyor. Eğlendirmek adına şiddeti normal kılan ve evcilleştiren yaklaşımlar, insanların ruh dünyalarını daha da çoraklaştırıyor.” değerlendirmesini yaptı.

    “ŞİDDETİN ESTETİK ANLATIM KAZANMASI REVAÇTA”

    Yaşanan şiddet olaylarında insanların maruz kaldığı imajların etkisinin inkar edilemez bir gerçek olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, “Üzülerek söylüyorum ki şiddetin tırnak içinde ‘estetik’ bir anlatım kazanması maalesef revaçta” dedi.

    Emine Erdoğan, karakterlerin izleyici dünyasındaki önemine dikkati çekerek kullanılan aksesuardan saç modellerine, mimiklere kadar birçok şeyin moda haline gelip pazarlama unsuru yapıldığını söyledi. Emine Erdoğan, bunun hem yapıcı hem de yıkıcı etkisi olan büyük bir güç olduğunun farkında olunması gerektiğinin altını çizdi.

    Pek çok şeyin masumiyetini kaybettiği bu çağda, medya, televizyon ve sinema gibi araçları toplumun yararına kullanmanın ellerinde olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Ülkemiz, Amerika’dan sonra dünyada en çok dizi ihraç eden ülke konumunda. Gelin biz bu dizilerle tüm dünyaya merhameti, sevgiyi ve insani değerleri ihraç edelim. Bilhassa aileyi merkeze alan, medeniyet değerlerimizle örtüşen prodüksiyonlara hasret olduğumuzu ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.

    “İLHAM VEREN HİKAYELERE İHTİYACIMIZ VAR”

    Emine Erdoğan, ailenin “toplumların görünmez kaleleri” olduğuna dikkati çekerek bir toplumun aile bütünlüğü tamsa, değerleri etrafında kenetlenmişse o toplumu kimsenin yıkamayacağını söyledi. İnsanın hayat yolculuğunun gerçekten çok zorlu olduğuna vurgu yapan Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Bu zorlukların altından kalkmak için ilham veren hikayelere ve kahramanlara her zaman ihtiyacımız var. O zaman nasıl kahramanlar üreteceğimiz, tamamen bir tercih meselesi haline geliyor. Belki de delikanlı olan belinde silah taşıyan değil, sokak hayvanlarına mama taşıyan adamdır. Makbul olan caddelerde arabasıyla yarış yapan değil, sabahın ilk ışıklarına kadar çalışan bilim insanıdır. İlham veren, evini terk eden isyankar gencin şöhret yolculuğu değil, ücra bir köyün çocuklarına ilim taşımak için yola çıkan genç öğretmenin yolculuğudur. Güçlü erkek, gücü kadına yeten değil, sevgisiyle ailesine güç olandır. ”

    Emine Erdoğan, toplumsal barışa ve huzura katkı sunan yapımlar beklediğini ifade ederek toplantının verimli geçmesi temennisinde bulundu.

    Programa, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, yapımcılar, sanatçılar, yazarlar ve akademisyenler de katıldı.

    Konuşmaların ardından çevrim içi aile fotoğrafı çekildi.

  • Bursa’da 14 yıldır aranan katil yakalandı

    Bursa’da 14 yıldır aranan katil yakalandı

    Bursa’da, 2006’da M.Ö.’yü (36) öldüren ve 14 yıldır ‘kasten adam öldürmek’ suçundan 36 yıl 4 ay 7 gün hapis cezasıyla aranan M.İ. (43), düzenlenen operasyonla evde yakalandı. M.İ., işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi.

    İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, 2006 yılında Mudanya Caddesi’ndeki restoranın önünde M.Ö.’yü silahla vurarak, öldürdüğü gerekçesiyle hakkında 36 yıl 4 ay 7 gün hapis cezası bulunan ve 14 yıldır firari olan M.İ.’nin Osmangazi’nin Emek Adnan Menderes Mahallesi’nde yaşadığını tespit etti.

    Ekipler, firari hükümlü M.İ.’nin yaşadığı eve dün operasyon düzenledi. Operasyonda M.İ. yakalanarak, gözaltına alındı. M.İ., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

  • Diyarbakır’daki olayın katil zanlısı Bursa’da yakalandı

    Diyarbakır’daki olayın katil zanlısı Bursa’da yakalandı

    Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde 1 kişinin yaşamını yitirdiği, 7 kişinin de yaralandığı olayın şüphelisi Ö.E. (40), Bursa’da jandarma ekiplerince yakalandı.

    Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde geçen cumartesi günü meydana gelen olayda 1 kişi hayatını kaybederken, 7 kişi ise ağır yaralandı. Emniyet güçleri, olay yerinden kaçan şüphelinin bulunması için geniş çaplı soruşturma başlattı. Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği’nce hakkında yakalama kararı bulunan Ö.E.’nin, olayın ardından ikametinin bulunduğu Bursa’nın Gemlik ilçesine geleceği bilgisini alan jandarma ekipleri harekete geçti. Bursa İl Jandarma Komutanlığı Suç Araştırma Timleri (JASAT) tarafından düzenlenen operasyonda Ö.E., Orhangazi ilçesi Karsak Mahallesi’nde yakalandı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ö.E., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

  • Pınar Gültekin’in katili için istenen ceza belli oldu

    Pınar Gültekin’in katili için istenen ceza belli oldu

    Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi.

    Muğla’da öldürülen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Katil zanlısı Cemal Metin Avcı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi.

    Ayrıntılar geliyor…

    NE OLMUŞTU?

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz’da Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablası ile telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.

    Ailesinin, Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada, Gültekin’i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.

    Şüphe üzerine gözaltına alınan Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de delilleri görünce, ayrıldığı Pınar Gültekin’in tekrar barışma isteğini geri çevirmesi üzerine Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü itiraf etmişti.

    Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince “canavarca hisle öldürmek” suçundan tutuklanmıştı.

  • Bursa’da öldürüldü! Katili 9 yıl sonra Muş’ta yakalandı

    Bursa’da öldürüldü! Katili 9 yıl sonra Muş’ta yakalandı

    Bursa’da 9 yıl önce eşini 26 yerinden bıçaklayarak öldüren katil zanlısı Muş’ta yakalandı.

    Alınan bilgiye göre, Muş Merkez Jandarma Komutanlığı ekipleri, 2011 yılında Bursa’da eşi Dilek Tüncer’i öldüren Adem Tüncer’in yakalanması amacıyla çalışma başlattı.

    Aylarca süren takip sonucu sahte kimlik kullanan zanlının Muş’un Toprakkale köyünde yaşadığını tespit eden ekipler, belirledikleri adrese operasyon düzenledi.

    Drone kullanılan operasyonda Tüncer, saklandığı evin merdiveninin altındaki gizli bölmede yakalandı.

    Zanlının, işlemlerin ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.

    NE OLMUŞTU?

    Olay, 26 Ekim 2011’de  merkez Yıldırım İlçesi Çınarönü Mahallesi Atlı Sokak’ta meydana geldi.

    Kayınpederi 57 yaşındaki Abdurrahim Tontaş’ın, 4 katlı evinin birinci katında oturan Adem Tüncer, akşam saatlerinde eşi ve 4 yaşındaki kızı Melek ve 6 yaşındaki oğlu Melik ile çay içmek, sohbet etmek için kayınpederinin dördüncü kattaki dairesine gitti.

    Kızı ve damadı ile bir süre sohbet edip torunlarını seven Abdurrahim Tontaş, torunlarının yeşil kartlarının süresinin dolduğunu söyleyip, kızı Dilek’i, gerekli olan evrakları alması için evine gönderdi.

    ’GELMEDİ GİDİP BAKAYIM’ DEDİĞİ EŞİNİ ÖLDÜRDÜ

    Kayınpederi ile bir süre oturan Adem Tüncer daha sonra evrakları almak için eve inen eşinin gelmediğini belirtip kayınpederinden, “Baba Dilek’i merak ettim. Gidip bakayım” diyerek evden ayrıldı.

    Bir süre sonra anne ve babası gelmeyince evlerine inen Melek Tüncer, geri döndüğünde dedesine anne ve babasını evde göremediğini söyledi.

    Bunun üzerine torunu ile kızının evine inen Abdurrahim Tontaş korkunç tablo ile karşılaştı.

    Dilek Tüncer’i oturma odasında cansız bir şekilde görünce şoke olan Abdurrahman Tontaş, torununu kucağına alıp evden ayrılıp komşularından yardım istedi.

    Bir süre sonra belirtilen adrese gelen 112 Sağlık ekipleri vücudunun çeşitli bölgelerinde 26 bıçak darbesi bulunan ve boğazı kesilen genç kadını yaptıkları tüm müdahalelere rağmen yaşama döndüremedi.

    “HEM ÇALIŞMIYORDU HEM DE KIZIMI ÖLDÜRDÜ”

    Kızının öldürülmesinden sonra şoke olan Abdurrahman Tontaş, damadının 8 yıl önce çalışmadığı halde kızıyla evlendiğini, o günden sonra hiç bir işe girmediğini söyledi. Evinin bir katını onlara verdiğini ihtiyaçlarını ise kendisinin karşıladığını söyleyen acılı baba, “Kızım artık ona katlanamıyordu. Benim sırtımdan geçinmeleri ona zor geliyordu. Ayrılmak istiyordu. Hazır yemeye alışan Adem, bu teklife sıcak bakmıyordu. Sürekli tartıştıklarını biliyordum. Bu kez yavrumu öldürdü. Bulunmasını ve en ağır cezaya çarptırılmasını istiyorum” dedi.

    KIYAFETLERİNİ DEĞİŞTİRDİ

    Polis, cinayetin ardından evde yaptığı incelemede, cinayet şüphelisi Adem Tüncer’in, cinayetten sonra kanlı kıyafetlerini evde değiştirip yenilerini giydiğini, elini ve yüzünü yıkadıktan sonra binadan koşarak uzaklaştığını tespit etti. Asayiş Şubesi ekipleri kaçan Tüncer’i her yerde arıyordu.

    Cinayet zanlısı katil koca 9 yıl sonra Muş’ta kaldığı evin merdiveninin altındaki gizli bölmede yakalandı.

  • Bursa’da ağabeyini öldürüp, yeğenini yaralayan zanlı tutuklandı

    Bursa’da ağabeyini öldürüp, yeğenini yaralayan zanlı tutuklandı

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde, kardeşi tarafından silahla vurulan kişi, hayatını kaybetti.

    İlçeye bağlı Fatih Mahallesi’nde, henüz bilinmeyen bir nedenle ağabeyi Ali Ö. ile tartışan A.R.Ö, silahla önce ağabeyine daha sonra yeğeni Muhammet Ö’ye ateş etti.

    Yaralanan iki kişi, olay yerine gelen 112 Acil Servis ekibince İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Ali Ö, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

    Olayın ardından evlerinin çevresinde bulunan samanlığı kundaklayan ve kaçan A.R.Ö, bir süre sonra polis tarafından yakalandı.

    Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen A.R.Ö, tutuklandı.

  • Bursa’da kardeşini başından vuran zanlı ormanda yakalandı

    Bursa’da kardeşini başından vuran zanlı ormanda yakalandı

    Bursa’da, cezaevinden iki ay önce tahliye olan ve tartıştığı kardeşi Ömer Faruk Narin’i (23) tabancayla başından vurarak öldüren Fatih Narin (26), ormanda saklanırken yakalandı.

    Olay, dün öğle saatlerinde İnegöl ilçesi Hilmiye Mahallesi’nde meydana geldi. Adam yaralama suçundan girdiği cezaevinden 2 ay önce tahliye olan Fatih Narin ile kardeşi Ömer Faruk Narin arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Fatih Narin belinden çıkardığı ruhsatsız tabancayla kardeşi Ömer Faruk Narin’e ateş açtı. Kurşunların başına isabet ettiği Ömer Faruk Narin, ailesi tarafından otomobille İnegöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Ömer Faruk Narin, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

    ORMANDA SAKLANIRKEN YAKALANDI

    Kardeşi Ömer Faruk Narin’i vurduktan sonra olay yerinden kaçan Fatih Narin’i yakalamak için özel ekip kuran jandarma, geniş çaplı soruşturma başlattı. Şüpheli ağabeyin ormanlık alanda saklandığı bilgisi üzerine harekete geçen ekipler, çalışmalarını bu bölgede yoğunlaştırdı. Gece saatlerinde operasyon düzenleyen jandarma ekipleri Fatih Narin’i ormanlık alanda saklandığı yerde yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli ağabeyin jandarma karakolundaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

  • Eşini öldüren katil zanlısı koca Bursa’ya getirildi

    Eşini öldüren katil zanlısı koca Bursa’ya getirildi

    Olay, Nilüfer’e bağlı Ertuğrul Mahallesi’nde bir apartmanda meydana geldi. Yaklaşık 15 günden beri eşi Osman Cenk K. ile arası açık olan Serpil K., bir süre önce aynı apartmanda bulunan ailesinin yanında kalmaya başladı. Osman Cenk K, cinayet günü eşini ikna etmek için kendi evlerine çağırdı. Bir süre konuşan ikili daha sonra tartışmaya başladı. Osman Cenk K., münakaşa sırasında mutfaktan aldığı bıçakla Serpil K.’yi 4 yerinden bıçaklayarak öldürdü.

    https://youtu.be/wVDqKNZTA84

    Eşini öldürdükten sonra apartmandan çıktığı esnada oyundan dönen kızıyla karşılaştı. Kızının seslerine aldırış etmeyen Osman Cenk K., 16 ACA 914 plakalı arabasına binerek hızla uzaklaştı. Ufak kız, eve çıktığında annesini kanlar içerisinde yerde buldu. Küçük kızın çığlıklarını duyan apartman sakinleri durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Serpil K.’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Eşini öldürdükten sonra arabasına binerek ailesinin yaşadığı Uşak’a kaçmak isteyen Osman Cenk K., Bursa çıkışında mobeselere yakalandı. Kütahya emniyeti Bursa’dan kaçan şahıs Yimpaş kavşağında yakalayarak gözaltına aldı.

    Bursa’ya getirildi

    Eşini öldürdükten sonra Kütahya’da yakalanan katil zanlısı koca, Kütahya emniyetindeki işlemlerin ardından Bursa’ya getirildi. Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin Kütahya’ya giderek teslim aldığı Osman Cenk K., Cinayet Büro Amirliğinde tekrar sorguya alındı.

    Osman Cenk’in yakalandıktan sonra Kütahya emniyetinde verdiği ilk ifadesinde, “Boşanma aşamasındaki eşimi ben öldürdüm. Öldürdükten sonra evde bulunan altın ve paraları alarak, Uşak’ta oturan babamın yanına gitmek için yola çıktım. Sizden ricam altın ve paraları oğlum ve kızıma teslim edin. Eşime her gün 500 lira vermeme rağmen yetinmiyordu, benden sürekli daha fazla para istiyordu. Bize ait bir evi bana sormadan emlakçıya vekalet vererek satmaya çalışmış. Bu vekaleti iptal etmesini istedim. Eşim ve ailesi, her konuda beni baskı altına alıyordu. Bunlara daha fazla dayanamadım. Bugün çıkan tartışmada eşimi öldürdüm. Bıçağı da evde bıraktım” dediği öğrenildi.