Etiket: katliam

  • “Yapay zekâ katliam yaratabilir”

    “Yapay zekâ katliam yaratabilir”

    Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 62’nci konuşmacısı Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Taha Yücel oldu. ‘Yapay Zekâ Teknolojileri’ başlığıyla düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü SUBÜ Teknoloji Yarışmaları Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ali Furkan Kamanlı üstlendi. Söyleşide ‘Teknofest’in Türkiye sanayisine katkılarının önemi’ ve ‘yapay zekâ güvenlikleri’ konularının üzerinde durulurken, öğrencilerden gelen sorular da cevaplandırıldı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.

    Yapay zekânın birçok insanı heyecanlandırırken birçok insanı da ürküttüğünü belirten Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Taha Yücel, “Faydalarını sayarak bitiremeyeceğimiz yapay zekânın tehlikeli olabileceğinin, bu nedenle her zaman tedbirli ve dikkatli davranılması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Kontrol dışına çıktığında elbette çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Yapay zekâ ile kontrol edilen savunma veya saldırı sistemleri herhangi bir sebeple siber saldırılara maruz kalabilir. Yapay zekânın hata payı, ciddi olaylara sebep olabilir ve bu da katliama yol açabilir. Sadece silahlar ve savunma sistemleri üzerinden konuşulmamalı. Yapay zekâ artık her alanda faaliyet gösteriyor. Otonom araçlar, sürücüsüz araçlar olarak yollara çıkmaya başladı. Dünyada, bu otonom araçlarda yapay zekâ sayesinde gideceğimiz yolu belirleyen şerit takip sistemleri, tehlike algılama sensörleri gibi özellikler bulunuyor” dedi.

    Teknofest’in Türkiye’nin geleceğinde çok önemli bir rol oynadığına ve Aselsan’ın da bu alanda aktif olduğuna değinen Yücel, “Teknofest gibi festivaller keşke benim gençliğimde de olsaydı. Orada gençlerle buluşmak ve gözlerindeki heyecanı görmek geleceğe umutla bakmamı sağlıyor. Siber güvenlik, yapay zekâ ve bulut bilişim sistemleri alanlarında birçok teknoloji hamlesi yapılıyor. Robotlar, otonom araçlar, roket yarışmaları gibi birçok proje, savunma sanayisine ve Türkiye’nin sanayisine katkı sağlıyor. Teknofest’e Roketsan ve Türksat gibi Türkiye’nin öncü kuruluşları paydaş olarak destek veriyor. Biz de orada hem değerli gençlere mentörluk yapıyoruz hem de belirli yarışmalarda hakemlik ve jüri üyeliği yapıyoruz. Buradaki değerli fikir ve ürünlerin ülkemize kazandırılması için Aselsan Girişimcilik Modeli’ni Teknopark İstanbul’da bir girişimcilik merkezi ile hayata geçiriyoruz. İlgisini çeken ve bu alana ilgi duyan kardeşlerimizi bekliyoruz. Eğer bir fikri varsa, özellikle şirketleşme aşamasına da gelmişse, biz ona ofis vererek, mentörlük yaparak, Aselsan’ın belirli prototip atölyelerini kullanımlarına açarak hayallerindeki ürünü yapmalarına imkan sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Bilecik’te köpek katliamı

    Bilecik’te köpek katliamı

    Bilecik Valiliği tarafından yapılan açıklamada “Bilecik merkez ilçe Vezirhan Jandarma Karakol Komutanlığı ekiplerince, 23 Kasım 2023 günü saat 12.30 sıralarında, Bilecik- Sakarya istikameti 2.Tünel mevkiinde önleyici kolluk devriyesi esnasında, bir vatandaşımızın yol kenarında ölü köpekler olduğunu beyan etmesi üzerine olay yerine gidilmiş ve yapılan kontrolde yol kenarında 14 ölü ve 1 yaralı köpek tespit edilmiştir. Bahse konu bölgeye Olay Yeri İnceleme Timi, Çevre Koruma Timi ve Tarım İl Müdürlüğü ekipleri sevk edilmiştir. Konuyla ilgili Cumhuriyet Savcısının talimatıyla adli tahkikata başlanılmıştır” denildi.

  • “Bu katiller insanlık önünde hesap verecekler”

    “Bu katiller insanlık önünde hesap verecekler”

    Bakan Tunç, Konya’nın Cihanbeyli ilçesinde yapılan Adalet Sarayı’nın açılışına katıldı. Açılışta konuşan Bakan Tunç, Filistin’de yaşanan vahşete dikkat çekerek, “Dünyada hakkaniyeti, adaleti savunmaya devam ediyoruz. Filistin’de 28 günden bu yana bir zulüm, vahşet yaşanıyor. Filistin’de çocuklar, kadınlar katlediliyor. 8 binden fazla sivil insanın canına kıyıldı. Dünyanın gözü önünde bunlar yapılıyor. 3 bin 500’den fazla çocuk katledildi. 500’e yakın 1 yaşın altındaki bebekler maalesef insanlığın gözü önünde katlediliyor ama maalesef Türkiye’nin dışında, özellikle Cumhurbaşkanımızın dışında dünya liderlerinden yüksek bir ses maalesef duyamıyoruz. Uluslararası kuruluşlar İsrail’in vahşi saldırıları karşısında maalesef sessiz ve etkisiz kalıyor. Cumhurbaşkanımız bunu her platformda ifade etti. Dünya 5’ten büyüktür derken, uluslararası sistem insanlığın sorunlarına cevap veremiyor. Uluslararası kuruluşlar, insanlığın sorunlarında sessiz kalıyor ve bu sistem artık reforme edilmeli, yeni bir dünya kurulmalı. Dünyada adalet olmalı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin önüne getirilen ateşkes önerileri maalesef bir üyenin vetosuyla reddedilebiliyor, hatta insani yardım önergesi bile reddedilebiliyor. Zulümle abad olunmaz ve Türkiye olarak biz oradaki zulmün sona ermesi için başta Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız, ülke olarak her türlü diplomatik çalışmayı gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

    Önceliğimiz orada akan kanın durması. Hastaneler bombalanıyor. İşte önceki gün Türkiye’nin inşa ettiği Türk Filistin Dostluk Hastanesi, kanser hastanesi bombalandı. Hastane, okul bombalanır mı? Mülteci hakları diye bas bas bağıran o uluslararası kuruluşlar, mülteci kampı bombalanıyor, yüzlerce mülteci orada şehit ediliyor ama hiç sesleri çıkmıyor. Çocuk hakları, kadın hakları diye konuşanlardan bir tek cümle duyuyor muyuz? Maalesef duyamıyoruz. İşte ikiyüzlülük bu. Biz bu ikiyüzlülüğe hep karşı gelmeye devam edeceğiz inşallah. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi var, 47 üyeden oluşuyor. İnsan hakları ihlali olduğunda bir yerde hemen koşup toplanıp karar alıp gitmeleri ve inceleme yapmaları lazım. 28 gün geçti, niye inceleme yapmıyorsunuz? Bir an önce gitmeniz, orada o incelemeleri yapmanız ve oradaki deliller zaten apaçık ortada. Onları toplayıp uluslararası ceza mahkemesinin önüne koymamız gerekir. Ve inşallah o günler de gelecek ve bu katliamı gerçekleştiren katiller insanlık önünde hesap verecekler. Bunu insanlık görecek inşallah. Hep beraber bunu göreceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Güvenilir bir adalet sisteminin tesisi için 21 yılda çok çalıştık”

    Bakan Yılmaz Tunç, Türkiye’de adaletin tecellisi yolunda son 21 yılda gerek fiziki mekanlar, gerekse teknolojinin yargı hizmetlerinde kullanılması ve gerekse de hakim, savcıların hem sayısının hem niteliğinin, niceliğinin arttırılması noktasında çok önemli mesafeler aldıklarını söyledi. Tunç, “Güvenilir bir adalet sisteminin tesisi için 21 yılda çok çalıştık ve bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz. Tabii birileri yargının kendi arka bahçeleri olmaktan çıkmış olmasından rahatsızlar. Yargının milletin yargısı olmasından rahatsız olanlar var. Onlar rahatsız olmaya devam etsin ama biz yolumuza devam edeceğiz. Geçmişte darbeciler karşısında selam duran, darbecilere anayasa hazırlayan hukukçular vardı. 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de darbe mağdurlarını yargılayan, bu ülkenin seçilmiş başbakanını asan bir yargı vardı. Ama şimdi artık darbe mağdurlarının hakkını koruyan ve darbecileri yargılayan bir yargı var. İşte hazmedilemeyen budur. O nedenle biz hep milletin yargısına güç vermeye, gerek fiziki imkanlar, gerek hakim, savcı sayımız gerek mevzuatın yenilenmesi ve teknolojik imkanları da yargımızın hizmetine sunarak vatandaşlarımızın daha hızlı, daha adil, daha güvenilir bir yargı hizmetinden yararlanabilmesinin yolunu açmak için mücadelemize devam edeceğiz. Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu, bütün temel kanunlarımızı yeniledik ve şu anda Avrupa’nın en çağdaş, en yeni mevzuatı bizde. Mevzuat tamam, hakim, savcı sayımız da Avrupa ortalamasına yaklaştı” dedi.

    “Arabuluculuk müessesesini daha da geliştiriyoruz”

    Adalet Bakanı Tunç, arabuluculuk müessesesini daha da geliştirdiklerini kaydederek, “Bugüne kadar 2013 yılından bu yana 4 milyon 488 bin uyuşmazlık arabulucuların önüne geldi. 3 milyon 124 bini anlaşmayla sonuçlandı. Dolayısıyla yüzde 70 oranında bir anlaşma olduğunu görüyoruz. İhtiyari arabuluculukta yüzde 99 başarı ama zorunlu arabuluculuk dediğimiz dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu olan davalarda da yüzde 49. Yani 3 milyon dosyanın yargıya intikal etmeden çözümlenmesi demek, en az 6 milyon insanın adliyeye düşmemesi demek. Dolayısıyla bundan sonra da 1 Eylül’den itibaren kira uyuşmazlıklarında, kat mülkiyeti uyuşmazlıklarında da arabuluculuk müessesesini başlattık. Orada da başarı devam ediyor. Kira uyuşmazlıklarında bugüne kadar arabulucuya intikal eden uyuşmazlıkların 12 bin 46’sı anlaşmayla sonuçlandı. Bu ne demek? 20 bin ev sahibinin ve kiracının adliye kapısına düşmemesi demek. 20 bin insan önemli. 7 bininin davaya intikal ettiğini görüyoruz. Yani burada da kira hukukunda da anlaşma oranının anlaşmamadan yüksek olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

    Konya Valisi Vahdettin Özkan ise, “İnsan hak ve hukukunu esas alan kamu özgürlüklerine güvencenin güvencesi olan adalet mekanizmasının iyi inşa edilmesi ve işletilmesi her birey için bir güvence mekanizmasıdır. Dünyanına da insanlığın da buna ihtiyacı vardır. Bugün de küresel emperyalizmin zulümleri başta olmak üzere bireysel olarak, toplumsal olarak işlenen bütün suçların bertaraf edilmesi yönünde adalete yönelik bu duygunun pekişmesi, adalet hizmetlerinin iyileşmesi yönündeki bu toplumsal hassasiyetin, hükümetimizin bu toplumsal hassasiyet ve isteğe tercüman olması çok kıymetli bir şey olduğunu ifade etmek istiyorum. Cumhurbaşkanımızın rehberliğinde toplumumuzun bu adalet duygusuna tercüman olan Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu bu akımla bakanlarımızın operasyonel faaliyetleriyle hep beraber bu hizmetlerden istifade ediyoruz” dedi.
    Konya Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal da, açılışı yapılan adalet sarayının adalet hizmetlerinin verilmesi için gerekli olan teknolojik donanıma sahip olduğunu, Cihanbeyli’ye uzun süre konforlu bir şekilde adalet hizmetlerinin sunulması için yeterli olacağına inandığını söyledi.
    Konuşmaların ardından Cihanbeyli Adalet Sarayı’nın açılışı Bakan Yılmaz Tunç ve protokol mensupları tarafından gerçekleştirildi.

  • Yavi katliamının acısı 30 yıldır dinmiyor

    Yavi katliamının acısı 30 yıldır dinmiyor

    Çat ilçesine 17 kilometre uzaklıktaki Yavi Köyü, 25 Ekim 1993’te gasp ettikleri kamyonetle gelen PKK’lı teröristlerin vahşice sivil katliamlarından birini yaşadı. Mahalle kahvehanesinde o gece haberleri seyretmek için toplananlar ile dışarıdan çevirdikleri genç ve çocukları, uzun namlulu silahlarla yaylım ateşine tutan teröristler, bu katliamda 5’i çocuk 32 kişiyi şehit etti, çok sayıda kişi yaralandı. Terör örgütünün gerçek yüzüne tanıklık eden Yavi halkı, aradan geçen 30 yıla rağmen bir gün bile unutmadıkları katliamı ve yaşadıkları acıyı ilk günkü gibi yüreklerinde hissediyor.
    30 yıl önce PKK’lı teröristler tarafından katledilen 5’i çocuk, 32 kişi, düzenlenen Yavi Köyü’nde törenle anıldı. Vali Mustafa Çiftçi ve beraberindekiler, törenin sonunda mezarları ziyaret ederek karanfil bıraktı. Törene katılanlar, 30 yıl önce hayatını kaybeden yakınlarının mezarlarının başında dua etti.
    Yavi Mahallesi’ne girişteki şehitlikte düzenlenen törene Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fevzi Polat, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Metin Düz, Çat Kaymakamı Muhammet Serdar Erdoğan, AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar, Çat Belediye Başkanı Melik Yaşar, Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, Erzurum İl Müftüsü Dr. Rüstem Can ve bölge halkı katıldı.

    Yavi Şehitliği’nde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim okundu.

    Törende konuşan Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, “Bugün şehitlerimizi anmak üzere bir araya toplanmış bulunuyoruz. Bundan 30 yıl önce hiçbir günahı olmayan 32 vatandaşımızı hain terör örgütü PKK’nın uzun namlulu silahlarla taranması sonucu şehit edildiler. Allah bütün şehitlerimize rahmetiyle muamele eylesin. Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın. Şu anda ülkemizin birliği için mücadele eden askerimize polisimize Allah güç kuvvet versin. Bu topraklarda yaşamak için daima güçlü olmamız gerekiyor. Zayıf milletlerin bu topraklarda yaşama şansı yok. Tarihte bu topraklarda nice devletler kuruldu yok oldu gitti. Onun için bu topraklarda daima birlik ve beraberlik içerisinde güçlü olmak durumundayız” diye konuştu.
    Konuşmaların ardından Erzurum İl Müftüsü Dr. Rüstem Can tarafından dua edildi. Törenin sonunda programa katılan protokol mensuplarınca şehit mezarlarının üzerine karanfil bırakılarak dua edildi.

  • “İsrail bir gazeteciyi daha katletti”

    “İsrail bir gazeteciyi daha katletti”

    UMED’in sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Basın özgürlüğü saldırı altında, Filistin gazeteci mezarlığına dönüşüyor. İsrail, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin basın özgürlüğüne ilişkin 19. maddesini ihlal etmenin yanı sıra gazetecileri de öldürüyor. İsrail bir gazeteciyi daha öldürdü. İşgalci İsrail’in saldırıları sonucu Mescid-i Aksa Kanalı Foto-Muhabiri Halil Abuazra hayatını kaybetti. İsrail’in Filistin’deki katliamları dünyaya duyuran gazetecileri hedef almasını şiddetle kınıyoruz” denildi.

  • Baba ve oğul, önce darp edip sonra bıçakladılar

    Baba ve oğul, önce darp edip sonra bıçakladılar

    Olay, Taşpazar Mahallesi Eski Sanayi Caddesi Piri Mehmet Paşa Çarşısı 1 katında bulunan reklam ajansı bürosunda yaşandı.

    Edinilen bilgiye göre, çarşının zemin katında hırdavatçı dükkanı işleten Tahir B. (62), 1. kattan aşağıya sigara izmariti atıldığı gerekçesiyle reklam ajansı işletmecisi Sinan K.’nin (48) ofisine çıkarak bağırdı.

    Tahir B. ve oğlu Mehmet Ali B. (33), tartıştığı Sinan K., kardeşi Harun K. (50) ve çalışanlar Mehmet K. (27) ile Hidayet K.’yi (33) önce darp etti, sonra ellerindeki bıçaklarla yaraladı. Çarşıdaki diğer esnaflar tarafından 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulunulması üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

    Kısa sürede olay yerine gelen 112 Acil Yardım ekipleri yaralı 4 kişiye ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Yaralılar ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırılırken, yaralılardan Sinan K. ve Mehmet K.’nin durumunun ağır olduğu öğrenildi.

    Olayın ardından kaçan baba ve oğul ise İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin çalışmasıyla kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılan olayla ilgili inceleme ve araştırma çalışmaları sürüyor.

  • Manisa’da katliam gibi kaza

    Manisa’da katliam gibi kaza

    Manisa’daki trafik kazasında 4 kişi öldü, 1 kişi ağır yaralandı.

    Kaza, İzmir-Ankara kara yolunda meydana geldi.

    Adem Yüce’nin (44) kullandığı otomobil, kontrolden çıkarak orta refüje çarptı.

    Sürücü ve oğlu Oktay Yüce (20) ile Bekir Sarı (41) ve oğlu Burak Sarı (17) hayatını kaybetti.

    Kazada ağır yaralanan 15 yaşındaki milli güreşçi Beytullah Sarı’nın da hayati tehlikesi sürüyor.

  • Katliam yapan dünür tutuklandı

    Katliam yapan dünür tutuklandı

    Olay, dün saat 17.40 sıralarında Şarkikaraağaç ilçesine bağlı Yenicekale köyü arazi yolunda meydana geldi. Hayrettin T. (70), aralarında daha önceden husumet bulunan dünürünün oğulları İmran Karakoç (39), Osman Karakoç (36), Adnan Karakoç (27) ile yine dünürünün damadı Bedrettin Deniz’i (46) av tüfeğiyle vurarak öldürdü. İmran Karakoç, Osman Karakoç, Adnan Karakoç ve Bedrettin Deniz’in cenazeleri, Isparta Şehir Hastanesi’nde yapılan otopsinin ardından ailelerine teslim edildi.

    Cenazeler defnedilmek üzere Gelendost ilçe merkezine getirildi.

    Cenazelerin ilçeye getirildiği sırada cinayete kurban gidenlerin yakınları gözyaşı döktü. Abdulgaffar Camii’nde kılınan cenaze namazlarının ardından İmran Karakoç, Osman Karakoç, Adnan Karakoç ve Bedrettin Deniz ilçe mezarlığında yan yana toprağa verildi.

    Öte yandan Hayrettin T., jandarmadaki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Katliam evinde pusuya yatıp, kurbanlarını tek tek öldürmüş

    Katliam evinde pusuya yatıp, kurbanlarını tek tek öldürmüş

    Bayraklı’daki bir evde, geçtiğimiz pazar günü Türkmenistan uyruklu Gulkamar Hanymova, kızları Leyla Geldiyazova ve Laçin Geldiyazova ile Ruslan Kerimov adlı erkeğe ait 4 kişinin parçalanmış halde derin dondurucuda cesetleri bulunmuştu. Cinayetlerin ardından İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, katil zanlısı Saparmurad Hallyev’i Çeşme’de kıskıvrak yakalamıştı.

    Tüyler ürperten ifade: “Tek tek öldürüp parçalara ayırmış”
    Zanlı Hallyev’in sorgusunda cinayeti itiraf ettiği, sevgilisi olan Gulkamar Hanymova’yı kendisini aldattığından şüphelendiği ve bu yüzden de ailenin tüm mensuplarını ortadan kaldırdığını söylediği öğrenildi. Zanlının ifadesinde Salı günü önce Ruslan Kerimov’u, ardından da eve değişik zamanlarda gelen diğer kurbanları pusuya yatarak tek tek kesici aletlerle öldürdüğünü ardından cesetleri parçalara ayırarak derin dondurucu ve buzdolabına koyduğunu söylediği aktarıldı.

    Parası olsa kaçacakmış
    Öte yandan zanlının ifadesinde, Salı günü derin dondurucu aldığı için parası kalmadığını ve kaçamadığını söylediği de vurgulandı. Şüphelinin para biriktirmek için Çeşme’de inşaatta çalışmaya devam ettiği, yakalanmasaydı biriktirdiği parayla yurtdışına kaçmayı planladığı da ifadesinde yer aldı.

    Öldürdüğü kişilerin telefonlarını Basmane’de sattı
    Katil Saparmurad Hallyev’in, cinayetleri geçtiğimiz salı günü işlediği, daha sonra satın aldığı derin dondurucu içerisinde parçalanmış cesetleri muhafaza ettiği öğrenildi. Polis ifadelerde, şüphelinin derin dondurucu almak için çevre sakinlerine sorular sorduğunu, daha sonra Konak ilçesi İkiçeşmelik semtindeki iş yerlerinden derin dondurucu satın aldığını öğrendi. Yapılan çalışmalarda katil zanlısının, Basmane semtindeki bir telefoncuya giderek, öldürdüğü kişilerin telefonlarını satıp oradan elde ettiği parayla derin dondurucu satın aldığı da belirlendi.

    3 şüpheliyle birlikte adliyede
    Cinayet zanlısı Saparmurad Hallyev ile birlikte, kendisine yardım ve yataklık yaptığı suçlamasıyla Afgan uyruklu H.G.H, Türkmenistan uyruklu H.P. ve Türk vatandaşı M.A. gözaltına alındı. O şüpheliler de Haliyev ile birlikte adliyeye sevk edildi.

  • 16 yaşındaki çocuktan bıçaklı katliam

    16 yaşındaki çocuktan bıçaklı katliam

    İstanbul’un Silivri ilçesi Alibey Mahallesi Adak Sokak’ta bir apartmanda 16 yaşındaki M.A., henüz belirlenemeyen nedenle tartıştığı annesi Nazlı (42) ve ablası Esra A’ya (18) bıçakla saldırdı.

    Sesleri duyarak daireye gelen ve kendisine müdahale etmek isteyen komşu Semiha Bağ’ı da bıçaklayan şüpheli, daha sonra olay yerinden kaçtı.

    İhbar üzerine binaya gelen sağlık ekipleri, Nazlı A.’nın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi.

    Durumu ağır olan ablası Esra A. ile komşuları Semiha Bağ ise ambulansla kaldırıldığı Silivri Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

    Çevrede güvenlik önlemi alan ve olay yerinde inceleme yapan polis, kaçan şüphelinin bir binaya girdiğini belirledi.

    Kendisini yakalamaya çalışan polise bıçakla saldırmaya çalışan şüpheli M.A., ayağından silahla vurularak yakalandı.