Etiket: kaya mezar

  • Kaya mezarı bakımsızlıktan yok oluyor

    Kaya mezarı bakımsızlıktan yok oluyor

    Kastamonu’da, Taşköprü Yerel Eylem Grubu Derneği öncülüğünde Kastamonu Üniversitesi ile Taşköprü Belediyesinin ortaklığında yürütülen çalışmalar ile “macera rotası” belirleniyor. Bu çerçevede Taşköprü ilçesinde rota belirleme çalışmaları yapan ekip, Donalar köyünde bulunan ve birçok medeniyete ait üzerinde hayvan figürleri bulundurması sebebiyle Türkiye’de tek olma özelliği taşıyan kaya mezarını inceledi.

    Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal’ın liderliğinde, Erzurum’un İspir Belediyesi kültür turizm elçisi Bülent Erkan, Artvin’in Yusufeli Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Emin Bülbül ile Yusufeli Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Sporcusu Erkan Akyürek, kaya mezarının üzerine tırmanarak ip yardımıyla kaya mezarlarının içerisine giriş yaptı.

    Ekip, kaya mezarının içerisinde yaptıkları incelemede mezarların hilti ile patlatıldığı, tavanınında bakımsızlıktan çatlaklar oluştuğu ve su akıntısının olduğunu gördü. Ayrıca kaya mezarına iniş yapılabilmesi için daha önceden mezarının üzerine sikke çakıldığını tespit eden ekip, kaya mezarının üzerinde iki tane aslan figürünün olduğunu belirledi.

    Aslanlardan bir tanesinin vücut bütünlüğünün bozulmadığını fakat diğerinin tahrip edilmesine rağmen yerinin belli olduğunu belirleyen ekip, kaya mezarının birçok yerinde defineciler tarafından talan edilmiş ve kaçak kazılar yapılmış alanlarla karşılaştı.

    Türkiye’de tek olma özelliği taşıyan Donalar Kaya Mezarı bölgesinin sit alanı olarak ilan edilmesine rağmen yeteri kadar korunamadığını belirten ekip, bakımsızlıktan ve ilgisizlikten tarihi bölgenin ve mezar üzerindeki hayvan figürlerinin yok olmaya başladığını kaydetti.

     

  • 2 bin yıllık kaya mezarın sırrı ortaya çıktı

    2 bin yıllık kaya mezarın sırrı ortaya çıktı

    Bursa’nın İznik ilçesinde tarlanın ortasında bulunan 2 bin yıllık kaya mezarın Romalı soylu bir bürokrat ve ailesine ait olduğu ortaya çıktı.

    Bursa’nın İznik ile Yenişehir ilçeleri arasında kalan Kirazlıyayla mevkiinde bir tarlanın ortasında bulunan ve İznik Müze Müdürlüğü tarafından tescil edilen 2 bin yıllık kaya mezarın Romalı bir bürokrat ve ailesine ait olduğu ortaya çıktı.

    Devasa kayanın içi oyularak yapılan mezarın iç kısmında ve dışında oyularak ve o dönemden kalma orijinal boya ile mezarın kimlere ait olduğu yazıtlar bulunuyor.

    Mezarın 4 kişilik ‘Primigenus’ ailesine ait olduğu ve o kişinin de asil bir Romalı aile olan ve bürokrasi ile uğraşan kişiler olduğu anlaşıldı. Mezarın yaklaşık 6 metreye 4 metre olduğu, o dönem için bu tür mezarların ancak zengin ve soylular tarafından yaptırılabileceği belirtildi.

    Uzmanlar tarafından tercüme edilen yazıtlarda, “Oğlumuz P. Clodius Anthus ve çocukları için bir lahit. P. Clodius Primigenus’un mezar sahası. Clodia Calliste’ye annesi Prima ile birlikte bir lahit. Oğlumuz P. Servilius Quirinalis’e karısı ve çocuklarıyla birlikte iki lahit” yazdığı tespit edildi.

    İznik Müzesi eski Müdürü Taylan Sevil, kaya mezarın heyecan verici olduğunu dile getirerek, “Şu an görmüş olduğunuz kaya mezarı Roma döneminden kalmadır. Kitabeden burada soylu bir aile olduğu anlaşılan Primigenus’a ait olduğu anlaşılmaktadır. Erken Hristiyanlık dönemi de diyebileceğimiz zamanda yapılmış mezardır. Buradaki yazılardan gördüğümüz gibi aile fertlerinin de isimleri yazmaktadır. O döneme ait orijinal kırmızı boyalar hala görülebilmektedir. Yöremizde, kaya mezarları oldukça yaygındır. Bu dünyada Romanya ve Bursa İznik’te bu yapıtlar son derece fazladır. Bunun dışındaki bölgelerde bunlara pek rastlanmaz. Bu tür mezar odaları Hristiyanlığın eski dönemlerinde, bu dini kabul etmiş halklar, Paganlar tarafından takibata uğruyordu. Böylece gerek ibadetlerini, gerekse mezarlarını gözden ırak, görülmeyen yerlere yapmaktaydılar” dedi.
    Bu devasa yapılar o dönemde soylu, zengin aileler tarafından yaptırılabildiğini işaret eden Taylan Sevil, “Günümüzde düşünürsek, Osmanlı döneminin türbeleri, Selçuklu’nun kümbetleri gibi. Adeta aile kabristanları diyebiliriz. Sıradan halk basit yerlerde gömülüyordu. Soylu aileler böyle büyük masraflara girerek yaptırıyordu. Bunlar tarihi, arkeolojik belgelerde korunması gerekmektedir” diye konuştu.